***** TOPLUMSAL AHLAK ***** --Ait olduğun toplumun bütün değer yargılarına, sosyal ve kültürel yapısına ve her türlü müspet yaşam şekillerine, Anayasal haklarına saygı duyarak uyması gereken kurallar bütünlüğüne Toplumsal ahlak denir. --Bireyler bütün vatandaşlık haklarını kollayıp-korumak zorundadır. Ancak kendi haklarına sahip çıkarken, başkalarının haklarına da saygı duymak zorundadır. Yaşamsal devinim içerisinde sevgi, saygı, hoşgörü, doğruluk, şefkat ve merhamet duygularını besleyen ve devinimleştiren kurallar bütünlüğüne Toplumsal AİDİYET denir... . ***** EVRENSEL AHLAK ***** Uluslar arası diplomasinin kurallar bütünlüğüne, her türlü ticari anlaşmalara, Milletler arası her türlü Siyasal ve sosyal haklara riayet edilmesi. İnsan hakları mahkemesinin sosyal ve hukuksal yaptırımlarına saygı duymak. Bütün bu kurallar içerisinde Din-mezhep, ırk, renk, milliyet ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın Evrensel etiğin yerine getirilmesine EVRENSEL AHLAK denir... . ***** DİNSEL ve MEZHEPSEL AHLAK ***** Bireyler mensup olduğu Dinin, belirlemiş olduğu gidişatın tamamına kayıtsız ve şartsız. uyulması ve her türlü ibadet ve davranış eylemlerinin bağlı olduğu dini vecibeler doğrul- tusun da icra ve ifa etme eylemlerinin bütününe DİNİ ahlak denir.. ***** MEZHEPSEL AKLAK ***** Bireylerin bağlı olduğu, ve ya peşinden gittiği Mezhebin emrettiği ve eylemleştirdiği bütün yaptırımlara kayıtsız ve şartsız bağlı kalmasına mezhepsel AHLAK denir.... . ***** KAMUSAL ve ULUSAL AHLAK ***** --Cümle bireylerin Yurttaşı Olduğu Devletin, Siyasal, sosyal, hak-hukuk ve adalet gidişatına kayıtsız şartsız uyulmasına riayet etmek. Toplumsal anayasal haklara saygı duymak. Bütün ticaret ve her türlü iletişim eylemlerini ilgili kanun doğrultusunda icra etmek. Bireysel, komünal ve toplumsal kurallara asi olmadan, Din-mezhep, ırk, renk, dil, milliyet ve cinsiyet ayırt etmeden yazılı ve sözlü kuralların bütünüdür. Benim de benimsediğim, ve basiretimin algıladığı ölçüde riayet ettiğim AHLAK şeklidir... --Kamusal ve ulusal ahlaki kavramları Devlet sistemiyle icra ve ifa edilmesini sağlayan Dünya'da tek Lider ve Devlet Adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Hazretleridir...Bunu da ilke ve inkılaplarıyla hayata geçirmiştir. KUL ve FERMAN Devlet rejiminden Cumhuriyet ve Demokrasi yönetim sistemine geçmiştir. Demokratik, Laik, Sosyal ve Hukuk sistemiyle Fikri hür, irfani hür, vicdani hür, dini ve mezhebi hür bir toplum yaratmıştır.... --Yüce Yaradan Cumhuriyetimize mukayyet olsun. Vatan, Millet ve Bayrak düşmanı her türlü şerefsiz hainlere fırsat vermesin... VESSELAM -------------OZAN ÇAKIROĞLU --------------
Toplumsal ayrışmaların temel nedenlerinden biride Din ve mezheplerdir. Dinler yeni-yeni medeniyetlerin önünü açmıştır. Ancak beraberinde Devlet ve milletleri de birbirine düşürmüştür. Toplumsal ayrışmanın, bölünmenin kaos ve kargaşanın başlıca müsebbibi terör ve anarşi olaylarıdır. Hemen ikinci sırada din ve mezhepler gelir. Özellikle bizim Ülkemizde bazı şerefsiz hainler, islamiyet gölgesi altında yüce Dinimizi zülfikâr bir kılıç gibi kullanmışlardır. Mezhepleri kendi pis şeytani amellerine alet etmişlerdir. Bunun en bariz örneği HAŞHAŞİ tarikatlarıdır... VESSELAM ----------OZAN ÇAKIROĞLU------------
Genelde pasif agresif kişilik bozukluğu olan kişiler kendilerini Dünya'nın merkezinde görürler. Zaman-zaman üstünlük duygu yoğunluğu yaşarlar. Ve olmadık zamanlarda yakınında ki kişilere saldırırlar. Etrafına zarar verirler... --------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Bir gün akli ziyan bir zırtapozun biri, kıl kuyruk Tilkiye demiş ki, seni Tavuk çiftliğine Müdür yapsak, ne kadar maaş istersin? Kıl kuyruk kurnaz Tilki gülerek cevap vermiş, ben maaş filan istemem? yeter ki kameraları kapatın???
***** RUBAİYAT ***** Hacı-hoca tayfası hak yolundan saptılar Tarikata hak deyip, şer yolunu tuttular Cübbeli Papazlara, ilah diye taptılar Atatürk Meclisine, bomba attı yobazlar Sivas'ta tekbirlerle insan yaktı yobazlar... ---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** RUBAİYAT ***** Cuma hutbelerinde yalan fetva verdiler Dört kadınla evlilik, hak ve helal dediler Sübyan kızlara nikâh kıyıp kuma aldılar Hakka değil Şıhlara, amel etti yobazlar Çağdaş medeniyeti yakıp yıktı yobazlar... --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Paşa Dedem derdi ki, Tazısı olmayan Köyü kıl kuyruk Tilkiler basar? Şimdi de Şiir sayfalarını cahil-cühela, bağnaz-yobaz, aymaz ve nursuzlar basmış? Şiir diye yazılan deyimler silsilesinin tamamına yakını sokak jargonuyla yazılmış? Duygusal şehvetli kuramlar dört nal gidiyor? Bazı aşk şiirlerinde Kadın adeta seks objesi olarak kullanılmış. Örneğin Cemal Safi'nin **GIZA BAK HELE**başlıklı Şiiri? Yüzlerce benzer örnekler vardır... Kardaşım biz Milletçe nereye doğru evrilmekteyiz?
Toplumsal çatışmalar şahıs ve gurupların çıkar çelişmesi sonunda ortaya çıkmıştır. Savaşlar iki tarafın birbirini imha etme çabası değil, birbirine kendi iradesini kabul ettirme eylemidir... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Az gelişmiş yarı feodal ve yarı kapitalist Ülkeler de, Devletin bütün imkânlarını zenginler kullanır. Para, mal-mülk içinde yüzerler, ancak garip-gureba, fakir-fukara kesimi, bu düzenin nimetlerinden nasiplenen beyleri alkışlarlar...Onlara yaranmak için 40 takla atarlar? Eğer ki bazı olumsuzluklardan dolayı Ülke Ekonomisi çökerse şayet bu kez bütün borçları gariban millet öder. Zenginler de bütün bu vahameti uzaktan sırıtarak seyreler... ---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
*** PAŞA DEDEMİN SON VASİYETİ *** --Henüz Orta Mektepte öğrenciyim. Dedem beni yanına çağırdı dedi ki, başına her hangi bir olumsuzluk ve zarar-ziyan gelirse şayet düşmanı uzakta arama. Mutlaka düşman en yakınlarından biridir. Tabi o zaman yaşım gereği meseleyi pek idrak edememiştim... --Köylerde yaşayanlar bilirler, genelde akraba-i taallukat hep birbirlerini kıskanır ve mütemadiyen arkalarından dedikodu-gıybet ederler. Hatta zaman-zaman bu duygular kin-kibir ve nefrete dönüşür. Ormancı, Jandarma ve Polise yapılan ihbarların arkasında genellikle konu-komşu ve dost akraba çıkar... --Derler ki, körün gözü açıldığında ilk terk edeceği şey bastonudur. Doğru ve hiç şaşmaz bir tespit. Yaşamsal devinimde birilerine karşı kurtarıcı rolüne girip, destek olduğunuz kişinin güçlendiği zaman ilk sırt döneceği kişi sensin. Çünkü o ahlaksız nankör kişi, size her baktığında, hep o eski zayıflığını hatırlayacaktır... ------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
Madem ki evrimleşme bilimsel bir gerçektir, peki bu insan kılığındaki zorba zalimler neden medenileşemiyor? Bir sıradan tırtıl kelebeğe dönüşüyor, ancak şaklaban kılıklı zırtapozlar neden insana dönüşmüyor? Bu bir çelişki değil midir?
*** YAZAR ve ŞAİRLERİN DUYGULARI MUSON YAĞMURLARINA BENZER *** Özellikle roman yazarları, genelde hem yaratıcı hem de cellat olabilme ayrıcalığına sahiptirler. Yazar kalemiyle Dünyalar yaratır, o Dünyayı gönlünce süsler, onlara canlı cansız binlerce varlık yerleştirir, bir anlamda onların kaderini yazar. Bu durum onların Tanrısal yönünü temsil eder. Ancak yazarlar zaman, zaman romanların da can verdikleri kahramanları öldürmekten geri durmazlar? O parlattıkları unsurları umulmadık bir yerde öldürür ve sonra da kan yaş arkalarından hıçkıra-hıçkıra ağlarlar... VESSELAM ----------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
***** RUBAİYAT ***** Kardaş ne hale geldi Cumhuriyet turası Yobazlara taç oldu, Amerikan parası Kör vergiye bağlandı Halkın makber kirası Metanetli ol yoldaş, neşter atma yarama Medeniyet felç oldu, hürriyeti arama... -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** EYY ADEM OĞLU ***** --Bilim aklın tercümanıdır. Bilmemek bir kusur değildir. Bilgisizliğin telafisi mümkündür. Ancak zorbalığın, cehaletin, bağnaz ve yobazlığın telafisi asla mümkün değildir...Günümüzde kuş beyni kadar yüreği olmayanların kürek kadar dilleri vardır.. --Özgürlük ilkesizlik ve kuralsızlık değildir? Eşitlik demek, hak-hukuk-adalet değildir? Hür medeniyet arsızlık değildir? Hoş görü de, her türlü edepsizliğe tahammül etmek değildir... --Eleştiri saygısızlık, özür dilemek te eziklik değildir. Saygı biat etmek, onur ve şeref te kibir değildir. Ağlamak zayıflık, gülmekte arsızlık değildir... --Aşk-sevda-sevgi ve şefkat ipotek değildir, Evlilikte tapulu mülkiyet değildir? --Geçmişini inkâr eden mahlukat, bu gününe kin-nefret eker, yarınlara ihanet eder... ----------- OZAN ÇAKIROĞLU -----------
***** RUBAİYAT ***** Ne baharın tadı kaldı, ne de kışın tadı Gıdalar hormonlu, bozuldu aşın tadı Medeniyet felç oldu, hürriyeti arama Hilafet başa kondu, kalmadı işin tadı... --------OZAN ÇAKIROĞLU-------
--Türk Ulusal Alfabemize kefere dili diyenlerdir? --Kılıf-kıyafet kanununa muhalif olanlardır? --Cumhuriyet nimetlerinden yararlanıp, okuyup mevki sahibi olup ta, dönüp kin-nefret kusup, düşman olanlardır? --Türk Ulusal Medeniyetinden faydalanıp, dönüp şirk koşanlardır? --Yaradana değil, kula ve paraya-pula kulluk edenlerdir? --Birden fazla evlilik yapmış ve Cennet'te Huri düşleyenlerdir? --Kurandan değil, Tarikat Şıhlarından fehim-himmet alanlardır? --Afata-tufana, Deprem-zelzeleye Fıtrat-ı kader diyenlerdir? --Asıl Deli, KALBİN düşünüp gören bir organ olduğunu sananlardır? --Asıl zırzır deli, Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'e dinsiz-imansız diyenlerdir? --Asıl baş deli, Bayrağına, Vatan ve Milletine ihanet edenlerdir? --Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemine karşı olanlardır? --Asıl ve amansız Deli, Kadın medeniyetine karşı olanlardır? --Hilafetin yeniden meşru olacağını düşünenlerdir? --Birde zırtapoz deliler vardır, bunlar her türlü modern teknolojiye GAVUR icadı deyip te en çok kullananlardır??? VESSELAM----OZAN ÇAKIROĞLU
--Kin-kibir-ego bireylerde nefret duygularını pekiştirir. İnsanlar da nefret ve öfkenin kaynağı kin-kibir ve egodur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişilerde kızgınlık, üzüntü, isyan ve hoşgörüsüzlük ile doğru karakterizedir. Bunların kaynağı Aile ve çevrede ötekileştirilmiş kişilerde vuku bulur. --Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder, her zaman fitne-fesat ve melanet öğütler. Kin-kibir ve nefret duyguları, zaman-zaman bireyi ruhsal çöküntü ve hatta intihar edebilecek eylemsel davranışa sevk eder. Bazı kişilerde toplumu rahatsız etmek, hatta derin bir ruh haliyle intikam alma duyguları engellenemez ve tedavisi dahi olamaz boyuta varır. --Kin-kibir ve nefret ortamında yetişen bireyler bir çürümüş sarımsak gibidir. Her zaman ve her yerde etrafına pis kokular saçarlar...VESSELAM OZAN ÇAKIROĞLU
***** KAPİTALİZM ***** Eğer ki, Memleketin parası-pulu varsa, zenginler paylaşır, gariban Millet alkışlar? Terörden-anarşiden, Afattan-tufandan, Deprem-zelzeleden Ekonomi iflas edince, Devlet Baba, memleket borçlarını ezilen Halktan vergi kanalı ile tahsis eder. Bu kez de, Zenginler fakir-fukarayı, garip-gurebayı alkışlar? İşte budur KAPİTALİZM... ------- OZAN ÇAKIROĞLU -------
*** SİVAS MADIMAK MEZELAMİ *** Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Ali İzzetlerin, Emsali ve Feryadilerin daha nice-nice Ozan ve aydınların yetiştiği ve Cumhuriyet temelinin atıldığı Sivas, vicdanları kararmış, insanlıktan nasip hiç nasip almamış vahşi bağnaz, yobaz zorbalar tarafından 02-temmuz-1993 günü 37 canımızın tekbirlerle yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 32 yıl geçti... Bu toplumsal vahşet tarihsel devinimde kara bir leke olarak kalacaktır. Yanarak merhum olan 37 aydın canımıza yüce Yaradan rahmet eylesin. Mekanları Cennet, Ruhları şad olsun. Allah ulusal milletimize bir daha böyle vahşet yaşatmasın...AMİN -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** TÜRK KADINI ***** Türk Kadını, bu hür ve kutlu Cumhuriyetimizin teminatıdır. Türk ulusal medeniyetimizin ruhu ve simgesidir... Kadın, tarihsel devinimde bizzat yaşamın özüdür... Kadın, fedakârlığın, direncin, emeğin ve ailenin temel direğidir... Kadın, her çağ ve medeniyetlerde Anadır, yardır, kardeş-bacıdır. Sevgi ve şevkattır. Türk aile kurumunun onuru, şeref-haysiyeti ve Ulusal neslimizin ANA erkidir... VESSELAM -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT ***** Her melanet işlemiş, damarına kanına Medeniyet uğramaz, yakınına-yanına Basiret iflas etmiş, varmış yolun sonuna Feleğin çarkında un gibi tozmuş gidiyor... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Zalim-zorba mahlukatlar güçlü-kudretli oldukları için değil, vicdanları zayıf, merhamet duyguları gelişmemiş ve muhasır çağdaş medeniyetten nasiplenmemiş, cahil, yobaz ve bağnaz melanetlerdir... ------OZAN ÇAKIROĞLU-----
**** EYY NEFRET DERGÂHINDA TALİM GÖRENLER**** * Yaşamak haksızlıklara karşı direnmek, mücadele etmektir... * Karşılıklı saygı ve sevgi huzur ve mutluluğun anahtarıdır... * Sevmek-sevilmek Dünyanın en büyük hazinesidir... * Evlilik bağlılık-sadakat ve güvendir.. * Dostluk-yarenlik fedakârlıktır... -------OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** TOPLUMSAL AHLAK *****
--Ait olduğun toplumun bütün değer yargılarına, sosyal ve kültürel yapısına ve her türlü
müspet yaşam şekillerine, Anayasal haklarına saygı duyarak uyması gereken kurallar
bütünlüğüne Toplumsal ahlak denir.
--Bireyler bütün vatandaşlık haklarını kollayıp-korumak zorundadır. Ancak kendi haklarına
sahip çıkarken, başkalarının haklarına da saygı duymak zorundadır. Yaşamsal devinim
içerisinde sevgi, saygı, hoşgörü, doğruluk, şefkat ve merhamet duygularını besleyen ve
devinimleştiren kurallar bütünlüğüne Toplumsal AİDİYET denir...
.
***** EVRENSEL AHLAK *****
Uluslar arası diplomasinin kurallar bütünlüğüne, her türlü ticari anlaşmalara, Milletler arası her
türlü Siyasal ve sosyal haklara riayet edilmesi. İnsan hakları mahkemesinin sosyal ve hukuksal
yaptırımlarına saygı duymak. Bütün bu kurallar içerisinde Din-mezhep, ırk, renk, milliyet ve
cinsiyet ayrımı yapılmaksızın Evrensel etiğin yerine getirilmesine EVRENSEL AHLAK denir...
.
***** DİNSEL ve MEZHEPSEL AHLAK *****
Bireyler mensup olduğu Dinin, belirlemiş olduğu gidişatın tamamına kayıtsız ve şartsız.
uyulması ve her türlü ibadet ve davranış eylemlerinin bağlı olduğu dini vecibeler doğrul-
tusun da icra ve ifa etme eylemlerinin bütününe DİNİ ahlak denir..
***** MEZHEPSEL AKLAK *****
Bireylerin bağlı olduğu, ve ya peşinden gittiği Mezhebin emrettiği ve eylemleştirdiği
bütün yaptırımlara kayıtsız ve şartsız bağlı kalmasına mezhepsel AHLAK denir....
.
***** KAMUSAL ve ULUSAL AHLAK *****
--Cümle bireylerin Yurttaşı Olduğu Devletin, Siyasal, sosyal, hak-hukuk ve adalet gidişatına
kayıtsız şartsız uyulmasına riayet etmek. Toplumsal anayasal haklara saygı duymak. Bütün
ticaret ve her türlü iletişim eylemlerini ilgili kanun doğrultusunda icra etmek. Bireysel, komünal
ve toplumsal kurallara asi olmadan, Din-mezhep, ırk, renk, dil, milliyet ve cinsiyet ayırt etmeden
yazılı ve sözlü kuralların bütünüdür. Benim de benimsediğim, ve basiretimin algıladığı ölçüde
riayet ettiğim AHLAK şeklidir...
--Kamusal ve ulusal ahlaki kavramları Devlet sistemiyle icra ve ifa edilmesini sağlayan Dünya'da
tek Lider ve Devlet Adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Hazretleridir...Bunu da ilke ve inkılaplarıyla
hayata geçirmiştir. KUL ve FERMAN Devlet rejiminden Cumhuriyet ve Demokrasi yönetim sistemine
geçmiştir. Demokratik, Laik, Sosyal ve Hukuk sistemiyle Fikri hür, irfani hür, vicdani hür, dini ve
mezhebi hür bir toplum yaratmıştır....
--Yüce Yaradan Cumhuriyetimize mukayyet olsun. Vatan, Millet ve Bayrak düşmanı her türlü
şerefsiz hainlere fırsat vermesin... VESSELAM
-------------OZAN ÇAKIROĞLU --------------
Toplumsal ayrışmaların temel nedenlerinden biride Din ve mezheplerdir.
Dinler yeni-yeni medeniyetlerin önünü açmıştır. Ancak beraberinde Devlet
ve milletleri de birbirine düşürmüştür. Toplumsal ayrışmanın, bölünmenin
kaos ve kargaşanın başlıca müsebbibi terör ve anarşi olaylarıdır. Hemen
ikinci sırada din ve mezhepler gelir.
Özellikle bizim Ülkemizde bazı şerefsiz hainler, islamiyet gölgesi altında
yüce Dinimizi zülfikâr bir kılıç gibi kullanmışlardır. Mezhepleri kendi pis
şeytani amellerine alet etmişlerdir. Bunun en bariz örneği HAŞHAŞİ
tarikatlarıdır... VESSELAM
----------OZAN ÇAKIROĞLU------------
Genelde pasif agresif kişilik bozukluğu olan kişiler kendilerini
Dünya'nın merkezinde görürler. Zaman-zaman üstünlük duygu
yoğunluğu yaşarlar. Ve olmadık zamanlarda yakınında ki kişilere
saldırırlar. Etrafına zarar verirler...
--------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT *****
Yazmasını bilenler bal akıtır kurnadan
Mevlevi ustaları, dil döktürür zurnadan
Dağlara duman çöker, gönüllere hüzün
Şairler mana süzer, gökte uçan turnadan...
-------- OZAN ÇAKIROĞLU ----------
***** RUBAİYAT *****
Örümcek kafalar ne anlar şiirden sözden
Ehilsiz mollalar toplumu çıkarır özden
Bunların belasını versin hazreti yazdan
Narı Cehennemlerde yansın kül olsun gitsin,
Kaos-kargaşa bitsin, millet sulh olsun gitsin..
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
* Hatunsuz hane, susuz kuyu gibidir.
* Huzursuz Aile, dikenli tarla gibidir,
* Hayırsız evlat, vahşi bir beygir gibidir.
* Şükürsüz nimet, palamut nekeri gibidir.
* Kuralsız insan, rotasız gemi gibidir.
* Hükümsüz fetva, çatlak fay gibidir.
* Sosyete hatun, huysuz deve gibidir.
* Ehilsiz lider, fermansız cellat gibidir.
* Bilimsiz millet, nebatsız çöl gibidir...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Bir gün akli ziyan bir zırtapozun biri, kıl kuyruk Tilkiye demiş ki, seni Tavuk
çiftliğine Müdür yapsak, ne kadar maaş istersin? Kıl kuyruk kurnaz Tilki
gülerek cevap vermiş, ben maaş filan istemem? yeter ki kameraları kapatın???
***** RUBAİYAT *****
Hacı-hoca tayfası hak yolundan saptılar
Tarikata hak deyip, şer yolunu tuttular
Cübbeli Papazlara, ilah diye taptılar
Atatürk Meclisine, bomba attı yobazlar
Sivas'ta tekbirlerle insan yaktı yobazlar...
---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** RUBAİYAT *****
Cuma hutbelerinde yalan fetva verdiler
Dört kadınla evlilik, hak ve helal dediler
Sübyan kızlara nikâh kıyıp kuma aldılar
Hakka değil Şıhlara, amel etti yobazlar
Çağdaş medeniyeti yakıp yıktı yobazlar...
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Paşa Dedem derdi ki, Tazısı olmayan Köyü kıl kuyruk Tilkiler basar?
Şimdi de Şiir sayfalarını cahil-cühela, bağnaz-yobaz, aymaz ve nursuzlar basmış?
Şiir diye yazılan deyimler silsilesinin tamamına yakını sokak jargonuyla yazılmış?
Duygusal şehvetli kuramlar dört nal gidiyor? Bazı aşk şiirlerinde Kadın adeta seks
objesi olarak kullanılmış. Örneğin Cemal Safi'nin **GIZA BAK HELE**başlıklı Şiiri?
Yüzlerce benzer örnekler vardır...
Kardaşım biz Milletçe nereye doğru evrilmekteyiz?
Toplumsal çatışmalar şahıs ve gurupların çıkar çelişmesi sonunda
ortaya çıkmıştır.
Savaşlar iki tarafın birbirini imha etme çabası değil, birbirine kendi
iradesini kabul ettirme eylemidir...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Az gelişmiş yarı feodal ve yarı kapitalist Ülkeler de, Devletin bütün
imkânlarını zenginler kullanır. Para, mal-mülk içinde yüzerler, ancak
garip-gureba, fakir-fukara kesimi, bu düzenin nimetlerinden nasiplenen
beyleri alkışlarlar...Onlara yaranmak için 40 takla atarlar?
Eğer ki bazı olumsuzluklardan dolayı Ülke Ekonomisi çökerse şayet
bu kez bütün borçları gariban millet öder. Zenginler de bütün bu
vahameti uzaktan sırıtarak seyreler...
---------OZAN ÇAKIROĞLU---------
*** PAŞA DEDEMİN SON VASİYETİ ***
--Henüz Orta Mektepte öğrenciyim. Dedem beni yanına çağırdı dedi ki, başına
her hangi bir olumsuzluk ve zarar-ziyan gelirse şayet düşmanı uzakta arama.
Mutlaka düşman en yakınlarından biridir. Tabi o zaman yaşım gereği meseleyi
pek idrak edememiştim...
--Köylerde yaşayanlar bilirler, genelde akraba-i taallukat hep birbirlerini kıskanır
ve mütemadiyen arkalarından dedikodu-gıybet ederler. Hatta zaman-zaman bu
duygular kin-kibir ve nefrete dönüşür. Ormancı, Jandarma ve Polise yapılan
ihbarların arkasında genellikle konu-komşu ve dost akraba çıkar...
--Derler ki, körün gözü açıldığında ilk terk edeceği şey bastonudur. Doğru ve hiç
şaşmaz bir tespit. Yaşamsal devinimde birilerine karşı kurtarıcı rolüne girip, destek
olduğunuz kişinin güçlendiği zaman ilk sırt döneceği kişi sensin. Çünkü o ahlaksız
nankör kişi, size her baktığında, hep o eski zayıflığını hatırlayacaktır...
------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
BİZİM BAKALAVACI USSMAN
.
Taa Kırımdan gelir Ussmanın soyu
Nefret çeşmesinden akıyor suyu
Basiret felç olmuş, bozuktur huyu
Hak-hakıkat bilen Kula sataşır.
.
Babadan mirastır şöhreti-şanı
Dillere destandır sarayı-hanı
Mecliste şahlanır sanısın kâni
Sağından beslenir Sola sataşır.
.
Utanma bilmez her renge bürünür
Ayan Meclisinde başa kurulur
Gün gelir fes düşer, keli görünür
Evliye-bekâra Dula sataşır.
.
Fıtrat-ı bozuktur nesilden-özden
Basiret kapalı anlamaz sözden
Müslimi soğutur vacipten-farzdan
Hayır hasenatlı Ele sataşır.
.
Kul Vezir, Usmanı yazdı sıradan
Taksirimden düşsün yüce Yaradan
Zorbalar ne ahlar, şerli amelden
Dikene dolanır, Güle sataşır...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Madem ki evrimleşme bilimsel bir gerçektir, peki bu insan kılığındaki
zorba zalimler neden medenileşemiyor?
Bir sıradan tırtıl kelebeğe dönüşüyor, ancak şaklaban kılıklı zırtapozlar
neden insana dönüşmüyor? Bu bir çelişki değil midir?
*** YAZAR ve ŞAİRLERİN DUYGULARI MUSON YAĞMURLARINA BENZER ***
Özellikle roman yazarları, genelde hem yaratıcı hem de cellat olabilme ayrıcalığına
sahiptirler. Yazar kalemiyle Dünyalar yaratır, o Dünyayı gönlünce süsler, onlara canlı
cansız binlerce varlık yerleştirir, bir anlamda onların kaderini yazar. Bu durum onların
Tanrısal yönünü temsil eder.
Ancak yazarlar zaman, zaman romanların da can verdikleri kahramanları öldürmekten
geri durmazlar? O parlattıkları unsurları umulmadık bir yerde öldürür ve sonra da kan
yaş arkalarından hıçkıra-hıçkıra ağlarlar... VESSELAM
----------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
***** RUBAİYAT *****
Kardaş ne hale geldi Cumhuriyet turası
Yobazlara taç oldu, Amerikan parası
Kör vergiye bağlandı Halkın makber kirası
Metanetli ol yoldaş, neşter atma yarama
Medeniyet felç oldu, hürriyeti arama...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Kardeşim, nabza göre şerbet vermek marifet değil şaklabanlık ve
üç kâğıtçılıktır... Nursuz yobazların cambazlıklarıdır...
***** EYY ADEM OĞLU *****
--Bilim aklın tercümanıdır. Bilmemek bir kusur değildir. Bilgisizliğin telafisi
mümkündür. Ancak zorbalığın, cehaletin, bağnaz ve yobazlığın telafisi asla
mümkün değildir...Günümüzde kuş beyni kadar yüreği olmayanların kürek
kadar dilleri vardır..
--Özgürlük ilkesizlik ve kuralsızlık değildir? Eşitlik demek, hak-hukuk-adalet değildir?
Hür medeniyet arsızlık değildir? Hoş görü de, her türlü edepsizliğe tahammül etmek değildir...
--Eleştiri saygısızlık, özür dilemek te eziklik değildir. Saygı biat etmek, onur ve şeref te kibir
değildir. Ağlamak zayıflık, gülmekte arsızlık değildir...
--Aşk-sevda-sevgi ve şefkat ipotek değildir, Evlilikte tapulu mülkiyet değildir?
--Geçmişini inkâr eden mahlukat, bu gününe kin-nefret eker, yarınlara ihanet eder...
----------- OZAN ÇAKIROĞLU -----------
***** RUBAİYAT *****
Ne baharın tadı kaldı, ne de kışın tadı
Gıdalar hormonlu, bozuldu aşın tadı
Medeniyet felç oldu, hürriyeti arama
Hilafet başa kondu, kalmadı işin tadı...
--------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT *****
Kin-kibirle çürür, gönül kafesi
Nefret varsa solar kalbin halesi
Kuşku varsa bitmez aşkın çilesi
Nice gönülleri yakar da gider,
Mutluluk bendini yıkar da gider...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
*****ASIL DELİLİK NEDİR BİLİYORMUSUNUZ*****
--Türk Ulusal Alfabemize kefere dili diyenlerdir?
--Kılıf-kıyafet kanununa muhalif olanlardır?
--Cumhuriyet nimetlerinden yararlanıp, okuyup mevki sahibi olup ta, dönüp
kin-nefret kusup, düşman olanlardır?
--Türk Ulusal Medeniyetinden faydalanıp, dönüp şirk koşanlardır?
--Yaradana değil, kula ve paraya-pula kulluk edenlerdir?
--Birden fazla evlilik yapmış ve Cennet'te Huri düşleyenlerdir?
--Kurandan değil, Tarikat Şıhlarından fehim-himmet alanlardır?
--Afata-tufana, Deprem-zelzeleye Fıtrat-ı kader diyenlerdir?
--Asıl Deli, KALBİN düşünüp gören bir organ olduğunu sananlardır?
--Asıl zırzır deli, Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'e dinsiz-imansız diyenlerdir?
--Asıl baş deli, Bayrağına, Vatan ve Milletine ihanet edenlerdir?
--Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemine karşı olanlardır?
--Asıl ve amansız Deli, Kadın medeniyetine karşı olanlardır?
--Hilafetin yeniden meşru olacağını düşünenlerdir?
--Birde zırtapoz deliler vardır, bunlar her türlü modern teknolojiye GAVUR icadı deyip te
en çok kullananlardır??? VESSELAM----OZAN ÇAKIROĞLU
*****KİN-KİBİR-EGO = NEFRET*****
--Kin-kibir-ego bireylerde nefret duygularını pekiştirir. İnsanlar da nefret ve öfkenin kaynağı
kin-kibir ve egodur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişilerde kızgınlık, üzüntü, isyan ve
hoşgörüsüzlük ile doğru karakterizedir. Bunların kaynağı Aile ve çevrede ötekileştirilmiş
kişilerde vuku bulur.
--Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder, her zaman fitne-fesat ve melanet öğütler.
Kin-kibir ve nefret duyguları, zaman-zaman bireyi ruhsal çöküntü ve hatta intihar edebilecek
eylemsel davranışa sevk eder. Bazı kişilerde toplumu rahatsız etmek, hatta derin bir ruh haliyle
intikam alma duyguları engellenemez ve tedavisi dahi olamaz boyuta varır.
--Kin-kibir ve nefret ortamında yetişen bireyler bir çürümüş sarımsak gibidir. Her zaman ve her
yerde etrafına pis kokular saçarlar...VESSELAM OZAN ÇAKIROĞLU
***** KAPİTALİZM *****
Eğer ki, Memleketin parası-pulu varsa, zenginler paylaşır, gariban Millet alkışlar?
Terörden-anarşiden, Afattan-tufandan, Deprem-zelzeleden Ekonomi iflas edince,
Devlet Baba, memleket borçlarını ezilen Halktan vergi kanalı ile tahsis eder.
Bu kez de, Zenginler fakir-fukarayı, garip-gurebayı alkışlar? İşte budur KAPİTALİZM...
------- OZAN ÇAKIROĞLU -------
*** SİVAS MADIMAK MEZELAMİ ***
Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Ali İzzetlerin,
Emsali ve Feryadilerin daha nice-nice Ozan ve aydınların yetiştiği
ve Cumhuriyet temelinin atıldığı Sivas, vicdanları kararmış, insanlıktan
nasip hiç nasip almamış vahşi bağnaz, yobaz zorbalar tarafından
02-temmuz-1993 günü 37 canımızın tekbirlerle yakılarak katledilmesinin
üzerinden tam 32 yıl geçti...
Bu toplumsal vahşet tarihsel devinimde kara bir leke olarak kalacaktır.
Yanarak merhum olan 37 aydın canımıza yüce Yaradan rahmet eylesin.
Mekanları Cennet, Ruhları şad olsun. Allah ulusal milletimize bir daha
böyle vahşet yaşatmasın...AMİN
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** TÜRK KADINI *****
Türk Kadını, bu hür ve kutlu Cumhuriyetimizin teminatıdır.
Türk ulusal medeniyetimizin ruhu ve simgesidir...
Kadın, tarihsel devinimde bizzat yaşamın özüdür...
Kadın, fedakârlığın, direncin, emeğin ve ailenin temel direğidir...
Kadın, her çağ ve medeniyetlerde Anadır, yardır, kardeş-bacıdır.
Sevgi ve şevkattır. Türk aile kurumunun onuru, şeref-haysiyeti ve
Ulusal neslimizin ANA erkidir... VESSELAM
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT *****
Kaz gelecek yerden esirgeme tavuğu
Götür caizdir diyor, ulemanın lavuğu
Kulliyeden esiyor, Sibirya'nın soğuğu
Medeniyet felç oldu, arama hürriyeti
Meclisi bombaladı, haşhaşi zürriyeti...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** RUBAİYAT *****
Her melanet işlemiş, damarına kanına
Medeniyet uğramaz, yakınına-yanına
Basiret iflas etmiş, varmış yolun sonuna
Feleğin çarkında un gibi tozmuş gidiyor...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Zalim-zorba mahlukatlar güçlü-kudretli oldukları için değil,
vicdanları zayıf, merhamet duyguları gelişmemiş ve muhasır
çağdaş medeniyetten nasiplenmemiş, cahil, yobaz ve bağnaz
melanetlerdir...
------OZAN ÇAKIROĞLU-----
**** EYY NEFRET DERGÂHINDA TALİM GÖRENLER****
* Yaşamak haksızlıklara karşı direnmek, mücadele etmektir...
* Karşılıklı saygı ve sevgi huzur ve mutluluğun anahtarıdır...
* Sevmek-sevilmek Dünyanın en büyük hazinesidir...
* Evlilik bağlılık-sadakat ve güvendir..
* Dostluk-yarenlik fedakârlıktır...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-----