“Yurtta sulh, cihanda sulh.” Mustafa Kemal Atatürk, her zaman barışı, huzuru ve eşitliği savundu. Bir ulusun gücünün, ancak iç huzuruyla ve dünya ile barış içinde yaşamasıyla mümkün olabileceğine inanıyordu. Onun önderliğinde, Türk milletinin önündeki engelleri aşarak, modern ve çağdaş bir toplum olma yolunda önemli adımlar atıldı.
Bugün, Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bu değerleri hatırlamak, her birimizin sorumluluğudur. M. Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olduğumuz için toplumumuz gerçekten şanslıdır. Onun vizyonu, cesareti ve kararlılığı, bizlere yol göstermeye devam ediyor.
Zafer, 'zafer benimdir' diyebilenlerindir." * Mustafa Kemal Paşa
102 yıl önce. bugün, Mustafa Kemal Paşa ve O'nu yalnız bırakmayan bir avuç Onurlu Mücadele Arkadaşı, Ulusumuza öncülük ederek işgalci yunan ordusunu ezip geçti ve Izmir'i özgürlüğüne kavuşturdu.
Sadece yunan ordusu değil, zerre kadar utanmadan "keşke yunan galip gelseydi" diyen/diyebilen onur ve şeref yoksunu fesli fesli kadir mısıroğlu'nun işbirlikçi 'dedeleri' de tarihin çöplüğüne postalandı.
Bu tarihi zaferin ışığında yineliyorum: Elbette Mustafa Kemal'in Askeriyim! Ve Elbette Ne Mutlu Türküm Diyene!
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyen Atatürk'ten, "Ben gidersem, vatan yıkılr." diyen bir zihniyete, ne ara geçiş yaptık?
''...Atatürk belki de İslâmlığın parlak çağına dönüş yaparak, zamana ve akla uymayan, eskiyen hukuk kurallarını bir yana bırakarak devleti laikleştirmiştir. Ama İslâmlığın inanç ve ibadete dayanan kurallarına hiç dokunmamıştır.
Atatürk kesinlikle dinsiz değildi. Şu sözleri söyleyen Atatürk'ün dinsiz olduğu, laiklikle dinsizliği getirdiği söylenebilir mi? :"Tanrı birdir, büyüktür. Bizim dinimiz en makul (akla uygun) ve tabii (doğal) bir dindir. Ve ancak bundan dolayı da son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması gerektir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur... Ey millet, Allah birdir, sanı büyüktür. Peygamberimiz, Efendimiz Cenabı Hak tarafından insanlara dinin gerçeklerini bildirmeye memur ve elçi olmuştur... İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor. Bu sebeple en mükemmel dindir... Varlık dünyasının bütün kanunlarını yapan Cenab-ı Haktır... Dinime, gerçeğin kendisine nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum". Atatürk bunlar gibi daha birçok söz söylemiştir.''
Bu çok ince parmaklı hiçbir şeyin karartmadığı,kırıştırmadığı bir cilde sahip olan ensiz ve kusursuz el erat sınıfından Türk"ün eli değildir.Peki nasıl oluyorda her şeyiyle köylü Türk"ün elinden bu kadar farklı olan el Türk"ün bütün hususiyetlerine sahip oluyor ? Alıntıdır.
Allah kulunu çaresiz bırakmaz yeter ki sen yegane mabud yegane ilah yegane Rab olarak olarak tanı ve yanlızca Allah'a secde ve kulluk için çabala ve gayret et ve kulum hitabına mazhar ol ki bu en büyük şeref ve izzettir hem bu hitaba mazhar olan kul Allah'ın herşeye şahit görür bilir ve semi yani duyduğunu fehmetsen bileceksin ki o senin hem kulluğuna hem vekefa billahi nasira yani yardımcı olarak Allah'ın yeter olduğunu bilirsen hem öncelikle Allah'ın karşısında acizliğini zayıflığını fakirliğini bilir ve idrak edersen MUTLKA DİYECEKTİR Kİ KULUM BENİ TANIDI BİLDİ RABBİNİ TANDI BİLDİ VE BANA YÖNELDİ BEN DE ONU BOŞ ÇEVİRMEYECEĞİM.
Atatürk’e ait olduğu iddia edilen metnin altında yer alan “Mustafa Kemal Atatürk” imzası ise iddianın doğru olmadığını belirten bir başka delil. Yazının yazıldığı tarih olarak belirtilen 1927 yılında henüz soyadı kanunu yürürlükte değil. Dolasıyla Mustafa Kemal henüz Atatürk soyadını almamış. Mustafa Kemal’in, 24 Kasım 1934 yılında çıkan 2587 sayılı kanunla Atatürk soyadını aldığı görülebiliyor.Zaten biliyorduk.Anlaşımayan, rakip milletvekillerinin boş vermişliği,hepimiz gibi. Daha az göster
ATATÜRK"ÜN 27 ARALIK 1927"DEKİ SÖZLERİ am 17 Aralık 1927'de Mustafa Kemal Atatürk Mecliste şunu diyor: "Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiİNİZbazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamak isteyecelerdid2
MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİ (Devamla) — Müsaade buyurunuz izah edeyim. Hududu millimiz dahilinde bulunanİSTANBULvilâyetimizden erbabı namus ve hamiyetten falan veya falan zat bu raya geliyor denildiği zaman mesele yoktur. İNGİLİZLERve FRANSIZLALA uyuşarakFERİT PAŞA kabinesi iskat edilmiş ve yerineANADOLUYU AVUCUNA VADETMİŞOLAN BİR HEYET GETİRİLMİŞTİR . Yine İNGİLİZLERİN marifet ve vasıtasiyleANADOLU İLE anlaşmak üzere memur edilmişlerdir ve ANADOLU HÜKÜMETİ DE bu itilâf zemini üzerine anlaşmayı kabul etmiştir. İşte efen dim şekil budur. Bununla beraber hiç kızmamışlar dır. Yalnız istediğiniz siyaseti anlayalım, demişlerdir. İstediğiniz adamlarla görüşebilirsiniz ve istediğiniz si yaseti takipte serbestsiniz, demişlerdir.PARA VERYORUZ,SİLAH veriyoruz, CEPHANE veriyoruz. İlkbahara ka dar fırkalar vait ediyoruz. Hiç olmazsa bizi siyase tinizden haberdar ediniz dediler.
İngilizlerin Ferit Paşa hükümetinin müştereken yapmış olduktan harekât maatteessüf cümlenizin malûmudur. ki ,paraya ihtiyaç vardır. dur. Lâkin istiklâlini muhafazaya azmetmiş olan bir millet, kanının son damsını akıtmağa hazırlanmış bir millet son habbesini vermek fedakârlığında da bulunacaktır. Şüphesiz bu parayı Maliye Nazırı Beyefendi lâzım gelen kanunarla isteyecektir. ( Anadolu Hükümetine silah,para,cephane veren İstanbul Hükümetidir.ve istenilen para buradadır.)
Allah'ın elçisi hazreti Muhammed(sav) e ölüm yakışıyor da neden mustafa kemale yakıştıramıyorsunuz hergün cenazeleri tabutları gördüğünüz halde gerçekler acıdır ve ölüm gerçeğinden kaçamazsınız.
Atatürk’ün yemek masasında 32 kral ve 62 cumhurbaşkanının bulunduğu öne sürülen fotoğraf, 7 Kasım 1927 tarihinde SSCB’nin Ankara Büyükelçisi Y. Z. Surits’in düzenlediği yemekli davette çekilmiştir. Davet sahibi Mustafa Kemal Atatürk değil, Rus büyükelçidir. Masanın etrafındaki kişiler de Atatürk’ü ziyarete gelen kral ve cumhurbaşkanları değil, Rus büyükelçinin davetlileridir. Masada 32 kral ve 62 cumhurbaşkanının yer aldığı iddiası ise başlı başına bir absürtlüktür. Alay konusu olmayınız.
Çok anlatılmış, asla anlaşılmamış büyük lider... Ülkemizde değeri bilinmese de yedi düvel heykelini dikmiş, yenilgilerine rağmen... Mekanı cennet olsun...
Birinin başı ağrısa okuyup üflerler. Şehyin abdest suyunu sevap diye içenler.El öperek cennete gitmeyi düşleyenler.Bunların bilim teknoloji...alanında yaptıkları bir şey var mı?Avrupa'nın yapamadığı ameliyatları Atatürk'ün çocukları yapiyor.Keşke iki yüz üç yüz yıl öncesinden kurulsaydı,Türkiye cumhuriyeti.
"Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın Gel gömelim Seni tarihe desem sığmazsın Nekadar büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi " bir destanın dünü bugünü yarınıdır...
Vatan. ve Millet sevgisi, işeri görüş, ölümsüzlük.
“Yurtta sulh, cihanda sulh.”
Mustafa Kemal Atatürk, her zaman barışı, huzuru ve eşitliği savundu. Bir ulusun gücünün, ancak iç huzuruyla ve dünya ile barış içinde yaşamasıyla mümkün olabileceğine inanıyordu. Onun önderliğinde, Türk milletinin önündeki engelleri aşarak, modern ve çağdaş bir toplum olma yolunda önemli adımlar atıldı.
Bugün, Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bu değerleri hatırlamak, her birimizin sorumluluğudur.
M. Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olduğumuz için toplumumuz gerçekten şanslıdır. Onun vizyonu, cesareti ve kararlılığı, bizlere yol göstermeye devam ediyor.
Zafer, 'zafer benimdir' diyebilenlerindir."
* Mustafa Kemal Paşa
102 yıl önce. bugün, Mustafa Kemal Paşa ve O'nu yalnız bırakmayan bir avuç Onurlu Mücadele Arkadaşı, Ulusumuza öncülük ederek işgalci yunan ordusunu ezip geçti ve Izmir'i özgürlüğüne kavuşturdu.
Sadece yunan ordusu değil, zerre kadar utanmadan "keşke yunan galip gelseydi" diyen/diyebilen onur ve şeref yoksunu fesli fesli kadir mısıroğlu'nun işbirlikçi 'dedeleri' de tarihin çöplüğüne postalandı.
Bu tarihi zaferin ışığında yineliyorum:
Elbette Mustafa Kemal'in Askeriyim!
Ve Elbette Ne Mutlu Türküm Diyene!
''Çanakkale: Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum...
İstanbul'un işgali: Geldikleri gibi giderler!
Sakarya: Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır...
Dumlupınar(Başkomutanlık Meydan Savaşı): Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!''
Mustafa Kemal Atatürk
Saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.
''Ordu başsız bırakılamaz. Bırakmadım, bırakmam, bırakmayacağım.'' Mustafa Kemal Atatürk
"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyen Atatürk'ten, "Ben gidersem, vatan yıkılr." diyen bir zihniyete, ne ara geçiş yaptık?
''...Atatürk belki de İslâmlığın parlak çağına dönüş yaparak, zamana ve akla uymayan, eskiyen hukuk kurallarını bir yana bırakarak devleti laikleştirmiştir. Ama İslâmlığın inanç ve ibadete dayanan kurallarına hiç dokunmamıştır.
Atatürk kesinlikle dinsiz değildi. Şu sözleri söyleyen Atatürk'ün dinsiz olduğu, laiklikle dinsizliği getirdiği söylenebilir mi? :"Tanrı birdir, büyüktür. Bizim dinimiz en makul (akla uygun) ve tabii (doğal) bir dindir. Ve ancak bundan dolayı da son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması gerektir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur... Ey millet, Allah birdir, sanı büyüktür. Peygamberimiz, Efendimiz Cenabı Hak tarafından insanlara dinin gerçeklerini bildirmeye memur ve elçi olmuştur... İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor. Bu sebeple en mükemmel dindir... Varlık dünyasının bütün kanunlarını yapan Cenab-ı Haktır... Dinime, gerçeğin kendisine nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum". Atatürk bunlar gibi daha birçok söz söylemiştir.''
link
https://meb.gov.tr/belirligunler/10kasim/ilkeleri/laik.htm
hep, zübeydenin kuzusu kalmak isterdi belki de kim bilir...
Bu çok ince parmaklı hiçbir şeyin karartmadığı,kırıştırmadığı bir cilde sahip olan ensiz ve kusursuz el erat sınıfından Türk"ün eli değildir.Peki nasıl oluyorda her şeyiyle köylü Türk"ün elinden bu kadar farklı olan el Türk"ün bütün hususiyetlerine sahip oluyor ? Alıntıdır.
Allah kulunu çaresiz bırakmaz yeter ki sen yegane mabud yegane ilah yegane Rab olarak olarak tanı ve yanlızca Allah'a secde ve kulluk için çabala ve gayret et ve kulum hitabına mazhar ol ki bu en büyük şeref ve izzettir hem bu hitaba mazhar olan kul Allah'ın herşeye şahit görür bilir ve semi yani duyduğunu fehmetsen bileceksin ki o senin hem kulluğuna hem vekefa billahi nasira yani yardımcı olarak Allah'ın yeter olduğunu bilirsen hem öncelikle Allah'ın karşısında acizliğini zayıflığını fakirliğini bilir ve idrak edersen MUTLKA DİYECEKTİR Kİ KULUM BENİ TANIDI BİLDİ RABBİNİ TANDI BİLDİ VE BANA YÖNELDİ BEN DE ONU BOŞ ÇEVİRMEYECEĞİM.
Atatürk’e ait olduğu iddia edilen metnin altında yer alan “Mustafa Kemal Atatürk” imzası ise iddianın doğru olmadığını belirten bir başka delil. Yazının yazıldığı tarih olarak belirtilen 1927 yılında henüz soyadı kanunu yürürlükte değil. Dolasıyla Mustafa Kemal henüz Atatürk soyadını almamış. Mustafa Kemal’in, 24 Kasım 1934 yılında çıkan 2587 sayılı kanunla Atatürk soyadını aldığı görülebiliyor.Zaten biliyorduk.Anlaşımayan, rakip milletvekillerinin boş vermişliği,hepimiz gibi.
Daha az göster
ATATÜRK"ÜN 27 ARALIK 1927"DEKİ SÖZLERİ
am 17 Aralık 1927'de Mustafa Kemal Atatürk Mecliste şunu diyor: "Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiİNİZbazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamak isteyecelerdid2
MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİ (Devamla) — Müsaade buyurunuz izah edeyim. Hududu millimiz dahilinde bulunanİSTANBULvilâyetimizden erbabı namus ve hamiyetten falan veya falan zat bu raya geliyor denildiği zaman mesele yoktur. İNGİLİZLERve FRANSIZLALA uyuşarakFERİT PAŞA kabinesi iskat edilmiş ve yerineANADOLUYU
AVUCUNA VADETMİŞOLAN BİR HEYET GETİRİLMİŞTİR . Yine İNGİLİZLERİN marifet ve vasıtasiyleANADOLU İLE anlaşmak üzere memur edilmişlerdir ve ANADOLU HÜKÜMETİ DE bu itilâf zemini üzerine anlaşmayı kabul etmiştir. İşte efen dim şekil budur. Bununla beraber hiç kızmamışlar dır. Yalnız istediğiniz siyaseti anlayalım, demişlerdir. İstediğiniz adamlarla görüşebilirsiniz ve istediğiniz si yaseti takipte serbestsiniz, demişlerdir.PARA VERYORUZ,SİLAH veriyoruz, CEPHANE veriyoruz. İlkbahara ka dar fırkalar vait ediyoruz. Hiç olmazsa bizi siyase tinizden haberdar ediniz dediler.
İngilizlerin Ferit Paşa hükümetinin müştereken yapmış olduktan harekât maatteessüf cümlenizin malûmudur.
ki ,paraya ihtiyaç vardır.
dur. Lâkin istiklâlini muhafazaya azmetmiş olan bir millet, kanının son damsını akıtmağa hazırlanmış bir millet son habbesini vermek fedakârlığında da bulunacaktır. Şüphesiz bu parayı Maliye Nazırı Beyefendi lâzım gelen kanunarla isteyecektir.
( Anadolu Hükümetine silah,para,cephane veren İstanbul Hükümetidir.ve istenilen para buradadır.)
Allah'ın elçisi hazreti Muhammed(sav) e ölüm yakışıyor da neden mustafa kemale yakıştıramıyorsunuz hergün cenazeleri tabutları gördüğünüz halde gerçekler acıdır ve ölüm gerçeğinden kaçamazsınız.
Allah tarafından yoktan var edilmiş belli bir hayat yaşamış tekrar mümit olan Allah tarafından hayatına son verilmiş bir kul.
Milletine duyduğu büyük sevgi sayesinde büyük işler başarmış büyük bir lider..
Yemek esnasında çekilmiş bir fotoğraf yorumu.
Atatürk’ün yemek masasında 32 kral ve 62 cumhurbaşkanının bulunduğu öne sürülen fotoğraf, 7 Kasım 1927 tarihinde SSCB’nin Ankara Büyükelçisi Y. Z. Surits’in düzenlediği yemekli davette çekilmiştir. Davet sahibi Mustafa Kemal Atatürk değil, Rus büyükelçidir. Masanın etrafındaki kişiler de Atatürk’ü ziyarete gelen kral ve cumhurbaşkanları değil, Rus büyükelçinin davetlileridir. Masada 32 kral ve 62 cumhurbaşkanının yer aldığı iddiası ise başlı başına bir absürtlüktür.
Alay konusu olmayınız.
Çok anlatılmış, asla anlaşılmamış büyük lider...
Ülkemizde değeri bilinmese de yedi düvel heykelini dikmiş, yenilgilerine rağmen...
Mekanı cennet olsun...
Yaşadığı Çağın Dehası ve hala ışıl ışıl
Yalnızca büyük insanlar büyük işler başarırlar ve tarih onları asla unutmaz unutturmaz saygıyla ve rahmetle.
Her yönüyle mukemmel INSAN...
Daha mükemmeli gelmedi.
Ve gelmez de..
Saygiyla / Sevgiyle/ Özlemle...
Lider
naber
Birinin başı ağrısa okuyup üflerler. Şehyin abdest suyunu sevap diye içenler.El öperek cennete gitmeyi düşleyenler.Bunların bilim teknoloji...alanında yaptıkları bir şey var mı?Avrupa'nın yapamadığı ameliyatları Atatürk'ün çocukları yapiyor.Keşke iki yüz üç yüz yıl öncesinden kurulsaydı,Türkiye cumhuriyeti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk (özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir) Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktır hedefim
Aratürk bir düşünce tarzı, bir felsefedir. Bir bakış açısıdır Atatürk, bir duruşdur. Bir fikirdir Atatürk.
Çok seviyorum onu ??????????????
AŞIK OLDUĞUM İLK ADAM!
M.K.A
En büyük devrimci..
"Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gel gömelim Seni tarihe desem sığmazsın
Nekadar büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi " bir destanın dünü bugünü yarınıdır...