kaset müziğe bir emek katmaktaydı yapılan müzikleri uğraşla kasetlere aktarıp reyonlarda ki yerini almasını sağlamak bir emek işiydi şimdi ise müzik alanında emek azaldı 1dk da cd lere aktarma başladı ve uğraş azaldı.
Bir zamanlar diye başlamak gerekir yine. Bir zamanlar Cd yokken kasetçalarlarda şarkı dinlediğimiz o günlerde, kasetlerden dinlerdik sanatçıları. Bozulan kasetleri söker onarır yeniden dinlerdik.
İletişim teknolojilerinin gelişmesinde en önemli ilk adımlardan biri, havanın titreşmesinden ibaret olan sesin elektrik sinyaline dönüştürülmesi, diğeri de sesin (resim ya da datanın) kaydedilebilmesidir.
Sesin havadaki yayılımı durgun suya atılmış bir taşın oluşturduğu dalgalar gibidir (tabi ki havada yayılım üç boyutlu, yani küreseldir) . Havada oluşan basınç değişimleri (titreşimler) basınç/zaman cetvelinde sinüzoidal bir eğri olarak gözükür (Şekil-1/a) . Mikrofon, hava titreşimlerinin etkisi ile ileri-geri titreşebilecek nitelikte ince bir diyafram, diyaframla birlikte hareket eden sabit bir mıknatıs ve bu mıknatısı kuşatan bir bobinden oluşur. Sesin titreştirdiği diyaframla birlikte titreşen mıknatıs, bobinde elektrik akımı oluşmasına sebep olur. Artık ses, bobinin uçlarında elektrik akımı olarak tecelli etmiştir ve bu elektrik akımındaki değişim de sinüzoidal bir eğriye sahiptir.
Mikrofondan gelen elektrik akımı başka bir bobin (kaset çalıcının kafası) yardımıyla mıknatıslanabilir kaset üzerindeki şerit (demir, krom, kobalt gibi maddelerle kaplı olan teyp şeridi) üzerindeki parçacıkların mıknatıslanmalarını sağlar. Artık ses manyetik ortamda depolanmıştır.
Kaydedilen sesin dinlenebilmesi için kayıtta yapılan işlemler ters yöne doğru tekrarlanırlar. Aynı hızda hareket ettirilen şeridin üzerindeki mıknatıslı parçacıklar kaset alıcının kafası içerisindeki bobin üzerinde elektrik akımı oluştururlar. Bu elektrik akımı, güçlendirilerek hoparlöre gönderilir. Mikrofon gibi hoparlör de, bir bobin, sabit bir mıknatıs ve diyaframdan oluşmuştur. Hoparlörün bobinine gelen elektrik akımı sabit mıknatısla birlikte ona bağlı olan diyaframı titreştirir. Bu titreşim sesin orijinal kaynağından çıkışı gibi artık kulakla algılanabilen bir hava titreşimidir.
*ııhh bu müzik setini almam **yaa niye? bak nefis bir alet *çıks:(istemiyorum **neden? *kasetçaları yok bunun:( **? ? ! ! ! teknoloji düşmanı :))) *hıh! ! kasetin içindeki şeritleri parmağımla yerine sarıyorum ben.cd de böyle bişey yapabiliyor musun ha,yapabiliyor musun? ? banane kasetlerimi dinleyeceğim ben:(
küçükken bizim için ses çekmek bir eğlenceydi kasetlerin üstüne hep sesimizi çekerdik rew/play sonra da kendi sesimizi dinler dinler gülerdik :)
hımmmmmmm çocukluğummmmmmmm (:
Geçmişte çilesini çok çektiğim bir olgu..
Bir de sardımı kaseti kurtarmak için çektiğim eziyet...
kaset müziğe bir emek katmaktaydı
yapılan müzikleri uğraşla kasetlere aktarıp reyonlarda ki yerini almasını sağlamak bir emek işiydi şimdi ise müzik alanında emek azaldı 1dk da cd lere aktarma başladı ve uğraş azaldı.
Hiç kaset doldurttunuz mu?
Kendi istediğiniz sanatçıları, istediğiniz sırada kasete doldurup keyifle dinlediniz mi?
Bozulduğunda, kasetçalar sardığında, itinayla kasedi çıkarıp, bantlarla yapıştırıp onarıp, tekrar dinlemenin zevkine erdiniz mi?
Kaset kelimesine yorum yapan olmadığına göre;
demek ki burada takılanlar hep CD ci :)
Bir zamanlar diye başlamak gerekir yine.
Bir zamanlar Cd yokken kasetçalarlarda şarkı dinlediğimiz o günlerde, kasetlerden dinlerdik sanatçıları.
Bozulan kasetleri söker onarır yeniden dinlerdik.
İletişim teknolojilerinin gelişmesinde en önemli ilk adımlardan biri, havanın titreşmesinden ibaret olan sesin elektrik sinyaline dönüştürülmesi, diğeri de sesin (resim ya da datanın) kaydedilebilmesidir.
Sesin havadaki yayılımı durgun suya atılmış bir taşın oluşturduğu dalgalar gibidir (tabi ki havada yayılım üç boyutlu, yani küreseldir) . Havada oluşan basınç değişimleri (titreşimler) basınç/zaman cetvelinde sinüzoidal bir eğri olarak gözükür (Şekil-1/a) . Mikrofon, hava titreşimlerinin etkisi ile ileri-geri titreşebilecek nitelikte ince bir diyafram, diyaframla birlikte hareket eden sabit bir mıknatıs ve bu mıknatısı kuşatan bir bobinden oluşur. Sesin titreştirdiği diyaframla birlikte titreşen mıknatıs, bobinde elektrik akımı oluşmasına sebep olur. Artık ses, bobinin uçlarında elektrik akımı olarak tecelli etmiştir ve bu elektrik akımındaki değişim de sinüzoidal bir eğriye sahiptir.
Mikrofondan gelen elektrik akımı başka bir bobin (kaset çalıcının kafası) yardımıyla mıknatıslanabilir kaset üzerindeki şerit (demir, krom, kobalt gibi maddelerle kaplı olan teyp şeridi) üzerindeki parçacıkların mıknatıslanmalarını sağlar. Artık ses manyetik ortamda depolanmıştır.
Kaydedilen sesin dinlenebilmesi için kayıtta yapılan işlemler ters yöne doğru tekrarlanırlar. Aynı hızda hareket ettirilen şeridin üzerindeki mıknatıslı parçacıklar kaset alıcının kafası içerisindeki bobin üzerinde elektrik akımı oluştururlar. Bu elektrik akımı, güçlendirilerek hoparlöre gönderilir. Mikrofon gibi hoparlör de, bir bobin, sabit bir mıknatıs ve diyaframdan oluşmuştur. Hoparlörün bobinine gelen elektrik akımı sabit mıknatısla birlikte ona bağlı olan diyaframı titreştirir. Bu titreşim sesin orijinal kaynağından çıkışı gibi artık kulakla algılanabilen bir hava titreşimidir.
üstüne başka şeyler çekme riski yüksek..:(((
*ııhh bu müzik setini almam
**yaa niye? bak nefis bir alet
*çıks:(istemiyorum
**neden?
*kasetçaları yok bunun:(
**? ? ! ! ! teknoloji düşmanı :)))
*hıh! ! kasetin içindeki şeritleri parmağımla yerine sarıyorum ben.cd de böyle bişey yapabiliyor musun ha,yapabiliyor musun? ? banane kasetlerimi dinleyeceğim ben:(
evet.............
bazen teknolojinin ilerlemesi ürünlerin hassaslaşmasına neden olur............
bakınız.......... merdaneli çamalır makinesi..hiç bozulana rastladınız mı ama şimdikiler.......
Ben kopup kopup yapıştırıp yıllarca dinlediklerimi biliyom... :))
CD' ye göre daha sağlam bir düzenek valla.. 3-5 çalınca su koyveriyo bu CD ler.... :)) Oysa ne kadar eski kasetlerim var hala sapasağlam... :))