Zamandışılık bir iklim tarzıdır aynı zamanda varlık bağını senin dışında kurar, varlığa dahil olduğunda o bağı kaldırır, özgür havanın alanında, başka havaya ihtiyaç duymadığın yerdir, buraya işaret eden bir özelliği yoktur, oraya özgü, buranın hakkıyla dolan yeni bir nefes çeşidi olarak varlığı yeniden yapılandırır.
Zaman bir baskı unsurudur aynı zamanda, hele günümüzde yetişme kaygısı, telaş, iş, güç, dağınıklık, geniş mekan derken, iç daralmasıyla biter, sonsuz olanından bahsetmiyorum, o zaten kayıttan silinmiş, bu kadar işkence varken, seçimle özgür olacağım diyen de, evlere şenlik yani, adalet zaten tarihte izine raslayan yok, o zaman bu kadar iştah nerden geliyor, kolay zenginlikte parlak ideal düşüncesiyle beraber ilerleyen, bir köşküm sorunu mu yaşanıyor, ama, köşkün eşyaları zaten eskimiş artık, yenilesen ne olacak, daha mı lüks, o zaten kayıp, içerde bir yerlerde izini kaybettirmiş, bu kadar iştah bence gözle ilgili.
Kaç big bang e ol der ve kaç evrenlik hesap eder, bilgiler arasında küçük bir yer tutar, kendini ispatlasan senin de bir yerin olur belki, iç içedir, içinden içerdiği içini boşaltınca, iç eder, hesaplar kimbilir nerden döner, hesapsızın hesabı, her zaman önde gider.
Zamansallığı oluşturan ögeler senle alakalı değildir, kendi içeriğini kendi kurar ve bozar, sen sadece fon olarak varsın, sürekli bir geçişgenlik sürecinde otantik, o ortam da kendini var etmek, nefes almak gibidir, kendiliğinden, ama, dikkat varlığını ötelere taşımaktır. Kolay gelsin.
Zaman açıkçası yoktur - sınır olarak şimdinin dışında - buna rağmen biz zaman tabiyiz, - Simone Weil, şimdi hatırlayalım, Tanrı bütün bir geçmişi ve geleceği şimdi olarak düşünür. - Spinoza ve Tanrının zihninin anlaşıldığı yerde zaman yoktur. - Novalis, ve Tanrı zamandır. - Kuran, zamandışılığı deneyimlemiş tarihsel örneklerin buluştuğu yer, onun için herkes Spinoza için ateist, panteist ve benzeri derken sadece Novalis, hem de o kadar genç yaşta - adam Tanrı sarhoşu - der, deneyimin sağladığı artı sayesinde ve Simone Weil in ölüm raporunda - merhume zihin dengesini yitirdi, yemek yemeyi reddetti, kendini öldürdü, yazar - çünkü insanların çoğunluğu için bu tür tutumlar ya enayiliktir ya da delilik, ama, Tanrısal alanda tarihsel süreçte ender örneklerden olarak mistik tecrübeye layık görülüşünün, yaradanın insandan beklentisinin, yerini sağlama alışının kaynağının ne olduğunu eş düzeyde ruhlar kavrayabilir, onun için ateist de olsa, radikal bir ahlak filozofu da olan ve modernitenin bir çeşit ağıdı olan - Yabancı - isimli kitabı yazmış olan Albert Camus, - Zamanımızın en büyük ruhuydu - der, T.S.Eliot ise - Azize düzeyinde deha sahibi bir kadındı. - Yani ne yaptığımız, ruhsal potansiyelimizi geliştirmek, geleceğimizi belirler, arınmanın önemi, çünkü ilk dönemlerinde marksistken sonradan uzaklaştığını fikirsel yönünü değiştirdiğini, farklılaşarak neyi kazandığını. Kolay gelsin.
Zaman açıkçası yoktur - sınır olarak şimdinin dışında - buna rağmen biz zamana tabiyiz. - Simone Weil, şimdi hatırlayalım, Tanrı zamandır. - Kuran, ve Tanrı bütün bir geçmişi ve geleceği şimdi olarak düşünür. - Spinoza, herkes Spinoza için adam ateist, panteist, benzeri derken, sadece Novalis, adam Tanrı sarhoşu der, - kapasite farkı - çünkü o alan da deneyim sahibidir ondan tespit yeteneği artar. Yani Weil in değindiği zamadışılık, Novalis in bahsettiği -Tanrının zihininin anlaşıldığı yerde zaman yoktur - yani zamandışılık, aynı mistik tecrübelerden geçmelerinden kaynaklanır. Simone Weilin ölüm raporunda - Merhume zihin dengesini yitirdi, yemek yemeyi reddetti, kendini öldürdü - diye geçer, insanların çoğunluğunun gözünde, delidir ne yapsa yeridir, enayidir, Tanrısal alandaki ayrıcalıklı yerini, yaradanın insan adayından beklentisini, ve neden mistik tecrübeye layık görüldüğünü, - tarihsel süreçte ender vakalardan olarak - onurlandırıldığını, ebediyetteki yerini sağlama aldığını, sadece eş düzeyde ruhsallıklar kavrayabilir. Onun için ateist olsa da, kavrayıştaki yeteneği ve radikal ahlak filozofu yapısıyla Albert Camus, onun için - Zamanımızın en büyük ruhuydu - der, bizi neye inandığımız değil ne yaptığımız bağlar, iman doğruluğadır. Kolay gelsin.
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri? Sana düşer azapların, tövbelerin beteri. Alçakları besler, yoksulları ezer durursun: Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri..
Toprağın birinde bir hazine varsa, bayırlardan akan ırmaklar saklı olanı açığa çıkarır, zamanla, her otuz yılda bir yeni gelen kuşakların işlevi, hayat oyunu biraz da.
Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın… Sen sessiz ve sinsice ilerlerken, neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım… Ama hiç yetişememenin verdiği acı, hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
Arif derki; Zaman hızla akıp giderken, hayat hapishanesinde vakti dolduruyoruz. Zaman Neyimi çağrıştırıyor? Birgün bu vakit dolacak ve saat duracak. Hazırmıyım bilemiyorum, huzura çıkmaya yüzüm yok, ölümden değil, ben sorgumdan korkuyorum. Rabbim Rahmeti ile muamele eder inşallah. Vesselam
Şu hayatı var eden tek şey zamandır.düşünsenize en başında sabahı akşamı günleri takvimleri,bunların hiçbirinin olmadığını.hayata dair her şeyi saydıklarıma göre yaşıyoruz.işte hayatı var eden tek şey gerçekten de zaman.
Kurtulmak istenen zincirdir. Ölümle birlikte azad olur insan. Zaman dünyada vardır, sonsuzluğa zaman biçilmez. Esasen ölümün iyi yanıdır, zaman kafesinden kurtuluş.
Kendini bilir.
Zamandışılık bir iklim tarzıdır aynı zamanda varlık bağını senin dışında kurar, varlığa dahil olduğunda o bağı kaldırır, özgür havanın alanında, başka havaya ihtiyaç duymadığın yerdir, buraya işaret eden bir özelliği yoktur, oraya özgü, buranın hakkıyla dolan yeni bir nefes çeşidi olarak varlığı yeniden yapılandırır.
Her zamansızın ürediği, yetkinin kendinde kendini varettiği, altın kum.
Çabuk geçer.
Zaman bir baskı unsurudur aynı zamanda, hele günümüzde yetişme kaygısı, telaş, iş, güç, dağınıklık, geniş mekan derken, iç daralmasıyla biter, sonsuz olanından bahsetmiyorum, o zaten kayıttan silinmiş, bu kadar işkence varken, seçimle özgür olacağım diyen de, evlere şenlik yani, adalet zaten tarihte izine raslayan yok, o zaman bu kadar iştah nerden geliyor, kolay zenginlikte parlak ideal düşüncesiyle beraber ilerleyen, bir köşküm sorunu mu yaşanıyor, ama, köşkün eşyaları zaten eskimiş artık, yenilesen ne olacak, daha mı lüks, o zaten kayıp, içerde bir yerlerde izini kaybettirmiş, bu kadar iştah bence gözle ilgili.
Kaybolur hayatın tarifsiz ahengi
Zaman bir tablodur düşer duvarlardan
Düşüncemi aşan gizli bir mimari
Yükselir sonsuzluk manzaralarından
Yaslasam başımı hatıralarıma
Bir şah damar gibi vuruyor hayaller
Vuslat bilemem ki hangi rüyalarda
Ayrılıktan şimdi üşür durur eller
Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam
Ruhumun dinmeyen nedametleridir
Ağarmış saçında eskiyen şu zaman
Sonsuza dökülen gizemli bir nehir
….
Eşref Ziya
Zamana tabii uyacaksın, ayaklar altında kalmamak için, ama, önlemini de alacak imkanların, Türk kültüründe fazlasıyla var, benim işaret ettiğim o.
Kaç big bang e ol der ve kaç evrenlik hesap eder, bilgiler arasında küçük bir yer tutar, kendini ispatlasan senin de bir yerin olur belki, iç içedir, içinden içerdiği içini boşaltınca, iç eder, hesaplar kimbilir nerden döner, hesapsızın hesabı, her zaman önde gider.
.
" ey muhteşem zaman,
ey geçen zaman,
ey mutlaka yalnızlık,
nereye ? . . "
" Rilke'mm _
.
ey zaman ,
bensiz
g e ç m e !
Zamansallığı oluşturan ögeler senle alakalı değildir, kendi içeriğini kendi kurar ve bozar, sen sadece fon olarak varsın, sürekli bir geçişgenlik sürecinde otantik, o ortam da kendini var etmek, nefes almak gibidir, kendiliğinden, ama, dikkat varlığını ötelere taşımaktır. Kolay gelsin.
Zaman açıkçası yoktur - sınır olarak şimdinin dışında - buna rağmen biz zaman tabiyiz, - Simone Weil, şimdi hatırlayalım, Tanrı bütün bir geçmişi ve geleceği şimdi olarak düşünür. - Spinoza ve Tanrının zihninin anlaşıldığı yerde zaman yoktur. - Novalis, ve Tanrı zamandır. - Kuran, zamandışılığı deneyimlemiş tarihsel örneklerin buluştuğu yer, onun için herkes Spinoza için ateist, panteist ve benzeri derken sadece Novalis, hem de o kadar genç yaşta - adam Tanrı sarhoşu - der, deneyimin sağladığı artı sayesinde ve Simone Weil in ölüm raporunda - merhume zihin dengesini yitirdi, yemek yemeyi reddetti, kendini öldürdü, yazar - çünkü insanların çoğunluğu için bu tür tutumlar ya enayiliktir ya da delilik, ama, Tanrısal alanda tarihsel süreçte ender örneklerden olarak mistik tecrübeye layık görülüşünün, yaradanın insandan beklentisinin, yerini sağlama alışının kaynağının ne olduğunu eş düzeyde ruhlar kavrayabilir, onun için ateist de olsa, radikal bir ahlak filozofu da olan ve modernitenin bir çeşit ağıdı olan - Yabancı - isimli kitabı yazmış olan Albert Camus, - Zamanımızın en büyük ruhuydu - der, T.S.Eliot ise - Azize düzeyinde deha sahibi bir kadındı. - Yani ne yaptığımız, ruhsal potansiyelimizi geliştirmek, geleceğimizi belirler, arınmanın önemi, çünkü ilk dönemlerinde marksistken sonradan uzaklaştığını fikirsel yönünü değiştirdiğini, farklılaşarak neyi kazandığını. Kolay gelsin.
Zaman açıkçası yoktur - sınır olarak şimdinin dışında - buna rağmen biz zamana tabiyiz. - Simone Weil, şimdi hatırlayalım, Tanrı zamandır. - Kuran, ve Tanrı bütün bir geçmişi ve geleceği şimdi olarak düşünür. - Spinoza, herkes Spinoza için adam ateist, panteist, benzeri derken, sadece Novalis, adam Tanrı sarhoşu der, - kapasite farkı - çünkü o alan da deneyim sahibidir ondan tespit yeteneği artar. Yani Weil in değindiği zamadışılık, Novalis in bahsettiği -Tanrının zihininin anlaşıldığı yerde zaman yoktur - yani zamandışılık, aynı mistik tecrübelerden geçmelerinden kaynaklanır. Simone Weilin ölüm raporunda - Merhume zihin dengesini yitirdi, yemek yemeyi reddetti, kendini öldürdü - diye geçer, insanların çoğunluğunun gözünde, delidir ne yapsa yeridir, enayidir, Tanrısal alandaki ayrıcalıklı yerini, yaradanın insan adayından beklentisini, ve neden mistik tecrübeye layık görüldüğünü, - tarihsel süreçte ender vakalardan olarak - onurlandırıldığını, ebediyetteki yerini sağlama aldığını, sadece eş düzeyde ruhsallıklar kavrayabilir. Onun için ateist olsa da, kavrayıştaki yeteneği ve radikal ahlak filozofu yapısıyla Albert Camus, onun için - Zamanımızın en büyük ruhuydu - der, bizi neye inandığımız değil ne yaptığımız bağlar, iman doğruluğadır. Kolay gelsin.
Ey zaman,
bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri..
Dün ile bu gün arasına sıkışmış binlerce anı
Mutluluklar,pişmanlıklar,özlemler...
Geriye dönüşü olmayan bir yol.
Her defasında keşkelerden ibaret...
Toprağın birinde bir hazine varsa, bayırlardan akan ırmaklar saklı olanı açığa çıkarır, zamanla, her otuz yılda bir yeni gelen kuşakların işlevi, hayat oyunu biraz da.
Annesi azabın,
Sonsuzluk, şarkısı.
Annesi azabın,
Cinnetin tıpkısı.
İçimde bir nokta;
Dönüyor aleve.
İçimde bir nokta;
Beynimde bir güve.
Akrep ve yelkovan,
Varlığın nabzında.
Akrep ve yelkovan,
Yokluğun ağzında.
gelenin keyfi için gidene sövemem...
Sürekli tanığısın , en bilinen ve en mahrem anlarımın…
Sen sessiz ve sinsice ilerlerken,
neden bu denli aceleci oluşumun ve sana ayak uydurmam gerektiğinin farkına varırım…
Ama hiç yetişememenin verdiği acı,
hiç yetişemeyecek olmanın mağlubiyetidir senden bana kalan
Yasadigimiz anın akışı.
Zaman her bir günün yeniden tekrarı..
Arif derki; Zaman hızla akıp giderken, hayat hapishanesinde vakti dolduruyoruz. Zaman Neyimi çağrıştırıyor? Birgün bu vakit dolacak ve saat duracak. Hazırmıyım bilemiyorum, huzura çıkmaya yüzüm yok, ölümden değil, ben sorgumdan korkuyorum. Rabbim Rahmeti ile muamele eder inşallah. Vesselam
İçinde evcilik oynadığımız, nasıl geçip gittiğini bilmediğimiz bir serüven...
Şu hayatı var eden tek şey zamandır.düşünsenize en başında sabahı akşamı günleri takvimleri,bunların hiçbirinin olmadığını.hayata dair her şeyi saydıklarıma göre yaşıyoruz.işte hayatı var eden tek şey gerçekten de zaman.
Zaman ayağımın altından kayan bir cevher
Zaman, zincirlenmiş bir serüven..
Kurtulmak istenen zincirdir. Ölümle birlikte azad olur insan. Zaman dünyada vardır, sonsuzluğa zaman biçilmez. Esasen ölümün iyi yanıdır, zaman kafesinden kurtuluş.
Çok sey
Zaman yaratılmıştır uzayda bükülür dünyada her canlıya göre süreç değişik zaman andır zaman genişler daralır
Zaman var olduğun anlardır
ve zaman deneyimlerindir.