Yoğun derecede pişmanlık içerir ve çoğu kez yapılan değil yapılmayan, içte tutulan eylemler pişmanlık yaratır.. Keşke yapsaydım yerine keşke yapmasaydım türü pişmanlığı tercih ederim.Nitekim kendileri bünyemize tecrübe katar efenim..Pişirir bizi..
Güneşli bir Ağustos sabahı uzandığım sahılde deniz tuzunun üstüne yeşil çizgiler yaptığı, güneşten, kumdan ve sudan aşınmış kenarları yassılaşmış, düz ve yuvarlak bir taş olsaydım. Bir çocuk eline alıp bakar, eve cebine doldurduğu diğer taşların yanına koymakla denize fırlatmak arasında tereddüt eder, beni öylece seyre dalardı. Kalbimi işaret parmağıyla dürter, çizgilerimi incelerdi. Suya sokup üstümdeki yosunları temizler, Güneşe tutup, kuruturdu. Diğer çakıl taşlarının arasına koymasını istemezdim. İçlerinden çıkarıp çıkarıp bakar mıydı bilmem ama ben istemezdim. Uzakları işaret ederdim ona. Bak şu dağdan koptum ben, beni oraya götür derdim. Yahut şu kayanın kenar süsüydüm, beni sürekli ısınıp soğuyan havalar parçaladı, sonra da bu sahile savurdu derdim. Çocuk bana bakıp ' Sadece bir taşsın sen ' derdi. Bir taştan daha fazlasıyım, aşınmışlık, dayanıklılık, sabır, bak bu kenarlar tam bin yıllık aşinalık derdim. Ah keşke deniz kenarında tembel bir taş olsaydım. Bir çocuğun elinden denizin kalbine, dalgaların omuzları üstüne düşerdim.
Son nefeste ağızdan çıkacak gizli ve sessiz bir 'keşke' den daha hazin bir son hayal edemiyorum.. O zaman akıllı ol ve sadece Rabbine sığınarak yaşa.. Etrafındakileri ciddiye al, ama herkesi hayatına alma.. Herkesi dinle, lakin herkesin dediğini yapma.. Sadece zamanı geldiğinde, yani inandığın da, Rabbine sığınarak hayırlısına niyet ederek adım at.. Aksi halde başından sonuna kadar tüm hayatını tek kelimeyle 'keşke' ifadesiyle özetleyebilirsin...
pişmanlık duymayan insandan hızlıca uzaklaş...
hele de pişmanlık duyulacak davranışları tekrar tekrar yapandan dinlen dinlen kac
"Keşke"
Şeytan sözüdür..
Keşke…
Her çocuk tok girse yatağa…
Her çocuğun oyuncakları olsa…
Her çocuk sağlıklı, güzel büyüse, insanca…
Keşke…
Keşkeler
Bende geldim, gidiyorum, yoluma,
Varım yoğum, varsa yoksa keşkeler.
Bakamadım; bir sağıma, soluma,
Varsa yoksa, varım yoğum keşkeler.
Zalim felek doğum, ölüm hak ama,
Hem incitip, hem kırdığın adama,
Biraz olsun, saygı göster kınama,
Varsa yoksa, bütün yüküm keşkeler.
Uzak düştüm; ana, bana yurdundan,
Yas tutmadım geçen yılın ardından,
Yaşamadım, etrafımın, derdinden,
Bütün yüküm, varsa yoksa keşkeler.
Beşer şaşar, demez zaman sarkacı.
Felaketten daha büyük bir acı;
Ben onlardan, onlar benden davacı,
Varım yoğum, bu dünyada keşkeler.
Aklım durdu, suskunluğum sürüyor,
Gözlerim, önümü ancak görüyor,
Ayaklarım, istemsizce yürüyor,
Bu dünyada, varım yoğum keşkeler.
12.12.2019-Ankara
Özcan İşler
Uzak düştüm; ana, bana yurdundan,
Yas tutmadım geçen yılın ardından,
Yaşamadım, etrafımın, derdinden,
Bütün yüküm, varsa yoksa keşkeler.
Beşer şaşar, demez zaman sarkacı.
Felaketten daha büyük bir acı;
Ben onlardan, onlar benden davacı,
Varım yoğum, bu dünyada keşkeler.
Pişmanlıklar yumağı.
Kimse dokunmasın ona...Delikanlı olan anlar...
Seni görmeseydim hiç...
Seni görmeseydim...
Keşke hayat hepimize gülseydi de hiç birimiz hüzün yaşamasaydık..
Ahhh keşke, şu mantığımı sarhoş etmenin bir yolu olsaydı... :)
Sen sarhoştun, ben duygularımla hareket ettim der, işin içinden sıyrılırdım... :)
Ruhumuzun zincirini söküp atabilsek ve özgürlüğün hafifliğini hissedebilsek..
Elimizde olmayana imrenmek...
Cesur olmayan adamların yüklemidir ''keşke''ler
Daha çok yapılamayan eylemler keşke dedirtir
keşke
keşkeye
keşke demeseydim.
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
C.Süreya
Yoğun derecede pişmanlık içerir ve çoğu kez yapılan değil yapılmayan, içte tutulan eylemler pişmanlık yaratır..
Keşke yapsaydım yerine keşke yapmasaydım türü pişmanlığı tercih ederim.Nitekim kendileri bünyemize tecrübe katar efenim..Pişirir bizi..
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olsaydım...
Güneşli bir Ağustos sabahı uzandığım sahılde deniz tuzunun üstüne yeşil çizgiler yaptığı, güneşten, kumdan ve sudan aşınmış kenarları yassılaşmış, düz ve yuvarlak bir taş olsaydım. Bir çocuk eline alıp bakar, eve cebine doldurduğu diğer taşların yanına koymakla denize fırlatmak arasında tereddüt eder, beni öylece seyre dalardı. Kalbimi işaret parmağıyla dürter, çizgilerimi incelerdi. Suya sokup üstümdeki yosunları temizler, Güneşe tutup, kuruturdu. Diğer çakıl taşlarının arasına koymasını istemezdim. İçlerinden çıkarıp çıkarıp bakar mıydı bilmem ama ben istemezdim. Uzakları işaret ederdim ona. Bak şu dağdan koptum ben, beni oraya götür derdim. Yahut şu kayanın kenar süsüydüm, beni sürekli ısınıp soğuyan havalar parçaladı, sonra da bu sahile savurdu derdim. Çocuk bana bakıp ' Sadece bir taşsın sen ' derdi. Bir taştan daha fazlasıyım, aşınmışlık, dayanıklılık, sabır, bak bu kenarlar tam bin yıllık aşinalık derdim.
Ah keşke deniz kenarında tembel bir taş olsaydım. Bir çocuğun elinden denizin kalbine, dalgaların omuzları üstüne düşerdim.
Keşkem olmadı, keşkelerle yaşanmaz.
Hayatın olmasını istediğimiz ama olmayan yanı...
Keşke senin onu sevdiğin kadar o da seni sevseydi.
hayatımda olmayan yani keşkesiz bir hayat
Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp, ”Aşk Olsun” dediğinde ”Keşke” demek için can atıyordum…
Küçük İskender
' Kah dilden dökülür, kah kalem yazar
En hazin sözler 'Keşke' diye başlar...'
Son nefeste ağızdan çıkacak gizli ve sessiz bir 'keşke' den daha hazin bir son hayal edemiyorum..
O zaman akıllı ol ve sadece Rabbine sığınarak yaşa..
Etrafındakileri ciddiye al, ama herkesi hayatına alma..
Herkesi dinle, lakin herkesin dediğini yapma..
Sadece zamanı geldiğinde, yani inandığın da, Rabbine sığınarak hayırlısına niyet ederek adım at..
Aksi halde başından sonuna kadar tüm hayatını tek kelimeyle 'keşke' ifadesiyle özetleyebilirsin...
Keşke bizim 'keşke' lerimiz hiç olmasa...
Keşkesiz dünlerde, bugünlerde, düşüncelerde mutlu olsaydık..
Kimin kaç keşkesi vardır acaba?
Kimin keşkesi daha çoktur?
Keşkesiz kaç insan vardır?
Bu soruların cevabını bulmak zordur.