Hiçbir vasfı olmadan küçük tanrı olmak iyi hissettirir de sadece sana o da kısıtlı bir süre, güzel alaydır, gel gel tekniklerinin en şaheserlerinden. Fırında başka nasıl kabul yapsın, zaten lazım değilsin, hiç olmazsa Yüce olanı bilenin önü açılır.
Nasıl da güzel, sarılıp okşaman, kızkardeşim, kadınım, sarılıp okşaman nasıl tatlı, nasıl daha iyi şaraptan ve süründüğün yağların kokusu tüm ıtırlardan, el değmemiş bal damlıyor dudakların kadınım, dilinin altı sütle bal, ve Lübnan kokuyor giysilerinden, kapalı bir bahçesin sen kadınım, kapalı bir pınar, mühürlenmiş kaynak. Bir nar cümbüşü bahçen, içinde en güzel yemişler. Nasıl da güzel ayakların, sandallar içinde soylu kız, kalçalarının çevresi nasıl da ustaca yontulmuş mücevher. Ay biçimi bir kupa dişiliğin, şerbeti eksilmesin içinden, bir buğday istifi bedenin, zambaklar sarmış çevresini. Memelerin tıpkı ikiz yavruları ceylanın, boynun fildişi kule, Bath Rabbim kapısındaki Heşbon havuzlarını andırıyor gözlerin. Nasıl da güzelsin sevgilim, nasıl da tatlı, benzersiz tatlar içinden. Hurma ağacını andırıyor öyle duruşun, ve salkımlarını memelerin, tırmanayım dedim hurma dalına, dallarını tutayım, memelerin salkım olsun asmaya, soluğun elma koksun daha, bir mutluluk şarabı ağzın, o şarap ki sevgili için akar dümdüz ve kayar gider, dudağından uyuyanların. Sevdiğiyim ben onun, yüreği yalnız beni özler. Sabah erken inelim bağlara, bakalım çiçeklenmiş mi asma, tomurcuk vermiş mi nar, orda sevgimi vereyim sana. Dışarıda bulurdum seni öperdim, kötü bakmazdı kimse, Başımın altında durur sol eli, sağıyla bedenime sarılır. Mühür gibi koy beni yüreğine, mühür gibi kolun üstüne, çünkü ölüm gibi güçlüdür sevgi, ölüler ülkesi gibi sarptır tutku, ve alev yanığıdır yanıkları, seller gelse söndüremez sevdayı, ne de ırmaklar bastırır, malın mülkünü dökse de biri, hor görülür, kınanır, sevilmek için, kızkardeşimiz daha küçük, henüz çıkmamış memeleri, ne yaparız onun için, gelip isterse biri, kale duvarıysa kızkardeşimiz, gümüş kuleler dikeriz üstüne, bir kapıysa eğer, ağaç masalar koyardık ardına, kale duvarıyım ben, kuleler gibidir memelerim, dinginliği bulanım ben onun gözlerinde. kaç sevgili kaç, ceylana yavru yavru geyiğe benzer, güzel kokulu dağların tepesinde.
Tarihte yüz milyar ziyaretçi geçti, şu anda sekiz milyar var, isterse gelecekte istediği kadar, yani şansın bir kez ne yapacağına bağlı, ister gönlünü kazanırsın, ister sırtını dönersin, emeksiz yemek yok, kimsenin elinde olan bir şey de yok, güç sende iyi ve güzel , doğru davranış, seyrederek değil yaparak, keyfin bilir kuşkusuz. Sadece Bilgi.
Güzellik nerdeyse hep ordadır, sonsuzluk gibi, çirkin ruhlar ise havadaki bakteriler gibi, çürüten ve çürümüş vasıflarıyla imkan buldukları heryerde, onun için dünya filtreleme yapar, sonsuzda yer vermez, yerleri özeldir, o da görülünce netleşir, dönüşsüz, acelesi yoktur.
Yatay yerleşimden dikey yerleşime geçtiğinden beri değerleri şaşan ve neyin “güzel” neyin “çirkin” olduğunu kendi kodlarıyla yeniden yaratmak zorunda kalan çağdaş toplumlar yollarını, referanslarını doğadan almadıkları noktada kaybederler.
Yaptığı ilk resimden, icat ettiği alfabeye kadar dilini ve estetiğini doğayı kopyalayarak oluşturan ve soyut bir kavram olan “güzel”i doğadan bakarak kavrayıp çoğaltan insanın yaptığı ilk evler o yüzden hayvan inine, kuş yuvasına...
Yaptığı ilk aletler taşa ve ağaca...
Yaptığı ilk arabalar kaplumbağalara, kertenkelelere benzer.
Ve o yüzden onlar bugün hâlâ tartışmasız güzeldirler. (Mine Söğüt / Cumhuriyet /‘İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık’ köşe yazısından)
Her insan farklı özellik ve hislerle yüklüdür.Herkesin hayatı algılama ve yorumlama biçimi farklıdır.Bu sebeple güzel kişiye hitap eden ,uyaran,ilgi uyandıran herşeydir.Net..
Nasıl kapanır bu kanayan yara Nasıl anlatılır ki sana bu hal Terimde tuz gözyaşımda bal Bağdaş kurar mısın soframa Gözlerimde umut yüreğimde aşk Ölümleri boşlayıp düşer misin sevdama….
güzel herşeyin yavrusudur bence.... insanın yavrusu hayvanın yavrusu hatta yavru çiçekler... en masum en temiz en dogal haliyle... cocukken misafirlere sofra kuran annem beni de sofraya oturtmustu yengemse hadi kızım sen de ye diyordu benim verdiğim cevap ise dogal ve masumdur... ''' ben yemem siz gidince biz sucuk ekmek yapıp yicez '''... işte güzel buydu bence... şimdi kim söyletebilir ki bize bu kadar dogal şeyleri... bir başka güzel ise gittigim kuaförde yavru köpekle oynayan kucuk cocuga sordugum ' jessie) (köpek) senin neyin oluyor burak ' sorusuna 'jessie benim kuzenim' diye verilmiş cevap olmalı...
aa bir de hayat güzeldir onu da es geçmemek lazım güzel yaşayabilirsen hele :)
bende lezbiyenim bu hastalık değil ama topluma bunu anlatamadık kapalı toplumlar aciz insanlar,eşcinsel - sex sapıklık içermiyor bizde sizin gibi bir insanız tek fark kendi cinsilermizle olmak bu hormanlarla alakalı daha baskın oluyor tedavisi yokmu diyeceksiniz hayır yok tabikide herkes nasıl mutlu olacaksa öyle yaşamalı bu hayatta tabi bunu yaşamayan anlamaz garip gelebilir ve ben hayatımdan çok memnunum istediğim gibi yaşıyorum.
Hiçbir vasfı olmadan küçük tanrı olmak iyi hissettirir de sadece sana o da kısıtlı bir süre, güzel alaydır, gel gel tekniklerinin en şaheserlerinden. Fırında başka nasıl kabul yapsın, zaten lazım değilsin, hiç olmazsa Yüce olanı bilenin önü açılır.
Caziptir, çeker, ama orda tutamaz, başkalık da gerekir.
Tanrı güzeldir, ya sen, sınav.
İzaha muhtaçlığı yoktur.
Nasıl da güzel, sarılıp okşaman, kızkardeşim,
kadınım, sarılıp okşaman nasıl tatlı, nasıl daha
iyi şaraptan ve süründüğün yağların kokusu tüm
ıtırlardan, el değmemiş bal damlıyor dudakların
kadınım, dilinin altı sütle bal, ve Lübnan kokuyor
giysilerinden, kapalı bir bahçesin sen kadınım,
kapalı bir pınar, mühürlenmiş kaynak. Bir nar
cümbüşü bahçen, içinde en güzel yemişler.
Nasıl da güzel ayakların, sandallar içinde soylu kız,
kalçalarının çevresi nasıl da ustaca yontulmuş mücevher.
Ay biçimi bir kupa dişiliğin, şerbeti eksilmesin içinden,
bir buğday istifi bedenin, zambaklar sarmış çevresini.
Memelerin tıpkı ikiz yavruları ceylanın, boynun fildişi kule,
Bath Rabbim kapısındaki Heşbon havuzlarını andırıyor
gözlerin. Nasıl da güzelsin sevgilim, nasıl da tatlı, benzersiz
tatlar içinden. Hurma ağacını andırıyor öyle duruşun, ve
salkımlarını memelerin, tırmanayım dedim hurma dalına,
dallarını tutayım, memelerin salkım olsun asmaya, soluğun
elma koksun daha, bir mutluluk şarabı ağzın, o şarap ki
sevgili için akar dümdüz ve kayar gider, dudağından uyuyanların.
Sevdiğiyim ben onun, yüreği yalnız beni özler. Sabah erken inelim
bağlara, bakalım çiçeklenmiş mi asma, tomurcuk vermiş mi nar,
orda sevgimi vereyim sana. Dışarıda bulurdum seni öperdim,
kötü bakmazdı kimse, Başımın altında durur sol eli, sağıyla
bedenime sarılır. Mühür gibi koy beni yüreğine, mühür gibi kolun
üstüne, çünkü ölüm gibi güçlüdür sevgi, ölüler ülkesi gibi sarptır
tutku, ve alev yanığıdır yanıkları, seller gelse söndüremez sevdayı,
ne de ırmaklar bastırır, malın mülkünü dökse de biri, hor görülür,
kınanır, sevilmek için, kızkardeşimiz daha küçük, henüz çıkmamış
memeleri, ne yaparız onun için, gelip isterse biri, kale duvarıysa
kızkardeşimiz, gümüş kuleler dikeriz üstüne, bir kapıysa eğer, ağaç
masalar koyardık ardına, kale duvarıyım ben, kuleler gibidir memelerim,
dinginliği bulanım ben onun gözlerinde. kaç sevgili kaç, ceylana yavru
yavru geyiğe benzer, güzel kokulu dağların tepesinde.
İNCİL,
Çev. Samih RIFAT.
Tarihte yüz milyar ziyaretçi geçti, şu anda sekiz milyar var, isterse gelecekte istediği kadar, yani şansın bir kez ne yapacağına bağlı, ister gönlünü kazanırsın, ister sırtını dönersin, emeksiz yemek yok, kimsenin elinde olan bir şey de yok, güç sende iyi ve güzel , doğru davranış, seyrederek değil yaparak, keyfin bilir kuşkusuz. Sadece Bilgi.
Ezelide beliren salt imkan, peşinde, ömür ömür.
Güzellik nerdeyse hep ordadır, sonsuzluk gibi, çirkin ruhlar ise havadaki bakteriler gibi, çürüten ve çürümüş vasıflarıyla imkan buldukları heryerde, onun için dünya filtreleme yapar, sonsuzda yer vermez, yerleri özeldir, o da görülünce netleşir, dönüşsüz, acelesi yoktur.
‘Güzel’ doğada olandır
Yatay yerleşimden dikey yerleşime geçtiğinden beri değerleri şaşan ve neyin “güzel” neyin “çirkin” olduğunu kendi kodlarıyla yeniden yaratmak zorunda kalan çağdaş toplumlar yollarını, referanslarını doğadan almadıkları noktada kaybederler.
Yaptığı ilk resimden, icat ettiği alfabeye kadar dilini ve estetiğini doğayı kopyalayarak oluşturan ve soyut bir kavram olan “güzel”i doğadan bakarak kavrayıp çoğaltan insanın yaptığı ilk evler o yüzden hayvan inine, kuş yuvasına...
Yaptığı ilk aletler taşa ve ağaca...
Yaptığı ilk arabalar kaplumbağalara, kertenkelelere benzer.
Ve o yüzden onlar bugün hâlâ tartışmasız güzeldirler.
(Mine Söğüt / Cumhuriyet /‘İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık’ köşe yazısından)
Sevdiğinden Beri Daha Güzelsin
Nasıl bakarsan öyle görürsün
Her insan farklı özellik ve hislerle yüklüdür.Herkesin hayatı algılama ve yorumlama biçimi farklıdır.Bu sebeple güzel kişiye hitap eden ,uyaran,ilgi uyandıran herşeydir.Net..
"Güzel görmek için güzel bakmak lazım."
Artık kardeş bildiğim ASUDE KUM :))
Canım ablam FİLİZ KALKIŞIM ÇOLAK :))
'Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir! '
ben güzele güzel demem güzel benim olmadıkça..
Bütün güzel şeyler öldürür. - maddi, manevi -
GÜZELİ YARADANI GÖRMEKTİR GÜZEL O GÜZELLİĞİ GÖREN GÖZLER ÖZEL -KUŞÇU03
Nasıl kapanır bu kanayan yara
Nasıl anlatılır ki sana bu hal
Terimde tuz gözyaşımda bal
Bağdaş kurar mısın soframa
Gözlerimde umut yüreğimde aşk
Ölümleri boşlayıp düşer misin sevdama….
sen güzeli sevmezsin... senin sevdiğin güzeldir.
yani aslolan sevmektir..
sevmek güzeldir :)))
güzel herşeyin yavrusudur bence.... insanın yavrusu hayvanın yavrusu hatta yavru çiçekler... en masum en temiz en dogal haliyle... cocukken misafirlere sofra kuran annem beni de sofraya oturtmustu yengemse hadi kızım sen de ye diyordu benim verdiğim cevap ise dogal ve masumdur... ''' ben yemem siz gidince biz sucuk ekmek yapıp yicez '''... işte güzel buydu bence... şimdi kim söyletebilir ki bize bu kadar dogal şeyleri... bir başka güzel ise gittigim kuaförde yavru köpekle oynayan kucuk cocuga sordugum ' jessie) (köpek) senin neyin oluyor burak ' sorusuna 'jessie benim kuzenim' diye verilmiş cevap olmalı...
aa bir de hayat güzeldir onu da es geçmemek lazım güzel yaşayabilirsen hele :)
GÜZ EL: sonbaharda yalnız kalmak :)
sevilen güzeldir.
Sevin, sarılın, kıskanın, kavga edin, sahiplenin bunlar güzel şeyler.
bende lezbiyenim bu hastalık değil ama topluma bunu anlatamadık kapalı toplumlar aciz insanlar,eşcinsel - sex sapıklık içermiyor bizde sizin gibi bir insanız tek fark kendi cinsilermizle olmak bu hormanlarla alakalı daha baskın oluyor tedavisi yokmu diyeceksiniz hayır yok tabikide herkes nasıl mutlu olacaksa öyle yaşamalı bu hayatta tabi bunu yaşamayan anlamaz garip gelebilir ve ben hayatımdan çok memnunum istediğim gibi yaşıyorum.
En sinirli olduğun anda dahi karşındakini kırmamaktır
İşte Sevmenin Tarifide Budur
....
Güzelliğin on par etmez
bu bendeki aşk olmazsa...
'gönül kimi severse güzel odur'
(sık sık duyduğum söz övünmek gibi olmasın ben güzelim de)
hayatta en güzel şey; tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen sizin hala muhteşem olduğunuzu düşünen birini bulmaktır..
Güzel benim olmayınca ben güzele güzel demem.şair böyle demiş ne diyeyim.