Benim için aşk yoktu, kardeşlik yoktu, aile yoktu... Onun yerine hep sevgi vardı. Herhangi birini sebepsiz halihazırda seviyor oluyorum tanışmadan bile. İki küme var bence birincisi sevdiklerim, ikincisi artık hayatımda olmayanlar...
Benin merkezinde mi oturur, yoksa merkezsiz midir, ya da yersiz mi, sizin tercihiniz hangisi, siz yersiz misiniz, yoksa oturduğunuz yerde kalır mısınız, ya da merkeziniz yok mu, o zaman ne sevdiniz, o zaman nerde, her bulduğunuzu kaybedenlerden misiniz, tekrar nerde bulabilirsiniz, yoksa olmayana ergi de erimiş mi, eridiyseniz, ona sevgi denmez mi.
Sevgioğulları derler bir topluluk vardır, hangi ülkede, hangi çağda yaşarsanız yaşayın tanırsınız onları. Sevgioğulları derler oymağımıza dertlileri kıblesiyiz biz, yüzümüz sarı, bahtımız kara. İşte bu bizim oymakta bir gece, son derece garip bir hal görüldü, birbirine girdi gökler. Yıldızlar arasında yakınlaşmalar oldu, yüksek, bildik sesler duyuldu. Geniş kanatlı kuşlar gibi, yankılar uyandı karanlıkta, Yerler gökler dehşetle doldu, o gece bin türlü olay doğdu, O gece bizim dünyamıza ayak bastı aksoylu iki can. Biri yasemin göğüslü bir kız, öbürü kutsal yüzlü bir oğlan, adı güzellik kondu kızın, seçkin erkeğin adıysa AŞK.
Turan OFLAZOĞLU, Mistik, Şeyh Galibin Güzellik ve Aşk isimli eserinden yararlanarak, ayrıca Dağlarcanın da Şeyh Galibe Çiçekler isimli bir kitabı vardır, bunlar aynı familyanın üyeleridirler.
Ondan dedem 1932 de Turan Amcam doğduğunda Kuranın kenarına not düşer. - Duran efendi yeryüzüne teşrif eyledi - daha bir günlük bebek için, ondan bu yüksek kültürü korumalıyız dünyada itibarımız olsun istiyorsak, milletler ailesi arasında.
Yakup Kadri anlatıyor, Kurtuluş Savaşı yılları, İstanbul 5 sene işgal altında, İzmir zaten yani en tatlı bölgeler öncelikli, bu seferki piyon, Yunan hani şu Ecevitin kardeş falan dediği, ama, hala adaları anlaşmalara aykırı, borç parayla silah asker yığıyor kardeşliği bir türlü bitmiyor, trakya sınırı da sevgi dolu, sırf silah. bir gün sarılır belki diye, işte ilk provada, Şişli de bir evde, İşbirlikçi bir kızımız, Yakışıklı İngiliz Subayına yanaşıp, - Artık O Mustafa KEMALİN dersini verirsiniz değil mi - diyor, hayat oyunun da bunlar, olur, başka nasıl ayıklama yapılacak, neydi Kuran da - İnsan nankör, zalim, cahildir - yani en büyük suçlar bunlar, zaten ondan kovuldun, git adam ol gel diye, Peki Modern öyle bir şey mi, geçin bunları kardeşim, maymunluk neyine yetmiyor diyor, sonra da gübreilği işaret ediyor, böyle daha mutlu olurmuşsun, ama, olamıyor, nedense, mutluluk şırınga, açgözlülük de nükleer tehlike, bir türlü ağız tadıyla yiyemiyor, tüketemiyor lüksünü, e şimdi havası da tehlikede, yer lazım, bugün olmazsa yarın, ne kaldı hasana, zaten medeni de değil, o zaman ketenpere, o da dünden razı, boynuna sarılmacak mıydı, bence de bırak sarılsın, yorma kendini. Neyse sabahın köründe hava almak için taşın üstüne oturuyoruz, bomboş yolda sevgi dolu bir ablam, - yabancı, batı dili konuşuyor köpeğine seslenirken - kocaman köpeğiyle karşıda yol varken, köpeğini çekerek, karşıda oturan bana sürtünerek geçiriyor, bir adamları gelsin seni de sürtecekler tabii, sevgiden bunlar, derken efendim, sonra bir işbirlikçi ablamız, büyük ihtimalle boş gezip, masrafı büyük işleri sorun etmeyenlerden, o da aynı şekilde bilerek isteyerek, sonra bir güzel abimiz, aynı şekilde, ah, yoldan geçen arabalar olmasa, nasıl sevgi dolular hepsi, bu daha ortada bir şey yokken, bir de iktidar olsunlar, sen gör güzellikleri, sevkiyat çerez kalabilir tahminim, seni kollayan çıkar mı, bir tecrübelerine bak, bir de gelecek olanların yeni evrede şekillenmiş fıtratına anlayabilirsin, benim kafam basmaz dersen, o zaman kafana basacaklar, hayat oyunu böyle bir şey, biz uyardık, ifade özgürlüğü falan derken, ağzını açabilirsen, belki yırtarsın sevkiyattan, ya da hiçbir sorunun olmayan üstelik para kazanabileceğin adamları küstürüp, toza karışadabilirsin, keyfin bilir, yalnız sürpriz olup da gittiğin yeri sıcak bulursan, ne yardım edecek var ne de dönüşü, ama, yanmaz kefen alabilrsin, paran çıkışırsa, bu işler neden kesin değildir anladın mı, ortada bir şey yokken edene iman, denir, ortada görünen çıkara hizmet edene çakal, onlar için cennet falan gibi bir şeyden bahsedilmiyor, zaten sınav onun için var, kim halis, kim değil, o da lafla olmuyor, ataların gibi ön safta oluyor, şimdi gününü bekle medeniyet seni bir mutlu etsin, çocukarın da şekerini yer, sen sağ ben selamet, haydi hayırlı traşlar, ihmal etmeyin, medeni olun ne saç sakal karışık. Kibar çocuğun yeri başka, senin ki başka. Bir de Milliyetçiliğin her türlüsünü ezenler varmış, nefsi müdafaa neden milliyetçilik oluyormuş anlamadım, ister İngiliz, iste japon, ülkesine, yetiştiği topluma ihanet, yani Kuranda açık seçik kovulma nedenin - Nankörlük - ve zalimlik, çok daha büyük suç pek bir fena dindarımsılar bundan neden bahsetmiyor, üstelik Allahın kendi ağzından, varsa yoksa filanca hadis, neden işine mi gelmiyor, yani çıkar, Modern. Kolay gelsin.
Sevgiyle büyü(tül)menin,hayatın zor dönemeçlerinde sırtımızda sıcak bir elin varlığını daima hissetmektir.Sevgi,bir başkasının varlığından duyulan neşedir.Yürek,onunla attığını hisseder.Biz onunla yaşadığımızı ve buna değdiğini düşünürüz. . Sevgi bazen yüreğimizi korunmasız bırakır ve hatıralar,ruhumuzu yaralanmaya açık bırakır.O korunmasız açıklıktır ki bizi insan kılar. . İnsan olmak incinmeyi göze almaktır.
Ağarsa saçlarım hepsi dökülse Elimde asa belim bükülse Kalmasa mecalim dermanım tükense Seni seveceğim seni çiçeğim Çağırsan gelmeye olmasa hevesim Tıkansa nefesim kalmasa sesim Kapanıp kör olsa görmese gözüm Seni seveceğim seni çiçeğim Kırsa aşkın kolumu kanadımı Emse bile damarımda ki kanımı Beklese azrail almak için canımı Seni seveceğim seni çiçeğim Yargılayıp aşkımı beddua etsende Kırıp aşkımı bana kahır etsende Sevmiyorum diye beni terk etsende Seni seveceğim seni çiçeğim
Sevgi sığınmaktır. Isınabilmektir ve yanabilmektir gerektiğinde sevdiğine. Sıcacık bir hayat sunabilmektir bir anne için sevgi eşine ve çocuklarına ya da bir baba için sevgi kocaman yüreğiyle ailesini sarıp sarmalaması korumasıdır. En doğrusu sevgi insanı insan yapan en büyük değerlerden biridir. İnsanca yaşamak insanlığın kıymetini bilmektir.
Tüm duyguların anasıdır, temel duygumuz sevgidiri. Nice çağlar öncesi, Hz. Adem yeryüzüne indiğinde kalbinde Havva anamız haricinde süphesiz Allah (c.c.) sonsuz bir sevgi besliyordu. Tüm duygular onda türemiştir, pişmanlıkta, öfkemizde, nefretimizde.
Benim için aşk yoktu, kardeşlik yoktu, aile yoktu... Onun yerine hep sevgi vardı. Herhangi birini sebepsiz halihazırda seviyor oluyorum tanışmadan bile. İki küme var bence birincisi sevdiklerim, ikincisi artık hayatımda olmayanlar...
Benin merkezinde mi oturur, yoksa merkezsiz midir, ya da yersiz mi, sizin tercihiniz hangisi, siz yersiz misiniz, yoksa oturduğunuz yerde kalır mısınız, ya da merkeziniz yok mu, o zaman ne sevdiniz, o zaman nerde, her bulduğunuzu kaybedenlerden misiniz, tekrar nerde bulabilirsiniz, yoksa olmayana ergi de erimiş mi, eridiyseniz, ona sevgi denmez mi.
Bir heves değil bir arzu değil
Sevgidende öte sana duyduğum...
Hakedeni sevmek de herhalde en güzel duygu, sevilmem de gerekmez, kendime yeterim, hakedene bile yeter.
Anne gibidir sevgi ;
Aşkı doğurur
Merhameti öğretir
İyiliğe teşvik eder
Fedakarlıktır güzelliktir
Herşey bitebilir birgün
Ama her zaman bir tutam sevgi olur
Kalbimizin biryerlerinde
Rüzgarsız havada fırıldak dönüyorsa,mutlaka bir üflüyeni vardır!
Sevgioğulları derler bir topluluk vardır, hangi ülkede,
hangi çağda yaşarsanız yaşayın tanırsınız onları.
Sevgioğulları derler oymağımıza dertlileri kıblesiyiz biz,
yüzümüz sarı, bahtımız kara. İşte bu bizim oymakta bir gece,
son derece garip bir hal görüldü, birbirine girdi gökler. Yıldızlar
arasında yakınlaşmalar oldu, yüksek, bildik sesler duyuldu.
Geniş kanatlı kuşlar gibi, yankılar uyandı karanlıkta, Yerler
gökler dehşetle doldu, o gece bin türlü olay doğdu, O gece
bizim dünyamıza ayak bastı aksoylu iki can. Biri yasemin
göğüslü bir kız, öbürü kutsal yüzlü bir oğlan, adı güzellik kondu
kızın, seçkin erkeğin adıysa AŞK.
Turan OFLAZOĞLU, Mistik, Şeyh Galibin Güzellik ve Aşk isimli eserinden yararlanarak, ayrıca Dağlarcanın da Şeyh Galibe Çiçekler isimli bir kitabı vardır, bunlar aynı familyanın üyeleridirler.
Ondan dedem 1932 de Turan Amcam doğduğunda Kuranın kenarına not düşer. - Duran efendi yeryüzüne teşrif eyledi - daha bir günlük bebek için, ondan bu yüksek kültürü korumalıyız dünyada itibarımız olsun istiyorsak, milletler ailesi arasında.
Bahsediyorsa uzak durun, yaşıyorsa, hemen.
Ben yokolabilirim belki, ama seni sevmiş olmam yokolabilir mi.- Turan OFLAZOĞLU, 1932
anlatılmaz
hissedersin, hissettirirsin
Görünmez, işitirsin, kokusunu.
Allah'a yakın olmanın yolu nefret ya da savaş değil,
Kesinlikle sevgidir...
.
(Benim adım Khan filminden)
Severler.
Yakup Kadri anlatıyor, Kurtuluş Savaşı yılları, İstanbul 5 sene işgal altında, İzmir zaten yani en tatlı bölgeler öncelikli, bu seferki piyon, Yunan hani şu Ecevitin kardeş falan dediği, ama, hala adaları anlaşmalara aykırı, borç parayla silah asker yığıyor kardeşliği bir türlü bitmiyor, trakya sınırı da sevgi dolu, sırf silah. bir gün sarılır belki diye, işte ilk provada, Şişli de bir evde, İşbirlikçi bir kızımız, Yakışıklı İngiliz Subayına yanaşıp, - Artık O Mustafa KEMALİN dersini verirsiniz değil mi - diyor, hayat oyunun da bunlar, olur, başka nasıl ayıklama yapılacak, neydi Kuran da - İnsan nankör, zalim, cahildir - yani en büyük suçlar bunlar, zaten ondan kovuldun, git adam ol gel diye, Peki Modern öyle bir şey mi, geçin bunları kardeşim, maymunluk neyine yetmiyor diyor, sonra da gübreilği işaret ediyor, böyle daha mutlu olurmuşsun, ama, olamıyor, nedense, mutluluk şırınga, açgözlülük de nükleer tehlike, bir türlü ağız tadıyla yiyemiyor, tüketemiyor lüksünü, e şimdi havası da tehlikede, yer lazım, bugün olmazsa yarın, ne kaldı hasana, zaten medeni de değil, o zaman ketenpere, o da dünden razı, boynuna sarılmacak mıydı, bence de bırak sarılsın, yorma kendini. Neyse sabahın köründe hava almak için taşın üstüne oturuyoruz, bomboş yolda sevgi dolu bir ablam, - yabancı, batı dili konuşuyor köpeğine seslenirken - kocaman köpeğiyle karşıda yol varken, köpeğini çekerek, karşıda oturan bana sürtünerek geçiriyor, bir adamları gelsin seni de sürtecekler tabii, sevgiden bunlar, derken efendim, sonra bir işbirlikçi ablamız, büyük ihtimalle boş gezip, masrafı büyük işleri sorun etmeyenlerden, o da aynı şekilde bilerek isteyerek, sonra bir güzel abimiz, aynı şekilde, ah, yoldan geçen arabalar olmasa, nasıl sevgi dolular hepsi, bu daha ortada bir şey yokken, bir de iktidar olsunlar, sen gör güzellikleri, sevkiyat çerez kalabilir tahminim, seni kollayan çıkar mı, bir tecrübelerine bak, bir de gelecek olanların yeni evrede şekillenmiş fıtratına anlayabilirsin, benim kafam basmaz dersen, o zaman kafana basacaklar, hayat oyunu böyle bir şey, biz uyardık, ifade özgürlüğü falan derken, ağzını açabilirsen, belki yırtarsın sevkiyattan, ya da hiçbir sorunun olmayan üstelik para kazanabileceğin adamları küstürüp, toza karışadabilirsin, keyfin bilir, yalnız sürpriz olup da gittiğin yeri sıcak bulursan, ne yardım edecek var ne de dönüşü, ama, yanmaz kefen alabilrsin, paran çıkışırsa, bu işler neden kesin değildir anladın mı, ortada bir şey yokken edene iman, denir, ortada görünen çıkara hizmet edene çakal, onlar için cennet falan gibi bir şeyden bahsedilmiyor, zaten sınav onun için var, kim halis, kim değil, o da lafla olmuyor, ataların gibi ön safta oluyor, şimdi gününü bekle medeniyet seni bir mutlu etsin, çocukarın da şekerini yer, sen sağ ben selamet, haydi hayırlı traşlar, ihmal etmeyin, medeni olun ne saç sakal karışık. Kibar çocuğun yeri başka, senin ki başka. Bir de Milliyetçiliğin her türlüsünü ezenler varmış, nefsi müdafaa neden milliyetçilik oluyormuş anlamadım, ister İngiliz, iste japon, ülkesine, yetiştiği topluma ihanet, yani Kuranda açık seçik kovulma nedenin - Nankörlük - ve zalimlik, çok daha büyük suç pek bir fena dindarımsılar bundan neden bahsetmiyor, üstelik Allahın kendi ağzından, varsa yoksa filanca hadis, neden işine mi gelmiyor, yani çıkar, Modern. Kolay gelsin.
İçinde sevgi olan, Tanrı ile beraberdir;
Tanrı onunladır çünkü Tanrı, sevginin ta kendisidir...
.
(Tolstoy)
"Sustuklarımı anlamıyorsun.Anlattıklarımı da duymuyorsun.."
“Sevgi;
İlahi bir sırdır..!
Her zata, layık olduğu kadarıyla verilir..!
İ. Arabi
Sevgiyle büyü(tül)menin,hayatın zor dönemeçlerinde sırtımızda sıcak bir elin varlığını
daima hissetmektir.Sevgi,bir başkasının varlığından duyulan neşedir.Yürek,onunla attığını hisseder.Biz onunla yaşadığımızı ve buna değdiğini düşünürüz.
.
Sevgi bazen yüreğimizi korunmasız bırakır ve hatıralar,ruhumuzu yaralanmaya açık bırakır.O korunmasız açıklıktır ki bizi insan kılar.
.
İnsan olmak incinmeyi göze almaktır.
#kemalsayar
Seni sevmeyene fazla sabır gösterme.
Sabrının adı yüzsüzlük olur.
Bu kadarla kalmaz.
Fedakârlığın eziklik,
sevgin de kişiliksiz olur
Hz.Mevlana
Ağarsa saçlarım hepsi dökülse
Elimde asa belim bükülse
Kalmasa mecalim dermanım tükense
Seni seveceğim seni çiçeğim
Çağırsan gelmeye olmasa hevesim
Tıkansa nefesim kalmasa sesim
Kapanıp kör olsa görmese gözüm
Seni seveceğim seni çiçeğim
Kırsa aşkın kolumu kanadımı
Emse bile damarımda ki kanımı
Beklese azrail almak için canımı
Seni seveceğim seni çiçeğim
Yargılayıp aşkımı beddua etsende
Kırıp aşkımı bana kahır etsende
Sevmiyorum diye beni terk etsende
Seni seveceğim seni çiçeğim
Sevgi sığınmaktır. Isınabilmektir ve yanabilmektir gerektiğinde sevdiğine. Sıcacık bir hayat sunabilmektir bir anne için sevgi eşine ve çocuklarına ya da bir baba için sevgi kocaman yüreğiyle ailesini sarıp sarmalaması korumasıdır. En doğrusu sevgi insanı insan yapan en büyük değerlerden biridir. İnsanca yaşamak insanlığın kıymetini bilmektir.
Aşk, ayrılık ve özlem şiiri:
Sevgi ve saygılarımla.
Tüm duyguların anasıdır, temel duygumuz sevgidiri. Nice çağlar öncesi, Hz. Adem yeryüzüne indiğinde kalbinde Havva anamız haricinde süphesiz Allah (c.c.) sonsuz bir sevgi besliyordu. Tüm duygular onda türemiştir, pişmanlıkta, öfkemizde, nefretimizde.
https://www.instagram.com/tv/CLEYbK6nhwL/?igshid=pz6jehcqjevt
SEVGİ INSANİN BU HAYATA MUHTAC OLDUGU
EN ÖNEMLİDUYGUDUR??
SEVGİ INSANİN BU HAYATA MUHTAC OLDUGU
EN ÖNEMLİDUYGUDUR??
Vefasız gibi kanıp da gitme ona
Her halinle gel bana kabülüm sana
Yeter artık üzme bu kırık kalbimi
Yüreğime ömrüme sonsuz ol bana
Yağmur yağsada bu yüreğime
Kokun sarsada bu ciğerime
Toprak karışsada bu bedenime
Yinede bırakmam(severim) seni
Senin kokun beni zehirledikçe
Deli olup aşkınla mest olayım
Aşkı neyleyim kavuşamadıkça
Yaralı canımdan yanıp öleyim
Söz-beste: Berat Alptekin
05.07.2020
Bakipta susmak sesisce beklemek
Acımıyor ki tekrardan tekrar denemek
Ben yağmurdan vazgeçtim çöl olmayı bekliyorum