öyleyse git,ardına bakma birdaha...seni ölesiye seven o kızı bulamassın ki...son bir kelime düşer dudakların arasından ağlayan gözlerimi görmeksizin düşer....elveda
Öyleyse sen ve ben... Hayır bunu tahayyül bile etmek istemiyorum. Hayır! Her şeyimi kaybettim. Sana gelene kadar, seninle olana kadar elimde ne varsa cömertçe harcadım. Sırf seni bulabilmek içindi her şey. Ama şimdi, sana güvenmediğimi itiraf ettiğim zaman nasıl olur sa beni sevmeni, her şeyi senin için yaptığıma inanmanı isteyebilirim? Bilmiyorum, Allah'ım! Bana yardım etmelisin, beni içine düştüğüm bu karanlık keşmekeşten kurtarmalısın. Sana ihtiyacım var, neden görüyorsun. Sana ulaşmak için harcadığım onca şeyden sonra çok zavallıyım, güçsüzüm; artık karşı koyamıyorum. Her geçen gün biraz daha eridiğimi düşünüyorum. Belki bedenen değil bu erime; ama ruhum günden güne hava karşısında dayanamayıp, yanıp giden kibrit çöpü gibi... Senden yardım isteyemem aslında. Gitmeliyim... Ama kalmak istiyorum; çünkü benim sana olduğum kadar senin de bana ihtiyacın var. Nasıl bırakıp giderim senin uçurum kenarlarında. Benim yarim yarlarda kalamaz; yoncalar bitmişken bu mevsimde, binemez kanatlara; yok ki çünkü kanatları. Ne zamandır melekler kanatsız doğar oldu. Evet, biliyorum, sana senin hak ettiğinden fazla değer vememi istemiyorsun. Belki, seni kötü bilmemi bile istiyorsun. Ama unu nasıl yaparım? Hayır, hayır yapamam! Seni sevdiğimi, senin için deli olduğumu görmüyor musun? Bunca kelimeye sığınma ihtiyacım sana duyduğum sevgi karşısındaki zayıflığımdan değil de nedir? Sence ben kendimi anlatmak için bu kadar kelimeyi 'telef' ediyorum. Hayır, hayır... Kendimi biiliyorum. Lütfen, benim ahmak olduğumu düşünme; çünkü samimiyim ben. Ve samimi olmak ahmak olmak mi demektir? Ama varsın o da olsun. Bil ki senin için ahmak oldum. Benden gözlerini çevirme, ben o gözler için yaşadım senelerdir. Seni bulmak için, senin içinde akmak için öldürmedim kendimi. Gözlerini bir korku kapladı. 'ölmek' Ölmek mi seni tedirgin eden? senin için öleceğimi ve bunu yaparken tüm zerrelerime kadar mutlu olacağımı bilmiyor musun? Beni kanlar içine atan senin sevginken, nasıl olur da ben kan deryasına atlamaktan, hem de senin için atlamaktan çekinebilirim ki? Gözlerimin içine bak, mavi gözlerinde bu diyarları terk etmeme izin ver. Gözler yalan söylemez derler. Benim gözlerim ise hep yalan söyledi. Neden biliyor musun? Seni bulana kadar yalan söylemek zorundaydı; çünkü eğer doğru söyleselerdi, hayır! Bunu düşünmek bile istemiyorum; ama doğru söyleselerdi eğer; bir başka gözlere mahkum olacaklardı. Nereye gidersen git, beni nerelere götürürsen götür; ne yaparsan... Ama tüm bunlardan sonra bana şunu söyle, şunu de bana: 'Öyleyse, her şeyimiz birbirimizin içinde' Bunu söyle, söyle...
sormak istediğim ne çok sorum var sana.
Öyleyse çıkıp gelmelisin
Bir nihavent makamında..
Geceye düşerken ben
Ve parçalanırken,
Buğulu bir keman yayında..
Uyu, uyu.. Eee biraz da büyü ;)
sana yapılacak en büyük kötülük seni öldürmektir..
ve ölmek er geç başına gelecek olan şeydir..
öyleyse cesur ol..
öyleyse git,ardına bakma birdaha...seni ölesiye seven o kızı bulamassın ki...son bir kelime düşer dudakların arasından ağlayan gözlerimi görmeksizin düşer....elveda
öyleyse tamam deriz çoğukez öyle olmak zorunda mı? diye kimse düşünmez'! ama öyle___________________________! !
Öyleyse sen ve ben... Hayır bunu tahayyül bile etmek istemiyorum. Hayır! Her şeyimi kaybettim. Sana gelene kadar, seninle olana kadar elimde ne varsa cömertçe harcadım. Sırf seni bulabilmek içindi her şey. Ama şimdi, sana güvenmediğimi itiraf ettiğim zaman nasıl olur sa beni sevmeni, her şeyi senin için yaptığıma inanmanı isteyebilirim? Bilmiyorum, Allah'ım! Bana yardım etmelisin, beni içine düştüğüm bu karanlık keşmekeşten kurtarmalısın. Sana ihtiyacım var, neden görüyorsun. Sana ulaşmak için harcadığım onca şeyden sonra çok zavallıyım, güçsüzüm; artık karşı koyamıyorum. Her geçen gün biraz daha eridiğimi düşünüyorum. Belki bedenen değil bu erime; ama ruhum günden güne hava karşısında dayanamayıp, yanıp giden kibrit çöpü gibi... Senden yardım isteyemem aslında. Gitmeliyim... Ama kalmak istiyorum; çünkü benim sana olduğum kadar senin de bana ihtiyacın var. Nasıl bırakıp giderim senin uçurum kenarlarında. Benim yarim yarlarda kalamaz; yoncalar bitmişken bu mevsimde, binemez kanatlara; yok ki çünkü kanatları. Ne zamandır melekler kanatsız doğar oldu. Evet, biliyorum, sana senin hak ettiğinden fazla değer vememi istemiyorsun. Belki, seni kötü bilmemi bile istiyorsun. Ama unu nasıl yaparım? Hayır, hayır yapamam! Seni sevdiğimi, senin için deli olduğumu görmüyor musun? Bunca kelimeye sığınma ihtiyacım sana duyduğum sevgi karşısındaki zayıflığımdan değil de nedir? Sence ben kendimi anlatmak için bu kadar kelimeyi 'telef' ediyorum. Hayır, hayır... Kendimi biiliyorum. Lütfen, benim ahmak olduğumu düşünme; çünkü samimiyim ben. Ve samimi olmak ahmak olmak mi demektir? Ama varsın o da olsun. Bil ki senin için ahmak oldum. Benden gözlerini çevirme, ben o gözler için yaşadım senelerdir. Seni bulmak için, senin içinde akmak için öldürmedim kendimi. Gözlerini bir korku kapladı. 'ölmek' Ölmek mi seni tedirgin eden? senin için öleceğimi ve bunu yaparken tüm zerrelerime kadar mutlu olacağımı bilmiyor musun? Beni kanlar içine atan senin sevginken, nasıl olur da ben kan deryasına atlamaktan, hem de senin için atlamaktan çekinebilirim ki?
Gözlerimin içine bak, mavi gözlerinde bu diyarları terk etmeme izin ver. Gözler yalan söylemez derler. Benim gözlerim ise hep yalan söyledi. Neden biliyor musun? Seni bulana kadar yalan söylemek zorundaydı; çünkü eğer doğru söyleselerdi, hayır! Bunu düşünmek bile istemiyorum; ama doğru söyleselerdi eğer; bir başka gözlere mahkum olacaklardı. Nereye gidersen git, beni nerelere götürürsen götür; ne yaparsan... Ama tüm bunlardan sonra bana şunu söyle, şunu de bana: 'Öyleyse, her şeyimiz birbirimizin içinde'
Bunu söyle, söyle...
bir durumu anlatırsın, açıklarsın sonra da karşı taraftan bir cevap beklersin, bu halde öyleyse kullanilabilir
... öyleyse ben de varım...
yani eğer dediğiniz gibi ise, benim anladığım gibiyse gibi bir mana meydana geliyor
tabii bir de zıt manası vardır
...öyleyse benim işime gelmez
gibi..bana göre değil, bana uymaz tüm bu anlatılanlardan sonra gibi bir mana çıkıyor