Tanrı da bir esinti, bir rüzgar. - RİLKE, Alman Dahi Mistik Şairi, 1925
Rüzgarlarla zamanı aramakta, en büyük ileri. - DAĞLARCA, Türk Dahi Mistik Şairi, 2014
Rüzgarların önünde eser geçersin de, nasıl, işte o sana bağlı, irade gösterine, sağlam bağlılık, gerçek sağlık dır ondan belki, hem güdülerine fren koyar, hem insanca yaşamanın yolunu açar, hem de iyi hissetmeni tesis eder. Ama, halisi ve ruhuna, davranışlarına sinmişi, gerisi boş laf kapsamında, boşluğu işaret eder. Ruhun da duyar.
Peki, 25 yaşında bunu diyor, Dağlarca, çünkü ortada zaman diye bir şey yok, bulunduğu yerde, başka bir boyut orası, işte Novalisin mucize vatan dediği, zamandışılık, Kuranın Ahiret dediği yer, neden en büyük ileri, daha ötesi yok artık, çünkü ölçülebilecek, kıyas kaldıran, göreceliliğe gelecek bir zaman, dünyanın bildiği kavram yok, kavram dışı bir kavram, ama, hası, yaşam kaynağı, sadece burdaki algını aşan bir durum, ortam, bunu da tarihin 5-6 mistiği biliyor, o da izin verildiği için, gerek görülmüş, o kadar, kendi marifetleri değil, kendi marifetleri sadece tercihleri, göze aldıkları, hepsi bu.
Rüzgar ve Güneş hangisinin daha güçlü olduğu konusunda tartışırlar. Rüzgar böbürlenerek; 'Sana benim daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım. Şuradaki yaşlı adamı görüyor musun? Hani şu üstünde palto olan. Bahse girerim ki o paltoyu üstünden senden çok daha çabuk söküp alabilirim.'' der. Bu denemeye razı olan Güneş bir bulutun arkasına gizlenerek Rüzgarı izlemeye koyulur... Rüzgar bir fırtına gücüyle esmeye başlar. Ancak Rüzgar şiddetini ne kadar arttırırsa arttırsın, yaşlı adam da paltosuna o kadar inatla sarınır. Sonunda Rüzgar pes edip durulur ve Güneş bulutun arkasından çıkarak yaşlı adama sıcacık gülümser.Bunu gören yaşlı adamın yüzünde bir hoşnutluk ifadesi belirir.Ve paltosunu çıkarır. Bahsi kazanan Güneş, rüzgar'a; 'Sevgi ve dostça davranış her zaman kabalığı ve saygısızlığı yener..'der.
Bu dünyada büyük işler yapamayabiliriz. Ancak küçük şeyleri büyük sevgiyle yapabiliriz.
Pirine selam ya Mikail (a.s.) selam.... Rüzgar, Allah'ın manevi ordularından... Yağmurun habercisi..... Türlü çeşitleri olan.... Saba olanı doğrusunu Allah (c.c.) bilir hastalık getiren.... Kimi yerde rahmet olan.... Kimi yerde zahmet olan..... Her daim uyarıcı olan....
'Sonunda rüzgar kalacak yalnız. Tümü silinip gidince ortadan, gözyaşları, açlık, motor ve müzik, tümü gidince, yalnız rüzgar kalacak. Taşlar, caddeler, hatta olumsuz sevgiler yok olacak, bir tek o sürdürecek yaşamını. Ve karla kaplı gömütlerimizin üzerinde çıplak çalıların içinde avuntu veren şarkı ve türkülerini çağıracak. Ve yaz geceleri o canım çiçeklere kur yapacak, horo tepmeleri için çalıp söyleyecek - bugün, yarın, her zaman. Rüzgar ilk ve son senfonisidir yaşamın, soluğu beşik ve tabut üzerinde işitilen ezeli melodidir. Onun mırıltısı, uğultusu, hışırtısı, gürlemesi ve ıslıksı ötüşü dışında hiç bir şey, hatta ölüm bile kalıcı değildir. Ölüm bile; çünkü rüzgar haçlar ve kemikler üzerinde çağırır türküsünü ve türküsünü çağırdığı yerde hayat vardır, çünkü çiçekler avucundadır onun ve gerek rüzgar, gerek çiçekler gülüp geçerler kemiksi ölüme. Rüzgar bilgedir, çünkü yaşam kadar gün görmüştür. Bilgedir rüzgar, körük gibi ciğerleri vardır ve yumuşacık fısıldayabilir isterse. Soluğunda güç ve kudret saklıdır, yoluna duracak hiç bir şey yoktur.' Wolfgang Borchert, Üzgün Sardunyalar
https://pin.it/1p4E7Qn
Tanrı da bir esinti, bir rüzgar. - RİLKE, Alman Dahi Mistik Şairi, 1925
Rüzgarlarla zamanı aramakta, en büyük ileri. - DAĞLARCA, Türk Dahi Mistik Şairi, 2014
Rüzgarların önünde eser geçersin de, nasıl, işte o sana bağlı, irade gösterine, sağlam bağlılık, gerçek sağlık dır ondan belki, hem güdülerine fren koyar, hem insanca yaşamanın yolunu açar, hem de iyi hissetmeni tesis eder. Ama, halisi ve ruhuna, davranışlarına sinmişi, gerisi boş laf kapsamında, boşluğu işaret eder. Ruhun da duyar.
Rüzgarlarla zamanı aramakta,
En büyük ileri.
Peki, 25 yaşında bunu diyor, Dağlarca, çünkü ortada zaman diye bir şey yok, bulunduğu yerde, başka bir boyut orası, işte Novalisin mucize vatan dediği, zamandışılık, Kuranın Ahiret dediği yer, neden en büyük ileri, daha ötesi yok artık, çünkü ölçülebilecek, kıyas kaldıran, göreceliliğe gelecek bir zaman, dünyanın bildiği kavram yok, kavram dışı bir kavram, ama, hası, yaşam kaynağı, sadece burdaki algını aşan bir durum, ortam, bunu da tarihin 5-6 mistiği biliyor, o da izin verildiği için, gerek görülmüş, o kadar, kendi marifetleri değil, kendi marifetleri sadece tercihleri, göze aldıkları, hepsi bu.
Otur da bir çay içelim diyesim var rüzgara
Ama ya olmaz derse
Canım sıkılır
mektubu yolladık şövalyeye ama gelen cvba yeni bi küslük çıktı bu sefer benim rüzgarımda yetmez...
çarşafları birbirine bağladım
sonra ruzgarımla silkeledim salladım
küslük müslük kalmadı
gell barışalım artık diye mektubumu yolladımm... :))
Bazı rüzgarlar sessizdir.
gün doğmadan'ın hemen başındaki küçük şiir:
uçurtmamı rüzgâr yırttı dostlarım
gelin duvağından kopan bir rüzgâr
bu rüzgâr yüzünden bulutlar yarım
bu rüzgâr yüzünden bana olanlar.
o ceviz dalları, o asma, o dut
gül gül, mektup mektup büyüyen umut
yangından yangına arta kalmış, tut
muhabbet sürermiş bir rüzgâr kadar...
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
Işıksız ruhumu sallar da durur.
Sezai Karakoç
günün ilk ışıklarıyla,
penceremi her açtığımda
yüzümü okşayan görünmez ell...
'rüzgarın yönünü değistiremediğin zaman.yelkenlerini rüzgara göre ayarla.çünkü dünya karsılastığın fırtınalara değil.gemiyi limana getiremediğinle ilgilenir'
en kuvvetli eseninden... :))
Rüzgar ve Güneş hangisinin daha güçlü olduğu konusunda tartışırlar.
Rüzgar böbürlenerek; 'Sana benim daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım. Şuradaki yaşlı adamı görüyor musun? Hani şu üstünde palto olan. Bahse girerim ki o paltoyu üstünden senden çok daha çabuk söküp alabilirim.'' der.
Bu denemeye razı olan Güneş bir bulutun arkasına gizlenerek Rüzgarı izlemeye koyulur...
Rüzgar bir fırtına gücüyle esmeye başlar. Ancak Rüzgar şiddetini ne kadar arttırırsa arttırsın, yaşlı adam da paltosuna o kadar inatla sarınır.
Sonunda Rüzgar pes edip durulur ve Güneş bulutun arkasından çıkarak yaşlı adama sıcacık gülümser.Bunu gören yaşlı adamın yüzünde bir hoşnutluk ifadesi belirir.Ve paltosunu çıkarır. Bahsi kazanan Güneş, rüzgar'a; 'Sevgi ve dostça davranış her zaman kabalığı ve saygısızlığı yener..'der.
Bu dünyada büyük işler yapamayabiliriz.
Ancak küçük şeyleri büyük sevgiyle yapabiliriz.
İnsanların en çok korktukları rüzgarlar saklı yerlerini açan rüzgarlardır
Aristotales
Pirine selam ya Mikail (a.s.) selam....
Rüzgar, Allah'ın manevi ordularından...
Yağmurun habercisi.....
Türlü çeşitleri olan....
Saba olanı doğrusunu Allah (c.c.) bilir hastalık getiren....
Kimi yerde rahmet olan....
Kimi yerde zahmet olan.....
Her daim uyarıcı olan....
Büyük nimettir rüzgar, anlayan için.
Sarıp sarmalayan üflenmiş bir duadır.
Kimseye ihtiyaç duymadan,
Kendini düşünmek için
Volkan Akay
esme rüzgar deli deli
gönlüm kırık dal gibi
çağırsanda dilden dile
kar etmez gül bülbüle
yok kapım çalan bad- sabadan gayrı demişti fuzuli şimdi hangi notasındayız yaşamanın
Olsaydım olsaydım ben rüzgar olsaydım
Esseydim denizlerden kalbinde uyusaydım..
Bazı bir rüzgar gibi...
'Sonunda rüzgar kalacak yalnız. Tümü silinip gidince ortadan, gözyaşları, açlık, motor ve müzik, tümü gidince, yalnız rüzgar kalacak. Taşlar, caddeler, hatta olumsuz sevgiler yok olacak, bir tek o sürdürecek yaşamını. Ve karla kaplı gömütlerimizin üzerinde çıplak çalıların içinde avuntu veren şarkı ve türkülerini çağıracak. Ve yaz geceleri o canım çiçeklere kur yapacak, horo tepmeleri için çalıp söyleyecek - bugün, yarın, her zaman. Rüzgar ilk ve son senfonisidir yaşamın, soluğu beşik ve tabut üzerinde işitilen ezeli melodidir. Onun mırıltısı, uğultusu, hışırtısı, gürlemesi ve ıslıksı ötüşü dışında hiç bir şey, hatta ölüm bile kalıcı değildir. Ölüm bile; çünkü rüzgar haçlar ve kemikler üzerinde çağırır türküsünü ve türküsünü çağırdığı yerde hayat vardır, çünkü çiçekler avucundadır onun ve gerek rüzgar, gerek çiçekler gülüp geçerler kemiksi ölüme. Rüzgar bilgedir, çünkü yaşam kadar gün görmüştür.
Bilgedir rüzgar, körük gibi ciğerleri vardır ve yumuşacık fısıldayabilir isterse.
Soluğunda güç ve kudret saklıdır, yoluna duracak hiç bir şey yoktur.' Wolfgang Borchert, Üzgün Sardunyalar
nasıl estiğinin ne önemi var..farkı oluşturan yelkenleri nasıl açtığımız..
arkana alamadığında kötüdür... :)
rüzgar...
ey rüzgar! sen;
yüksek basınç merkezinden alçak basınç merkezine hareket eden hava kütlesisin..........
rüzgar ne kadar sert essede kayadan alıp götüreceği sadece tozdur...
Ey bulutları uçuşan gök,
Kokusunu duyduğum bahar,
Ey gözlerden saklı tabiat.
Beklemek neye yarar! ..-Rüzgar
Mesafeleri içime dök!
Gideyim bırak beni hayat,
Gideyim... Tren, gemi, kanat...
Ziya Osman Saba
araştırmaktan yorgun düşeli beri,
öğrendim işte var gücümle bulmayı.
rüzgar üstüme böyle geleli beri,
bilirim her rüzgarda yelken açmayı..
Savururdu insanları...sözcükleri...bakışları...
Bulutlar bile bir rüzgâra râm ederdi...
herşey bir rüzgâr kadar....bir rüzgâr gibi...
saçlarımız uçuşsun rüzgarda...
sevgilinin saçları.......