Kültür Sanat Edebiyat Şiir

yorgun sizce ne demek, yorgun size neyi çağrıştırıyor?

yorgun terimi Kaan tarafından tarihinde eklendi

  • Tuna Ceylan
    Tuna Ceylan

    VII
    ki hokus pokus aşk,
    öyle mi;

    şapkadan çıkan tavşanlar,
    zamansız koştular havuç şekerlemesine,
    illüzyon çabuk bitti ve
    çocuk yürek,
    doyamadan gösteriye,
    kapandı kalın bordo perdeler…,

    tıkanıp kaldı,
    beklenmedik gidişin boğazımda,
    ki yutmaya kıyamıyorum...,
    ah;

    dünyanın işini mahşere bırakmadan,
    ve ölüm gelmeden yaşamak gerek hayatı,
    güzellikler, iyilikler, sevgiler ve,
    ve aşk ile…,

    kavuşuruz belki de,
    fanilere pîr olunan yaşlarda,
    belli mi olur,
    umutlar solmasın,
    ki ölüm için henüz pek erken…,

    sen;
    en çok kendine kıyabilensin,
    uçurumlara atlayabilecek kumaştayken,
    yaya kalmayı da seçebilirsin sen,
    ah;

    ki nefeslerin vahdet kokar senin…,
    yeni bir hayat bahşeden
    beyzaden olmak kadar; güzelsin…,

    kaf dağının ardına kaçılır seninle aşk,
    upuzun yıllar aşılır seninle aşk,
    açılmaz kapılar açılır seninle aşk,
    hatırlar gönüller yapılır seninle aşk,
    yaradana yâr gibi tapılır seninle aşk,
    ah;

    sen endamı zarif dağlar gibi,
    gönlü dipsiz ummanlar gibi,
    güzeller güzeli bir toroslar yağızı,
    olgun ve mütekâmilsin,

    hiç nefessiz kalmadım sende…;
    hiçbir ikliminde soluğum kesilmedi,
    gözlerinin derinliklerindeyken…,
    varlığımı bağlayıp tutunduğum cansın,
    dilersen yaşatır, istersen koparırsın…

    garibim, bir fukara isimsizim,
    yüreğine kara kirpiklerle diktin beni,
    sana bulutları göstererek,
    - bu tabloyu kim yapmış
    diye sormuştum,
    sense,
    - gökyüzümsün
    dedin bana madem,
    o halde söyle hekimim;
    hangi yeryüzü gökyüzüne bakmaz…,
    ve sanılıyor mu ki,
    gökyüzü de yeryüzüne meftun değildir…,

    vaslına erdiğin sır ırmakları menzilin olsun…,
    ayağına diken batmadan;
    zindan çilenin izleri alnında,
    gücenmiş dudaklarından süzülen tebessüm,
    yüreğine ve yufka bağrına aksın,

    ve sen tekil bir itikaf çal kendine…,
    felek rüzgarında ağaran şakaklarının ak ışıltısı
    ve gece gözlerinden süzülen hüznünle
    bakarken uzaklara,
    aşkın soldurduğu dudakların kapalı,
    omzunda reyhanlıdan ayrılığın ağır yükü,
    kederlisin…,
    duru sular kadar yorgun,
    ve yoksun...,
    .....
    ...
    .

  • Tuna Ceylan
    Tuna Ceylan

    VII
    ki hokus pokus aşk,
    öyle mi;

    şapkadan çıkan tavşanlar,
    zamansız koştular havuç şekerlemesine,
    illüzyon çabuk bitti ve
    çocuk yürek,
    doyamadan gösteriye,
    kapandı kalın bordo perdeler…,

    tıkanıp kaldı,
    beklenmedik gidişin boğazımda,
    ki yutmaya kıyamıyorum...,
    ah;

    dünyanın işini mahşere bırakmadan,
    ve ölüm gelmeden yaşamak gerek hayatı,
    güzellikler, iyilikler, sevgiler ve,
    ve aşk ile…,

    kavuşuruz belki de,
    fanilere pîr olunan yaşlarda,
    belli mi olur,
    umutlar solmasın,
    ki ölüm için henüz pek erken…,

    sen;
    en çok kendine kıyabilensin,
    uçurumlara atlayabilecek kumaştayken,
    yaya kalmayı da seçebilirsin sen,
    ah;

    ki nefeslerin vahdet kokar senin…,
    yeni bir hayat bahşeden
    beyzaden olmak kadar; güzelsin…,

    kaf dağının ardına kaçılır seninle aşk,
    upuzun yıllar aşılır seninle aşk,
    açılmaz kapılar açılır seninle aşk,
    hatırlar gönüller yapılır seninle aşk,
    yaradana yâr gibi tapılır seninle aşk,
    ah;

    sen endamı zarif dağlar gibi,
    gönlü dipsiz ummanlar gibi,
    güzeller güzeli bir toroslar yağızı,
    olgun ve mütekâmilsin,

    hiç nefessiz kalmadım sende…;
    hiçbir ikliminde soluğum kesilmedi,
    gözlerinin derinliklerindeyken…,
    varlığımı bağlayıp tutunduğum cansın,
    dilersen yaşatır, istersen koparırsın…

    müjdemsin sen benim, sevincim;
    simsiy/ah hakikatim ve hakikatlim,
    kaderim…,
    işaretlerinle yüceliyorum basamak basamak,
    uzaklıkta yakınımsın sen benim,
    serinliğim,
    ışığımsın sen benim,
    sır kâtibim…,
    ah;

    garibim, bir fukara isimsizim,
    yüreğine kara kirpiklerle diktin beni,
    sana bulutları göstererek,
    - bu tabloyu kim yapmış
    diye sormuştum,
    sense,
    - gökyüzümsün
    dedin bana madem,
    o halde söyle hekimim;
    hangi yeryüzü gökyüzüne bakmaz…,
    ve sanılıyor mu ki,
    gökyüzü de yeryüzüne meftun değildir…,

    vaslına erdiğin sır ırmakları menzilin olsun…,
    ayağına diken batmadan;
    zindan çilenin izleri alnında,
    gücenmiş dudaklarından süzülen tebessüm,
    yüreğine ve yufka bağrına aksın,

    ve sen tekil bir itikaf çal kendine…,
    felek rüzgarında ağaran şakaklarının ak ışıltısı
    ve gece gözlerinden süzülen hüznünle
    bakarken uzaklara,
    aşkın soldurduğu dudakların kapalı,
    omzunda reyhanlıdan ayrılığın ağır yükü,
    kederlisin…,
    duru sular kadar yorgun,
    ve yoksun...,
    .....
    ...
    .

  • Tuna Ceylan
    Tuna Ceylan

    VII
    ki hokus pokus aşk,
    öyle mi;

    şapkadan çıkan tavşanlar,
    zamansız koştular havuç şekerlemesine,
    illüzyon çabuk bitti ve
    çocuk yürek,
    doyamadan gösteriye,
    kapandı kalın bordo perdeler…,

    tıkanıp kaldı,
    beklenmedik gidişin boğazımda,
    ki yutmaya kıyamıyorum...,
    ah;

    dünyanın işini mahşere bırakmadan,
    ve ölüm gelmeden yaşamak gerek hayatı,
    güzellikler, iyilikler, sevgiler ve,
    ve aşk ile…,

    kavuşuruz belki de,
    fanilere pîr olunan yaşlarda,
    belli mi olur,
    umutlar solmasın,
    ki ölüm için henüz pek erken…,

    sen;
    en çok kendine kıyabilensin,
    uçurumlara atlayabilecek kumaştayken,
    yaya kalmayı da seçebilirsin sen,
    ah;

    ki nefeslerin vahdet kokar senin…,
    yeni bir hayat bahşeden
    beyzaden olmak kadar; güzelsin…,

    kaf dağının ardına kaçılır seninle aşk,
    upuzun yıllar aşılır seninle aşk,
    açılmaz kapılar açılır seninle aşk,
    hatırlar gönüller yapılır seninle aşk,
    yaradana yâr gibi tapılır seninle aşk,
    ah;

    sen endamı zarif dağlar gibi,
    gönlü dipsiz ummanlar gibi,
    güzeller güzeli bir toroslar yağızı,
    olgun ve mütekâmilsin,

    hiç nefessiz kalmadım sende…;
    hiçbir ikliminde soluğum kesilmedi,
    gözlerinin derinliklerindeyken…,
    varlığımı bağlayıp tutunduğum cansın,
    dilersen yaşatır, istersen koparırsın…

    müjdemsin sen benim, sevincim;
    simsiy/ah hakikatim ve hakikatlim,
    kaderim…,
    işaretlerinle yüceliyorum basamak basamak,
    uzaklıkta yakınımsın sen benim,
    serinliğim,
    ışığımsın sen benim,
    sır kâtibim…,
    ah;

    bana pür/nûrdur senin nârın,
    ağyarını alev alev yakar,
    kandilimsin gönlüm ve lisanımda,
    yıkandım yüreğindeki esrarlı ırmakta
    ve çağladım;
    aşkınla yoğrulup ötelere ağladım…,

    garibim, bir fukara isimsizim,
    yüreğine kara kirpiklerle diktin beni,
    sana bulutları göstererek,
    - bu tabloyu kim yapmış
    diye sormuştum,
    sense,
    - gökyüzümsün
    dedin bana madem,
    o halde söyle hekimim;
    hangi yeryüzü gökyüzüne bakmaz…,
    ve sanılıyor mu ki,
    gökyüzü de yeryüzüne meftun değildir…,

    vaslına erdiğin sır ırmakları menzilin olsun…,
    ayağına diken batmadan;
    zindan çilenin izleri alnında,
    gücenmiş dudaklarından süzülen tebessüm,
    yüreğine ve yufka bağrına aksın,

    ve sen tekil bir itikaf çal kendine…,
    felek rüzgarında ağaran şakaklarının ak ışıltısı
    ve gece gözlerinden süzülen hüznünle
    bakarken uzaklara,
    aşkın soldurduğu dudakların kapalı,
    omzunda reyhanlıdan ayrılığın ağır yükü,
    kederlisin…,
    duru sular kadar yorgun,
    ve yoksun...,
    .....
    ...
    .

  • Bünyamin Uzun
    Bünyamin Uzun

    Beden yorgunluğu gecer gönül yorulmasın yeter

  • Ley Yam
    Ley Yam

    duvarlarla örülü dünyanın,duvarlarından birine toslamak yorgunluk..

    yani son derece olağan.....ve aslında istenilesi.......neden mi?
    şöyle ki; duvarla çarpışmak için hareket halinde olmak lazım,bir arayış lazım........ve de malum ki:

    arayanlar bulamaz ama bulanlar arayanlardır... :)

    o halde yorgunluğumuzun alnından öpüp,öyle yatıralım bu gece.....

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    bütün yorgunlar güneşe ilendi
    onlar için bir ağacın değeri gölgesi.

  • Bora Aslan
    Bora Aslan

    çoğu kez, haddinden çok parçaya bölünmenin bünyeye ettiğidir yorgunluk

    kalem kağıtsız bir hesabın sonunda, eline bavul alıp da bir oraya bir buraya giderken, her gittiği mesafede kalbinin bir parçasını bırakan, istediklerini elde etme çabasını çoktan sırtındaki heybeden çıkarıp atmış kişiye de yorgun denir.

    o yorgun kişi için: sabah vücudunun uyandığı saatte uyanıp, günü sorumluluklarına, sözlerine mecburiyetlerine, paniklerine, endişelerine, korkularına, üzüntülerine değil de kendine ayrımak, kendi isteklerine göre planlamaktan daha büyük bir lüks olamaz.

    allah herkese bu lüksü yılın yarısında, hadi bilemedin üçte birinde nasip etsin. amin.

  • Hülya Şengel
    Hülya Şengel

    yorgun musun sen de benim kadar? ...

  • Selma Doğan
    Selma Doğan

    şu anki ben:(((

  • İrem
    İrem

    her tarafım yorguN keyifsizim gécédéN kaLma bi haldéim..! !

  • Manyak
    Manyak

    şuanki halimmm ha uyudum uyuyacağım ama gene pc başındayımmmm offf offff

  • Seval Kefeli
    Seval Kefeli

    yorgun geldim bu dünyaya
    kimse bilmez
    sonsuzluk benim olsa
    fayda etmez
    öyle bir derde düüştümki
    hiç sorma
    katlanmak zor gücün yoksa
    çaresizlik gözlerinde can verirken
    ellerimde sustun artık sen
    söylerim ben senin yerine
    işte ben böyle öldüm gittim kendimi gömdüm
    sonra toprağa sordum dünya böyle değildi
    toprak dedi sen kördün

    Şebnem Ferah

  • Hakan Öz
    Hakan Öz

    Meşhur piyanist Arthur Rubisnstein konserlerinden birinde küçük bir kızın hatıra defterini imzalamakta tereddüt ediyormuş.Ellerinin çok yorulmuş olduğunu ileri sürerek,küçük kızı başından savmaya çalışmış.

    Kız, tereddüt etmeden şöyle demiş:
    'Ellerinizin ne kadar yorgun olduğunu biliyorum ama inanın benim ellerimde sizinkiler kadar yorgun.'

    Arthur Rubinstein anlayamamış ve nedenini sormuş küçük kıza;

    'Alkışlamaktan..' demiş küçük kız...

  • Nazlı Menşur
    Nazlı Menşur

    kapanmaz yarayım
    gece gündüz kanarım
    göz göre göre yandı yıllarım
    gönlümde açan çiçek
    sen olmadan solunca
    senin eserin bu YORGUN YILLARIM........

  • Bilhan Erden
    Bilhan Erden

    öylesine kederliyim ki bide üstüne...beynimi bulandıran ah o lanet sorunlar...

  • Aylin Aslım
    Aylin Aslım

    kan çanağına dönmüş gözler, beyinin çatlaması ve sürekli uyuyor olmayı düşlemek...

  • Nese Demirag
    Nese Demirag

    beni tamamiyle beni....

  • Kaan
    Kaan

    Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
    Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
    Sevmek için güzele mi bakmalı?
    Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
    Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
    Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
    Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
    Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
    Solması için gülü dalından mı koparmalı?
    Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
    Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
    Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

    Victor Hugo

  • Kaan
    Kaan

    Karanlik sözler yaziyorum hayatim hakkinda
    öyle yoruldum ki yoruldum dünyayi tanimaktan
    saçlarim çok yoruldu gençlik uykularimda
    acilar çekebilecek yasa geldigim zaman
    aciyla ugrasacak yerlerimi yok ettim.
    Ve simdi birçok sayfasini atlayarak bitirdigim kitabin
    basindan baslayabilirim.