Dünyanın heryerinde duvarlara dokunurum, sınırlamalara, sınırlandırmalara, sadece bir açıklık içinde dünya ile ilişkide değilimdir, aynı zamanda bir kuşatılmış sahne eşyası gibiyimdir, sınırlar dışında da muhafaza edilmiş, fakat her zaman, hapsedilmiş, ve yerleştirilmiş, hatta kalması yasaklanmış bulurum, Dünya beni en açık haliyle kabul etmez, ve sürekli beni durdurmaya başlar, bedenimin kavradığı tecrübe, dünyayı kavramaz, daha çok kavranılır, varlığa göreliğim kesinlikle kavranılmışlıktan ötedir, varlık belki de bu kavramayla sınırlar beni, sarih anlamıyla bir ufukla, bu ufuk bir bitiş ufkudur, varlık temel bir bitimlilikle biter, beni tutar, ve saklar, kendimi dışarı ve içeri almak için, bu doğmadığım bir bedene giriş için gereklidir, yeni bir dünya olarak kendime başlayabilir, ve oluşdayımdır, bir başka bedene dokunarak.
Jean Luc MARİON, Fransız Filozof, Amcam müthiştir.
zamanın birinde bi padişah var birde cariyesi var gerçi padişahın bir çok cariyesi var ama birini çok seviyor.günlerden bir gün cariye çok rahatsızlanıyor.beti benzi sararıyor.yataklara düşüyor. padişah cariyesini o halde gördükçe çok üzülüyor.ve zamanının en iyi hekimlerine haber salıyor cariyemimi düzelten hekim ne dilerse dilesin benden diyor servet vadediyor.o günün tüm hekimleri geliyor muayene ediyorlar cariyeyi hepsi ken di zannın ca teşhiş koyuyorlar. tedavi uyguluyorlar ama ne hikmetse teşhişler ve tedeviler hiç bir sonuç vermiyor hatta aksi tesir yapıyor diyelim ateşi düşürmek için sirke veriyorlar ateş daha fazla artıyor kabızlık için hint yağı veriyorlar sıkın tı daha bi artıyor cariyenin durumu gitgide daha da kötüleşiyor.padişah iki gözü iki çeşme mabede koşup ellerini açıyor dua ediyor ve ilahi doktoru çağırıyor.ilahi doktor geldiğinde cariyeyi konuşarak muayene ediyor.ve dönüp padişaha padişahım cariyeniz çok hasta ama ümitsiz değil ve rahatsızlığıda bedeninde değil ruhunda diyor. ve cariyeniz aşık olmuş uzaklarda bi yerde bi sarrafa aşık olmuş tez elden buraya gelmesi lazım yoksa cariyeniz düzelmez diyor padişah değerli hediyelerden yollayarak sarrafı sarayına davet ediyor sarraf tez elden padişahın davetini yerine getiriyor. saraya geldiğinde hemen cariyenin odasına götürülüyor. cariye sarrafı gördüğünde neşe leniyor yüzü gülüyor sararmış benzine renk geliyor dudakları al al oluyor ve çok kısa bisürede ayağa kalkıyor iyileşiyor mutlu günlerine geri dönüyor. bu sefer ilahi doktor sarrafa acı ilaç hazırlıyor ve içiriyor. sarrafın keyfi kaçıp hastalanıyor beti benzi sararıyor neşesini yakışıklılığını kaybediyor.ve gitgide çöküyor cariyede sarraftan yavaş yavaş soğuyor uzaklaşıyor. ve bu dertten kurtuluyor. bu mesnevide gerçek aşk ile ilgili hikaye bence bu hikayenin anlatmak istediği. aslında bizim içsel dünyamız. cariye beden.padişah akıl. sarraf aşk.ilahi doktorda yad etmek tir.aklın tüm derdi bedenin isteklerini yerine getirmektir.ve onu tehlike ve sıkıntılardan korumak ve esirgemektir.
beden içindeki ruhla önem kazanır ve bu ruh kalpler arası diyolgda aktifse olgun bir bireyyaptıgı her işte aklını ve vicdanını rehber eden olgun bir birey çıkar ve bu bireyin bedenine bakılmaz tamam
güzellik salonlarında zamanın kırışıklıklarını silme uğruna harcanan beyhude vakitler. vücut geliştirme salonlarında bedenlerinin duruşlarına fors takmak isteyenler... yüz bakım ürünlerinin peşinde koşarken ruhun ayaklarına giren kramplar. boyalarla deneyimin ve yaşananların şahidi beyaz rengi saçlarından silmek isteyenler. bedenlerine göre giysiyi almak gibi basit bir yolu tercih etmeyip giysilere göre beden oluşturma gayretleriyle çöpe atılan zamanlar..
beden ruhumuzun geçici olara bulunduğu bir ruh okuludur. Bu okulda diğer ruhlarla iletişime geçme yöntemlerini öğreniyoruz.
Ruh aslında beden veya maddi süreçler olmadan diğer ruhlarla iletişime geçebilir ama yeni oluşmuş ruhlar bunu bilmemektedir. O yüzden beden okuluyla ruhlar diğer ruhlarla iletişime geçmeyi öğrenir.
Diğer ruhlarla iletime geçmeyi öğrenen ruh, bunu öğrenene kadar başka bedenlere girere. Bu da reenkarnasyon doğurur. Öğrenimini tamamlayan ruh reenkarnasyon yöntemiyle başka bedenler içinde yaşamayı bırakarak diğer ruhlara iletişime geçmeyi öğretecek çalışmalarda bulunur.
jean pantolon 29-32...... kumaş pantolon 40........tshırt kazak vs medium.... ayakkabı numaramı da söylimde bari hediye alacak olanlar zorluk çekmesinler normal ayakkabı numaram 42.... spor ayakkabı 43-5
Dünyanın heryerinde duvarlara dokunurum, sınırlamalara, sınırlandırmalara, sadece bir açıklık içinde dünya ile ilişkide değilimdir, aynı zamanda bir kuşatılmış sahne eşyası gibiyimdir, sınırlar dışında da muhafaza edilmiş, fakat her zaman, hapsedilmiş, ve yerleştirilmiş, hatta kalması yasaklanmış bulurum, Dünya beni en açık haliyle
kabul etmez, ve sürekli beni durdurmaya başlar, bedenimin kavradığı tecrübe, dünyayı kavramaz, daha çok kavranılır, varlığa göreliğim kesinlikle kavranılmışlıktan ötedir, varlık belki de bu kavramayla sınırlar beni, sarih
anlamıyla bir ufukla, bu ufuk bir bitiş ufkudur, varlık temel bir bitimlilikle biter, beni tutar, ve saklar, kendimi dışarı ve içeri almak için, bu doğmadığım bir bedene giriş için gereklidir, yeni bir dünya olarak kendime başlayabilir, ve oluşdayımdır, bir başka bedene dokunarak.
Jean Luc MARİON, Fransız Filozof, Amcam müthiştir.
zamanın birinde bi padişah var birde cariyesi var gerçi padişahın bir çok cariyesi var ama birini çok seviyor.günlerden bir gün cariye çok rahatsızlanıyor.beti benzi sararıyor.yataklara düşüyor. padişah cariyesini o halde gördükçe çok üzülüyor.ve zamanının en iyi hekimlerine haber salıyor cariyemimi düzelten hekim ne dilerse dilesin benden diyor servet vadediyor.o günün tüm hekimleri geliyor muayene ediyorlar cariyeyi hepsi ken di zannın ca teşhiş koyuyorlar. tedavi uyguluyorlar ama ne hikmetse teşhişler ve tedeviler hiç bir sonuç vermiyor hatta aksi tesir yapıyor diyelim ateşi düşürmek için sirke veriyorlar ateş daha fazla artıyor kabızlık için hint yağı veriyorlar sıkın tı daha bi artıyor cariyenin durumu gitgide daha da kötüleşiyor.padişah iki gözü iki çeşme mabede koşup ellerini açıyor dua ediyor ve ilahi doktoru çağırıyor.ilahi doktor geldiğinde cariyeyi konuşarak muayene ediyor.ve dönüp padişaha padişahım cariyeniz çok hasta ama ümitsiz değil ve rahatsızlığıda bedeninde değil ruhunda diyor. ve cariyeniz aşık olmuş uzaklarda bi yerde bi sarrafa aşık olmuş tez elden buraya gelmesi lazım yoksa cariyeniz düzelmez diyor padişah değerli hediyelerden yollayarak sarrafı sarayına davet ediyor sarraf tez elden padişahın davetini yerine getiriyor. saraya geldiğinde hemen cariyenin odasına götürülüyor. cariye sarrafı gördüğünde neşe leniyor yüzü gülüyor sararmış benzine renk geliyor dudakları al al oluyor ve çok kısa bisürede ayağa kalkıyor iyileşiyor mutlu günlerine geri dönüyor. bu sefer ilahi doktor sarrafa acı ilaç hazırlıyor ve içiriyor. sarrafın keyfi kaçıp hastalanıyor beti benzi sararıyor neşesini yakışıklılığını kaybediyor.ve gitgide çöküyor cariyede sarraftan yavaş yavaş soğuyor uzaklaşıyor. ve bu dertten kurtuluyor. bu mesnevide gerçek aşk ile ilgili hikaye bence bu hikayenin anlatmak istediği. aslında bizim içsel dünyamız. cariye beden.padişah akıl. sarraf aşk.ilahi doktorda yad etmek tir.aklın tüm derdi bedenin isteklerini yerine getirmektir.ve onu tehlike ve sıkıntılardan korumak ve esirgemektir.
En sevdiğim ders
beden içindeki ruhla önem kazanır ve bu ruh kalpler arası diyolgda aktifse olgun bir bireyyaptıgı her işte aklını ve vicdanını rehber eden olgun bir birey çıkar ve bu bireyin bedenine bakılmaz tamam
Bir biyolojik bedenimiz var.
Biyolojik bedenimizle birlikte “Nari Beden”imiz var.
Fakat o nari bedenin içinde bir de ”Nur Yapılı Beden” var! ?
güzellik salonlarında zamanın kırışıklıklarını silme uğruna harcanan beyhude vakitler.
vücut geliştirme salonlarında bedenlerinin duruşlarına fors takmak isteyenler...
yüz bakım ürünlerinin peşinde koşarken ruhun ayaklarına giren kramplar.
boyalarla deneyimin ve yaşananların şahidi beyaz rengi saçlarından silmek isteyenler.
bedenlerine göre giysiyi almak gibi basit bir yolu tercih etmeyip giysilere göre beden oluşturma gayretleriyle çöpe atılan zamanlar..
bronzlaşma ürünlerinin kayganlığına basıp yerle yeksan olan incelikli davranış biçimleri.
solaryumlarda solgunlaşan empati kimlikleri.
herkes bedenini pazarlıyor...
evet, ruhun hapishanesidir beden.
Bugün kendilerinin 'beden' oldugunu sananlar, yarin ölümü tadinca beden olmadiklarini farkedeceklerdir.
beden ruhumuzun geçici olara bulunduğu bir ruh okuludur. Bu okulda diğer ruhlarla iletişime geçme yöntemlerini öğreniyoruz.
Ruh aslında beden veya maddi süreçler olmadan diğer ruhlarla iletişime geçebilir ama yeni oluşmuş ruhlar bunu bilmemektedir. O yüzden beden okuluyla ruhlar diğer ruhlarla iletişime geçmeyi öğrenir.
Diğer ruhlarla iletime geçmeyi öğrenen ruh, bunu öğrenene kadar başka bedenlere girere. Bu da reenkarnasyon doğurur. Öğrenimini tamamlayan ruh reenkarnasyon yöntemiyle başka bedenler içinde yaşamayı bırakarak diğer ruhlara iletişime geçmeyi öğretecek çalışmalarda bulunur.
beden dilinize dikkat ediniz
düşünen saglıklı karar veren
nereye çekersen oraya gider
jean pantolon 29-32...... kumaş pantolon 40........tshırt kazak vs medium.... ayakkabı numaramı da söylimde bari hediye alacak olanlar zorluk çekmesinler normal ayakkabı numaram 42.... spor ayakkabı 43-5