Giydiğimiz temmuz güneşidir, evreni yakan alevdir içtiğimiz. Ahımız kara bir otağdır üstümüzde, konuşmamız ney gibi hep inilti ve çığlık, apansız belalardır azığımız, sattığımız hep can malıdır, gizli gizli yanıştır aldığımız, özlemli bakışlarımız birer doğandır, dehşet baykuşlarıdır tuttuğumuz, öyle avcılarız ki biz, kurban gideriz, kendi avlarımıza. Sevgioğulları derler bir topluluk vardır, hangi ülkede, hangi çağda yaşarsanız yaşayın, tanırsınız onları. İşte bu bizim oymakta bir son derece garip bir hal görüldü, birbirine girdi gökler, yıldızlar arasında yakınlaşmalar oldu, yüksek, bildik, sesler duyuldu, geniş kanatlı kuşlar gibi, yankılar uyandı karanlıkta, yerler gökler dehşetle doldu, o gece bin türlü olay doğdu, O gece bizim dünyamıza ayak bastı aksoylu iki can, bir yasemin göğüslü bir kız, öbürü kutsal yüzlü bir oğlan, Adı Güzellik kondu kızın, seçkin erkeğinse, Aşk.
Ben in içinde bir yeraltı yolu vardır, sonsuz düzene ve ahenge açılabilmesi için, ama orada henüz hiçbir ahenk yoktur, insanın ilerleyen kültürüyle, aynı zamanda evrenin kültürünün de ilerlemesi istenir. Sizlere ölüm diye görünen şey, insanın daha yüce bir hayat için olgunlaşmış oluşudur. Varlığının her anında kendi dışında yeni bir şeyi kendi çevresine çeker, ta ki bütün maddeler onun ruhuyla tek bir ruh olsun. Yapmalısın, her bilincin gökyüzünde yıldız yazısıyla parlaması gereken, varlığı şart koşulacak, doğuştan gelme bir ahlaki güneş.
Fichte, 1814, 51 sene yaşadı, söyleyeceğini söyledi.
Güneşin zarar veren mor ötesi ışınlarının sadece %2 si yeryüzüne ulaşır.Bu durum sayesinde sadece bir güneş kremi sürerek güneşin yakıcı etkisinden cildimizi koruruz.
Gözümü açar açmaz İlk gülüşün Geliyor aklıma Sonra diyorum ki; Ulan şair Ne güzel bir duygu İnsanın yalnız Kendine doğan Bir güneşi olması ......................Musa Göçer......................
benim için tek doğan, yaşam kaynağım ve odunsuz ve kömürsüz milyarlarca yıl yanan, bulutların vücudumu kendisinden koruduğu, bitkilerin benim için kendisinden enerji üreten, kışın sobam, yazın ateşim, gündüz ışığım,gece fenerim olan ayı gönderen, beni güneşlendiren, ahirette cehennemim..........
bazen yağmurdur bazen gece aydınlığı kafasına eserse göz kırpar tepelerin ardından çokta sadıktır doğarken doğuyorum batarkende batıyorum der bilirimki ben olduğum sürece oda olacaktır ama bir yağmur damlası ama bir ateş parçası...
Her yıldız gibi sonu vardır,yakıtı sonsuz değildir güneşin de,dünyanın merkezindeki ısının da bir gün biteceği gibi.Hayat kaynağımızdır güneş,teknoloji bizi başka güneşlere,başka gezegenlere götürene dek.
kıssa-cık bir not:neron romayı aşkından değil de piromani'sinden ötürü yakmış idir.haliyle söndürülebilmiş idir fekat güneş deki helyum-hidrojenin tutuşturulabilmesi için ilahi bir kudret gerekli idir,onu yakmak kimin haddine idir.hadi yaktınız diyelim profildeki güneş gözlüğü neyin nesidir... teessüf ilen...
Giydiğimiz temmuz güneşidir, evreni yakan alevdir içtiğimiz.
Ahımız kara bir otağdır üstümüzde, konuşmamız ney gibi
hep inilti ve çığlık, apansız belalardır azığımız, sattığımız
hep can malıdır, gizli gizli yanıştır aldığımız, özlemli bakışlarımız
birer doğandır, dehşet baykuşlarıdır tuttuğumuz, öyle avcılarız ki biz,
kurban gideriz, kendi avlarımıza. Sevgioğulları derler bir topluluk vardır,
hangi ülkede, hangi çağda yaşarsanız yaşayın, tanırsınız onları. İşte
bu bizim oymakta bir son derece garip bir hal görüldü, birbirine girdi
gökler, yıldızlar arasında yakınlaşmalar oldu, yüksek, bildik, sesler
duyuldu, geniş kanatlı kuşlar gibi, yankılar uyandı karanlıkta, yerler
gökler dehşetle doldu, o gece bin türlü olay doğdu, O gece bizim
dünyamıza ayak bastı aksoylu iki can, bir yasemin göğüslü bir kız,
öbürü kutsal yüzlü bir oğlan, Adı Güzellik kondu kızın, seçkin erkeğinse,
Aşk.
Şeyh Galip, 1799
Çocuklar kaçırmayın, bu eserleri.
Ben in içinde bir yeraltı yolu vardır, sonsuz düzene ve ahenge açılabilmesi için, ama orada henüz hiçbir ahenk yoktur, insanın ilerleyen kültürüyle, aynı zamanda evrenin kültürünün de ilerlemesi istenir. Sizlere ölüm diye görünen şey, insanın daha yüce bir hayat için olgunlaşmış oluşudur. Varlığının her anında kendi dışında yeni bir şeyi kendi çevresine çeker, ta ki bütün maddeler onun ruhuyla tek bir ruh olsun. Yapmalısın, her bilincin gökyüzünde yıldız yazısıyla parlaması gereken, varlığı şart koşulacak, doğuştan gelme bir ahlaki güneş.
Fichte, 1814, 51 sene yaşadı, söyleyeceğini söyledi.
Güneşin zarar veren mor ötesi ışınlarının sadece %2 si yeryüzüne ulaşır.Bu durum sayesinde sadece bir güneş kremi sürerek güneşin yakıcı etkisinden cildimizi koruruz.
Gözümü açar açmaz
İlk gülüşün
Geliyor aklıma
Sonra diyorum ki;
Ulan şair
Ne güzel bir duygu
İnsanın yalnız
Kendine doğan
Bir güneşi olması
......................Musa Göçer......................
Güneş küsmüş şavkımıyor Ah sensiz
Zerdali güzeli gözlerinle bak bana
Keder eş oldu yenemiyorum ah sensiz
Baldan tatlı sözlerinle gül bana..
Balçıkla sıvanmaz.
Ama,bazıları ne yapsan anlamaz,akıllanmaz.
'Yeryüzünde gün ışığına layık olmayan nice insan var,ama güneş her gün doğuyor'(Filozof Sencab)
Çok uzak duruyor;
Üşüyorum
güneşin battığı yerde parlak bir şey görürsen, bilki o senin için yanan kalbimdir...
Güneşin sözü var bir bün; benim için doğacak.....
benim için tek doğan, yaşam kaynağım ve odunsuz ve kömürsüz milyarlarca yıl yanan, bulutların vücudumu kendisinden koruduğu,
bitkilerin benim için kendisinden enerji üreten, kışın sobam, yazın ateşim, gündüz ışığım,gece fenerim olan ayı gönderen, beni güneşlendiren, ahirette cehennemim..........
Doğan güneşin şahidi olmaz.Gerçekler, tarihin her döneminde tüm yasaklamalara karşın tıpkı güneş gibi balçıkla sıvanamaz.
uzaklaşınca donacğn,yakınlaşınca yanacağın,ne yapıp edip arada ki mesafeyi ayarladığnda sana varlığı ile umut katan,içini ısıtan ısı ve ışık kaynağı.
güneş küsmüş...
O doğuyorsa her sabah ve patlatıyorsa şirin sarışın kahkahalarını yüzüme...Ben mutluyum demektir :)
her zaman doğmuyor düşüncelerime.
Bünyesinde bulduğu hakikati ışıtarak, ısıtarak yaşayan alemlere ibret olan (diğer ibretlikler gibi) bir yıldızdır.....
bazen yağmurdur bazen gece aydınlığı kafasına eserse göz kırpar tepelerin ardından çokta sadıktır doğarken doğuyorum batarkende batıyorum der bilirimki ben olduğum sürece oda olacaktır ama bir yağmur damlası ama bir ateş parçası...
doğarken ve batarken izlemeyi sevdiğim geceden kurtaran sıkıntılarımı alıp götüren sonsuz ışık kaynağım
doğarken ve batarken izlemeyi sevdiğim geceden kurtaran sıkıntılarımı alıp götüren sonsuz ışık kaynağım
İzmir
Sıcak çok sıcak
Her yıldız gibi sonu vardır,yakıtı sonsuz değildir güneşin de,dünyanın merkezindeki ısının da bir gün biteceği gibi.Hayat kaynağımızdır güneş,teknoloji bizi başka güneşlere,başka gezegenlere götürene dek.
GÜNEŞ SICAK YÜZLÜLÜĞÜ SEVENCENLİĞİ IŞIĞI AYDINLIĞI CANLANDIRIYOR.KEŞKE HERKES GÜNERŞ GİBİ OLSAYDI
benim doğduğum yerde güneş yoktu,
ben ondan hasretim güneşe,demiş ve çalıların ardında kaybolmuş muhterem...
Cehennem'in bir kopyası.
'Güneş her yere girmesine rağmen hiçbir yeri kirletmez.'
Diogenes
kıssa-cık bir not:neron romayı aşkından değil de piromani'sinden ötürü yakmış idir.haliyle söndürülebilmiş idir fekat güneş deki helyum-hidrojenin tutuşturulabilmesi için ilahi bir kudret gerekli idir,onu yakmak kimin haddine idir.hadi yaktınız diyelim profildeki güneş gözlüğü neyin nesidir...
teessüf ilen...