Değerler çöktü mü, ekonomi de çöker, herkes durur, ve herşey kitlenir, telafi gerekir, o da çatışmayı işaret eder, dünyanın genel iklimi - global modernizm - de bu olunca, doğrudan sevkiyata çalışır, - ilk iki kırım gibi - ve herkes yerini alır, layığına göre, ve zaten, ne yaptıkları, iyi veya kötü harfiyen kayıtlıdır, hiçbir iyi bir şeye tilkilik nedeniyle katılmamış, ve konforlu hisseden baş köşede olmak üzere, kolaylıkla konuları kapatılır, girdikleri yerden de çıkamazlar, yılanlar, tilkiler, çakallar, mikroplar, bu genel elemede dünya sınavındaki ilk ve son haklarını kaybederler, yani herkes yaptığından ipe çekilir, iyi bir şeye raslamadım, bir kaç kişi demek ki herkes ne yaptığını gayet iyi biliyor, artık öğrenmesi için bir görmesi kalmıştır, çünkü rehber, en saf, dürüst, ve bunun kavgasını vereni arar, günün konusu değildir, sadece gelenek, ve folklor vardır.
İçinde ben olmadığım için tarihtir, yani geçmiş gitmiş, ama, ben içindeysem, o zaman ben tarihimdir, yain geçmiş değil, şimdi ve gelecek ömrü uzadı bile, geçmişte kayboldu dediklerin tam da sensin artık olayları, yaşanmışlıkları ve yaşanacakları, zaten osun o farklı şaşamadı, senin gibi yaşadı, ve şimdi sen yaşıyorsun aynalık ediyor, seni yaşıyor sende, ve sen de onu, yain ömre ömür katıyor aynı zamanda duyular dünyası tarihi taşırken, senin üzerinden duyurur, ağer açıksa kapakların, ama, kapalıysa şansını ve zenginliği kaybettin, yani hazineye bakmaan sırtını dönmüşsün sana da ihtiyacı yok, ama, sen, sende olması gerekeni yitiridin, yani senliğin en dibe düştü ondan ancak geçmiş besler - ben -i diyor kenidine hazine arayanlar önce geçmişin altınlarına bakacaklar ki, kendine bir şeyle ayırabilsin, yada ayrılıp dalından kopacak ki, modern evrede kaldıran da pek çıkmaz, sen kalkmazsan, demem o.
Aztek medeniyeti dönemlerinde, yılın belli zamnalarında çevre yaşayanlarından çocuklarını kurban etmek için tapınaklarda ailelerden talep edilirmiş, artık gelişmiş bir dünyada yaşıyoruz, çok daha medeniyiz, şükür, fabrikalarımız var, kısmet, size de çıkabilir.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren, iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi, kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar, ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri, yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Tarihin saati neden yavaş çalışır a - Ne yaptığından haberi varmı ki b - Bana ne yaptın c - Tarih bu, kafası çalışsa, neden geçmişte kalsın d - Senin maydonoz olmadığın bir şey var mı, sana ne elalemin saatinden neden takip ediyorsun, e - Çalışmış ya sen ona bak.
Sonsuzuzun eskimeyen yenilenmesi.
Değerler çöktü mü, ekonomi de çöker, herkes durur, ve herşey kitlenir, telafi gerekir, o da çatışmayı işaret eder,
dünyanın genel iklimi - global modernizm - de bu olunca, doğrudan sevkiyata çalışır, - ilk iki kırım gibi - ve herkes yerini alır, layığına göre, ve zaten, ne yaptıkları, iyi veya kötü harfiyen kayıtlıdır, hiçbir iyi bir şeye tilkilik nedeniyle katılmamış, ve konforlu hisseden baş köşede olmak üzere, kolaylıkla konuları kapatılır, girdikleri yerden de çıkamazlar, yılanlar, tilkiler, çakallar, mikroplar, bu genel elemede dünya sınavındaki ilk ve son haklarını kaybederler, yani herkes yaptığından ipe çekilir, iyi bir şeye raslamadım, bir kaç kişi demek ki herkes ne yaptığını gayet iyi biliyor, artık öğrenmesi için bir görmesi kalmıştır, çünkü rehber, en saf, dürüst, ve bunun
kavgasını vereni arar, günün konusu değildir, sadece gelenek, ve folklor vardır.
Allah açıktan ve gizlice yaptıklarınızı bilir,
Size şah damarınızdan daha yakınım.
İnsan başıboş bırakıldığını mı sanır,
Bilmeden yaptıklarınızı affederim, ama, sinelerdekini asla.
Asla inanmazlar, görmeden elemli işkenceyi,
Biz iman ettik diye, sıkıntılarını çekmeden, hemen cennete gireceğim mi sandınız.
KEND
İçinde ben olmadığım için tarihtir, yani geçmiş gitmiş, ama, ben içindeysem, o zaman ben tarihimdir, yain geçmiş değil, şimdi ve gelecek ömrü uzadı bile, geçmişte kayboldu dediklerin tam da sensin artık olayları, yaşanmışlıkları ve yaşanacakları, zaten osun o farklı şaşamadı, senin gibi yaşadı, ve şimdi sen yaşıyorsun aynalık ediyor, seni yaşıyor sende, ve sen de onu, yain ömre ömür katıyor aynı zamanda duyular dünyası tarihi taşırken, senin üzerinden duyurur, ağer açıksa kapakların, ama, kapalıysa şansını ve zenginliği kaybettin, yani hazineye bakmaan sırtını dönmüşsün sana da ihtiyacı yok, ama, sen, sende olması gerekeni yitiridin, yani senliğin en dibe düştü ondan ancak geçmiş besler - ben -i diyor kenidine hazine arayanlar önce geçmişin altınlarına bakacaklar ki, kendine bir şeyle ayırabilsin, yada ayrılıp dalından kopacak ki, modern evrede kaldıran da pek çıkmaz, sen kalkmazsan, demem o.
Aztek medeniyeti dönemlerinde, yılın belli zamnalarında çevre yaşayanlarından çocuklarını kurban etmek için tapınaklarda ailelerden talep edilirmiş, artık gelişmiş bir dünyada yaşıyoruz, çok daha medeniyiz, şükür, fabrikalarımız var, kısmet, size de çıkabilir.
İvmesi giderek artan kurumayan bir bataklık, esfeli safilin yurdu, içinden çıkan da nadir kendi şansını yaratan.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Bugünde şekillenmiy kavramlarla tutup 15. Yüzyıl insanını mesela yargılamak, niye böyle yapmış demek, hele
konununun uzmanıysa, ya körlüktür, ya yobaz, ya da bulunmaz hain, çünkü o yüzyılda yaşayan insanların kavramları kendi dönemleriyle sınırlı, sadece onları biliyor, istese de başka bir şey yapamaz, daha hiçbir yeni kavram devrede yok, ve öyle yaşıyor, tarzı o kendi dönemiyle şekillenmiş, bu 50 sonrası propoganda ile Nato
yerleştirme döneminde gene onların yönetimiyle, Osmanlı karalaması başlatıldı ki, dayanak ve güç noktaları yıkılsın, kayıtsız şartsız hakimiyetin yolları açılsın, yani 1920 lerin Fuat Köprülüleri Türk Kültürüne hayat veren,
iktidardan çekilmek zorunda kaldı, Hasan Ali Yücel gibi bir Mevlevinin evine polis gönderildi, suçluymuş gibi,
kadrolar artık Batı güdümlü, ve Türke ait ne varsa, sinsice kayıtlardan düşülmeye başlandı, ve 80 darbesiyle de
artık yeni ahlak pompalanmaya başlandı, bugünler hazırlandı, hala da ipler ellerinde olsun diye, varsa bile bağımzılıkçılara göz açtırmazlar.
Örnekleyelim, ikide bir Osmanlı Padişahlarının anneleri zaten hristiyandı denilerek halkın gözünde karalanırlardı, öncelikle, Kuran, bütün dinleri onaylar, bunu Osmanlı bilir ve ayırmaz, bunlar modern yobazlıklar,
ayrıca bir Tarım İmp. luğu ve o dönemdeki bütün imparatorluklarda, ya siyasi, ya da stratejik nedenlerle, bazen barış için, bazen destek bulmak için bu tür evlilikler yapılıyor, yaygın bir imp. uygulaması, ama, tahrifatçılar tam
gaz, hele bir karalayıp üstünü örtelim, sonra projemizi devreye sokarız kafası, din de aynı zihniyetin ayakları altında bu kez ve Atatürk ve Laiklik ikilisiyle ayaklar altına alınıyor, onun amacı Kuran da olduğu gibi, herkesin
özgür tercihinde kimse baskı yapamasın kararını kendi versin, bu ne kararını kendin vermesi, hele bir ağzını
aça dönüşüyor, iş giderek yobazlıktan artık saçmalığa varıyor, ama, sayıları az olunca da iyice istediklerini de
yapamayıp yutkunuyorlar, yoksa Kuzey Kore gibi haritadan silmek işten değil, çapsızlar cosmuş, Sovyetler türü
bir ortam yaratmaya niyetli nerdeyse ki, Atatürk tam da en ateşli zamanında, Sovyetleri elinin tersiyle itmiş biri,
yani kullanmaya doyamıyorlar, bir put yaratıp arkasında iş çevirmek son derece verimli şimdiki sermayedarların
tarihi böyle bir akışla oluşturuluyor, yani sen çalış ben yiyim düzeni, sen de kemiğine ses çıkarma neyine yetmez anlayışı kafalara vura vura böyle yerleştiriliyor, sıra geldi, abileriyle ortak nasıl yaşarız, ve gözümüze batanlardan nasıl kurtuluruz incelikli çalışmalara, ortaklık harika, ama, çalışanlar da olsun tabii, ki, bize iş düşmeden tufeyli hayatı canlı tutalım, ve kemikçiler olmasa da bunların hiçbirini yapamazlardı, onların payı odur.
Tarihin saati neden yavaş çalışır a - Ne yaptığından haberi varmı ki b - Bana ne yaptın c - Tarih bu, kafası çalışsa, neden geçmişte kalsın d - Senin maydonoz olmadığın bir şey var mı, sana ne elalemin saatinden neden takip ediyorsun, e - Çalışmış ya sen ona bak.
Tarih size neler öğretti, a - Önce kendi öğrensin b - Hiç utanması yok mu c - Sana ne bana ne, d - Yesin onu nenesi. Sizin nenenizle derdiniz ne,