sonsuzu anlayabilmek aslında dünyayı evreni anlayabilmek anlamına gelir. kimisi dünyayı anlamanın peşinde ama önemli olan evreni anlamaktır. çünkü sonsuzun yanında sınırlı bir sayı çok küçük olması nedeniyle ihmal edildiği için evrenin sonsuzluğunun yanındada dünya ihmal edilecek küçüklüktedir. belkide sonsuzu bu yüzden anlayamıyoruzdur. sonsuz o kadar büyükkü yanında bizim onu anlamaya çalışan düşüncelerimiz ihmal edilecek küçüklükte.
…Bir insan sonsuzu hissedebilir, şimdi benim hissettiğim gibi düşünebilir,ama içindeki acıyı bastıramaz,sonlu olma acısını.bu yüzden sonsuzluk arzusunu uzak tutmaya çabalar,gece gökyüzüne bakmaktan bile korkar.ama yine de gizli gizli sonsuzluğu arzular.çünkü bir çift arzunun meyvesidir insan (sonsuzluk arzusu) ve arzulamak için,arzulanmak için doğmuştur…(alıntı :)
derler ki kainat uzay ne kadar geniş ise ve bu dış bükey bir genişlik ise insanın iç dünyasıda o kadar geniştir ve buda iç bükey bir genişlemedir. insanın sonsuzu tanımasının iki yolu var o halde.. ya kainatı gezecek araştıracak 'şey'lerin sonlarını tefekkür edecek ya da içine inecek kendisinin dalacak derinlere indikçe inecek inecek.. bakacak kendindeki duyguların sonuna..
13 yaşımda ateist gezdim bir iki gün kıştı ve kar yağıyordu saatlerce savrulan taneleri izliyordum nefesim düzensizleşiyordu izlerken ölüyordum sonra tekrar doğuyordum sonra tekrar ölüyordum sonra tekrar sonra tek.. tane oluyordum her soluğumda hissediyordum hissetmesem duymasam bilmesem görmesem inanmazdım inandım
sonsuz ben kapına kaç sayısız kez mum yaktım kaç sayısız hesapta sana kendimi adadım kaç kez adımı adın yaptım sonsuz! benim en sadık en yanılgısız sırdaşım!
'Sonsuz merhamet etmeyecek bana biliyorum Sürmeyecek senle zamanım sonsuza kadar...
Korkma beni yıpratmaz bunu bilmek asla Ve sevmek istemek seni sonsuza kadar Ben sonsuz aşkın sırrını çözmekteyim Aşkı yaşamak için burdayım Sonuna kadar......'
sozsuz....sonu olmayan.. nasıl yani.. bu evrendeki herşeyin sonu var.. ve mantığımız bu evren üzerine kurulu, ve bizim mantık bunu algılamakta sorun yaşıyor... sonsuz....sonu olmayan...
uzayın da bi sonu var elbet, olmalı da.. uzay mekan olarak sonlu ama yol olarak sonsuz.. tıpkı dünya gibi.. yürü git üstünde sonu yok dolanır durursun, ama uzaydan bakında top gibi bişi işte, sonlu bişi...
Ebed.
Aşka esir olan benim. - Yunus. 13. yüzyıl.
Sonsuz olan devlet benim. - Nesimi, 14. yüzyıl.
Bitimsiz...
bana göre değil.
sonsuzu anlayabilmek aslında dünyayı evreni anlayabilmek anlamına gelir. kimisi dünyayı anlamanın peşinde ama önemli olan evreni anlamaktır. çünkü sonsuzun yanında sınırlı bir sayı çok küçük olması nedeniyle ihmal edildiği için evrenin sonsuzluğunun yanındada dünya ihmal edilecek küçüklüktedir. belkide sonsuzu bu yüzden anlayamıyoruzdur. sonsuz o kadar büyükkü yanında bizim onu anlamaya çalışan düşüncelerimiz ihmal edilecek küçüklükte.
~
(SONSUZ) GÖRMEK DEMEKTİR
Bazı şeyler, bazı duygular, sonsuz ve sınırsızdır...
Kişi, 'artık denizin dibine kadar indim, daha derine inemem' diyebilir kendine...
Ama işte, işin sırrı da burda... Çünkü her zaman daha derine inmenin bir yolu vardır...
...
Allah'ın ilminin, gücünün, sonu yoktur.
Ebedül Abad....
ölüm
ölüm
ölüm
sönüp gitmektense yanmak daha iyidir
yanılsama....
…Bir insan sonsuzu hissedebilir, şimdi benim hissettiğim gibi düşünebilir,ama içindeki acıyı bastıramaz,sonlu olma acısını.bu yüzden sonsuzluk arzusunu uzak tutmaya çabalar,gece gökyüzüne bakmaktan bile korkar.ama yine de gizli gizli sonsuzluğu arzular.çünkü bir çift arzunun meyvesidir insan (sonsuzluk arzusu) ve arzulamak için,arzulanmak için doğmuştur…(alıntı :)
bir martının bir elektrik direğinde ağlarkenki hıçkırışları tüyleri koparken ki göz yaşları
cennet ve cehennem...
derler ki
kainat uzay ne kadar geniş ise
ve bu dış bükey bir genişlik ise
insanın iç dünyasıda o kadar geniştir
ve buda iç bükey bir genişlemedir.
insanın sonsuzu tanımasının iki yolu var o halde..
ya kainatı gezecek araştıracak 'şey'lerin sonlarını tefekkür edecek
ya da
içine inecek kendisinin
dalacak derinlere indikçe inecek inecek..
bakacak kendindeki duyguların sonuna..
her son
sonsuza açılan bir kapıdır
o halde..
13 yaşımda ateist gezdim bir iki gün
kıştı ve kar yağıyordu
saatlerce savrulan taneleri izliyordum
nefesim düzensizleşiyordu izlerken
ölüyordum sonra tekrar doğuyordum
sonra tekrar ölüyordum
sonra tekrar
sonra tek..
tane oluyordum
her soluğumda hissediyordum
hissetmesem
duymasam
bilmesem
görmesem
inanmazdım
inandım
sonsuz olan bir şey olasa bile biz sonuna kadar gitmeyiz sıkılırız yada pes ederiz sonsuzluğun sonuna varan biri varsa o....
aklı olan sonsuzluk varken........sonu belli olanı seçer mi? ..................
not: ben seçemem asla................. :)))
mutlugugu ve ölümü
sonsuz
ben kapına
kaç sayısız kez
mum yaktım
kaç sayısız
hesapta
sana kendimi adadım
kaç kez adımı adın yaptım
sonsuz!
benim en sadık
en yanılgısız
sırdaşım!
kaderim ellerine emanet
sana adadığım düş
sonsuz olan tek şey baki dünya
...bunda bilinmeyecek ne var; hepimizin sonu! ! !
YALNIZLIK...
aşkta tek yalan..
'Sonsuz merhamet etmeyecek bana biliyorum
Sürmeyecek senle zamanım sonsuza kadar...
Korkma beni yıpratmaz bunu bilmek asla
Ve sevmek istemek seni sonsuza kadar
Ben sonsuz aşkın sırrını çözmekteyim
Aşkı yaşamak için burdayım
Sonuna kadar......'
Sanırsın, yalnızlık tek dostun
Aldanırsın, kaçmakla bitmiyor
Hiçbir zaman, yalnızlığın
sozsuz....sonu olmayan..
nasıl yani..
bu evrendeki herşeyin sonu var.. ve mantığımız bu evren üzerine kurulu,
ve bizim mantık bunu algılamakta sorun yaşıyor...
sonsuz....sonu olmayan...
uzayın da bi sonu var elbet, olmalı da..
uzay mekan olarak sonlu ama yol olarak sonsuz..
tıpkı dünya gibi.. yürü git üstünde sonu yok dolanır durursun,
ama uzaydan bakında top gibi bişi işte, sonlu bişi...