Kapı kapalıyken içeri zorla girmek isteyenlere karşı yapılacak en güzel davranış kapıyı yüzlerine çarparak kapatmak üzere açmaktır. Eee anlamayana, anlamak istemeyene bir şekilde anlatmak lazım değil mi? Gerçi kimisi kapıdan kovsan bacadan girmeye çalışacak karakterde ancak çok şükür anlatacak olanın anlatma kabiliyeti çok kuvvetli. O yüzden ona güvenim tam. Sevgimize güvenim tam. Kendime güvenim de tam çok şükür.
ki kaçak ve ışık hüzmesine, kapandı kapı… eşikte yalnız ikisi ikiziyle, diz dize dizelerde… fısıldaşarak, yalın ayak baş kabak, kapladı serap yüzünü, çölleşen kalbini, kederli kum tanelerinden sakınarak…, açtı kafesini tutsak;
Kapı hayatın anahtarı demek Ne yaparsak yapalım bir Kapıdan geçmeden yapamayız Dikkat ettinizmi bimiyorum ama Kapı evde ençok kullanılan eleman özlliğini kimseye bırakmıyor. Bunedenle kaliteli Kapı kullanmak büyük önem taşıyor Kaliteli kapılarda Dünyanın en büyük Kapı Fuarı'nda sergileniyor. Ayrıntılı bilgi www.doorfair.com dan alınabilir.
Bu kadar kolay değil Böyle bitmez aşklar Ellerin hasetinden Böyle terkedilmez Bu yanlış benim değil Gözümde yaş durmaz Yorgunum küskün değil Aşka göğüs gerdim
Gidecek yerim olsaydı giderdim Kapını aç ne olur Kapını çalan benim
Ellere ne oldu dert oldu niye Gururum kirlendi kem gözden kem dilden Sebebim olanlar bayramlar etsinler Benim bayramlarım şenliğim sensin
Yetmedi sevişmeler Yetmedi öpüşmeler Ruhum huzur bulur Yanımda ol yeter
bitab düştüm etrafında dolanmaktan..bazen öyle oluyor ki, diyorum kendi kendime,bunca zaman sonra bulsan doğru kapıyı, içine girebilecek takatin kalacak mı......etrafında dolanmaktan yorgun düştüm......belki de düş-tü-m............
açık durmasından hiç hoşlanmadığım şu anda da kapalı duran (emin ol sen bunu okurken bile benim bulunduğum yerin kapısı kapalı) hayatımızın vazgeçilmezi...düşünsenize kapı diye birşeyin olmadığını....çok korkunç...
Bahçeyi anlatan tablosu, Londra Kraliyet Akademisi'nde sergileniyordu. Hunt'ın 'Evrenin Isıgı' adını verdiği bu tabloda, gece elinde bir fenerle bahçede duran filozof görünüþ lü bir adam vardı. Adam, öteki eliyle bir kapıyı vuruyor ve içeriden sanki bır yanıt bekliyormuşcasına duruyordu. Tabloyu inceleyen bir sanat eleştirmeni Hunt'a döndü:
'Güzel bir tablo doğrusu, ama anlamını bir türlü kavrayamadım' dedi.
'Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Ona kapı kolu çizmeyi unutmuşsunuz da...'
Hunt gülümsedi. 'Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki...' dedi
'Bu kapı, insan kalbini simgeliyor. Ancak içeriden açılabildiği için dışında kola gereksinim yoktur...'
Kapı kapalıyken içeri zorla girmek isteyenlere karşı
yapılacak en güzel davranış kapıyı yüzlerine çarparak kapatmak
üzere açmaktır. Eee anlamayana, anlamak istemeyene
bir şekilde anlatmak lazım değil mi? Gerçi kimisi kapıdan kovsan
bacadan girmeye çalışacak karakterde ancak çok şükür anlatacak
olanın anlatma kabiliyeti çok kuvvetli. O yüzden ona güvenim tam.
Sevgimize güvenim tam. Kendime güvenim de tam çok şükür.
ki kaçak ve
ışık hüzmesine,
kapandı
kapı…
eşikte
yalnız
ikisi
ikiziyle,
diz dize
dizelerde…
fısıldaşarak,
yalın ayak baş kabak,
kapladı
serap
yüzünü,
çölleşen
kalbini,
kederli
kum
tanelerinden
sakınarak…,
açtı
kafesini
tutsak;
kırptı
kanatlarını,
sığındı
yorgun
hurma
ağacına,
uyudu
kaçak,
oruçlu
kollarında…,
vuruldu
kilit,
kenetlendi
göz,
sustu
şiir;
kalın
bordo
perde
çekildi
kat kat…,
denize
saçıldı
altın
pullu
balıklar,
kuytuya
ağardı
gün…,
kapandı
kapı…,
eşikte
yalnız;
kızıl
saçlı
kanayan
diz/e…,
kalbinde,
dilsiz
ışık
hüzmesi...,
ah;
giriş menzili.
pencere ,çatlak da olur.
Bazen yüzümüze kapanan kapılar ardından öyle çok bakarız ki açılan yeni kapıların farkında bile olmayız....
Tüm kapılar tek bir kişiye çıkar bazen.
Artık y/aralayamıyor hiç kimse/m..
Kapı hayatın anahtarı demek
Ne yaparsak yapalım bir Kapıdan geçmeden yapamayız
Dikkat ettinizmi bimiyorum ama Kapı evde ençok kullanılan eleman özlliğini kimseye bırakmıyor.
Bunedenle kaliteli Kapı kullanmak büyük önem taşıyor Kaliteli kapılarda
Dünyanın en büyük Kapı Fuarı'nda sergileniyor. Ayrıntılı bilgi www.doorfair.com
dan alınabilir.
Kapıları tamamen kapatmamak lazım.Birazcıkta olsa aralı bırakmak...
” kapımı açtım. Karşımda soluk ve ürperen bir gül bakışı: “özür dilerim, yalancı bir bahar tarafından kandırıldım, özür dilerim.”
morgun son delikanlısı-ferhat kalender
Bu kadar kolay değil
Böyle bitmez aşklar
Ellerin hasetinden
Böyle terkedilmez
Bu yanlış benim değil
Gözümde yaş durmaz
Yorgunum küskün değil
Aşka göğüs gerdim
Gidecek yerim olsaydı giderdim
Kapını aç ne olur
Kapını çalan benim
Ellere ne oldu dert oldu niye
Gururum kirlendi kem gözden kem dilden
Sebebim olanlar bayramlar etsinler
Benim bayramlarım şenliğim sensin
Yetmedi sevişmeler
Yetmedi öpüşmeler
Ruhum huzur bulur
Yanımda ol yeter
Soner Arıca - Kapını Çalan Benim
Israrla çalınan kapı,
elbet bir gün açılır.
(Ahmet Hulusi'nin Dost'tan dosta kitabından)
Israrla çalınan kapı,
elbet bir gün açılır.
(Ahmet Hulusi'nin Dost'tan dosta kitabından)
Her kapının ardında, bir umut mutlaka vardır.
ama değil mi ki kapılarda hakkım var?
n.b.
ah bir bilsem nerde efendim..
bitab düştüm etrafında dolanmaktan..bazen öyle oluyor ki, diyorum kendi kendime,bunca zaman sonra bulsan doğru kapıyı, içine girebilecek takatin kalacak mı......etrafında dolanmaktan yorgun düştüm......belki de düş-tü-m............
Açık kalmalı...Bir ayak içeri,ya da kimi dışarı...Senlik,sensizlik arası gibi...
insanların ömrü hayatlarında sayısız kez geçip bir yerlere vardıkları yer.
her mekan bir kapıya açılır, girişlerde kapı, çıkışlarda kapı, tekrar girişlerde kapı, çıkışlarda kapı.. e hayat da bir kapı, çıkışı?
çıkışlar sağ taraftan...
geçersin.. fark etmedin,
bundan sonra da edemezsin..
girmeden bilemezsin...
açık durmasından hiç hoşlanmadığım şu anda da kapalı duran (emin ol sen bunu okurken bile benim bulunduğum yerin kapısı kapalı) hayatımızın vazgeçilmezi...düşünsenize kapı diye birşeyin olmadığını....çok korkunç...
sanmıştım ki usulca açılır kapılar....dikildiğim kapının ardında tıklatmam beklenirmiş meğer....çalamadım o kapıyı dokunamadım tokmağa...bilememiştim yine...ben dışarda onlar içerde sürüp gitti hayal...
hakettim ben yüzüme kapanan kapıları....yüzlerine kapattığım kapılardan sonra...
Bahçeyi anlatan tablosu, Londra Kraliyet Akademisi'nde sergileniyordu.
Hunt'ın 'Evrenin Isıgı' adını verdiği bu tabloda, gece elinde bir fenerle
bahçede duran filozof görünüþ lü bir adam vardı. Adam, öteki eliyle bir
kapıyı vuruyor ve içeriden sanki bır yanıt bekliyormuşcasına duruyordu.
Tabloyu inceleyen bir sanat eleştirmeni Hunt'a döndü:
'Güzel bir tablo doğrusu, ama anlamını bir türlü kavrayamadım' dedi.
'Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Ona kapı kolu çizmeyi
unutmuşsunuz da...'
Hunt gülümsedi. 'Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki...' dedi
'Bu kapı, insan kalbini simgeliyor. Ancak içeriden açılabildiği için
dışında kola gereksinim yoktur...'
..
açmaya korktuğum..kapatmaya yeltendiğim..
..
kapılar...geçmişimizi kapattığımız, geleceğimiz için sonuna kadar araladığımız kapılar..
..
hangi gerçeğin kapısını çalsak yalana açıldı bahçesi...
çoğu zaman doğru değil mi?
bir kapı kapanır bin kapı açılır...
hayat yanılgıdır...duygularında...
Geç benden, ben dururum, ben beklerim, geç benden,
ama nereye geçersin benden ben bilmem.
bâb...
deyince ilk akla gelen ihtişamlı bâblardır..
üzerlerinde o bâb'a ait, ordan girebilenlerin hasletlerine dair özelliklerden bahseden yazılar hayal ederim...
kapı dediğin yüksek olmalı... açılması da kapanması da zor olmalı...
bu konuya daha sonra döneceğim ama şimdi kapının bir bölümünden bahsetmek istiyorum...
eşik..
içerden dışarı çıkmak için nasıl geçiyorsak eşikten dışardan içeri geçmek için de yine eşikten geçmek icâb eder...
zahiri anlamının ötesine geçelim buyrun...
insan kendinde de zahirden batına geçerken yine eşikten atlaması gerekiyor...
işte eşik böylesi derûni meselelere vesile olması hasebiyle kıymetlidir...
bir kitab-ı tevazudur bize göre...
bir hiç oluşa yoldur.. vesiledir...
işte eşiğe yüz sürmek de buradan gelir efendim...
kıymetlidir.. o eşik ki kulu acz makamına taşıyan en güzel vesiledir; işte bu sebeple dergâhın eşiğine yüz sürülür...
kıymet verildiğinin ifadesi olarak da o dergâhın eşiğine ayak basılmaz..üzerinden geçilir yalnızca...
Edeb yâ Hû!