“Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var. Ben sana bir yumurta sen bana bir yumurta versen her birimizde yine birer yumurta olur. Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var; sen bana bir bilgi ben sana bir bilgi versem her birimizde ikişer bilgi olur.”
oradadır sen durduğun yer itibari ile… bir görüngüyle karşı karşıyasındır…. ve o görüngünün yorumu bulunduğun yer ile ilgilidir, her basamak çıkışında… görüngü ve buna bağlı yorum değişir… bu basamakların çıkılması gerektiğini falan göstermez…
ya da hangi basamağın doğru olduğunu falan söylemez insana…. sadece görüntü değişir… ve yorumlar değişir… buna bağlı olarak, zaman gelir bütün bildiklerin, gördüklerin ışığında… ilk basamağa inmek ihtiyacı da hissedebilirsin…. gerçeğin ne olduğu gerçeğinden çok, senin onu nasıl görüp yorumladığın realitesidir söz konusu olan…. bu gerçeği değiştirmese de sende yarattığı şeyin sende yarattığı ivme açısından gayet gerçekçidir…. şöyle derler; gerçeği algılama biçimin bir süre sonra gerçekliğin olur… ama gerçek oradadır işte…
bu noktada bir kimsenin kendi yorumuna diğer insanlarında kayıtsız şartsız itaat etmesini istemesini cahillik ve küstahlık olarak görüyorum… hele ki bu silah zoru ile yapılıyorsa zorbalıktır ve alçaklıktır, insanlık dışıdır… en nihayetinde bir yorumdur ki ve neden diğer yorumlardan daha tartışılmaz olma durumuna sahiptir bu…
Bilgi: nesnenin kendisinden başlar. Duygularla algılanır, insan bilincinde çeşitli soyutlamalara ve bireşimlere uğrar. Kavramlaşır, ulamlaşır, yasalaşır. Sonra yeniden doğaya, nesneye döner ve kendini pratikte denetler, doğrular. İnsan bilincinde kavramlaşan, ulamlaşan, yasalaşan yansı yeniden doğaya dönerek pratikle doğrulanmadıkça bilgi olmaz.
Bilgi, somuttan gelir, soyuttan geçer ve yeniden somutta gerçekleşir.
Bilgi, her zaman tam'lığın doğrultusunda ilerleyen eksik ve tamamlanmamış bir süreçtir. Her zaman da böyle kalacaktır. Ama bu da hiç bir zaman tam (kesin) bilgiye erişilmeyecektir anlamına gelmez. Pratik, bilginin hem çıkış noktası, hem de doğruluğunun ölçütüdür.
akılın sunusudur bilgi
Bilgi ; Kişi yada kişilerin öne sürdüğü fikirlerden oluşur.Kesinlikleri tartışmaya açıktır
İlim ; Tanrı tarafından belli başlı insanlara bahşedilir
“Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var. Ben sana bir yumurta sen bana bir yumurta versen her birimizde yine birer yumurta olur. Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var; sen bana bir bilgi ben sana bir bilgi versem her birimizde ikişer bilgi olur.”
Konfüçyüs
hiç sönmeyecek bir mum ışığıdır bilgi...
Bilginin olduğu yerde cehaletin yeri çöplüktür.
EĞER SENDE ÇOK FAZLAYSA ETRAFINDAKİLERİNE ZARAR VEREBİLİYOR.BENCE CEHALET MUTLULUKTUR
gençler ne kadar çok bilirlerse o kadar özgür olurlar.bilbisizlik asla özgürlük değildir.bilgi asla ona hizmet etmez.
bilgiye donatılmayan düsüncenin fazlaca değeri yoktur.
Bilgi paylaşmak içindir,paylaştıkça çoğalır,çoğaldıkça kanıtlanır,kanıtlandıkça görevini tamamlar.
bilgi; değişken vede gelişen bir birikimdir..
bence dünyada paylaştıkça artan ender nesnelerden biri,ama bilginin meyvesi amel olmaz ise bildiklerimiz bir data veri kalır.
Öznesi kesinlikle insan.
Bilgi paylaştıkça büyür,büyüdükçe çoğalır,çoğaldıkça kanıtlanır.ve görevini tamamlar.
Bilgi paylaştıkça büyür,büyüdükçe yaygınlaşır,yaygınlaştıkça kanıtlanır,kanıtlandıkça işe yarar...
Bilgi insana tarihinden kalan bir mirastır.Onu, çoğaltıp sonsuza taşıyacak yine kendisidir.
Bir kez daha:Bilgi sahibi olunmadan, düşünce sahibi olunamaz.(Nokta)
Bilgiye,aç kurtlar gibi saldır.Zaten,yaşadığın,ölümlü kısacık yaşamında öğrenebileceğin Okyanus'lar için bir damladır.
Bilgi Çin'de olsa da gidip alınız. Hz.Muhammet
Bilgi esit degildir gercek.. Bilgi gercegin ihtimalinden oteye gidemedi hic..
limon kızı ve limon.iii aynı kişilerdir. saygılar. mod-lütfen dikkate al beni.
ben bilgiyi basmağa benzetirim…
nesne, şey, olay ya da olgu…
oradadır sen durduğun yer itibari ile… bir görüngüyle karşı karşıyasındır…. ve o görüngünün yorumu bulunduğun yer ile ilgilidir, her basamak çıkışında… görüngü ve buna bağlı yorum değişir… bu basamakların çıkılması gerektiğini falan göstermez…
ya da hangi basamağın doğru olduğunu falan söylemez insana…. sadece görüntü değişir… ve yorumlar değişir… buna bağlı olarak, zaman gelir bütün bildiklerin, gördüklerin ışığında… ilk basamağa inmek ihtiyacı da hissedebilirsin…. gerçeğin ne olduğu gerçeğinden çok, senin onu nasıl görüp yorumladığın realitesidir söz konusu olan…. bu gerçeği değiştirmese de sende yarattığı şeyin sende yarattığı ivme açısından gayet gerçekçidir…. şöyle derler; gerçeği algılama biçimin bir süre sonra gerçekliğin olur… ama gerçek oradadır işte…
bu noktada bir kimsenin kendi yorumuna diğer insanlarında kayıtsız şartsız itaat etmesini istemesini cahillik ve küstahlık olarak görüyorum… hele ki bu silah zoru ile yapılıyorsa zorbalıktır ve alçaklıktır, insanlık dışıdır… en nihayetinde bir yorumdur ki ve neden diğer yorumlardan daha tartışılmaz olma durumuna sahiptir bu…
Eşeklikten insanlıga terfi demek: :)))
BİLGİ:Öğrenme,araştırma, gözlem yolu ile elde edilen gerçekler.herşey bilgisizlikten kaynaklanır.Bilgi gibi varmı?
es-suret'ul hasıla
ya
husul'us suret...
ulm.
benim ulaşamadığım ulaşıpta anlayamadığım ilginç 4 harfli yazı...
bugün yıkığım biliyor musun?
Kesin olan bir şey var.
Bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek.
Şüphe etmek düşünmektir.
Düşünmekse var olmaktır.
Öyleyse var olduğum şüphesizdir.
Düşünüyorum, o halde varım.
İlk bilgim bu sağlam bilgidir.
Şimdi bütün öteki bilgileri bu bilgiden çıkarabilirim.'
DESCARTES
Bilgi: nesnenin kendisinden başlar. Duygularla algılanır, insan bilincinde çeşitli soyutlamalara ve bireşimlere uğrar. Kavramlaşır, ulamlaşır, yasalaşır. Sonra yeniden doğaya, nesneye döner ve kendini pratikte denetler, doğrular. İnsan bilincinde kavramlaşan, ulamlaşan, yasalaşan yansı yeniden doğaya dönerek pratikle doğrulanmadıkça bilgi olmaz.
Bilgi, somuttan gelir, soyuttan geçer ve yeniden somutta gerçekleşir.
Bilgi, her zaman tam'lığın doğrultusunda ilerleyen eksik ve tamamlanmamış bir süreçtir. Her zaman da böyle kalacaktır. Ama bu da hiç bir zaman tam (kesin) bilgiye erişilmeyecektir anlamına gelmez. Pratik, bilginin hem çıkış noktası, hem de doğruluğunun ölçütüdür.
Bilgi,en derin sezgidir,kitaplara uğrar ama oradan doğmaz !
valla ben bilgi ne işe yarar söyliyim...çok biliyosan çok kız arkadaşın olmaz...az bilcen çok biliyomuş gibi yapcan taktik bu..