Küçük Tanrı zavallısı kardeşlerime hatırlatıyım, o benlik şişmesi, dalga geçmek için, pamuk ipliğine bağlı bir hayatı olan bir sineksin, istediği zaman ezer, işkencesi de bonus, ondan balonun fazla yükselemez, bir noktada patlar gene kuyuya düşersin istersen oyuna gelme, kul ne anlama gelir biraz kafa yor, önün daha da açılır, böyle şişkinliği fazla taşıyamazsın bakarsın ağar gelir dibe çeker, yani kardeşçe hatırlatma, yoksa ben başından beri öyleyim ve hiç rahatsız değilim, üstelik hep mutluydum, hem de her kışta.
Bir bilgi başka bir bilgiyle bağlantıya girdiğinde bilgi olma vasfı kazanır, tek başına hiçbir şeydir, zamanla yıpranır ve çürür çevresine zarar vermeye başlar, yenilenmesini başka bir bilginin katkısıyla sağlar, onun için kültür arası etkileşim hayatidir, gelişim için, kapalı ortamda çürümeye başlayan bilginin kimseye faydası olamaz, ama çok zararı olur. Mukayeseli muhakeme eğitimin temeli olmak zorundadır, yoksa yerinde sayar durursun, iyi de yaşayamazsın.
“Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var. Ben sana bir yumurta sen bana bir yumurta versen her birimizde yine birer yumurta olur. Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var; sen bana bir bilgi ben sana bir bilgi versem her birimizde ikişer bilgi olur.”
oradadır sen durduğun yer itibari ile… bir görüngüyle karşı karşıyasındır…. ve o görüngünün yorumu bulunduğun yer ile ilgilidir, her basamak çıkışında… görüngü ve buna bağlı yorum değişir… bu basamakların çıkılması gerektiğini falan göstermez…
ya da hangi basamağın doğru olduğunu falan söylemez insana…. sadece görüntü değişir… ve yorumlar değişir… buna bağlı olarak, zaman gelir bütün bildiklerin, gördüklerin ışığında… ilk basamağa inmek ihtiyacı da hissedebilirsin…. gerçeğin ne olduğu gerçeğinden çok, senin onu nasıl görüp yorumladığın realitesidir söz konusu olan…. bu gerçeği değiştirmese de sende yarattığı şeyin sende yarattığı ivme açısından gayet gerçekçidir…. şöyle derler; gerçeği algılama biçimin bir süre sonra gerçekliğin olur… ama gerçek oradadır işte…
bu noktada bir kimsenin kendi yorumuna diğer insanlarında kayıtsız şartsız itaat etmesini istemesini cahillik ve küstahlık olarak görüyorum… hele ki bu silah zoru ile yapılıyorsa zorbalıktır ve alçaklıktır, insanlık dışıdır… en nihayetinde bir yorumdur ki ve neden diğer yorumlardan daha tartışılmaz olma durumuna sahiptir bu…
Yoğunlaştığın yerden uzağa gidememektir.
Küçük Tanrı zavallısı kardeşlerime hatırlatıyım, o benlik şişmesi, dalga geçmek için, pamuk ipliğine bağlı bir hayatı olan bir sineksin, istediği zaman ezer, işkencesi de bonus, ondan balonun fazla yükselemez, bir noktada patlar gene kuyuya düşersin istersen oyuna gelme, kul ne anlama gelir biraz kafa yor, önün daha da açılır, böyle şişkinliği fazla taşıyamazsın bakarsın ağar gelir dibe çeker, yani kardeşçe hatırlatma, yoksa ben başından beri öyleyim ve hiç rahatsız değilim, üstelik hep mutluydum, hem de her kışta.
Bilgi ardında yükseliş aramak, ulaşılmaz hayal imiş ancak,
Aşk imiş her ne varsa alemde, bilgi boş bir masal imiş ancak.
Fuzuli, 16. Yüzyıl.
Bilmediğini katarak, özet çıkarır.
Verilmez, alınır.
Tokuşmamış bilgi, kokuşmuş bilgidir. - gökhan.
Bir bilgi başka bir bilgiyle bağlantıya girdiğinde bilgi olma vasfı kazanır, tek başına hiçbir şeydir, zamanla yıpranır ve çürür çevresine zarar vermeye başlar, yenilenmesini başka bir bilginin katkısıyla sağlar, onun için kültür arası etkileşim hayatidir, gelişim için, kapalı ortamda çürümeye başlayan bilginin kimseye faydası olamaz, ama çok zararı olur. Mukayeseli muhakeme eğitimin temeli olmak zorundadır, yoksa yerinde sayar durursun, iyi de yaşayamazsın.
Mutlak bir bilgiyi ancak mutlak bir varlık sağlayabilir. - Edmund HUSSERL, 1938, Alman Filozof.
Bilgi bilgisizi bilgili yapamaz, ama, bilginin içine yayar, görünmez yapar.
akılın sunusudur bilgi
Bilgi ; Kişi yada kişilerin öne sürdüğü fikirlerden oluşur.Kesinlikleri tartışmaya açıktır
İlim ; Tanrı tarafından belli başlı insanlara bahşedilir
“Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var. Ben sana bir yumurta sen bana bir yumurta versen her birimizde yine birer yumurta olur. Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var; sen bana bir bilgi ben sana bir bilgi versem her birimizde ikişer bilgi olur.”
Konfüçyüs
hiç sönmeyecek bir mum ışığıdır bilgi...
Bilginin olduğu yerde cehaletin yeri çöplüktür.
EĞER SENDE ÇOK FAZLAYSA ETRAFINDAKİLERİNE ZARAR VEREBİLİYOR.BENCE CEHALET MUTLULUKTUR
gençler ne kadar çok bilirlerse o kadar özgür olurlar.bilbisizlik asla özgürlük değildir.bilgi asla ona hizmet etmez.
bilgiye donatılmayan düsüncenin fazlaca değeri yoktur.
Bilgi paylaşmak içindir,paylaştıkça çoğalır,çoğaldıkça kanıtlanır,kanıtlandıkça görevini tamamlar.
bilgi; değişken vede gelişen bir birikimdir..
bence dünyada paylaştıkça artan ender nesnelerden biri,ama bilginin meyvesi amel olmaz ise bildiklerimiz bir data veri kalır.
Öznesi kesinlikle insan.
Bilgi paylaştıkça büyür,büyüdükçe çoğalır,çoğaldıkça kanıtlanır.ve görevini tamamlar.
Bilgi paylaştıkça büyür,büyüdükçe yaygınlaşır,yaygınlaştıkça kanıtlanır,kanıtlandıkça işe yarar...
Bilgi insana tarihinden kalan bir mirastır.Onu, çoğaltıp sonsuza taşıyacak yine kendisidir.
Bir kez daha:Bilgi sahibi olunmadan, düşünce sahibi olunamaz.(Nokta)
Bilgiye,aç kurtlar gibi saldır.Zaten,yaşadığın,ölümlü kısacık yaşamında öğrenebileceğin Okyanus'lar için bir damladır.
Bilgi Çin'de olsa da gidip alınız. Hz.Muhammet
Bilgi esit degildir gercek.. Bilgi gercegin ihtimalinden oteye gidemedi hic..
limon kızı ve limon.iii aynı kişilerdir. saygılar. mod-lütfen dikkate al beni.
ben bilgiyi basmağa benzetirim…
nesne, şey, olay ya da olgu…
oradadır sen durduğun yer itibari ile… bir görüngüyle karşı karşıyasındır…. ve o görüngünün yorumu bulunduğun yer ile ilgilidir, her basamak çıkışında… görüngü ve buna bağlı yorum değişir… bu basamakların çıkılması gerektiğini falan göstermez…
ya da hangi basamağın doğru olduğunu falan söylemez insana…. sadece görüntü değişir… ve yorumlar değişir… buna bağlı olarak, zaman gelir bütün bildiklerin, gördüklerin ışığında… ilk basamağa inmek ihtiyacı da hissedebilirsin…. gerçeğin ne olduğu gerçeğinden çok, senin onu nasıl görüp yorumladığın realitesidir söz konusu olan…. bu gerçeği değiştirmese de sende yarattığı şeyin sende yarattığı ivme açısından gayet gerçekçidir…. şöyle derler; gerçeği algılama biçimin bir süre sonra gerçekliğin olur… ama gerçek oradadır işte…
bu noktada bir kimsenin kendi yorumuna diğer insanlarında kayıtsız şartsız itaat etmesini istemesini cahillik ve küstahlık olarak görüyorum… hele ki bu silah zoru ile yapılıyorsa zorbalıktır ve alçaklıktır, insanlık dışıdır… en nihayetinde bir yorumdur ki ve neden diğer yorumlardan daha tartışılmaz olma durumuna sahiptir bu…