Bu topraklarda, bu coğrafyada, Misak-ı Milli sınırları içinde bulunan herkes huzur içinde yaşadıkları için Allah'a şükredecek, Türklere ve Türkiye'ye teşekkür edecekler, birgün mutlaka.
Birileri sana değerli ve yeterli olduğunu söylediğinde rahatlıyor ve kendine güveniyorsan, yaşamın anlamı o zaman değer kazanıyorsa, aslında o hayat senin değil Senin değerini biçenlerin hayatıdır !
Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi. Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de buydu zaten; yaşamak. Jack London
..... Düşlerin yüzüne soğuk su vursak kendine gelir mi o temiz yanımız?..
I·ntihar du¨s¸u¨ncesi muazzam bir tesellidir. Onun sayesinde insan birc¸ok karanlık geceden sagˆ c¸ıkar.
“İyi bir yara izi, en iyi nasihatten daha etkilidir.”
"Gerçek tutsaklık kafesin içinde olmak değildir”
Bu topraklarda, bu coğrafyada, Misak-ı Milli sınırları içinde bulunan herkes huzur içinde yaşadıkları için Allah'a şükredecek, Türklere ve Türkiye'ye teşekkür edecekler, birgün mutlaka.
"Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır."
Kuşların nereye gittiğini unuttum..
Acının şiiri karalanıp duruyor..
Ucuza gidiyor bir şeyler..çok ucuza...
Dünyadaki en yalnız şeydir bulunmayı beklemek.
Ağır ağır açılıp gıcırdayan kapılar
Sorular sorular sorularla bölünür uykularım
Ben şimdi hangi çağın aynası,
Deşilmiş hangi yaranın ağrısıyım?
Sonra içime ve hatta dışıma kapandım.
Küsmek gibi bir şey.
Bir çeşit gölge fesleğeni.
Bir çeşit olmayan hayat.
Didem Madak
İnsan hayatı buydu. Yaşamak, başkaları tarafından muhasara altına alınmak, yavaş yavaş boğulmaktı. Yaşamak...
Ahmet Hamdi Tanpınar
Derler ki ruhunda kocaman şüphe kalbinde kara bir lekeyle doğarmış insan insan yani biri diğerini kör kuyularda merdivensiz bırakan
Seyyidhan Kömürcü
sağır bir dünyanın ortasında içimizi çekmemeliydik...
Yarı belime kadar karanlığa sarkıyorum, gürültüyle düşüp parçalanmaya başlıyorum.
Sevim Burak
Gizemli bir suskunluğun Dargın diliyim. Kan gülleri büyütürüm Sabır saksılarında. Ben hep kendini yiyen Bir garip deliyim.
Artık hiç kimseye karşı hiçbir şey hissedemiyorum ben..
Ay ışığı, terbiye edilmiş bir attır.
Düşünmek için kalpsiz mi olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir. Düşen adama el uzatın.
Yaşamımızı ilmik ilmik ören hüzünler arasında bir an için bir sevinç ışıltısı parlayıverir.
"Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi."
Stefan Zweig
Derdimizin ne olduğunu sorarlar. Her şeyin yolunda olduğunu söyleriz ama öyle değildir...
Her şey berbattır.
Birileri sana değerli ve yeterli olduğunu söylediğinde rahatlıyor ve kendine güveniyorsan, yaşamın anlamı o zaman değer kazanıyorsa, aslında o hayat senin değil Senin değerini biçenlerin hayatıdır !
Hiçbir şeye yetişememiştim. Hiç kimseyi yakalayamamıştım. Hayat yine kayıp gitmişti…
"İnsanların ağzı doluyken konuşmaması bir nezaket kuralıysa, kafaları boşken konuşmaması da bir nezaket kuralı sayılmalıdır."
Hiç insan öldürmediği halde, bir katilden daha cani insanlar gördüm, umudumuzu öldürenleri gördüm.
Dostoyevski
Nobody is coming.
To save you.
Get up!
Biz her şeyimizi veriyoruz da, neden hiç kimse bize bir şey vermiyor?
Tolstoy
"Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın."
Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi. Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de buydu zaten; yaşamak.
Jack London
Life's cruel.