elinde bişey vardır ve sıkıca tutyorsundur. Sinirlendiğin insanın çok sevdiği ve kırılgan bişey. Sen yavaş yavaş parmaklarını aralamaya başlarsın ve sinirlnediğin insan BIRAKMAAAA der. Ama sen parmaklarını zaten araladığın için o şey düşmüş ve kırılmıştır. Senden sadece şu duyulur ' efendim, duyamadım ' hınzırca gülümsersin....
tüm lambalar giderek soluk bir hal almakta insan birden yolunu kaybeder bomboş sokakta ışık yanar tek senin penceren yukarda
bırakma burda beni bu ıssız karanlık sokaklarda bir şans daha ne kadar vakit geçmiş olsada
güzel günler pek bir çabuk bitip tükendiler tüm denizler buzdağlarıyla nasıl örtüldüler ulaşması ne kadar zor bir liman rotam şimdi
bırakma burda beni bu hırçın buz gibi sularda bir şans daha ne kadar gözden yitmiş olsamda
son kuşların ardından bakakalmış bacalardan tüter bugün o çaresiz özlem dumanları belki bir gün gelecek mevsimin ilk haftasında
bırakma beni bu mutsuz keyifsiz havalarda bir şans daha ne kadar narin ve kırılgan olsanda bırakma burda beni bu mutsuz yeyifsiz havalarda son bir şans daha ne kadar narin ve kırılgan olsanda..
bırakma beni lütfen ben muhtaç ben fakir ben garip ben avdal.. ben pepuk ben kırik.. bu kadar acıtasyon fazla mı sanki:O
'Ateşim Ol Ama Yakma,Yağmurum Ol Ama Islatma, Rüzgarım Ol Ama Savurma, Sevebildiğin Kadar Sev Ama Beni Sensiz Bırakma..! '
beni uslandır beni yüreklendir
beni deli edip bırakma
bilsen nereleri var kalk gidelim
beni hep buralarda bırakma
beni aç bırak evsiz urbasız bırak
beni sensiz bırakma
beni ne yap biliyor musun
beni yont beni arıt beni ayıkla
Acılar vardı..
yüreğime sığdıramadığım
sözlerle anlatamadığım
yazarken ağladığım acılar..
hep ertelenmiş hayallerim
bitmek bilmeyen kederlerim
sessiz çığlık gibi şiirlerim
ve bir de acılar vardı...
belki senin acındı bu
belki gülmemiş çocukların
belki özlenen günlerin acısıydı...
hasrette acı beklemek te
geceleyin bir yıldız ağlar gökyüzünde
yitirdiğim cenneti ver bana
yıldızım ağlamasın gökyüzünde...
Günahımı aL...
Beni bana bırakma
her acımda daha bir yakınım sanki sana
hüzün yakışıyor belki bana
yangına düşmüşüm
aşkına vurulmuşum
bak bana...
Acılar hep var olsun
Yeter ki sen beni bana bırakma
Yeter ki sen BENİ SENSİZ BIRAKMA
hadi beni öldür beni unut
hadi beni göm yanlızlığa
hadi bana hepsi yalan de
BENİ BIRAKMA! ! ! ! ! ! ! ! ! !
bırakma burda beni bu ıssız karanlık sokaklarda
bir şans daha ne kadar vakit geçmiş olsada
elinde bişey vardır ve sıkıca tutyorsundur. Sinirlendiğin insanın çok sevdiği ve kırılgan bişey. Sen yavaş yavaş parmaklarını aralamaya başlarsın ve sinirlnediğin insan BIRAKMAAAA der. Ama sen parmaklarını zaten araladığın için o şey düşmüş ve kırılmıştır. Senden sadece şu duyulur ' efendim, duyamadım ' hınzırca gülümsersin....
bırak şimdi.....................:P
Sana neeee.
umutsuzca seslenişlerden biri.
tüm lambalar giderek soluk bir hal almakta
insan birden yolunu kaybeder bomboş sokakta
ışık yanar tek senin penceren yukarda
bırakma burda beni bu ıssız karanlık sokaklarda
bir şans daha ne kadar vakit geçmiş olsada
güzel günler pek bir çabuk bitip tükendiler
tüm denizler buzdağlarıyla nasıl örtüldüler
ulaşması ne kadar zor bir liman rotam şimdi
bırakma burda beni bu hırçın buz gibi sularda
bir şans daha ne kadar gözden yitmiş olsamda
son kuşların ardından bakakalmış bacalardan
tüter bugün o çaresiz özlem dumanları
belki bir gün gelecek mevsimin ilk haftasında
bırakma beni bu mutsuz keyifsiz havalarda
bir şans daha ne kadar narin ve kırılgan olsanda
bırakma burda beni bu mutsuz yeyifsiz havalarda
son bir şans daha ne kadar narin ve kırılgan olsanda..
o zaman sen bırak!