Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin Özlem, gidip görememendir; ama gidip görmek istemen Özlediğin, gidip görmek istediğin- ama gidip göremediğin Özlem, gidip görmek istemen- ama, gidememen, görememen; gene de, istemen
İnsan bir o dalda, bir bu dalda kuş misali Gönüller bir olmalı, zira mekan zâhiri Gelişlerin sevincimiz olur, gidişlerinse hüzünlerimiz Yokluğun derinden vuruyor, işte budur pür hâl-i melâlimiz Chiron
Günlere, kişilere, anlara, olana,olmayana değil. Durup susana. Karnı şişmiş bir parça toprağa. Güzel sûretli bir adamın kapıdan giren gölgesine...sese... hise, bir daha hissedilemeyecek olana...
Yol anlamıyor bekleyenin halinden... hadi bitsin şu tatil de gel artık mavilikler getir bana....Zira sensiz ne şiir şiir tadında ne de şarkı şifa ruhuma...
Özledim belki, belki sen de özledin, ama sadece belki! Belki de sadece bir an. Öylesine,bir şarkının içinde rastladın bana Selamsız geçtin notalardan ve geçirmemek için aklından mırıldanmadın
Saklanmadın… Ya hiç saklanmadın ya da hep bildiğim yerlere saklandın. Ya ben seni iyi tanıyordum ya da sen beni yormak istemiyordun Velhasıl bir oyunun tek ebesi oluşumun sebebisin sen Kaçarken aslında yakınlaşmak nasıl olur senden öğrendim ben. Bir gün geldi kaybettim seni Oysa hep aynı yere saklanacağından o kadar emindim ki
Ne zaman orda olmayacağını kabullenmeye kalksam duvarlara dönüyorum yüzümü Kulağıma fısılda diye bekliyorum rakamları Arama başka yerler ne olursun O kadar alıştım ki bıraktığım yerde bulmaya Gitme ne olursun Ellerimi yüzüme son kez kapatıyorum.Son rakami söylüyorum,seni çok özlüyorum...Alinti..
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim bir bakıştan, bir duruştan çağrışımın son hızından unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda belki de yaşanabilecek en uzun serüveni terk edeceğim sonrayı, sonrasını kim bilebilir? gizli gizli veda edeceğim ona, görmeyecek bu da ötekiler gibi kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden yaşayıp gidecek...
o güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler.. eksiliyor, hayatımıza ‘’anlam katan ‘’ insanlar. gerisi ise dehrin kuyularına bilincimiz ve bedenimizi bırakmak... ve değişim ve alışmaya çalışmak yokluklarına..
hep kaçtığımı söyledin ya, belki de senden bulaşmıştır. :)
özlem: özlemek hasret kalmak v.b dir arkadaşlar ...
Ben soru soryorum sisde bilmiyorsunus dimi ozlem nedemektı
Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin
Özlem, gidip görememendir; ama gidip görmek istemen
Özlediğin, gidip görmek istediğin- ama gidip göremediğin
Özlem, gidip görmek istemen- ama, gidememen, görememen; gene de, istemen
Özlediğin Gidip Göremediğindir-Oruç Aruoba
İnsan bir o dalda, bir bu dalda kuş misali
Gönüller bir olmalı, zira mekan zâhiri
Gelişlerin sevincimiz olur, gidişlerinse hüzünlerimiz
Yokluğun derinden vuruyor, işte budur pür hâl-i melâlimiz
Chiron
özlemek için sevmişiz bir çoğumuz, kavuşmak ne haddimize..
..
Gel benimle. Mutluluğun suç olmadığı yerlere gidelim...
..
Ama uzaktaydı. Uzaklığını düşündükçe ona daha da güçlü biçimde bağlanıyordum..
..
Günlere, kişilere, anlara, olana,olmayana değil. Durup susana. Karnı şişmiş bir parça toprağa. Güzel sûretli bir adamın kapıdan giren gölgesine...sese... hise, bir daha hissedilemeyecek olana...
Özlemin anlamını yazarmısınız 4. sınıf öğrencisiyim
Gecenin en siyahından daha çok kara senin kalbin.
Hayatıma giren en kötü şeydir Özlem.
Özlesen de bir şey değişmiyor özlemesende.
Özlememeyi de bilmek.
Taşları sevmeyen, kimseyi özlemeyen, çizgi film izlemeyen insan mı olur. Yapay zekâ mısın sen.
Özlemekten sırtım ağrıyor yeminlen. Çekilecek yük değil.
' Şurama batan..Şurama batan özlem demeselerdi..bıçak sanırdım.! '
............Cemal Süreyya..................
Ne yazık ki ben bu sahneyi hatırlıyorum çok çok eskilerden :((
Tan Taşçı - Nasıl Seveceğim (Official Video)
İskeleye yanaşan her vapurda beklediğimsin
Bir bardak çayla edilen muhabbette vuslata erdiğim
Sonrasında ise bir ömür hasretliğimsin...
'Bomboş bir varlık ve dopdolu bir yokluk..'
Oruç Aruoba
İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa, bozuk olan dünyadır, insanca özlemler değil.
aklına gelince
zamanın durması demek
Yol anlamıyor bekleyenin halinden... hadi bitsin şu tatil de gel artık mavilikler getir bana....Zira sensiz ne şiir şiir tadında ne de şarkı şifa ruhuma...
Özledim belki,
belki sen de özledin,
ama sadece belki!
Belki de sadece bir an.
Öylesine,bir şarkının içinde rastladın bana
Selamsız geçtin notalardan
ve geçirmemek için aklından mırıldanmadın
Saklanmadın… Ya hiç saklanmadın ya da hep bildiğim yerlere saklandın. Ya ben seni iyi tanıyordum ya da sen beni yormak istemiyordun Velhasıl bir oyunun tek ebesi oluşumun sebebisin sen Kaçarken aslında yakınlaşmak nasıl olur senden öğrendim ben. Bir gün geldi kaybettim seni Oysa hep aynı yere saklanacağından o kadar emindim ki
Ne zaman orda olmayacağını kabullenmeye kalksam duvarlara dönüyorum yüzümü Kulağıma fısılda diye bekliyorum rakamları Arama başka yerler ne olursun O kadar alıştım ki bıraktığım yerde bulmaya Gitme ne olursun Ellerimi yüzüme son kez kapatıyorum.Son rakami söylüyorum,seni çok özlüyorum...Alinti..
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan
çağrışımın son hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda
belki de yaşanabilecek en uzun serüveni terk edeceğim
sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
gizli gizli veda edeceğim ona, görmeyecek
bu da ötekiler gibi kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
yaşayıp gidecek...
Murathan MUNGAN
o güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler..
eksiliyor, hayatımıza ‘’anlam katan ‘’ insanlar.
gerisi ise dehrin kuyularına bilincimiz ve bedenimizi bırakmak...
ve değişim ve alışmaya çalışmak yokluklarına..
hep kaçtığımı söyledin ya, belki de senden bulaşmıştır. :)
sürekli müstehcen içerikli foto galeri hazırlayan iş arkadaşım özlem yavuz a selam olsun.. :)
yokluğunda dönüşünü beklemek...
özlenen nesneye umut bağlama, ulaşma ve yetesizlik durumu..
nesnenin öznesi olunsaydı zaten özleme yönelmezdik..
Kimbilir kaç sevgilinin adıdır?
Özellikle uzun süre çocuk bekleyip zor güç bela yapılabilen tek kız çocuklarıdır..
Çok özlenmiştir.
Özlem'dir...