Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını Neden akşam oluyorum tren kalkınca Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum Öyle çok acımasız ki, öyle birdenbire ki Az önceki çiçekler nasıl da diken diken Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.
O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı Nerde şimdi, nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.
'Zaten bir sonbahar vardı bizi anlayan, hani şu yaprağını döktükçe, kanatlarımızın kırılmasını anlayan bir sonbahar vardı. belki bahçelerimizde çiçekler açmadı, belki hiçbir yaz yüzümüze gülmedi. yada ne bileyim oturup deli divane şiirler yazmadık. ama öğrendik, öğrendik yaşamayı öğrendik, sevmeyi öğrendik işte hani belkide bu yüzden ençok sonbahar anladı halimizden.'
Alır gider beni sarı rüzgarlarıyla sonbahar... Gelir anılardan bir davet çocukluğum canlanır. Bir varmış bir yokmuş diye başlardı bütün masallar, Hani nerde o masum ve daha bozulmamış rüyalar?
sonbahar hüzün atfedilir adına ama hüzünlü bir gülüştür nede olsa bahardır sonda olsa bahar bununla ilgili bir şiirim var çok güzel ama burda paylaşmıyorum :) sonbahar yapraklarına basınca masallar hışırdar yapraklardan.....
Hopa'da 9-13 Ağustos 2009 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Kafkas Filmleri Festivali'nde Türkiye'yi temsil edecek olan film. Özcan Alper'i tekrar tebrik ediyoruz.
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar...
Attila İlhan
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
Neden akşam oluyorum tren kalkınca
Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
Öyle çok acımasız ki, öyle birdenbire ki
Az önceki çiçekler nasıl da diken diken
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.
O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı
Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
Nerde şimdi, nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.
Hasan Hüseyin Korkmazgil
yakından bakarsan hepsi bir şiir
günbatımı...
"...Sonbahar sanattır; Diğerleri mevsim...!"Cemal Süreya
Aklım durdu, suskunluğum sürüyor,
Gözlerim, önümü ancak görüyor,
Ayaklarım, istemsizce yürüyor,
Bu dünyada, varım yoğum keşkeler.
Üsküdarda Kız Kulesi
Yağmurlarla geldi sonbahar,
Arkamda koskoca bir yaz.
Yoruldum sahilin deyim Üsküdar,
Kız kulesi bugün bembeyaz.
en sevdiğim mevsim, okul başlar, mutlu olurum.
Çok severdim sonbari
Dalından düşen yaprakları
Sararıp solan yaprakların ağaçlardan vals edercesine dökülmesi..
Sombahar.
Uçları alazlanmış yaprak, ucu hareli yağmur.
"Her şeyi süpürürsün ama,'sonbaharı' süpüremezsin" ASAF.
Renklerine aşığımm...
Sonbahar -ki acının değişmez dipnotudur-
Sesinin solgun göğünde
Küçük bir yıldızla bir harfi tutuşturur,
Savrulur her yana kavruk kelimelerle,
Yüreğini acıyla buruşturur...
Metin Altıok
Sonbahar
lıuyyyytrewsd
Veda busesi.
...
Hala yazıp çizecek
Birkaç satırım kaldı
Ömrümün sonbaharında
...
yine aylardan kasım diyerek tual geliyor insanın aklına.
Son kelimesini umut kırıcı buluyorum:)Nitekim haklıyımda peşinden kış geliyor..
Gitmektir...
'Zaten bir sonbahar vardı bizi anlayan,
hani şu yaprağını döktükçe,
kanatlarımızın kırılmasını anlayan bir sonbahar vardı.
belki bahçelerimizde çiçekler açmadı,
belki hiçbir yaz yüzümüze gülmedi.
yada ne bileyim oturup deli divane şiirler yazmadık.
ama öğrendik, öğrendik yaşamayı öğrendik, sevmeyi öğrendik
işte hani belkide bu yüzden ençok sonbahar anladı halimizden.'
Uzun kollu giysem pişer miyim,kısa kollu giysem üşür müyüm aylarına hoş geldiniz.
Her şeyin başlangıcı, tohumların atıldığı, dolayısıyla en sevdiğim mevsim...
aslıunda yaprak sıkılmıştı ağaçtan............. bahaneydi SONBAHAR....
Güz
Ankara'da yaşanması gereken bir mevsimdir. Bana hep çocukluğumu hatırlatır..
kendime mülteci olduğum zaman
Alır gider beni sarı rüzgarlarıyla sonbahar...
Gelir anılardan bir davet çocukluğum canlanır.
Bir varmış bir yokmuş diye başlardı bütün masallar,
Hani nerde o masum ve daha bozulmamış rüyalar?
Yaprakların sararıp soldugu hüzün mevsimi......
sonbahar hüzün atfedilir adına ama hüzünlü bir gülüştür nede olsa bahardır
sonda olsa bahar
bununla ilgili bir şiirim var çok güzel ama burda paylaşmıyorum :)
sonbahar
yapraklarına basınca masallar hışırdar yapraklardan.....
Hopa'da 9-13 Ağustos 2009 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Kafkas Filmleri Festivali'nde Türkiye'yi temsil edecek olan film. Özcan Alper'i tekrar tebrik ediyoruz.