***EYY BEŞER KARDEŞİM*** Havada-Denizde, Toprakta-Taşta Harmanda-Ormanda, Ekmekte-Aşta Evde okulda, her zaman her yaşta Barışla Çağlayıp, Coşuver Girsin... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
***EYY BEŞER KARDEŞİM*** Biz de edep erkân, ince bir yoldur Dostluk Hakikate uzanan eldir Muhabbet aşkıyla gülşanın güldür Gönülden-gönül-e akıver gitsin... ---OZAN ÇAKIROĞLU---
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM YURTSEVER KARDEŞLERİM***** ---Günümüzde modernleşme adı altında, Batının tüm batıl adetleri ve her türlü çılgınlıkları Yurdumuz da, bir virüs gibi gelişip çorlaşan Tekelci burjuvazi marifetiyle bir MODA'ya dönü- şerek Memleket sathına yayılmaktadır. Bu da ahlak-i tefessühün danıskasıdır. Bu vahim ve önü alınamayan çılgınlık, ifrat ve tefritten başka bir şey değildir... ---Ulusal Ahlak-i olmayan bir Milletin muasır hür medeniyeti asla olamaz. Medeniyetin temeli Siyasal, Sosyal ve Kültürel değerleriyle esas ve sabittir....VESSELAM. --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
*****EYY BEŞER ALEMİ***** ---Bu gün Türk Ulusal Vatanımız da İlkbaharın başlangıcı. Göçmen Kuşların Mağrib'den Maşruka doğru göç kervanlarının başlangıcı. Ayrıca cümle Ağaç ve bitkilerde Vejetasyon aktivitesinin başlangıcı. ---Her şeyden önemlisi, Yerel seçim sonucun da, belki de Ülkemizin kader-kısmetinin açılıp değişmesinin başlangıcı. İnşallah zam yağmurları biter de, Rahmet yağmurları başlar. Fazla da karamsar olmamak lazım. ---İlk Baharımız Türk Ulusal Vatanımıza hayırlı olsun.... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
*****EYY BEŞER ALEMİ****** Bu gün ilkbaharın başlangıcı. İnsanlar da Aşkın, sevdanın, sevgi ve neşenin filizlenmesinin başlangıcı. Göçmen kuşların Mağrib'ten-Maşrike doğru kervan yolculuklarının başlangıcı. Ayrıca bulunduğumuz iklimde, bütün Ağaç ve bitkilerde vejetasyon aktivitesinin başlangıcı. Her şeyden önemlisi, Siyasi Akvamda kin-kibir ve nefret kazanının harlaması... Yine de fazla karamsar olmamak lazım. İlk Baharımız Türk Ulusal Vatanımıza sevgi , barış suhulet ve bereket getirsin..... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****EYY BEŞER KARDEŞİM***** Hz, Yusuf'la Züleyha'nın Aşkları Dini ritüel olarak anlatmanız İslam-i bir davranış değildir. Özellikle Metafizik Felsefeye aykırı sarf-ı eylemdir... Orta Asya'dan Anadolu sahasına gelinceye kadar, bir çok Edip ve Şair Hz. Yusuf'la Züleyha'nın kıssasını ele almıştır. Hepsinde de, farklı-farklı lanse edilmiştir... Hazreti ünvan-ı edinmiş bir şahsiyet kendisine iftira atan ve zindana atılmasına sebep olan birisiyle evlenip yuva kurması Dini ritüel değildir. Olsa-olsa duygusal bir şehvettir.. Yarın başka bir eylemde bulunmayacağı nereden belli... Ayrıca, İslam-i eğitim almış bir şahsiyet, Kin-kibir ve nefret eylemi içerisin de asla olma- malıdır. Zat-i aliniz Dini vecibeleri bir eyleme dönüştürüyorsunuz. Yanlış ve kibirle yazılmış bir deyime **AHSENÜ'L KASAS** diye not düşüyorsunuz. Bu ne yaman bir çelişkidir... -------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***EYY BEŞER KARDEŞİM*** Rahmandan ayrılıp, şerre katılma Yusuf gibi, kör kuyuya atılma Züleyha olup ta, aşka tutulma Menzile bilimle, varmayı öğren... ---OZAN ÇAKIROĞLU---
*****GÜNAYDIN EYY BEŞER ALEMİ***** Bu devri Alemde, en büyük güç ve kudret bilim ve akıldır. Akılcı ve müspet fen-bilim icra etmeyen Uluslar, zaman içinde yok olmaya mahkumdurlar. Hiç bir Millet Şeriatla, Hilafetle, Mutlak Monarşiyle ve hatta Riyasetle Uluslar arası saygınlık kazanamaz... -----OZAN ÇALIROĞLU-----
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM VATAN SEVERLER***** ---18--Mart Çanakkale Zaferinin 109. yılın da Vatan için canlarını feda eden Aziz şehitlerimizi Rahmet ve minnetle anıyoruz. ---Zaferin anlamı, Yüce Milletimizin birlik ve beraberlik içinde neler başara- bileceğinin bir göstergesidir. Zaferimiz Türk Ulusal Devletimize kutlu olsun... . Düşman Kuvvetleri, Ülke sathında Hemi de Hünkârın, Saray Tahtında Jurnalci-Gambazı, Saray katında Vatan Ahvalini, gördü Ordumuz. . Düşman Gemileri, geldi dayandı Çanakkale kükredi, kana boyandı Şehitlerin her biri, Yiğit-civandı Düşmanı Denize, sürdü Ordumuz. . Nice insanlar süngüye takıldı Köylerimiz yağma oldu yakıldı Binlerce yiğidin, kanı döküldü Bağrını kefenle, sardı Ordumuz. . Türkü-Lazı-Kürdü, omuz-omuza Düşmanı döktüler, mavi Denize Hürriyet dönüştü, Aya-Yıldıza Küffara dersini, verdi Ordumuz. . Çakıroğlu Yazdı, Getirdi Dile Göz yaşı çağladı, dönüştü sele Vatanım namustur, verilmez ele Ulusal birliği, kurdu Ordumuz... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Türküler Değişti, Kalmadı Nota Uyaksız Kafiye, Redifsiz Kıta Beyan da bulundum, dediler hata Popcusu-rapcısı, dört nal gidiyor... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
******GÜNÜN EN ÖNEMLİ AKTÜEL HABERİ***** Sayın Şeyhülislam'ın Kızı Feyza ERBAŞ son model arabasının anahtarına ŞİİR yazmış. Amma ve lakin kuralsız, uyaksız ve redifsiz olmuş.... Yoksulu-öksüzü, Emeklisi, Garip-gurebası Oruçlarını kuru ekmek, pırasa soğanla tutuyorlar????? Gerisini yazmıyorum, çünkü siliyorlar....
******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ****** Dün akşam Teravih Namazından sonra, bir ahbabımla biraz gezindik. Ramazan çadırına uğradık. Biraz Mahalle Parkında oturduk. Eskiden Atamız-Dedemiz hep derlerdi, o eski Ramazanlar kalmadı. Ben de derdim ki, ya hu Ramazan'ın eskisi yenisi olur mu??? Dün akşam gördüklerimden sonra, şimdi de ben diyorum ki, hani nerde o neşeli Ramazan akşamları. Eskiden Ramazan çadırına eğlenmek için gidilirdi. şimdiyse İftarı-Sahuru beleşe getirebilirmiyiz diye gidiliyor. Bazı nursuzlar da kalabalıktan faydalanıp söğüşleme yapmak için gidiyorlar. Ne Ramazan Manileri kalmış, ne de sohbet-muhabbet kalmış... Biraz da Parkta oturduk. Herkes kendi haline, suskun, perişan suratlar asık.Gülmü- yor yüzler, pusulu gözler, hep sancılı sohbet sözler. Köşeler de gizli saklı gençler oturuyorlar. onlar da ellerine almış telefon tık-tık-tık...Yanında ki arkadaşı umurunda değil. Bir ağaç gölgesin de iki sevgili çok sıkı oturmuşlar, birinin sağ, birinin sol kolu dolanmış boyunlara??? Amma ve lakin onların da ellerinde Telefon TIK-TIK-TIK..... Bu sorumsuz-şuursuz-aymaz gençlerimiz yarınların umudu, Öğretmeni. Mühendisi, Kaymakam-Valisi, belki de Vekili, Mebusu??? İşte temelsiz bina buna denir..... Geç saatler de eve geldim. Her zaman olduğu gibi, gönlümün sultanı, sevgili eşim Çay demlemiş beni bekliyor. Tam nerdesin HERİF diyecekken, yüzüme bakıp Ya-hu matem odasından mı geliyorsun dedi.... Dedim evet Hanım aynen öyle, matem oda- sından geliyorum.....VESSELAM ----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
****MUHTEREM, Materyal olgunun tamam olduğu ve sübuta erdiğini görür ve anlarız. Amenna ve saddakna. Ancak **AKLIN** tamama erdiğini nasıl anlayacağız???
*****Bu gün erken saatlerde yazdığım **Bir fincan Kahvenin kırk yıl hatırı var** başlıklı yazım silinmiş. Ayrıca benzer bir çok yazılarım silinmektedir. Tetkik Jüri tarafından hoş karşılanmayan veya siyasi muhtevalı görülebilir. Ancak neden silindiğini her hangi bir şekilde bize anlatılamaz mı. Örneğin Mesaj sayfamıza not düşülemez mi...Saygılarımla. -------OZAN ÇAKIROĞLU-------.
Bazen olumsuz olay ve gelişmeler, İnsana Rahmani bir çağrıdır. Her türlü olumsuzluktan ve kötülüklerden sakınmayı işaret eder. Merhameti fısıldar, müspet düşünmeyi ve davranmayı öğütler... Yaradan her müsübeti bize irşat eylesin...
Evet çok zeki bir insanım, bu konuyu da kapattım dedim.
Ayrıca; “Elma ilgili özdeyiş benim hiç dikkatimi çekmemişti bile...” derken dahi ne kadar da küçümseme kokuyor sözleriniz.
Bu satırları yazmadan önce yazdığım kısa söz ile ilgili yazıp başkasınınmış dediniz ve hemen akabinde sildiniz. İlk defa şapkamı kendim için çıkarıyorum deyip sildiniz. Daha burada sayamayacağım Allah aşkına siz lütfen anmayın zaten benim adımı. Bu kaçıncı oldu.
“Hadsizin biri sizi tuvalet aynalarına yönlendirmişti. Benim gözlerimden yaş geldi,”
Sizin niçin gözünüzden gülmekten yaş geliyor. O söyledi ben de gerekeni söyledim bitti.
Diğer kişilerle de söyledikleriniz beni ilgilendirmez onlarla sizin aranızda olan şeyler. Gerçekten sıkıldım artık lütfen herkes kendine baksın. Mübarek ramazanda herkese kalbindekiler nasip olsun. Dileklerimle…
Bu yazıyı siz yazmadınız mı? Gelip benim sayfama yazıp hemen ardından bu yazıyı paylaşıyorsunuz bu imaları defalarca yazdınız bana değilse bile başkalarına yazıyorsunuz. Neden? Kim bu edepsizler öyleyse açıkça yazın da kimse üzerine alınmasın. Neyse bu konuyu burada kapatıyorum. Benim için konu kapanmıştır. Okuduğumuzu sizler kadar anlayabiliyoruz. Bizim de dışarıdan takipçilerimiz var efendim. Saygıyla kalınız.
Vezir Pehlevan Vezir Pehlevan 11.03.2024 - 10:03 *****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR***** --Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır. --Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır. --Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır. --Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır. --Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır. --İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır. --Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve kararlı olmalıdır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir Vatan sever olmalıdır... --Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle Selamlarım... --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
*****UNUTULMAZ BİR AŞKTIR LİSELİ YILLAR***** Lise'de çok muhterem hocalarımız vardı. Yaşayan bütün hocalarımı saygıyla selamlarım, Merhum olanlara Allah Rahmet eylesin. Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Sayın Salih Altun hocamız, bir gün Edebiyat dersinde Defterime Şiir yazarken gördü. Aldı Defteri yazdığım Şiiri sınıfa okudu. Ben kızar diye düşünürken. Salih bey, sınıfa Şiiri nasıl buldunuz diye sorunca, Sınıf mevcudu hep birden alkışladılar. Hoca sınıfa şöyle bir baktı ve dedi ki Şiiri ya anlamadınız, ya da Arkadaşınıza müzahir oluyorsunuz diye kızdı. Salih hocam bana döndü ve dedi ki? Sen bağlama çalıyorsun, peki bu Şiiri Türkü olarak besteleyebilirmisin diye sorunca, ben dumura uğradım. Çünkü Şiiri ölçüsüz-uyaksız yazmıştım. Sınıfta benden başka Şiir yazan arkadaşlarım da vardı. Saygıdeğer Hocam, hepimize birden Serbest vezinle Şiir yazmak tembel ve kolaycıların işidir. Pir Sultanlar Dar Ağacına giderken kafiyeli ve uyaklı koşmalar söylemiştir. Aşık Veyseller, Aşık Şenlikler, Deryami ve Sümmaniler Asla ve kat-a Serbest, yani özgün Şiir yazmamışlardır. Nasihatım odur ki, her ne iş yaparsanız yapın, asla kaypak ve kolaycı olmayın... Ben 14 yaşımdan beri Şiir yazmaktayım. iki binden fazla Şiirim var. Hepsi 7--8--ve 11 li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Bir kısmını kendim besteledim. Bazen hasbelkader çalar söylerim... Üç uşak yetiştirdim, Üçü de Bağlamayı eline almaz. Ancak, küçük kızım benden gizli Gitar almış. Onu da çalmayı öğrenemedi.... Saygıdeğer Salih Hocamın nasihatı benim her daim baş tacımdır. Eğer ki merak eden olursa, Şiir sayfamda **ŞAVŞATLI SALİH ALTUN HOCA** başlıklı Şiirimi okuyabilirler... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
******KİN-KİBİR-NEFRET****** Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder. Dolayısıyla İNSANLIK kötü duygularının ne kadar kontrol edilebildiği ile doğru orantılı bir statüdür. Kin-kibir ve nefret insanın hak ve adalet gibi olgulardan eşit yararlanmadığında Şahıslar, her türlü tavır ve tutumlara karşı derin bir kızgınlık duyarlar. Hatta derin ve taşkın bir ruh haliyle intikam alma duyguları kabarır. Demem o ki, kin-kibir ve nefret duygusu insan da öfke, kızgınlık, üzüntü, isyan ve hoşgörüsüzlük ile doğru karekterizedir. Bunların kaynağı Aile de ve çevre de, Şiddete maruz kalmış, aşağılanmış ve ötekileştirilmiş kişilerde vuku bulur ve bir salgın virüs gibi Toluma yayılır...VESSELAM... -----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Havada-Denizde, Toprakta-Taşta
Harmanda-Ormanda, Ekmekte-Aşta
Evde okulda, her zaman her yaşta
Barışla Çağlayıp, Coşuver Girsin...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Hasenat ikramdır, Ecrini sorma
Beyhude kimsenin kalbini kırma
Yalancı Fetbazın yanında durma
Mürşidin Elinden Tutuver gitsin...
---OZAN ÇAKIROĞLU---
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Hasenat İkramdır, Ecrini Sorma
Beyhude kimsenin, Kalbini kırma
Tarikat sülbünün, yanın da durma
Mürşidin Elinden, Tutuver Gitsin...
---OZAN ÇAKIROĞLU---
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Kur sohbet masanı, demle çayını
Davet eyle kavim-kardeş dayını
Gelmeyen olursa, ayır payını
Gamı-kasaveti, atıver gitsin...
---OZAN ÇAKIROĞLU---
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Biz de edep erkân, ince bir yoldur
Dostluk Hakikate uzanan eldir
Muhabbet aşkıyla gülşanın güldür
Gönülden-gönül-e akıver gitsin...
---OZAN ÇAKIROĞLU---
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM YURTSEVER KARDEŞLERİM*****
---Günümüzde modernleşme adı altında, Batının tüm batıl adetleri ve her türlü çılgınlıkları
Yurdumuz da, bir virüs gibi gelişip çorlaşan Tekelci burjuvazi marifetiyle bir MODA'ya dönü-
şerek Memleket sathına yayılmaktadır. Bu da ahlak-i tefessühün danıskasıdır. Bu vahim ve
önü alınamayan çılgınlık, ifrat ve tefritten başka bir şey değildir...
---Ulusal Ahlak-i olmayan bir Milletin muasır hür medeniyeti asla olamaz. Medeniyetin temeli
Siyasal, Sosyal ve Kültürel değerleriyle esas ve sabittir....VESSELAM.
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Siyasi Akvam da, Suratlar Pişkin
Payitaht Kükrüyor, Muhalif Şaşkın
Gariban Emekli, Perişan-Düşkün
Rantiye-Şantiye Dört Nal Gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
**EYY BEŞER KARDEŞİM**
Yabancı Hükümsüz yerleşti Yurda
Semirip dönüştü, Kuzguna-Kurda
Memleket Sathını, koydular derde
Yobazı-Cambazı Dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Hak-Hukuk-Adalet, Konuldu Rafa
Gariban Yoksula, Atıldı Kafa
Yabancı Yurdum da, çekiyor sefa
Afgan-i, Süryani Dört Nal Gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****EYY BEŞER ALEMİ*****
---Bu gün Türk Ulusal Vatanımız da İlkbaharın başlangıcı. Göçmen Kuşların Mağrib'den
Maşruka doğru göç kervanlarının başlangıcı. Ayrıca cümle Ağaç ve bitkilerde Vejetasyon
aktivitesinin başlangıcı.
---Her şeyden önemlisi, Yerel seçim sonucun da, belki de Ülkemizin kader-kısmetinin
açılıp değişmesinin başlangıcı. İnşallah zam yağmurları biter de, Rahmet yağmurları
başlar. Fazla da karamsar olmamak lazım.
---İlk Baharımız Türk Ulusal Vatanımıza hayırlı olsun....
------OZAN ÇAKIROĞLU------
*****EYY BEŞER ALEMİ******
Bu gün ilkbaharın başlangıcı. İnsanlar da Aşkın, sevdanın, sevgi ve neşenin filizlenmesinin
başlangıcı. Göçmen kuşların Mağrib'ten-Maşrike doğru kervan yolculuklarının başlangıcı.
Ayrıca bulunduğumuz iklimde, bütün Ağaç ve bitkilerde vejetasyon aktivitesinin başlangıcı.
Her şeyden önemlisi, Siyasi Akvamda kin-kibir ve nefret kazanının harlaması...
Yine de fazla karamsar olmamak lazım. İlk Baharımız Türk Ulusal Vatanımıza sevgi , barış
suhulet ve bereket getirsin.....
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****EYY BEŞER KARDEŞİM*****
Hz, Yusuf'la Züleyha'nın Aşkları Dini ritüel olarak anlatmanız İslam-i bir davranış
değildir. Özellikle Metafizik Felsefeye aykırı sarf-ı eylemdir...
Orta Asya'dan Anadolu sahasına gelinceye kadar, bir çok Edip ve Şair Hz. Yusuf'la
Züleyha'nın kıssasını ele almıştır. Hepsinde de, farklı-farklı lanse edilmiştir...
Hazreti ünvan-ı edinmiş bir şahsiyet kendisine iftira atan ve zindana atılmasına sebep
olan birisiyle evlenip yuva kurması Dini ritüel değildir. Olsa-olsa duygusal bir şehvettir..
Yarın başka bir eylemde bulunmayacağı nereden belli...
Ayrıca, İslam-i eğitim almış bir şahsiyet, Kin-kibir ve nefret eylemi içerisin de asla olma-
malıdır.
Zat-i aliniz Dini vecibeleri bir eyleme dönüştürüyorsunuz. Yanlış ve kibirle yazılmış bir
deyime **AHSENÜ'L KASAS** diye not düşüyorsunuz. Bu ne yaman bir çelişkidir...
-------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Rahmandan ayrılıp, şerre katılma
Yusuf gibi, kör kuyuya atılma
Züleyha olup ta, aşka tutulma
Menzile bilimle, varmayı öğren...
---OZAN ÇAKIROĞLU---
***EYY BEŞER KARDEŞİM***
Bilgelik taslama, bilene danış
Cahilden uzak dur, bilimle sarış
Kin-kibir-nefretle, olunmaz yarış
Hak-hakikat ile, görmeyi öğren...
---OZAN ÇAKIROĞLU----
***BEŞER KARDEŞİM***
Beyhude batılın, peşinden koşma
İblise uyup ta, yolundan şaşma
Alim Meclisin de, haddini aşma
Mürşitten nasihat, almayı öğren...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*****GÜNAYDIN EYY BEŞER ALEMİ*****
Bu devri Alemde, en büyük güç ve kudret bilim ve akıldır.
Akılcı ve müspet fen-bilim icra etmeyen Uluslar, zaman
içinde yok olmaya mahkumdurlar.
Hiç bir Millet Şeriatla, Hilafetle, Mutlak Monarşiyle ve
hatta Riyasetle Uluslar arası saygınlık kazanamaz...
-----OZAN ÇALIROĞLU-----
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM VATAN SEVERLER*****
---18--Mart Çanakkale Zaferinin 109. yılın da Vatan için canlarını feda eden
Aziz şehitlerimizi Rahmet ve minnetle anıyoruz.
---Zaferin anlamı, Yüce Milletimizin birlik ve beraberlik içinde neler başara-
bileceğinin bir göstergesidir. Zaferimiz Türk Ulusal Devletimize kutlu olsun...
.
Düşman Kuvvetleri, Ülke sathında
Hemi de Hünkârın, Saray Tahtında
Jurnalci-Gambazı, Saray katında
Vatan Ahvalini, gördü Ordumuz.
.
Düşman Gemileri, geldi dayandı
Çanakkale kükredi, kana boyandı
Şehitlerin her biri, Yiğit-civandı
Düşmanı Denize, sürdü Ordumuz.
.
Nice insanlar süngüye takıldı
Köylerimiz yağma oldu yakıldı
Binlerce yiğidin, kanı döküldü
Bağrını kefenle, sardı Ordumuz.
.
Türkü-Lazı-Kürdü, omuz-omuza
Düşmanı döktüler, mavi Denize
Hürriyet dönüştü, Aya-Yıldıza
Küffara dersini, verdi Ordumuz.
.
Çakıroğlu Yazdı, Getirdi Dile
Göz yaşı çağladı, dönüştü sele
Vatanım namustur, verilmez ele
Ulusal birliği, kurdu Ordumuz...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Türküler Değişti, Kalmadı Nota
Uyaksız Kafiye, Redifsiz Kıta
Beyan da bulundum, dediler hata
Popcusu-rapcısı, dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Eski Ramazanın adı kalmamış
Sohbet-muhabbetin tadı kalmamış
Doğru fetva veren Kadı kalmamış
Takvalar yolundan şaşmış gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Haşhaşi Papazı, Pazara çıktı
Dalkavuğun adı, yazara çıktı
Doğru sözün yolu, Mezara çıktı
Muhalif Arafta, Toz olur gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
******GÜNÜN EN ÖNEMLİ AKTÜEL HABERİ*****
Sayın Şeyhülislam'ın Kızı Feyza ERBAŞ son model arabasının anahtarına
ŞİİR yazmış. Amma ve lakin kuralsız, uyaksız ve redifsiz olmuş....
Yoksulu-öksüzü, Emeklisi, Garip-gurebası Oruçlarını kuru ekmek, pırasa soğanla
tutuyorlar????? Gerisini yazmıyorum, çünkü siliyorlar....
******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ******
Dün akşam Teravih Namazından sonra, bir ahbabımla biraz gezindik. Ramazan
çadırına uğradık. Biraz Mahalle Parkında oturduk. Eskiden Atamız-Dedemiz hep
derlerdi, o eski Ramazanlar kalmadı. Ben de derdim ki, ya hu Ramazan'ın eskisi
yenisi olur mu???
Dün akşam gördüklerimden sonra, şimdi de ben diyorum ki, hani nerde o neşeli
Ramazan akşamları. Eskiden Ramazan çadırına eğlenmek için gidilirdi. şimdiyse
İftarı-Sahuru beleşe getirebilirmiyiz diye gidiliyor. Bazı nursuzlar da kalabalıktan
faydalanıp söğüşleme yapmak için gidiyorlar. Ne Ramazan Manileri kalmış, ne de
sohbet-muhabbet kalmış...
Biraz da Parkta oturduk. Herkes kendi haline, suskun, perişan suratlar asık.Gülmü-
yor yüzler, pusulu gözler, hep sancılı sohbet sözler. Köşeler de gizli saklı gençler
oturuyorlar. onlar da ellerine almış telefon tık-tık-tık...Yanında ki arkadaşı umurunda
değil. Bir ağaç gölgesin de iki sevgili çok sıkı oturmuşlar, birinin sağ, birinin sol kolu
dolanmış boyunlara??? Amma ve lakin onların da ellerinde Telefon TIK-TIK-TIK.....
Bu sorumsuz-şuursuz-aymaz gençlerimiz yarınların umudu, Öğretmeni. Mühendisi,
Kaymakam-Valisi, belki de Vekili, Mebusu??? İşte temelsiz bina buna denir.....
Geç saatler de eve geldim. Her zaman olduğu gibi, gönlümün sultanı, sevgili eşim
Çay demlemiş beni bekliyor. Tam nerdesin HERİF diyecekken, yüzüme bakıp Ya-hu
matem odasından mı geliyorsun dedi.... Dedim evet Hanım aynen öyle, matem oda-
sından geliyorum.....VESSELAM
----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
“Kalbinde biraz zekâ olmayanlar hiç çekilmiyor ve zekâsında biraz kalp olmayanlar hiç sevilmiyor.”
~
Abdülhak Şinasi Hisar
Duyan belli,gören belli .! İlâhi katında.Bizi bizden daha iyi bilen Rabbimizden kaçış yok.!
Aklımızda bulunsun ve hiç unutmayalım öyle değil mi ?
****MUHTEREM, Materyal olgunun tamam olduğu ve sübuta erdiğini görür ve anlarız.
Amenna ve saddakna. Ancak **AKLIN** tamama erdiğini nasıl anlayacağız???
*****Bu gün erken saatlerde yazdığım **Bir fincan Kahvenin kırk yıl hatırı var** başlıklı
yazım silinmiş. Ayrıca benzer bir çok yazılarım silinmektedir. Tetkik Jüri tarafından hoş
karşılanmayan veya siyasi muhtevalı görülebilir. Ancak neden silindiğini her hangi bir
şekilde bize anlatılamaz mı. Örneğin Mesaj sayfamıza not düşülemez mi...Saygılarımla.
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------.
Bazen olumsuz olay ve gelişmeler, İnsana Rahmani bir çağrıdır.
Her türlü olumsuzluktan ve kötülüklerden sakınmayı işaret eder.
Merhameti fısıldar, müspet düşünmeyi ve davranmayı öğütler...
Yaradan her müsübeti bize irşat eylesin...
Evet çok zeki bir insanım, bu konuyu da kapattım dedim.
Ayrıca; “Elma ilgili özdeyiş benim hiç dikkatimi çekmemişti bile...” derken dahi ne kadar da küçümseme kokuyor sözleriniz.
Bu satırları yazmadan önce yazdığım kısa söz ile ilgili yazıp başkasınınmış dediniz ve hemen akabinde sildiniz. İlk defa şapkamı kendim için çıkarıyorum deyip sildiniz. Daha burada sayamayacağım Allah aşkına siz lütfen anmayın zaten benim adımı. Bu kaçıncı oldu.
“Hadsizin biri sizi tuvalet aynalarına yönlendirmişti. Benim gözlerimden yaş geldi,”
Sizin niçin gözünüzden gülmekten yaş geliyor. O söyledi ben de gerekeni söyledim bitti.
Diğer kişilerle de söyledikleriniz beni ilgilendirmez onlarla sizin aranızda olan şeyler.
Gerçekten sıkıldım artık lütfen herkes kendine baksın. Mübarek ramazanda herkese kalbindekiler nasip olsun. Dileklerimle…
Bu yazıyı siz yazmadınız mı? Gelip benim sayfama yazıp hemen ardından bu yazıyı paylaşıyorsunuz bu imaları defalarca yazdınız bana değilse bile başkalarına yazıyorsunuz. Neden? Kim bu edepsizler öyleyse açıkça yazın da kimse üzerine alınmasın. Neyse bu konuyu burada kapatıyorum.
Benim için konu kapanmıştır. Okuduğumuzu sizler kadar anlayabiliyoruz. Bizim de dışarıdan takipçilerimiz var efendim.
Saygıyla kalınız.
Vezir Pehlevan
Vezir Pehlevan 11.03.2024 - 10:03
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR*****
--Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır.
--Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır.
--Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır.
--Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır.
--Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır.
--İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin
yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır.
--Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve
kararlı olmalıdır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini
korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir
Vatan sever olmalıdır...
--Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle
Selamlarım...
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
*****UNUTULMAZ BİR AŞKTIR LİSELİ YILLAR*****
Lise'de çok muhterem hocalarımız vardı. Yaşayan bütün hocalarımı saygıyla selamlarım,
Merhum olanlara Allah Rahmet eylesin. Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun.
Sayın Salih Altun hocamız, bir gün Edebiyat dersinde Defterime Şiir yazarken gördü. Aldı
Defteri yazdığım Şiiri sınıfa okudu. Ben kızar diye düşünürken. Salih bey, sınıfa Şiiri nasıl
buldunuz diye sorunca, Sınıf mevcudu hep birden alkışladılar. Hoca sınıfa şöyle bir baktı
ve dedi ki Şiiri ya anlamadınız, ya da Arkadaşınıza müzahir oluyorsunuz diye kızdı.
Salih hocam bana döndü ve dedi ki? Sen bağlama çalıyorsun, peki bu Şiiri Türkü olarak
besteleyebilirmisin diye sorunca, ben dumura uğradım. Çünkü Şiiri ölçüsüz-uyaksız yazmıştım.
Sınıfta benden başka Şiir yazan arkadaşlarım da vardı. Saygıdeğer Hocam, hepimize birden
Serbest vezinle Şiir yazmak tembel ve kolaycıların işidir. Pir Sultanlar Dar Ağacına giderken
kafiyeli ve uyaklı koşmalar söylemiştir. Aşık Veyseller, Aşık Şenlikler, Deryami ve Sümmaniler
Asla ve kat-a Serbest, yani özgün Şiir yazmamışlardır. Nasihatım odur ki, her ne iş yaparsanız
yapın, asla kaypak ve kolaycı olmayın...
Ben 14 yaşımdan beri Şiir yazmaktayım. iki binden fazla Şiirim var. Hepsi 7--8--ve 11 li hece
ölçüsüyle yazılmıştır. Bir kısmını kendim besteledim. Bazen hasbelkader çalar söylerim...
Üç uşak yetiştirdim, Üçü de Bağlamayı eline almaz. Ancak, küçük kızım benden gizli Gitar
almış. Onu da çalmayı öğrenemedi....
Saygıdeğer Salih Hocamın nasihatı benim her daim baş tacımdır. Eğer ki merak eden olursa,
Şiir sayfamda **ŞAVŞATLI SALİH ALTUN HOCA** başlıklı Şiirimi okuyabilirler...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
******KİN-KİBİR-NEFRET******
Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder. Dolayısıyla İNSANLIK kötü
duygularının ne kadar kontrol edilebildiği ile doğru orantılı bir statüdür.
Kin-kibir ve nefret insanın hak ve adalet gibi olgulardan eşit yararlanmadığında
Şahıslar, her türlü tavır ve tutumlara karşı derin bir kızgınlık duyarlar. Hatta derin
ve taşkın bir ruh haliyle intikam alma duyguları kabarır.
Demem o ki, kin-kibir ve nefret duygusu insan da öfke, kızgınlık, üzüntü, isyan ve
hoşgörüsüzlük ile doğru karekterizedir. Bunların kaynağı Aile de ve çevre de, Şiddete
maruz kalmış, aşağılanmış ve ötekileştirilmiş kişilerde vuku bulur ve bir salgın virüs
gibi Toluma yayılır...VESSELAM...
-----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----