Kimseden medeniyet falan öğrenmeye ihtiyacımız yoktu, hepsine de öğretirdik, ondan hiçbir yere vize yoktu zaten, ama, 80 sonrası medya cıvıklığı, şimdi de var en vıcığından, herkesi zehirledi, o kadar maniplasyon yaparsan, kimi istersen bozarsın çok zor değil, insan algı varlığı zaten, önce dilini düzelti, yayınlarını da tezgah yerine düzgün yapsan, şimdi uyuzundan şikayet etmezdin, ne ekersen onu biçersin, şimdi kapının önüne çıkamıyorsun, biz şehirde çalışıp emekli olduk, o nasıl oldu. Yoksa insanlar geziyordu da, flortler de yaşanıyordu, samimisinden aşklar da vardı, şimdiki gibi hormonlu falan değil, yani medeniyet derken, öğretmedikleri sululuk kalmadı çok emekleri var, takdir etmek lazım. Bir 80 öncesi gazeleri tarayın hiçbirşey görebilir misiniz, sadece dergiler vardı, o da dünyada heryerde var, ki onlar bile en sulusundan değildi. Dil çok tehlikelidir, yaşamı kitler bırakır.
Kimseden medeniyet falan öğrenmeye ihtiyacımız yoktu, hepsine de öğretirdik, ondan hiçbir yere vize yoktu zaten, ama, 80 sonrası medya cıvıklığı, şimdi de var en vıcığından, herkesi zehirledi, o kadar maniplasyon yaparsan, kimi istersen bozarsın çok zor değil, insan algı varlığı zaten, önce dilini düzelti, yayınlarını da tezgah yerine düzgün yapsan, şimdi uyuzundan şikayet etmezdin, ne ekersen onu biçersin, şimdi kapının önüne çıkamıyorsun, biz şehirde çalışıp emekli olduk, o nasıl oldu. Yoksa insanlar geziyordu da, flortler de yaşanıyordu, samimisinden aşklar da vardı, şimdiki gibi hormonlu falan değil, yani medeniyet derken, öğretmedikleri sululuk kalmadı çok emekleri var, takdir etmek lazım. Bir 80 öncesi gazeleri tarayın hiçbirşey görebilir misiniz, sadece dergiler vardı, o da dünyada heryerde var, ki onlar bile en sulusundan değildi. Dil çok tehlikelidir, yaşamı kitler bırakır.
Kimseden medeniyet falan öğrenmeye ihtiyacımız yoktu, hepsine de öğretirdik, ondan hiçbir yere vize yoktu zaten, ama, 80 sonrası medya cıvıklığı, şimdi de var en vıcığından, herkesi zehirledi, o kadar maniplasyon yaparsan, kimi istersen bozarsın çok zor değil, insan algı varlığı zaten, önce dilini düzelti, yayınlarını da tezgah yerine düzgün yapsan, şimdi uyuzundan şikayet etmezdin, ne ekersen onu biçersin, şimdi kapının önüne çıkamıyorsun, biz şehirde çalışıp emekli olduk, o nasıl oldu. Yoksa insanlar geziyordu da, flortler de yaşanıyordu, samimisinden aşklar da vardı, şimdiki gibi hormonlu falan değil, yani medeniyet derken, öğretmedikleri sululuk kalmadı çok emekleri var, takdir etmek lazım. Bir 80 öncesi gazeleri tarayın hiçbirşey görebilir misiniz, sadece dergiler vardı, o da dünyada heryerde var, ki onlar bile en sulusundan değildi. Dil çok tehlikelidir, yaşamı kitler bırakır.
Medeniyet eğer yüreğinizde yoksa başka hiçbir yerde yoktur. Dünya tarihinde medeniyet tek tük insanlar dışında toplumsal olarak hiç varolmamıştır, çünkü toplumlar ve hayat çatışması halis, salih insanı açığa çıkarmak için vardır, sınavı kazananlar da, olabilirse, çünkü çok güç, ebediyetin konusudurlar. Nadiren insanlarda gerçekleşen bir olgu, toplumsal olarak tanımlanamaz.
Medeniyet eğer yüreğinizde yoksa başka hiçbir yerde yoktur. Onun için dünya tarihinde medeniyet hiç olmamıştır, çünkü tek tük yüreklerde gerçekleşebilecek bir olgu bütün bir topluma mal edilemez. Toplumlar ve hayat çatışması halis, salih insanı açığa çıkarmak, diğerlerinden ayırmak, onu ebediyetin gözdesi yapmak için vardır. Herkese kolay gelsin.
En az dört bin yıldan beri medeniyet bu topraklara hep dışarıdan gelmiş. Hititler medeniyet hakkında ne biliyorlarsa Mezopotamya’dan ithal etmişler. Sonra İskender’le beraber batıdan Greko-Romen uygarlığı gelmiş. Peşinden Hıristiyanlık gelmiş. Peşinden İslam gelmiş. Peşinden iki yüz yıllık Batılılaşma-Avrupalılaşma macerası yaşanmış. Her seferinde memleket biraz canlanır gibi olmuş, sonra kadim bataklığına geri dönmüş. Aldıklarını çürütmüş ve tüketmiş.
“Uygarlıkların beşiği Anadolu” derler ya, inanmayın. Uygarlıkların mezarlığı Anadolu, daha doğru bir tanım.
Medeniyet Dediğin Açmaksa Bedeni, Desene Hayvan Senden Daha Medeni ..............................(M.Akif Ersoy) Açılıp saçılmayı vücüdunu sergilemeyi marifet sananlara bunu ilericilik olarak görenlere bundan daha iyi yanıt mı verilir? .
bizim atalarımız şehirlerde medeniyet denilen mefhunun sefasını sürerken daglarda ayılarla in savaşı veren avrupalıların bizden öğrendikleri bir kuram ama gelelim bugüne bizden ögrendiklerini bize ögretmeye kalkıyolar....
Medeni olmayan insanlar medeni insanların ayaklarının altında ezilmeye mahkumdur. Yani Medeniyet bir çeşit mecburiyettir, ki bu çağda en belirgin mecburiyetlerden biridir.
Ha, görünen köye kılavuz ararsan elini sallasan kılavuz çarpar. Ama burnun nereye saplanır önce onu bilmelisin. Ortalık karga dolu sonuçta.
Medeniyet eğer yüreğinizde yoksa, onu başka hiçbir yerde bulamazsınız. - Jean Baptiste du HAMEL, 1706, Fransız din adamı, ve doğa filozofu.
Kimseden medeniyet falan öğrenmeye ihtiyacımız yoktu, hepsine de öğretirdik, ondan hiçbir yere vize yoktu zaten, ama, 80 sonrası medya cıvıklığı, şimdi de var en vıcığından, herkesi zehirledi, o kadar maniplasyon yaparsan, kimi istersen bozarsın çok zor değil, insan algı varlığı zaten, önce dilini düzelti, yayınlarını da tezgah yerine düzgün yapsan, şimdi uyuzundan şikayet etmezdin, ne ekersen onu biçersin, şimdi kapının önüne çıkamıyorsun, biz şehirde çalışıp emekli olduk, o nasıl oldu. Yoksa insanlar geziyordu da, flortler de yaşanıyordu, samimisinden aşklar da vardı, şimdiki gibi hormonlu falan değil, yani medeniyet derken, öğretmedikleri sululuk kalmadı çok emekleri var, takdir etmek lazım. Bir 80 öncesi gazeleri tarayın hiçbirşey görebilir misiniz, sadece dergiler vardı, o da dünyada heryerde var, ki onlar bile en sulusundan değildi. Dil çok tehlikelidir, yaşamı kitler bırakır.
Kimseden medeniyet falan öğrenmeye ihtiyacımız yoktu, hepsine de öğretirdik, ondan hiçbir yere vize yoktu zaten, ama, 80 sonrası medya cıvıklığı, şimdi de var en vıcığından, herkesi zehirledi, o kadar maniplasyon yaparsan, kimi istersen bozarsın çok zor değil, insan algı varlığı zaten, önce dilini düzelti, yayınlarını da tezgah yerine düzgün yapsan, şimdi uyuzundan şikayet etmezdin, ne ekersen onu biçersin, şimdi kapının önüne çıkamıyorsun, biz şehirde çalışıp emekli olduk, o nasıl oldu. Yoksa insanlar geziyordu da, flortler de yaşanıyordu, samimisinden aşklar da vardı, şimdiki gibi hormonlu falan değil, yani medeniyet derken, öğretmedikleri sululuk kalmadı çok emekleri var, takdir etmek lazım. Bir 80 öncesi gazeleri tarayın hiçbirşey görebilir misiniz, sadece dergiler vardı, o da dünyada heryerde var, ki onlar bile en sulusundan değildi. Dil çok tehlikelidir, yaşamı kitler bırakır.
Kimseden medeniyet falan öğrenmeye ihtiyacımız yoktu, hepsine de öğretirdik, ondan hiçbir yere vize yoktu zaten, ama, 80 sonrası medya cıvıklığı, şimdi de var en vıcığından, herkesi zehirledi, o kadar maniplasyon yaparsan, kimi istersen bozarsın çok zor değil, insan algı varlığı zaten, önce dilini düzelti, yayınlarını da tezgah yerine düzgün yapsan, şimdi uyuzundan şikayet etmezdin, ne ekersen onu biçersin, şimdi kapının önüne çıkamıyorsun, biz şehirde çalışıp emekli olduk, o nasıl oldu. Yoksa insanlar geziyordu da, flortler de yaşanıyordu, samimisinden aşklar da vardı, şimdiki gibi hormonlu falan değil, yani medeniyet derken, öğretmedikleri sululuk kalmadı çok emekleri var, takdir etmek lazım. Bir 80 öncesi gazeleri tarayın hiçbirşey görebilir misiniz, sadece dergiler vardı, o da dünyada heryerde var, ki onlar bile en sulusundan değildi. Dil çok tehlikelidir, yaşamı kitler bırakır.
Teneke uygarlığının en temel göstergesi, dört tekerdir, onun da nerde döndüğü belli değildir.
Medeniyet eğer yüreğinizde yoksa başka hiçbir yerde yoktur. Dünya tarihinde medeniyet tek tük insanlar dışında toplumsal olarak hiç varolmamıştır, çünkü toplumlar ve hayat çatışması halis, salih insanı açığa çıkarmak için vardır, sınavı kazananlar da, olabilirse, çünkü çok güç, ebediyetin konusudurlar. Nadiren insanlarda gerçekleşen bir olgu, toplumsal olarak tanımlanamaz.
Medeniyet eğer yüreğinizde yoksa başka hiçbir yerde yoktur. Onun için dünya tarihinde medeniyet hiç olmamıştır, çünkü tek tük yüreklerde gerçekleşebilecek bir olgu bütün bir topluma mal edilemez. Toplumlar ve hayat çatışması halis, salih insanı açığa çıkarmak, diğerlerinden ayırmak, onu ebediyetin gözdesi yapmak için vardır. Herkese kolay gelsin.
En az dört bin yıldan beri medeniyet bu topraklara hep dışarıdan gelmiş. Hititler medeniyet hakkında ne biliyorlarsa Mezopotamya’dan ithal etmişler. Sonra İskender’le beraber batıdan Greko-Romen uygarlığı gelmiş. Peşinden Hıristiyanlık gelmiş. Peşinden İslam gelmiş. Peşinden iki yüz yıllık Batılılaşma-Avrupalılaşma macerası yaşanmış. Her seferinde memleket biraz canlanır gibi olmuş, sonra kadim bataklığına geri dönmüş. Aldıklarını çürütmüş ve tüketmiş.
“Uygarlıkların beşiği Anadolu” derler ya, inanmayın. Uygarlıkların mezarlığı Anadolu, daha doğru bir tanım.
Buyurmuş Sevan Nişanyan
'Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyet denilen kahpe, hakîkat, yüzsüz.'
...
Medeniyet Dediğin Açmaksa Bedeni,
Desene Hayvan Senden Daha Medeni
..............................(M.Akif Ersoy)
Açılıp saçılmayı vücüdunu sergilemeyi marifet sananlara bunu ilericilik olarak görenlere bundan daha iyi yanıt mı verilir? .
Medeniyet Dediğin Açmaksa Bedeni,
Desene Hayvan Senden Daha Medeni
diye devam eden M.Akif'in sözünü çağrıştırıyor.
'Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, desene hayvan senden daha medeni! '
(facebookta gördüm, evet orda gördüm.)
Medeniyetsizler,sürekli olarak başkalarının medeniyetini kendilerine mal ederek medeni oldukları vehmine kapılan biçarelerdir.
medeniyet dediğin,tek kişi kalmış canavar
Perde yırtılmasa affeti bize hala o yüz medeniyet denilen kahpe hakikattende yüzsüz.
...
Medeniyette çok terakki var
Galiba müntehasını bulacak.
Bu terakki devam ederse eğer
Beşeriyet belasını bulacak!
Ferid Kam
medeniyet denilen maskara mahluku görün tükürün asrın maskeli vicdanına tükürün
Necip Fazıl
bizim atalarımız şehirlerde medeniyet denilen mefhunun sefasını sürerken daglarda ayılarla in savaşı veren avrupalıların bizden öğrendikleri bir kuram
ama gelelim bugüne bizden ögrendiklerini bize ögretmeye kalkıyolar....
Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, Afrika’daki bedevi senden daha medeni…
Medeni olmayan insanlar medeni insanların ayaklarının altında ezilmeye mahkumdur. Yani Medeniyet bir çeşit mecburiyettir, ki bu çağda en belirgin mecburiyetlerden biridir.
Ha, görünen köye kılavuz ararsan elini sallasan kılavuz çarpar. Ama burnun nereye saplanır önce onu bilmelisin. Ortalık karga dolu sonuçta.
:)))
bu saatten sonra olsa bile, çarpabilir...
çok gülünce de başımıza bişey geliyodu da neydi o?
Savururlar küfürünü, bu mudur medeniyet..! ! !
Ne zaman olmuştur, medeniyetin adı rezalet..? ?
Ahhh gözünü seveyim medeniyetin... İnsanca yaşamanın...
Türk devletleri arasında ilk defa uygur türklerinde görülmüştür. Zaten uygur kelimesi uygar kelimesi ile aynıymış.