Ulusal Ahlak-i olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla olamaz. Medeniyetin temeli, bir Toplumun Siyasal, Sosyal ve kültürel değerleriyle esas ve sabittir... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****BU GÜN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ***** Benim için her şeye katlanan, her zaman ve her yerde bana müzahir olan, Yuvamın beti-bereketi, Gönlümün zarafet-i, Kalbimin sayaç hareketi, Ruhu- mun harareti, Ocak- otağımın temel direği, Amansız yaşamın cesur yüreği, Oğul-uşağımın Anası, neslimin dena'sı, hayat yoldaşım sevgili eşim başta olmak üzere bütün **KADINLARIN** ve Yüce Türk Ulusunun 8-Mart Dünya Kadınlar gününü kutlar, eşitlik, özgürlük, huzur ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini dilerim....Saygılarımla. -------OZAN ÇAKIROĞLU------
***Bu gün aktüel haberlere bakındım, her zaman olduğu gibi yine Kadına şiddet, yine Kadına çirkeflik. Bu nasıl medeniyettir, bu nasıl bir insanlıktır anlamak mümkün değil. Bu kaos-kargaşa kim ya da kimler dur diyecek*** . ****DEMOKRASİ RAFTA***** Kalmadı Namusu, Arı Milletin Kadına Bağlandı, Kârı Milletin Bu Devran da Zoru-Darı Milletin Zamanın kurduğu, yoldandır-yoldan. . Şimdi ki Nesilin, Yoldan Azması Kavim-Kardeşine, Kuyu Kazması Ceberrut Zalimin, Halkı Ezmesi Aslını bilmeyen Kuldandır-Kuldan. . Medeniyet Çöktü, Devran Değişti Siyasi Akvam da, Kervan Değişti Riyaset Şahlandı, Ferman Değişti Araf'ta Uyuyan, Soldandır-Soldan. . Çakıroğlu Yazdı, Getirdi Dile Yüreği Kavruldu, Dönüştü Küle Rantiye Sefada, Yoksulda Çile Haksız-Hakikatsız, Eldendir-elden... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***Bu gün Televizyon da yine Kadına şiddet ve çirkeflik haberleriyle dolu*** . Kalmadı Namusu, Arı Milletin Kadına Bağlandı, Kârı Milletin Bu Devran da Zoru-darı Milletin Zamanın kurduğu yoldandır-yoldan... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***KÜLTÜREL YOZLAŞMA: Ulusal bir Toplumun kominal, sosyal ve kültürel bütünlüğünün bozulmasıdır. Kamusal ve Toplumsal birlikteliğin ve dayanışmanın sekteye uğramasıdır. Akabinde bireylerin kendi kültürel kimliklerini kaybetmesi kaçınılmazdır. ----OZAN ÇAKIROĞLU----
***Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin, muasır hür medeniyeti asla olamaz. Medeniyetin temeli Siyasal, sosyal ve kültürel değerleriyle esas ve sabittir... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****HOŞ GÖRÜ***** Ekin-hasat verirmi, tohumsuz tarla Mutluluk Olur mu, Gönülsüz Yar-la Yuvalar Kurulsa, Edeple-Arla Vuslatın şafağı, Yel olur Gider. . Memleket Sevdası, Olsun Özünde Muhabbet çağlasın, sohbet-sözünde Mutluluk Rüzgârı, Essin Yüzünde Barışla Sahralar, Yol Olur Gider. . Der Vezir, Sevginin Yoktur Belgesi Şefkatla Kucaklar, Bütün Herkesi Maşruktan-Mağribe, Uzar Gölgesi Gönülden-Gönüle, Sel Olur Gider... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ****** ---Bu gün Kahvemi yudumlarken, Antoloji sitelerini gözer eyledim. Vallahi kin-kibir-ego dört nal gidiyor. Her beşer kendinden razı.ve burnundan kıl aldırmıyor. Ya-hu bu nasıl insanlıktır? Bu nasıl yaşam şeklidir? Bu kadar insanlar birbirlerini çekiştirir mi ya hu??? ---Kendilerini methederken, bir başkasını rencide ettiklerinin farkında bile değiller. Birileri kendi güzelliğinden ve aynalarla çok barışık oldu- ğunu anlatırken, diğer Kadınları küçümsediğini ve çirkinlikle itham ettiğinin farkında değiller. ---Bir başkası marifetmiş gibi, okuduğu Kitapların sayısını gerneşe gerneşe anlatırken, gene bir başkalarını cehaletlikle itham ettiklerinin farkında değiller. ---Bir Zat-i muhterem kendi Din ve Mezhebini ballı-ballı anlatırken aynı zamanda başka Din ve Mezheplere giydiriyor. Başkalarını Dinsiz ve imansızlıkla itham ederken, kendisinin Dini ve mezhebinden uzaklaş- tığının farkında değil. ---Bir başkası mütemadiyen, Milattan önce yaşamış Filozofların küflü paslı deyim ve sözlerini güncelliyor. Çünkü kendisi üretemiyor. Bir türlü Statüko esaretinden kurtulamıyor. ---Kimisi kendi Ulusunda yetişmiş bunca değerli Şair ve Yazarların adlarını asla zikretmiyor, tam tersi yabancı zırtapozların eser ve isimlerini güncellemeden dolayı kedisiyle gurur duyuyor. ---Kimi zavallılar da, Yüce Atamız Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Devrim ve ilkele- rini bahsetmekten korkuyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir...VESSELAM. ---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
**Ulusal bir Milletin çağdaş uygarlık içerisinde yaşayabilmesi için bilimsel eğitim ve ana yasal hakların korunmasıyla mümkündür... **Muasır, çağdaş medeniyete kavuşamayan bir Millet, yabancı kültürün ayakları altında cebelleşmesine mahkumdurlar... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****BEŞER KARDEŞİM***** Kişinin, diğer kişilerin yaşadığı duygu, düşünce ve davranışlarına karşı doğrudan kayıtsız kalıyorsa şayet. o, şahıs empati yeteneğinden yoksun demektir.... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
Rantiyeci oldu, eski yazarlar Hani nerde kaldı, aydın gezenler Ehtibar görüyor, Halkı üzenler Nursuzu-hırsızı, dört nal gidiyor... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
-----Sarışın güzel ve havalı Fors Leydi, her seçimde olduğu gibi yine İstanbul sokaklarını arşınlamaya başladı. Kin-kibir Havasından geçilmiyor. Sanırsın Muharebe Meydanlarında muzaffer olmuş bir komutan. Hal bu ki, bütün meziyeti kin-kibir egodan ibaret.... -----Ya hu 1994 de 5 Nisan kararlarıyla Yüce Türk Ulusunun Turasını Ağyar Doları karşısında % 70 devalüe eden sen değil miydin?? Denetimsiz serbest piyasa Eko- nomisini meşrulayan sen değil miydin.?? Misak-ı Milli sınırlarımızı açık pazar haline getiren sen değil miydin?? Bunca faili meçhul olaylar senin döneminde vuku bulma- dı mı?? Ne yazmakla biter--ne de saymakla biter?? VESSELAM.
---------ADEM OĞLU İNSAN-------- --------Hz. Adem'den olma, Havva'dan doğma İnsan. Arapça'dan türemiş ve Alem-i Devran da kabul görmüş kutlu bir isim. Toplum halin de ve bir kültür çevresinde yaşayan varlık. Düşünme ve konuşma yeteneği olan ve Evreni bir bütün olarak kavrayabilen, bulguları ve keşifleri sonucun da yaşam biçimlerini değiştirebilen Kutlu bir canlı. --------Dünya da hiç bir mahlukat, İnsan'dan daha karmaşık ve daha kafa karış- tıran ve daha geç evrimleşen canlı yoktur. Toplum bireyler bütünlüğüdür. Bireyler Toplum bütününü oluştururken Din-Mezhep, Dil ve Irk düzeyin de önce Aile ve çevresinde ki edinmiş oldukları örfü kültürlerini ve Ulusal düzeyde almış olduk- ları bilimsel eğitim ve öğrenim birikimini Ulusal Devlet hiyyerarşi sistemiyle harmanlayarak sübuta erdirir. --------Bireyler ve yöreler arasın da hem nicelik ve hem de nitelik bakımından Biyolojik ve kalıtımsal etkenlerden dolayı bir çok sosyo ekonomik ve kültürel ayrışımlar baş göstermektedir. Uluslar arası tezatlar özellikle Mensubu olduk- ları DİN ve daha sonra siyasal ve eknomik alan da baş göstermektedir. --------Devran-i Cihan'da Savaşlar genellikle Din-i, Mülk-i, Siyasi ve Ekonomik amaçlara ulaşmak için yapılmaktadır. Hz. Adem'den bu yana gelişen, değişen Tabiat, mahlukat ve Alemi İnsan bütünlüğünde ki Devinime Materyalist Felsefe- ciler Evrim diyor, Metafizik Fesefeciler ise Fıtrat-ı Kader diyorlar...VESSELAM. Bende derim ki Gezegenlerin tamamı keşif edilmeden somut gerçekleri elde etmemiz olası değildir...OZAN ÇAKIROĞLU.
----Her seçimde olduğu gibi, Cumhuriyet kazanımları biraz daha aşınmaktadır. Okulda, Camide, Sokakta, Çarşı Pazarda her zaman ve her yerde Mustafa Kemal Atatürk'e dil uzatmak bir modaya dönüştü. ----Memlekette Sosyal Demokrat geçinen Aydınlar, Mürşid-i Arifler uyur gezer oldular. Yurdumuza Afgan-i, Süryan-i yerleşti ses yok. Seçmen sayıldı ses yok. Kızılay-Dolunay Depremde-Tufanda Çadır vs. sattılar ses yok. Tarikatlar Mehdi- cilik oynuyorlar yine ses yok. Şıhlar-Müritler Sübyan kızları kuma alırlar, bu lafta Sosyal Demokratlar da yine ses yok...Sessizlik politikasına devam...VESSELAM.
*******MUHTEREM METAFİZİKÇİ KARDEŞİM****** . -----Metafizik Felsefeyle--Materyalist Felsefenin Anayasal konularda ve Toplumsal Kominal ve bireysel yaşam ortamların da oldukça fazla ortak bileşimler ve kavram- sal eylemler mevcuttur. ------Hak, Hukuk ve Adalet mizanın da Din, Mezhep ve Irk ayrımı yapılmadan eşit haklara sahip olunması ve Kamusal alanlar da kişilerin aynı haklara sahip olmaları. Vatandaşlık haklarının, kişilerin Dinine, rengine ve ırkına bakılmaksızın ve kayıtsız şartsız aynı Kanun hükmünde korunması. Ulusal Devlet Hiyerarşik sistemin bütün Memleket sathın da eşit bir şekilde bilumum hakların korunup-kollanmasında.Siyasi Ekonomik, Sosyal ve kültürel alanlarda Toplumsal Barış ve Huzurun tesisinde. Daha bir çok alanlar da bir bütünlük içinde her iki Felsefenin hem-hal olduğu kaçınılmaz ve inkâr edilemez bir gerçektir Onun içindir ki Dua ve Niyazın yeri ve önemi ayrıdır. Ulusal Devletler de Diplomasi faaliyetlerinin yeri ayrıdır. -----Devran-i Alemin Tarihsel Devinimine bir göz atarsanız, bütün bilinmeyen meçhul denklemleri her iki Felsefenin ortak kudretiyle çözersiniz. Devranın Tarihsel sürecine Metafizikçiler Fıtrat-ı Kader derler... Materyalist Felsefeciler ve Sosyalist Realistler EVRİM Derler. Bütün ayrıntı bir taraf Uhrevi düşünce eylemini, Diğer taraf ise Bilimsel düşünce eylemini destekler....VESSELAM. --------------YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN---------------
******DOSTLAR-ERENLER--YOLDAŞ YARENLER****** . -----Gerçek ve doğru İslam-i bir yönetim, ilme, sevgi ve barışa önem veren özgün ve evrensel bir sistemdir. Dünya ve Ahiret ayrımı gibi Düalist bir anlayışa sahip değildir. Hiç ölmeyecek gibi Dünya için, yarın ölecek gibi Ahiret için çalışmayı esas alır... -----İslam-i yönetim şekli Halkın temel hak ve hürriyetlerini eşit bir şekilde korur ve kollar. Her ne sebeple olursa olsun kaos-kargaşa ve her türlü baskıya zülme asla rıza göstermez. Fırsat ve Kanun karşısında ki eşitlik prensibi olmazsa-olmaz şartıdır. Bunu Hz. Ömer'den sonra Ulusal, kamusal ve toplumsal alanlarda kayıt- sız-şartsız uygulayan tek Lider ve Devlet Adamı Mustafa Kemal ATATÜRK''tür. 1923 ten 1955 yılına kadar Liaklik ilkesi sayesinde uygulanmıştır. Acak 1955 ten sonra Demokrat Partinin aşırı güçlenmesi, Ulusal Bağımsızlığımızı tekrar bağımlı hale getirmesi ve Hilafet severliğin yeniden hortlaması LAİKLİK İlkesine hep ket vurmuştur. Akabinde Siyasal ve Toplumsal bölünmeler Ülke sathına yayılmıştır. Ehh sonra ne olmuştur. Ne olacak 1960 İHTİLALİ olmuştur. ----Şimdi ki neslimiz, bu gerçeklerden bihaber şatafat içinde lay-lay lom yaşayıp gidiyor. Yaradan yar ve yardımcımız olsun...VESSELAM. -------YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN-------
*****EYY BEŞER ALEMİ***** Hakkı-Hakikatı, Bilsin İnsanlık Doğayla Bir Bütün Olsun İnsanlık Bir Bayrak Altında, Barış içinde Su Gibi Çağlayıp, Gülsün insanlık... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
**Hayat, çatlak bir bardakta ki suya benzer, içsen de tükenir, içmesen de... **Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir, sadakat inanmaktır, melanet sınanmaktır, metanet sabretmektir. Sevgi-barış kazanmaktır. Kin-kibir ve nefretin ertesi de pişmanlıktır...VESSELAM.
Ulusal Ahlak-i olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla
olamaz. Medeniyetin temeli, bir Toplumun Siyasal, Sosyal ve kültürel
değerleriyle esas ve sabittir...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****BU GÜN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ*****
Benim için her şeye katlanan, her zaman ve her yerde bana müzahir olan,
Yuvamın beti-bereketi, Gönlümün zarafet-i, Kalbimin sayaç hareketi, Ruhu-
mun harareti, Ocak- otağımın temel direği, Amansız yaşamın cesur yüreği,
Oğul-uşağımın Anası, neslimin dena'sı, hayat yoldaşım sevgili eşim başta
olmak üzere bütün **KADINLARIN** ve Yüce Türk Ulusunun 8-Mart Dünya
Kadınlar gününü kutlar, eşitlik, özgürlük, huzur ve mutluluk dolu bir yaşam
sürmelerini dilerim....Saygılarımla.
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
***Bu gün aktüel haberlere bakındım, her zaman olduğu gibi yine
Kadına şiddet, yine Kadına çirkeflik. Bu nasıl medeniyettir, bu nasıl
bir insanlıktır anlamak mümkün değil. Bu kaos-kargaşa kim ya da kimler
dur diyecek***
.
****DEMOKRASİ RAFTA*****
Kalmadı Namusu, Arı Milletin
Kadına Bağlandı, Kârı Milletin
Bu Devran da Zoru-Darı Milletin
Zamanın kurduğu, yoldandır-yoldan.
.
Şimdi ki Nesilin, Yoldan Azması
Kavim-Kardeşine, Kuyu Kazması
Ceberrut Zalimin, Halkı Ezmesi
Aslını bilmeyen Kuldandır-Kuldan.
.
Medeniyet Çöktü, Devran Değişti
Siyasi Akvam da, Kervan Değişti
Riyaset Şahlandı, Ferman Değişti
Araf'ta Uyuyan, Soldandır-Soldan.
.
Çakıroğlu Yazdı, Getirdi Dile
Yüreği Kavruldu, Dönüştü Küle
Rantiye Sefada, Yoksulda Çile
Haksız-Hakikatsız, Eldendir-elden...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***Bu gün Televizyon da yine Kadına şiddet ve çirkeflik haberleriyle dolu***
.
Kalmadı Namusu, Arı Milletin
Kadına Bağlandı, Kârı Milletin
Bu Devran da Zoru-darı Milletin
Zamanın kurduğu yoldandır-yoldan...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Kibrinle Övünür, Hava Atarsın
Eşine-Dostuna, Caka Satarsın
Mürşid-i Kâmil'e, nazar bakarsın
Yaban Arısının, Balı Gibisin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Sağında Gürleyip, Soldan Esersin
Namertle Dost olur, Merde küsersin
Gölgede Durduğun, Dalı Kesersin
Harmanlar ıslatan, Dolu Gibisin...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Fıtrat-ı Kaderin Doğuştan Kara
Ruhunda Fırtına, Beyninde Sara
Biraz da Kusuru, Kendin de Ara
Umutsuz Ortanın, Solu Gibisin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Şimdi ki Neslimiz, arsız-hesapsız
Hak-Hakikat bilmez, gamsız-tasasız
Kavim-Kardeşine, hadsiz-vefasız
Rantiye peşinde, koşmuş gidiyor...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***KÜLTÜREL YOZLAŞMA: Ulusal bir Toplumun kominal, sosyal ve kültürel
bütünlüğünün bozulmasıdır. Kamusal ve Toplumsal birlikteliğin ve dayanışmanın
sekteye uğramasıdır. Akabinde bireylerin kendi kültürel kimliklerini kaybetmesi
kaçınılmazdır.
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin, muasır hür medeniyeti asla olamaz.
Medeniyetin temeli Siyasal, sosyal ve kültürel değerleriyle esas ve sabittir...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****HOŞ GÖRÜ*****
Ekin-hasat verirmi, tohumsuz tarla
Mutluluk Olur mu, Gönülsüz Yar-la
Yuvalar Kurulsa, Edeple-Arla
Vuslatın şafağı, Yel olur Gider.
.
Memleket Sevdası, Olsun Özünde
Muhabbet çağlasın, sohbet-sözünde
Mutluluk Rüzgârı, Essin Yüzünde
Barışla Sahralar, Yol Olur Gider.
.
Der Vezir, Sevginin Yoktur Belgesi
Şefkatla Kucaklar, Bütün Herkesi
Maşruktan-Mağribe, Uzar Gölgesi
Gönülden-Gönüle, Sel Olur Gider...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ******
---Bu gün Kahvemi yudumlarken, Antoloji sitelerini gözer eyledim.
Vallahi kin-kibir-ego dört nal gidiyor. Her beşer kendinden razı.ve
burnundan kıl aldırmıyor. Ya-hu bu nasıl insanlıktır? Bu nasıl yaşam
şeklidir? Bu kadar insanlar birbirlerini çekiştirir mi ya hu???
---Kendilerini methederken, bir başkasını rencide ettiklerinin farkında
bile değiller. Birileri kendi güzelliğinden ve aynalarla çok barışık oldu-
ğunu anlatırken, diğer Kadınları küçümsediğini ve çirkinlikle itham
ettiğinin farkında değiller.
---Bir başkası marifetmiş gibi, okuduğu Kitapların sayısını gerneşe
gerneşe anlatırken, gene bir başkalarını cehaletlikle itham ettiklerinin
farkında değiller.
---Bir Zat-i muhterem kendi Din ve Mezhebini ballı-ballı anlatırken
aynı zamanda başka Din ve Mezheplere giydiriyor. Başkalarını Dinsiz
ve imansızlıkla itham ederken, kendisinin Dini ve mezhebinden uzaklaş-
tığının farkında değil.
---Bir başkası mütemadiyen, Milattan önce yaşamış Filozofların küflü
paslı deyim ve sözlerini güncelliyor. Çünkü kendisi üretemiyor. Bir türlü
Statüko esaretinden kurtulamıyor.
---Kimisi kendi Ulusunda yetişmiş bunca değerli Şair ve Yazarların adlarını
asla zikretmiyor, tam tersi yabancı zırtapozların eser ve isimlerini güncellemeden
dolayı kedisiyle gurur duyuyor.
---Kimi zavallılar da, Yüce Atamız Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Devrim ve ilkele-
rini bahsetmekten korkuyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir...VESSELAM.
---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
**Ulusal bir Milletin çağdaş uygarlık içerisinde yaşayabilmesi için
bilimsel eğitim ve ana yasal hakların korunmasıyla mümkündür...
**Muasır, çağdaş medeniyete kavuşamayan bir Millet, yabancı
kültürün ayakları altında cebelleşmesine mahkumdurlar...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****BEŞER KARDEŞİM*****
Kişinin, diğer kişilerin yaşadığı duygu, düşünce ve davranışlarına
karşı doğrudan kayıtsız kalıyorsa şayet. o, şahıs empati yeteneğinden
yoksun demektir....
------OZAN ÇAKIROĞLU------
Serinde Fırtına, Yürekte Yangın
Poyrazdan esiyor, Aşkına dargın
İklmi Bozulmuş, Bedeni Yorgun
Elleri Koynuna Dolamış Gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Rantiyeci oldu, eski yazarlar
Hani nerde kaldı, aydın gezenler
Ehtibar görüyor, Halkı üzenler
Nursuzu-hırsızı, dört nal gidiyor...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
AMELİM SAKLIDIR SIRLAR İÇİNDE
.
Kervansız Diyara Gider Yollarım
Bilim Dergahında, Arşı Boylarım
Gerçeği yazmasam, tutmaz ellerim
Ahvalim Kalmasın, Sırlar İçinde.
.
Aşığın Kapanmaz, Gönül Yarası
Serinde Şimşekler, Betin Sarası
Gün Gelir Tutuşur, Ahiret Çırası
Mahşere Yol alır, Sallar içinde.
.
Çakıroğlu Aldı, Haktan Özünü
Hakikat içinde, Söyler Sözünü
Hazana Çevirdi, Bahar Yazını
Dertleri Söylenir, Diller içinde...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Mebusan Yaptılar, Hacı-Hocayı
İrtica Hortladı, Sardı Bacayı
Hatunlar Takmıyor, Evde Kocayı
Oğulu-Uşağı Dört Nal Gidiyor...
-----Sarışın güzel ve havalı Fors Leydi, her seçimde olduğu gibi yine İstanbul
sokaklarını arşınlamaya başladı. Kin-kibir Havasından geçilmiyor. Sanırsın
Muharebe Meydanlarında muzaffer olmuş bir komutan. Hal bu ki, bütün meziyeti
kin-kibir egodan ibaret....
-----Ya hu 1994 de 5 Nisan kararlarıyla Yüce Türk Ulusunun Turasını Ağyar Doları
karşısında % 70 devalüe eden sen değil miydin?? Denetimsiz serbest piyasa Eko-
nomisini meşrulayan sen değil miydin.?? Misak-ı Milli sınırlarımızı açık pazar haline
getiren sen değil miydin?? Bunca faili meçhul olaylar senin döneminde vuku bulma-
dı mı?? Ne yazmakla biter--ne de saymakla biter?? VESSELAM.
Kitaptır Bilimin, Hizmet Aracı
Hedefe Varmanın, Lokman ilacı
Mürşitler de Ölür, Eser Kalıcı
Gönülden-gönüle, akar da gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Bilgeler Dünya'nın Rengine Kanmaz
Nursuza Tutulup, Aşkına Yanmaz
Aymazla-Yobazla, Selama Durmaz
İlim Dergâhında, Dolar da Gider...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Bilgeye Yakışan, Kendin Olmaktır
Bilimle Çağlayıp, Engin Olmaktır
Arif Meclisinde, Olgun Olmaktır
Muhabbet Aşkıyla yanarda gider...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
---------ADEM OĞLU İNSAN--------
--------Hz. Adem'den olma, Havva'dan doğma İnsan. Arapça'dan türemiş ve Alem-i
Devran da kabul görmüş kutlu bir isim. Toplum halin de ve bir kültür çevresinde
yaşayan varlık. Düşünme ve konuşma yeteneği olan ve Evreni bir bütün olarak
kavrayabilen, bulguları ve keşifleri sonucun da yaşam biçimlerini değiştirebilen
Kutlu bir canlı.
--------Dünya da hiç bir mahlukat, İnsan'dan daha karmaşık ve daha kafa karış-
tıran ve daha geç evrimleşen canlı yoktur. Toplum bireyler bütünlüğüdür. Bireyler
Toplum bütününü oluştururken Din-Mezhep, Dil ve Irk düzeyin de önce Aile ve
çevresinde ki edinmiş oldukları örfü kültürlerini ve Ulusal düzeyde almış olduk-
ları bilimsel eğitim ve öğrenim birikimini Ulusal Devlet hiyyerarşi sistemiyle
harmanlayarak sübuta erdirir.
--------Bireyler ve yöreler arasın da hem nicelik ve hem de nitelik bakımından
Biyolojik ve kalıtımsal etkenlerden dolayı bir çok sosyo ekonomik ve kültürel
ayrışımlar baş göstermektedir. Uluslar arası tezatlar özellikle Mensubu olduk-
ları DİN ve daha sonra siyasal ve eknomik alan da baş göstermektedir.
--------Devran-i Cihan'da Savaşlar genellikle Din-i, Mülk-i, Siyasi ve Ekonomik
amaçlara ulaşmak için yapılmaktadır. Hz. Adem'den bu yana gelişen, değişen
Tabiat, mahlukat ve Alemi İnsan bütünlüğünde ki Devinime Materyalist Felsefe-
ciler Evrim diyor, Metafizik Fesefeciler ise Fıtrat-ı Kader diyorlar...VESSELAM.
Bende derim ki Gezegenlerin tamamı keşif edilmeden somut gerçekleri elde
etmemiz olası değildir...OZAN ÇAKIROĞLU.
CEHALET ÇAĞLADI DÖRT NAL GİDİYOR
.
Siyaset Akvamı, Kökten Karıştı
Eski Küskünler, Sulf Oldu Barıştı
Rantiye Oynadı, Güldü Sarıştı
Yandaşı-sırdaşı, dört nal gidiyor.
.
Kürsüler Kuruldu, Çalındı Marşlar
Sıkıldı Yumruklar, Çatıldı Kaşlar
Etrafa Yayıldı, Dökülen Taşlar
Yoldaşı-Hırdaşı dört nal gidiyor.
.
Ebcetten Anlamaz, Sanırsın Arif
Erkeği Süslenir, Kadından Zarif
Lügatta Ahmaktır, Bunları Tarif
Şehirde Anarşi, Dört nal gidiyor.
.
Der Vezir Cehalet, Coştu Yürüdü
Muhalif Kanadı, Şıvan Bürüdü
Hamaset kalmadı, vicdan çürüdü
Cambazı-Fetbazı, Dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
----Her seçimde olduğu gibi, Cumhuriyet kazanımları biraz daha aşınmaktadır.
Okulda, Camide, Sokakta, Çarşı Pazarda her zaman ve her yerde Mustafa
Kemal Atatürk'e dil uzatmak bir modaya dönüştü.
----Memlekette Sosyal Demokrat geçinen Aydınlar, Mürşid-i Arifler uyur gezer
oldular. Yurdumuza Afgan-i, Süryan-i yerleşti ses yok. Seçmen sayıldı ses yok.
Kızılay-Dolunay Depremde-Tufanda Çadır vs. sattılar ses yok. Tarikatlar Mehdi-
cilik oynuyorlar yine ses yok. Şıhlar-Müritler Sübyan kızları kuma alırlar, bu lafta
Sosyal Demokratlar da yine ses yok...Sessizlik politikasına devam...VESSELAM.
BUNCA MELANETE DEVRAN DEDİLER
.
Medeniyet Çöktü, Vurdu Karaya
Neslimiz Kul Oldu, Pula Paraya
Kıbleyi Çevirdi, Köşke Saraya
Falcıya Danıştım, Devran Dediler.
.
Tabiat Kükredi, Faylar Kırıldı
Şehirler Yıkıldı, Dağlar Yarıldı
Nehirler Çağladı-Coştu Duruldu
Depremde ölene Kurban dediler.
.
Takvalar Şaşırdı, Hakkın Yolunu
Tarikat Kervanı, Aştı Şavulu
Vatandaş Çalıyor Fetret Davulu
Çiftçiye Köylüye, Yaylan Dediler.
.
Demokrasi Kalktı, Yıkıldı Bentler
Üsküdar-ı Aştı Küheylan Atlar
Metropol Şehirde Uluyor Kurtlar
İnsana Benzettim, Hayvan Dediler.
.
Sırtında Cübbesi, Başında Fesi
Üfrükle Beslenir, Önünde Tası
Hakka-Hakikata, Doğuştan Asi
İblise Benzettim, İnsan Dediler.
.
Çakıroğlu Yazdı, Dokundu Saza
Vergiler Konuldu, Bahara-Yaza
Cehalet Mürşid-i Getirdi Dize
Doğru konuşana, Zindan dediler...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*******MUHTEREM METAFİZİKÇİ KARDEŞİM******
.
-----Metafizik Felsefeyle--Materyalist Felsefenin Anayasal konularda ve Toplumsal
Kominal ve bireysel yaşam ortamların da oldukça fazla ortak bileşimler ve kavram-
sal eylemler mevcuttur.
------Hak, Hukuk ve Adalet mizanın da Din, Mezhep ve Irk ayrımı yapılmadan eşit
haklara sahip olunması ve Kamusal alanlar da kişilerin aynı haklara sahip olmaları.
Vatandaşlık haklarının, kişilerin Dinine, rengine ve ırkına bakılmaksızın ve kayıtsız
şartsız aynı Kanun hükmünde korunması. Ulusal Devlet Hiyerarşik sistemin bütün
Memleket sathın da eşit bir şekilde bilumum hakların korunup-kollanmasında.Siyasi
Ekonomik, Sosyal ve kültürel alanlarda Toplumsal Barış ve Huzurun tesisinde. Daha
bir çok alanlar da bir bütünlük içinde her iki Felsefenin hem-hal olduğu kaçınılmaz
ve inkâr edilemez bir gerçektir Onun içindir ki Dua ve Niyazın yeri ve önemi ayrıdır.
Ulusal Devletler de Diplomasi faaliyetlerinin yeri ayrıdır.
-----Devran-i Alemin Tarihsel Devinimine bir göz atarsanız, bütün bilinmeyen meçhul
denklemleri her iki Felsefenin ortak kudretiyle çözersiniz. Devranın Tarihsel sürecine
Metafizikçiler Fıtrat-ı Kader derler... Materyalist Felsefeciler ve Sosyalist Realistler
EVRİM Derler. Bütün ayrıntı bir taraf Uhrevi düşünce eylemini, Diğer taraf ise Bilimsel
düşünce eylemini destekler....VESSELAM.
--------------YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN---------------
******DOSTLAR-ERENLER--YOLDAŞ YARENLER******
.
-----Gerçek ve doğru İslam-i bir yönetim, ilme, sevgi ve barışa önem veren
özgün ve evrensel bir sistemdir. Dünya ve Ahiret ayrımı gibi Düalist bir anlayışa
sahip değildir. Hiç ölmeyecek gibi Dünya için, yarın ölecek gibi Ahiret için
çalışmayı esas alır...
-----İslam-i yönetim şekli Halkın temel hak ve hürriyetlerini eşit bir şekilde korur
ve kollar. Her ne sebeple olursa olsun kaos-kargaşa ve her türlü baskıya zülme
asla rıza göstermez. Fırsat ve Kanun karşısında ki eşitlik prensibi olmazsa-olmaz
şartıdır. Bunu Hz. Ömer'den sonra Ulusal, kamusal ve toplumsal alanlarda kayıt-
sız-şartsız uygulayan tek Lider ve Devlet Adamı Mustafa Kemal ATATÜRK''tür.
1923 ten 1955 yılına kadar Liaklik ilkesi sayesinde uygulanmıştır. Acak 1955 ten
sonra Demokrat Partinin aşırı güçlenmesi, Ulusal Bağımsızlığımızı tekrar bağımlı
hale getirmesi ve Hilafet severliğin yeniden hortlaması LAİKLİK İlkesine hep ket
vurmuştur. Akabinde Siyasal ve Toplumsal bölünmeler Ülke sathına yayılmıştır.
Ehh sonra ne olmuştur. Ne olacak 1960 İHTİLALİ olmuştur.
----Şimdi ki neslimiz, bu gerçeklerden bihaber şatafat içinde lay-lay lom yaşayıp
gidiyor. Yaradan yar ve yardımcımız olsun...VESSELAM.
-------YORGUN DEMOKRAT KALEMİNDEN-------
*****EYY BEŞER ALEMİ*****
Hakkı-Hakikatı, Bilsin İnsanlık
Doğayla Bir Bütün Olsun İnsanlık
Bir Bayrak Altında, Barış içinde
Su Gibi Çağlayıp, Gülsün insanlık...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
**Hayat, çatlak bir bardakta ki suya benzer, içsen de tükenir, içmesen de...
**Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir, sadakat inanmaktır,
melanet sınanmaktır, metanet sabretmektir. Sevgi-barış kazanmaktır.
Kin-kibir ve nefretin ertesi de pişmanlıktır...VESSELAM.