Kedilerden oldum olası korkarım... Arada hep bir mesafe, hep uzaktan bakışmalar söz konusu... Yıllar sonra bir bakıyorum ,her yanım tırnak izi... Tırnak içinde belirtmeli, Yazargillerden sevgili kedi...
Hep uzak durdum, hep korktum... Uzaktan uzağa göz göze geldiğimde bile korktum.. Sen araya bunca mesafe koy, uzak dur ,karşılaştığın vakit yol ver hatta... Sonra bir kediye sevdalan... Her yanım tırnak izi... Tırnak içinde diyorum ki, sanırım ben bir kedi sevdim. Yazargillerden sevgili kedim..
''Kedileri, bir türlü sevemedim. Hep aramızda bir uzaklık, anlaşmazlık, bilenmiş bakışlar.. Aslında ne tırnaklarından korkuyorum, ne de kuduz falan olmaktan... Tamam, biraz korkuyorum ama bunun sevmeme nedenimle ilgisi yok. Gerçekten yok. Ayrıca şunu da belirteyim, derdim güzel tüyleri olması ya da bunları etrafa dökmesi de değil. İnsanların (daha çok ‘havva’ların) bazılarına bakıyorum, bir bina misaliler. Dışı tamamlanmış; içi de olduğu gibi, inşaat halinde bırakılmış bir bina. Çünkü müteahhitle anlaşmışlar. ‘Ben evimin içini kendim dekore ederim.’ demişler. Bu devirde herkes ‘dizaynırım’ diye ortalıkta geziniyor ya.. Soruyorum o zaman. Madem yan gelip yatacaksın, evini güzelleştirmeyeceksin... Madem dekor falan bir zevkin yok, bir şeyden anladığın yok... Madem kendini geliştirme, düşünme, uygulayabilme gibi özelliklerin yok... Ey ademoğlu, neden içi döşeli bir ev istemedin müteahhitten? Ondan sonra böyle oluyor iste. Dışta muhteşem bir güzellik, bir mimari harikası... Yapıca sağlam, genelde malzemeden çalınmamış oluyor üstelik. Ama bir bakıyorsun kafanın içine, bos. Neden, diyorsun. ‘Neden kendini geliştirmedin? ’ Cebinde yüz tane eprimiş, çürümüş kelimeden başka bir şeyi olmadığından cevap bile veremiyor. ‘Aklı havada Havvalar’dan iste... Dışına bakınca bir şey sanıyorsun, içini görünce ondan vebalı gibi kaçıyorsun. Kavun değil ki iste koklayıp, alasın. (Onun da kelek çıktığı oluyor gerçi ya) Onun için aman diyorum, iyi-kötü dış görünüşü ne olursa olsun dikkat et oğlum. Aptallık en büyük günahtır. Tedbirli davran, günah kazanma. Ama bu sefer de bir soğukluk mu giriyor ne? Biz de senin meraklın değiliz zaten tripleri falan... Velhasıl kediler gözümde yüksek mevkilere gelememişlerdir. (Gerçi onlar da çok meraklı değiller ya, neyse...) Yine de biraz çaba iki taraf için de iyi olmaz mı? ''
Sağına soluna bakmadan yola atladığı için genelde asfalta iki seksen uzanmış halini gördüğümüz, olmadık zamanda olmadık yerlerden çıkabilen varlık.. kedidir kedi :)
besliyenler ve sevenler bilir çok asildirler sevilmeyi diil,sevilmek isterdikleri zaman! sevilmeyi tercih ederler ben hayatım boyunca kedi aşığı oldum hep çok sevimli ve güzel olduklarını gördüm,köpeklere hiç benzemiyolar onlar komut almaz komut verirler çünkü. kedi sevmiyorum diyen insanlara baktığımda nedense genelde ne bir zeka pırıltısı ne de bir sevgi dolu yürek göremiyorum normal basit tipler. bu rastlantı olamaz kedi sevenler kediler gibi özel insanlardır.
Kedi en sevdiğim hayvanlardan biridir. İnsanlar ona yanlış olarak 'nankör' der ama aslında nankör değildir. Kediye yiyecek birşey verdiğinizde o verdiğinizin Allah'tan geldiğini ve kendi rızkı olduğunu bildiği için veren kişiye yalakalık yapmaz. Köpek ise yediği ekmeğin o ekmeği veren tarafından verildiğini zanneder ve onun için de menfaatçidir, yalakadır. Ekmeğin asıl sahibini bilmez, aracıyı sahibi olarak benimser. Bu yönden kedi köpekten üstündür.
Kökeni Mısır uygarlığına ve Kuzey Afrika coğrafyasına dayanmaktadır. Yaygın rivayete göre evcilleşme süreci tarım toplumunun gelişimi ile birlikte hızlanmıştır. Bugün genetik anlamda geçmişi eski çağlara dayanan evcil kedi cinsi 2 taneyle sınırlıdır. Bunlar Mısır Mau'su ve Habeş cinsi kedilerdir. -alıntı-
Kedilerin pirine selam..... Kedi de tüm yaratılmışlar gibi asil ve güzeldir.... Rızkının Allah'tan geldiğini bilir ve insana tamah etmez.... Her canlıda bir mesaj vardır.... Kedi'nin bize verdiği mesajlardan biride teslimiyet mesajıdır... Bu yüzden bunu bilmeyenler tarafından nankör olarak isimlendirilirler...
nankör olarak kovulan dört ayaklı canlı...dört ayak üstüne ikiyüz ellinci kattan atlayabilir,tamam ikiyüzelli iddialı bir rakam oldu ama onaltı metreden atladığına şahit oldum...aslında nankör olan bu değil köpektir şeklinde bir görüşte mevcuttur ama hayvanın adı bir kere çıkmasın dokuza bir türlü indirmek mümkün olmuyor...
sabah aceleyle servise yetişeyim diyen bad kişisinin kapıyı açar açmaz eve dalan 10 santim boyunda ya var ya yok, oyuncumu oyuncu, kapkara güsel varlık, süt vereyim amanda eğleneyim şununla biraz derken, serviste kaçtı işede geç kalındı ama değer doğrusu ;)
hayır 11 kat nasıl çıktı o boylada kapının dibine yapıştı onuda anlamadım ya neyse :)
Bir kedim var Oyunu bitmez işi hep bahar Bir gemim var Dumanı tütmez peşinde martılar Bi yolum var Gideni dönmez kalanı yanar Bi yerim var Adresi olmaz sonsuza kadar
Sözler geri dönmez Geri dönmez bakışlar Kuşlar geri uçmaz Geri konmaz aşklar
Bi sızım var Hiç elim gitmez köşede yatar Bi sızım var Hiç ilaç kar etmez içimi yakar Bi kapım var Açanı olmaz boyuna çalar Bi gözüm var Sileni bulunmaz durmadan akar
Sözler geri dönmez Geri dönmez bakışlar Kuşlar geri uçmaz Geri konmaz aşklar [galiba lime wire ın dibine vurdum]
Kedilerden oldum olası korkarım...
Arada hep bir mesafe, hep uzaktan bakışmalar söz konusu...
Yıllar sonra bir bakıyorum ,her yanım tırnak izi...
Tırnak içinde belirtmeli,
Yazargillerden sevgili kedi...
Hep uzak durdum, hep korktum...
Uzaktan uzağa göz göze geldiğimde bile korktum..
Sen araya bunca mesafe koy, uzak dur ,karşılaştığın vakit yol ver hatta...
Sonra bir kediye sevdalan...
Her yanım tırnak izi...
Tırnak içinde diyorum ki, sanırım ben bir kedi sevdim.
Yazargillerden sevgili kedim..
kediler bana kendimi çağrıştırıyor
...kediler insanları severler..
İnsanlar, insanları sevmiş gibi yaparlar...
.......
Bir ses ver
Çıkar gelirim.
Bir ses ver,
Kedi gibi gelir yine sırnaşırım
.........
İnsan ırkı kadar seviyorum bu veletleri:)
Bundan önceki hayatımda bence ben kediydim.
Hasreta şir-i ecel buldu,sana rah pisi
Nedelim ah pisi neyleyeyim vah pisi
Hırre-name, Meali (16. Yy.)
- Kediniz sizin için bir risk mi?
Kötü hijyen daha büyük bir tehlike sayılır.
bir aslan miyav dedi minik fare kükredi.. ey barış abi sen de gittin ya. ne yapacaz biz şimdi?
''Kedileri, bir türlü sevemedim. Hep aramızda bir uzaklık, anlaşmazlık, bilenmiş
bakışlar.. Aslında ne tırnaklarından korkuyorum, ne de kuduz falan olmaktan...
Tamam, biraz korkuyorum ama bunun sevmeme nedenimle ilgisi yok. Gerçekten
yok. Ayrıca şunu da belirteyim, derdim güzel tüyleri olması ya da bunları etrafa
dökmesi de değil.
İnsanların (daha çok ‘havva’ların) bazılarına bakıyorum, bir bina misaliler. Dışı
tamamlanmış; içi de olduğu gibi, inşaat halinde bırakılmış bir bina. Çünkü
müteahhitle anlaşmışlar. ‘Ben evimin içini kendim dekore ederim.’ demişler. Bu
devirde herkes ‘dizaynırım’ diye ortalıkta geziniyor ya.. Soruyorum o zaman.
Madem yan gelip yatacaksın, evini güzelleştirmeyeceksin... Madem dekor falan
bir zevkin yok, bir şeyden anladığın yok... Madem kendini geliştirme, düşünme,
uygulayabilme gibi özelliklerin yok... Ey ademoğlu, neden içi döşeli bir ev
istemedin müteahhitten?
Ondan sonra böyle oluyor iste. Dışta muhteşem bir güzellik, bir mimari harikası...
Yapıca sağlam, genelde malzemeden çalınmamış oluyor üstelik. Ama bir
bakıyorsun kafanın içine, bos. Neden, diyorsun. ‘Neden kendini geliştirmedin? ’
Cebinde yüz tane eprimiş, çürümüş kelimeden başka bir şeyi olmadığından cevap
bile veremiyor.
‘Aklı havada Havvalar’dan iste...
Dışına bakınca bir şey sanıyorsun, içini görünce ondan vebalı gibi kaçıyorsun.
Kavun değil ki iste koklayıp, alasın. (Onun da kelek çıktığı oluyor gerçi ya) Onun
için aman diyorum, iyi-kötü dış görünüşü ne olursa olsun dikkat et oğlum.
Aptallık en büyük günahtır. Tedbirli davran, günah kazanma.
Ama bu sefer de bir soğukluk mu giriyor ne? Biz de senin meraklın değiliz zaten
tripleri falan...
Velhasıl kediler gözümde yüksek mevkilere gelememişlerdir. (Gerçi onlar da çok
meraklı değiller ya, neyse...) Yine de biraz çaba iki taraf için de iyi olmaz mı? ''
Omurgalı hayvanların memeliler sınıfında olan uzun kuyruklu dört ayağı olan doğurarak çoğalan bir canlı türü...
Da Vinci'nin haklarında ''Tabiatın başyapıtı'' dediği
Sağına soluna bakmadan yola atladığı için genelde asfalta iki seksen uzanmış halini gördüğümüz, olmadık zamanda olmadık yerlerden çıkabilen varlık..
kedidir kedi :)
Bir zamanlar çöp kovasına çöp atarken tepeme atlamasaydın senden hiç korkmayacaktım.Ama ne yapayım korkuyorum işte.Kedicik.
nankör kedi.
besliyenler ve sevenler bilir çok asildirler
sevilmeyi diil,sevilmek isterdikleri zaman! sevilmeyi tercih ederler
ben hayatım boyunca kedi aşığı oldum hep çok sevimli ve güzel olduklarını gördüm,köpeklere hiç benzemiyolar onlar komut almaz komut verirler çünkü. kedi sevmiyorum diyen insanlara baktığımda nedense genelde ne bir zeka pırıltısı ne de bir sevgi dolu yürek göremiyorum normal basit tipler. bu rastlantı olamaz kedi sevenler kediler gibi özel insanlardır.
Kedi en sevdiğim hayvanlardan biridir. İnsanlar ona yanlış olarak 'nankör' der ama aslında nankör değildir. Kediye yiyecek birşey verdiğinizde o verdiğinizin Allah'tan geldiğini ve kendi rızkı olduğunu bildiği için veren kişiye yalakalık yapmaz. Köpek ise yediği ekmeğin o ekmeği veren tarafından verildiğini zanneder ve onun için de menfaatçidir, yalakadır. Ekmeğin asıl sahibini bilmez, aracıyı sahibi olarak benimser. Bu yönden kedi köpekten üstündür.
11 ay sabredip
martı beklemek,
sabır küpü oldukları besbelli
Kediler bize doğadaki her şeyin bir işlevi olmadığını öğretmek için vardır.
Kediler olmasaydı, serçenin esamisi okunmazdı.
Kökeni Mısır uygarlığına ve Kuzey Afrika coğrafyasına dayanmaktadır. Yaygın rivayete göre evcilleşme süreci tarım toplumunun gelişimi ile birlikte hızlanmıştır. Bugün genetik anlamda geçmişi eski çağlara dayanan evcil kedi cinsi 2 taneyle sınırlıdır. Bunlar Mısır Mau'su ve Habeş cinsi kedilerdir.
-alıntı-
Kedilerin pirine selam.....
Kedi de tüm yaratılmışlar gibi asil ve güzeldir....
Rızkının Allah'tan geldiğini bilir ve insana tamah etmez....
Her canlıda bir mesaj vardır.... Kedi'nin bize verdiği mesajlardan biride teslimiyet mesajıdır...
Bu yüzden bunu bilmeyenler tarafından nankör olarak isimlendirilirler...
KEDİ GİBİ
Kuyruğunu kovalayan kedi gibi
Dönüyorsun usanmadan, deli gibi!
Ömür kısa, vakit bahar yeli gibi
Geçiverir; artık uyan, bu gafletten!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=608290&order=oto
En sevdiğim yönleri anti-sosyal olmaları, köpekler gibi sürekli ilgi istemezler. Ama yeri gelir saatlerce zevkle oyun oynayabilirsiniz onlarla.
nankör olarak kovulan dört ayaklı canlı...dört ayak üstüne ikiyüz ellinci kattan atlayabilir,tamam ikiyüzelli iddialı bir rakam oldu ama onaltı metreden atladığına şahit oldum...aslında nankör olan bu değil köpektir şeklinde bir görüşte mevcuttur ama hayvanın adı bir kere çıkmasın dokuza bir türlü indirmek mümkün olmuyor...
Dinle beni küçük kedim
Bakışların kararmadan
Tırnakların körelmeden
Ve hiç bir zaman denemeden
Anlayamazsın
Anlayamazsın
Benim sevgimi almadan
Şarabımdan tatmadan
Hüzünlenip dalmadan
Ve hiç bir zaman yaşamadan
Anlayamazsın
Anlayamazsın
Gülümsemen olmadan
Ve sana dokunmadan
Gözlerine bakmadan
Anlayamazdım
Anlayamazdım
Ellerini uzatmadan
Gözlerime bakmadan
Yeni ateşler yakmadan
Ve içinde yanmadan
Anlayamazsın
Anlayamazsın
Gülümsemen olmadan
Ve sana dokunmadan
Gözlerine bakmadan
Anlayamazdım
Anlayamazdım
~PilliBebek
Bu kadar sevimli olmak zorunda mısınız? ? ?
sabah aceleyle servise yetişeyim diyen bad kişisinin kapıyı açar açmaz eve dalan 10 santim boyunda ya var ya yok, oyuncumu oyuncu, kapkara güsel varlık, süt vereyim amanda eğleneyim şununla biraz derken, serviste kaçtı işede geç kalındı ama değer doğrusu ;)
hayır 11 kat nasıl çıktı o boylada kapının dibine yapıştı onuda anlamadım ya neyse :)
kedi bence ben demek =)
Bir kedim var
Oyunu bitmez işi hep bahar
Bir gemim var
Dumanı tütmez peşinde martılar
Bi yolum var
Gideni dönmez kalanı yanar
Bi yerim var
Adresi olmaz sonsuza kadar
Sözler geri dönmez
Geri dönmez bakışlar
Kuşlar geri uçmaz
Geri konmaz aşklar
Bi sızım var
Hiç elim gitmez köşede yatar
Bi sızım var
Hiç ilaç kar etmez içimi yakar
Bi kapım var
Açanı olmaz boyuna çalar
Bi gözüm var
Sileni bulunmaz durmadan akar
Sözler geri dönmez
Geri dönmez bakışlar
Kuşlar geri uçmaz
Geri konmaz aşklar
[galiba lime wire ın dibine vurdum]