hafif portakal kokusu sarmıştı odayı, yanan mumların loşluğu ve sıcaklığı etrafı kaplayan... güz geldi geçmeye meyilli.. şarkımızın eşliğinde muhayyeli aşk olan biz iki muhayyil...
Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır Sonbahar geldi hüzün İlkbahar geldi kara hüzün Ey en akıllı kişisi dünyanın Bazen yaz ortasında gündüzün Sevgim acıyor Kimi sevsem Kim beni sevse Eylül toparlandı gitti işte Ekim filan da gider bu gidişle Tarihe gömülen koca koca atlar Tarihe gömülür o kadar
En mutedil zamanlardır Eylül günleri. Nasıl da severim. Bunalmışlıktan uzaklaşma,hoşluğa yaklaşmadır eylülde sararmaya başlayan yapraklar,ılık ılık esen tatlı rüzgar. Ve her sonbahar gelişinde seni hatırlatan günlerin hoşgeldincisidir. Hayatı seversen Eylül'ü de seversin.
eylül, senlen kişisel bir problemim yok. sen geldin diye hüzün falan oluyor, hazan falan oluyor. kuşlar o hüzünleri ekmek sanıyorlar sonra. eylül, pek hoş gelmedin, yalan olmasın.
Sonbaharı annemin söylemekten bıkmadığı bir şarkı gibi hatırlıyorum. Sarı gramofon kağıtlarından yapılmış bir etek içinde annemin büyümekten imtina eden çocukluğu. 'Öğretmenim' diyor, 'sonbahar ol dedi bana'.O gün neşeli bir sonbahar oluyor. Annemin kendi etrafında defalarca dönerek söylediği o şarkı, annemin sarı bir mevsimi giyinir gibi söylediği o şarkı, annemin bir şarkıyı söyler gibi anlattığı o mevsim... eylül bana sarı etekleri yapraklarla yarışan bir kız çocuğu gibi gülümsüyor:
Sonbaharı cicim Çok sevdiğim için Hep sarıdır Elbiselerim
eylüül sancı sıkıntı hepmi böyle olur bu güz sancısı hepmi böyle olur eylül fırtanası ah eylül adının içindeki naiflikten başka hiç bir güzeliği olmayan can yakan eylül
hafif portakal kokusu sarmıştı odayı,
yanan mumların loşluğu ve sıcaklığı etrafı kaplayan...
güz geldi geçmeye meyilli..
şarkımızın eşliğinde muhayyeli aşk olan biz iki muhayyil...
Eylül'e bir hatıra.. Kendine Dİkkat et...
Şiir: Cemal Süreya | Yorum : Özgür Müzik | Yıldız Batum : Sorrow
tekrar yeşermek için kuruyan yapraklardan vazgeçmenin vakti ;
' hoşgeldin _
Kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı
Eylül'e beş kala...
Gel yamacıma yamacıma,
Bu minik yağmur damlarının sesindeki müjdeyi,bir ben duyarım...
Yaşama dair bir çok şeyin başlangıcı.
Seni çok özleyeceğim; karpuz...
"Eylül" 2,5 yaşındaki kızımın ilk adı :)
Allah'ım ne güzel :)
.....ayak seslerini şimdiden işitiyorum.
Göçmen Dracula.
...........................
...........
Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
İlkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
Sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar
Turgut Uyar
Elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün. Eylül’den itibaren geceler hazindir, uzundur…
/Attila İlhan/
En mutedil zamanlardır Eylül günleri. Nasıl da severim.
Bunalmışlıktan uzaklaşma,hoşluğa yaklaşmadır eylülde sararmaya başlayan yapraklar,ılık ılık esen tatlı rüzgar.
Ve her sonbahar gelişinde seni hatırlatan günlerin hoşgeldincisidir.
Hayatı seversen Eylül'ü de seversin.
Eylül'ün temmuz'u...
Bir sonbahar hüznüdür eylül
bir ömrün sonu gibi
yaprak döken ağaçların şarkılarının çalındığı aydır Eylül...
kimse gitmesin
sen kal
kısık gözlerle bir gülüştü gecen
eylül
yaprak bahane arıyordu
benim canım kızım eylülüm ;)
Ağustos eylülle birlikte
çekip gittiler elele
sen hele bir gel ekimde
bak neler ekeceğim gönlüne
şiirlerinde ölü bir ozanın
yas tutarım sızlanmadan
sararıp solmuştu gül çoktan
hüzünlü bir eylüldü aylardan
eylül, senlen kişisel bir problemim yok. sen geldin diye hüzün falan oluyor, hazan falan oluyor. kuşlar o hüzünleri ekmek sanıyorlar sonra. eylül, pek hoş gelmedin, yalan olmasın.
Yine acı, yine gözyaşı
Ne çok hüzün döktün Eylül yaprak yaprak...
Eylül bende sinir yaptı azizim.
sarı kırmızının hüzünlü tonları ılğın hoşluğu mevsimin olğunu EYLÜL çok güzel.
Sonbaharı annemin söylemekten bıkmadığı bir şarkı gibi hatırlıyorum. Sarı gramofon kağıtlarından yapılmış bir etek içinde annemin büyümekten imtina eden çocukluğu. 'Öğretmenim' diyor, 'sonbahar ol dedi bana'.O gün neşeli bir sonbahar oluyor. Annemin kendi etrafında defalarca dönerek söylediği o şarkı, annemin sarı bir mevsimi giyinir gibi söylediği o şarkı, annemin bir şarkıyı söyler gibi anlattığı o mevsim... eylül bana sarı etekleri yapraklarla yarışan bir kız çocuğu gibi gülümsüyor:
Sonbaharı cicim
Çok sevdiğim için
Hep sarıdır
Elbiselerim
eylüül sancı sıkıntı hepmi böyle olur bu güz sancısı hepmi böyle olur eylül fırtanası ah eylül adının içindeki naiflikten başka hiç bir güzeliği olmayan can yakan eylül
Gölgesinde kaldım hüznünün
Eylül, Eylül ortası Eylül sonuna doğru diyorduk ya bütün bir yaz boyu.. Bak işte geldi eylül.. Bakalım hayal ettiğimiz o tatil olacakmı bu EYLÜL...
ah eylül ne güzelsindir sen... sana kavuştuk mu yılın huzuru gelmiş demektir...
hele o muhteşem yaprakları döktürüşün yokmu alır götürür insanı buralardan kimbilir hangi cennete :)