Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?

Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Hıçkırık arasına kahkaha sığdırmak olsa gerek yüreğime ismin
    Dur dur veyahut kahkahalar arasında dökülmüş bir damla gözyaşı…

    Silmek cesaret ister
    Çıra edebilir misin kirpiklerini?
    Hiç yoktan özlemek adına gülüşlerimden buğulu pencereye ağlayabilir misin?
    Kaçıp gitmek kolay
    Menderesler çizen gözyaşlarını takip ederek yarı yoldan dönebilir misin
    Kalbin ya kül olursa kalbimde cesaret edebilir misin sevmeye ...

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    oğaza kaçan dil nefessizliğinde yutkunuyorum nefesini
    Avuçlarımda sıkı sıkı tuttuğum ellerin karanlığı yaran tarık yıldızı, gözlerimde damla damla hayalin
    Yağarken karlar gönlümün asude yanına ateşler içinde üşüyorum, dudaklarım morarmış hasretin
    Firak faslında yelkovan bileklerinde sızıyor kanım, başka baharlar sürgünlüsü tebessümüm dudak hatminde
    Akrep can çekişirken yalnızlığımın kuytu karanlığında, ismini dağlıyorum dudaklarıma
    Sessiz çığlıkların adı sen.
    Çekilmiyor gözlerimden hüzün yüklü bulutlar
    Sükût zehrinde iaşesi yok ar’af cümlelerinin artık yüreğin yüreğim arası fersah fersah yangın…

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    oğaza kaçan dil nefessizliğinde yutkunuyorum nefesini
    Avuçlarımda sıkı sıkı tuttuğum ellerin karanlığı yaran tarık yıldızı, gözlerimde damla damla hayalin
    Yağarken karlar gönlümün asude yanına ateşler içinde üşüyorum, dudaklarım morarmış hasretin
    Firak faslında yelkovan bileklerinde sızıyor kanım, başka baharlar sürgünlüsü tebessümüm dudak hatminde
    Akrep can çekişirken yalnızlığımın kuytu karanlığında, ismini dağlıyorum dudaklarıma
    Sessiz çığlıkların adı sen.
    Çekilmiyor gözlerimden hüzün yüklü bulutlar
    Sükût zehrinde iaşesi yok ar’af cümlelerinin artık yüreğin yüreğim arası fersah fersah yangın…

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Beraat vakti dualarında ismin gözyaşı
    Evvel zaman içinde ve sonrasında içime sevinç ve keder'sin
    Anlattıkça seni geceye çözülemeyen sırsın gizemsin
    Bitmeyen bahar umudum, aşk tarifimsin yüreğe düğüm düğüm işlenensin
    Ey sevgili ...!
    Bir gülüşüyle beni tutuşturan kıvılcım'sın
    İsmin Aşk
    İsmin Ateş
    İsmin Su

    Dilersen aşk sür gözlerimden gözlerine
    Dilersen közümden avuçla
    Lakin unutma sen cansuyumsun ....

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    " Yüreğin kırılgan gül sayfaları motifinde
    Kaleme sarılacak pamuk narini ellerin "...
    Uykuya adadığın gözlerin
    Yağmalanacak uykusuz gecelerimin gölgeli düşlerinde
    Kırılgan yüreğime sarf ettiğin hüznün dokunaklı sözlerine
    İsyanlar başlatacaksın
    Uyuklamanın dil ile dudak ritminde
    İçine içim kıyılacak
    PİŞMANLIĞA adım atacaksın...

  • Ömer Altun
    Ömer Altun


    " Avuç içlerinden gökyüzüne azat et kalbine ölmüş kalbim küllerini" …


    Yürek yangınında tahammül gösterebileceğin kadar kavur yüreğimi
    Katıksız seni aşk gören gözlerime, aşk ulakları gönder bakışlarından
    Karamsarlığının satır başlarından umudumdan harfler ile başla
    Aforoz edilmeyi unutulmuş sabahlarda
    çorak kalmış dudaklarıma mil çek yağmur vaat eden dudaklarından
    Tütsüle nefesini mısra mısra aşk yangınımdan
    Solgun güller hatırına yak gönlünü gönlüm ateşinde…

  • Ömer Altun
    Ömer Altun


    "Hiç bir resim içerisine sığdırmasa da bizi
    Gönül gözlerimizde saklıyız "...

    Hayal bitti sevgili
    Kırıldı düş aynası
    Sana siper ettiğim ruhum da tükendi
    Artık sabahları ötmüyor penceremde bülbüller
    İçime tünemiş saksağanlar konar güllerine
    Dikenleri kırık cümlelerimden ibaret....

  • Ömer Altun
    Ömer Altun


    " Husuf vakti
    dikenleri sökülmüştü gül ağaçlarımın,
    yek yağmur damlasına sığmıştı yanardağ" …

    Yüreğimin korudur bu gözlerimden gönlüne sızan
    Limiti yok masumiyetinin, yetiş kıyılarım özlemek veryansınında çalkalanıyor
    Nefesin ırgatlığında kırık parmaklarım hisler karıyor gönlün mahcupluğuna
    Bakışlarımda yılın yarısı karlar, başak vermiyor kardelenler sensiz
    Gölgene esir bedenim tek bir dokunuşuna hasretten safir
    Ey gönlüm Züleyha’sı..!
    Yalın ayaklarla adımladın sevda topraklarını
    Susuyorum sana ırmaklar boyu, hasretinden dizlerim kan ağladı
    Yetiş, uzat avuçlarını gül soldu sana yangınlığımda, nil kurudu…

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    "Beyaz orkidelerde siyah bir ruj lekesi
    Kapılar ardında derin bir dehliz
    Saç/aklar dolusu sitem kırlangıç kanadında
    Genzi yanar
    bir gün ömürlü kelebeklerin"

    Deniz düşer yağmurların ufkuna
    tereddütlü öpüşmelerimiz
    sönük bir yıldızmışçasına
    kayar gecenin en dip karanlığında
    İz bırakır karlı bir ba/har sabahına
    Tutkularımızın cüreti kırılır
    Sigara üzerine sigara yakar efkar
    Evhamlı gözlerimizde yankılanır u/mutsuzluk,
    Kırgın bakışlarımızın arasında kapı açılır peşi sıra
    Usulca sökülür kelimeler ağzımızdan
    Hoş geldin ...
    bahtımıza ey kadim "ayrılık"
    Dikilir yüreğimizden dilimizin ucuna...

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Tut ki siyahın fecriyim sana, her akşam yana yana göz ufuklarında kaybolan
    Gündüz vaktinin tebessümüyüm aydınlığına çiçek çiçek yüzünde açan
    Karanlık zamanların ürkekliğini giyinmiş çocuksu yanlarının canavarıyım bir sana kıyamayan
    Say ki sensiz ben yıldızsız göğüm
    Cennetsiz, cehennem
    Susuz bırakılmış toprak...


    Ey bayramlık giysim
    Topladığım şekerlerim
    Uzamayan boyum
    Yarım alınan nefesim
    Maruz kaldığım kimsesizliğim
    Filistin askısında unuttuğum düşlerim
    Bırakabilirsin şimdi beni ayrılık rüzgârına
    Sevdam hüznünü giyinip pencere pervazında bırakabilirsin gözlerimi
    Kirpiklerimden süzdüğüm yağmurları ardına bırakıp
    Gökkuşağından elvinlerle kanatlanıp uzaklaşa bilirsin …

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Tipi sonrası adımlarının ahkâmında keder çiğ tutmuş yonca yakamozunda katre gibi ışıl ışıl gözlerin
    Kirpiklerimin kariha ağıtlarında döküldü serçe gözyaşım süzüldü yanaklarından ırmaklara
    Buz birikintili sözlerine usul usul kalıp tutarken gözlerim
    Uzaklaştıkça nefesinden idame edilemeyen düşlerin firkat işgaline uğradı c’anım
    Söküldü yüreğimin kafesi tan yerinden ellerinle
    Kabir kabir azap edildi göğsüme…

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    "kırık bir saatin akabinde yüreğin vurmuştu kıyılarıma,
    yüreğim de gök ölmüştü
    her yer sana benzediği kadar kahverengiydi "


    buğulu gözlerin terapisinde
    yakamoz ışığına düşer aşk yangını
    her sabah yoklama alır sarı bir keder
    deniz gözlerinin kahverengisine bürünür
    gün/eş olur gülüşlerine
    yalnızlık, yalnız bıraktıklarının pişmanlığında
    penceremde yelkenli bir gemi
    lâl esiyor rüzgâr nefesinle
    avuçlar dolusu sonbahar dökülür gözlerim de
    adım adım tükenir tabiat
    zehirli yağmurlar susuyor
    ışıl ışıl her yer
    gökler gözlerinin asil rengi
    deniz alabildiğince kahverengi
    sonbaharın incinmiş hüznü mağrur hüznünde
    makul bir ayrılığın yasında def çalıyorum kuşluk vaktinde
    ölülere bayram bugün
    Yaşayanlara yas...


    "kirpilerinden okyanuslara köprüler inşa ediyorum
    yüreğim, yüreğine duyana kadar benimsin "

    bana gelmesen de gülüşlerin esir gülüşlerime
    her sabah yangın vaktin de bir çığ düşer
    sen düşersin içime ..

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Sükût yamalı cümlelerim ahrazlığında incindi yüreğim yüreğinden
    Endişe travması korkularımdan kekeme lisanımdan göçmen kuşlara adını sayıklıyorum
    Kervan soygununda unuttuğum gel deyişlerim mızrak ucu, sol yanımda yar’an
    Ey kalp güzelliği ile gönül asumanı çatlatan..!
    Kırmızı şalını unuttuğun bu şehirde kokun edalı fırtınalar kopuyor
    Bahtıma uğramayan baharlar ağlıyor gözlerimden aşka kıyam ettiğin topraklarda
    Ey yüreğimin ateş imtihanı kaç kilime dokusam hasretimi hicret edersin yüreğinle bana…

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Kirpiklerimde yuva kurmuş reşit olamayan çiy damlaları
    Barut kokusu sinmiş zihnim; sisli ve karanlık ayaz birkaç karış ötede pusulu

    Göbek bağı hüzün yerinden kesildi, kanaması bitmiyor sancılarmın
    Lisanım vaveyla fırtınalarında esir, yangınım kor
    Musalla vuslatı başladı ömrümün, vesairelerim dallarda yaprak misali
    Bir dökülüyor gözlerimden anılarım
    Sonu yok hüsranlarımın makber hasretinden uyanış yeri
    Ey eflatun akşamlarımın tutkusu, kalbimin buğusu
    Gayret ettikçe tükendim kendimden sana, sen kalbimde kabuklanmayan yar’a…

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Gülkurusu hayaller dolanmış saçlarına ulaşmamış bir türlü gün yüzüne.
    Gül yüzüne hasret bir gün olsa da haşr et sevdaya açılmış eski pencerenin önünde bekleyen bülbül’ü ruhun girdabına düşmüş perdelenmekte olan mihr’e

    ?si=F36veQLdNQdeca-3

  • Ömer Altun
    Ömer Altun


    Yıl değişimi senfonisinde sevişlerimiz tenlerimizde kırsal iklim geçidi
    Akrep yelkovan arası çınlamalarda toplanıyor kavlimize bulutlar
    Cayır cayır akan yağmur damlaları çiseleniyor
    Mevsim tül perdeler takılı hülyalardan kalma
    Kırmızı buğu sonrası bekleyiş nöbetleri yürek meddücezirlerinden kefenli
    Suda boğulan balık hislerin uğultu ahında saplandı mehtap rüyama
    Şems ar'aflar uykusuna kördüğümlüğümle müdavim
    Mühim olaylar sonrası alabora oldu gönül gözlerim fırtınan geçidinde
    Kahve molası şapırdatması iki dudak arası ahrazlık gösterimi
    Sus ve puslar birikmiş avuçlarından avuçlarıma
    Akdin yüreğimden aşk yüklensin gözlerine...

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Gökyüzünün katman katman erimiş madenler gibi göründüğü ve
    Arzın biriktirdiklerini kustuğu, bedenlerin ruhlarla eşleştiği güne yemin olsun ki…

    Hissedebildikçe tenime yarılmış izini
    Kirpiklerin aşk bakabildiğini dillendireceğim
    Ağlamak tutmuş bir gülüşün yar/aya şifa olduğunu
    Külün kana set olduğu izde bakacağım gözlerine
    Yitirmedikçe şuurumu
    Faslı aşk dillendiği her vakit ismini yâd edeceğim ve sessiz avazlar ile yutkunacağım ismini yüreğime
    Memnunluk pişmanlık arası ayrık yazgıya bazen gözyaşı içlenip bazen hamd edeceğim…

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Deşifre edilmiş zihin oyunları sek sek taşlarında günah çıkarma seanslarında, ömrüm bir tek gülüşün rehinlisi
    Karanlığın matruşkasında her sokak ayrı bir gün batımı, yediveren güzelliği kirpiklerin gölgesi sırat köprüsü intizamında
    Kaldırım sorgusunda can çekişen umutlarım ve anlatamadığım sen cümlelerim ar’aflın
    Hayat kurgusu baştanbaşa sensiz ziyan
    Anlatamıyorum seni Gülce’m
    Herkeslerin kör olduğu bu şehir de seni anmak ve aramak ne çok ölüm...

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Sür günü yüreğine
    Gün, güneşe, sen güne gebe
    İnsan dediğin bir candan saray
    Bir yaz’ a, bir güz’ e bir de nefese
    Aslı Birer

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Mavi boyalı gök kubbeye tebessümle
    Belki bir martı uçar da özgürce,
    Hani çok isteyip, vazgeçtiğin her şeye
    Son defa aralayıp sür günü kirpiklerine
    Aslı Birer

  • Bildiğin Gibi Değil
    Bildiğin Gibi Değil

    Şimdi hangi adalet dindirir
    Bir annenin evladına olan acısını
    Şimdi hangi siyasi hareket söndürür
    Bir babanın içindeki yangını

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Su da boğulan balık çırpınışlarımda ölüp ölüp yaşam başlıyor hasretinden
    Özge bahçesi bakışlarınım ufkunda sana tutkunluğum ölüm lisanından goncagül…

    Sen yoksun ya ..!
    Çarmıh ateşine su serpildi gönlü yağmurumdan
    Göğsümün sevinç arzı yıkıldı, hasret tohumları yeşerdi
    Rızasız sürgünler göründü ömrümün kırık aynasında
    Güz muhabbetleri alevlendi mevsimi sevdada
    Sen sustun ya..!
    Dudak aralarımda tebessüm kıtlığı baş gösterdi
    Irgatlığına gönlüm hasretine esir biçildi
    Ensarlığım yürek yaranı muhacir edindi
    Sen yoksun ya..!
    Dalları kırıldı zeytin ağacının, yaprakları sustu rüzgârlara
    Her sabah öten kuşlarım sükût etti
    Uğramaz oldu kelebekler baş ucumda bıraktığım mektuplarına …

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    "Halel girdabında iğne ile kazıyorum toprağı,
    azığım hasret,
    rızkım sen"...

    Saadet evveli çilen makbuldür
    Anız yangını hüznün edasında noksan
    Ey gönlümün Züleyha'sı
    Simamın tebessümü..!
    Yetiş yırtıldı göğün bağrı
    Çatladı yıldırım sesinden meyva tohumları
    Gün yüzün gerek çiçek açmama...

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Derdi şüheda olanın, davası propaganda olmaz. Herkesin aklı da var fikri de! Şehitler siyaset malzemesi değildir. Gerektiği yerde gerektiği kadar susmak Erdemli bir davranıştır.
    Herkesi saygıya davet ediyorum.
    Okuyan kişiler.

  • Ömer Altun
    Ömer Altun

    Tahammül mateminde kaybetti ışığını pervin yıldızı, düşler kurdukça gözlerin ile tomurcuklandı hazanı gül
    Tutkular zindanında boynumdaki prangasın sen, bileklerimde hasret kelepçesi
    Anlattıkça seni sızılı karanlığa boynu kırıldı cümlelerimin
    Sen ki gülüşüm azizesi, gözlerimin efsunu
    Dudaklarımın buse sızısı
    Bir bilsen ne serin sular yaktı sensiz tenimi
    Ne ateşler ruhumda sevdanla serinledi
    Sensiz yaşanmıyor gönlümün mührü, güz mevsimin güzeli...

  • Ahde Vefa
    Ahde Vefa

    Günaydın sevgili Atakızı.
    Ben teşekkür ederim.
    Yürekten dökülen duaların için Amin.

    ?si=RlhPpysVKYvbTZ-l

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Mahzaya, mazhar us ile,
    tut dilini ey dilbaz şair!!
    Dikkat et de,
    yıkılmasın bir daha sırça saray

    Zira, toplayamaz bilesin,
    bu defa can kırıklarını,
    Birleşse tüm doktorlar…
    Aslı Birer

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Seyyah olup düştüm sabah sabah sayfalara,
    Henüz hayatının baharında kuşlar vardı
    Hüzünlü, yaşları çocuk, yazdıkları yaşını aşmış şiirci kuşlar…
    Ne oldu saçı örüklü körebe oynayan Ayşe’nin düşlerine?
    Ne oldu da büyüyüverdi çarçabuk?
    Aslı Birer

  • Ata Kızı
    Ata Kızı

    Günaydın,
    Teşekkürler sevgili Tuba en güzel söz ve besteyi İstiklal marşımızı sayfaya astığın için. Yüce yaradan bayrağına milletine sahip çıkan yürekli insanları korusun. Irakta şehit düşen askerlerimizin ruhları şad olsun. Ailelerine sabırlar diliyorum.
    Üzgünüz.

  • Ahde Vefa
    Ahde Vefa

    İSTİKLAL MARŞI

    Kahraman Ordumuza

    Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

    Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
    Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
    Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
    Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
    Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
    Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
    Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
    “Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?

    Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
    Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
    Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
    Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.

    Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
    Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
    Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

    Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
    Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

    Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
    Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
    Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

    O zaman vecdile bin secde eder, varsa taşım,
    Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,
    Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,
    O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

    Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
    Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
    Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
    Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
    Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

    Mehmet Akif Ersoy

    Saygılarımla