******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ****** Dün akşam Teravih Namazından sonra, bir ahbabımla biraz gezindik. Ramazan çadırına uğradık. Biraz Mahalle Parkında oturduk. Eskiden Atamız-Dedemiz hep derlerdi, o eski Ramazanlar kalmadı. Ben de derdim ki, ya hu Ramazan'ın eskisi yenisi olur mu??? Dün akşam gördüklerimden sonra, şimdi de ben diyorum ki, hani nerde o neşeli Ramazan akşamları. Eskiden Ramazan çadırına eğlenmek için gidilirdi. şimdiyse İftarı-Sahuru beleşe getirebilirmiyiz diye gidiliyor. Bazı nursuzlar da kalabalıktan faydalanıp söğüşleme yapmak için gidiyorlar. Ne Ramazan Manileri kalmış, ne de sohbet-muhabbet kalmış... Biraz da Parkta oturduk. Herkes kendi haline, suskun, perişan suratlar asık.Gülmü- yor yüzler, pusulu gözler, hep sancılı sohbet sözler. Köşeler de gizli saklı gençler oturuyorlar. onlar da ellerine almış telefon tık-tık-tık...Yanında ki arkadaşı umurunda değil. Bir ağaç gölgesin de iki sevgili çok sıkı oturmuşlar, birinin sağ, birinin sol kolu dolanmış boyunlara??? Amma ve lakin onların da ellerinde Telefon TIK-TIK-TIK..... Bu sorumsuz-şuursuz-aymaz gençlerimiz yarınların umudu, Öğretmeni. Mühendisi, Kaymakam-Valisi, belki de Vekili, Mebusu??? İşte temelsiz bina buna denir..... Geç saatler de eve geldim. Her zaman olduğu gibi, gönlümün sultanı, sevgili eşim Çay demlemiş beni bekliyor. Tam nerdesin HERİF diyecekken, yüzüme bakıp Ya-hu matem odasından mı geliyorsun dedi.... Dedim evet Hanım aynen öyle, matem oda- sından geliyorum.....VESSELAM ----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
****MUHTEREM, Materyal olgunun tamam olduğu ve sübuta erdiğini görür ve anlarız. Amenna ve saddakna. Ancak **AKLIN** tamama erdiğini nasıl anlayacağız???
*****Bu gün erken saatlerde yazdığım **Bir fincan Kahvenin kırk yıl hatırı var** başlıklı yazım silinmiş. Ayrıca benzer bir çok yazılarım silinmektedir. Tetkik Jüri tarafından hoş karşılanmayan veya siyasi muhtevalı görülebilir. Ancak neden silindiğini her hangi bir şekilde bize anlatılamaz mı. Örneğin Mesaj sayfamıza not düşülemez mi...Saygılarımla. -------OZAN ÇAKIROĞLU-------.
Bazen olumsuz olay ve gelişmeler, İnsana Rahmani bir çağrıdır. Her türlü olumsuzluktan ve kötülüklerden sakınmayı işaret eder. Merhameti fısıldar, müspet düşünmeyi ve davranmayı öğütler... Yaradan her müsübeti bize irşat eylesin...
Evet çok zeki bir insanım, bu konuyu da kapattım dedim.
Ayrıca; “Elma ilgili özdeyiş benim hiç dikkatimi çekmemişti bile...” derken dahi ne kadar da küçümseme kokuyor sözleriniz.
Bu satırları yazmadan önce yazdığım kısa söz ile ilgili yazıp başkasınınmış dediniz ve hemen akabinde sildiniz. İlk defa şapkamı kendim için çıkarıyorum deyip sildiniz. Daha burada sayamayacağım Allah aşkına siz lütfen anmayın zaten benim adımı. Bu kaçıncı oldu.
“Hadsizin biri sizi tuvalet aynalarına yönlendirmişti. Benim gözlerimden yaş geldi,”
Sizin niçin gözünüzden gülmekten yaş geliyor. O söyledi ben de gerekeni söyledim bitti.
Diğer kişilerle de söyledikleriniz beni ilgilendirmez onlarla sizin aranızda olan şeyler. Gerçekten sıkıldım artık lütfen herkes kendine baksın. Mübarek ramazanda herkese kalbindekiler nasip olsun. Dileklerimle…
Bu yazıyı siz yazmadınız mı? Gelip benim sayfama yazıp hemen ardından bu yazıyı paylaşıyorsunuz bu imaları defalarca yazdınız bana değilse bile başkalarına yazıyorsunuz. Neden? Kim bu edepsizler öyleyse açıkça yazın da kimse üzerine alınmasın. Neyse bu konuyu burada kapatıyorum. Benim için konu kapanmıştır. Okuduğumuzu sizler kadar anlayabiliyoruz. Bizim de dışarıdan takipçilerimiz var efendim. Saygıyla kalınız.
Vezir Pehlevan Vezir Pehlevan 11.03.2024 - 10:03 *****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR***** --Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır. --Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır. --Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır. --Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır. --Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır. --İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır. --Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve kararlı olmalıdır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir Vatan sever olmalıdır... --Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle Selamlarım... --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
*****UNUTULMAZ BİR AŞKTIR LİSELİ YILLAR***** Lise'de çok muhterem hocalarımız vardı. Yaşayan bütün hocalarımı saygıyla selamlarım, Merhum olanlara Allah Rahmet eylesin. Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Sayın Salih Altun hocamız, bir gün Edebiyat dersinde Defterime Şiir yazarken gördü. Aldı Defteri yazdığım Şiiri sınıfa okudu. Ben kızar diye düşünürken. Salih bey, sınıfa Şiiri nasıl buldunuz diye sorunca, Sınıf mevcudu hep birden alkışladılar. Hoca sınıfa şöyle bir baktı ve dedi ki Şiiri ya anlamadınız, ya da Arkadaşınıza müzahir oluyorsunuz diye kızdı. Salih hocam bana döndü ve dedi ki? Sen bağlama çalıyorsun, peki bu Şiiri Türkü olarak besteleyebilirmisin diye sorunca, ben dumura uğradım. Çünkü Şiiri ölçüsüz-uyaksız yazmıştım. Sınıfta benden başka Şiir yazan arkadaşlarım da vardı. Saygıdeğer Hocam, hepimize birden Serbest vezinle Şiir yazmak tembel ve kolaycıların işidir. Pir Sultanlar Dar Ağacına giderken kafiyeli ve uyaklı koşmalar söylemiştir. Aşık Veyseller, Aşık Şenlikler, Deryami ve Sümmaniler Asla ve kat-a Serbest, yani özgün Şiir yazmamışlardır. Nasihatım odur ki, her ne iş yaparsanız yapın, asla kaypak ve kolaycı olmayın... Ben 14 yaşımdan beri Şiir yazmaktayım. iki binden fazla Şiirim var. Hepsi 7--8--ve 11 li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Bir kısmını kendim besteledim. Bazen hasbelkader çalar söylerim... Üç uşak yetiştirdim, Üçü de Bağlamayı eline almaz. Ancak, küçük kızım benden gizli Gitar almış. Onu da çalmayı öğrenemedi.... Saygıdeğer Salih Hocamın nasihatı benim her daim baş tacımdır. Eğer ki merak eden olursa, Şiir sayfamda **ŞAVŞATLI SALİH ALTUN HOCA** başlıklı Şiirimi okuyabilirler... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
******KİN-KİBİR-NEFRET****** Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder. Dolayısıyla İNSANLIK kötü duygularının ne kadar kontrol edilebildiği ile doğru orantılı bir statüdür. Kin-kibir ve nefret insanın hak ve adalet gibi olgulardan eşit yararlanmadığında Şahıslar, her türlü tavır ve tutumlara karşı derin bir kızgınlık duyarlar. Hatta derin ve taşkın bir ruh haliyle intikam alma duyguları kabarır. Demem o ki, kin-kibir ve nefret duygusu insan da öfke, kızgınlık, üzüntü, isyan ve hoşgörüsüzlük ile doğru karekterizedir. Bunların kaynağı Aile de ve çevre de, Şiddete maruz kalmış, aşağılanmış ve ötekileştirilmiş kişilerde vuku bulur ve bir salgın virüs gibi Toluma yayılır...VESSELAM... -----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR***** --Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır. --Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır. --Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır. --Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır. --Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır. --İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır. --Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve kararlı olmalıdır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir Vatan sever olmalıdır... --Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle Selamlarım... --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
Ulusal Ahlak-i olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla olamaz. Medeniyetin temeli, bir Toplumun Siyasal, Sosyal ve kültürel değerleriyle esas ve sabittir... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****BU GÜN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ***** Benim için her şeye katlanan, her zaman ve her yerde bana müzahir olan, Yuvamın beti-bereketi, Gönlümün zarafet-i, Kalbimin sayaç hareketi, Ruhu- mun harareti, Ocak- otağımın temel direği, Amansız yaşamın cesur yüreği, Oğul-uşağımın Anası, neslimin dena'sı, hayat yoldaşım sevgili eşim başta olmak üzere bütün **KADINLARIN** ve Yüce Türk Ulusunun 8-Mart Dünya Kadınlar gününü kutlar, eşitlik, özgürlük, huzur ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini dilerim....Saygılarımla. -------OZAN ÇAKIROĞLU------
***Bu gün aktüel haberlere bakındım, her zaman olduğu gibi yine Kadına şiddet, yine Kadına çirkeflik. Bu nasıl medeniyettir, bu nasıl bir insanlıktır anlamak mümkün değil. Bu kaos-kargaşa kim ya da kimler dur diyecek*** . ****DEMOKRASİ RAFTA***** Kalmadı Namusu, Arı Milletin Kadına Bağlandı, Kârı Milletin Bu Devran da Zoru-Darı Milletin Zamanın kurduğu, yoldandır-yoldan. . Şimdi ki Nesilin, Yoldan Azması Kavim-Kardeşine, Kuyu Kazması Ceberrut Zalimin, Halkı Ezmesi Aslını bilmeyen Kuldandır-Kuldan. . Medeniyet Çöktü, Devran Değişti Siyasi Akvam da, Kervan Değişti Riyaset Şahlandı, Ferman Değişti Araf'ta Uyuyan, Soldandır-Soldan. . Çakıroğlu Yazdı, Getirdi Dile Yüreği Kavruldu, Dönüştü Küle Rantiye Sefada, Yoksulda Çile Haksız-Hakikatsız, Eldendir-elden... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***Bu gün Televizyon da yine Kadına şiddet ve çirkeflik haberleriyle dolu*** . Kalmadı Namusu, Arı Milletin Kadına Bağlandı, Kârı Milletin Bu Devran da Zoru-darı Milletin Zamanın kurduğu yoldandır-yoldan... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***KÜLTÜREL YOZLAŞMA: Ulusal bir Toplumun kominal, sosyal ve kültürel bütünlüğünün bozulmasıdır. Kamusal ve Toplumsal birlikteliğin ve dayanışmanın sekteye uğramasıdır. Akabinde bireylerin kendi kültürel kimliklerini kaybetmesi kaçınılmazdır. ----OZAN ÇAKIROĞLU----
***Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin, muasır hür medeniyeti asla olamaz. Medeniyetin temeli Siyasal, sosyal ve kültürel değerleriyle esas ve sabittir... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****HOŞ GÖRÜ***** Ekin-hasat verirmi, tohumsuz tarla Mutluluk Olur mu, Gönülsüz Yar-la Yuvalar Kurulsa, Edeple-Arla Vuslatın şafağı, Yel olur Gider. . Memleket Sevdası, Olsun Özünde Muhabbet çağlasın, sohbet-sözünde Mutluluk Rüzgârı, Essin Yüzünde Barışla Sahralar, Yol Olur Gider. . Der Vezir, Sevginin Yoktur Belgesi Şefkatla Kucaklar, Bütün Herkesi Maşruktan-Mağribe, Uzar Gölgesi Gönülden-Gönüle, Sel Olur Gider... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ****** ---Bu gün Kahvemi yudumlarken, Antoloji sitelerini gözer eyledim. Vallahi kin-kibir-ego dört nal gidiyor. Her beşer kendinden razı.ve burnundan kıl aldırmıyor. Ya-hu bu nasıl insanlıktır? Bu nasıl yaşam şeklidir? Bu kadar insanlar birbirlerini çekiştirir mi ya hu??? ---Kendilerini methederken, bir başkasını rencide ettiklerinin farkında bile değiller. Birileri kendi güzelliğinden ve aynalarla çok barışık oldu- ğunu anlatırken, diğer Kadınları küçümsediğini ve çirkinlikle itham ettiğinin farkında değiller. ---Bir başkası marifetmiş gibi, okuduğu Kitapların sayısını gerneşe gerneşe anlatırken, gene bir başkalarını cehaletlikle itham ettiklerinin farkında değiller. ---Bir Zat-i muhterem kendi Din ve Mezhebini ballı-ballı anlatırken aynı zamanda başka Din ve Mezheplere giydiriyor. Başkalarını Dinsiz ve imansızlıkla itham ederken, kendisinin Dini ve mezhebinden uzaklaş- tığının farkında değil. ---Bir başkası mütemadiyen, Milattan önce yaşamış Filozofların küflü paslı deyim ve sözlerini güncelliyor. Çünkü kendisi üretemiyor. Bir türlü Statüko esaretinden kurtulamıyor. ---Kimisi kendi Ulusunda yetişmiş bunca değerli Şair ve Yazarların adlarını asla zikretmiyor, tam tersi yabancı zırtapozların eser ve isimlerini güncellemeden dolayı kedisiyle gurur duyuyor. ---Kimi zavallılar da, Yüce Atamız Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Devrim ve ilkele- rini bahsetmekten korkuyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir...VESSELAM. ---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
**Ulusal bir Milletin çağdaş uygarlık içerisinde yaşayabilmesi için bilimsel eğitim ve ana yasal hakların korunmasıyla mümkündür... **Muasır, çağdaş medeniyete kavuşamayan bir Millet, yabancı kültürün ayakları altında cebelleşmesine mahkumdurlar... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****BEŞER KARDEŞİM***** Kişinin, diğer kişilerin yaşadığı duygu, düşünce ve davranışlarına karşı doğrudan kayıtsız kalıyorsa şayet. o, şahıs empati yeteneğinden yoksun demektir.... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
Rantiyeci oldu, eski yazarlar Hani nerde kaldı, aydın gezenler Ehtibar görüyor, Halkı üzenler Nursuzu-hırsızı, dört nal gidiyor... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ******
Dün akşam Teravih Namazından sonra, bir ahbabımla biraz gezindik. Ramazan
çadırına uğradık. Biraz Mahalle Parkında oturduk. Eskiden Atamız-Dedemiz hep
derlerdi, o eski Ramazanlar kalmadı. Ben de derdim ki, ya hu Ramazan'ın eskisi
yenisi olur mu???
Dün akşam gördüklerimden sonra, şimdi de ben diyorum ki, hani nerde o neşeli
Ramazan akşamları. Eskiden Ramazan çadırına eğlenmek için gidilirdi. şimdiyse
İftarı-Sahuru beleşe getirebilirmiyiz diye gidiliyor. Bazı nursuzlar da kalabalıktan
faydalanıp söğüşleme yapmak için gidiyorlar. Ne Ramazan Manileri kalmış, ne de
sohbet-muhabbet kalmış...
Biraz da Parkta oturduk. Herkes kendi haline, suskun, perişan suratlar asık.Gülmü-
yor yüzler, pusulu gözler, hep sancılı sohbet sözler. Köşeler de gizli saklı gençler
oturuyorlar. onlar da ellerine almış telefon tık-tık-tık...Yanında ki arkadaşı umurunda
değil. Bir ağaç gölgesin de iki sevgili çok sıkı oturmuşlar, birinin sağ, birinin sol kolu
dolanmış boyunlara??? Amma ve lakin onların da ellerinde Telefon TIK-TIK-TIK.....
Bu sorumsuz-şuursuz-aymaz gençlerimiz yarınların umudu, Öğretmeni. Mühendisi,
Kaymakam-Valisi, belki de Vekili, Mebusu??? İşte temelsiz bina buna denir.....
Geç saatler de eve geldim. Her zaman olduğu gibi, gönlümün sultanı, sevgili eşim
Çay demlemiş beni bekliyor. Tam nerdesin HERİF diyecekken, yüzüme bakıp Ya-hu
matem odasından mı geliyorsun dedi.... Dedim evet Hanım aynen öyle, matem oda-
sından geliyorum.....VESSELAM
----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
“Kalbinde biraz zekâ olmayanlar hiç çekilmiyor ve zekâsında biraz kalp olmayanlar hiç sevilmiyor.”
~
Abdülhak Şinasi Hisar
Duyan belli,gören belli .! İlâhi katında.Bizi bizden daha iyi bilen Rabbimizden kaçış yok.!
Aklımızda bulunsun ve hiç unutmayalım öyle değil mi ?
****MUHTEREM, Materyal olgunun tamam olduğu ve sübuta erdiğini görür ve anlarız.
Amenna ve saddakna. Ancak **AKLIN** tamama erdiğini nasıl anlayacağız???
*****Bu gün erken saatlerde yazdığım **Bir fincan Kahvenin kırk yıl hatırı var** başlıklı
yazım silinmiş. Ayrıca benzer bir çok yazılarım silinmektedir. Tetkik Jüri tarafından hoş
karşılanmayan veya siyasi muhtevalı görülebilir. Ancak neden silindiğini her hangi bir
şekilde bize anlatılamaz mı. Örneğin Mesaj sayfamıza not düşülemez mi...Saygılarımla.
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------.
Bazen olumsuz olay ve gelişmeler, İnsana Rahmani bir çağrıdır.
Her türlü olumsuzluktan ve kötülüklerden sakınmayı işaret eder.
Merhameti fısıldar, müspet düşünmeyi ve davranmayı öğütler...
Yaradan her müsübeti bize irşat eylesin...
Evet çok zeki bir insanım, bu konuyu da kapattım dedim.
Ayrıca; “Elma ilgili özdeyiş benim hiç dikkatimi çekmemişti bile...” derken dahi ne kadar da küçümseme kokuyor sözleriniz.
Bu satırları yazmadan önce yazdığım kısa söz ile ilgili yazıp başkasınınmış dediniz ve hemen akabinde sildiniz. İlk defa şapkamı kendim için çıkarıyorum deyip sildiniz. Daha burada sayamayacağım Allah aşkına siz lütfen anmayın zaten benim adımı. Bu kaçıncı oldu.
“Hadsizin biri sizi tuvalet aynalarına yönlendirmişti. Benim gözlerimden yaş geldi,”
Sizin niçin gözünüzden gülmekten yaş geliyor. O söyledi ben de gerekeni söyledim bitti.
Diğer kişilerle de söyledikleriniz beni ilgilendirmez onlarla sizin aranızda olan şeyler.
Gerçekten sıkıldım artık lütfen herkes kendine baksın. Mübarek ramazanda herkese kalbindekiler nasip olsun. Dileklerimle…
Bu yazıyı siz yazmadınız mı? Gelip benim sayfama yazıp hemen ardından bu yazıyı paylaşıyorsunuz bu imaları defalarca yazdınız bana değilse bile başkalarına yazıyorsunuz. Neden? Kim bu edepsizler öyleyse açıkça yazın da kimse üzerine alınmasın. Neyse bu konuyu burada kapatıyorum.
Benim için konu kapanmıştır. Okuduğumuzu sizler kadar anlayabiliyoruz. Bizim de dışarıdan takipçilerimiz var efendim.
Saygıyla kalınız.
Vezir Pehlevan
Vezir Pehlevan 11.03.2024 - 10:03
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR*****
--Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır.
--Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır.
--Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır.
--Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır.
--Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır.
--İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin
yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır.
--Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve
kararlı olmalıdır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini
korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir
Vatan sever olmalıdır...
--Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle
Selamlarım...
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
*****UNUTULMAZ BİR AŞKTIR LİSELİ YILLAR*****
Lise'de çok muhterem hocalarımız vardı. Yaşayan bütün hocalarımı saygıyla selamlarım,
Merhum olanlara Allah Rahmet eylesin. Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun.
Sayın Salih Altun hocamız, bir gün Edebiyat dersinde Defterime Şiir yazarken gördü. Aldı
Defteri yazdığım Şiiri sınıfa okudu. Ben kızar diye düşünürken. Salih bey, sınıfa Şiiri nasıl
buldunuz diye sorunca, Sınıf mevcudu hep birden alkışladılar. Hoca sınıfa şöyle bir baktı
ve dedi ki Şiiri ya anlamadınız, ya da Arkadaşınıza müzahir oluyorsunuz diye kızdı.
Salih hocam bana döndü ve dedi ki? Sen bağlama çalıyorsun, peki bu Şiiri Türkü olarak
besteleyebilirmisin diye sorunca, ben dumura uğradım. Çünkü Şiiri ölçüsüz-uyaksız yazmıştım.
Sınıfta benden başka Şiir yazan arkadaşlarım da vardı. Saygıdeğer Hocam, hepimize birden
Serbest vezinle Şiir yazmak tembel ve kolaycıların işidir. Pir Sultanlar Dar Ağacına giderken
kafiyeli ve uyaklı koşmalar söylemiştir. Aşık Veyseller, Aşık Şenlikler, Deryami ve Sümmaniler
Asla ve kat-a Serbest, yani özgün Şiir yazmamışlardır. Nasihatım odur ki, her ne iş yaparsanız
yapın, asla kaypak ve kolaycı olmayın...
Ben 14 yaşımdan beri Şiir yazmaktayım. iki binden fazla Şiirim var. Hepsi 7--8--ve 11 li hece
ölçüsüyle yazılmıştır. Bir kısmını kendim besteledim. Bazen hasbelkader çalar söylerim...
Üç uşak yetiştirdim, Üçü de Bağlamayı eline almaz. Ancak, küçük kızım benden gizli Gitar
almış. Onu da çalmayı öğrenemedi....
Saygıdeğer Salih Hocamın nasihatı benim her daim baş tacımdır. Eğer ki merak eden olursa,
Şiir sayfamda **ŞAVŞATLI SALİH ALTUN HOCA** başlıklı Şiirimi okuyabilirler...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
******KİN-KİBİR-NEFRET******
Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder. Dolayısıyla İNSANLIK kötü
duygularının ne kadar kontrol edilebildiği ile doğru orantılı bir statüdür.
Kin-kibir ve nefret insanın hak ve adalet gibi olgulardan eşit yararlanmadığında
Şahıslar, her türlü tavır ve tutumlara karşı derin bir kızgınlık duyarlar. Hatta derin
ve taşkın bir ruh haliyle intikam alma duyguları kabarır.
Demem o ki, kin-kibir ve nefret duygusu insan da öfke, kızgınlık, üzüntü, isyan ve
hoşgörüsüzlük ile doğru karekterizedir. Bunların kaynağı Aile de ve çevre de, Şiddete
maruz kalmış, aşağılanmış ve ötekileştirilmiş kişilerde vuku bulur ve bir salgın virüs
gibi Toluma yayılır...VESSELAM...
-----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----
****MUHTEREM ŞAİRİM****
Eyvallah, çok teşekkür ederim. Bahtınız açık, mevcudiyetiniz daim olsun.
***Elma içinde ki **KURDU** kendisi besler” Vezir bey bu söz bana ait.
E.E Cummings'in değil ki. Ve açılımı da var. Buraya yazmıyorum sadece.
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR*****
--Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır.
--Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır.
--Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır.
--Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır.
--Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır.
--İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin
yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır.
--Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve
kararlı olmalıdır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini
korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir
Vatan sever olmalıdır...
--Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle
Selamlarım...
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
Ulusal Ahlak-i olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla
olamaz. Medeniyetin temeli, bir Toplumun Siyasal, Sosyal ve kültürel
değerleriyle esas ve sabittir...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****BU GÜN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ*****
Benim için her şeye katlanan, her zaman ve her yerde bana müzahir olan,
Yuvamın beti-bereketi, Gönlümün zarafet-i, Kalbimin sayaç hareketi, Ruhu-
mun harareti, Ocak- otağımın temel direği, Amansız yaşamın cesur yüreği,
Oğul-uşağımın Anası, neslimin dena'sı, hayat yoldaşım sevgili eşim başta
olmak üzere bütün **KADINLARIN** ve Yüce Türk Ulusunun 8-Mart Dünya
Kadınlar gününü kutlar, eşitlik, özgürlük, huzur ve mutluluk dolu bir yaşam
sürmelerini dilerim....Saygılarımla.
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
***Bu gün aktüel haberlere bakındım, her zaman olduğu gibi yine
Kadına şiddet, yine Kadına çirkeflik. Bu nasıl medeniyettir, bu nasıl
bir insanlıktır anlamak mümkün değil. Bu kaos-kargaşa kim ya da kimler
dur diyecek***
.
****DEMOKRASİ RAFTA*****
Kalmadı Namusu, Arı Milletin
Kadına Bağlandı, Kârı Milletin
Bu Devran da Zoru-Darı Milletin
Zamanın kurduğu, yoldandır-yoldan.
.
Şimdi ki Nesilin, Yoldan Azması
Kavim-Kardeşine, Kuyu Kazması
Ceberrut Zalimin, Halkı Ezmesi
Aslını bilmeyen Kuldandır-Kuldan.
.
Medeniyet Çöktü, Devran Değişti
Siyasi Akvam da, Kervan Değişti
Riyaset Şahlandı, Ferman Değişti
Araf'ta Uyuyan, Soldandır-Soldan.
.
Çakıroğlu Yazdı, Getirdi Dile
Yüreği Kavruldu, Dönüştü Küle
Rantiye Sefada, Yoksulda Çile
Haksız-Hakikatsız, Eldendir-elden...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***Bu gün Televizyon da yine Kadına şiddet ve çirkeflik haberleriyle dolu***
.
Kalmadı Namusu, Arı Milletin
Kadına Bağlandı, Kârı Milletin
Bu Devran da Zoru-darı Milletin
Zamanın kurduğu yoldandır-yoldan...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Kibrinle Övünür, Hava Atarsın
Eşine-Dostuna, Caka Satarsın
Mürşid-i Kâmil'e, nazar bakarsın
Yaban Arısının, Balı Gibisin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Sağında Gürleyip, Soldan Esersin
Namertle Dost olur, Merde küsersin
Gölgede Durduğun, Dalı Kesersin
Harmanlar ıslatan, Dolu Gibisin...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Fıtrat-ı Kaderin Doğuştan Kara
Ruhunda Fırtına, Beyninde Sara
Biraz da Kusuru, Kendin de Ara
Umutsuz Ortanın, Solu Gibisin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Şimdi ki Neslimiz, arsız-hesapsız
Hak-Hakikat bilmez, gamsız-tasasız
Kavim-Kardeşine, hadsiz-vefasız
Rantiye peşinde, koşmuş gidiyor...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***KÜLTÜREL YOZLAŞMA: Ulusal bir Toplumun kominal, sosyal ve kültürel
bütünlüğünün bozulmasıdır. Kamusal ve Toplumsal birlikteliğin ve dayanışmanın
sekteye uğramasıdır. Akabinde bireylerin kendi kültürel kimliklerini kaybetmesi
kaçınılmazdır.
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin, muasır hür medeniyeti asla olamaz.
Medeniyetin temeli Siyasal, sosyal ve kültürel değerleriyle esas ve sabittir...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*****HOŞ GÖRÜ*****
Ekin-hasat verirmi, tohumsuz tarla
Mutluluk Olur mu, Gönülsüz Yar-la
Yuvalar Kurulsa, Edeple-Arla
Vuslatın şafağı, Yel olur Gider.
.
Memleket Sevdası, Olsun Özünde
Muhabbet çağlasın, sohbet-sözünde
Mutluluk Rüzgârı, Essin Yüzünde
Barışla Sahralar, Yol Olur Gider.
.
Der Vezir, Sevginin Yoktur Belgesi
Şefkatla Kucaklar, Bütün Herkesi
Maşruktan-Mağribe, Uzar Gölgesi
Gönülden-Gönüle, Sel Olur Gider...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
******ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ******
---Bu gün Kahvemi yudumlarken, Antoloji sitelerini gözer eyledim.
Vallahi kin-kibir-ego dört nal gidiyor. Her beşer kendinden razı.ve
burnundan kıl aldırmıyor. Ya-hu bu nasıl insanlıktır? Bu nasıl yaşam
şeklidir? Bu kadar insanlar birbirlerini çekiştirir mi ya hu???
---Kendilerini methederken, bir başkasını rencide ettiklerinin farkında
bile değiller. Birileri kendi güzelliğinden ve aynalarla çok barışık oldu-
ğunu anlatırken, diğer Kadınları küçümsediğini ve çirkinlikle itham
ettiğinin farkında değiller.
---Bir başkası marifetmiş gibi, okuduğu Kitapların sayısını gerneşe
gerneşe anlatırken, gene bir başkalarını cehaletlikle itham ettiklerinin
farkında değiller.
---Bir Zat-i muhterem kendi Din ve Mezhebini ballı-ballı anlatırken
aynı zamanda başka Din ve Mezheplere giydiriyor. Başkalarını Dinsiz
ve imansızlıkla itham ederken, kendisinin Dini ve mezhebinden uzaklaş-
tığının farkında değil.
---Bir başkası mütemadiyen, Milattan önce yaşamış Filozofların küflü
paslı deyim ve sözlerini güncelliyor. Çünkü kendisi üretemiyor. Bir türlü
Statüko esaretinden kurtulamıyor.
---Kimisi kendi Ulusunda yetişmiş bunca değerli Şair ve Yazarların adlarını
asla zikretmiyor, tam tersi yabancı zırtapozların eser ve isimlerini güncellemeden
dolayı kedisiyle gurur duyuyor.
---Kimi zavallılar da, Yüce Atamız Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Devrim ve ilkele-
rini bahsetmekten korkuyorlar. Bu ne yaman bir çelişkidir...VESSELAM.
---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
**Ulusal bir Milletin çağdaş uygarlık içerisinde yaşayabilmesi için
bilimsel eğitim ve ana yasal hakların korunmasıyla mümkündür...
**Muasır, çağdaş medeniyete kavuşamayan bir Millet, yabancı
kültürün ayakları altında cebelleşmesine mahkumdurlar...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****BEŞER KARDEŞİM*****
Kişinin, diğer kişilerin yaşadığı duygu, düşünce ve davranışlarına
karşı doğrudan kayıtsız kalıyorsa şayet. o, şahıs empati yeteneğinden
yoksun demektir....
------OZAN ÇAKIROĞLU------
Serinde Fırtına, Yürekte Yangın
Poyrazdan esiyor, Aşkına dargın
İklmi Bozulmuş, Bedeni Yorgun
Elleri Koynuna Dolamış Gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Rantiyeci oldu, eski yazarlar
Hani nerde kaldı, aydın gezenler
Ehtibar görüyor, Halkı üzenler
Nursuzu-hırsızı, dört nal gidiyor...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
AMELİM SAKLIDIR SIRLAR İÇİNDE
.
Kervansız Diyara Gider Yollarım
Bilim Dergahında, Arşı Boylarım
Gerçeği yazmasam, tutmaz ellerim
Ahvalim Kalmasın, Sırlar İçinde.
.
Aşığın Kapanmaz, Gönül Yarası
Serinde Şimşekler, Betin Sarası
Gün Gelir Tutuşur, Ahiret Çırası
Mahşere Yol alır, Sallar içinde.
.
Çakıroğlu Aldı, Haktan Özünü
Hakikat içinde, Söyler Sözünü
Hazana Çevirdi, Bahar Yazını
Dertleri Söylenir, Diller içinde...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Mebusan Yaptılar, Hacı-Hocayı
İrtica Hortladı, Sardı Bacayı
Hatunlar Takmıyor, Evde Kocayı
Oğulu-Uşağı Dört Nal Gidiyor...