Kültür Sanat Edebiyat Şiir

serbest kürsü sizce ne demek, serbest kürsü size neyi çağrıştırıyor?

serbest kürsü terimi Seu Kuyt tarafından tarihinde eklendi

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Allah diyor ki anın beni anayım sizi o halde misal Ahmet Allah dese mutlaka Allah dahi Ahmet diyecektir.

  • Korhan Ufuk
    Korhan Ufuk

    Başkanlığı döneminde Ankara'yı fetö çetesine peşkeş çekerek soyup soğana çevirdiği bizzat kendi partili yol arkadaşınca dile getirilen ve halk tarafından başkanlıktan indirildikten sonra edep ötesi komikliğe soyunan melih namlı kene, cenaze törenlerinde ve saygı duruşlarında çalınan bir marşı İstiklal Marşımız sanmış.

    "Abisi"nin temsil ettiği sağın "yerli ve milli"si bu kadar oluyor işte!

  • Korhan Ufuk
    Korhan Ufuk

    Türk Sineması'nın yüz akı klasiklerinden Muhsin Bey filminde Uğur Yücel'in (Ali Nazik) döktürdüğü arabesk şarkı sahnesi...

    ?si=IkfqhWECTBw3rA-3

  • Korhan Ufuk
    Korhan Ufuk

    Parmak yıldızı gösterdiği zaman, parmağa değil, yıldıza bakmak lazımdır.

    - Maya Atasözü

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Biz ikindi vakti dünyaya gelen bir ümmetiz ve en hayırlı adil şahitleriz vasat yani orta yolu takip eden ümmetiz Elhamduüillah.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Sen yine güneşi takip et oyalanma zira güneş batıdan doğuncaya Can gırtlağa gelinceye Tevbe kapısı açıktır.

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Hayır efendim ol ülke güneş batmak üzere ancak uyanıyor demektir.çinlilere göre. halbuki sabahleyin uyananın dahi gölgeleri uzun olur.Kenan Aydın:))

  • Korhan Ufuk
    Korhan Ufuk

    Bir ülkede küçük insanların gölgeleri uzuyorsa,
    o ülkede güneş batıyor demektir.

    - Çin Atasözü

  • Korhan Ufuk
    Korhan Ufuk

    Bir partinin grup başkan vekili olan bir kadın,
    "biji portekiz" aşağılık olayıyla ilgili olarak
    "Ülke milli takımını tutmanın yolu aidiyet duygusudur" buyurmuş. O kadar! Yani, kendi saflarında aidiyet duygusu filan taşınmadığını açıkça itiraf etmiş.

    Şimdi sormalı bu kadına:
    Bu toprağın ekmeğini yiyip suyunu içerken ve havasını solurken, daha da önemlisi bu toprağın insanlarının vergileriyle ödenen o hiç de hakketmediğin/iz oldukça yüklü maaşı cebe cukkalarken aidiyet duygusu sorun olmuyor da neden Ulus'la ilgili özellikle bir başarı söz konusu olunca hemen aidiyet maskesini ortaya sürüyorsun/uz?

    Utanma denilen kavramla hiç mi ilgin/iz yok?

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    İslam'ın ilk şartı ve en masrafsız en zahmetsiz en külfetsiz en zorunlu şartı yalan konuşmamaktır ve yalan konuşmamak için peygamber olmaya gerek yoktur.Ve öyle bir haldeyiz ki bu caddeyi kübrayı muhafaza için dahi sadaka vermek icab ediyor zira olan İslam caddesine değil bizzat bize oluyor.Biz bunu ahirette hatemül Enbiya efendimize izah edemeyiz.Allah yalanı ve yalancilari kahreylesin bize de yalandan ve yalancılıktan muhafaza için yardım inayet ve nusret eylesin amin.

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    ***** ZAM FURYASI *****
    ANADOLU, Alev-alev yanıyor
    Ekonomi çöktü, yürek kanıyor
    Cehalet zamları, kader sanıyor
    Benzine-mazota Gaza zam geldi.
    .
    Her gün değişiyor, pazar fiyatı
    Halka zehir etti, zamlar hayatı
    Tazeyi bıraktık, aldık bayatı
    Evliler boşandı, Kıza zam geldi.
    .
    Türemiş cambazın, türlü türlüsü
    Pazarda kalmamış, malın yerlisi
    Vergiye tabidir, Kurban derisi
    Kasaplar kokuştu Tuza zam geldi.
    .
    Bak ne hale geldi, Türkün Turası
    Ehtibar görüyor, Ağyar parası
    Dolara bağlandı, Makber kirası
    Kefenlik patise, Beze zam geldi.
    .
    Der Vezir, yaşamın şartları ağır
    Milletin sırtında, açıldı yağır
    Muhalif arafta, Hükümet sağır
    Davula-zurnaya-Saza zam geldi...
    -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
    Kardaş, daha ne söyleyem, ne diyem
    Anlayana sözlerim, olsun hediyem...VESSELAM.


  • Korhan Ufuk
    Korhan Ufuk

    Portekiz'e yenildiğimiz futbol maçı sonrası yaptığı yalaka paylaşımla Portekizlileri bile kendine güldüren ulusal onur fakiri ferhat encu denen insan müsveddesi işte böyle ancak kendi diliyle hevhevleyebilir. Hoşt deyip geçiniz.

    Bir not:
    Ulusal onur fakiri insan artıklarının, kişisel onurları da sıfırdır.

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    *** Havaya-Suya Vergi, Köylünün Aşı-Ekmeğine, Tuzu-Biberine Vergi, Milletin
    Sağlık ve Okuluna Vergi, Garip-gurebanın Kefen ve Mezarına Vergi, Bunca
    Taşıtların vergisinden yapılan Yola-Köprüye Vergi, Emeklinin zar-zor yapmış
    Olduğu Dama vergi, Çarşı-Pazara, Sokak-Caddeye vergi babam vergi...
    .
    Gariban Milletin, hayal-düşüne
    Tavuk cücüğüne, ördek-kuşuna
    Oğul-Uşağına, Garip Eşine
    Çorba Aşına vergi babam vergi.
    .
    Davuldan-zurnadan, sazdan kavaldan
    Yorgandan yataktan, heybe çuvaldan
    Göz-kaş yüzünden, Resim tuvalden
    Kız-gelin kınadan vergi babam vergi.
    .
    Şafakta ötüşen, Horoza Kaza
    Tencere tavaya, Ekmeğe Tuza
    Yağmura, borana, Bahara-Yaza
    İklim-Mevsime vergi babam vergi.
    .
    Çakıroğlu yazdı, yoldan azana
    Hakkı-hakikatı, kökten bozana
    Miskin Beyinlere, çürük izana
    Fikir-mantığa, vergi babam vergi...
    -----OZAN ÇAKIROĞLU------



  • Korhan Ufuk
    Korhan Ufuk

    Ekonomisi dibe çöktürülmüş bir ülkede; garson, kurye gibi anlık hizmet veren emekçilerin 3 kuruşluk bahşişlerine bile
    ekonomiyi dibe çöktürenler tarafından ve hiç utanmadan kurtarıcı gözüyle bakılıyorsa;
    sıra ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin harçlıklarından da vergi(!) tırtıklamaya geldiğinde asla şaşırmam. Sen de şaşırma hala uyuyan şapşik gardaşım benim.

  • Aa Filius
    Aa Filius

    Paylaştığım gönderi silinmiş. Çocukların faydasına olan bir kitap talebinden nasıl bir rahatsızlık duyulduğu apayrı bir ruhsuzluk işareti. Sözde burası şiir bloğu.. E o zaman tekrar paylaşayım..

    Merhaba, Şanlıurfa'da köy okulu için bir eğitimci, kitap desteğine ihtiyaç duyduklarını iletti. 100 temel eserden kitaplar ihtiyaçlarını karşılıyormuş. Destek olmak isterseniz eğitimcinin iletişim bilgilerini iletebilirim. Sevgiler..

  • Bahattin Yılmaz
    Bahattin Yılmaz


    Kedi konulu yazıma düzeltme.


    -Ücretsiz - Şehir dışı gönderemem.

    Şehir dışı göndermek için üçret arıyormuş gibi anlaşılmasın.

  • Bahattin Yılmaz
    Bahattin Yılmaz

    Epeydir girmeyince arkadaşlar ve mesajlar sıfırlanmış.

    - Herkese hayırlı bayramlar, beklediklerinden güzel yaşanır inşAllah.

  • Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği
    Karizma uğruna güneşe Bakmayan Ayçiçeği

    Minareden atlarım
    Bayramınızı kutlarım

  • Hamiye Gül
    Hamiye Gül

    Çok değerli Antoloji.com üyelerinin Kurban Bayramı'nı içten dileklerimle kutluyorum.

  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin



    Değerli şiir severler,

    Sevdiklerinizle beraber ağız tadıyla bir bayram geçirmenizi dilerim

    Mutlu bayramlar
    Esenlikler



  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Evli olan aile sahibi ve araba sahibi erkeklere tavsiyem direksiyonu kadınlara verin siz de arka koltukta Cevşenül Kebir gibi Kur'an gibi dua kitapları ve Allah'ı tazim ve tesbih ile meşgul olun zira kadın nereye gider ise gitsin en azından siz Allah'ı tesbih zikir ve dua ile gitmiş olursunuz Allah kendisini tesbih tazim edeni sever herkese hayırlı bayramlar dilerim.

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    "Kalb kırmak kabeyi yıkmak gibidir."
    Nedir'e ekileyim bari.

  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    "Antropozen'e göre Çiçekleşme safhasından emin olmasam bile Maydonozgiller(Yoncagiller) belki Çiçekleşmeden bir önceki veya bir sonraki aşama...

    1.) Yosunlaşma
    2.) Çiçekleşme [2.) 3.)]?
    3.) Bozkırlaşma (Yoncagiller, Maydonozgiller, Çimengiller v.s!) [2.) 3.)]?
    4.) Sebzeleşme
    5.) Çalılaşma
    6.) Ağaçlaşma

    vs..."

    Yokarıda belirttiğim konudan sonra, bi de ne görmeyim(bumerang) çok küçük küçük çiçeklenmiş yosun... Yani Antropozene göre çiçekleşme ikinci safha...

  • Hüseyin Pelit
    Hüseyin Pelit

    Limanlar değil yalnız yanan...

  • Kenan Aydın
    Kenan Aydın

    Aşkın girdabına düşmekten merhametin saltanatına sığınırız.Amin.

  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    **** MUHTEREM HOCAM ****
    Bu sayfa da bu güne kadar bilimsel hiç bir şey güncellenmedi. Kalemler hep
    çuvaldız-iğne gibi kullanıldı. İnşallah bundan böyle kin-kibir nefret değil de
    Edebiyat ve aktüel konular işlenir.
    ---Hocam KALP konusu biraz cılız ve yavan kalmış. İnşallah uygun bir zaman da
    daha tafsilatlı yazarsınız. Sevgi, barış ve suhulet içinde kalınız...

  • Tahir Eker
    Tahir Eker

    GÖNÜL ÜSTÜNE
    Arapçadan Türkçeye taşınan “kalp” sözcüğü, hemen bütün omurgalı hayvanlarında vardır. Görevi kan dolaşımını sağlamaktır. Kan ise hayat denen yaşamın olmazsa olmazıdır.
    Kalp, hangi sebeple olursa olsun durduğu zaman canlının hayatı da durur. Yani kalp, sizin ömr boyu uyurken de uyanıkken de çalışan organınızdır.
    Bu kadar önemli organımız kalp, ilgiyi ve iltifatı da hak ediyor doğrusu…
    “İnsan sözcüklere anlam yükleyen tek canlıdır”
    Fiziki bir organ olan Kalbe de ruh vermişiz öncelikle. Sonra, sayısız anlam yüklemişiz. Bu yüklediğimiz anlamları, Deyimlerle, Ata Sözleriyle ifade etmişiz. Örnek mi? Onlarca…
    Kalp ağrısı, kalp kırmak, kalbi bozuk, kalbi sıcak, kalbi temiz, kalbine girmek, kalp çalmak, Kalp kazanmak vs. vs.Deyimler.
    Kalp kırmak kolay, yapmak zordur. Kalp, kalbe karşıdır, Sözü tok olanın, kalbi pak olur. vs. vs. Ata sözleri
    Okurları, Deyimlere, Atasözlerine boğmadan; konuya dönelim.
    Kalbin yetmediği alanda yürek girer devreye. Yürek, kalbe verdiğimiz ruhun bir türevi diyebiliriz.
    Yüreğe de kalp gibi sayısız anlamlar yüklemiş, deyimler ve atasözleriyle bu anlamları ifade etmişiz. Yüreğe oturmak, yüreği daralmak, yüreği kan ağlamak, yüreğine inmek vs.vs.
    Ata sözleri: Yere bakan yürek yakan, Dağda bağın var, yüreğinde dağın var Vs.
    Dizelerimde yürek:
    “Seni yüreğime beynime kazdın.”
    “Yüreğim yangın yeri, gör nasılda tütüyor”
    “Kar mı yağmış yüreğinin başına.”
    “Yüreğimi acı, keder dalıyor.”
    “Yüreğim yürektir, paha biçimez
    Neyleyim bağrımdan söktünde gittin.”
    “Şiir yürekten gelir, yüreklere dokunur.”
    “Yürek” sözcüğü: Aşkı, sitemi, acıyı, kederi, özlemi, ayrılığı, daha nice duyguları; dizelerde, öykülerde, romanlarda edebi sanatların her dalında ve özel sohbetlerde açık etmiştir. Anlaşılır kılmıştır.
    “Gör beni!
    Bir yarım hasret türküsü
    Bir yarım inat
    Sade yürek kalmışım
    Sade yürek
    Yüreğim paramparça
    Yüreğim kan revan,
    Dayan yüreğim dayan!”
    Yürek, yiğitliğin ve korkaklığın da yatağıdır. O yüzden korkaklık gösterene, aşağılayıcı bir sesle, “yüreksiiiiz ya da yüreği batasıcaa!”vs ünleriz. Korkunun üzerine yürüyene de “Yürekli adam!” Ya da “Karpuz kadar yüreği varmış!” vs. Diye yüceltiriz.
    “Hangi işi yaparsanız yapın ona, yüreğinizden bir tutam katın. O iş, yoldan geçeni yolundan eyler. Sizi de mutlu eyler.”
    Madde ve mana başka bir deyişle, beden ve ruh olarak ifade edilen İnsan; Düalist(İkili) bir varlıktır. Dolayısı ile bedenide, düşünceleride zıtlıkların birliği üzerine İnşa edilmiştir. Diyerek konuya dönelim…
    “Gönül gel seninle muhabbet edelim” Ali Ekber Çiçek
    Ozan Ali Ekber’in seslendiği gibi, bizde kendi dilimizle seslenelim…
    “Deli gönül ayva ister, nar ister
    Her mevsim bulunmaz güz ile gelir
    Al yanaklı şeker dilli yar ister
    O da minnet ile naz ile gelir”
    -------------------------
    “Her dilde düşünür, lisanı bilmez
    Utanmaz sıkılmaz insanı bilmez
    Akortdan anlamaz, notayı bilmez
    Yârin meclisine saz ile gelir”
    Anlayana, bu iki dörtlük bile; gönül ile sohbet etmenin ne kadar zor olduğunu bilir.
    Gönül, insanın aklını başından alan tek güçtür.
    Gönül konuşursa akıl susar. Gönül yürürse akıl durur. Gönül isterse insanı yerden yere vurur.
    Bu kadar zor, zorba gönül: aşkın, sevdanın sarayı, sevginin köşkü, iyinin güzelin bahçesidir. Bahçesini, barınağını korur. İşte zor ve zorbalığı bundandır. Bütün güzellikler onun bahçesi, iyiliğin her çeşidi ondadır.
    Ondan sebep, “Dünyanın malı dünyanındır. Sizinle gidecek olan kazandığınız gönüllerdir. Ne kadar gönül kazandınızsa o kadar bu dünyaya aitsinizdir.” Diyorum
    “Anlamadım sırrın, nice yolun var.
    İnanandan, inanmazdan kulun var
    Dört kitabın her birinde yerin var
    Dinlerden yüce mi, dinsiz mi gönül”
    “ Aşk, gönülden gönüle en kısa, en çetin yoldur.”
    Neşet Ertaş ne güzel ifade eder bu çetin yolu …
    “Gönül dağı yağmur, boran olunca
    Akar can özümden sel gizli gizli”
    -------------------------
    “Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
    Gönülden gönüle gider, yol gizli gizli”
    -----------------------------
    “Aşk denilen bir deryaya/
    Çıkamazsın girme gönül” Aşık veysel
    “Sözü süz de söyle gönlü bulundurmasın.” Mevlana
    “Göze nur, gönülden gelir.” Hacı Bektaş Veli
    “Gönül hissetmezse kulak duymuş neylesin.” Mevlana
    “Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme” Yunus Emre
    Bu gönül İnsanları Yüz yıllardan günümüze, buradan da nice Yüz yıllara yolumuzu aydınlatanlardır. Onları, sevgi, saygı ve özlemle anarak; Onlardan aldığımız feyiz ile kendi sözümüzü de söyleyerek yazımızı sonlandıralım.
    “Gönüller yakınsa buradan Fizan’a yol bir andır.
    Gönüller ıraksa aynı mekenda yol Fizan’dır”
    ---------------------------------Tahir Eker 1. 6. 2024


  • Tahir Eker
    Tahir Eker

    GÖNÜL ÜSTÜNE
    Arapçadan Türkçeye taşınan “kalp” sözcüğü, hemen bütün omurgalı hayvanlarında vardır. Görevi kan dolaşımını sağlamaktır. Kan ise hayat denen yaşamın olmazsa olmazıdır.
    Kalp, hangi sebeple olursa olsun durduğu zaman canlının hayatı da durur. Yani kalp, sizin ömr boyu uyurken de uyanıkken de çalışan organınızdır.
    Bu kadar önemli organımız kalp, ilgiyi ve iltifatı da hak ediyor doğrusu…
    “İnsan sözcüklere anlam yükleyen tek canlıdır”
    Fiziki bir organ olan Kalbe de ruh vermişiz öncelikle. Sonra, sayısız anlam yüklemişiz. Bu yüklediğimiz anlamları, Deyimlerle, Ata Sözleriyle ifade etmişiz. Örnek mi? Onlarca…
    Kalp ağrısı, kalp kırmak, kalbi bozuk, kalbi sıcak, kalbi temiz, kalbine girmek, kalp çalmak, Kalp kazanmak vs. vs.Deyimler.
    Kalp kırmak kolay, yapmak zordur. Kalp, kalbe karşıdır, Sözü tok olanın, kalbi pak olur. vs. vs. Ata sözleri
    Okurları, Deyimlere, Atasözlerine boğmadan; konuya dönelim.
    Kalbin yetmediği alanda yürek girer devreye. Yürek, kalbe verdiğimiz ruhun bir türevi diyebiliriz.
    Yüreğe de kalp gibi sayısız anlamlar yüklemiş, deyimler ve atasözleriyle bu anlamları ifade etmişiz. Yüreğe oturmak, yüreği daralmak, yüreği kan ağlamak, yüreğine inmek vs.vs.
    Ata sözleri: Yere bakan yürek yakan, Dağda bağın var, yüreğinde dağın var Vs.
    Dizelerimde yürek:
    “Seni yüreğime beynime kazdın.”
    “Yüreğim yangın yeri, gör nasılda tütüyor”
    “Kar mı yağmış yüreğinin başına.”
    “Yüreğimi acı, keder dalıyor.”
    “Yüreğim yürektir, paha biçimez
    Neyleyim bağrımdan söktünde gittin.”
    “Şiir yürekten gelir, yüreklere dokunur.”
    “Yürek” sözcüğü: Aşkı, sitemi, acıyı, kederi, özlemi, ayrılığı, daha nice duyguları; dizelerde, öykülerde, romanlarda edebi sanatların her dalında ve özel sohbetlerde açık etmiştir. Anlaşılır kılmıştır.
    “Gör beni!
    Bir yarım hasret türküsü
    Bir yarım inat
    Sade yürek kalmışım
    Sade yürek
    Yüreğim paramparça
    Yüreğim kan revan,
    Dayan yüreğim dayan!”
    Yürek, yiğitliğin ve korkaklığın da yatağıdır. O yüzden korkaklık gösterene, aşağılayıcı bir sesle, “yüreksiiiiz ya da yüreği batasıcaa!”vs ünleriz. Korkunun üzerine yürüyene de “Yürekli adam!” Ya da “Karpuz kadar yüreği varmış!” vs. Diye yüceltiriz.
    “Hangi işi yaparsanız yapın ona, yüreğinizden bir tutam katın. O iş, yoldan geçeni yolundan eyler. Sizi de mutlu eyler.”
    Madde ve mana başka bir deyişle, beden ve ruh olarak ifade edilen İnsan; Düalist(İkili) bir varlıktır. Dolayısı ile bedenide, düşünceleride zıtlıkların birliği üzerine İnşa edilmiştir. Diyerek konuya dönelim…
    “Gönül gel seninle muhabbet edelim” Ali Ekber Çiçek
    Ozan Ali Ekber’in seslendiği gibi, bizde kendi dilimizle seslenelim…
    “Deli gönül ayva ister, nar ister
    Her mevsim bulunmaz güz ile gelir
    Al yanaklı şeker dilli yar ister
    O da minnet ile naz ile gelir”
    -------------------------
    “Her dilde düşünür, lisanı bilmez
    Utanmaz sıkılmaz insanı bilmez
    Akortdan anlamaz, notayı bilmez
    Yârin meclisine saz ile gelir”
    Anlayana, bu iki dörtlük bile; gönül ile sohbet etmenin ne kadar zor olduğunu bilir.
    Gönül, insanın aklını başından alan tek güçtür.
    Gönül konuşursa akıl susar. Gönül yürürse akıl durur. Gönül isterse insanı yerden yere vurur.
    Bu kadar zor, zorba gönül: aşkın, sevdanın sarayı, sevginin köşkü, iyinin güzelin bahçesidir. Bahçesini, barınağını korur. İşte zor ve zorbalığı bundandır. Bütün güzellikler onun bahçesi, iyiliğin her çeşidi ondadır.
    Ondan sebep, “Dünyanın malı dünyanındır. Sizinle gidecek olan kazandığınız gönüllerdir. Ne kadar gönül kazandınızsa o kadar bu dünyaya aitsinizdir.” Diyorum
    “Anlamadım sırrın, nice yolun var.
    İnanandan, inanmazdan kulun var
    Dört kitabın her birinde yerin var
    Dinlerden yüce mi, dinsiz mi gönül”
    “ Aşk, gönülden gönüle en kısa, en çetin yoldur.”
    Neşet Ertaş ne güzel ifade eder bu çetin yolu …
    “Gönül dağı yağmur, boran olunca
    Akar can özümden sel gizli gizli”
    -------------------------
    “Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
    Gönülden gönüle gider, yol gizli gizli”
    -----------------------------
    “Aşk denilen bir deryaya/
    Çıkamazsın girme gönül” Aşık veysel
    “Sözü süz de söyle gönlü bulundurmasın.” Mevlana
    “Göze nur, gönülden gelir.” Hacı Bektaş Veli
    “Gönül hissetmezse kulak duymuş neylesin.” Mevlana
    “Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme” Yunus Emre
    Bu gönül İnsanları Yüz yıllardan günümüze, buradan da nice Yüz yıllara yolumuzu aydınlatanlardır. Onları, sevgi, saygı ve özlemle anarak; Onlardan aldığımız feyiz ile kendi sözümüzü de söyleyerek yazımızı sonlandıralım.
    “Gönüller yakınsa buradan Fizan’a yol bir andır.
    Gönüller ıraksa aynı mekenda yol Fizan’dır”
    ---------------------------------Tahir Eker 1. 6. 2024


  • Tahir Eker
    Tahir Eker

    GÖNÜL ÜSTÜNE
    Arapçadan Türkçeye taşınan “kalp” sözcüğü, hemen bütün omurgalı hayvanlarında vardır. Görevi kan dolaşımını sağlamaktır. Kan ise hayat denen yaşamın olmazsa olmazıdır.
    Kalp, hangi sebeple olursa olsun durduğu zaman canlının hayatı da durur. Yani kalp, sizin ömr boyu uyurken de uyanıkken de çalışan organınızdır.
    Bu kadar önemli organımız kalp, ilgiyi ve iltifatı da hak ediyor doğrusu…
    “İnsan sözcüklere anlam yükleyen tek canlıdır”
    Fiziki bir organ olan Kalbe de ruh vermişiz öncelikle. Sonra, sayısız anlam yüklemişiz. Bu yüklediğimiz anlamları, Deyimlerle, Ata Sözleriyle ifade etmişiz. Örnek mi? Onlarca…
    Kalp ağrısı, kalp kırmak, kalbi bozuk, kalbi sıcak, kalbi temiz, kalbine girmek, kalp çalmak, Kalp kazanmak vs. vs.Deyimler.
    Kalp kırmak kolay, yapmak zordur. Kalp, kalbe karşıdır, Sözü tok olanın, kalbi pak olur. vs. vs. Ata sözleri
    Okurları, Deyimlere, Atasözlerine boğmadan; konuya dönelim.
    Kalbin yetmediği alanda yürek girer devreye. Yürek, kalbe verdiğimiz ruhun bir türevi diyebiliriz.
    Yüreğe de kalp gibi sayısız anlamlar yüklemiş, deyimler ve atasözleriyle bu anlamları ifade etmişiz. Yüreğe oturmak, yüreği daralmak, yüreği kan ağlamak, yüreğine inmek vs.vs.
    Ata sözleri: Yere bakan yürek yakan, Dağda bağın var, yüreğinde dağın var Vs.
    Dizelerimde yürek:
    “Seni yüreğime beynime kazdın.”
    “Yüreğim yangın yeri, gör nasılda tütüyor”
    “Kar mı yağmış yüreğinin başına.”
    “Yüreğimi acı, keder dalıyor.”
    “Yüreğim yürektir, paha biçimez
    Neyleyim bağrımdan söktünde gittin.”
    “Şiir yürekten gelir, yüreklere dokunur.”
    “Yürek” sözcüğü: Aşkı, sitemi, acıyı, kederi, özlemi, ayrılığı, daha nice duyguları; dizelerde, öykülerde, romanlarda edebi sanatların her dalında ve özel sohbetlerde açık etmiştir. Anlaşılır kılmıştır.
    “Gör beni!
    Bir yarım hasret türküsü
    Bir yarım inat
    Sade yürek kalmışım
    Sade yürek
    Yüreğim paramparça
    Yüreğim kan revan,
    Dayan yüreğim dayan!”
    Yürek, yiğitliğin ve korkaklığın da yatağıdır. O yüzden korkaklık gösterene, aşağılayıcı bir sesle, “yüreksiiiiz ya da yüreği batasıcaa!”vs ünleriz. Korkunun üzerine yürüyene de “Yürekli adam!” Ya da “Karpuz kadar yüreği varmış!” vs. Diye yüceltiriz.
    “Hangi işi yaparsanız yapın ona, yüreğinizden bir tutam katın. O iş, yoldan geçeni yolundan eyler. Sizi de mutlu eyler.”
    Madde ve mana başka bir deyişle, beden ve ruh olarak ifade edilen İnsan; Düalist(İkili) bir varlıktır. Dolayısı ile bedenide, düşünceleride zıtlıkların birliği üzerine İnşa edilmiştir. Diyerek konuya dönelim…
    “Gönül gel seninle muhabbet edelim” Ali Ekber Çiçek
    Ozan Ali Ekber’in seslendiği gibi, bizde kendi dilimizle seslenelim…
    “Deli gönül ayva ister, nar ister
    Her mevsim bulunmaz güz ile gelir
    Al yanaklı şeker dilli yar ister
    O da minnet ile naz ile gelir”
    -------------------------
    “Her dilde düşünür, lisanı bilmez
    Utanmaz sıkılmaz insanı bilmez
    Akortdan anlamaz, notayı bilmez
    Yârin meclisine saz ile gelir”
    Anlayana, bu iki dörtlük bile; gönül ile sohbet etmenin ne kadar zor olduğunu bilir.
    Gönül, insanın aklını başından alan tek güçtür.
    Gönül konuşursa akıl susar. Gönül yürürse akıl durur. Gönül isterse insanı yerden yere vurur.
    Bu kadar zor, zorba gönül: aşkın, sevdanın sarayı, sevginin köşkü, iyinin güzelin bahçesidir. Bahçesini, barınağını korur. İşte zor ve zorbalığı bundandır. Bütün güzellikler onun bahçesi, iyiliğin her çeşidi ondadır.
    Ondan sebep, “Dünyanın malı dünyanındır. Sizinle gidecek olan kazandığınız gönüllerdir. Ne kadar gönül kazandınızsa o kadar bu dünyaya aitsinizdir.” Diyorum
    “Anlamadım sırrın, nice yolun var.
    İnanandan, inanmazdan kulun var
    Dört kitabın her birinde yerin var
    Dinlerden yüce mi, dinsiz mi gönül”
    “ Aşk, gönülden gönüle en kısa, en çetin yoldur.”
    Neşet Ertaş ne güzel ifade eder bu çetin yolu …
    “Gönül dağı yağmur, boran olunca
    Akar can özümden sel gizli gizli”
    -------------------------
    “Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
    Gönülden gönüle gider, yol gizli gizli”
    -----------------------------
    “Aşk denilen bir deryaya/
    Çıkamazsın girme gönül” Aşık veysel
    “Sözü süz de söyle gönlü bulundurmasın.” Mevlana
    “Göze nur, gönülden gelir.” Hacı Bektaş Veli
    “Gönül hissetmezse kulak duymuş neylesin.” Mevlana
    “Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme” Yunus Emre
    Bu gönül İnsanları Yüz yıllardan günümüze, buradan da nice Yüz yıllara yolumuzu aydınlatanlardır. Onları, sevgi, saygı ve özlemle anarak; Onlardan aldığımız feyiz ile kendi sözümüzü de söyleyerek yazımızı sonlandıralım.
    “Gönüller yakınsa buradan Fizan’a yol bir andır.
    Gönüller ıraksa aynı mekenda yol Fizan’dır”
    ---------------------------------Tahir Eker 1. 6. 2024


  • Muammer Orak
    Muammer Orak

    Defalarca sağanak yağmur yağmasından dolayı, sular altında kalan bir şehirde,...
    Her defasında onca zarar açan su baskınlarımı, yoksa statik norma uygun doğru düzgün alt yapıyla su baskınlarının önüne geçmekmi daha maliyetli?

    ?feature=shared