****** RUBAİYET ****** Ne baharın tadı kaldı, ne de kışın tadı Gıdalar vurgun yedi, bozuldu aşın tadı Adalet rafa kalktı, medeniyet felç oldu Bu düzenin cevrinden, kalmadı işin tadı... ------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
***** RUBAİYAT ***** Gün gelir devran döner hazan düşer bedene Kendinde kusur ara, bağlama bir nedene Ne sağına minnet et, ne de solundan yürü Biraz hürmetin olsun, Halka hizmet edene... ------- OZAN ÇAKIROĞLU -------
***** RUBAİYAT ***** Osmanlı her zaman kadından korktu Horladı, payladı çarşafa soktu Atatürk'e kadar, sahibi yoktu Kadını Başbakan yaptı Cumhuriyet, Hürriyeti Arşa çaktı Cumhuriyet... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Yurt'ta sulh, Cihan'da sulh demesiyle ve Hayatta en hakiki mürşit ilimdir sözüyle Orta Çağ karanlığını tamamen kapatmıştır... -------OZAN ÇAKIROĞLU------
Din ve mezhepsel ayrışmalar zaman-zaman kaos-kargaşaya hatta savaşlara sebebiyet vermiştir... Ayrıca bazı bilimsel araştırmalar, yayılmacı politikalara yol açmıştır... --------OZAN ÇAKIROĞLU----------
Tarihsel devinim de konjonktürel geçişler vardır... Siyasal, sosyal ve kültürel ayrışmalar gibi... Bu olgular, Uluslar arası geçişlerin hızlanması, ve yeni arayışların global bir zorunluluk arz etmesiyle doğru orantılıdır... -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT ***** Bu senden, bu benden diye insan ayırma Nefsine hakim ol da, melanet kayırma Cin-peri-huri deyip te aklın sıyırma Her iki Dünya'nı birden yakar gidersin... --------OZAN ÇAKIROĞLU------
Rahmetli Dedem derdi ki, dost-arkadaş-yarenlerinde, Şu üç olguya dikkat et? Zekâ, onur ve dürüstlük... Eğer ki, üçüncüsü yoksa, ilk ikisini beyhude arama... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
VATANDAŞ TUŞTADIR KARDAŞ . Yahudi köpeği doymuyor kana Feleğin kırbacı zalimden yana Ekonomi çöktü kapandı vana Gariban Vatandaş tuştadır kardaş. . Suçlu yanındadır, bakma uzağa Gün gelir zalimde düşer tuzağa Beş metre bez ile, biner kızağa Hak-hakikat yolu naştadır kardaş. . Şehirde kalmadı, insan-ı haklar Rantiyeci çalar, nemrudu saklar Kanunlar zengini aklayıp paklar Günahın büyüğü baştadır kardaş. . Namussuzlar derler ayıya dayı Aslanın leşidir, çakalın payı Emekli güç bela çıkarır ayı Yoksulun iklimi kıştadır kardaş. . Der Vezir, arifler sözümü anlar Milletin sırtından yapıldı hanlar Zam-zam belasından yanıyor canlar Memleket ahvali yastadır kardaş...
Evet beşer kardeşim, Diyanet düz yazı olarak paylaşmıştı. Ben numara vererek kalem-kalem yazdım. Ben aşağıda ki. beyanım gibi anladım, sizler nasıl yorumlarsanız-yorumlayınız... Ancak, ara da bir sayfama yazıp-yazıp silmenizi anlamakta mümkün değil....SELAMETLE
*** DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN TÜRK ULUSUNA FETVA *** 1= Bir Eril ile bir Dişil bir arada yalınız kalırlarsa şayet, üçüncü tekil şahıs Şeytandır demişler? 2= Kadın-Erkek toplu taşımalarda aynı araca karma binemezler...Caiz değilmiş... 3= Akrabada olsalar, Herifi evde olmayan bir Kadının otağına Erkeğin girmesi haramdır... 4= 12 yaşından büyük cümle Kadınlar cadde-sokakta, çarşı-pazarda yalınız gezemezler? 5= Bütün Kadınlar toplu alanlarda ve kamu kurumlarında asla gülemezler...Caiz değildir... 6= Bütün Kadınların eli, ayağı ve yüzü dışında bütün vücudu kapalı olmak zorundadır? 7= Bütün evli Hatunların Erinin izni olmadan evinden dışarı çıkması caiz değildir... 8= Her evli Hatun en az üç çocuk yapmak zorundadır... 9= Hamile Hatunlar asla sezeryanla doğum yapamazlar...Caiz değildir... 10=Kadın doğumuna asla ve kat-a Erkek Doktor giremez...Caiz değildir... 11= Mecbur kalınmadıkça, hasta bir Kadını erkek bir Doktor muayene edemez...Haramdır? 12=Cümle Kadınların Şarkı-türkü ve benzeri melodiler söyleyemez...Caiz değildir... 13=Çocuklu bir gelin Kayın-Kaynata yanında bebeğini emziremez ve sevemez? 14=Evlilik yaşına gelmiş ergen kızlar asla ve kat-a Ana-Atasının izni olmadan evlenemez... 15=Her kız çocuğu Dini eğitim mutlaka almalıdırlar... Bu darbeli bildirim 20 maddeden ibarettir. Diğer beş maddeyi yazmaya gerek görmedim. Zaten neyin neden yazıldığı az-çok anlaşılmıştır... . Eyy Türk Ulusu, nereden----------------nereye???
***** RUBAİYAT ***** Türk Ulusu Müslimdir, asla dinsiz olamaz İslamiyet barıştır, müşrik onu çözemez Rehberimiz kutsaldır, kullar onu yazamaz Dört Kitapta Rahmandır, fehim-himmet alalım, Hak-hakikat içinde, doru yolu bulalım... --------OZAN ÇAKIROĞLU--------
--Her insan ayrı bir değerdir, karşılık saygı ve sevgi, insanların en büyük hazinesidir... Gerçek hak ve hakikat, bireylerin vicdan ve merhametinde saklıdır. --Vicdan ve merhamet duygularını besleyen olgu, kişilerin Ailesinden almış olduğu köklü, manevi, ahlaki ve ilmi eğitim şeklidir. --Güzel ahlaki terbiye, beraberinde şeref ve haysiyet duygularını besler ve harekete geçirir. Bireysel, komünal ve toplumsal barış ancak muasır-çağdaş medeniyetle sağlanır... Her türlü Hürafi eğitimlerle, islami değerlerle, dua-niyaz-hatim ve selavatla toplumsal barış inşa etmeniz mümkün değildir. Bunun bariz örneği, Orda doğu islam Devletleridir... ------------OZAN ÇAKIROĞLU------------
Yıllarca sırtında taşıdığın insanlar, bir gün düze çıktıklarında, her biri ayrı-ayrı senden uzaklaşırlar. Çünkü kaypaklık ve döneklik onların geninde vardır. Çünkü, cefakâlık ve vefakârlık onların yüreklerinde asla barınmaz... ---------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
RİYASET Geldi-geleli, Camide, Okulda, Mescitte, Mecliste her zaman ve her yerde Tek Ulus, Tek Devlet, tek Bayrak, tek Din, tek Dil, tek Parti ve tek REİS diye nara attılar... Şimdi semt pazarında, özellikle Emekli kesimi, Tek Turp, tek Şalgam, tek havuç, tek biber tek patlican, tek domates, tek soğan, tek pırasa, tek marul, tek patates, tek yumurta ve tek meyve bunun fazlası israf- mesarif ve haramdır..... -----------OZAN ÇAKIROĞLU----------
*** DOĞAL AFETLER *** --Tabiatın kendisine göre değişmez yasası vardır. Biz bunun adına *DOĞA* olayları deriz. Bu olayları her hangi bir görünmez güç ve ya bir üst akıl harekete geçiremez. Günü-zamanı gelince Doğa kendi eylemini kendisi gerçekleştirir... --Nedir bu Doğasal olaylar, Rüzgâr, Bulut, Yağmur-kar fırtına, Sel, Çığ, Afat-tufan, Deprem-zelzele, Deniz hareketleri, Buzulların erimesi ve her türlü Volkanik hareketler. Bütün bunlar Tabiatın devinimsel hareketi sonucunda meydana gelir... --Doğa olaylarına asla ve kat-a Dua-niyaz-hatim ve selavatla müdahale edemezsiniz. Ancak bilimsel bazda, yani teknik önlemler alabilirsiniz. Bu da kesinlikle insan odaklıdır. Cin, Peri, Şeytan ve ya her hangi gölgesel meleklerle önlem alamazsınız. Bu hürafi düşünceler, Türk Ulusal Milletinin anasını ağlatmıştır... --Dün bu sayfada Deprem gerçeğini anlattım. Ancak kimse ehtibar etmedi. Zira ben bu sayfada, her hangi hurafi bir bilgi paylaşsaydım, yüzlerce kişi okuyacaktı...Biz Türk Ulusal Milleti olarak bu düşten-hayalden ne zaman uyanıp, batıldan ve batıdan uzak duracağız... --Ben çarpık ve rantsal yerleşim diyorum, Adam bana Allah'ın imtihanıdır diyor? Afatta-tufanda, Deprem-Zelzelede günahsız masum insanlar beyhude ölmektedir diyorum. Adam bana bu olaylar Allahın Kullarını sınamasıdır diyor? Ben, Devletin Doğasal olaylara acil müdahale eylem planı yapmaları lazım diyorum, bütün Hacı ve Hoca Akvamı Dünya Ahiretin tarlasıdır diyor? --Asıl Devletin böyle hurafi eylemlere dur demesi gerekir... --Eyy beşer kardeşim, Doğa af etmez, Doğa yıkar ve ezer geçer. Doğa ne sağını tanır, ne de solunu tanır, bu millet, şu millet asla ayırt etmez. Ve hiç bir kudretten emir almaz, hatır saymaz, Dua-Niyaz, Hatim ve selavattan hiç anlamaz...VESSELAM
***** ESKİ ŞAİRLERİN İZİ KALMADI ***** --Yeni nesil Şairlerimizin % 80 i meselelere vakıf olmadan, irdelemeden araştırmadan bir ön yargıyla Şiirlerini yorumluyorlar? Memleketin siyasal sosyal ve kültürel yapısını yakinen takip etmeden fikir sahibi oluyorlar... --Antoloji'de yazan bir kısım Şairler, modernleşme adı altında, Anadolu'nun büyük Şiir geleneğini katlediyorlar. Serbest vezin altında, hiç bir kural, kafiye redif ve benzeri ölçüleri es geçip, Lirizm ve hüznü içinde barındırmayan ve kulakları tırmalayan sokak jargonu'yla deyimler silsilesini *ŞİİR* diye okurlara yutturmaya çalışıyorlar... --Şair, yaşadığı Dünya'yı, yaşamsal olayları ve insanları herkesten farklı bir şekilde algılayan ilham kâtipliğini doğru ve yerinde kullanmalıdır. Yürekleri duygu yüklü, tebessüm yüzlü, kin-kibir ve nefretten uzak, sevgi ve barışçıl olmalıdır... -------OZAN ÇAKIROĞLU------
Eğer ki, dünleri toprağa gömerseniz, yarınlar hiç çiçek açmaz.. Düne sahip çıkıp, bu günü doğru yaşarsanız, yarınlara irşad olursunuz... -------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** DÜN 10 YAŞ BİRDEN YAŞLANDIM *** --Rahmetli Dedem derdi ki, bir yılanı 40 gün bal ile besle, döner yine sana zehir kusar...Çok doğru söylemiş... --Dün Facebook sayfalarını gezindim, Türk Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıyla ilgi yok denecek kadar yorumlar yapılmış. Ayrıca bazı sayfalarda Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin ne umutlarla açmış olduğu B.M.M ile dalga geçilmiş... --Bazı, bire-bir tanıdığım mevcudiyetler vardır. Atası-Dedesi, kendi ve Çocukları tam yüz yıldır, bu hür ve kutlu Cumhuriyetimizin nimetlerinden beslenmiş, Kendisi ve Çocukları mevki ve makam sahibi olmuşlar...Şimdi dönüp hiç utanıp-arlanmadan Cumhuriyet dönemine Engerek yılanı gibi, kin-nefret kusuyorlar... Ve bunu da alenen zevkle ve keyifle yapıyorlar... --Ya hu arkadaş, Biz Milletçe bu duruma nasıl geldik??? VEZİR PEHLİVAN 24-NİSAN-2025
Türkiye büyük Millet Meclisinin Kurulduğu gündür yirmi üç Nisan, İşbirlikçi hain kara seslilerin Sürüldüğü gündür yirmi üç Nisan. . Meclis-i Mebusan en büyük kudret Bir asrı devirdi verdiği hizmet Atatürk'ten Çocuklara emanet Edildiği gündür yirmi üç Nisan. . Eyy tarihler dokusu Anadolu Ulusal Devlettir kanadı-kolu Mecliste birleşti sağ ile solu Sevgidir, barıştır yirmi üç Nisan. . Der Vezir, Vatandır bizim özümüz Hür Cumhuriyet'tir, iki gözümüz Meclis'te dillenir Lehçe-sözümüz Neslime Bayramdır yirmi üç Nisan... --------OZAN ÇAKIROĞLU-------- .
Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin, Çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün Dünya Çocuklarına kutlu olsun...Nice-nice 23 Nisanlara... -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
Ben, hiç kimsenin Melek olmasını beklemiyorum. Ancak, bana karşı da Şeytanlık etmesinler. Sonra ben onları Şeytan diye taşladığımda, Boşuna feveran etmesinler... -------OZAN ÇKIROĞLU-------
*** GÜLERMİSİN-AĞLARMISIN *** --Cumhuriyetin kuruluşu bir asrı geçti, ancak biz Türk Ulusal Milleti olarak her nedense bir türlü Cumhuriyetçi olamadık. Siyasal akvamın en meşhur kürsü sloganı Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemi dir diye naralar atarlar. Seçim meydanlarında olmadık vaad'lar da bulunurlar. Seçim buyunca şekilden-şekile girerler. Ancak seçimden sonra Mebus ve Vekillere ulaşmak, bir derdini anlatmak sırat köprüsünden geçmeye benzer... --Bakınız Cumhuriyetçiyiz, Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlıyız deriz ve çağdaş muasır medeniyet naraları atarız. Liseler-üniversiteler bitiririz. Makam-mevki sahibi oluruz, amma ve lakin o beğenmediğimiz Osmanlı geleneğinden, sosyal ve kültürel yapısından asla kopamayız. Avrupalılar gibi düşünür Asyalılar gibi yaşarız... --Doğup büyürken Baba'dan korkarız. Mektebe gider Öğretmenden korkarız. Askere gider Komutandan korkarız. Bir meslek sahibi oluruz bu kez Müdürden-Amirden korkarız. En vahimi Fikri hür, İrfani hür ve vicdanı hür olarak seçtiğimiz Siyasilerden korkarız. Yetmedi birde Politikacıların kelli-felli adamlarından korkarız. Son zamanlarda bütün sendikaların her biri ayrı imparatorlük kurmuşlar, onlarda memur ve işçinin ayrı bir kâbusu oldular...Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, kırk büklüm akşam eve gideriz, ehh evde de HATUN'dan korkarız....Fıtrat-ı kader, kısmet ve baht denilen olgu bu olsa gerek... --Ehh madem ki, yüz yıldır bu hür ve kutlu Cumhuriyeti, Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemini bir türlü içimize sindiremedik, yeni bir siyasal oluşum dedi ki, Demokrasi bize biraz bol geldi ve 16 Nisan 2017 referandum seçimiyle birlikte *RİYASET* Sistemine geçildi. Vatana-Millete hayırlı olsun....Dua-niyaz-selavata devam... VEZİR PEHLİVAN 19-NİSAN-2025
***** RUBAİYAT *****
Dört Kitapta haktır, himmet alalım
Hazreti Resul''la, Hakka varalım
Hür Cumhuriyette vücut bulalım
Özgürlük marşımız coşsun çağlasın,
Melanet düşmanlar kan-yaş ağlasın...
---------OZAN ÇAKIROĞLU--------
****** RUBAİYET ******
Ne baharın tadı kaldı, ne de kışın tadı
Gıdalar vurgun yedi, bozuldu aşın tadı
Adalet rafa kalktı, medeniyet felç oldu
Bu düzenin cevrinden, kalmadı işin tadı...
------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
***** RUBAİYAT *****
Gün gelir devran döner hazan düşer bedene
Kendinde kusur ara, bağlama bir nedene
Ne sağına minnet et, ne de solundan yürü
Biraz hürmetin olsun, Halka hizmet edene...
------- OZAN ÇAKIROĞLU -------
***** RUBAİYAT *****
Osmanlı her zaman kadından korktu
Horladı, payladı çarşafa soktu
Atatürk'e kadar, sahibi yoktu
Kadını Başbakan yaptı Cumhuriyet,
Hürriyeti Arşa çaktı Cumhuriyet...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretleri,
Yurt'ta sulh, Cihan'da sulh demesiyle ve
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir sözüyle
Orta Çağ karanlığını tamamen kapatmıştır...
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
Din ve mezhepsel ayrışmalar zaman-zaman kaos-kargaşaya
hatta savaşlara sebebiyet vermiştir... Ayrıca bazı bilimsel
araştırmalar, yayılmacı politikalara yol açmıştır...
--------OZAN ÇAKIROĞLU----------
Tarihsel devinim de konjonktürel geçişler vardır...
Siyasal, sosyal ve kültürel ayrışmalar gibi...
Bu olgular, Uluslar arası geçişlerin hızlanması,
ve yeni arayışların global bir zorunluluk arz
etmesiyle doğru orantılıdır...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT *****
Biraz omurgalı ol, ağyara olma maşa
Binme Şeytan atına, biraz onurlu yaşa
Ayrılma Atatürk'ün, devrim-ilke izinden
Ulusun Atasıdır, Mustafa Kemal Paşa...
--------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT *****
Bu senden, bu benden diye insan ayırma
Nefsine hakim ol da, melanet kayırma
Cin-peri-huri deyip te aklın sıyırma
Her iki Dünya'nı birden yakar gidersin...
--------OZAN ÇAKIROĞLU------
Rahmetli Dedem derdi ki, dost-arkadaş-yarenlerinde,
Şu üç olguya dikkat et? Zekâ, onur ve dürüstlük...
Eğer ki, üçüncüsü yoksa, ilk ikisini beyhude arama...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
VATANDAŞ TUŞTADIR KARDAŞ
.
Yahudi köpeği doymuyor kana
Feleğin kırbacı zalimden yana
Ekonomi çöktü kapandı vana
Gariban Vatandaş tuştadır kardaş.
.
Suçlu yanındadır, bakma uzağa
Gün gelir zalimde düşer tuzağa
Beş metre bez ile, biner kızağa
Hak-hakikat yolu naştadır kardaş.
.
Şehirde kalmadı, insan-ı haklar
Rantiyeci çalar, nemrudu saklar
Kanunlar zengini aklayıp paklar
Günahın büyüğü baştadır kardaş.
.
Namussuzlar derler ayıya dayı
Aslanın leşidir, çakalın payı
Emekli güç bela çıkarır ayı
Yoksulun iklimi kıştadır kardaş.
.
Der Vezir, arifler sözümü anlar
Milletin sırtından yapıldı hanlar
Zam-zam belasından yanıyor canlar
Memleket ahvali yastadır kardaş...
Evet beşer kardeşim, Diyanet düz yazı olarak paylaşmıştı.
Ben numara vererek kalem-kalem yazdım. Ben aşağıda ki.
beyanım gibi anladım, sizler nasıl yorumlarsanız-yorumlayınız...
Ancak, ara da bir sayfama yazıp-yazıp silmenizi anlamakta
mümkün değil....SELAMETLE
*** DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN TÜRK ULUSUNA FETVA ***
1= Bir Eril ile bir Dişil bir arada yalınız kalırlarsa şayet, üçüncü tekil şahıs Şeytandır demişler?
2= Kadın-Erkek toplu taşımalarda aynı araca karma binemezler...Caiz değilmiş...
3= Akrabada olsalar, Herifi evde olmayan bir Kadının otağına Erkeğin girmesi haramdır...
4= 12 yaşından büyük cümle Kadınlar cadde-sokakta, çarşı-pazarda yalınız gezemezler?
5= Bütün Kadınlar toplu alanlarda ve kamu kurumlarında asla gülemezler...Caiz değildir...
6= Bütün Kadınların eli, ayağı ve yüzü dışında bütün vücudu kapalı olmak zorundadır?
7= Bütün evli Hatunların Erinin izni olmadan evinden dışarı çıkması caiz değildir...
8= Her evli Hatun en az üç çocuk yapmak zorundadır...
9= Hamile Hatunlar asla sezeryanla doğum yapamazlar...Caiz değildir...
10=Kadın doğumuna asla ve kat-a Erkek Doktor giremez...Caiz değildir...
11= Mecbur kalınmadıkça, hasta bir Kadını erkek bir Doktor muayene edemez...Haramdır?
12=Cümle Kadınların Şarkı-türkü ve benzeri melodiler söyleyemez...Caiz değildir...
13=Çocuklu bir gelin Kayın-Kaynata yanında bebeğini emziremez ve sevemez?
14=Evlilik yaşına gelmiş ergen kızlar asla ve kat-a Ana-Atasının izni olmadan evlenemez...
15=Her kız çocuğu Dini eğitim mutlaka almalıdırlar...
Bu darbeli bildirim 20 maddeden ibarettir. Diğer beş maddeyi yazmaya gerek görmedim.
Zaten neyin neden yazıldığı az-çok anlaşılmıştır...
.
Eyy Türk Ulusu, nereden----------------nereye???
***** RUBAİYAT *****
Eğer ki umuyorsan, Haktan Cenneti
Takvaya yalvarıp, etme minneti
Rahmana varmaksa, arzu-amelin
Taksire bağlama, farzı-sünneti...
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** RUBAİYAT *****
Kimisi gıybet eder, kimisi yalan
Kimisi belayı nefsinden bulan
Hainler Vatanı eyliyor talan
Kimisi neslini biçer mi, biçer...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** RUBAİYAT *****
Türk Ulusu Müslimdir, asla dinsiz olamaz
İslamiyet barıştır, müşrik onu çözemez
Rehberimiz kutsaldır, kullar onu yazamaz
Dört Kitapta Rahmandır, fehim-himmet alalım,
Hak-hakikat içinde, doru yolu bulalım...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** RUBAİYAT *****
Yazmasını bilenler, bal akıtır kurnadan,
Mevlevi ustaları, dil döktürür zurnadan
Dağlara duman çökse, gönüllere hüzün
Şairler mana süzer, gökte uçan turnadan...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
--Her insan ayrı bir değerdir, karşılık saygı ve sevgi, insanların en büyük hazinesidir...
Gerçek hak ve hakikat, bireylerin vicdan ve merhametinde saklıdır.
--Vicdan ve merhamet duygularını besleyen olgu, kişilerin Ailesinden almış olduğu
köklü, manevi, ahlaki ve ilmi eğitim şeklidir.
--Güzel ahlaki terbiye, beraberinde şeref ve haysiyet duygularını besler ve harekete
geçirir. Bireysel, komünal ve toplumsal barış ancak muasır-çağdaş medeniyetle sağlanır...
Her türlü Hürafi eğitimlerle, islami değerlerle, dua-niyaz-hatim ve selavatla toplumsal
barış inşa etmeniz mümkün değildir. Bunun bariz örneği, Orda doğu islam Devletleridir...
------------OZAN ÇAKIROĞLU------------
Yıllarca sırtında taşıdığın insanlar, bir gün düze çıktıklarında,
her biri ayrı-ayrı senden uzaklaşırlar. Çünkü kaypaklık ve
döneklik onların geninde vardır. Çünkü, cefakâlık ve vefakârlık
onların yüreklerinde asla barınmaz...
---------OZAN ÇAKIROĞLU-----------
RİYASET Geldi-geleli, Camide, Okulda, Mescitte, Mecliste her zaman ve her yerde
Tek Ulus, Tek Devlet, tek Bayrak, tek Din, tek Dil, tek Parti ve tek REİS diye nara attılar...
Şimdi semt pazarında, özellikle Emekli kesimi, Tek Turp, tek Şalgam, tek havuç, tek biber
tek patlican, tek domates, tek soğan, tek pırasa, tek marul, tek patates, tek yumurta ve
tek meyve bunun fazlası israf- mesarif ve haramdır.....
-----------OZAN ÇAKIROĞLU----------
*** DOĞAL AFETLER ***
--Tabiatın kendisine göre değişmez yasası vardır. Biz bunun adına *DOĞA* olayları deriz. Bu olayları her hangi bir görünmez güç ve ya bir üst akıl harekete geçiremez. Günü-zamanı gelince Doğa kendi eylemini kendisi gerçekleştirir...
--Nedir bu Doğasal olaylar, Rüzgâr, Bulut, Yağmur-kar fırtına, Sel, Çığ, Afat-tufan, Deprem-zelzele, Deniz hareketleri, Buzulların erimesi ve her türlü Volkanik hareketler. Bütün bunlar Tabiatın devinimsel hareketi sonucunda meydana gelir...
--Doğa olaylarına asla ve kat-a Dua-niyaz-hatim ve selavatla müdahale edemezsiniz. Ancak bilimsel bazda, yani teknik önlemler alabilirsiniz. Bu da kesinlikle insan odaklıdır. Cin, Peri, Şeytan ve ya her hangi gölgesel meleklerle önlem alamazsınız. Bu hürafi düşünceler, Türk Ulusal Milletinin anasını ağlatmıştır...
--Dün bu sayfada Deprem gerçeğini anlattım. Ancak kimse ehtibar etmedi. Zira ben bu sayfada, her hangi hurafi bir bilgi paylaşsaydım, yüzlerce kişi okuyacaktı...Biz Türk Ulusal Milleti olarak bu düşten-hayalden ne zaman uyanıp, batıldan ve batıdan uzak duracağız...
--Ben çarpık ve rantsal yerleşim diyorum, Adam bana Allah'ın imtihanıdır diyor? Afatta-tufanda, Deprem-Zelzelede günahsız masum insanlar beyhude ölmektedir diyorum. Adam bana bu olaylar Allahın Kullarını sınamasıdır diyor? Ben, Devletin Doğasal olaylara acil müdahale eylem planı yapmaları lazım diyorum, bütün Hacı ve Hoca Akvamı Dünya Ahiretin tarlasıdır diyor?
--Asıl Devletin böyle hurafi eylemlere dur demesi gerekir...
--Eyy beşer kardeşim, Doğa af etmez, Doğa yıkar ve ezer geçer. Doğa ne sağını tanır, ne de solunu tanır, bu millet, şu millet asla ayırt etmez. Ve hiç bir kudretten emir almaz, hatır saymaz, Dua-Niyaz, Hatim ve selavattan hiç anlamaz...VESSELAM
***** ESKİ ŞAİRLERİN İZİ KALMADI *****
--Yeni nesil Şairlerimizin % 80 i meselelere vakıf olmadan, irdelemeden
araştırmadan bir ön yargıyla Şiirlerini yorumluyorlar? Memleketin siyasal
sosyal ve kültürel yapısını yakinen takip etmeden fikir sahibi oluyorlar...
--Antoloji'de yazan bir kısım Şairler, modernleşme adı altında, Anadolu'nun
büyük Şiir geleneğini katlediyorlar. Serbest vezin altında, hiç bir kural, kafiye
redif ve benzeri ölçüleri es geçip, Lirizm ve hüznü içinde barındırmayan ve
kulakları tırmalayan sokak jargonu'yla deyimler silsilesini *ŞİİR* diye okurlara
yutturmaya çalışıyorlar...
--Şair, yaşadığı Dünya'yı, yaşamsal olayları ve insanları herkesten farklı bir
şekilde algılayan ilham kâtipliğini doğru ve yerinde kullanmalıdır. Yürekleri
duygu yüklü, tebessüm yüzlü, kin-kibir ve nefretten uzak, sevgi ve barışçıl
olmalıdır...
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
Eğer ki, dünleri toprağa gömerseniz, yarınlar hiç çiçek açmaz..
Düne sahip çıkıp, bu günü doğru yaşarsanız, yarınlara irşad olursunuz...
-------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** DÜN 10 YAŞ BİRDEN YAŞLANDIM ***
--Rahmetli Dedem derdi ki, bir yılanı 40 gün bal ile besle, döner yine sana zehir kusar...Çok doğru söylemiş...
--Dün Facebook sayfalarını gezindim, Türk Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıyla ilgi yok denecek kadar yorumlar yapılmış. Ayrıca bazı sayfalarda Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin ne umutlarla açmış olduğu B.M.M ile dalga geçilmiş...
--Bazı, bire-bir tanıdığım mevcudiyetler vardır. Atası-Dedesi, kendi ve Çocukları tam yüz yıldır, bu hür ve kutlu Cumhuriyetimizin nimetlerinden beslenmiş, Kendisi ve Çocukları mevki ve makam sahibi olmuşlar...Şimdi dönüp hiç utanıp-arlanmadan Cumhuriyet dönemine Engerek yılanı gibi, kin-nefret kusuyorlar... Ve bunu da alenen zevkle ve keyifle yapıyorlar...
--Ya hu arkadaş, Biz Milletçe bu duruma nasıl geldik???
VEZİR PEHLİVAN 24-NİSAN-2025
***** 23 NİSAN KUTLU OLSUN *****
Türkiye büyük Millet Meclisinin
Kurulduğu gündür yirmi üç Nisan,
İşbirlikçi hain kara seslilerin
Sürüldüğü gündür yirmi üç Nisan.
.
Meclis-i Mebusan en büyük kudret
Bir asrı devirdi verdiği hizmet
Atatürk'ten Çocuklara emanet
Edildiği gündür yirmi üç Nisan.
.
Eyy tarihler dokusu Anadolu
Ulusal Devlettir kanadı-kolu
Mecliste birleşti sağ ile solu
Sevgidir, barıştır yirmi üç Nisan.
.
Der Vezir, Vatandır bizim özümüz
Hür Cumhuriyet'tir, iki gözümüz
Meclis'te dillenir Lehçe-sözümüz
Neslime Bayramdır yirmi üç Nisan...
--------OZAN ÇAKIROĞLU--------
.
Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin, Çocuklarımıza armağan ettiği
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bütün Dünya Çocuklarına
kutlu olsun...Nice-nice 23 Nisanlara...
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
*** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN ***
Eyy beşer kardeşim bakınız, Geçmediğimiz köprülere geçiş garantisi,
Yatmadığımız Hastanelere Hasta garantisi, Yandaş kalemlere seçim
garantisi, provakatif papazlara aş-iş garantisi verilirken? Neden Emekliye
geçim garantisi verilmiyor???
----------OZAN ÇAKIROĞLU---------
Ben, hiç kimsenin Melek olmasını beklemiyorum.
Ancak, bana karşı da Şeytanlık etmesinler.
Sonra ben onları Şeytan diye taşladığımda,
Boşuna feveran etmesinler...
-------OZAN ÇKIROĞLU-------
*** GÜLERMİSİN-AĞLARMISIN ***
--Cumhuriyetin kuruluşu bir asrı geçti, ancak biz Türk Ulusal Milleti olarak her nedense bir türlü Cumhuriyetçi olamadık. Siyasal akvamın en meşhur kürsü sloganı Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemi dir diye naralar atarlar. Seçim meydanlarında olmadık vaad'lar da bulunurlar. Seçim buyunca şekilden-şekile girerler. Ancak seçimden sonra Mebus ve Vekillere ulaşmak, bir derdini anlatmak sırat köprüsünden geçmeye benzer...
--Bakınız Cumhuriyetçiyiz, Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlıyız deriz ve çağdaş muasır medeniyet naraları atarız. Liseler-üniversiteler bitiririz. Makam-mevki sahibi oluruz, amma ve lakin o beğenmediğimiz Osmanlı geleneğinden, sosyal ve kültürel yapısından asla kopamayız. Avrupalılar gibi düşünür Asyalılar gibi yaşarız...
--Doğup büyürken Baba'dan korkarız. Mektebe gider Öğretmenden korkarız. Askere gider Komutandan korkarız. Bir meslek sahibi oluruz bu kez Müdürden-Amirden korkarız. En vahimi Fikri hür, İrfani hür ve vicdanı hür olarak seçtiğimiz Siyasilerden korkarız. Yetmedi birde Politikacıların kelli-felli adamlarından korkarız. Son zamanlarda bütün sendikaların her biri ayrı imparatorlük kurmuşlar, onlarda memur ve işçinin ayrı bir kâbusu oldular...Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, kırk büklüm akşam eve gideriz, ehh evde de HATUN'dan korkarız....Fıtrat-ı kader, kısmet ve baht denilen olgu bu olsa gerek...
--Ehh madem ki, yüz yıldır bu hür ve kutlu Cumhuriyeti, Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemini bir türlü içimize sindiremedik, yeni bir siyasal oluşum dedi ki, Demokrasi bize biraz bol geldi ve 16 Nisan 2017 referandum seçimiyle birlikte *RİYASET* Sistemine geçildi. Vatana-Millete hayırlı olsun....Dua-niyaz-selavata devam...
VEZİR PEHLİVAN 19-NİSAN-2025
DİNLE BACIM DİNLE SÖZÜMÜ
.
Gıybet çeşmesinin tatlıdır suyu
İçtikçe beşerin, değişir huyu
Kin-kibir şerbeti kurutur soyu
Hakikat yolundan ayrılma bacım.
.
Nefsinle azdırma nefret selini
Bühtani lehçeden sakın dilini
Yalancı fetbazın, olma gelini
Melanet sulbüne sarılma bacım.
.
Kavim kardaşınla aranı açma
Dostların sırrını ağyara saçma
İçtiğin pınarın, başına ç...ma
İrtica suyunda durulma bacım.
.
İlk emir ikra'dır, unutma sakın
İbret almak için, Evrene bakın
Cahilden uzak dur, Kâmil'e yakın
Omurgalı ol da, kırılma bacım.
.
Çakıroğlu der ki, bozuldu zaman
Gönül bahçenize, kondurma yaban
O güzel ismini, bahşetti BABAN
Kader-kısmetine, darılma BACIM...
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
.
**Yaz demişsiniz yazdım BACIM**