Mehdî Haber Ajansı: Konu: Mehdi'nin çıkış alametlerinden biriside Doğu Perinçek'tir? ...hadis-i muhammed: **Mehdi'nin çıkış alametlerinden bir tanesi de batıda,başlarında Kinde kabilesinden ayağı sakat bir adamın bulunduğu Bayraklıların çıkmasıdır.**
Doğu perinçek aşırı derecede dönen bir şahsiyettir geçmişte bir çok komünisti,sosyalisti yok yer yalanla iftirayla suçalayıp onları ihpar etmiştir kendis devrimci komünist çevrelerce aksak timur olarak adlandırılmıştır bu lakabı komünist yoldaş İBARAHİM KAYPAKKAYA vermiştir yoları ayrılığa düşen kaypakkaya ve perinçek mağrada anlaşamazlar bunun üzerine İBRAHİM KAYPKKAYA onu bacağında tek el kurşunla vurur ve perinçek bunun üzerine yarlanır artık haytının geri kalanın yaptığı ihanetin bedeli olurcasından bu aksaklığı ile her yerde meydanlara çıkar. perinçek ihanetkar olmasının yanında davasını her safada satmış ve dönmüştür kendisi ABD emperyaline karşıdır fakat şuandaki çin destekli emperyalizme ve yeni sömürü batğına niçin karşı değildir hatta kendisine kemalist diyen bu şahsiyet türkçe olimpityatına katılamadığı için çok pişman olmuş bunuda yazılarınad bir kaç kez dile getirmiştir şimdilerde ise ergenokon dene bir yasadışı kontur gerilla ve gıladyodan suçlanıyor işin vasat yanı ise hala vatan bayrak edebiyatçılığı yapmaktan geri kalmıyor ne çabuk unnutular pkk iile dağlarsa abdullah öcalan ile resim çekindiklerini ve şimdi çıkmış vatan bayrak nutku ile edebiyat yapıyor ergenokonu tek yol temizlşer o da kesinlikle DEVRİMDİR.
Hayatını ve servetini milleti için feda etmiş bir lider, Lozan Kahramanı! Hainlerin, işbirlikçilerin ve onların masallarıyla beyni düzülmüş bazı gafillerin en çok saldırdığı, hakaret ettiği, kendilerindeki kötülükleri yansıtmaya çalıştıkları bir mücadele ve dava adamı!
ne olduğu belli olmayan hafif kaldırım tasları niteliğindeki eski maocu! ! ! 68 kusagında yasayan devrimciler arasında sayılı sag kalanlardan neden acep! ! ! emperyalist solcu utanmadan kaypakkayayı ağzına alanlardan! ! !
ya ne diyosun sen ya hala neyi savunuyosun benim için oraya cıkması yeter. ya sen oraya cıkıyosun ve o adamın orda suratına tukurmuyosun ya. yok aponun politikası ne olcakmsı. ya ne ne olacagı bu adam sanki devlet baskanı.. hepiniz insallah defolup gidersiniz sen ve senin gibilerde..
ABD'nin harita uygulamasında yeni bir adım: İŞÇİ PARTİSİ İNTERNET SİTESİNE SALDIRI!
İşçi Partisi'nin, ABD'nin Türkiyemizi parçalamaya yönelik BOP haritasına karşı Ankara'da görkemli bir mitingle başlattığı mücadele, ABD ve uşaklarının yüreklerine korku salmaya devam ediyor.
Bu korku, Türkiye düşmanı güçlerde telaşa ve psikolojik savaşın paslı silahları ile karşı saldırı hezeyanına yol açtı. ABD'nin kanatları altında bulunan Fetullah Gülen'in gazetesi Zaman'da 31.07.2006 günü yer alan Hristiyan misyoneri, MİT ve CİA taşeronu Zekeriya Öztürk'ün iftiraları ile düğmeye basıldı. 10 yılı aşkın süredir, İşçi Partisi ve lideri Doğu Perinçek'e karşı tek karalama malzemesi yapabildikleri, Sayın Perinçek'in, Abdullah Öcalan ile röportajı üzerinden kirli kampanya yeniden başlatıldı.
Son olarak da bu akşam (06.08.2006) saat 21.30 sularında İşçi Partisi İnternet Sitesi'ne saldırıldı. Ancak vatan ve milleti savunma aşkı, saldırının 10 dakika içinde püskürtülmesini sağladı ve sitemiz yarım saat içinde normal yayınına yeniden başladı. Saldırgan böcekler, siteye aynı kirli malzemeleri koymuşlar ancak hevesleri kursaklarında kalmıştır.
İşçi Partisi ve Genel Başkanı Sayın Perinçek'e karşı yürütülen psikolojik savaşın zavallı malzemesi olan anılan röportaja ilişkin, yıllardır bilinen ve yayınladığımız bilgileri tekrar dikkatine sunuyoruz. Öncelikle ifade etmek isteriz ki; ABD'nin BOP haritasını uygulamaya geçtiği bu günlerde bu röportajın anlam, önem ve gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Perinçek Abdullah Öcalan ile niçin görüştü?
Görüşme ne zaman oldu?
Perinçek, 1989 Ekim ayında ve 1991 Nisan ayında Abdullah Öcalan ile iki kez görüştü. Perinçek, o zaman İP Genel Başkanı değil, 2000’e Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmeni idi. Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri Apo ile görüşmeler yaptı. Ancak bir tek Doğu Perinçek’in görüşmesi, SüperNATO merkezli psikolojik savaşın sürekli görevi oluyor. Bu da anlamlı. Çünkü bir tek Perinçek’in görüşmesi, ABD ve Avrupa’nın Kürt sorununa müdahalesine çomak sokmuştur.
Perinçek, Apo ile niçin görüştü?
Perinçek’in amacı, Batı devletlerinin, özellikle ABD’nin Körfez Savaşı öncesi ve başlangıcında, Kürt sorununa müdahale zeminlerini daraltmaktı. Nitekim görüşme bu eksen üzerinde cereyan etmiştir. Görüşmeden sonra yayınlanan çeşitli yazılarda ‘Apo Perinçekçi olmuş’ yorumları yapıldı. Apo’nun bu görüşmelerdeki vurguları şöyleydi: Bende Kürtlük aşkı yok. Türkiye’nin Aydınlanma hareketinin bir parçasıyız. Başlangıçta TC düşmanlığı yok. Bulgaristan’ın Türklere baskısı. Eski Genelkurmay Başkanı Üruğ’a suikast. Mustafa Kemal’in Kürtlere müracaatı. Avrupa bana tapulansa da... Amerika gitsin okyanusun ötesine. Tıpış tıpış Sevr’e yürüyorlar, Amerika varsa özgürlük olamaz, Sevr’in hortlatılmasında AT, Özal ve diğerleri, Evet Keloğlan’la birleşeceğiz, Özgürlüğe sarılan Türkiye özlemi, Birliği devrimle gerçekleştirmek vb.
Özetle Perinçek, ABD’nin Yeni Dünya Düzeni projesiyle bölgemizde milliyetleri ve mezhepleri birbirine düşürmek istedikleri koşullarda, onların manevra alanını daraltmaya yönelik bir çaba gösterdi. Abdullah Öcalan, yakalandıktan sonra verdiği ifadede görüşmeyi şöyle özetledi: Perinçek, bize ABD’nin ve Avrupa’nın peşinden gitmeyin. Bu yoldan bir yere varamazsınız. PKK’yi dağıtın, Türkiye’nin bütünlüğü içinde yer alın telkinlerinde bulundu (Apo’nun ifadeleri ve Hürriyet, 18 Mart 1999) .
Perinçek, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki siyasetini uyguladı
Büyük Devrimci Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı başlarında İngiliz emperyalizminin Kürt sorununu kullanmasına karşı hangi siyaseti izlediyse, Perinçek de o siyaseti izledi. Perinçek de Atatürk gibi, Kürtlerin ‘Kürdistan Teali Cemiyeti’ gibi Batı güdümlü ayrılıkçı örgütlerde değil, Müdafaai Hukuk Cemiyeti gibi milli ve devrimci örgütlerde Türklerle birlikte örgütlenmesini savundu. Mustafa Kemal’in çeşitli Kürt liderleriyle ilişkilerinde ve yazdığı yazılardaki tavrı ne ise, Perinçek’in tavrı da, o’dur. Bu tutum, Amasya Tutanağı’nda, Erzurum ve Sivas Kongresi Nizamname ve Beyannameleri’nin birinci maddelerinde ifade edilen saptama ve politikalara dayanır. Türk ve Kürdü birleştirmek; Türkiye’ye yönelik tehditleri göğüsleme ve Cumhuriyet Devrimi’ni tamamlama görevinin gereğidir. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı aynı zamanda Kürtleri kazandığı için başarmıştır.
Doğu Perinçek’in önderlik ettiği İşçi Partisi, her zaman halk kitleleri üzerindeki baskı ve eşitsizliklere karşı mücadele etti. Bu mücadeleyi, ABD emperyalizmine karşı bütün milletimizin birliği açısından yürüttü.
APO’NUN SHP LİSTESİNDEN DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİ ÖNERİSİNİ PERİNÇEK REDDETTİ
(BELGELER)
MİLLİYET ve SABAH, 7 Aralık 1991
Bizzat Apo, Sabah ve Milliyet gazetelerine yaptığı açıklamalarda, Perinçek’e dört milletvekili önerdiğini ve parlamentoya girecek 21 milletvekilinin başına geçmesini rica ettiğini açıklamıştır (Milliyet ve Sabah, 7 Aralık 1991) .
GÜNDEM, 3 Mayıs 1993
APO: ‘PERİNÇEK TENEZZÜL ETMEDİ’
Apo, dört milletvekili önerisini, 3 Mayıs 1993 tarihli Gündem gazetesinde de anlatmış ve bu öneriyi reddettiğimi vurgulayarak birkaç kez vurgulayarak dile getirmiştir:
‘Sayın Doğu Perinçek de buraya geldi. İlk pratik politika önerim şu oldu. Dedim ki, bir devrim merkezi var, onun parlamenter sözcüsü ol. Bu güzel bir şey. Eğer bir parlamenter sözcüsü olsaydı, Kürt-Türk birlikteliği de çok iyi gelişebilirdi. Kim kardeşlik istemiyor. Bize ikide bir milliyetçi diyorsunuz. Seni kendi ülkesinde ve devrimin bir merkezinde milletvekili adayı önerecek kadar Enternasyonalizme yatkınlık gösteren bir hareket mi milliyetçidir, yoksa buna tenezzül etmeyen, kendini çok üstte gören bir anlayışın sahibi mi milliyetçidir? Ve ben fazla anlamlı bulamadım...Tenezzül etmediler.’ (Gündem, 3 Mayıs 1993)
HASAN CEMAL, 14 Nisan 1993
PKK Lideri Apo, Hasan Cemal’e 14 Nisan 1993 günü şöyle demiş: ‘Doğu Perinçek’e ‘Gel seni Şırnak milletvekili yapayım’ dedim’ (Kürtler, s. 39) .
PERİNÇEK’İN ANAYASA MAHKEMESİ’NDEKİ ANLATIMI (12 Mayıs 1992) : ‘SHP GİZLİ PROTOKOLLA PKK’YE 21 MİLLETVEKİLLİĞİ VERDİ. BİZ DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİNİ REDDETTİK VE SHP-PKK SEÇİM İTTİFAKINA KATILMADIK’
Perinçek, PKK ile SHP arasındaki seçim ittifakını 12 Mayıs 1992 günü Anayasa Mahkemesi’nde yaptığı savunmasında anlattı. Doğu Perinçek’in bu savunması Anayasa Mahkemesi tutanağında aynen yer aldı. Aktarıyoruz:
‘Bugün koalisyonu paylaşan Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin listeleri içinde milletvekillikleri bize teklif edilmiştir. Bakın şimdi çok önemli bir şeyi açıklayacağım. PKK Genel Sekreteri Abdullah Öcalan, Milliyet ve Sabah gazetelerine açıkladığı için ve gazetelerde yazıldığı için bunu söylüyorum. Orada diyor ki, ‘Sosyalist Parti’ye, bize SHP’den verilen milletvekilliklerinden 4 tanesini vermek istedik. Reddettiler bizi.’ Demek ki, SHP seçimlere girerken PKK’ya 21 tane milletvekilliği vermiştir. PKK da bunun 4 tanesini Sosyalist Parti’ye önermektedir. ‘Gelin 4 tane de size verelim, ayrı parti olarak girmeyin, hepimiz SHP olarak girelim’ demiştir. Sosyalist Parti bunu reddetmiştir. Demiştir ki, ‘ben ayrı, bağımsız bir partiyim, fikirlerim var, hiç kimsenin sırtından da Meclis’e girmem, ayrı kimliğimle ve kişiliğimle toplumun karşısına çıkarım’. Ben bunu niçin söyledim’... Bunu şunun için söyledim: En yasadışı olan PKK bile Türkiye’de yasal politik hayatın içine girmiştir. O kadar içine girmiştir ki, Parlamentoda sandalye pazarlığı yapabilmektedir. İktidar partileriyle anlaşmalar yapabilmektedir. İktidar partisi olacaklardan milletvekillikleri alabilmektedir ve o aldığı milletvekilliklerini sağa sola dağıtabilmektedir. Teklif de edebilmektedir. (...) Bugün ne olmaktadır’... Perde arkası kombinezonlar, perde arkası oyunlar, perde arkası mebusluk dağıtmalar ve ‘milli irade’ de ortada kalmıyor. Bir takım protokollerle milletvekillikleri paylaşılıyor, tespit ediliyor, milletvekilleri partilerden partilere veriliyor, burada dürüst davranan, bu kombinezonlara girmeyeni sistem cezalandırıyor. Bakın Sosyalist Parti’yi bir başkasının sırtından milletvekilliği almadığı için sistem bir kere cezalandırmıştır; dürüst davranıp SHP ile birlikte bu seçimlere girmediği için sistem cezalandırmaktadır.’
Hiç kimse Erdal İnönü’nün liderliğindeki SHP’nin PKK ile seçim ittifakı yaparak, Öcalan’a 21 milletvekilliği verdiği üzerinde durmaz. Çünkü o ittifak, ABD planları içindeydi. Ama ABD planlarını bozmaya kalkarsanız, tavır değişir.
DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİ ÖNERİSİ NASIL OLDU
PKK’nin Avrupa temsilcisi, 1991 Genel Seçimi öncesinde Perinçek’i Ankara’daki evniden telefonla arayarak, Apo’nun Perinçek’in Partisine, SHP’nin bir protokolla HEP’e verdiği 21 milletvekilliğinden dördünü önerdiğini belirtti. Hatta bu öneride, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin gibi illerin birinci sıra adaylığı da belirtildi. Perinçek, öneriyi parti organlarında tartışmaya bile gerek görmeden anında reddetti.
Ama Apo’nun seçim ittifakı önerisini kabul edenler oldu. Erdal İnönü’nün liderliğindeki SHP, devlet politikası gereği 1991 seçimine PKK ile ittifak ederek girdi. Perinçek’in önderlik ettiği Parti ise, bu ittifaka katılmadı.
Perinçek açısından bu öneriyi kabul etmenin herhangi bir tehlikesi de yoktu. Perinçek ve arkadaşları, SHP listelerinden milletvekili olacaklardı. Ama Perinçek’ler için mesele, milletvekili veya bakan olmak değil, Türkiye emekçilerine bağlı bir çizgide ısrar etmekti. Kaynak: www.ip.org.tr
ya bırak allah askına turkiye için gorusmus o kimmis ya baskaları yokmuymus gorusecek.. ama iste fark burda.. o kadar elestirdiginiz erdogan ben kabile reisiyle gorusmem diyo.. bu adam ise bebk katiliyle gorusuyo ve pkk lılarla el sıkısıyo.. boyle birsey olurmu ya sizde sizin gibiler de sizi destekleyenlerde dogmus da dogmamıs cocugunuz da bundan sonra sizi destekleyecek olanlarda KAHROLSUN...
Perinçek Apo İle Neden Görüştü! 05 Temmuz 2006 Çarşamba 13:44 Röportaj: Birsen Altıner Kaynak: www.acikgazete.com '...- Siz 2000'e Doğru dergisi adına Abdullah Öcalan'la röportaj yaptınız ve o olay sizi çok yıprattı. Pişirip pişirip önünüze getiriler bu röportajı. - Son 50 yılda Türkiye'de en çok basılan fotoğraf herhalde benim o fotoğrafımdır. Orda sizin benimle röportaj yaptığınız gibi ben de Abdullah Öcalan'la röportaj yapıyorum. 2000'e Doğru dergisinin genel yayın yönetmeniydim o zamanlar. Bütün genel yayın yönetmenleri yaptı, ben yapınca olay oldu.”
- Amacınız neydi? Neden röportaj yaptınız Abdullah Öcalan'la? - Körfez savaşı öncesi Amerika'nın Kürt kartına oynadığını gördük. Kürt'ümüzü bizim elimizden almaya çalışıyorlardı. Karşı koyan Kürtlerin hakkını hukukunu savunmak lazım. Bunu en önde biz savunduk ve çok doğru da yaptık. PKK'yı Amerika'ya alet olmaması konusunda ikna edebilirsek bu büyük başarı olurdu. PKK'yı Türkiye'nin yanına çekmek amacıyla görüştüm.” Röportajın tamamı: http://www.internethaber.com/news_detail.php? id=30619&uniq_id=1180893512 adresinde...
bu adamın kukla gibi ne oldugu belli degil bir apoyla fotografları cıkar pkk yla el ele .. hiç bir zaman oncesinde turk bayragıyla yanyan gorunmemis simdide emperyalizm falan filan diye diye turkluk yapmaya calısıyo.. cok bos bir insan
80 ÖNCESİNDE KABESİ MOSKOVA PEYGAMBERİ MAO OLAN VE irk olarak da proleterya ya uye olan kominal toplumcu yani kominist şimdi ise türk milleyetcisi bence paranoyak ve turasız hatta rahatsız.
Doğu Perinçek ismi ben de cesareti, kararlılığı, mücadele azmini, mütevaziliği, bilgeliği çağrıştırıyor! Lozan'da 'Ermeni Soykırımı emperyalist Bir Yalandır! ' dediği için yargılanıp belgelerle bu yalanı çürüten, Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Aslanoğlu ve Sinanlı köylerine gidip o köylülerin ağa zulmüne karşı direnişine destek veren ve köyleri Türk Bayraklarıyla süsleyen, 9 Haziran'da Diyarbakır'da yaptığı 'Birlik ve Kardeşlik' mitingiyle Diyarbakır'ın birleşmenin kapısı ve kalesi olduğunu dünyaya haykıran, ABD'ye ve işbirlikçilerine oradan Türk Bayrağı gösteren cesur ve kararlı lider! 22 Temmuz'da meclise girerek Türkiye'yi emperyalist ahtapotun kollarından kurtaracak isim! Doğu Perinçek emperyalist güçlerin en çok saldırısına uğrayan ve yıpratılmak istenen kişidir! Ama köpeğin dudağı değdi diye deniz kirlenmez! Terörü bitirecek olan İşçi Partisi'dir!
Günümüzde en değerli Türk milliyetçilerinden biri. Bütün Türk milliyetçileri gibi o da laik, (şimdi aynı zamanda müslüman) ve birleştirici. Ama içlerinde belki en çalışkanı, en gayretlisi, en ülkücüsü o.
kanalının yaptığı yayınları beğeniyorum. emperyalizme karşı yaptığı çalışmaları destekliyorum.. islama yaklaşımına tam olarak katılmıyorum. ama şu sıralar bu ülkede birliğe ülkesinin yağmalanmasını istemeyenlerin birliğine ihtiyaç vardır. bunun için çalışmaları için kolay gelsin dileklerimi buradan iletiyorum..
Eski seçimlerden birinde katıldığı bir televizyon programında; tartıştığı konuşmayıca 'puşt, puşt oğlu puşt' falan demişti.. iyiki karşısında medyum memiş yoktu yoksa güzel bir amerikan dayağı atardı.
1942 gaziantep doğumlu siyasetçi, hukuk doktoru. işçi partisi genel başkanı ve aydınlık başyazarı. ilk ve orta öğrenimini ankara'da gördü. 1962 ve 63 yıllarında 10 ay almanyada işçilik yaptı. bilimsel sosyalizmi benimsediği 1964 yılında ankara üniversitesi hukuk fakültesini bitirdikten sonra 'devlet teorisi ve kamu hürriyetleri' kürsüsünde asistan oldu. 1967'de 'dönüşüm' dergisi başyazarı oldu. türkiye işçi partisine üye oldu ve partinin bilim kurulunda görev yaptı. 1968'de hukuk alanında doktora yaptı. doktora tezi 'türkiye'de siyasi partilerin iç düzeni ve yasaklanması rejimi' idi. 1968'de fkf genel başkanlığı yaptı ve üniversite işgallerine önderlik etti. aynı yıl arkadaşlarıyla aydınlık dergisini, 1969'da işçi-köylü gazetesini kurdu. 1969'da türkiye ihtilalci işçi köylü partisini kurdu. 12 marttan sonra aranmaya başladı ve beşparmak dağlarına çıktı. 1972'de yakalanarak hapse girdi. 1974 affıyla hapisten çıktıktan sonra yeraltına geçerek aydınlık ve halkın sesi dergilerine başyazarlık yapmayı sürdürdü. aydınlık hakkındaki davaların sona ermesinden sonra 1978'de türkiye işçi köylü partisini kurdu. aynı yıl aydınlıkı arkadaşlarıyla günlük gazete olarak yayınlamaya başladı. 12 eylül'de tekrar tutuklandı ve 1985'e kadar hapis yattı. 1987'de '2000'e doğru' dergisini kurdu ve başyazarlığını yaptı. 1991'de sosyalist partiyi kurdu. bu parti 1995'te anayasa mahkemesi tarafından kapatıldıktan sonra işçi partisine geçerek genel başkan seçildi. halen işçi partisi genel başkanlığını sürdürmektedir. kemalist devrim, bilimsel sosyalizm ve türkiye'deki sosyalist mücadele ile ilgili sayısız kitap ve makalesi, ve bazı çevirileri mevcuttur.
15 eylül 1991 tarihli 2000'e doğru dergisinden: 'kürt sorununa çözüm demokratik, federal, emekçi cumhuriyetidir. türk milliyetçisi ve piyasacı düzen partileri kürt illerinde iflas etti... kürt milleti kaderini tayin hakkına kayıtsız şartsız sahiptir. eğer isterlerse ayrı bir devlet kurabilir. emekçilerin çıkarı, tam hak eşitliği ve özgürlük temelinde, gönül birliği gerçekleştirmektedir. kürt illerinde referandum yapılmalıdır. referandumda ayrılığı savunanlar da özgürce propaganda yapabilmelidir...'
68 kuşağının maocusu,şimdi mao şablonunun yerine m.kemal'i koyan,milliyetçi,cıa ajanı.ısrarla işçi partisi adını taşıyor partisi. ama proleterya diktatörlüğü ile uzaktan yakından ilgisi yok..mhp,bbp vb. partilerle aynı mitingte yanyana duran,yumruk sallayanların partisi.
Mehdî Haber Ajansı:
Konu: Mehdi'nin çıkış alametlerinden biriside Doğu Perinçek'tir?
...hadis-i muhammed:
**Mehdi'nin çıkış alametlerinden bir tanesi de batıda,başlarında Kinde kabilesinden ayağı sakat bir adamın bulunduğu Bayraklıların çıkmasıdır.**
Adamin tipi bozuk.
ABD merkezli ergenekon tertibinde mesnetsiz itham ve iftiralarla gözaltına alınan, mücadeleden asla yılmayan bir lider
SOSYAL FAŞİST VE FAŞİZM
Doğu perinçek aşırı derecede dönen bir şahsiyettir geçmişte bir çok komünisti,sosyalisti yok yer yalanla iftirayla suçalayıp onları ihpar etmiştir kendis devrimci komünist çevrelerce aksak timur olarak adlandırılmıştır bu lakabı komünist yoldaş İBARAHİM KAYPAKKAYA vermiştir yoları ayrılığa düşen kaypakkaya ve perinçek mağrada anlaşamazlar bunun üzerine İBRAHİM KAYPKKAYA onu bacağında tek el kurşunla vurur ve perinçek bunun üzerine yarlanır artık haytının geri kalanın yaptığı ihanetin bedeli olurcasından bu aksaklığı ile her yerde meydanlara çıkar.
perinçek ihanetkar olmasının yanında davasını her safada satmış ve dönmüştür kendisi ABD emperyaline karşıdır fakat şuandaki çin destekli emperyalizme ve yeni sömürü batğına niçin karşı değildir hatta kendisine kemalist diyen bu şahsiyet türkçe olimpityatına katılamadığı için çok pişman olmuş bunuda yazılarınad bir kaç kez dile getirmiştir şimdilerde ise ergenokon dene bir yasadışı kontur gerilla ve gıladyodan suçlanıyor işin vasat yanı ise hala vatan bayrak edebiyatçılığı yapmaktan geri kalmıyor ne çabuk unnutular pkk iile dağlarsa abdullah öcalan ile resim çekindiklerini ve şimdi çıkmış vatan bayrak nutku ile edebiyat yapıyor ergenokonu tek yol temizlşer o da kesinlikle DEVRİMDİR.
Ergenekon davasının en şaşırtıcı sanığı.Devrimci geçinip aslında çeteci olduğu ortaya çıkan ulvi şahsiyet.
Hayatını ve servetini milleti için feda etmiş bir lider, Lozan Kahramanı! Hainlerin, işbirlikçilerin ve onların masallarıyla beyni düzülmüş bazı gafillerin en çok saldırdığı, hakaret ettiği, kendilerindeki kötülükleri yansıtmaya çalıştıkları bir mücadele ve dava adamı!
ne olduğu belli olmayan hafif kaldırım tasları niteliğindeki eski maocu! ! ! 68 kusagında yasayan devrimciler arasında sayılı sag kalanlardan neden acep! ! !
emperyalist solcu
utanmadan kaypakkayayı ağzına alanlardan! ! !
ya ne diyosun sen ya hala neyi savunuyosun benim için oraya cıkması yeter. ya sen oraya cıkıyosun ve o adamın orda suratına tukurmuyosun ya. yok aponun politikası ne olcakmsı. ya ne ne olacagı bu adam sanki devlet baskanı.. hepiniz insallah defolup gidersiniz sen ve senin gibilerde..
ABD'nin harita uygulamasında yeni bir adım:
İŞÇİ PARTİSİ İNTERNET SİTESİNE SALDIRI!
İşçi Partisi'nin, ABD'nin Türkiyemizi parçalamaya yönelik BOP haritasına karşı Ankara'da görkemli bir mitingle başlattığı mücadele, ABD ve uşaklarının yüreklerine korku salmaya devam ediyor.
Bu korku, Türkiye düşmanı güçlerde telaşa ve psikolojik savaşın paslı silahları ile karşı saldırı hezeyanına yol açtı. ABD'nin kanatları altında bulunan Fetullah Gülen'in gazetesi Zaman'da 31.07.2006 günü yer alan Hristiyan misyoneri, MİT ve CİA taşeronu Zekeriya Öztürk'ün iftiraları ile düğmeye basıldı. 10 yılı aşkın süredir, İşçi Partisi ve lideri Doğu Perinçek'e karşı tek karalama malzemesi yapabildikleri, Sayın Perinçek'in, Abdullah Öcalan ile röportajı üzerinden kirli kampanya yeniden başlatıldı.
Son olarak da bu akşam (06.08.2006) saat 21.30 sularında İşçi Partisi İnternet Sitesi'ne saldırıldı. Ancak vatan ve milleti savunma aşkı, saldırının 10 dakika içinde püskürtülmesini sağladı ve sitemiz yarım saat içinde normal yayınına yeniden başladı. Saldırgan böcekler, siteye aynı kirli malzemeleri koymuşlar ancak hevesleri kursaklarında kalmıştır.
İşçi Partisi ve Genel Başkanı Sayın Perinçek'e karşı yürütülen psikolojik savaşın zavallı malzemesi olan anılan röportaja ilişkin, yıllardır bilinen ve yayınladığımız bilgileri tekrar dikkatine sunuyoruz. Öncelikle ifade etmek isteriz ki; ABD'nin BOP haritasını uygulamaya geçtiği bu günlerde bu röportajın anlam, önem ve gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Perinçek Abdullah Öcalan ile niçin görüştü?
Görüşme ne zaman oldu?
Perinçek, 1989 Ekim ayında ve 1991 Nisan ayında Abdullah Öcalan ile iki kez görüştü. Perinçek, o zaman İP Genel Başkanı değil, 2000’e Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmeni idi. Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri Apo ile görüşmeler yaptı. Ancak bir tek Doğu Perinçek’in görüşmesi, SüperNATO merkezli psikolojik savaşın sürekli görevi oluyor. Bu da anlamlı. Çünkü bir tek Perinçek’in görüşmesi, ABD ve Avrupa’nın Kürt sorununa müdahalesine çomak sokmuştur.
Perinçek, Apo ile niçin görüştü?
Perinçek’in amacı, Batı devletlerinin, özellikle ABD’nin Körfez Savaşı öncesi ve başlangıcında, Kürt sorununa müdahale zeminlerini daraltmaktı. Nitekim görüşme bu eksen üzerinde cereyan etmiştir. Görüşmeden sonra yayınlanan çeşitli yazılarda ‘Apo Perinçekçi olmuş’ yorumları yapıldı. Apo’nun bu görüşmelerdeki vurguları şöyleydi: Bende Kürtlük aşkı yok. Türkiye’nin Aydınlanma hareketinin bir parçasıyız. Başlangıçta TC düşmanlığı yok. Bulgaristan’ın Türklere baskısı. Eski Genelkurmay Başkanı Üruğ’a suikast. Mustafa Kemal’in Kürtlere müracaatı. Avrupa bana tapulansa da... Amerika gitsin okyanusun ötesine. Tıpış tıpış Sevr’e yürüyorlar, Amerika varsa özgürlük olamaz, Sevr’in hortlatılmasında AT, Özal ve diğerleri, Evet Keloğlan’la birleşeceğiz, Özgürlüğe sarılan Türkiye özlemi, Birliği devrimle gerçekleştirmek vb.
Özetle Perinçek, ABD’nin Yeni Dünya Düzeni projesiyle bölgemizde milliyetleri ve mezhepleri birbirine düşürmek istedikleri koşullarda, onların manevra alanını daraltmaya yönelik bir çaba gösterdi. Abdullah Öcalan, yakalandıktan sonra verdiği ifadede görüşmeyi şöyle özetledi: Perinçek, bize ABD’nin ve Avrupa’nın peşinden gitmeyin. Bu yoldan bir yere varamazsınız. PKK’yi dağıtın, Türkiye’nin bütünlüğü içinde yer alın telkinlerinde bulundu (Apo’nun ifadeleri ve Hürriyet, 18 Mart 1999) .
Perinçek, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki siyasetini uyguladı
Büyük Devrimci Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı başlarında İngiliz emperyalizminin Kürt sorununu kullanmasına karşı hangi siyaseti izlediyse, Perinçek de o siyaseti izledi. Perinçek de Atatürk gibi, Kürtlerin ‘Kürdistan Teali Cemiyeti’ gibi Batı güdümlü ayrılıkçı örgütlerde değil, Müdafaai Hukuk Cemiyeti gibi milli ve devrimci örgütlerde Türklerle birlikte örgütlenmesini savundu. Mustafa Kemal’in çeşitli Kürt liderleriyle ilişkilerinde ve yazdığı yazılardaki tavrı ne ise, Perinçek’in tavrı da, o’dur. Bu tutum, Amasya Tutanağı’nda, Erzurum ve Sivas Kongresi Nizamname ve Beyannameleri’nin birinci maddelerinde ifade edilen saptama ve politikalara dayanır. Türk ve Kürdü birleştirmek; Türkiye’ye yönelik tehditleri göğüsleme ve Cumhuriyet Devrimi’ni tamamlama görevinin gereğidir. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı aynı zamanda Kürtleri kazandığı için başarmıştır.
Doğu Perinçek’in önderlik ettiği İşçi Partisi, her zaman halk kitleleri üzerindeki baskı ve eşitsizliklere karşı mücadele etti. Bu mücadeleyi, ABD emperyalizmine karşı bütün milletimizin birliği açısından yürüttü.
APO’NUN SHP LİSTESİNDEN DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİ ÖNERİSİNİ PERİNÇEK REDDETTİ
(BELGELER)
MİLLİYET ve SABAH, 7 Aralık 1991
Bizzat Apo, Sabah ve Milliyet gazetelerine yaptığı açıklamalarda, Perinçek’e dört milletvekili önerdiğini ve parlamentoya girecek 21 milletvekilinin başına geçmesini rica ettiğini açıklamıştır (Milliyet ve Sabah, 7 Aralık 1991) .
GÜNDEM, 3 Mayıs 1993
APO: ‘PERİNÇEK TENEZZÜL ETMEDİ’
Apo, dört milletvekili önerisini, 3 Mayıs 1993 tarihli Gündem gazetesinde de anlatmış ve bu öneriyi reddettiğimi vurgulayarak birkaç kez vurgulayarak dile getirmiştir:
‘Sayın Doğu Perinçek de buraya geldi. İlk pratik politika önerim şu oldu. Dedim ki, bir devrim merkezi var, onun parlamenter sözcüsü ol. Bu güzel bir şey. Eğer bir parlamenter sözcüsü olsaydı, Kürt-Türk birlikteliği de çok iyi gelişebilirdi. Kim kardeşlik istemiyor. Bize ikide bir milliyetçi diyorsunuz. Seni kendi ülkesinde ve devrimin bir merkezinde milletvekili adayı önerecek kadar Enternasyonalizme yatkınlık gösteren bir hareket mi milliyetçidir, yoksa buna tenezzül etmeyen, kendini çok üstte gören bir anlayışın sahibi mi milliyetçidir? Ve ben fazla anlamlı bulamadım...Tenezzül etmediler.’ (Gündem, 3 Mayıs 1993)
HASAN CEMAL, 14 Nisan 1993
PKK Lideri Apo, Hasan Cemal’e 14 Nisan 1993 günü şöyle demiş: ‘Doğu Perinçek’e ‘Gel seni Şırnak milletvekili yapayım’ dedim’ (Kürtler, s. 39) .
PERİNÇEK’İN ANAYASA MAHKEMESİ’NDEKİ ANLATIMI (12 Mayıs 1992) : ‘SHP GİZLİ PROTOKOLLA PKK’YE 21 MİLLETVEKİLLİĞİ VERDİ. BİZ DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİNİ REDDETTİK VE SHP-PKK SEÇİM İTTİFAKINA KATILMADIK’
Perinçek, PKK ile SHP arasındaki seçim ittifakını 12 Mayıs 1992 günü Anayasa Mahkemesi’nde yaptığı savunmasında anlattı. Doğu Perinçek’in bu savunması Anayasa Mahkemesi tutanağında aynen yer aldı. Aktarıyoruz:
‘Bugün koalisyonu paylaşan Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin listeleri içinde milletvekillikleri bize teklif edilmiştir. Bakın şimdi çok önemli bir şeyi açıklayacağım. PKK Genel Sekreteri Abdullah Öcalan, Milliyet ve Sabah gazetelerine açıkladığı için ve gazetelerde yazıldığı için bunu söylüyorum. Orada diyor ki, ‘Sosyalist Parti’ye, bize SHP’den verilen milletvekilliklerinden 4 tanesini vermek istedik. Reddettiler bizi.’ Demek ki, SHP seçimlere girerken PKK’ya 21 tane milletvekilliği vermiştir. PKK da bunun 4 tanesini Sosyalist Parti’ye önermektedir. ‘Gelin 4 tane de size verelim, ayrı parti olarak girmeyin, hepimiz SHP olarak girelim’ demiştir. Sosyalist Parti bunu reddetmiştir. Demiştir ki, ‘ben ayrı, bağımsız bir partiyim, fikirlerim var, hiç kimsenin sırtından da Meclis’e girmem, ayrı kimliğimle ve kişiliğimle toplumun karşısına çıkarım’. Ben bunu niçin söyledim’... Bunu şunun için söyledim: En yasadışı olan PKK bile Türkiye’de yasal politik hayatın içine girmiştir. O kadar içine girmiştir ki, Parlamentoda sandalye pazarlığı yapabilmektedir. İktidar partileriyle anlaşmalar yapabilmektedir. İktidar partisi olacaklardan milletvekillikleri alabilmektedir ve o aldığı milletvekilliklerini sağa sola dağıtabilmektedir. Teklif de edebilmektedir. (...) Bugün ne olmaktadır’... Perde arkası kombinezonlar, perde arkası oyunlar, perde arkası mebusluk dağıtmalar ve ‘milli irade’ de ortada kalmıyor. Bir takım protokollerle milletvekillikleri paylaşılıyor, tespit ediliyor, milletvekilleri partilerden partilere veriliyor, burada dürüst davranan, bu kombinezonlara girmeyeni sistem cezalandırıyor. Bakın Sosyalist Parti’yi bir başkasının sırtından milletvekilliği almadığı için sistem bir kere cezalandırmıştır; dürüst davranıp SHP ile birlikte bu seçimlere girmediği için sistem cezalandırmaktadır.’
Hiç kimse Erdal İnönü’nün liderliğindeki SHP’nin PKK ile seçim ittifakı yaparak, Öcalan’a 21 milletvekilliği verdiği üzerinde durmaz. Çünkü o ittifak, ABD planları içindeydi. Ama ABD planlarını bozmaya kalkarsanız, tavır değişir.
DÖRT MİLLETVEKİLLİĞİ ÖNERİSİ NASIL OLDU
PKK’nin Avrupa temsilcisi, 1991 Genel Seçimi öncesinde Perinçek’i Ankara’daki evniden telefonla arayarak, Apo’nun Perinçek’in Partisine, SHP’nin bir protokolla HEP’e verdiği 21 milletvekilliğinden dördünü önerdiğini belirtti. Hatta bu öneride, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin gibi illerin birinci sıra adaylığı da belirtildi. Perinçek, öneriyi parti organlarında tartışmaya bile gerek görmeden anında reddetti.
Ama Apo’nun seçim ittifakı önerisini kabul edenler oldu. Erdal İnönü’nün liderliğindeki SHP, devlet politikası gereği 1991 seçimine PKK ile ittifak ederek girdi. Perinçek’in önderlik ettiği Parti ise, bu ittifaka katılmadı.
Perinçek açısından bu öneriyi kabul etmenin herhangi bir tehlikesi de yoktu. Perinçek ve arkadaşları, SHP listelerinden milletvekili olacaklardı. Ama Perinçek’ler için mesele, milletvekili veya bakan olmak değil, Türkiye emekçilerine bağlı bir çizgide ısrar etmekti.
Kaynak: www.ip.org.tr
ya bırak allah askına turkiye için gorusmus o kimmis ya baskaları yokmuymus gorusecek.. ama iste fark burda.. o kadar elestirdiginiz erdogan ben kabile reisiyle gorusmem diyo.. bu adam ise bebk katiliyle gorusuyo ve pkk lılarla el sıkısıyo.. boyle birsey olurmu ya sizde sizin gibiler de sizi destekleyenlerde dogmus da dogmamıs cocugunuz da bundan sonra sizi destekleyecek olanlarda KAHROLSUN...
Perinçek Apo İle Neden Görüştü!
05 Temmuz 2006 Çarşamba 13:44
Röportaj: Birsen Altıner
Kaynak: www.acikgazete.com
'...- Siz 2000'e Doğru dergisi adına Abdullah Öcalan'la röportaj yaptınız ve o olay sizi çok yıprattı. Pişirip pişirip önünüze getiriler bu röportajı.
- Son 50 yılda Türkiye'de en çok basılan fotoğraf herhalde benim o fotoğrafımdır. Orda sizin benimle röportaj yaptığınız gibi ben de Abdullah Öcalan'la röportaj yapıyorum. 2000'e Doğru dergisinin genel yayın yönetmeniydim o zamanlar. Bütün genel yayın yönetmenleri yaptı, ben yapınca olay oldu.”
- Amacınız neydi? Neden röportaj yaptınız Abdullah Öcalan'la?
- Körfez savaşı öncesi Amerika'nın Kürt kartına oynadığını gördük. Kürt'ümüzü bizim elimizden almaya çalışıyorlardı. Karşı koyan Kürtlerin hakkını hukukunu savunmak lazım. Bunu en önde biz savunduk ve çok doğru da yaptık. PKK'yı Amerika'ya alet olmaması konusunda ikna edebilirsek bu büyük başarı olurdu. PKK'yı Türkiye'nin yanına çekmek amacıyla görüştüm.”
Röportajın tamamı: http://www.internethaber.com/news_detail.php? id=30619&uniq_id=1180893512 adresinde...
bu adamın kukla gibi ne oldugu belli degil bir apoyla fotografları cıkar pkk yla el ele .. hiç bir zaman oncesinde turk bayragıyla yanyan gorunmemis simdide emperyalizm falan filan diye diye turkluk yapmaya calısıyo.. cok bos bir insan
80 ÖNCESİNDE KABESİ MOSKOVA PEYGAMBERİ MAO OLAN VE irk olarak da proleterya ya uye olan kominal toplumcu yani kominist şimdi ise türk milleyetcisi bence paranoyak ve turasız hatta rahatsız.
Doğu Perinçek ismi ben de cesareti, kararlılığı, mücadele azmini, mütevaziliği, bilgeliği çağrıştırıyor! Lozan'da 'Ermeni Soykırımı emperyalist Bir Yalandır! ' dediği için yargılanıp belgelerle bu yalanı çürüten, Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Aslanoğlu ve Sinanlı köylerine gidip o köylülerin ağa zulmüne karşı direnişine destek veren ve köyleri Türk Bayraklarıyla süsleyen, 9 Haziran'da Diyarbakır'da yaptığı 'Birlik ve Kardeşlik' mitingiyle Diyarbakır'ın birleşmenin kapısı ve kalesi olduğunu dünyaya haykıran, ABD'ye ve işbirlikçilerine oradan Türk Bayrağı gösteren cesur ve kararlı lider! 22 Temmuz'da meclise girerek Türkiye'yi emperyalist ahtapotun kollarından kurtaracak isim! Doğu Perinçek emperyalist güçlerin en çok saldırısına uğrayan ve yıpratılmak istenen kişidir! Ama köpeğin dudağı değdi diye deniz kirlenmez! Terörü bitirecek olan İşçi Partisi'dir!
Her şey beklenir...
bknz mutant
PKK yandaşı.
helal olsun kimsenin yapamadığını yaptı...
Günümüzde en değerli Türk milliyetçilerinden biri. Bütün Türk milliyetçileri gibi o da laik, (şimdi aynı zamanda müslüman) ve birleştirici. Ama içlerinde belki en çalışkanı, en gayretlisi, en ülkücüsü o.
Gercek bir lider, Kalpaksiz Kuvvayi Miliyeci, Antiemperyalist, Antikapitalist, Tarihci, Yazar, Adam gibi adam....
eski maocu şimdiki apocu
kanalının yaptığı yayınları beğeniyorum. emperyalizme karşı yaptığı çalışmaları destekliyorum.. islama yaklaşımına tam olarak katılmıyorum. ama şu sıralar bu ülkede birliğe ülkesinin yağmalanmasını istemeyenlerin birliğine ihtiyaç vardır. bunun için çalışmaları için kolay gelsin dileklerimi buradan iletiyorum..
sosyalistlerin sevmediği adını ağzına almak istemedikleri işçi partisi genel başkanı..oğlu mehmet perinçek kızıl elma koalisyonun başını çeker.
Eski seçimlerden birinde katıldığı bir televizyon programında; tartıştığı konuşmayıca 'puşt, puşt oğlu puşt' falan demişti.. iyiki karşısında medyum memiş yoktu yoksa güzel bir amerikan dayağı atardı.
pkk kamplarında abdullah öcalan ile boy boy resimleri çıkan,günümüzde ağzından çin lafını düşürmeyen garip isimli şahsiyet.
Sahi şu kızıl elma ittifakı ne oldu :-))))
1942 gaziantep doğumlu siyasetçi, hukuk doktoru. işçi partisi genel başkanı ve aydınlık başyazarı. ilk ve orta öğrenimini ankara'da gördü. 1962 ve 63 yıllarında 10 ay almanyada işçilik yaptı. bilimsel sosyalizmi benimsediği 1964 yılında ankara üniversitesi hukuk fakültesini bitirdikten sonra 'devlet teorisi ve kamu hürriyetleri' kürsüsünde asistan oldu. 1967'de 'dönüşüm' dergisi başyazarı oldu. türkiye işçi partisine üye oldu ve partinin bilim kurulunda görev yaptı. 1968'de hukuk alanında doktora yaptı. doktora tezi 'türkiye'de siyasi partilerin iç düzeni ve yasaklanması rejimi' idi. 1968'de fkf genel başkanlığı yaptı ve üniversite işgallerine önderlik etti. aynı yıl arkadaşlarıyla aydınlık dergisini, 1969'da işçi-köylü gazetesini kurdu. 1969'da türkiye ihtilalci işçi köylü partisini kurdu. 12 marttan sonra aranmaya başladı ve beşparmak dağlarına çıktı. 1972'de yakalanarak hapse girdi. 1974 affıyla hapisten çıktıktan sonra yeraltına geçerek aydınlık ve halkın sesi dergilerine başyazarlık yapmayı sürdürdü. aydınlık hakkındaki davaların sona ermesinden sonra 1978'de türkiye işçi köylü partisini kurdu. aynı yıl aydınlıkı arkadaşlarıyla günlük gazete olarak yayınlamaya başladı. 12 eylül'de tekrar tutuklandı ve 1985'e kadar hapis yattı. 1987'de '2000'e doğru' dergisini kurdu ve başyazarlığını yaptı. 1991'de sosyalist partiyi kurdu. bu parti 1995'te anayasa mahkemesi tarafından kapatıldıktan sonra işçi partisine geçerek genel başkan seçildi. halen işçi partisi genel başkanlığını sürdürmektedir. kemalist devrim, bilimsel sosyalizm ve türkiye'deki sosyalist mücadele ile ilgili sayısız kitap ve makalesi, ve bazı çevirileri mevcuttur.
15 eylül 1991 tarihli 2000'e doğru dergisinden:
'kürt sorununa çözüm demokratik, federal, emekçi cumhuriyetidir. türk milliyetçisi ve piyasacı düzen partileri kürt illerinde iflas etti... kürt milleti kaderini tayin hakkına kayıtsız şartsız sahiptir. eğer isterlerse ayrı bir devlet kurabilir. emekçilerin çıkarı, tam hak eşitliği ve özgürlük temelinde, gönül birliği gerçekleştirmektedir. kürt illerinde referandum yapılmalıdır. referandumda ayrılığı savunanlar da özgürce propaganda yapabilmelidir...'
68 kuşağının maocusu,şimdi mao şablonunun yerine m.kemal'i koyan,milliyetçi,cıa ajanı.ısrarla işçi partisi adını taşıyor partisi. ama proleterya diktatörlüğü ile uzaktan yakından ilgisi yok..mhp,bbp vb. partilerle aynı mitingte yanyana duran,yumruk sallayanların partisi.
dinsiz imansız bir adam işte