Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Ben, Ege’ yim!
Evet evet, Ben, Ege’ yim!
Sakin, berrak, küçük ve sade bir koy’ da
Avuçiçi mutluluklarda yüzmek istiyorum
Tıpkı minik deniz yıldızı gibi
Dingin, bir o kadar da mavi!
Aslı Birer
?si=U2AOFIlOKu3BzCWQ
burada bir dörtlük göremiyorum,
yörük deyimiyle döm dörtlük bir dörtlük okumak isterdik :)
mesela,
Gerçek acılarla karşılaşınca derinden hissederek anlayabilirsin, o güne kadar henüz çocuk olduğunu. İnsanı büyüten meğerse bir saliselik zaman dilimiymiş, yıllar büyürken sadece büyüdüğümüzü sanmışız hepsi bu. .
Aslı Birer
Bir sabahın buğusunda
Bir kahve kokusunda
Zülüflerini savurarak gelsen de o dirahşan nâsiyeni gözlerime sürme diye çeksen...
https://www.youtube.com/shorts/m-4odUWX27Q
Çilek gibi sarıp sarmalasaydın toprağımı küskün çilekler verirdim yine de.
Aslı Birer
Pamuk ipliğine bağlanmış dünya,
zoraki tutunuyor sevgi toprağa
Ne can kaldı özünde, ne ana
Karıştı birbirine arapsaçı gibi
Tohum da hibrit oldu, İnsan da
Aslı Birer
Aynı gemide çeşitli ve milyonlarca maskeler var. Bazılarımız herkesin çıplak olduğunu söyleyebiliyor… yeter ki maskeleri düşürecek güveni sağlayan insanlar olsun hayatımızda. Çünkü maske insanın savunma mekanizmasıdır.
Aslı Birer
Mutsuz olan biriyle yaşamak fiziksel işkencenin görülmez biçimidir. Çok daha şiddetli acı verir.
Aslı Birer
Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara, atlara, otlara
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında
Bu dünyada sen de varsın!
Üleştir dostluğunu varlığınla,
Bir kısmı seni de sarsın.
Üstün Dökmen
Dostluğunu varlığınla paylaşmak, nasıl da hayat ışığı aşılıyor bu cümlecik insana değil mi? Her şeyi değerli kılan penceremizi farkında olmadan kendimize kapatırız. Halbuki mutlu etmenin ilk şartı mutlu olmaktır.
:)
Elbette ki kıyaslayacak insan kendini. “insan, insana aynadır.” Kötücüllüğünü görüp ders çıkaracak, iyi hasletleri de örnek alacağız. Ve kendimizde harmanlayıp “bize” uyarlayacağız. Karakterimizden değişmeden.
Gönlümüzü zengin gören gözler varolsun.
Belki de kendimizi başkalarıyla kıyaslamalıyız, ama sadece gönül fakirliği ve zenginliği açısından...
Engin Geçtan
Gönlü zengin Aslı, sevgiler :)
Hadi çıtalı uçurtmamızı kapıp,
uçurtma tepesine çıkalım…
Farzımuhal henüz sekizimize yeni basmışız, o uçarken biz yine gelecek hayalleri kuralım.
Hani şu prangasız olanlardan.
Kahkahalarımızı martıların kanatlarına asıp, başka dünyalara uçurduğumuz
Hayallerimiz…
Aslı Birer
Sığ bir aklın kuruntusu ancak bir metaforu yüzölçümüyle ilgili düşünebilirdi. Tabii teferruatlı düşünme yetisi farklı bir şey. Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri İstanbul ve kocaeli bu denizin kıyısıdır. marmara eski adıyla; propontis bir iç deniz olmasına rağmen karadenizi ve Ege’yi birbirine bağlar. İklimi ise nadir özelliğe sahip üç iklimi barındırır.
Marmara da Ege de sadece su’ dan ibare değil.
Tevfik Fikret
bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Edebiyat-ı Cedide topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret, devrimci ve idealist fikirleriyle Mustafa Kemal başta olmak üzere dönemin pek çok aydınını etkilemiştir. Türk edebiyatının batılılaşmasında büyük pay sahibidir.
Günaydın Tubacığım yazıyı okuyunca aklıma bu şiir geldi.
Son günlerde okuduğum en anlamlı yazı..
Sıradan hırsız paranızı, cüzdanınızı, bisikletinizi çalar. Politik hırsız ise geleceğinizi,hayallerinizi bilginizi,eğitiminizi, sağlığınızı ve gülümsemenizi çalar.
İkisi arasındaki fark sıradan hırsız sizi seçer! Siyasi hırsızı siz seçersiniz!
Günaydın sevgili Atakızı.
Sen, İstanbul gibisin sevgilim
Gözlerin tıpkı Marmara
Öyle derin, öyle dayanılmaz
Ruhun öylesine kozmopolit,
boğazın akıntısında sürüklenmek gibi sana ulaşmak,
düğüm düğümsün,
?si=w4RuxcW8T1avnspk
Zümrüt gözlü bir kadındı Filistin...
Avuçlarında kan...
Hala uyandığımda kirpiğime düşen Y/aşım, hep aç, hep s/onsuz.
?si=WqL59L1GcPRnL_Z4
Z/amansız mevsimin lodosuydun, esip geçmedin, bir türlü silinmedi yüzümden yosun kokun, sevdam.
Kim bilir belki de güllerin konuştuğunu duyabilmekte saklıdır insanlık?
Aslı Birer
“Her insanın içinde bir Artemis ve Meryem vardır.”
Ve bir gün, Başarının, herkesin sindirebileceği bir şey olmadığını ne yazık ki en yakın dostlarımda gördüm. O gün çürük ne kadar meyve varsa hepsi de bir bir hem yüreğinden gem gözümden akıp gittiler.
“Oysa zirveye varanların adımları seninkinden daha büyük değildi. Ama onlar, o küçük adımları birbiri ardınca atmayı sürdürmüş kimselerdi.
İmkansızı gerçekleştiren mucizeler değil, sürekliliktir. Suya sarp kayaları deldiren de budur.
Kayıp gül
:)
Kati ve hilafsız gönül ise Allahın mabedi, öyleyse o olsa gerek dinin temeli, sonra gelir bence direği. Önce yürek! Önce yürek! Her ibadetten alâ her ibadetten daha ileri…
Aslı Birer
Bu gününün anlam ve önemine vurgu yapmak için yazdığım ve şu anda hissettiğimi ifade ettiğim bir dörtlüktür. Okuyan kişiler. Ve sayfaya yazan saygıdeğer arkadaşlar Hepimize gönüller aldığımız güzel ve hayırlı kandil akşamı olsun diliyorum.
Varlığım müslüman türk varlığına armağan olsun...
Varlığının tiryakisi yokluğunun habercisi...
Varlığının varlığına var olduğu kadar...
Ben varsam varız... yoksam yokuz... ziyadesi kadarıyla...
Çok güzel bir söz çekmiştim kayıp gül kitabından.
“ Ruh eşim tüm dünya yalan söylediğimi düşündüğünde bana inanan kimsedir.”
Hatta dahası, bana göremediğim kum tepelerini, fark edemediğim koyları gösterendir.”
Aslında tüm dünya sana karşı olsa, doğru bildiğin işi sonuna kadar götürüp doğru olduğunu herkese göstermek ve kendine inanmak.
Osmanlı'yı çökerten Atatürk değil ki, onlardan kalanları kurtarıp yurt yapan Atatürk. Bunu da aklı başında herkes biliyor zaten.
Yeni anne baba olanların araştırıp öğrenmesi gereken bir bilgi.
İnsana dair her şeyin temelinin bebeklikte atıldığı ve kendiliğin sağlıklı oluşması, sağlıklı ebeveynlerden geçiyor haliyle. Çünkü kendilik iki uçlu biri anne diğeri babadır. Çocukta zedelenen her kendilik duygusu bugünün fanatik ve bağımlı toplumları oluşturan sebeplerden biridir.
Aslı Birer
Önümdeki duvarlara rağmen ben
İsyan eden tarafta olmayacağım
Şeker şerbet bileceğim senden gelen her şeyi
Ve
Sana kavuşuncaya kadar solmayacağım !
Ve bunlar gibi bir dolu objektif tarih notlarıyla birleştirdiğim yorumlar var bu da onlardan biri. Tabi tamamı değil!
Sessizce usul usul girin sayfama, beynimin içine dalın, kendi hesabınıza bir de çalın. Sanki sizin aklınızmış gibi . Ya sonrası? Su kuyuda, hadi aldın bir kova ya sonra?
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Çünkü eşi ona o gün denize gittiklerini söylemiştir.
Ve “yapraklarım suya dökülür size yine dokunurum üzülme” mendil olduğunu düşlüyor “gözyaşlarını sil” diyerek nasıl bir akıl muhteşem metaforlarla resmetmiş adeta fiziksel boyuttan soyutlanmış ruhuyla yanlarında olduğunu.
Diyor usta ne kadar net.