İmam Bakır'dan: Resulullah (S.A.V.) Hz.lerine: ' İnsanların en hayırlısı kimdir? ' diye sorulduğunda, şöyle buyurdular: ' 'İnsanların en hayırlısı en fazla müttaki olanı, en faziletlisi ve Cennete en yakın olanı, bana en yakın olandır ve Ali'den de bana daha yakın bir kimse yoktur.'
Ümmü Hani Hz.lerinden: Resulullah (S.A.V.) şöyle buyurdular: ' Allah indinde, yaradılanların en makbulü mezarında, Hz. Ali ve zürriyetinin, yaradılanların en hayırlısı olduğundan şüphe etmeden yatanıdır.'
onu anlatmaktan aciziz.4. halifedir.(s.a.v) efendimiz hz.ebubekir(r.a) ,hz.osmAN(R.A) hz.ömer(R.A) HEPSİNEDE KENDİSİNDEN SONRA HALİFE OLACAKLARINI SÖYLEMİŞTİR AMA SIRA BELİRTMEMİŞTİR.BÜTÜN HALİFELER BİRBİRİNİ BAĞLILIK BİLDİRMİŞKEN BİZE NE OLUYOKİ, AYRILALIM YADA DAHA FAZLA DEĞER VERELİM. Bütün sahabelere can feda.HZ. ALİ(R.A) da diğer efendilerimiz gibi (s.a.v) yolundan gitmiştir.namaz kılmıştır,ramazan orucu tutmuştur...v.H.z Aİ Yİ SEVMEK ONUN YOLUNDAN GİTMEKLE OLUR.ODA SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN YOLUNDA GİTMİŞTİR. TIPKI DİĞERLERİ GİBİ.
zaten bizim toplumumuzda insanlar kendilerinden farklı düşünen ve farklı yaşayan insanlara hiç tahammül edemiyorlar...alevi kardeşlerimizde bu yoz yobaz gerici mantıktan nasibini alıyor malesef.....oysa alevi insancıldır,sevecendir,hurafelere inanmaz ama başkaları onlar hakkında hurafe uydurur....(bakınız:mum söndü) bunları yapanlarada şöyle seslenmek lazım heralde:ben melanet hırkasını kendim giydim eğnime,ar-ı namus şişesini taşa çaldım kime ne? ? ? ? ? ? ? ?
Hz. Muhammed’in vefatı sonrasında ortaya çıkan kimin halife olacağı sorunu, Alevi-Sünni meselesinin ilk tohumlarını atmıştır. Hz. Muhammed daha sağlığında birçok kez Hz. Ali’nin halefi olacağını vurgulamıştı. Hz. Muhammed’in soyu, kızı Hz. Fatıma’yı eş olarak verdiği Hz. Ali’den devam etmişti. Hz. Muhammed Mekke’ye Hicret ettiği zaman da ailesine ve işlerine bakmak üzere Hz. Ali’yi yerine bırakmıştı. Üstelik Peygamber Hz. Ali’nin katıldığı hemen hemen bütün savaşlarda onu komutan olarak atamıştır.
Bilindiği üzere Hz. Muhammed Veda Haccı dönüşünde (632) Gadîr Hum adlı yerde beraberindeki Müslümanlarla konaklayarak bir konuşma yapmış ve bu konuşmasında kendisinden sonra amcası oğlu ve damadı Hz. Ali’nin Müslümanlara önder yani halife tayin olduğunu ifade etmişti.
Ölmeden önce Hz. Muhammed “Bana bir kalem ve kâğıt getirin size bir vasiyet yazdırayım ki, benden sonra ihtilafa düşmeyesiniz.” demiş ancak bu isteği yerine getirilmemiş ve Peygamber vasiyetini yazamadan vefat etmişti. Daha sonra Hz. Ali ve diğer aile üyeleri Peygamberin defin işleriyle uğraşırken, Ebu Bekir ve Ömer’in de aralarında bulunduğu ensar ve muhacirin ileri gelenleri iktidar kavgasına başlamışlardı bile. Bu iktidar mücadelesi Ebu Bekir’in halife olması ile sonuçlanmış, daha sonra sırasıyla Ömer ve Osman halife olmuşlardır. Sonuç olarak bu üç kişinin halifelikleri, deyim yerindeyse Peygamberin Ehli Beytine rağmen gerçekleşmiş, bu nedenle meşru değildir ve yüzyıllardır tartışıla gelmiştir. Hz. Ali ve Hz. Fatıma bu halifelikleri onaylamamakla birlikte, iktidar uğruna gerginlik yaratmaktan da kaçınmışlar, bu haksızlığı sineye çekmeyi uygun görmüşlerdir.
ebu bekir,ömer,osman,ali.dört büyük sahabe.onları ve diğerlerini sevmek gerek.ama birini daha çok sevmekte beis yok.hepsi ayrı bir yönüyle ön plana çikmış.islam büyükleri.hz. ali sevgisi kimsenin tekelinde değil.ali alevilerindir diyen cahiller görüyorum.sunnilerinde en sevdiği sahabenin ali olduğu bir gerçek.ama sevgi laf salatasıyla olmaz,resmini duvara asmakla da olmaz,onu ve sevgisini göstermelik ve aksesuvar gibi hayatının bir köşesinde bulundurmakla da olmaz.onun gittiği yoldan gitmekle olur,sevdiklerini sevmekle olur.kendine,nefsine göre bir yol uydurup,bu ali nin yoludur demekle de olmaz.onun yaptıklarını yapmayıp,bir de onu sevgisini tekeline almak,en çok biz seviyoruz demek nasıl bir tutarsızlıktır.
Hz. Ali, İslam Peygamberi ya da son peygamber olan Hz. Muhammed’in (sav) amcasının oğlu, damadı ve peygamberin kendi ifadesiyle ”velisi ve vasisi”dir. İslam peygamberinin babası Abdullah ile Hz. Ali’nin babası Ebu Talip kardeştir. Hz. Ebu Talib’in geçim sıkıntısını hafifletmek için Hz. Peygamber daha çocuk yaşlarındayken Hz. Ali’yi yanına almış, onun bakım ve yetiştirilmesini üstlenmişti. Hz. Ali de bütün yaşamı boyunca peygambere yardım etmiş ve onun ilkelerini, herkesten önce kabul etmiş; hayatı boyunca gözünü kırpmadan savunmuştu. Nitekim Hz. Peygamber, kızı Hz. Fatıma’yı Allah’ın emriyle Hz. Ali ile evlendirmiş ve peygamberin zürriyeti bu evlilikten doğan çocuklarla devam etmiştir.
Doğru kaynaklarda, Hz. Ali ile ilgili yüzlerce hadis bulunmaktadır ki, birkaçını buraya alıyoruz:
-“Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır. Kim o şehre girmek isterse, kapıya müracat etsin.”
-“Ey Ali, sen ve senin Şia’n (taraftarın) kurtuluşa erenlerdir.”
-“Ey Ali, benden sonra ümmetimin ihtilaf ettikleri şeyleri sen açıklayacaksın.”
-“Ali benden ve ben Ali’denim. Benim adıma kendim ve Ali’den başkası konuşamaz.”
-“Allah’ım, Ali’yi seveni sev, O’na düşman olana düşman ol.”
Öfke korkunç bir atestir. Onu bastiran atesi sondurur, yapamayan icinde yanip gider. Dunyayi yutsa, yoksul kalacak biri var: Ac gozlu. Kiskanclik vucudu kemirir. Dogru her zaman yuce, yalanci her zaman asagi ve cucedir. Milletlerin olcu ve terazisi adalettir. Sana karsilik iyilik yapanlara tesekkur etmesini bilenlere de iyilik et. Yoksula yardimi dilenmeden yap. Sen onu el acmak zorunda birakirsan, verdigin sadaka ile, onun sadakadan daha degerli olan haysiyetini satin alacaksin. Adil ol, kudretin surekli olsun. Ayilmasi cok guc olan zenginlik sarhoslugunda Allah'a sigininiz. Fikir catismalarinda dikkat cikar. Yuzunuze karsi yapilan sisirme ovguleri dinlemekten kendinizi koruyunuz. Cunku onlar, kalpleri kirletip ortaliga pis bir koku yayarlar. Ofke ve kizginliktan koru kendini. Cunku baslangici delilik, sonu pismanliktir.
*dünya malını sizin korumanız gerekir *demiş ama....yaaa şimdi elimdeydi bi kase puding,tel.la konuştum sonra nereye koydum unuttum.bi insan evin içinde bi kase pudingi nasıl kaybeder yaaaa? ? ? ? ? ? ? bknz.bilhana laf eden onun gibi olsun:S
Hz.ALİ O'nu anlatmaya dilim,ilmim yetmeyecek.Naçizane fikirlerimle bilen bilmeyen herkese bir okyanusun kenarından bardakla su vermeye çalışacağım.O öyle eşsiz derin bir okyanus ki bardağımı daldırdığım da derinlikten suyun mavisinden başım döner.O yiğitliğin,mertliğin,bükülmez bileğin timsalidir.Yaratanın sıfatlarındaki tecelliyatın cüzi bir makamı olan mertlik,cesaret.yiğitlik,evrenin yaradılışından beri hep varolmuştur.Fakat Ali'de bulduğu vücut hiç kimseye nasip olmamıştır.O'nun kılıcıyla zalime vermediği aman islamın şartlarının adeta aynasıdır.İslamiyet O'nun elinde kılıcıyla gücünü aksettirmiş ve Kur'an'a namert hiçbir elin dokunamayacağı O'nun elinde adeta vakıa bulmuştur.O Esedlerin şahı Esedullah'ul Galip'tir.O'nda cesaretten haberdar olunmuş yiğitlikten ibret alınmıştır.Savaş meydanına çıktığında nidalarından müşrikler tir titrer,müminler ise gönüllerinde ferahlık ve kudret hissederdi.Zalimin kini yılandır Ali'nin gönlü kartaldır.Fakat insanın yapısındaki ve faniyatının alameti olan kalleşlik O'nu da ebedi aleme intikal ettirmiştir.Ama yapılan kalleşliğe bile yapana sahip çıkarak cevap vermiştir.Beden fanidir cüzidir nefsin esiridir ve bir paslı hançere bile tutsaktır karşı koyamaz.Ama O'ndaki sıfatların tecelliyatı bir güneş gibi dokunmaya bile yaklaşılmayacak derecededir.Bakanların gözünü yakar bakmasını bilenlere ışık olur.O aynı zamanda mazlumdur kimseye cebr uygulamazdı kendinden aşağıda olanlara bile kötülük gördüğünde cevap vermeyecek kadar haya edep sahibiydi.O ilmin kapısıdır, ebced hesabının üstadı, Resulullah'ın ilminin yolunun giriş anahtarıdır.Onda İsa'nın mazlumluğu,Yusuf'un güzelliği iffeti,Resulullah'ın sureti mevcuttur.Cihan yaratılalı beri çatışan iyiyle kötü,mazlumla zalim O'nun gibi kahramana rastlamamıştır.O'nu anlatmaya ne diller ne vakitler ne saatler yeter O'nu en iyi anlatan söz gene Resulullah'ın dilindedir.Bir Hadis-i Şerifte buyurdular ki; 'Ya Ali senin seven beni de sever beni seven Hak Teala'yı da sevmiş olur.Seni sevmeyen ise beni de sevmeyen ve Hak Teala'nın da karşısında olan kimsedir.Ya Ali mümin sana buğzetmez münafık seni sevmez.'
http://www.varliktanveriler.com/new/kitap/varlikyeni/ HAZRET-İ ALİ YOLU
Hazret-i Ali’nin Yolu, oğulları Hasan, Hüseyin ve Hasan el Basri yolu ile Cüneyd-i Bağdadi, ondan Abdülkadir Geylâni, Seyyid Ahmed er Rufâi, Seyyid Ahmed el Bedevi, Seyyid İbrahim-i Dusuki, Şeyh Hasan-ı Şâzili, Mevlâna Celaleddin-i Rumi, Sümbüli Sinan, Hacı Bayram-ı Veli, Şahabeddin Suhreverdi, Necmeddin-i Kübreverdi, Muiniddin –i Çeşdi ve benzeri ulu Tanrı bilginleri yoluyla, gerçeği arayanlara açıktır.Gerçeği arayanlar,bu aziz Velilere ve Onların yolunda ilerlemiş Olgun İnsanlara bağlanmak
suretiyle gerçeğe kavuşabilirler. Bu Tanrı Yolu, dünya durdukça duracak, Tanrı’nın acıması ve adâleti bu yolları koruyacaktır. Tanrı, acıyıcı ve âdildir. Kullarına kendi yolunu kapamaz. Tanrı’nın düzeni devam ettiğine, Güneş doğup, dünya yaşadığına göre, Tanrı’nın yolu da arayanlara açık olacaktır. Arayan bulur, aramayan sorumludur. Sonunda sorguya çekilir ve suçlu çıkar. Çünkü Tanrı, insana düşünme, araştırma ve öğrenme niteliği taşıyan kendi Kutsal Ruhunu vermiştir.
Dünya tarihi boyunca birçok KILIÇ yapılmış ve birçok kılıç kullanılmıştır. Ama bu kılıçlardan sadece bir tanesi tarihe geçmişti. Bu kılıç hem ALİM ve hemde MASUM olan bir kahramana aitti ve adı da ZÜLFİKARDI.(LA FETA İLLA ALİ LA SEYFE İLLA ZÜLFİKAR-Ali gibi pehlivan Zülfikar gibi kılıç yoktur.Hz.Muhammed(s.a.a)
Kutsal KABENİN içinde Hz.Ali(as) yeni doğmuştu.Hz.Peygamber onu ilk defa olarak yıkadı.Muhteşem bir manzaraydı... Son peygamber kendi vasisini yıkıyordu. Öyle bir gün de gelecekti ki, Bu bebek büyüyecek ve oda son peygamberi son yolculuğunda yıkayacaktı.........
Toplantı odasının tam ortasında eli kılıçlı birisinin resmi bulunuyordu.Odada bulunan yabancı bir şahıs utanarak yanındaki küçük çocuğa: -Bu kimin resmi? diye sordu.Çocuk: -Bu resim bizim Birinci İmamımız Hz.Ali’nin temsili resmidir. Diye cevap verdi. Bunun üzerine adam: -Görüntüsü ve kılıcı korkutuyor, Çok sert bakıyor. Dedi. Küçük çocuk cevap verdi: -O’NUN KILICI HEP MAZLUMDAN YANA OLMUŞTUR. ONDAN,RESMİNDEN VE KILICINDAN ANCAK ZALİMLER KORKAR.
allah'in arslani 4 cu haLiFe.. Hz. Muhammedin yegeni oLmakLa beraber Damati.. PeyGamber efendimiz kiZi Fatmayi ona vermistir.Bu evLiLikten hZ haSan ve Huseyin dunya ya geLmisLerdir..
Hz Ali yi niçin severim; Ben Hz.Ali yi Allah emrettiği için severim,Peygamberim emrettiği için severim,imam olduğu için severim,cennetle-cehennemi ayıran olduğu için severim,onbir imamın babası olduğu için severim,peygamberimin kardeşi olduğu için severim,kerbela şehidinin babası olduğu için severim,zamanın imamı imamı mehdinin dedesi olduğu için severim,hz.fatımanın eşi olduğu için severim,altı aylık ken öldürülen muhsinin babası olduğu için severim,kerbelada susuz oklanarak katledilen ali askerin dedesi olduğu için severim,peygambere çok benziyen kerbelada şehid edilen ali ekberin dedesi olduğu için severim,fazilet babası,beni haşimin kameri, sadakat timsali ebulfazlıl abbasın babası,imamı hasanı müctebanın babası olduğu için severim,Kerbela zulmünün şahidi olan Hz.Zeynebin babası olduğu için severim,Yezit ve yezit gibilerin zulümlerini dünyaya haykıran imamı Zeynelabidin in dedesi olduğu için severim,haydarı kerrar,şahı merdan,aliyyül mürteza olduğu için severim,zülfikar sahibi olduğu için severim hemde çok severim ve karşılığında cennet beklemeden severim yani menfaat icabı değil böyle bir insanı sevmemem için bir sebep gösterebilecek varmı? ............
HZ.ALİ yi NEDEN SEVERİM? 1-“De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter” (Ra’d Süresi 43.Ayet)
a) Abdullah bin Selem dedi ki: Resulullah (saa) ’a Allah’ın bu buyruğunu “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” hakkında sordum, buyurdu ki: Ali bin Ebi Talib’dir.
b) İbn-i Abbas dedi ki: “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” O Ali (as) ’dir. Çünkü kendisi tefsirde, tevilde, nesih ve mensuhta alimdir.
c) Fudayl bin Yaser’den, İmam Bakır (as) şöyle buyurdu: “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” ayeti Hz.Ali (as) hakkında indi. O, bu ümmetin alimidir.
d) İmam Musa bin Cafer (as) ’den, Zeyd bin Ali’den, Muhammed bin Hanefi’den, Selman-ı Farisi’den, Ebu Said el-Hudri’den, dediler ki: “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” Ayeti Hz.Ali hakkında indi.
(Süleyman el-Kunduzi' nin 'Yenabi' ul Mevedde' s.103)
e) Muhammed bin Hanefi dedi ki: Babam Hz.Ali’nin yanında ilk ve son kitabın ilmi vardır.
2-“Mallarını gece, gündüz, gizli ve açıkta harcayanlar yok mu, onların ödülleri Rableri yanındadır, onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar” (Bakara Süresi 274. Ayet)
İbn-i Abbas ve Mücahit dediler ki: Ali’nin dört dirhemi vardı, birini gece birini gündüz, birini gizli, birini de açık olarak infak etti. Sonra şu ayeti şerife indi: “Mallarını gece, gündüz, gizli ve açıkta harcayanlar yok mu, onların ödülleri Rableri yanındadır, onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar” (Bakara Süresi 274. Ayet)
hz.Ali'nin bir sözü vardır:' beni çok sevenlerle benden nefret edenlerin mükafatı cehennemdir' demiştir..o şehit edileceğini bile bile camiye gitmiş ve orada bir hain tarafından şehit edimiştir..ondan sonra gelenler ise onun yolundan gidiyoruz diyerekten sapkın bir yola girmişler ve müslümanlar arasında ikilik çıkartmışlardır..halbuki her müslümanın ibadet yeri camidir..Hz.Ali şehit edileceğini bile bile camiye gitmiştir..Buradaki mesaj ne olursa olsun ibadetinizi camide yapın mesajıdır..fakat ondan sonra gelenler mesajı yanlış anladıklarından günümüzde islam dininde bu tip mezhep ayrımları oluşmuştur..halbuki bu tutum yanlıştır..Hz.Ali islama çok büyük hizmetlerde bulunmuş ve bu yüzden daha yaşarken cennet ile mükafatlandırılmış mubarek bir zat,bir islam büyüğüdür..Yaşarken onca savaşta kazandığı ganimeti fakir ve fukaralara dağıtmıştır..Ne gençliğinde ne yaşlılığında kılıcı zülfükar atı düldül ve yamalı kıyafeti dışında en ufak bir mal varlığı edinmemiş birisidir..istese krallar gibi yaşayacğı yerde o tüm savaş ganimetlerini fakirlere ve ihityaç sahiplerine dağıtacak kadar üstün bir islam anlayışına sahiptir..islamiyetin yayılmasına büyük katkıları olmuştur..tüm bu olumlu özelliklerine rağmen onu aşırı sevmek,evlerine onun temsili resimlerini asmak,camilerden farklı yerlerde ibadet etmek,küskünlük yaratmak yanlıştır..çünkü o da sadece Allah'ın bir kuludur..
Peygamber Efendimizin amcası Ebu Talip'in oğlu. Ebu Talip kıtlık zamanında Hz.Ali'yi Peygamber Efendimize evlatlık vermiştir.Diğer çocuklarını da başkalarına verdiği gibi. Aynı zamanda Hz.Fatıma'nın eşi.Peygamber Efendimiz'in damadı. Çocuklardan Peygamberimize inanan ilk kişi. Yani ilk çocuk müslüman.
Hz. Ali, İmam Ali, Rasulullah' ın damadı, Ehli Beyt' ın kendisi, kardeşi, damadı, babası, İslamı Süreyya yıldızında da olsa yeryüzüne hakim kılacak kahramanların atası, Canlı Kur' an, Canlı İslam, Allahın Arslanı,İlmin Kapısı, Nuhun Gemisi, Kurtuluş Çerağı, Dinin Direği, Al-i Beytin Mümessili, Şahı Velayet, Afitabı Adalet, Hurşidi Şefkat, Mihengi Mizan, Aşkı Namütenahı, Sabrı Kebir, Hamiyi Müstazaf, Muhibbi Vahdet, Vesilei Necat. Sahibi Havzı Kevser, Zevci Fatımai Zehra El Betül, Gözler Nuru, Gönüller Süruru, Nuru Aşki Gönül, Yoluna Kurban Olduğumuz, Yüce Rasulullahın Kardeşi, Valisi, Vasisi, Dini Kemale erdirici, Fatihi Hayber, Kahramanı Hendek, Arslanı Bedir, İmam Ali, böyle yazsak kıyamete kadar yazabiliriz.
İmam Bakır'dan:
Resulullah (S.A.V.) Hz.lerine: ' İnsanların en hayırlısı kimdir? ' diye sorulduğunda, şöyle buyurdular: ' 'İnsanların en hayırlısı en fazla müttaki olanı, en faziletlisi ve Cennete en yakın olanı, bana en yakın olandır ve Ali'den de bana daha yakın bir kimse yoktur.'
Ümmü Hani Hz.lerinden:
Resulullah (S.A.V.) şöyle buyurdular:
' Allah indinde, yaradılanların en makbulü mezarında, Hz. Ali ve zürriyetinin, yaradılanların en hayırlısı olduğundan şüphe etmeden yatanıdır.'
1- En büyük zenginlik, akıl.
2- En koyu fakirlik, ahmaklık.
3- En yaman yalnızlık, böbürlenmek.
4- En değerli âlîcenâplık, güzel ahlâktır
muaviyenin hakkını yediği Hz.muhamedin damadı ve yeğeni
şah-ı merdan
onu anlatmaktan aciziz.4. halifedir.(s.a.v) efendimiz hz.ebubekir(r.a) ,hz.osmAN(R.A) hz.ömer(R.A) HEPSİNEDE KENDİSİNDEN SONRA HALİFE OLACAKLARINI SÖYLEMİŞTİR AMA SIRA BELİRTMEMİŞTİR.BÜTÜN HALİFELER BİRBİRİNİ BAĞLILIK BİLDİRMİŞKEN BİZE NE OLUYOKİ, AYRILALIM YADA DAHA FAZLA DEĞER VERELİM.
Bütün sahabelere can feda.HZ. ALİ(R.A) da diğer efendilerimiz gibi (s.a.v) yolundan gitmiştir.namaz kılmıştır,ramazan orucu tutmuştur...v.H.z Aİ Yİ SEVMEK ONUN YOLUNDAN GİTMEKLE OLUR.ODA SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN YOLUNDA GİTMİŞTİR. TIPKI DİĞERLERİ GİBİ.
zaten bizim toplumumuzda insanlar kendilerinden farklı düşünen ve farklı yaşayan insanlara hiç tahammül edemiyorlar...alevi kardeşlerimizde bu yoz yobaz gerici mantıktan nasibini alıyor malesef.....oysa alevi insancıldır,sevecendir,hurafelere inanmaz ama başkaları onlar hakkında hurafe uydurur....(bakınız:mum söndü) bunları yapanlarada şöyle seslenmek lazım heralde:ben melanet hırkasını kendim giydim eğnime,ar-ı namus şişesini taşa çaldım kime ne? ? ? ? ? ? ? ?
Hz. Ali'nin şiası (yandaşları) Kıyamet Gününde kurtulmuş olanlardır..
Hz. Muhammed’in vefatı sonrasında ortaya çıkan kimin halife olacağı sorunu, Alevi-Sünni meselesinin ilk tohumlarını atmıştır. Hz. Muhammed daha sağlığında birçok kez Hz. Ali’nin halefi olacağını vurgulamıştı. Hz. Muhammed’in soyu, kızı Hz. Fatıma’yı eş olarak verdiği Hz. Ali’den devam etmişti. Hz. Muhammed Mekke’ye Hicret ettiği zaman da ailesine ve işlerine bakmak üzere Hz. Ali’yi yerine bırakmıştı. Üstelik Peygamber Hz. Ali’nin katıldığı hemen hemen bütün savaşlarda onu komutan olarak atamıştır.
Bilindiği üzere Hz. Muhammed Veda Haccı dönüşünde (632) Gadîr Hum adlı yerde beraberindeki Müslümanlarla konaklayarak bir konuşma yapmış ve bu konuşmasında kendisinden sonra amcası oğlu ve damadı Hz. Ali’nin Müslümanlara önder yani halife tayin olduğunu ifade etmişti.
Ölmeden önce Hz. Muhammed “Bana bir kalem ve kâğıt getirin size bir vasiyet yazdırayım ki, benden sonra ihtilafa düşmeyesiniz.” demiş ancak bu isteği yerine getirilmemiş ve Peygamber vasiyetini yazamadan vefat etmişti. Daha sonra Hz. Ali ve diğer aile üyeleri Peygamberin defin işleriyle uğraşırken, Ebu Bekir ve Ömer’in de aralarında bulunduğu ensar ve muhacirin ileri gelenleri iktidar kavgasına başlamışlardı bile. Bu iktidar mücadelesi Ebu Bekir’in halife olması ile sonuçlanmış, daha sonra sırasıyla Ömer ve Osman halife olmuşlardır. Sonuç olarak bu üç kişinin halifelikleri, deyim yerindeyse Peygamberin Ehli Beytine rağmen gerçekleşmiş, bu nedenle meşru değildir ve yüzyıllardır tartışıla gelmiştir. Hz. Ali ve Hz. Fatıma bu halifelikleri onaylamamakla birlikte, iktidar uğruna gerginlik yaratmaktan da kaçınmışlar, bu haksızlığı sineye çekmeyi uygun görmüşlerdir.
sessiz çoğunluğun hakkı.
ebu bekir,ömer,osman,ali.dört büyük sahabe.onları ve diğerlerini sevmek gerek.ama birini daha çok sevmekte beis yok.hepsi ayrı bir yönüyle ön plana çikmış.islam büyükleri.hz. ali sevgisi kimsenin tekelinde değil.ali alevilerindir diyen cahiller görüyorum.sunnilerinde en sevdiği sahabenin ali olduğu bir gerçek.ama sevgi laf salatasıyla olmaz,resmini duvara asmakla da olmaz,onu ve sevgisini göstermelik ve aksesuvar gibi hayatının bir köşesinde bulundurmakla da olmaz.onun gittiği yoldan gitmekle olur,sevdiklerini sevmekle olur.kendine,nefsine göre bir yol uydurup,bu ali nin yoludur demekle de olmaz.onun yaptıklarını yapmayıp,bir de onu sevgisini tekeline almak,en çok biz seviyoruz demek nasıl bir tutarsızlıktır.
Hz. Ali, İslam Peygamberi ya da son peygamber olan Hz. Muhammed’in (sav) amcasının oğlu, damadı ve peygamberin kendi ifadesiyle ”velisi ve vasisi”dir. İslam peygamberinin babası Abdullah ile Hz. Ali’nin babası Ebu Talip kardeştir. Hz. Ebu Talib’in geçim sıkıntısını hafifletmek için Hz. Peygamber daha çocuk yaşlarındayken Hz. Ali’yi yanına almış, onun bakım ve yetiştirilmesini üstlenmişti. Hz. Ali de bütün yaşamı boyunca peygambere yardım etmiş ve onun ilkelerini, herkesten önce kabul etmiş; hayatı boyunca gözünü kırpmadan savunmuştu. Nitekim Hz. Peygamber, kızı Hz. Fatıma’yı Allah’ın emriyle Hz. Ali ile evlendirmiş ve peygamberin zürriyeti bu evlilikten doğan çocuklarla devam etmiştir.
Doğru kaynaklarda, Hz. Ali ile ilgili yüzlerce hadis bulunmaktadır ki, birkaçını buraya alıyoruz:
-“Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır. Kim o şehre girmek isterse, kapıya müracat etsin.”
-“Ey Ali, sen ve senin Şia’n (taraftarın) kurtuluşa erenlerdir.”
-“Ey Ali, benden sonra ümmetimin ihtilaf ettikleri şeyleri sen açıklayacaksın.”
-“Ali benden ve ben Ali’denim. Benim adıma kendim ve Ali’den başkası konuşamaz.”
-“Allah’ım, Ali’yi seveni sev, O’na düşman olana düşman ol.”
-“Ben kimin mevlasıysam, Ali onun mevlasıdır.”
Öfke korkunç bir atestir. Onu bastiran atesi sondurur, yapamayan icinde yanip gider.
Dunyayi yutsa, yoksul kalacak biri var: Ac gozlu.
Kiskanclik vucudu kemirir.
Dogru her zaman yuce, yalanci her zaman asagi ve cucedir.
Milletlerin olcu ve terazisi adalettir.
Sana karsilik iyilik yapanlara tesekkur etmesini bilenlere de iyilik et.
Yoksula yardimi dilenmeden yap. Sen onu el acmak zorunda birakirsan, verdigin sadaka ile, onun sadakadan daha degerli olan haysiyetini satin alacaksin.
Adil ol, kudretin surekli olsun.
Ayilmasi cok guc olan zenginlik sarhoslugunda Allah'a sigininiz.
Fikir catismalarinda dikkat cikar.
Yuzunuze karsi yapilan sisirme ovguleri dinlemekten kendinizi koruyunuz. Cunku onlar, kalpleri kirletip ortaliga pis bir koku yayarlar.
Ofke ve kizginliktan koru kendini. Cunku baslangici delilik, sonu pismanliktir.
*dünya malını sizin korumanız gerekir *demiş ama....yaaa şimdi elimdeydi bi kase puding,tel.la konuştum sonra nereye koydum unuttum.bi insan evin içinde bi kase pudingi nasıl kaybeder yaaaa? ? ? ? ? ? ?
bknz.bilhana laf eden onun gibi olsun:S
İlmin Güneşi..
Allah Şefaatlerine nail eylesin İnşallah...
Beni çok öven ve seven ile benden nefret edenler kendilerini yakanlardır demiştir. Buna yakın bir söz yada.
Hz.Ali bana aleviliği anlatıyor...
Hz.ALİ O'nu anlatmaya dilim,ilmim yetmeyecek.Naçizane fikirlerimle bilen bilmeyen herkese bir okyanusun kenarından bardakla su vermeye çalışacağım.O öyle eşsiz derin bir okyanus ki bardağımı daldırdığım da derinlikten suyun mavisinden başım döner.O yiğitliğin,mertliğin,bükülmez bileğin timsalidir.Yaratanın sıfatlarındaki tecelliyatın cüzi bir makamı olan mertlik,cesaret.yiğitlik,evrenin yaradılışından beri hep varolmuştur.Fakat Ali'de bulduğu vücut hiç kimseye nasip olmamıştır.O'nun kılıcıyla zalime vermediği aman islamın şartlarının adeta aynasıdır.İslamiyet O'nun elinde kılıcıyla gücünü aksettirmiş ve Kur'an'a namert hiçbir elin dokunamayacağı O'nun elinde adeta vakıa bulmuştur.O Esedlerin şahı Esedullah'ul Galip'tir.O'nda cesaretten haberdar olunmuş yiğitlikten ibret alınmıştır.Savaş meydanına çıktığında nidalarından müşrikler tir titrer,müminler ise gönüllerinde ferahlık ve kudret hissederdi.Zalimin kini yılandır Ali'nin gönlü kartaldır.Fakat insanın yapısındaki ve faniyatının alameti olan kalleşlik O'nu da ebedi aleme intikal ettirmiştir.Ama yapılan kalleşliğe bile yapana sahip çıkarak cevap vermiştir.Beden fanidir cüzidir nefsin esiridir ve bir paslı hançere bile tutsaktır karşı koyamaz.Ama O'ndaki sıfatların tecelliyatı bir güneş gibi dokunmaya bile yaklaşılmayacak derecededir.Bakanların gözünü yakar bakmasını bilenlere ışık olur.O aynı zamanda mazlumdur kimseye cebr uygulamazdı kendinden aşağıda olanlara bile kötülük gördüğünde cevap vermeyecek kadar haya edep sahibiydi.O ilmin kapısıdır, ebced hesabının üstadı, Resulullah'ın ilminin yolunun giriş anahtarıdır.Onda İsa'nın mazlumluğu,Yusuf'un güzelliği iffeti,Resulullah'ın sureti mevcuttur.Cihan yaratılalı beri çatışan iyiyle kötü,mazlumla zalim O'nun gibi kahramana rastlamamıştır.O'nu anlatmaya ne diller ne vakitler ne saatler yeter O'nu en iyi anlatan söz gene Resulullah'ın dilindedir.Bir Hadis-i Şerifte buyurdular ki; 'Ya Ali senin seven beni de sever beni seven Hak Teala'yı da sevmiş olur.Seni sevmeyen ise beni de sevmeyen ve Hak Teala'nın da karşısında olan kimsedir.Ya Ali mümin sana buğzetmez münafık seni sevmez.'
http://www.varliktanveriler.com/new/kitap/varlikyeni/
HAZRET-İ ALİ YOLU
Hazret-i Ali’nin Yolu, oğulları Hasan, Hüseyin ve Hasan el Basri yolu ile Cüneyd-i Bağdadi, ondan Abdülkadir Geylâni, Seyyid Ahmed er Rufâi, Seyyid Ahmed el Bedevi, Seyyid İbrahim-i Dusuki, Şeyh Hasan-ı Şâzili, Mevlâna Celaleddin-i Rumi, Sümbüli Sinan, Hacı Bayram-ı Veli, Şahabeddin Suhreverdi, Necmeddin-i Kübreverdi, Muiniddin –i Çeşdi ve benzeri ulu Tanrı bilginleri yoluyla, gerçeği arayanlara açıktır.Gerçeği arayanlar,bu aziz Velilere ve Onların yolunda ilerlemiş Olgun İnsanlara bağlanmak
suretiyle gerçeğe kavuşabilirler. Bu Tanrı Yolu, dünya durdukça duracak, Tanrı’nın acıması ve adâleti bu yolları koruyacaktır. Tanrı, acıyıcı ve âdildir. Kullarına kendi yolunu kapamaz. Tanrı’nın düzeni devam ettiğine, Güneş doğup, dünya yaşadığına göre, Tanrı’nın yolu da arayanlara açık olacaktır. Arayan bulur, aramayan sorumludur. Sonunda sorguya çekilir ve suçlu çıkar. Çünkü Tanrı, insana düşünme, araştırma ve öğrenme niteliği taşıyan kendi Kutsal Ruhunu vermiştir.
KAZİM YARDIMCI/VARLIK KİTABINDAN
hz ali alevilerindir //// kavgamız sevdamız..sevdamız hz ali /////
Dünya tarihi boyunca birçok KILIÇ yapılmış ve birçok kılıç kullanılmıştır.
Ama bu kılıçlardan sadece bir tanesi tarihe geçmişti.
Bu kılıç hem ALİM ve hemde MASUM olan bir kahramana aitti ve adı da ZÜLFİKARDI.(LA FETA İLLA ALİ LA SEYFE İLLA ZÜLFİKAR-Ali gibi pehlivan Zülfikar gibi kılıç yoktur.Hz.Muhammed(s.a.a)
Kutsal KABENİN içinde Hz.Ali(as) yeni doğmuştu.Hz.Peygamber onu ilk defa olarak yıkadı.Muhteşem bir manzaraydı... Son peygamber kendi vasisini yıkıyordu.
Öyle bir gün de gelecekti ki,
Bu bebek büyüyecek ve oda son peygamberi son yolculuğunda yıkayacaktı.........
Toplantı odasının tam ortasında eli kılıçlı birisinin resmi bulunuyordu.Odada bulunan yabancı bir şahıs utanarak yanındaki küçük çocuğa:
-Bu kimin resmi? diye sordu.Çocuk:
-Bu resim bizim Birinci İmamımız Hz.Ali’nin temsili resmidir. Diye cevap verdi.
Bunun üzerine adam:
-Görüntüsü ve kılıcı korkutuyor, Çok sert bakıyor. Dedi. Küçük çocuk cevap verdi:
-O’NUN KILICI HEP MAZLUMDAN YANA OLMUŞTUR. ONDAN,RESMİNDEN VE KILICINDAN ANCAK ZALİMLER KORKAR.
'Kur'an'ın sırrı Fâtiha'da; Fâtiha'nın sırrı Besmele'de, Besmele'nin sırrı da başındaki 'B'dedir...'
'Ben 'B' nin altındaki noktayım...'
Hz. Âli (k.v.)
allah'in arslani
4 cu haLiFe..
Hz. Muhammedin yegeni oLmakLa beraber Damati..
PeyGamber efendimiz kiZi Fatmayi ona vermistir.Bu evLiLikten hZ haSan ve Huseyin dunya ya geLmisLerdir..
Hz Ali yi niçin severim;
Ben Hz.Ali yi Allah emrettiği için severim,Peygamberim emrettiği için severim,imam olduğu için severim,cennetle-cehennemi ayıran olduğu için severim,onbir imamın babası olduğu için severim,peygamberimin kardeşi olduğu için severim,kerbela şehidinin babası olduğu için severim,zamanın imamı imamı mehdinin dedesi olduğu için severim,hz.fatımanın eşi olduğu için severim,altı aylık ken öldürülen muhsinin babası olduğu için severim,kerbelada susuz oklanarak katledilen ali askerin dedesi olduğu için severim,peygambere çok benziyen kerbelada şehid edilen ali ekberin dedesi olduğu için severim,fazilet babası,beni haşimin kameri, sadakat timsali ebulfazlıl abbasın babası,imamı hasanı müctebanın babası olduğu için severim,Kerbela zulmünün şahidi olan Hz.Zeynebin babası olduğu için severim,Yezit ve yezit gibilerin zulümlerini dünyaya haykıran imamı Zeynelabidin in dedesi olduğu için severim,haydarı kerrar,şahı merdan,aliyyül mürteza olduğu için severim,zülfikar sahibi olduğu için severim hemde çok severim ve karşılığında cennet beklemeden severim yani menfaat icabı değil böyle bir insanı sevmemem için bir sebep gösterebilecek varmı? ............
HZ.ALİ yi NEDEN SEVERİM?
1-“De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter” (Ra’d Süresi 43.Ayet)
a) Abdullah bin Selem dedi ki: Resulullah (saa) ’a Allah’ın bu buyruğunu “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” hakkında sordum, buyurdu ki: Ali bin Ebi Talib’dir.
(Süleyman el-Kunduzi'nin 'Yenabi'ul Mevedde' s.239)
b) İbn-i Abbas dedi ki: “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” O Ali (as) ’dir. Çünkü kendisi tefsirde, tevilde, nesih ve mensuhta alimdir.
(Süleyman el-Kunduzi'nin 'Yenabi'ul Mevedde' s.104)
c) Fudayl bin Yaser’den, İmam Bakır (as) şöyle buyurdu: “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” ayeti Hz.Ali (as) hakkında indi. O, bu ümmetin alimidir.
(Süleyman el-Kunduzi'nin 'Yenabi'ul Mevedde' s.102)
d) İmam Musa bin Cafer (as) ’den, Zeyd bin Ali’den, Muhammed bin Hanefi’den, Selman-ı Farisi’den, Ebu Said el-Hudri’den, dediler ki: “De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter.” Ayeti Hz.Ali hakkında indi.
(Süleyman el-Kunduzi' nin 'Yenabi' ul Mevedde' s.103)
e) Muhammed bin Hanefi dedi ki: Babam Hz.Ali’nin yanında ilk ve son kitabın ilmi vardır.
(Süleyman el-Kunduzi'nin 'Yenabi'ul Mevedde' s.104)
2-“Mallarını gece, gündüz, gizli ve açıkta harcayanlar yok mu, onların ödülleri Rableri yanındadır, onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar” (Bakara Süresi 274. Ayet)
İbn-i Abbas ve Mücahit dediler ki: Ali’nin dört dirhemi vardı, birini gece birini gündüz, birini gizli, birini de açık olarak infak etti. Sonra şu ayeti şerife indi: “Mallarını gece, gündüz, gizli ve açıkta harcayanlar yok mu, onların ödülleri Rableri yanındadır, onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar” (Bakara Süresi 274. Ayet)
(el-Suyuti'nin 'ed-Derr'ül Mensur' tefsiri c.1, s.363 / Menakıb-ı Harezmi s.198 / Menakıb-ı Meğazeli s.280 / el-Heysemi'nin 'Mecma'üz Zevaid' c.6, s.324 / el-Tabari'nin 'Zehair'ul Ukba' s.88 ve 'Riyaz'un Nezire' c.2, s.206 / Süleyman el-Kunduzi'nin 'Yenabi'ul Mevedde' s.92, 290)
3-“Sizin veliniz ancak ve ancak Allah’tır, Resulüdür ve iman edip de namaz kılıp rüku halinde zekat veren müminlerdir.” (Maide Süresi 55. Ayet)
Bu ayet Ali bin Ebu Talib hakkında indi. Mescitte namaz kılarken rüku halinde olduğu anda parmağındaki yüzüğünü dilenciye sadaka olarak vermişti.
(Mealim’üt Tenzil c.2, s.67 / İbni Asakir'in 'Tarih-i Dimaşk' c.2, s.410 / İbn-i Kesir'in 'el-Bidayetü ven-Nihaye' c.7, s.357 /Medarik’üt Tenzil c.1, s.420 / Tefsir-i İbn-i Ebi Hatim c.2, s.61)
BUNLAR GİBİ DAHA BİR ÇOK AYET VARDIR
hz.Ali'nin bir sözü vardır:' beni çok sevenlerle benden nefret edenlerin mükafatı cehennemdir' demiştir..o şehit edileceğini bile bile camiye gitmiş ve orada bir hain tarafından şehit edimiştir..ondan sonra gelenler ise onun yolundan gidiyoruz diyerekten sapkın bir yola girmişler ve müslümanlar arasında ikilik çıkartmışlardır..halbuki her müslümanın ibadet yeri camidir..Hz.Ali şehit edileceğini bile bile camiye gitmiştir..Buradaki mesaj ne olursa olsun ibadetinizi camide yapın mesajıdır..fakat ondan sonra gelenler mesajı yanlış anladıklarından günümüzde islam dininde bu tip mezhep ayrımları oluşmuştur..halbuki bu tutum yanlıştır..Hz.Ali islama çok büyük hizmetlerde bulunmuş ve bu yüzden daha yaşarken cennet ile mükafatlandırılmış mubarek bir zat,bir islam büyüğüdür..Yaşarken onca savaşta kazandığı ganimeti fakir ve fukaralara dağıtmıştır..Ne gençliğinde ne yaşlılığında kılıcı zülfükar atı düldül ve yamalı kıyafeti dışında en ufak bir mal varlığı edinmemiş birisidir..istese krallar gibi yaşayacğı yerde o tüm savaş ganimetlerini fakirlere ve ihityaç sahiplerine dağıtacak kadar üstün bir islam anlayışına sahiptir..islamiyetin yayılmasına büyük katkıları olmuştur..tüm bu olumlu özelliklerine rağmen onu aşırı sevmek,evlerine onun temsili resimlerini asmak,camilerden farklı yerlerde ibadet etmek,küskünlük yaratmak yanlıştır..çünkü o da sadece Allah'ın bir kuludur..
Peygamber Efendimizin amcası Ebu Talip'in oğlu.
Ebu Talip kıtlık zamanında Hz.Ali'yi Peygamber Efendimize evlatlık vermiştir.Diğer çocuklarını da başkalarına verdiği gibi.
Aynı zamanda Hz.Fatıma'nın eşi.Peygamber Efendimiz'in damadı.
Çocuklardan Peygamberimize inanan ilk kişi.
Yani ilk çocuk müslüman.
İnsanlığın İftihar Tablosu (S.A.V.) şöyle buyurmuş:
'Herkesin nesli oğlundan devam eder; benim neslim ise Ali'den devam edecek.'
Şah-ı Velâyettir. Haydar-ı Kerrâr'dır. Hazret-i Ali (Kerramallâh-u Veche)
(Allah'ım; Yüce Peygamberimiz'e, O'nun Ehl-i Beytine ve Ashâbına hasenât-ı Resûlullah adedince salât-u selâm eyle)
Her yudumda ve her lokmada, hatta teneffüs edilen her nefes havada, ölüm vardir.
Hz. Ali, İmam Ali, Rasulullah' ın damadı, Ehli Beyt' ın kendisi, kardeşi, damadı, babası, İslamı Süreyya yıldızında da olsa yeryüzüne hakim kılacak kahramanların atası, Canlı Kur' an, Canlı İslam, Allahın Arslanı,İlmin Kapısı, Nuhun Gemisi, Kurtuluş Çerağı, Dinin Direği, Al-i Beytin Mümessili, Şahı Velayet, Afitabı Adalet, Hurşidi Şefkat, Mihengi Mizan, Aşkı Namütenahı, Sabrı Kebir, Hamiyi Müstazaf, Muhibbi Vahdet, Vesilei Necat. Sahibi Havzı Kevser, Zevci Fatımai Zehra El Betül, Gözler Nuru, Gönüller Süruru, Nuru Aşki Gönül, Yoluna Kurban Olduğumuz, Yüce Rasulullahın Kardeşi, Valisi, Vasisi, Dini Kemale erdirici, Fatihi Hayber, Kahramanı Hendek, Arslanı Bedir, İmam Ali, böyle yazsak kıyamete kadar yazabiliriz.
-Hz.Muhammed'in amca oğlu.
-Kızı Hz.Fatma'nın eşi. Damadı.