Rayting toplamak uğruna mantıksız bir biçimde lastik gibi uzatılan bir senaryo ve dümensiz bir gemi gibi nereye gittiği belli olmayan saçma sapan bir dizi..Biz eskiden Brezilya dizilerini eleştirip dururduk ama demmekki saçmalamak sırf brezilyalılara özgü birşey değilmiş..Fazla uzatılan dizi her zaman saçmalamaya mahkumdür..Ama Türkiye'de önüne gelen ve bağlantısı olan herkesin dizi yaptığı düşünülürse ortadaki bu kokuşmuşluğa fazla şaşırmamak gerekir..Bence bu insanlar artık dizilerden bıktı usandı..Holywood filmleri Türk insanının standartlarının çok üzerine çıktığı için genelde eskisi kadar tutulmuyor bu ülkede..Halk çaresizlikten dolayı tv kanallarının oyuncağı olmuş durumda..Televizyonda bir tek faydalı program görmek bile imkansız bir hale gelmiş..Yazık doğrusu..Bu ülke insanını cehaletle suçlayanlar acaba kendileri bu ülke insanına cehaletten başka ne aşılıyorlar merak ediyorum doğrusu...
bu dizi 40 yaş bunalımını çok iyi anlatan bir dizi..40 yaşına gelmiş 50 yaşına merdiven dayamış ve bir baltaya sap olamamış bir adamın komiklik altında gizlenmiş olan hüzünlü hikayesini anlatıyor bu dizi..İnsanlar gençken genelde hayata çok bağlıdır.İleride para ve şöhret sahibi olma,her istediğini yapma,istediğini giyme,istediğini yeme ve içme,güzel kadınlarla birlikte olma,kariyer ve makam sahibi olma gibi nice hayalleri vardır..Fakat genç yaşlarda meydana gelen bu tospembe hayallerin yerini ileriki yaşlarda yaşamın siyah beyaz ve acı gerçekleri almaya başlar.Hayal edilen şeyler basit şeyler değildir.Ve zaman geçip yaş ilerledikçe bunları gerçekleştirme ihtimali de giderek zayıflar.Kapitalist sistemde bu hayalleri ancak yüklü bir para veya servet ile gerçekleştirebilirisiniz.Yaşınız ilerledikçe de parayı elde etme yollarınız giderek azalır..Madalyonun öbür yüzünde ise gittikçe yaklaşan yaşlılığın ve ölümün bilinçaltındaki korkusu vardır..40 yaşındaysanız artık 18 yaşındaki insan değilsinizdir.İstediğiniz hayaller gerçekleşmemiştir üstelik artık bu hayalleri gerçekleştirmekten de ciddi hedefleriniz vardır..Hastalanmadan yaşayabilmek,çocuklarına iyi bir eğitim olanağı sunabillmek,iyi bir emeklilik gibi sıradanlaşan ve kollektifleşen hayaller vardır..Gençliğin hırs ve enerji dolu tospembe egoist hedefleri adına olgunluk denen gemide yaşlılığın siyah-beyaz sosyal hedeflerine doğru moralsizlik bayrağını çekmiş bir biçimde ilerlemektedir artık..Geride ise sadece keşkelerle başlayan düşünceler ve konuşmalar kalmıştır.....
ilk başlarda birkaç tanediydiler..birkaç yaratıcı girişimcinin kurduğu kar marjinali yüksek fast food lokantalarıydı...sonradan virüs gibi çoğaldılar..her sokakta her boş dükkanda bir tanesi bitiverdi..bir ara simitkafelere gittiğimde adamlar çayı bile susamlı getiriyorlardı..Neredeyse her çalışanı Kürt kökenli olan bu kafeler zamanla beni çıldırtmaya başladı..Simit dışında herşey satan bu kafelerde nedense lezzetli olan hiçbirşey yok..Tam bir bit pazarı havası var..Çayı zıkkım çorbası gibi..Kaynar ve tatısız..Tabureler insanın belini ağrıtıyor..Özellikle böyle seçilen bu taburelerdeki gizli mesaj 'bir an önce zıkkımlanın da defolup gidin' şeklinde..İçeri giren müşteriler ve kadınlar da nedense %99 oranında tipsiz ve kenar mahalle tipli kişiler..Tuhaf bir istatistik ama doğru..bu yüzden bayağı bir tiksindim..bu tip simit kafeler önce virüs gibi heryere yayıldılar daha sonra evrim geçirerek çoğu pastanelere,çayhanelere hatta kebapçılara dönüşüverdi..sadece isimleri simitkafe,simit sarayı,yuvarlak simit,simitçi baba olarak kaldı.....
Google'ın başarısının sırrı mı? ? Siz bu dev örümcek ağını öğrenci yurdundaki iki öğrencinin kurduğu masalına inanıyormusunuz? ? İki öğrencinin böylesine devasa bir bilgi ve istihbarat ağına yetecek ne donanımı ne de astronomik sermayeleri olabilirdi o yıllarda,kaldıki bu duruma kendilerine yakın kişiler de hala çok şaşkın olduklarını itiraf etmekten kaçınmıyorlar...Burada onların başarısını baltalamak yada komplo teorisyenliği yapmak gibi bir niyetim hiç yok..Ancak Google bana göre bu iki kişinin değil ismini vermek istemediğim bir devletin istihbarat servisinin dünya geneline bir örümcek ağı gibi yayılmak için kullandığı,kamufle edilmiş bir web sitesidir..Google'ı kuranların kökenlerinin hangi ülkeye dayandığını araştırırsanız söylemek istediklerimin ne anlama geldiğini de az-çok anlarsınız..Google için hiç reklam yapılmadı,çok yanlızdı diyen arkadaşlar 1998-2000 yılları arasında özellikle Amerikan medyasındaki saygın gazetelerin arşivlerine baksınlar bakalım ne görecekler? ? Her yazıda gizli bir google reklamı..Henry Vahab'ın deyimi ile 'madem bu google'ı kuranlar sıradan birer öğenciydiler o zaman nasıl oldu da kalkıp Amerikan gazetelerine milyonlarca dolarlık reklamları yıllar boyunca verdiler? '...Cevabını kimse veremez..Ancak Google'ın görünen yüzünden çok ama çok daha derin birde görünmeyen yüzü var..
Kevın Coster'a kardeşi kadar benzeyen Meriç Erkan evet rol yapıyor.Ama adam en azından sempatik birisi..Bana göre komedi ve şaka programlarını gözü kapalı sunar ve sunduğu programlarda tutar...Adam 1990-1995 yılları arasında birkaç filmde oynamış hepsi o..O da artık yaşının gelip geçtiğini düşünerek elinden geleni yapıyor şöhretini tazeleyip,yeni teklifler alabilmek için..Bence asıl işi cıvıklaştıran adına Aydın denen şu homo sunucu..Bu olayın böyle dizi yapılmasının nedeni özellikle ev hanımlarından ilgi görmesi..Herkes eleştiriyor güzel ama birileri izliyorki raytingler artıyor..Halktan ilgi görmese kim yayınlarki bu programları? ? Bana göre siz medya yerine önce halkın gerçek seviyesini görün..Halk bu tip programlara ilgi gösteriyorsa eğer ana gelir kaynağı reklam olduğundan raytinge büyük önem veren medya kalkıp da hayvan belgeseli yayınlayamaz ya..
Bilinçsiz turizm uşaklıktan başka birşey değildir..Bugün Türk insanı 250 euro'ya üç hafta tatil yapan kalitesiz yabancılara uşaklık yapmaya teşvik edilmektedir..Bu kadar imkanı olan,madenleri olan,genç nüfusu olan ve jeopolitik önemi büyük olan bir ülkenin sadece turizmden medet umması çok acı bir durum..Kim derdiki yedi düveli dize getirip nam salan Osmanlı'nın torunları turistlere hizmetkarlık yapacak diye! ! Ne kadar acı
Geçmişte internet efsanesi olan ama şu anda nedense esamesi bile okunmayan birini çağrıştırıyor
Eninde sonunda gelecek olan yegane sistemdir.Paranın Tanrı rolünü üstlendiği kapitalizme inat gelecektir.
Rayting toplamak uğruna mantıksız bir biçimde lastik gibi uzatılan bir senaryo ve dümensiz bir gemi gibi nereye gittiği belli olmayan saçma sapan bir dizi..Biz eskiden Brezilya dizilerini eleştirip dururduk ama demmekki saçmalamak sırf brezilyalılara özgü birşey değilmiş..Fazla uzatılan dizi her zaman saçmalamaya mahkumdür..Ama Türkiye'de önüne gelen ve bağlantısı olan herkesin dizi yaptığı düşünülürse ortadaki bu kokuşmuşluğa fazla şaşırmamak gerekir..Bence bu insanlar artık dizilerden bıktı usandı..Holywood filmleri Türk insanının standartlarının çok üzerine çıktığı için genelde eskisi kadar tutulmuyor bu ülkede..Halk çaresizlikten dolayı tv kanallarının oyuncağı olmuş durumda..Televizyonda bir tek faydalı program görmek bile imkansız bir hale gelmiş..Yazık doğrusu..Bu ülke insanını cehaletle suçlayanlar acaba kendileri bu ülke insanına cehaletten başka ne aşılıyorlar merak ediyorum doğrusu...
bu dizi 40 yaş bunalımını çok iyi anlatan bir dizi..40 yaşına gelmiş 50 yaşına merdiven dayamış ve bir baltaya sap olamamış bir adamın komiklik altında gizlenmiş olan hüzünlü hikayesini anlatıyor bu dizi..İnsanlar gençken genelde hayata çok bağlıdır.İleride para ve şöhret sahibi olma,her istediğini yapma,istediğini giyme,istediğini yeme ve içme,güzel kadınlarla birlikte olma,kariyer ve makam sahibi olma gibi nice hayalleri vardır..Fakat genç yaşlarda meydana gelen bu tospembe hayallerin yerini ileriki yaşlarda yaşamın siyah beyaz ve acı gerçekleri almaya başlar.Hayal edilen şeyler basit şeyler değildir.Ve zaman geçip yaş ilerledikçe bunları gerçekleştirme ihtimali de giderek zayıflar.Kapitalist sistemde bu hayalleri ancak yüklü bir para veya servet ile gerçekleştirebilirisiniz.Yaşınız ilerledikçe de parayı elde etme yollarınız giderek azalır..Madalyonun öbür yüzünde ise gittikçe yaklaşan yaşlılığın ve ölümün bilinçaltındaki korkusu vardır..40 yaşındaysanız artık 18 yaşındaki insan değilsinizdir.İstediğiniz hayaller gerçekleşmemiştir üstelik artık bu hayalleri gerçekleştirmekten de ciddi hedefleriniz vardır..Hastalanmadan yaşayabilmek,çocuklarına iyi bir eğitim olanağı sunabillmek,iyi bir emeklilik gibi sıradanlaşan ve kollektifleşen hayaller vardır..Gençliğin hırs ve enerji dolu tospembe egoist hedefleri adına olgunluk denen gemide yaşlılığın siyah-beyaz sosyal hedeflerine doğru moralsizlik bayrağını çekmiş bir biçimde ilerlemektedir artık..Geride ise sadece keşkelerle başlayan düşünceler ve konuşmalar kalmıştır.....
ilk başlarda birkaç tanediydiler..birkaç yaratıcı girişimcinin kurduğu kar marjinali yüksek fast food lokantalarıydı...sonradan virüs gibi çoğaldılar..her sokakta her boş dükkanda bir tanesi bitiverdi..bir ara simitkafelere gittiğimde adamlar çayı bile susamlı getiriyorlardı..Neredeyse her çalışanı Kürt kökenli olan bu kafeler zamanla beni çıldırtmaya başladı..Simit dışında herşey satan bu kafelerde nedense lezzetli olan hiçbirşey yok..Tam bir bit pazarı havası var..Çayı zıkkım çorbası gibi..Kaynar ve tatısız..Tabureler insanın belini ağrıtıyor..Özellikle böyle seçilen bu taburelerdeki gizli mesaj 'bir an önce zıkkımlanın da defolup gidin' şeklinde..İçeri giren müşteriler ve kadınlar da nedense %99 oranında tipsiz ve kenar mahalle tipli kişiler..Tuhaf bir istatistik ama doğru..bu yüzden bayağı bir tiksindim..bu tip simit kafeler önce virüs gibi heryere yayıldılar daha sonra evrim geçirerek çoğu pastanelere,çayhanelere hatta kebapçılara dönüşüverdi..sadece isimleri simitkafe,simit sarayı,yuvarlak simit,simitçi baba olarak kaldı.....
Google'ın başarısının sırrı mı? ? Siz bu dev örümcek ağını öğrenci yurdundaki iki öğrencinin kurduğu masalına inanıyormusunuz? ? İki öğrencinin böylesine devasa bir bilgi ve istihbarat ağına yetecek ne donanımı ne de astronomik sermayeleri olabilirdi o yıllarda,kaldıki bu duruma kendilerine yakın kişiler de hala çok şaşkın olduklarını itiraf etmekten kaçınmıyorlar...Burada onların başarısını baltalamak yada komplo teorisyenliği yapmak gibi bir niyetim hiç yok..Ancak Google bana göre bu iki kişinin değil ismini vermek istemediğim bir devletin istihbarat servisinin dünya geneline bir örümcek ağı gibi yayılmak için kullandığı,kamufle edilmiş bir web sitesidir..Google'ı kuranların kökenlerinin hangi ülkeye dayandığını araştırırsanız söylemek istediklerimin ne anlama geldiğini de az-çok anlarsınız..Google için hiç reklam yapılmadı,çok yanlızdı diyen arkadaşlar 1998-2000 yılları arasında özellikle Amerikan medyasındaki saygın gazetelerin arşivlerine baksınlar bakalım ne görecekler? ? Her yazıda gizli bir google reklamı..Henry Vahab'ın deyimi ile 'madem bu google'ı kuranlar sıradan birer öğenciydiler o zaman nasıl oldu da kalkıp Amerikan gazetelerine milyonlarca dolarlık reklamları yıllar boyunca verdiler? '...Cevabını kimse veremez..Ancak Google'ın görünen yüzünden çok ama çok daha derin birde görünmeyen yüzü var..
Kevın Coster'a kardeşi kadar benzeyen Meriç Erkan evet rol yapıyor.Ama adam en azından sempatik birisi..Bana göre komedi ve şaka programlarını gözü kapalı sunar ve sunduğu programlarda tutar...Adam 1990-1995 yılları arasında birkaç filmde oynamış hepsi o..O da artık yaşının gelip geçtiğini düşünerek elinden geleni yapıyor şöhretini tazeleyip,yeni teklifler alabilmek için..Bence asıl işi cıvıklaştıran adına Aydın denen şu homo sunucu..Bu olayın böyle dizi yapılmasının nedeni özellikle ev hanımlarından ilgi görmesi..Herkes eleştiriyor güzel ama birileri izliyorki raytingler artıyor..Halktan ilgi görmese kim yayınlarki bu programları? ? Bana göre siz medya yerine önce halkın gerçek seviyesini görün..Halk bu tip programlara ilgi gösteriyorsa eğer ana gelir kaynağı reklam olduğundan raytinge büyük önem veren medya kalkıp da hayvan belgeseli yayınlayamaz ya..
Bu kadar ucuz senaryolarla şöhretini pekiştirmeye çalışması içinde bulunduğu berbat durumun açık bir göstergesi..Uyuşturucunun etkisi geçmiş anlaşılan
Bilinçsiz turizm uşaklıktan başka birşey değildir..Bugün Türk insanı 250 euro'ya üç hafta tatil yapan kalitesiz yabancılara uşaklık yapmaya teşvik edilmektedir..Bu kadar imkanı olan,madenleri olan,genç nüfusu olan ve jeopolitik önemi büyük olan bir ülkenin sadece turizmden medet umması çok acı bir durum..Kim derdiki yedi düveli dize getirip nam salan Osmanlı'nın torunları turistlere hizmetkarlık yapacak diye! ! Ne kadar acı
Adnan Menderes'ten çok daha fazlasını yapmasına rağmen cezalandırılamayan Amerikan uşağı...