***DİNLE SÖZÜMÜ KARDAŞ*** Hilafet karanlıktır, Cumhuriyet bir fener Şer Monarşi hortlarsa, aydınlık kökten söner Eğer sahip çıkmazsan, bu hür medeniyete Memleketimiz, orta çağ bataklığına döner... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ**** Cumhuriyet, en büyük ve çağdaş bir devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur. Aklı özgürleştiren, Müspet Fen-bilimin önümü açan, hurafe ve bidatlara karşı İslam-i düşüncenin doğmasını ve süreklilğini sağlayan ilke **LAİKLİKTİR** XX. yüz yıl da yeniden dirilen ve kendine yeni bir Vatan tanımlayan ve kendi ALFABE'sini resmileştiren Türk Ulusal ve tam bağımsız Devlet sistemidir Cumhuriyet. --Cumhuriyet, Siyasi gücün, Halk ve Halkın temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir Devlet yönetim şeklidir. Ve yapısı gereği, Şeriatın ve Monarşının yokluğu üzerine inşa edilmiştir. Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri tam bağımsız bir şekilde, mevcut Hiyerarşik sisteme bağlı kalınarak, yönetim icra edilmektedir. Bunun aksi Cehalettir, Garabettir, Hilafettir ve hatta Dalalettir. --Eyy beşer kardeşim GOOGLE Emuceye bakmaya kalkma, çünkü orada bulamazsın. Bunu anlamak için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük NUTKU'nu anlayarak ve idrak ederek okuman gerekir ki? Sen tembelsin, Statiksin, kuralsız ve çaresizsin. O yüzden okusan da anlayamasın. Sen ve senin gibi zavallı güdümlüler, ancak başka- larının alın teri, göz nuru bilgilerini günceller. Bari bu hadsizliği yapıyorsunuz, okuduğu- nuzu doğru anlayıp öyle güncelleyin. Hemi benim zılgıt Kardeşim...OZAN ÇAKIROĞLU.
****EYY BEŞER KARDEŞİM**** Kuran emrederken, Ayet-Takvayı Sen neden verirsin, yalan fetvayı Meslek edinmişsin, atıp-tutmayı Hakikat yolunda, zora düşersin. . Ruhlar aleminde, uyuyup kalma Manayı birleştir, toplumu bölme Senden olmayanın, ahını alma Ehtibarın kalmaz, dara düşersin. . Kin-kibirden perde gelmiş gözüne Kavim-kardaşların, bakmaz yüzüne Hazan yeli vurur, Bahar-Yazına Bozulur kafesin, Zara düşersin. . İlmin Farz oluşu, değil boşuna Alfabeyi kondur, hayal-düşüne Ecel Kuşu konar, bir gün döşüne Rahmet ummanında, sala düşersin. . Çakıroğlu der ki, Aklın sıyırma Hilafet uğruna, Haktan ayrılma Nefsine hakim ol, iblis kayırma Mahşeri Divanda, Nara düşersin... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****GÜLERMİSİN AĞLARMISIN***** ---Biz Türk Ulusal Millet olarak, neden böyle etkisiz ve tepkisiz toplum haline geldik. Neden, siyasi, sosyal ve kültürel meselelere karşı duyarsız kalıyoruz. Bu bana necilik benim neyime lazımcılık ve aman sendecilik hastalığından ne zaman kurtulacağız. ---Bu gün Günün Şiir sayfasında, Densiz Şairin biri toplumun büyük kesimini Şerefsizlikle itham etmiş kimsenin gıkı çıkmıyor. Aynı mevcudiyet zaman-zaman Atatürk devrimlerine, ilke ve inkılaplarına ve Hür Cumhuriyetimizin sosyal ve kültürel değerlerine saldırıyor, yine kimsenin gıkı çıkmıyor. Afata-tufana- zelzeleye, kaos ve kargaşaya, hatta Gazze Vahşetine fıtrat-ı kader deniliyor, hiç bir Çağdaş-reforumcu sosyal realistlerden, Demokratik Laik ve sosyal hukuk Devlet sisteminden yana olan hiç bir Şair ve yazardan ses çıkmıyor. ---Ulu önder Mustafa Kemal'lerin kurduğu Büyük Millet Meclisi kürsüsünden, 40 bin masum insanın katiline Sayın denildi, ses çıkarılmadı. Yine o kutsal kürsüden bağımsız Kürdistan denildi ses çıkarılmadı. Yine Okullardan Andımız kaldırıldı, yine ses çıkarılmadı. Kurum ve kuruluş tabelalarından TC.silindi yine ses çıkarılmadı. Ve buna benzer bir çok provokatif eylemlere hiç tepki gösterilmedi. ---Bu duyarsızlığın, aymazlığın, kuralsızlığın ve hükümsüzlüğün sonucu nereye vardı? Artık kürsülerde, sahnelerde, okullarda, cadde ve sokaklarda ulu önder Atamızın kıymetli sözü olan NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözünü söyleyemez duruma geldik. Geçen gün sahneden Ne Mutlu Türküm Diyene sözünü söyleyen şarkıcı Bengü RECM edilmek için Taşa tutulmuş... Nerden---nereye??? Gülermisin--ağlarmısın? ---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
DİNLE KARDAŞ, DİNLE SÖZÜMÜ . Bu Dünya, fitne-fesat arsızındır Cehennem aymaz-yobaz hırsızındır Cennet'e kim gider, bilemem amma Nerde bir Güzel varsa nursuzundur... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
Yaşamak, haksızlıklara karşı direnmektir. Sevmek ve sevilmek en büyük hazinedir. Evlilik, Sevgi, şefkat, sadakat, güven, helal ve yasal çoğalmadır. Bunun aksi şerefsizliktir. İnsanlar, her türlü melaneti, güçlü oldukları için değil, vicdanları zayıf, merhamet duyguların gelişmemiş ve çarpık bir eğitim aldığındandır... . Kapitalist Toplumla, Şeriatçı toplum arasında hiç bir fark yoktur. Kapitalist toplumlarda, Devlet korkusu hakimdir. Çünkü Devletin her kanunu bir Zilfikârdır. Şeriatçı toplumlar da, Cin-Peri-Şeytan-hortlak, Kabir ve Cehennem azabı korkuları Kulların, Ruhu ve ensesinde her daim gölgeli bir Kılıçtır....VESSELAM--- -------OZAN ÇAKIROĞLU---------.
Şarkıcı Bengü, sahnede NE MUTLU TÜRKÜM dediği için taşa tutulmuş. Türkiye Cumhuriyet Devletinde, Misakı Mili sınırları içerisinde, Bir Kadın sanatçı sahnede taşa tutuluyor. Bu nasıl zamandır, bu nasıl bir devrandır. Daha Hilafet hayalleri kurulurken, aydın sanatçılar alenen RECM edilmek isteniyor. Buda demektir ki, Orta Çağ karanlığı kapıya dayandı. Bu eylemsel tavır ve davranışlar, doğrudan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e karşı yapılmaktadır. Çünkü NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözü Yüce Atamıza aittir...Gülermisin--ağlarmısın???
Yüce Yaradan, Kuran-ı Kullarına, hak ile batılı, hayır ile şerri, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, hoş ile nahoşu, günah ile sevabı, Dünya ile ahireti islam-i kurallara göre ifa ve icra etsinler diye gönderdi. Ancak, bu Tarikatların tamamı Kuran-ı Kerimi kendi Şeytan-i nefislerine, kin kibir ve egolarına, Siyasi menfaatlarına göre şekillendirip icra ediyorlar. Eyy sahte dindarlar, yalancı fetbazlar, cübbeli iblisler, imitasyonlu dervişler Eli asalı zalimler ve muskalı üfrükçüler KURAN sizin dedikodu aracınız değildir. Şöyle bir silkelenip kendinize gelin. Yol yakınken Hak-hakikat yoluna dönün. . ** Dört Kitapta Haktır, himmet alalım ** Hür Cumhuriyete, Vüccut bulalım ** Hz. Muhammed'le, Hakka varalım ** Bilimle Dağları, aşar gideriz, ** Sulh-barış içinde, yaşar gideriz... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
***Son zamanlarda, Tarikata kuyruk olmuş mevcudiyetlerin sesi çok çıkmaya başladı. Bunlar Patates gibi türüyorlar. Bu kıl kuyrukların arpası nereden geliyor. Bunların asıl gölgesi kimlerdir? Bunlara ulumaları için kim emir veriyor? Ya-hu bunlar 15 Temmuzu ne çabuk unuttular...
*****YARABBİ***** Siyaset karıştı, Mezhebe-Dine Tarikat sarıldı, Periye-Cine Neslimiz bulandı, nefrete-kine Sen bunları ıslah eyle Yarabbi. . Kâinat-ı Arzdan, ibret almazlar Hakikattan uzak, takva bilmezler Ezelden vahşiler, insan olmazlar Sen bunları itlaf eyle Yarabbi. . Yüreğinden sökmüş-atmış insafı Meslek edinmişler, küfür-sinkafı Halkı Tavuk gibi yolar Esnafı Sen bunları helak eyle Yarabbi. . Atatürk'e çamur atan densizi Zelzeleye kader diyen dinsizi Hürriyete düşman, cahil fensizi Sen bunları felah eyle Yarabbi. . Çakıroğlu yazdı, arzı beyandır Her türlü melanet, Hakka ayandır Dindarın kötüsü, Halkı soyandır Tez zaman da sela eyle Yarabbi... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN**** Son zamanlarda Cübbeli Mahlaslı, Kavuklu Keşişin sesi çok çıkmaya başladı. Televizyon da hangi kanalı açıyorsan karşına çıkıyor. Bunun imtiyazı nereye dayanır, bunun Arpası nereden gelir. Bu Kavukluya kimler ve neden destek verir. Çünkü bu keşiş nalına da vuruyor, mıhına da vuruyor. Yani bir günü diğerini tutmuyor. Bu Derviş kılıklı kime destek verirse, orasını iflas ettirir. ----Dinimizde, ne Mezheplerin ne de Tarikatların yeri yoktur. Kuran ayetler bütünüdür. Ve bu bütün içerisinde, beşeri hüküm ve olguların yeri yoktur. Kuran dışında verilen Fetvaların tamamı hükümsüzdür... ((Ben demiyorum KURAN kendi diyor))
***Kapitalist Ülkeler de Din ve Mezhepler baz alınarak Siyaset yapılabilir. Ancak, İslam Dini ve Mezheplerine gönülden bağlı, Dini vecibeleri usulüne uygun icra eden, ne bir Vekil, ne bir Bakan ne de bir Başbakan bu güne kadar olmadı, bu günden sonrada olamaz. Çünkü bu kavram Siyasetin doğasına aykırı. % de yüz ters orantı... ----Büyük Devlet Adamı, en büyük Komutan, Çağdaş medeniyet öncüsü, Devrimler Uzmanı, Materyalist Felsefe Doktrini, Sosyalist düşünür Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk iş olsun diye Laiklik ilkesini dokunulmaz yapmadı. İşte Son on yıldır olanları taa 1924 yılın da görmüş. Bu ne bir Kâhinliktir, ne falcılıktır, ne fıtratçılık ne de kaderciliktir. Bu bir ufku geniş öngörülü bilimsel bir tespittir. Bu bir çağdaş-muasır medeniyet sistemine kimlerin ket vuracağının ön görüsüdür. Ve ulu önderimiz, Demokratik, Laik ve sosyal hukuk Devletine kimlerin karşı olacağını iyi bilmektedir, ----Atatürk'ün gençliğe hitabesini okursanız, bu günlerin hitabe içinde saklı olduğunu görürsünüz...VESSELAM.
*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN***** Metropol Şehirlerin tenha cadde-sokaklarında, geceleyin iki ayaklı Köpeklerden dolayı Kadın, Çoluk-çocuk korkmadan-ürkmeden rahatça gezemez oldu??? Gündüzleyin ise Dört ayaklı Köpeklerden dolayı değeneksiz gezinmez oldu??? Daha önce ki gün, dört ayaklı Köpekler Kadın ve Çocuklara saldırmış. Bir çok yerlerinden yaralar açmış. Eğer ki çevreden müdahale edilmezse, bir av gibi parçalayacaklar. ---Şimdi soruyorum, o it-köpek haklarını savunan entelektüel şürekasına, iki ayaklı yada dört ayaklı it-köpek mağdurlarının haklarını neden savunmuyorlar??? ---Evlerinde it-köpek-kedi ve her tür hayvan besleyen mevcudiyetler, siz hiç akşam pazarına çıktınız mı? Çarşı-pazarda mendil ve benzeri şeyler satan sübyan çocuklar gördünüz mü? Kapı-kapı dilenen yaşlı-alil Kadınları gördünüz mü? Hatta geçim nafakasını kazanmak için Yasa dışı işler yapan mağdur ve sefiller gördünüz mü? Yoksulluktan dolayı Çocuklarını okutamayan Aileler gördünüz mü? Geçelim bunları, Kurban yerine Karpuz kesmek zorunda kalan Emekli Memurların halini gördünüz mü? Bayram da-seyran da eşlerine yeni kıyafet alamayan asgari ücretli işçilerin halini sordunuz mu? Daha nice-niceleri saymakla bitmez. ---Eyy kendini Toplumdan ayrıştıran küçük burjuva müsveddeleri size sesleniyorum. Eviniz de beslediğiniz bir itin masrafı, iki Emekli Memurun maaşına bedeldir. Eğer ki, bir den fazla köpek ve ya Kedi besliyorsanız hesabını bir zahmet keratlayınız??? ---Hani derler ya, ben Başbakan olsam, şöyle-böyle yaparım. Ben de diyorum ki, eğer bir yetkim olsa, Evlerde her türlü Hayvan beslemeyi kökünden yasaklarım. Uymayanlara ağır yaptırımlar uygularım...VESSELAM.
***Eyyy Laik ve Sosyal Demokratlar, Materyalist Realistler, Kemalist Düşünürler*** Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Emsali, Feryadilerin ve daha nice-nice Ozan ve Aydınların yetiştiği, Kutlu Cumhuriyetin temel taşlarının atıldığı Sivas'ta vicdanları kararmış, gözlerini kan bürümüş vahşi yobazlar sürüsü tarafından 02-Temmuz-1993 günü 37 aydın ve masum canımızın, tekbirlerle yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti. Bu Toplumsal vahşet Tarihsel devinimde bir kara leke olarak kalacaktır. ---Yüce Yaradan masum aydınlarımıza rahmet eylesin, Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun. Allah, bir daha böyle bir vahşeti Türk Ulusal Milletimize göstermesin...AMİN ---OZAN ÇAKIROĞLU.
***** GÜERMİSİN--AĞLARMISIN ***** --Günümüz devranın da, özelikle mütedeyyin kesim Osmanlıyı bir DİN Devleti olarak biliyor ve akabinde Cumhuriyet devrini Dinsizlikle itham ediyorlar. Ve bu araflı-muhlak durum bazı Siyasi çevrelerin de işine geliyor. --Muhteremler, Osmanlı bir DİN Devleti değildi. Yönetime örfü ve şerri hukuk hakimdi. Köy ve ilçeler de Ayan sistemi vardı. Bu sistem Serf ve Senyör garabetini Milletin başına bela etmişti. Feodal Beylerin hüküm sürdüğü bölgelerde her türlü rüşvet, iltimas, adam kayırmacılık, karanlık ve kirli işler bir virüs gibi yaygındı. --Ayrıca Osmanlı Padişahları, her türlü alkol ve esrar gibi maddeleri tüketirlerdi. Sarayda Harem geleneği hüküm sürerdi. Valide sultanlar, Şehsadelere cariyelerden en güzel, saf el değmemiş Kızlar seçerlerdi. Bunu da hamam sefasında yaparlardı. Valide Sultanlar tertemiz masum Kızları bir Muz gibi soyar ve vücutlarını milim-milim ölçüp öğle seçerlerdi. --Şimdi sorarım size, DİN Devleti böyle mi olur? Bu gidişatı hangi Din ve ya Mezhep kabul görür? Ayrıca Hürrem Sultan hariç, Padişahların bütün eşleri nikâhsızdı. Bu islam Dinine göre haram ve zinadır. ( Ben demiyorum, KURAN diyor ) VESSELAM.
****Televizyon da bir yarışma programına çağrılsam ve ilk soru şöyle olsa? Soru 1--Dünya da en nankör insanlar kimlerdir? Cevap--Hiç düşünmeden Tarikat mensuplarıdır derim... Soru 2--En fitne-fesat insanlar kimlerdir? Cevap--Şıhlar-Şeyhler tayfasıdır derim. Soru 3--En martavalcı-palavracı mevcudiyetler kimlerdir? Cevap--Hiç düşünmeden, Haşhaşi Tarikatçılarıdır derim. Soru 4--Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları kimlerdir? Cevap--Tarikatların tümüdür derim. Soru 5--Türk ve Türk dili ve edebiyatı düşmanı kimlerdir? Cevap--Hilafet aşıkları, Şeriat düşkünleri ve yalancı fetbazlardır derim... ---------ARKASI YARIN---VESSELAM---------
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR-YARENLER***** ---Cumhuriyet en büyük Devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur. Aklı ve fikri özgürleştiren, Bilimin ve muasır medeniyetin önünü açan, hurafe ve bidatlere karşı İslam-i düşüncenin doğmasını sağlayan, ilke Laikliktir. ---Cumhuriyet, XX. Yüz yılda yeniden dirilen Yüce Türk Ulusunun bağım- sızlık Devrimidir. Siyasi ve Yasama gücün Halk ve temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir Davlet yönetim şeklidir. Ve Anayasal yapısı gereği Monarşi ve Şeriatın yokluğu üzerine kurulmuştur. ---Ancak, bu kutlu ve çağdaş medeni sistem 1955 yılına kadar uygulanmıştır. 1950 den sonra Siyasi Akvamın Hilafet aşıkların eline geçince, Cumhuriyet ve Demokrasinin temel taşları yerinden oynatılmıştır. Menderes Hükümeti aşırı güçlenince, Hak-Hukuk ve Adalet mizanını kendi nefislerine uygun hale getirmiştir. Kapatılmış olan Tekke ve zaviyeler, Tarikat ve Asitane Dergâhları yeniden hortlamıştır. Bu gün kü malumun temeli o zamanlar atılmıştır. ---Eğer ki Siyasi erk, her hangi bir Tarikatla hem hal olursa, Demokrasinin rafa kaldırılması kaçınılmazdır. Bu gün olduğu gibi..VESSELAM. OZAN ÇAKIROĞLU.
*****EYY BEŞER KARDEŞİM***** --Dinimiz, her hangi bir mevzu da toptancılık yapmayı yasaklamıştır. Fasıkların, tacirlerin, münkirlerin, müşriklerin ve munafıkların işledikleri suçları umumiyete bağlayamasın. Bağladığın zaman Dinden çıkarsın. --KURAN, asla ve kat-a Renk, Dil, Din, Irk ve cinsiyet ayrımı yapmaz. KURAN, inanç ve düşünce özgürlüğünün ilkelerini ortaya koymuş ve öncelikle VAHİY Temsilcisi Hz. Muhammed'i rehber olarak eğitmiştir. Ve her türlü bilgiyle donatmıştır. --Hiç kimse Ana-Atasını seçemediği gibi, Rengini, ırkını, cinsiyet ve Milliyetini de seçemez. Bu ve benzer olguların Fıtrat-ı Kaderle de hiç bir ilişkisi yoktur. --Kuran, asla emir vermez, ayrım yapmaz, toplumları bölmez, bu sizden, bu bizden diye elemez. Emir vermek, mükâfat ve cezalandırmak yetkisi Yüce Yaradana aittir. Kimin Cennetlik ve kimin Cehennemlik olduğunu Yaradandan başkası bilemez. Buna cümle Peygamberler de dahildir. Yüce Allah böyle bir yetiyi Peygamberlere vermemişte, ya hu sen kimsin ki, ve ya hangi yetkiyle Milleti ayrıştırıyorsun. Paket gibi dizinelere ayırıyorsun...Hadi oradan densiz yobaz....VESSELAM.
***** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN ***** ---Tarikat şövalyesi, çember sakal-şalvar cübbeli işi biraz daha ileri götürüp Riyaset Sarayına talimatlar vermiş. Filanca Bakan derhal görevden alınmalıdır. Ehh her seçim de Tarikatlarla can-ciğer kuzu sarması olursanız, onlarda gelir sakalınızı tırmalar. ---Memleketimizde ki, cümle Tarikatların yüce Dinimizle uzaktan-yakından hiç bir alakası yoktur. Bu Tarikat ve Asitane dernekleri tamamen menfaat temeli üzerine kurulmuştur. İslamiyet Gölgesi altında Din ve mezhepleri Zülfikâr kılıç olarak kullanırlar. Ve her devran Siyasi Erk-güç neredeyse orada konuşlanırlar. ---Kuran cümle Mezhep ve Tarikatları reddeder. İslam Dinimizin Tapusu Yüce Yaradana aittir. ve yer yüzünde ki, tek rehberi Hz. Muhammed'tir. Ayrıca İslamiyet, ne Arap'ın ne de Orta Doğu İslam Devletlerinin Tekelindedir. İslamiyet Evrensel bir Dindir. Kuran-ı Kerim Evrensel ve değişmez bir Anayasa'dır. Öğle bilmeden, anlamadan, özüne inmeden ve konu hakkında Ehli-akil olmadan yok Kuran şöyle diyor, yok kuran kendi böyle diyor gibi saçmalıkları bir yerlerinden uydurup, martaval atamazsın. Bu tavır ve davranışlar, Provokatif bir eylemden başka bir şey değildir. Bırakalım her kes kendi mesleğini yapsın....VESSELAM---OZAN ÇAKIROĞLU..
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER*** Son zamanlarda her nedense, bu Cübbeli tayfası mütemadiyen ve ısrarlı bir şekilde Kıyamet alametlerinden fetvalar veriyorlar. Bu Molla görünümlü mevcudiyetler, Yeni neslimizi, Cin-Peri-Şeytan ve hortlak mefhumlarıyla kandıramadılar. Muska'yla, dua ve üfürükle alamadıkları sonuçları, Topluma Kıyamet korkusunu aşlayarak gençleri- mizin gidişatına yön vermeye uğraşıyorlar. Bu Hilafetçiler ne yılıyor, ne usanıyor ve ne de utanıyorlar. Gidiyor Fetösü, türüyor yenisi??? ---Eyy kara sesli Cehalet, Kıyamet koptuğunda sen nerede olacaksın. Arşı-alaya mı uçacaksın. Afatı-tufanı, Depremi-Zelzelesi bu Tarikat Akvamına ayrıcalık mı tanıyor? Felaket tellallığı yapacağınıza, mevcut durumu el birliğiyle nasıl iyileştirip-güzelleş- tirebiliriz diye düşünün. Türk Ulusal Devlet sistemine kem gözle bakıp ta nazar eylemeyin. ---KIYAMET, Esratüs-sâa, yani Kozmolojik değişiklerin tümü. İklimsel, Kimyasal, Biyosel Ekonomiksel, Siyasal, Sosyal, kültürel.ve her türlü yaşamsal nedenlerden dolayı, Kaos Kargaşanın Kıtalar arası Savaşa dönüşmesi ve akabinde vahşetlerin, zülümlerin ve amansız hastalıkların önü kesilemeyen hal almasıdır. Bu gelişmelerin hiç bir Din ile doğrudan alakası yoktur. Bunun aksi cehalettir, garabettir ve dalalettir...VESSELAM. ---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN...
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER*** Son zamanlarda Hilafet Şairi Necip Fazıl'dan çokça bahsedilir oldu. Necip Fazıl ebedi kıbleye dönünce, ben henüz 20 yaşlarındaydım. Yani, az-buçuk tanırım orta çağ Şairini...Ben de merhum Şair'e Dua niyetiyle aşağıya bir kaç dörtlük yazdım. Seveni-sevmeyeni okuyup tanısınlar diye... . **MERHUM NECİP FAZIL** Anlatayım ben size, Necip Fazıl'ı Her zaman araf'ta, kaldı da gitti, Fıtrat-ı Ezelden, tersten yazılı Hazanı gelmeden soldu da gitti. . Batılı Bilimden, üstün görmüştü Tarikat safında, otağ kurmuştu İnkâr-ı ezelden, meşru kılmıştı Hilafet Aşkıyla, yandı da gitti. . Menderes'e, ilah diye tapardı Haşhaşi sulbüne, secde yapardı Şatafat uğruna, yoldan sapardı Fetret Davulunu, çaldı da gitti. . On iki Eylül de, huyu değişti Dağıldı kervanı, soyu değişti Din-iman mezhebi, yolu değişti Rantiye Atına, bindi de gitti. . Bayılırdı, Kenan Evren sesine Kapıldı Dünya'nın, mal-mülk hırsına İklimi bozuldu, döndü tersine Ecel yeli vurdu, tozdu da gitti. . Çakıroğlu, Destan yazdı boşuna Aymazın-yobazın gitmez hoşuna Ecel Kuşu kondu, kirli döşüne Sonunda kıbleye, döndü de gitti... -----OZAN ÇAKIROĞLU------ . Geçen gün Kayseri'de yobazın biri Ulu Atamızın Büstünü balyozla parçalıyor, ve hiç kimseden ses çıkmıyor. Bu sayfalarda hiç tepki ve ya bir kınama cümlesi görmedim. Şimdi ben buradan, tanıdığım Hilafet Şairini bir Şiir'le iftira atmadan ve bühtan-i bir Dil kullanmadan güncelledim. Görünüz tepkileri...VESSELAM.
***DİNLE SÖZÜMÜ HURAFİ KARDAŞ*** Gerçeği görmek için, Hilafetsiz göz gerek Vatan-ı savunacak, yürekler de köz gerek Cumhuriyete çatan, zırtapoz namertlerin Ar damarı çatlamış, Utanmaya Yüz gerek... -----OZAN ÇAKIROĞLU-------
***DİNLE SÖZÜMÜ HÜRAFİ KARDAŞ*** İslam Dinin de her hangi bir kurum ve kuruluşlar, Kilise ve Ruhban sınıfı, Mezhep ve tarikat dergâhları, Şeyh, mürit, kutup, Gavs ve Müceddet gibi bunların hiç biri yoktur. KURAN bu saçmalıkların tamamını reddetmektedir... Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurunca 1925 de Tekke ve zaviyeleri bilumum Asitaneleri, Çelebilik ve Türbedanlıkları kaldırmıştır. Laiklik ilkesini yasalaştırıp İslam Dinini güvence altına almıştır. Yani gölgelasyon altında Din düşmanlıkğı yapan bütün Tarikat ve benzer oluşumların kökünü kazımıştır...VESSELAM
***DİNLE SÖZÜMÜ KARDAŞ***
Hilafet karanlıktır, Cumhuriyet bir fener
Şer Monarşi hortlarsa, aydınlık kökten söner
Eğer sahip çıkmazsan, bu hür medeniyete
Memleketimiz, orta çağ bataklığına döner...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ****
Cumhuriyet, en büyük ve çağdaş bir devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur.
Aklı özgürleştiren, Müspet Fen-bilimin önümü açan, hurafe ve bidatlara karşı
İslam-i düşüncenin doğmasını ve süreklilğini sağlayan ilke **LAİKLİKTİR**
XX. yüz yıl da yeniden dirilen ve kendine yeni bir Vatan tanımlayan ve kendi
ALFABE'sini resmileştiren Türk Ulusal ve tam bağımsız Devlet sistemidir
Cumhuriyet.
--Cumhuriyet, Siyasi gücün, Halk ve Halkın temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir
Devlet yönetim şeklidir. Ve yapısı gereği, Şeriatın ve Monarşının yokluğu üzerine
inşa edilmiştir. Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri tam bağımsız bir şekilde, mevcut
Hiyerarşik sisteme bağlı kalınarak, yönetim icra edilmektedir. Bunun aksi Cehalettir,
Garabettir, Hilafettir ve hatta Dalalettir.
--Eyy beşer kardeşim GOOGLE Emuceye bakmaya kalkma, çünkü orada bulamazsın.
Bunu anlamak için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük NUTKU'nu anlayarak
ve idrak ederek okuman gerekir ki? Sen tembelsin, Statiksin, kuralsız ve çaresizsin.
O yüzden okusan da anlayamasın. Sen ve senin gibi zavallı güdümlüler, ancak başka-
larının alın teri, göz nuru bilgilerini günceller. Bari bu hadsizliği yapıyorsunuz, okuduğu-
nuzu doğru anlayıp öyle güncelleyin. Hemi benim zılgıt Kardeşim...OZAN ÇAKIROĞLU.
****EYY BEŞER KARDEŞİM****
Kuran emrederken, Ayet-Takvayı
Sen neden verirsin, yalan fetvayı
Meslek edinmişsin, atıp-tutmayı
Hakikat yolunda, zora düşersin.
.
Ruhlar aleminde, uyuyup kalma
Manayı birleştir, toplumu bölme
Senden olmayanın, ahını alma
Ehtibarın kalmaz, dara düşersin.
.
Kin-kibirden perde gelmiş gözüne
Kavim-kardaşların, bakmaz yüzüne
Hazan yeli vurur, Bahar-Yazına
Bozulur kafesin, Zara düşersin.
.
İlmin Farz oluşu, değil boşuna
Alfabeyi kondur, hayal-düşüne
Ecel Kuşu konar, bir gün döşüne
Rahmet ummanında, sala düşersin.
.
Çakıroğlu der ki, Aklın sıyırma
Hilafet uğruna, Haktan ayrılma
Nefsine hakim ol, iblis kayırma
Mahşeri Divanda, Nara düşersin...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****GÜLERMİSİN AĞLARMISIN*****
---Biz Türk Ulusal Millet olarak, neden böyle etkisiz ve tepkisiz toplum haline geldik.
Neden, siyasi, sosyal ve kültürel meselelere karşı duyarsız kalıyoruz. Bu bana necilik
benim neyime lazımcılık ve aman sendecilik hastalığından ne zaman kurtulacağız.
---Bu gün Günün Şiir sayfasında, Densiz Şairin biri toplumun büyük kesimini Şerefsizlikle
itham etmiş kimsenin gıkı çıkmıyor. Aynı mevcudiyet zaman-zaman Atatürk devrimlerine,
ilke ve inkılaplarına ve Hür Cumhuriyetimizin sosyal ve kültürel değerlerine saldırıyor, yine
kimsenin gıkı çıkmıyor. Afata-tufana- zelzeleye, kaos ve kargaşaya, hatta Gazze Vahşetine
fıtrat-ı kader deniliyor, hiç bir Çağdaş-reforumcu sosyal realistlerden, Demokratik Laik ve sosyal
hukuk Devlet sisteminden yana olan hiç bir Şair ve yazardan ses çıkmıyor.
---Ulu önder Mustafa Kemal'lerin kurduğu Büyük Millet Meclisi kürsüsünden, 40 bin masum
insanın katiline Sayın denildi, ses çıkarılmadı. Yine o kutsal kürsüden bağımsız Kürdistan
denildi ses çıkarılmadı. Yine Okullardan Andımız kaldırıldı, yine ses çıkarılmadı. Kurum ve
kuruluş tabelalarından TC.silindi yine ses çıkarılmadı. Ve buna benzer bir çok provokatif
eylemlere hiç tepki gösterilmedi.
---Bu duyarsızlığın, aymazlığın, kuralsızlığın ve hükümsüzlüğün sonucu nereye vardı?
Artık kürsülerde, sahnelerde, okullarda, cadde ve sokaklarda ulu önder Atamızın kıymetli
sözü olan NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözünü söyleyemez duruma geldik. Geçen gün
sahneden Ne Mutlu Türküm Diyene sözünü söyleyen şarkıcı Bengü RECM edilmek için
Taşa tutulmuş... Nerden---nereye??? Gülermisin--ağlarmısın?
---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
DİNLE KARDAŞ, DİNLE SÖZÜMÜ
.
Bu Dünya, fitne-fesat arsızındır
Cehennem aymaz-yobaz hırsızındır
Cennet'e kim gider, bilemem amma
Nerde bir Güzel varsa nursuzundur...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Yaşamak, haksızlıklara karşı direnmektir. Sevmek ve sevilmek en büyük hazinedir.
Evlilik, Sevgi, şefkat, sadakat, güven, helal ve yasal çoğalmadır. Bunun aksi şerefsizliktir.
İnsanlar, her türlü melaneti, güçlü oldukları için değil, vicdanları zayıf, merhamet duyguların
gelişmemiş ve çarpık bir eğitim aldığındandır...
.
Kapitalist Toplumla, Şeriatçı toplum arasında hiç bir fark yoktur.
Kapitalist toplumlarda, Devlet korkusu hakimdir. Çünkü Devletin her kanunu bir Zilfikârdır.
Şeriatçı toplumlar da, Cin-Peri-Şeytan-hortlak, Kabir ve Cehennem azabı korkuları
Kulların, Ruhu ve ensesinde her daim gölgeli bir Kılıçtır....VESSELAM---
-------OZAN ÇAKIROĞLU---------.
İnanma kardaş, yalan fetva veren dinsize
Hak-hakikat-ı bilmez, halkı soyan hırsıza
Gayrı selam eyleme, aymaz-yobaz-nursuza
Devran döner mahşer-i divan kurulur bir gün,
Hak-hüküm dergâhında, hesap sorulur bir gün...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Şarkıcı Bengü, sahnede NE MUTLU TÜRKÜM dediği için taşa tutulmuş.
Türkiye Cumhuriyet Devletinde, Misakı Mili sınırları içerisinde, Bir Kadın
sanatçı sahnede taşa tutuluyor. Bu nasıl zamandır, bu nasıl bir devrandır.
Daha Hilafet hayalleri kurulurken, aydın sanatçılar alenen RECM edilmek
isteniyor. Buda demektir ki, Orta Çağ karanlığı kapıya dayandı.
Bu eylemsel tavır ve davranışlar, doğrudan Ulu Önder Mustafa Kemal
Atatürk'e karşı yapılmaktadır. Çünkü NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözü
Yüce Atamıza aittir...Gülermisin--ağlarmısın???
Yüce Yaradan, Kuran-ı Kullarına, hak ile batılı, hayır ile şerri, iyi ile kötüyü,
güzel ile çirkini, hoş ile nahoşu, günah ile sevabı, Dünya ile ahireti islam-i
kurallara göre ifa ve icra etsinler diye gönderdi.
Ancak, bu Tarikatların tamamı Kuran-ı Kerimi kendi Şeytan-i nefislerine, kin
kibir ve egolarına, Siyasi menfaatlarına göre şekillendirip icra ediyorlar.
Eyy sahte dindarlar, yalancı fetbazlar, cübbeli iblisler, imitasyonlu dervişler
Eli asalı zalimler ve muskalı üfrükçüler KURAN sizin dedikodu aracınız değildir.
Şöyle bir silkelenip kendinize gelin. Yol yakınken Hak-hakikat yoluna dönün.
.
** Dört Kitapta Haktır, himmet alalım
** Hür Cumhuriyete, Vüccut bulalım
** Hz. Muhammed'le, Hakka varalım
** Bilimle Dağları, aşar gideriz,
** Sulh-barış içinde, yaşar gideriz...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
***Son zamanlarda, Tarikata kuyruk olmuş mevcudiyetlerin sesi çok çıkmaya başladı.
Bunlar Patates gibi türüyorlar. Bu kıl kuyrukların arpası nereden geliyor. Bunların asıl
gölgesi kimlerdir? Bunlara ulumaları için kim emir veriyor? Ya-hu bunlar 15 Temmuzu
ne çabuk unuttular...
*****YARABBİ*****
Siyaset karıştı, Mezhebe-Dine
Tarikat sarıldı, Periye-Cine
Neslimiz bulandı, nefrete-kine
Sen bunları ıslah eyle Yarabbi.
.
Kâinat-ı Arzdan, ibret almazlar
Hakikattan uzak, takva bilmezler
Ezelden vahşiler, insan olmazlar
Sen bunları itlaf eyle Yarabbi.
.
Yüreğinden sökmüş-atmış insafı
Meslek edinmişler, küfür-sinkafı
Halkı Tavuk gibi yolar Esnafı
Sen bunları helak eyle Yarabbi.
.
Atatürk'e çamur atan densizi
Zelzeleye kader diyen dinsizi
Hürriyete düşman, cahil fensizi
Sen bunları felah eyle Yarabbi.
.
Çakıroğlu yazdı, arzı beyandır
Her türlü melanet, Hakka ayandır
Dindarın kötüsü, Halkı soyandır
Tez zaman da sela eyle Yarabbi...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN****
Son zamanlarda Cübbeli Mahlaslı, Kavuklu Keşişin sesi çok çıkmaya başladı.
Televizyon da hangi kanalı açıyorsan karşına çıkıyor. Bunun imtiyazı nereye
dayanır, bunun Arpası nereden gelir. Bu Kavukluya kimler ve neden destek verir.
Çünkü bu keşiş nalına da vuruyor, mıhına da vuruyor. Yani bir günü diğerini
tutmuyor. Bu Derviş kılıklı kime destek verirse, orasını iflas ettirir.
----Dinimizde, ne Mezheplerin ne de Tarikatların yeri yoktur. Kuran ayetler bütünüdür.
Ve bu bütün içerisinde, beşeri hüküm ve olguların yeri yoktur. Kuran dışında verilen
Fetvaların tamamı hükümsüzdür... ((Ben demiyorum KURAN kendi diyor))
***Kapitalist Ülkeler de Din ve Mezhepler baz alınarak Siyaset yapılabilir.
Ancak, İslam Dini ve Mezheplerine gönülden bağlı, Dini vecibeleri usulüne
uygun icra eden, ne bir Vekil, ne bir Bakan ne de bir Başbakan bu güne
kadar olmadı, bu günden sonrada olamaz. Çünkü bu kavram Siyasetin
doğasına aykırı. % de yüz ters orantı...
----Büyük Devlet Adamı, en büyük Komutan, Çağdaş medeniyet öncüsü,
Devrimler Uzmanı, Materyalist Felsefe Doktrini, Sosyalist düşünür Ulu
Önder Mustafa Kemal Atatürk iş olsun diye Laiklik ilkesini dokunulmaz
yapmadı. İşte Son on yıldır olanları taa 1924 yılın da görmüş. Bu ne bir
Kâhinliktir, ne falcılıktır, ne fıtratçılık ne de kaderciliktir. Bu bir ufku geniş
öngörülü bilimsel bir tespittir. Bu bir çağdaş-muasır medeniyet sistemine
kimlerin ket vuracağının ön görüsüdür. Ve ulu önderimiz, Demokratik, Laik
ve sosyal hukuk Devletine kimlerin karşı olacağını iyi bilmektedir,
----Atatürk'ün gençliğe hitabesini okursanız, bu günlerin hitabe içinde saklı
olduğunu görürsünüz...VESSELAM.
***SOSYETE BOZMASI***
Şimdi ki Nesile, olunmaz güven
Gidişat bozuldu, kalmadı iman
Setreni açıkta, giymiyor tuman
Almana benzemiş Helgaya bakın.
.
Saçları boyalı, Limon sarısı
Al-açıkta kalmış, vücut yarısı
Cakalar satıyor, Leydi karısı
Paris'ten giyinmiş markaya bakın.
.
Bir kenara atmış, namusu-arı
Urbadan ibaret, mülkiyet varı
Tasmalı Köpeği, sanısın yari
Zibidiye dönmüş tarkoya bakın.
.
Erkeği Hormonlu, dönmüş Kadına
Dövmeler yaptırmış baldır-buduna
Çakır ne söylesin, böyle oduna
Kulaklar Küpeli, Zırtoya bakın...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN*****
Metropol Şehirlerin tenha cadde-sokaklarında, geceleyin iki ayaklı Köpeklerden dolayı
Kadın, Çoluk-çocuk korkmadan-ürkmeden rahatça gezemez oldu???
Gündüzleyin ise Dört ayaklı Köpeklerden dolayı değeneksiz gezinmez oldu???
Daha önce ki gün, dört ayaklı Köpekler Kadın ve Çocuklara saldırmış. Bir çok yerlerinden
yaralar açmış. Eğer ki çevreden müdahale edilmezse, bir av gibi parçalayacaklar.
---Şimdi soruyorum, o it-köpek haklarını savunan entelektüel şürekasına, iki ayaklı yada
dört ayaklı it-köpek mağdurlarının haklarını neden savunmuyorlar???
---Evlerinde it-köpek-kedi ve her tür hayvan besleyen mevcudiyetler, siz hiç akşam pazarına
çıktınız mı? Çarşı-pazarda mendil ve benzeri şeyler satan sübyan çocuklar gördünüz mü?
Kapı-kapı dilenen yaşlı-alil Kadınları gördünüz mü? Hatta geçim nafakasını kazanmak için
Yasa dışı işler yapan mağdur ve sefiller gördünüz mü? Yoksulluktan dolayı Çocuklarını
okutamayan Aileler gördünüz mü? Geçelim bunları, Kurban yerine Karpuz kesmek zorunda
kalan Emekli Memurların halini gördünüz mü? Bayram da-seyran da eşlerine yeni kıyafet
alamayan asgari ücretli işçilerin halini sordunuz mu? Daha nice-niceleri saymakla bitmez.
---Eyy kendini Toplumdan ayrıştıran küçük burjuva müsveddeleri size sesleniyorum. Eviniz de
beslediğiniz bir itin masrafı, iki Emekli Memurun maaşına bedeldir. Eğer ki, bir den fazla köpek
ve ya Kedi besliyorsanız hesabını bir zahmet keratlayınız???
---Hani derler ya, ben Başbakan olsam, şöyle-böyle yaparım. Ben de diyorum ki, eğer bir yetkim
olsa, Evlerde her türlü Hayvan beslemeyi kökünden yasaklarım. Uymayanlara ağır yaptırımlar
uygularım...VESSELAM.
***Eyyy Laik ve Sosyal Demokratlar, Materyalist Realistler, Kemalist Düşünürler***
Pir Sultanların, Aşık Veysellerin, Kul Hikmetlerin, Emsali, Feryadilerin ve daha nice-nice
Ozan ve Aydınların yetiştiği, Kutlu Cumhuriyetin temel taşlarının atıldığı Sivas'ta vicdanları
kararmış, gözlerini kan bürümüş vahşi yobazlar sürüsü tarafından 02-Temmuz-1993 günü
37 aydın ve masum canımızın, tekbirlerle yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 31 yıl
geçti. Bu Toplumsal vahşet Tarihsel devinimde bir kara leke olarak kalacaktır.
---Yüce Yaradan masum aydınlarımıza rahmet eylesin, Mekânları Cennet, Ruhları Şad olsun.
Allah, bir daha böyle bir vahşeti Türk Ulusal Milletimize göstermesin...AMİN
---OZAN ÇAKIROĞLU.
***** GÜERMİSİN--AĞLARMISIN *****
--Günümüz devranın da, özelikle mütedeyyin kesim Osmanlıyı bir DİN Devleti olarak
biliyor ve akabinde Cumhuriyet devrini Dinsizlikle itham ediyorlar. Ve bu araflı-muhlak
durum bazı Siyasi çevrelerin de işine geliyor.
--Muhteremler, Osmanlı bir DİN Devleti değildi. Yönetime örfü ve şerri hukuk hakimdi.
Köy ve ilçeler de Ayan sistemi vardı. Bu sistem Serf ve Senyör garabetini Milletin başına
bela etmişti. Feodal Beylerin hüküm sürdüğü bölgelerde her türlü rüşvet, iltimas, adam
kayırmacılık, karanlık ve kirli işler bir virüs gibi yaygındı.
--Ayrıca Osmanlı Padişahları, her türlü alkol ve esrar gibi maddeleri tüketirlerdi. Sarayda
Harem geleneği hüküm sürerdi. Valide sultanlar, Şehsadelere cariyelerden en güzel, saf
el değmemiş Kızlar seçerlerdi. Bunu da hamam sefasında yaparlardı. Valide Sultanlar
tertemiz masum Kızları bir Muz gibi soyar ve vücutlarını milim-milim ölçüp öğle seçerlerdi.
--Şimdi sorarım size, DİN Devleti böyle mi olur? Bu gidişatı hangi Din ve ya Mezhep kabul
görür? Ayrıca Hürrem Sultan hariç, Padişahların bütün eşleri nikâhsızdı. Bu islam Dinine
göre haram ve zinadır. ( Ben demiyorum, KURAN diyor ) VESSELAM.
DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ
.
Tarikat ne anlar, Bilimden-Fenden
Müritler beslenir, Nefretten-kinden
Gençleri soğuttu mezhepten-dinden
Beyinler bulandı, izan kalmadı,
Gidişat bozuldu, Mizan kalmadı...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** RUBAİYAT *****
Uzayda ki Bulutlar, neden döndü azaba
Hırçın Faylar yarıldı, Toprak geldi gazaba
Kutuplara nar düştü, Hallaç oldu buzullar
Tarikatlar sarıldı, Dua-niyaz Mezhebe...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
****Televizyon da bir yarışma programına çağrılsam ve ilk soru şöyle olsa?
Soru 1--Dünya da en nankör insanlar kimlerdir?
Cevap--Hiç düşünmeden Tarikat mensuplarıdır derim...
Soru 2--En fitne-fesat insanlar kimlerdir?
Cevap--Şıhlar-Şeyhler tayfasıdır derim.
Soru 3--En martavalcı-palavracı mevcudiyetler kimlerdir?
Cevap--Hiç düşünmeden, Haşhaşi Tarikatçılarıdır derim.
Soru 4--Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları kimlerdir?
Cevap--Tarikatların tümüdür derim.
Soru 5--Türk ve Türk dili ve edebiyatı düşmanı kimlerdir?
Cevap--Hilafet aşıkları, Şeriat düşkünleri ve yalancı fetbazlardır derim...
---------ARKASI YARIN---VESSELAM---------
*****CUMHURİYET*****
Meclisi Ayan'da, kin-kibir nefret
Devlet-i batırır, Araf'la- fetret
Mustafa Kemal'den alalım himmet
Yeniden çağlasın, coşsun Cumhuriyet.
.
Hükmedilen Millet, Ulusal olmaz
Hürriyet olmadan, yüzümüz gülmez
Solmasa Dünya'da, Al Bayrak solmaz
Maşruktan-Mağribe, essin Cumhuriyet.
.
Der Vezir Can Kurban, Bayrağa-Yurda
Vatanı vermeyiz, Kuzguna-Kurda
Şehitler Kan verdi, Boranda-Karda
Gönülden-gönüle aksın Cumhuriyet...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR-YARENLER*****
---Cumhuriyet en büyük Devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur.
Aklı ve fikri özgürleştiren, Bilimin ve muasır medeniyetin önünü açan,
hurafe ve bidatlere karşı İslam-i düşüncenin doğmasını sağlayan, ilke
Laikliktir.
---Cumhuriyet, XX. Yüz yılda yeniden dirilen Yüce Türk Ulusunun bağım-
sızlık Devrimidir. Siyasi ve Yasama gücün Halk ve temsilcileri tarafından
paylaşıldığı bir Davlet yönetim şeklidir. Ve Anayasal yapısı gereği Monarşi
ve Şeriatın yokluğu üzerine kurulmuştur.
---Ancak, bu kutlu ve çağdaş medeni sistem 1955 yılına kadar uygulanmıştır.
1950 den sonra Siyasi Akvamın Hilafet aşıkların eline geçince, Cumhuriyet
ve Demokrasinin temel taşları yerinden oynatılmıştır. Menderes Hükümeti
aşırı güçlenince, Hak-Hukuk ve Adalet mizanını kendi nefislerine uygun hale
getirmiştir. Kapatılmış olan Tekke ve zaviyeler, Tarikat ve Asitane Dergâhları
yeniden hortlamıştır. Bu gün kü malumun temeli o zamanlar atılmıştır.
---Eğer ki Siyasi erk, her hangi bir Tarikatla hem hal olursa, Demokrasinin rafa
kaldırılması kaçınılmazdır. Bu gün olduğu gibi..VESSELAM. OZAN ÇAKIROĞLU.
***** RUBAİYAT *****
Lüks içinde yaşıyor, tarikler halifesi
Üfürükle geçinir, müritler taifesi
Ameli kin-kibirdir, melanetle beslenir
Vicdanları çürümüş, pis kokuyor nefesi...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*****EYY BEŞER KARDEŞİM*****
--Dinimiz, her hangi bir mevzu da toptancılık yapmayı yasaklamıştır. Fasıkların,
tacirlerin, münkirlerin, müşriklerin ve munafıkların işledikleri suçları umumiyete
bağlayamasın. Bağladığın zaman Dinden çıkarsın.
--KURAN, asla ve kat-a Renk, Dil, Din, Irk ve cinsiyet ayrımı yapmaz. KURAN,
inanç ve düşünce özgürlüğünün ilkelerini ortaya koymuş ve öncelikle VAHİY
Temsilcisi Hz. Muhammed'i rehber olarak eğitmiştir. Ve her türlü bilgiyle donatmıştır.
--Hiç kimse Ana-Atasını seçemediği gibi, Rengini, ırkını, cinsiyet ve Milliyetini de
seçemez. Bu ve benzer olguların Fıtrat-ı Kaderle de hiç bir ilişkisi yoktur.
--Kuran, asla emir vermez, ayrım yapmaz, toplumları bölmez, bu sizden, bu bizden
diye elemez. Emir vermek, mükâfat ve cezalandırmak yetkisi Yüce Yaradana aittir.
Kimin Cennetlik ve kimin Cehennemlik olduğunu Yaradandan başkası bilemez.
Buna cümle Peygamberler de dahildir. Yüce Allah böyle bir yetiyi Peygamberlere
vermemişte, ya hu sen kimsin ki, ve ya hangi yetkiyle Milleti ayrıştırıyorsun. Paket
gibi dizinelere ayırıyorsun...Hadi oradan densiz yobaz....VESSELAM.
***** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN *****
---Tarikat şövalyesi, çember sakal-şalvar cübbeli işi biraz daha ileri götürüp Riyaset Sarayına
talimatlar vermiş. Filanca Bakan derhal görevden alınmalıdır. Ehh her seçim de Tarikatlarla
can-ciğer kuzu sarması olursanız, onlarda gelir sakalınızı tırmalar.
---Memleketimizde ki, cümle Tarikatların yüce Dinimizle uzaktan-yakından hiç bir alakası yoktur.
Bu Tarikat ve Asitane dernekleri tamamen menfaat temeli üzerine kurulmuştur. İslamiyet Gölgesi
altında Din ve mezhepleri Zülfikâr kılıç olarak kullanırlar. Ve her devran Siyasi Erk-güç neredeyse
orada konuşlanırlar.
---Kuran cümle Mezhep ve Tarikatları reddeder. İslam Dinimizin Tapusu Yüce Yaradana aittir. ve
yer yüzünde ki, tek rehberi Hz. Muhammed'tir. Ayrıca İslamiyet, ne Arap'ın ne de Orta Doğu İslam
Devletlerinin Tekelindedir. İslamiyet Evrensel bir Dindir. Kuran-ı Kerim Evrensel ve değişmez bir
Anayasa'dır. Öğle bilmeden, anlamadan, özüne inmeden ve konu hakkında Ehli-akil olmadan
yok Kuran şöyle diyor, yok kuran kendi böyle diyor gibi saçmalıkları bir yerlerinden uydurup,
martaval atamazsın. Bu tavır ve davranışlar, Provokatif bir eylemden başka bir şey değildir.
Bırakalım her kes kendi mesleğini yapsın....VESSELAM---OZAN ÇAKIROĞLU..
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER***
Son zamanlarda her nedense, bu Cübbeli tayfası mütemadiyen ve ısrarlı bir şekilde
Kıyamet alametlerinden fetvalar veriyorlar. Bu Molla görünümlü mevcudiyetler, Yeni
neslimizi, Cin-Peri-Şeytan ve hortlak mefhumlarıyla kandıramadılar. Muska'yla, dua
ve üfürükle alamadıkları sonuçları, Topluma Kıyamet korkusunu aşlayarak gençleri-
mizin gidişatına yön vermeye uğraşıyorlar. Bu Hilafetçiler ne yılıyor, ne usanıyor ve
ne de utanıyorlar. Gidiyor Fetösü, türüyor yenisi???
---Eyy kara sesli Cehalet, Kıyamet koptuğunda sen nerede olacaksın. Arşı-alaya mı
uçacaksın. Afatı-tufanı, Depremi-Zelzelesi bu Tarikat Akvamına ayrıcalık mı tanıyor?
Felaket tellallığı yapacağınıza, mevcut durumu el birliğiyle nasıl iyileştirip-güzelleş-
tirebiliriz diye düşünün. Türk Ulusal Devlet sistemine kem gözle bakıp ta nazar
eylemeyin.
---KIYAMET, Esratüs-sâa, yani Kozmolojik değişiklerin tümü. İklimsel, Kimyasal, Biyosel
Ekonomiksel, Siyasal, Sosyal, kültürel.ve her türlü yaşamsal nedenlerden dolayı, Kaos
Kargaşanın Kıtalar arası Savaşa dönüşmesi ve akabinde vahşetlerin, zülümlerin ve
amansız hastalıkların önü kesilemeyen hal almasıdır. Bu gelişmelerin hiç bir Din ile
doğrudan alakası yoktur. Bunun aksi cehalettir, garabettir ve dalalettir...VESSELAM.
---BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN...
Vezir Pehlevan
Vezir Pehlevan 26.06.2024 - 16:36
***ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR YARENLER***
Son zamanlarda Hilafet Şairi Necip Fazıl'dan çokça bahsedilir oldu.
Necip Fazıl ebedi kıbleye dönünce, ben henüz 20 yaşlarındaydım.
Yani, az-buçuk tanırım orta çağ Şairini...Ben de merhum Şair'e Dua
niyetiyle aşağıya bir kaç dörtlük yazdım. Seveni-sevmeyeni okuyup
tanısınlar diye...
.
**MERHUM NECİP FAZIL**
Anlatayım ben size, Necip Fazıl'ı
Her zaman araf'ta, kaldı da gitti,
Fıtrat-ı Ezelden, tersten yazılı
Hazanı gelmeden soldu da gitti.
.
Batılı Bilimden, üstün görmüştü
Tarikat safında, otağ kurmuştu
İnkâr-ı ezelden, meşru kılmıştı
Hilafet Aşkıyla, yandı da gitti.
.
Menderes'e, ilah diye tapardı
Haşhaşi sulbüne, secde yapardı
Şatafat uğruna, yoldan sapardı
Fetret Davulunu, çaldı da gitti.
.
On iki Eylül de, huyu değişti
Dağıldı kervanı, soyu değişti
Din-iman mezhebi, yolu değişti
Rantiye Atına, bindi de gitti.
.
Bayılırdı, Kenan Evren sesine
Kapıldı Dünya'nın, mal-mülk hırsına
İklimi bozuldu, döndü tersine
Ecel yeli vurdu, tozdu da gitti.
.
Çakıroğlu, Destan yazdı boşuna
Aymazın-yobazın gitmez hoşuna
Ecel Kuşu kondu, kirli döşüne
Sonunda kıbleye, döndü de gitti...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
.
Geçen gün Kayseri'de yobazın biri Ulu Atamızın Büstünü balyozla parçalıyor, ve hiç
kimseden ses çıkmıyor. Bu sayfalarda hiç tepki ve ya bir kınama cümlesi görmedim.
Şimdi ben buradan, tanıdığım Hilafet Şairini bir Şiir'le iftira atmadan ve bühtan-i bir
Dil kullanmadan güncelledim. Görünüz tepkileri...VESSELAM.
***DİNLE SÖZÜMÜ HURAFİ KARDAŞ***
Gerçeği görmek için, Hilafetsiz göz gerek
Vatan-ı savunacak, yürekler de köz gerek
Cumhuriyete çatan, zırtapoz namertlerin
Ar damarı çatlamış, Utanmaya Yüz gerek...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-------
***DİNLE SÖZÜMÜ HÜRAFİ KARDAŞ***
İslam Dinin de her hangi bir kurum ve kuruluşlar, Kilise ve Ruhban sınıfı, Mezhep ve
tarikat dergâhları, Şeyh, mürit, kutup, Gavs ve Müceddet gibi bunların hiç biri yoktur.
KURAN bu saçmalıkların tamamını reddetmektedir...
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurunca 1925 de Tekke ve zaviyeleri
bilumum Asitaneleri, Çelebilik ve Türbedanlıkları kaldırmıştır. Laiklik ilkesini yasalaştırıp
İslam Dinini güvence altına almıştır. Yani gölgelasyon altında Din düşmanlıkğı yapan
bütün Tarikat ve benzer oluşumların kökünü kazımıştır...VESSELAM
**DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ**
Sosyal realist ayrılmaz, yoldan-erkândan
Hak için emir almaz, bey-paşa hünkârdan
Ülküsü Cumhuriyettir, Sevgisi Vatan
Hayır-hasenatı çoktur. Şerri Furkandan...
------OZAN ÇAKIROĞLU------