adamın ağzı kanserdi. geçirdiği ameliyatlar ve gördüğü ışın tedavileri çene kemiğini eritince tel takmışlardı çenesine.
bir bebeğin altını değiştirir gibi hergün altını değiştirirdi karısının.
durumundan dolayı araba süremediği için hastaneye taksi ile gider, konuşmakta zorlandığı için adresi kağıda yazardı.
son ziyaretine bir ameliyat daha gerektiğini söylediler ona; sol yanağının ve dilinin biraz daha temizlenmesi gerekiyordu. eve döndüğünde karısının altını değiştirdi, fırına dondurulmuş hazır yemeklerden koydu, akşam haberlerini izledikten sonra yatak odasına gitti, silahı aldı, karısının şakağına dayadı ve ateşledi.
kadın soluna yığıldı, adam kanepeye oturdu, namluyu ağzına soktu ve tetiği çekti. silah sesleri komşuları harekete geçirmedi. daha sonra fırında yanan yemeğin kokusu geçirdi.
biri geldi, kapıyı omuzlayarak açtı ve gördü çok geçmeden polisler gelip işe koyuldular, bazı şeyler buldular:
bakiyesi bir dolar on dört sent olan bir tasarruf hesabı defteri sonuca vardılar intihar.
üç hafta sonra iki yeni kiracı taşındı daireye:
Ross adında bir bilgisayar mühendisi ile bale eğitimi alan karısı Anatana.
yükselme eğiliminde çiftlerden biri gibi görünüyorlardı
Dünyada hissedilebilecek en kötü his bu galiba. Her şey gözünün önünde gerçekleşiyor. Gözünün önünde belki de yok olup gidiyor ama sen hicbir şey yapamıyorsun. Olanlara seyirci kalmaktan başka hiçbir şey gelmiyor elinden.
Aradığın çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik. Asıl çaresizlik derdin devasız olması değil birini iyi edecek şeyin diğerinin kadehine zehir olmasıdır.
Çağırma yüreğim; Bırak kalsın uzaklarında.Sen yine kahreden yalnızlığında boğul.Bir küçücük umudun ardına sığınma.Bırak kalsın, sen alıştın nasılsa bu sızıyla yaşamaya...Ağlama yüreğim; Ağlama Varlığını doya doya yaşamadın ki; Yokluğu bu kadar koyuyor sana.Biz ne depremler yaşadık seninle,Ne enkazlar saklı derinliklerinde..Yeter yüreğim; Sus artık Görmüyor, duymuyor seni.Ne demişler dinle; olmuyorsa zorlama orada bırak..sorun ne sendedir; Ne de sevgini gösterme şeklinde..Bazıları kaldıramaz sevilmeyi.. ÇARESİZZZZ
konuşmuyoruz,konuşmuyoruz,,,, öyle gunlerde karşıma cıkıyorsun kı? dıyorum işte bu sefer eskısı gıbı dertleşırız belkı.. bı kereye mahsus.. sonra vazgecıyorum,sonra tekrar istiyorum.. yanlış anlaşılmak ıstemıyorum.. ama konuşacaksam senınle konuşayım istiyorum..
ey dil sen o dildâra lâyık mı değilsin ya da'va-yı mahabete sâdık mı değilsin ya özrü nedir azrâ'nın vâmık mı değilsin ya bu gâm ne gezer sende âşık mı değilsin ya
âşıkta keder neyler gâm halkı cihânındır koyma kadehi elden söz pîr-i mugânındır
sevgim avuçlarımda uyandım yine bu sabah... bir baktım yoksun... sevgimi bırakmışsın öksüz... hemen aldım avuçlarıma... sen bıraktın... ben koyacak yer bulamadım... cam kenarına koysam güneş alır... içerisi zaten nemli... başkasına göstermemeli... avuçlarımda sevgim...
çaresizliği bilir misin...? bildiğinden daha çaresizim...
Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa Rabbine dönüp: 'Benim çok büyük bir derdim var' deme! Derdine dönüp: 'Benim çok büyük bir Rabbim var' de!
Çaresiz gibi görünen durumla karşı karşıya kaldığımızda, soruna odaklanmayalım, çözüme odaklanalım. Böyle alıştırısak kendimizi, hep 1-0 önde başlarız, hep bir adım önde oluruz.
uçurum gibidir çaresizlik,derinlerdedir.ne yapacağını bilemezsin ürperir için hayatının sonu zannedersin bir ışık ararsın uzaklada,derinlerde çare adına.
çaresizlik.....çaresizliğin çaresizliği belkide.....bir can varki içinizde size yaşamı sağlayan. gün geliyor o koskoca nefes size can veren yaşam sağlayan nefes hiç birişe yaramıyor.....uzanıyorsu nuz tutamıyorsunuz artık ölümde gelse nafile çaresi yok....çaresizliğin çaresizliği belkide....ölüm bile işe yaramıyor artık...birini okadar çok görmek istiyorsunuzki tek birkere sarılmak sadece ölümü bile göze alıyorsunuz karşılığında fakat hiç bir işe yaramıyor ne nefes ne ölüm herşey boş nafile.......
yakınında olupta dokunamamaktı. dokunsan bile hissedememekti. bir karabasan gibi bütün ilintilerine girerek seni kemiren o karanlığın sisini bir türlü dağıtamamaktı. karanlık üstünde büyüyordu ona karşı koyamıyordun. sen görüş mesafesini, duyguları yaklaştırırken o devamlı bir kaçış ve siyaha bürünme halindeydi. renk olarak değilde bir ruh olarak. kıpırdayamaz halde ne yapacağını bilemeden veya bilsen bile yapamadan geçen süreydi, dönemdi o.
gözlerinin, artık kapanabilirliğini yitirmeye başlaması... göz kapaklarının açık veya (acı ile) kapalı durumlarında, değerli kişinin silüetinin kafandaki belirsiz karanlıkta aydınlandığı sıralarda, kaçış olarak sızmak görününce, rüyada yine ve yine değerli silüetin acı ile kıvranışı... uykudan korkuyla uyanmak...
https://pin.it/f5orGtI
adam 65'indeydi, karısı 66, alzheimer
hastası.
adamın ağzı
kanserdi.
geçirdiği ameliyatlar ve gördüğü
ışın tedavileri
çene kemiğini eritince
tel takmışlardı
çenesine.
bir bebeğin altını
değiştirir gibi
hergün
altını değiştirirdi
karısının.
durumundan dolayı
araba süremediği için
hastaneye taksi ile
gider,
konuşmakta zorlandığı için
adresi kağıda yazardı.
son ziyaretine
bir ameliyat daha
gerektiğini söylediler
ona; sol
yanağının ve dilinin
biraz daha temizlenmesi gerekiyordu.
eve döndüğünde
karısının altını değiştirdi,
fırına dondurulmuş hazır yemeklerden
koydu, akşam haberlerini
izledikten sonra
yatak odasına gitti, silahı
aldı, karısının şakağına
dayadı ve ateşledi.
kadın soluna
yığıldı, adam
kanepeye
oturdu,
namluyu ağzına soktu ve
tetiği çekti.
silah sesleri komşuları
harekete geçirmedi.
daha sonra fırında
yanan yemeğin kokusu
geçirdi.
biri geldi, kapıyı
omuzlayarak açtı ve gördü
çok geçmeden
polisler gelip
işe koyuldular, bazı şeyler
buldular:
bakiyesi bir dolar on dört sent olan
bir tasarruf hesabı defteri
sonuca vardılar
intihar.
üç hafta sonra
iki yeni kiracı
taşındı daireye:
Ross adında
bir bilgisayar mühendisi ile
bale eğitimi alan
karısı Anatana.
yükselme eğiliminde
çiftlerden biri gibi
görünüyorlardı
Yalnız Yerdir Cehennem
Charles Bukowski
Dünyada hissedilebilecek en kötü his bu galiba. Her şey gözünün önünde gerçekleşiyor. Gözünün önünde belki de yok olup gidiyor ama sen hicbir şey yapamıyorsun. Olanlara seyirci kalmaktan başka hiçbir şey gelmiyor elinden.
Çaresizlik, kabul edemediğin olayların bütününe müdahale edememektir
ara yerde çok haince zulüm var dost, zulüm var dost, zulüm
var dost, zulüm var dost, oyy.
el uzatsam koymaz beni vururlar.
Aradığın çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik.
Asıl çaresizlik derdin devasız olması değil birini iyi edecek şeyin diğerinin kadehine zehir olmasıdır.
Çare sizseniz, çare sizsiniz (b.nec.)
Çağırma yüreğim; Bırak kalsın uzaklarında.Sen yine kahreden yalnızlığında boğul.Bir küçücük umudun ardına sığınma.Bırak kalsın, sen alıştın nasılsa bu sızıyla yaşamaya...Ağlama yüreğim; Ağlama Varlığını doya doya yaşamadın ki; Yokluğu bu kadar koyuyor sana.Biz ne depremler yaşadık seninle,Ne enkazlar saklı derinliklerinde..Yeter yüreğim; Sus artık Görmüyor, duymuyor seni.Ne demişler dinle; olmuyorsa zorlama orada bırak..sorun ne sendedir; Ne de sevgini gösterme şeklinde..Bazıları kaldıramaz sevilmeyi.. ÇARESİZZZZ
Bazen sevdiklerimize zarar vermemenin en iyi yolu onlardan uzak durmaktır.
Her vaz geçiş sevgisizlikten değil...
.....ÇARESİZLİKTENDİR.....
Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere... ' Bedenin ' gidememesidir...
Sebebi ne olursa olsun bir erkeğin ağlaması çok can yakar.
Çünkü erkek ağlıyorsa çaresizdir..
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma....
konuşmuyoruz,konuşmuyoruz,,,, öyle gunlerde karşıma cıkıyorsun kı? dıyorum işte bu sefer eskısı gıbı dertleşırız belkı.. bı kereye mahsus.. sonra vazgecıyorum,sonra tekrar istiyorum.. yanlış anlaşılmak ıstemıyorum.. ama konuşacaksam senınle konuşayım istiyorum..
ey dil sen o dildâra lâyık mı değilsin ya
da'va-yı mahabete sâdık mı değilsin ya
özrü nedir azrâ'nın vâmık mı değilsin ya
bu gâm ne gezer sende âşık mı değilsin ya
âşıkta keder neyler gâm halkı cihânındır
koyma kadehi elden söz pîr-i mugânındır
şeyh gâlip
sevgim avuçlarımda uyandım yine bu sabah...
bir baktım yoksun...
sevgimi bırakmışsın öksüz...
hemen aldım avuçlarıma...
sen bıraktın... ben koyacak yer bulamadım...
cam kenarına koysam güneş alır...
içerisi zaten nemli...
başkasına göstermemeli...
avuçlarımda sevgim...
çaresizliği bilir misin...?
bildiğinden daha çaresizim...
c.y
Eğer bir gün dünyaya ait çok büyük bir derdin olursa
Rabbine dönüp:
'Benim çok büyük bir derdim var' deme!
Derdine dönüp:
'Benim çok büyük bir Rabbim var' de!
bencee çaresizlikk çokk güvendiginiz,canım dediginiz,istesee canını bir an bilee teredüt etmeden werebilceginiz insanın sizee yanlışş yapmasıdır çünküü intikam almaya kalksanız yapamasınız kıyamasızız buu iştee çaresizliktirr
Ara sıra kalmak lazım ki bi daha düşmeyesin :))
Çaresiz gibi görünen durumla karşı karşıya kaldığımızda,
soruna odaklanmayalım, çözüme odaklanalım.
Böyle alıştırısak kendimizi, hep 1-0 önde başlarız, hep bir adım önde oluruz.
konuşsam sessizlik; gitsem ayrılık.
içimdeki acının tarifsiliği çaresizlik. hangı kelıme hangı sonu olmayan cumle yeter ki boğazımda düğümlenen acıya...meğer kimsem yokmuş kimsesiz mişimm çıplakmısın yanlız hangı sözcukler yeterkı anlatmaya hangı umut ısıgı cagremdır benım ben kımın nerdeyımm hangısne cvp olur ki anlatılmaz kı içimdeki çağresızlık anlatsamda anlanılmaz ki...
uçurum gibidir çaresizlik,derinlerdedir.ne yapacağını bilemezsin ürperir için hayatının sonu zannedersin bir ışık ararsın uzaklada,derinlerde çare adına.
ÇARESİZSENİZ, ÇARE SİZSİNİZ.
Çaresizseniz, çare sizsiniz.
Çaresiz olduğunu düşündüğünüz müddetçe,
Çaresiz değil, suçlu sizsiniz.
Nusret ORHAN
çaresizlik.....çaresizliğin çaresizliği belkide.....bir can varki içinizde size yaşamı sağlayan. gün geliyor o koskoca nefes size can veren yaşam sağlayan nefes hiç birişe yaramıyor.....uzanıyorsu nuz tutamıyorsunuz artık ölümde gelse nafile çaresi yok....çaresizliğin çaresizliği belkide....ölüm bile işe yaramıyor artık...birini okadar çok görmek istiyorsunuzki tek birkere sarılmak sadece ölümü bile göze alıyorsunuz karşılığında fakat hiç bir işe yaramıyor ne nefes ne ölüm herşey boş nafile.......
çaresizlik ne illet bir sancı…ne öldürüyor ne yaşatıyor…söylesene martım..kırsam bütün sokak lambalarını fark eder mi bir kör için...
kurtuluş için dua etmekten başka çıkar yol yok.ama önce namaz....
Sadece oturup izlemek.Çok büyük acıdır çaresizlik
yakınında olupta dokunamamaktı. dokunsan bile hissedememekti. bir karabasan gibi bütün ilintilerine girerek seni kemiren o karanlığın sisini bir türlü dağıtamamaktı. karanlık üstünde büyüyordu ona karşı koyamıyordun. sen görüş mesafesini, duyguları yaklaştırırken o devamlı bir kaçış ve siyaha bürünme halindeydi. renk olarak değilde bir ruh olarak. kıpırdayamaz halde ne yapacağını bilemeden veya bilsen bile yapamadan geçen süreydi, dönemdi o.
gözlerinin, artık kapanabilirliğini yitirmeye başlaması...
göz kapaklarının açık veya (acı ile) kapalı durumlarında, değerli kişinin silüetinin kafandaki belirsiz karanlıkta aydınlandığı sıralarda, kaçış olarak sızmak görününce, rüyada yine ve yine değerli silüetin acı ile kıvranışı...
uykudan korkuyla uyanmak...
Çaresizliği bilir misin;
bildiğinden daha çaresizim...