*** KARDAŞ, ALEM-İ BEŞER NEREYE DOĞRU EVRİLİYOR *** --Türkiye Kadın ve güvenlik Endeksinin göstergelerine göre, en güzel KADIN 1.Letonya, 2.İsveç, 3.Arjantin, 4.Brezilya......TÜRKİYE 99. sırada... Ya hu bu araştırmayı kimler yapıyor. Ne ye göre yapıyor. Yapılmada ki amaç ne? Ve bu sonuçların kime ve kimlere ne faydası var. Türkiye bu aymazlığa neden alet oluyor? Ülkenin Sosyal ve kültürel yapısı mı değişiyor? Çağdaş medeniyet seviyesi mi yükseliyor? Yoksa Felç olmuş Ekonomisi yeniden ivme mi kazanıyor.??? --Osmanlı zamanında ki, Harem rezaletleri yeniden mi hortluyor. Zaten bu Milletin Hilafet Aşkı bir türlü bitmedi. Allah'tan bu yobaz Tarikatlar birbirini yemeden boşanıp ta, bir bütün olamıyorlar. Yoksa Bu Türkiye Cumhuriyetinin bu nursuzlardan çok çekeceği vardır...Yüce Yaradan bu yalancı, sahtekâr ve hain zırtapozlara fırsat vermesin. Ve bir daha o, kanlı Sivas olayları ve 15 Temmuz kalkışmaları asla ve kat-a yaşanmasın...AMİN ----------OZAN ÇAKIROĞLU-------.
***** EYY BEŞER KARDAŞIM ***** Bütün olumsuzlukları Fıtrat-ı Kadere bağlama. Bazen en uzak durduğumuz, görmezden geldiğimiz, ve hatta en korktuğumuz olgular, belki de aklımıza, ruhumuza ve sağlığımıza ilaç gibi gelecek ve bizi daha da huzur ve mutlu- luğa kavuşturacaktır......VESSELAM -------OZAN ÇAKIROĞLU
*** SAYIN SELDA ERŞAHİN HANIMEFENDİ *** . 1990 lar da Din-mezhep muhteviyatlı bir Panele katılmıştım. Orada ki Fikir teatisinden sonra DÜNYA GERÇEK, İNSANLAR FANİ ve ÖLÜM 'DE HAKTIR diye bütün Kalbimle inanarak bu sözü söylemiştim. Bu SÖZ Bana aittir...Aradan 34 yıl geçmesine rağmen ben hala aynı fikir ve inançtayım. Aşağıda ki tespitlerim de bu doğrultudadır.... . Zati Aliniz benim sayfama, şöyle Şiir tadında bir aforizma bırakmışsınız? Eyvallah, teşekkür ederim... **** DEMİŞSİNİZ Kİ **** Aldanma İnsanoğlu Bırakırken kendini iradesiz Tanrının ellerine Dünya bir simülasyondan ibarettir Beş duyu organına asla güvenme Sen aciz bir varlıksın Ne Dünya gerçek, ne de ölüm haktır... . Eğer ki zamanınız olursa, ve de zahmet olmazsa, buraya detaylı bir yorum yazar mısınız? Sevgi, Barış ve suhuletle kalınız....SAYGIYLA.... OZAN ÇAKIROĞLU
-------DÜNYA GERÇEK, ÖLÜM HAKTIR------- -------Dünya, Güneş sistemine bağlı ve Güneşe en yakın olan üç Gezegen'den biridir. Çekim kuvvetinden dolayı üzerinde ve katmanlarında Su, Hava, Oksijen Kimyasal Mineral ve Madenler bulunmaktadır. Dünya, kendi ekseni etrafında Dönüş hızı 1600 Km. dir. Güneşin etrafın da dönüş hızı 107 bin Km.dir. -------Dünya, Üzerin de yaşayan yaklaşık dokuz milyon canlı türü bulunmaktadır. Bu da demektir ki, Dünya gerçek ve bunca mahlukatla beraber yaşanabilir bir Gezegendir. Peki neden Fetbazlar Dünya yalan ve ölüm bakidir diye fetva verirler anlamış değilim. Diğer Gezegenleri görmediğimiz halde varlığına inanı- yoruz. Cennet ve Cehennemin varlığına inanıyoruz da amel ediyoruz. Neden üzerinde tepinip ve türlü nimetlerinden faydalanarak aheste aheste yaşayıpta Şükür etmiyoruz.? Bu ne yaman bir çelişkidir. -------Bazı Fetbazlar, kürsülerden Dünya'ya Ahiretin Tarlasıdır diye fetva veriyor- lar. Anlamış değilim. Anlamakta mümkün değildir. Kur'an-a göre, Kainatın bütün Tapusu Yüce Yaradana aittir ve hükmünü de kendisi verir diyor ayetler. Bu Güzel muhteşem Dünyamızın her türlü imkânlarından faydalanıp ve sonrada yok fani, yok yalan, yok Ahiret Tarlası terimleriyle neslimizi nereye yönlendirmek isteniyor. -------Bütün Mahlukatın elbette ki bir sonu vardır. Beşer Alemi, doğar, büyür, yaşar ve ölürler. Ve Lakin Topraktan geldikleri gibi tekrar Toprağa dönerler. Buna bazı Doktrinler; Evrim derler, bazılar da Devinim derler. Ben de derim ki: Dünya gerçek, Ölüm Haktır. VESSELAM ---------ÇAKIROĞLU------
***** EYY BEŞER KARDEŞİM ***** Eğer ki, memleketin Siyasal, Ekonomik, Sosyal ve kültürel yapısını merak ediyorsanız? öğle fazla kitap okumaya, araştırma yapmaya ve gezip görmeye hiç gerek yok?? 1- Ülkenin siyasal yapısının ne durumda olduğunu öğrenmek için, Sayın Bahçeli ve Sayın Davutoğlu'nu bir hafta izlemeniz size yeterli olacaktır. 2- Ekonomik durumunu öğrenmek için, her hangi bir semt pazarında sadece iki saat gözlem yapmanız yeterli olacaktır... 3- Sosyal durumunu anlamak için, fazla araştırmaya gerek. Televizyon da sadece Kadın programlarını izlemeniz sizi aydınlatmaya yetecektir... 4- Eğer ki Memleketin kültürel yapısını merak buyurursanız, Hasan Can Kaya denilen zırtapozun programını bir saat izlerseniz kanaatınız hasıl olacaktır... 5- Türk Ulusal Milletimizin Hür medeniyetini merak ederseniz şayet, sadece Afgan ve Suriyeli göçmenlerin bulunduğu Mahallede bir saat gözlem yapmanız size yetecektir... ----Yukarıda arz etmiş olduğum konulara gülüp geçiyorsanız, en kısa zaman da ve acilen bir Psikoloğa görünmeniz gerekmektedir.....**GEÇMİŞ OLSUN** ----------OZAN ÇAKIROĞLU-------
* DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ * Dostum miskinlik etme zamanla yarış Cehaletten uzak dur, Bilimle sarış Kaderini suçlama, kendinle barış Hak-hakikat yolundan, ayrılma kardaş. . Siyasetle uğraşıp, şaşırma yolu Parlamenter çok sever, parayı-pulu Sağ taraf Hilafettir, Fetrettir Solu Aman peşinden koşup, yorulma kardaş... ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
--Muasır medeniyet yakalamayan Milletler yabancı yabancı kültürün ayakları altında cebelleşmeye mahkum olurlar... --Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin barış ve suhulet içerisinde yaşaması ve anayasal haklara riayet etmesi düşünülemez... --Devletin Ulusal bütçesi bir tek vergi yoluyla sağlanıyorsa, o Devlette haktan, Hukuktan ve Adaletten bahsedilemez... --Ulusal bir Milletin çağdaş, uygarlık ve barış içerisinde yaşayabilmesi için bilimsel eğitim ve öğretim seviyesinin yüksek ve Anayasal hakların eşit ve adil bir şekilde icra ve ifa edilmesiyle mümkündür....VESSELAM -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** HZ. HÜNKÂRA ARZIMIZDIR ***** --BİZ, Demokratik, Laik, Sosyal, Hukuk Devlet sisteminden yana olan Vatan sever Demokratlar olarak, Riyaset Başkanlığına arzımızdır. --Misak-ı Milli sınırları dahilinde, Dili, Dini-Mezhebi, Irkı ve cinsiyeti ne olursa olsun, Hürriyetini sağlayan Türk Ulusal Devletimizi, bilumum Kurum ve kuruluşlarıyla bir bütün olarak, Eğitim, Sağlık, Yargı ve dış diplomasiyle, Memur ve işçi hakları, muasır hür medeniyetiyle, Vatandaşın bilumum Anayasal hakları 03-Kasım-2002 yılında nasıl teslim alındıysa, bir fiil aynı durumda teslim edebilirseniz Cümle Hükümet ve Riyaset sistemine gönülden MİNNETTAR kalacağız. Ve inanın ki Ömrümüz boyunca sizlere hep DUACI olacağız... --Sayın Hünkârım, Kudretinize iyi niyetlerimizi arz ederken bile, korkudan yüreğimiz titriyor, Omurgamız esniyor, dizlerimiz burkuluyor. Hal bu ki Seçim Meydanlarında, ve Meclis kürsülerinde, Ulusal Milletimize şöyle sesleniyorsunuz? Biz icazetimizi Büyük Türk Halkından alıyoruz? **DİYORSUNUZ** Saygılarımla arz ederim... --Sözlerimi doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle selamlarım.... ----------OZAN ÇAKIROĞLU-------
****** OZAN ÇAKIROĞLU TESPİTLERİ ***** --Eğer ki bulunduğun devran-ı, yeri ve zamanı bilmiyorsan izanın yoktur. --Eğri ile doğruyu ayırt edemiyorsan Fikrin yoktur. --Yaşadığın Toplumu tanımıyorsan aklın yoktur. --Yanlışa alkış tutuyorsan beynin yoktur. --Bireysel ve toplumsal haklara sahip çıkmıyorsan, Ahlakın yoktur. --Bireysel, Komünal, ve Toplumsal ahlaksızlığa hayır diyemiyorsan onurun yoktur. --Kulla-kulluk ediyorsan basiretin yoktur. --Sadaka adına OY kullanıyorsan Şerefin yoktur. --Batıya ya da Batıla özeniyorsan Hürriyetin yoktur. --Müspet Fen-Bilime karşı çıkıyorsan istikbalin yoktur. --Türk Ulusal Turamızı, Ağyarın Dolarına ezdiriyorsan Ulusal bilincin yoktur. --Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin, ilke ve inkılaplarını benimsemiyorsan Ufkun yoktur. --Eğer ki Türkiye Büyük Millet Meclisinde Hilafet Aşıkları ve Öcalan hayranları Vekil-Mebus oluyorlarsa OMURGAN yoktur??? . -------BİR YORGUN DEMOKRATIN GÜNCEL TESPİTLERİ--------
***** RUBAİYAT ***** Mevsimler kış mı, bahar mı seçilmez oldu Şehir de kim ne Millet''tir, çözülmez oldu Çarşı-pazar yabancıdan, geçilmez oldu Sokakta Afgan-Süryani Dört nal gidiyor... ------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** RUBAİYAT ***** Kardaş ne hale geldi, Cumhuriyet turası Şimdi Başa Taç oldu, Amerikan parası Bizde vergiye tabidir, Kabristan kirası Arsızı-nursuzu çağladı-coştu gidiyor. Atı çalan Beyler Dağları Aştı gidiyor... -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Ne değişti Kardaş Düzenden yana Eyy Sayın Devlet'lüm sorayım sana Ne zaman çevrildi, yoksula vana Enflasyon mu düştü, talan mı bitti. . Fiyatlar düştü de, biz mi duymadık Maaşlar arttı da, biz mi saymadık Bal börek yedik te, biz mi doymadık Yandaş ta, sırdaş ta, yalan mı bitti.
Eyy Vatandaş omurgalı ol tekleme Keramet Haktadır, Şah'tan bekleme TÜİK gel doğruyu, Halktan saklama Devlet-ü Erkân'da, Plan mı bitti... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
***** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN ***** --TUİK Bu gün yıllık enflasyonu açıkladı. Neymiş efendim,% 47 imiş. Bu nasıl şakadır? Bu nasıl Milletle dalga geçmektir? Ya hu bu ne utanmazlıktır? Bunu anlamak mümkün değildir. Bu yalanlara inanan Vatandaşları da anlamak mümkün değil... --Geçen yıl Aralık ayın da NİKSEYİN Defterime günlük tüketim gıdaların birim fiyatlarını NOT almışım. Bu yıl karşılaştırıp kıyasladığım da, Yıllık enflasyon % 97 dir... --Memura-İşçiye yıl başı zamlarını minnacık yapmak için, ellerinden gelen her cambazlık yapılmaktadır. Bu nasıl hak-hukuk-adalettir. Bu nasıl vicdan ve merhamettir. Türk Ulusal Milletimizi ne hale getirdiniz? Sizler Saraylar da zevkü-sefa sürerken, Milletin sofrasında AŞ yok, Garip-gureba örtünmeye yorgan bulamazken, Leydiler cadde-sokaklar da Leopar kürkleriyle caka satıyor. Gariban Vatandaş Parasızlıktan çocuğunu Okuldan almak zorunda kalıyor, Sizlerin Çocukları altların da son model arabalarla BAR-FAVYON geziyorlar... --Bu nasıl Demokratik Laik, Sosyal hukuk Devleti dir, anlamak mümkün değil????? -------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** OSMANLI ****** --Osmanlı Adını bir beyden almıştır. Osmanlı diye bir insan ırkı yoktur Osman beyin sülalesi vardır. Benim cümle gelmiş-geçmişim Türk oğlu Türk'tür. Ben Osmanlı torunu değilim. Benim Ceddim Osmanlı Devleti'nin vatandaşıdır. --Osmanlı da, Türk vardır, Kürt vardır, Laz, Çerkez, Gürcü ve beraberinde bir çok kabile vardır. Hepsi de Osmanlı Vatandaşıdır. Ayrıca Osmanlı olunmaz. Osmanlı doğulur. Onun içinde Osman oğullarından olmanız gerekir. Buda bir Millet değil Ailedir. --Kendi soyunu inkâr ederek taht sahibinin soyunu benimsemek bir tek bizim Yurdumuz da görülmektedir. Kendi kimliklerini yitirip, bir başka kimliğin boyunduruğu altına girmenin ve ona kul-köle olmanın mantığını anlamak mümkün değildir.1920 de Osmanlının nüfusu 12 milyondur. 11 milyon nüfus Köyler de yaşamaktadır. 40 bin Köyün 38 bininde okul yoktur. O zamanlar en aktif haberleşme okullar aracılığıyla gerçekleşmektedir. Okulu olmayan Köylerin Tamamı Devlet olarak ATABEG'leri tanımaktadır. Atabegler Köylüyü köle gibi kullanmaktadırlar. İlçelere atanan AYAN kişilerde kısa zaman da Atabegler'in adamı oluyor ve bütün rantları bölüşüyorlar. --Mevcut nüfusun okur-yazar oranı % 3 tür. Arapça-Farsça-Fransızca ve İtalyanca öğretilmiş, amma ve lakin Türkçe bir kenara itilmiştir. Köylü nüfusun % 70 i ahırlarda barınırken. Atabegler saraylar da yaşamakdadır. Köylü yoksulluktan oğul-uşağını evlendirip yuva kuramazken. Atabeglerin dörder Hatunu vardır. O çok beğendiğiniz Hünkâr Abduhamit'in 16 karısı vardır. Hepsi de ergen yaştadır. Abdulmecit'in tam 22 karısı vardır. İşte budur Osmanlı'nın Dini-imanı, Hukuk ve Adaleti...VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
***** EYY CEMAAT-İ MÜSLİMİN ***** Cinsiyeti ne olursa olsun, Müstakbel Eşini aldatan mevcudiyetin medeni hali ŞEREFSİZ-liktir... Devlet ve Milletini aldatan cümle mahlukatlar VATAN Hainidir....VESSELAM --------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** EYY BEŞER KARDEŞİM ***** --Antoloji. Com, bütün şair, yazar ve okurlara Türk Ulusal Edebiyatmız, özellikle Şiir dalı tomurcuklanasın, elvan-elvan çiçek açsın diye böyle bir imkân sunmuştur. Özelikle NEDİR sayfalarında fikirsel bazda bir tartışma teatisine fırsat vermiştir. Bu fırsatı neden kişisel kibir ve egonuza alet ediyorsunuz? Neden başkalarının ticari maksatla çıkarmış oldukları CİDİ ve Kasetlerini paylaşıyorsunuz. Burası Sanatçının Reklam kulvarı değil ki? --Ayrıca yabancı bilim adamlarının ve metafizikçi filozofların deyimlerini paylaşıyorsunuz? Bu yabancı hayranlığınızın nedeni ne ola ki? Yoksa kendi benliğinizden ve Ulusal özünüzden bir şüpheniz mi vardır? Kendinize ait olan her bilgi bir velinimettir. Neden kıymetini, anlam ve önemini bilmiyorsunuz? Bu kadar sitatik-durağan ve sitabil olmanıza neden ne olabilir? --Eyy beşer kardeşim, önce kendin ol, kendini tanı, kendine güven, kendin üret ve kendi Milletinle tüket. Özellikle mütedeyyin kesim sözlerim sizedir. Mahşer-i Divan da sorgulanırken sizin yerinize suallara, o çok sevdiğiniz yabancı zırtapozla mı cevap verecekler...VESSELAM ---------OZAN ÇAKIROĞLU----------
**** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.**** --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır. ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir. --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir. Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür. Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman- zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal yapılaşmaya gidilmiştir... --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü, dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir. Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir. --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın????? --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar. Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar. Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar. --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM. --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
**** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.**** --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır. ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir. --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir. Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür. Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman- zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal yapılaşmaya gidilmiştir... --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü, dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir. Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir. --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın????? --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar. Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar. Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar. --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM. --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
**** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.**** --Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır. ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir. --Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir. Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür. Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman- zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal yapılaşmaya gidilmiştir... --İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü, dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir. Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir. --Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın????? --Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar. Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar. Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar. --SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM. --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
***** TOPLUMSAL SINIFLAR ***** --Toplumsal Sınıf kavramı, Medeniyetlerin Hiyerarşik konumlarına göre şekil bulmuştur. Sanayı Devrimleri öncesi Kabilelerin oluşmasında, Asiller ve sefiller, Hürler-Köleler ve Zenginler-yoksular arasında ki farkın açılmasıyla çekişme başlamıştır. Din ve Mezhep- lerin doğuşuyla birlikte yeni medeniyetler keşfedilmiştir. --1789 Fransa Demokratik Burjuva devrimiyle beraber, sıralı bir şekilde bütün Dünya'ya sirayet etmiştir. Kapitalist Rejim sistemleriyle Sınıflar ortaya çıkmış, akabinde Senyör ve Serfler, Patron-Puroletarya, Ezen-Ezilen, Yöneten ve yönetilen, Köylüler ve Kentliler arasında ki uçurum açıldıkça açılmıştır. Kapitalist ve Emperyalist Toplumların oluşmasında ve güç kazanmasında Devlet erki bir baskı aracı olarak kullanılmıştır. --Kapitalist Toplumlarda bu ayrıcalığa, haksızlığa, Hak-Hukuk ve Adaletsizliğe, Din-Dil-Irk Renk ve Cinsiyet ayrımcılığına son vermek için yeni bir Devlet ve yeni bir Rejim sistemi kuran tek ve son Lider ve Devlet Adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bunu Büyük Millet Meclisini açmasıyla başlamış, ve 29-EKİM-1923 de Cumhuriyeti kurmuştur...VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Kardaşım, ben bu güne kadar hem zengin, hem de vicdanlı-merhametli birini hiç görmedim. Eğer ki gören varsa, o zengin mevcudiyetin birazcık kuyruğuna bassın bakalım, vicdan- merhamet diye bir şey kalıyor mu????
Hürriyet Kutsaldır, yaşanmaz onsuz Bu devran bozulur, sanma ki sonsuz Popçular sahnede, zıplıyor donsuz Amanın bizde ki, Modaya bakın. . Zaman mı bozuk, Nesil mi azıyor Avrupa sevdası, Ahlak bozuyor Sokakta Kadınlar, şortla geziyor Nazarla bakışan, Hıdoya bakın. . Saçları boyalı, Limon sarısı Al-açıkta kalmış, vücut yarısı Cakalar satıyor, Leydi karısı Nursuzun attığı, havaya bakın. . Bir kenara atmış, namusu-arı Urbadan ibaret, mülkiyet-varı Ne yuvası kalmış, ne de bir tarı Gölgesiz yürüyor, Hamoya bakın. . Şimdi ki Gençliğe kalmadı güman Hakikat bozuldu, yok oldu iman Setreni açıkta, giymiyor tuman Almana benzemiş, haykoya bakın. . Sübyan Kuma alır, Hoca'yla-Hacı Uyuşmuş Beyinler, duymuyor acı Ne Baba tanıyor, ne kardaş-bacı Nektarı Şaraptır, Saykoya bakın. . Saçını boyatmış, dönmüş Kadına Dövmeler yaptırmış, baldır-buduna Vezir ne söylesin, böyle oduna Sokakta sürünen, zankaya bakın... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** ÖĞRETMEN ***** Öğretmendir Yurdun orta direği Kalem-Defteridir, Külüng-küreği Memleket aşkıyla, çarpar yüreği Sevgidir, Barıştır Yardır Öğretmen. . Ana-Ata gibi davranır candan Medeniyet çağlar damardan-kandan Onlarsız Memleket karanlık-zindan Hakikate varan, Yoldur Öğretmen. . Devlete Temeldir, nesile maya Kâşifler eğitir, gönderir Aya Bazen Süvari'dir, bazen de yaya İlim bahçesinde, Gül'dür Öğretmen. . Amacı İSTİKBAL, Seyreder Arşı Direnir Savaşır, yobaza karşı Okutur Sulh ile İSTİKLAL Marşı Lehçedir-Lisandır Dildir Öğretmen. . Nakış-nakış işler Bilimi özden Bayrak-Milletini düşürmez gözden Yola revan olur, Kemalist izden Ne sağdadır, ne de soldur Öğretmen. . Kimisi kadrolu, kimisi vekil Onlar verir medeniyete şekil Fecir'de Güneş'tir, Lamba da fitil Karanlığa irşat-Yoldur Öğretmen. . Der Vezir, onlardan aldım hidayet Hakikattır sözüm, değil rivayet Mevlam Yollarını, etsin selamet Hür Cumhuriyete, koldur Öğretmen, Arıdır, Nektardır, Baldır Öğretmen... ------OZAN ÇAKIROĞLU------ . T.C. Yasaları doğrultusunda görev yapan Cumhuriyet emanetçileri, Vatan'ın Aydın neferleri, yarınların irşad-i umutları Cümle Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler günü kulu olsun....ARTVİN'li VEZİR PEHLEVAN....
***** EYY CEMAAT-İ MÜSLİMİN ***** --Özellikle yalancı Fetbazlar, Hilafçı Dinbazlar, Tarikatçı Cambazlar, Rantiyeci yobazlar Kendileri KURAN'a uymazlar, Kuran'ı kendilerine uydurmaya uğraşırlar. Yalan fetvalar vererek Milletin kafasını karıştırırlar. Din ve Mezhepleri politik malzeme yaparlar. --Ne demek Müslümandan başkası Cennete giremez. Ve gayrı müslimlerin tamamı Cehennemliktir. Bu palavra nerede ve hangi Kitapta yazıyor. O zaman İslamiyet'ten önce yaşayan Toplumların tamamı Cehenneme mi gidecek? --Adam müslüman değil, amma ve lakin insanlığa hizmet etmiş. Bir çok keşiflerde bulunmuş, yüzlerce bilimsel çalışmalar yapmış. Tarihsel devinimde bir çok yeniliğe imza atmış. Bir sonra ki nesillere irşat olmuş. Ömrü boyunca kendi nefsine eğilip hizmet etmemiş Bilim Adamları, Devlet Adamları Cennete gidemeyecekte, İslamiyet gölgesi altında Dini bir Zülfikâr kılıç gibi kullanıp ve her türlü namussuzluğu yapmış, Kuran-ı siyasete alet etmiş sahte Dinbazlar mı Cennete gidecek? Ya hu bu kadar da gülünç olmayın. Siz ancak cahil-cühelayı kandırırsınız.....VESSELAM
yurtseverler köşe bucakta kaldı, vatanperverler meydanda
***** RUBAİYAT *****
İlk bahar, yaz derken mevsim evrildi
Yapraklar dalından uçtu savruldu
Bülbüller aşkından yandı kavruldu
Sonunda kapıyı çaldı sonbahar...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Su, Hava, Güneş gibi, karşılıklı saygı ve sevgi
insanların doğal ihtiyaçlarıdır.....
------OZAN ÇAKIROĞLU------
DİNLE FESAT DİNLE SÖZÜMÜ
.
Palavra kulvarı, değil burası
Ölçüsüz sözlerin, Kılıç yarası
Sunduğun ikramlar zehir şırası
Topluma kin-kibir eker gidersin.
.
Erenler Cemine Fitne katarsın
Yalanı kırk renge boya satarsın
Gün gelir lafını, yalar yutarsın
Sırrını ağyara döker gidersin.
.
Biraz omurgalı ol, kendini yıkma
Kindara-Cindara, derdini dökme
Falcıya inanıp, uçmaya kalkma
Her iki Dünyayı, yıkar gidersin.
.
Kul Vezir, her zaman doğruyu yazar
Eğriyi-doğruyu, gözerden süzer
Aymazın-Yobazın, keyfini bozar
Arkana bakmadan çeker gidersin...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** KARDAŞ, ALEM-İ BEŞER NEREYE DOĞRU EVRİLİYOR ***
--Türkiye Kadın ve güvenlik Endeksinin göstergelerine göre, en güzel KADIN 1.Letonya,
2.İsveç, 3.Arjantin, 4.Brezilya......TÜRKİYE 99. sırada...
Ya hu bu araştırmayı kimler yapıyor. Ne ye göre yapıyor. Yapılmada ki amaç ne? Ve bu
sonuçların kime ve kimlere ne faydası var. Türkiye bu aymazlığa neden alet oluyor? Ülkenin
Sosyal ve kültürel yapısı mı değişiyor? Çağdaş medeniyet seviyesi mi yükseliyor? Yoksa Felç
olmuş Ekonomisi yeniden ivme mi kazanıyor.???
--Osmanlı zamanında ki, Harem rezaletleri yeniden mi hortluyor. Zaten bu Milletin Hilafet
Aşkı bir türlü bitmedi. Allah'tan bu yobaz Tarikatlar birbirini yemeden boşanıp ta, bir bütün
olamıyorlar. Yoksa Bu Türkiye Cumhuriyetinin bu nursuzlardan çok çekeceği vardır...Yüce
Yaradan bu yalancı, sahtekâr ve hain zırtapozlara fırsat vermesin. Ve bir daha o, kanlı Sivas
olayları ve 15 Temmuz kalkışmaları asla ve kat-a yaşanmasın...AMİN
----------OZAN ÇAKIROĞLU-------.
***** RUBAİYAT *****
Merhaba Eyy bindiği dalı kesenler
Mustafa Kemal'in devrine küsenler
Riyasetten yana, gürleyip esenler
Cumanız bereketli ve kutlu olsun,
Zenginler ezilsin, yoksul mutlu olsun...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
***** EYY BEŞER KARDAŞIM *****
Bütün olumsuzlukları Fıtrat-ı Kadere bağlama. Bazen en uzak durduğumuz,
görmezden geldiğimiz, ve hatta en korktuğumuz olgular, belki de aklımıza,
ruhumuza ve sağlığımıza ilaç gibi gelecek ve bizi daha da huzur ve mutlu-
luğa kavuşturacaktır......VESSELAM
-------OZAN ÇAKIROĞLU
*** SAYIN SELDA ERŞAHİN HANIMEFENDİ ***
.
1990 lar da Din-mezhep muhteviyatlı bir Panele katılmıştım. Orada ki Fikir teatisinden sonra
DÜNYA GERÇEK, İNSANLAR FANİ ve ÖLÜM 'DE HAKTIR diye bütün Kalbimle inanarak bu
sözü söylemiştim. Bu SÖZ Bana aittir...Aradan 34 yıl geçmesine rağmen ben hala aynı fikir ve
inançtayım. Aşağıda ki tespitlerim de bu doğrultudadır....
.
Zati Aliniz benim sayfama, şöyle Şiir tadında bir aforizma bırakmışsınız? Eyvallah, teşekkür
ederim...
**** DEMİŞSİNİZ Kİ ****
Aldanma İnsanoğlu
Bırakırken kendini iradesiz Tanrının ellerine
Dünya bir simülasyondan ibarettir
Beş duyu organına asla güvenme
Sen aciz bir varlıksın
Ne Dünya gerçek, ne de ölüm haktır...
.
Eğer ki zamanınız olursa, ve de zahmet olmazsa, buraya detaylı bir yorum yazar mısınız?
Sevgi, Barış ve suhuletle kalınız....SAYGIYLA.... OZAN ÇAKIROĞLU
-------DÜNYA GERÇEK, ÖLÜM HAKTIR-------
-------Dünya, Güneş sistemine bağlı ve Güneşe en yakın olan üç Gezegen'den
biridir. Çekim kuvvetinden dolayı üzerinde ve katmanlarında Su, Hava, Oksijen
Kimyasal Mineral ve Madenler bulunmaktadır. Dünya, kendi ekseni etrafında
Dönüş hızı 1600 Km. dir. Güneşin etrafın da dönüş hızı 107 bin Km.dir.
-------Dünya, Üzerin de yaşayan yaklaşık dokuz milyon canlı türü bulunmaktadır.
Bu da demektir ki, Dünya gerçek ve bunca mahlukatla beraber yaşanabilir bir
Gezegendir. Peki neden Fetbazlar Dünya yalan ve ölüm bakidir diye fetva
verirler anlamış değilim. Diğer Gezegenleri görmediğimiz halde varlığına inanı-
yoruz. Cennet ve Cehennemin varlığına inanıyoruz da amel ediyoruz. Neden
üzerinde tepinip ve türlü nimetlerinden faydalanarak aheste aheste yaşayıpta
Şükür etmiyoruz.? Bu ne yaman bir çelişkidir.
-------Bazı Fetbazlar, kürsülerden Dünya'ya Ahiretin Tarlasıdır diye fetva veriyor-
lar. Anlamış değilim. Anlamakta mümkün değildir. Kur'an-a göre, Kainatın bütün
Tapusu Yüce Yaradana aittir ve hükmünü de kendisi verir diyor ayetler. Bu Güzel
muhteşem Dünyamızın her türlü imkânlarından faydalanıp ve sonrada yok fani,
yok yalan, yok Ahiret Tarlası terimleriyle neslimizi nereye yönlendirmek isteniyor.
-------Bütün Mahlukatın elbette ki bir sonu vardır. Beşer Alemi, doğar, büyür, yaşar
ve ölürler. Ve Lakin Topraktan geldikleri gibi tekrar Toprağa dönerler. Buna bazı
Doktrinler; Evrim derler, bazılar da Devinim derler. Ben de derim ki: Dünya gerçek,
Ölüm Haktır. VESSELAM
---------ÇAKIROĞLU------
***** EYY BEŞER KARDEŞİM *****
Eğer ki, memleketin Siyasal, Ekonomik, Sosyal ve kültürel yapısını merak ediyorsanız?
öğle fazla kitap okumaya, araştırma yapmaya ve gezip görmeye hiç gerek yok??
1- Ülkenin siyasal yapısının ne durumda olduğunu öğrenmek için, Sayın Bahçeli ve
Sayın Davutoğlu'nu bir hafta izlemeniz size yeterli olacaktır.
2- Ekonomik durumunu öğrenmek için, her hangi bir semt pazarında sadece iki saat
gözlem yapmanız yeterli olacaktır...
3- Sosyal durumunu anlamak için, fazla araştırmaya gerek. Televizyon da sadece Kadın
programlarını izlemeniz sizi aydınlatmaya yetecektir...
4- Eğer ki Memleketin kültürel yapısını merak buyurursanız, Hasan Can Kaya denilen
zırtapozun programını bir saat izlerseniz kanaatınız hasıl olacaktır...
5- Türk Ulusal Milletimizin Hür medeniyetini merak ederseniz şayet, sadece Afgan ve
Suriyeli göçmenlerin bulunduğu Mahallede bir saat gözlem yapmanız size yetecektir...
----Yukarıda arz etmiş olduğum konulara gülüp geçiyorsanız, en kısa zaman da ve acilen
bir Psikoloğa görünmeniz gerekmektedir.....**GEÇMİŞ OLSUN**
----------OZAN ÇAKIROĞLU-------
* DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ *
Dostum miskinlik etme zamanla yarış
Cehaletten uzak dur, Bilimle sarış
Kaderini suçlama, kendinle barış
Hak-hakikat yolundan, ayrılma kardaş.
.
Siyasetle uğraşıp, şaşırma yolu
Parlamenter çok sever, parayı-pulu
Sağ taraf Hilafettir, Fetrettir Solu
Aman peşinden koşup, yorulma kardaş...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
--Muasır medeniyet yakalamayan Milletler yabancı yabancı kültürün ayakları
altında cebelleşmeye mahkum olurlar...
--Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin barış ve suhulet içerisinde yaşaması ve
anayasal haklara riayet etmesi düşünülemez...
--Devletin Ulusal bütçesi bir tek vergi yoluyla sağlanıyorsa, o Devlette haktan,
Hukuktan ve Adaletten bahsedilemez...
--Ulusal bir Milletin çağdaş, uygarlık ve barış içerisinde yaşayabilmesi için
bilimsel eğitim ve öğretim seviyesinin yüksek ve Anayasal hakların eşit ve
adil bir şekilde icra ve ifa edilmesiyle mümkündür....VESSELAM
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** HZ. HÜNKÂRA ARZIMIZDIR *****
--BİZ, Demokratik, Laik, Sosyal, Hukuk Devlet sisteminden yana olan Vatan sever
Demokratlar olarak, Riyaset Başkanlığına arzımızdır.
--Misak-ı Milli sınırları dahilinde, Dili, Dini-Mezhebi, Irkı ve cinsiyeti ne olursa olsun,
Hürriyetini sağlayan Türk Ulusal Devletimizi, bilumum Kurum ve kuruluşlarıyla bir
bütün olarak, Eğitim, Sağlık, Yargı ve dış diplomasiyle, Memur ve işçi hakları, muasır
hür medeniyetiyle, Vatandaşın bilumum Anayasal hakları 03-Kasım-2002 yılında nasıl
teslim alındıysa, bir fiil aynı durumda teslim edebilirseniz Cümle Hükümet ve Riyaset
sistemine gönülden MİNNETTAR kalacağız. Ve inanın ki Ömrümüz boyunca sizlere hep
DUACI olacağız...
--Sayın Hünkârım, Kudretinize iyi niyetlerimizi arz ederken bile, korkudan yüreğimiz
titriyor, Omurgamız esniyor, dizlerimiz burkuluyor. Hal bu ki Seçim Meydanlarında, ve
Meclis kürsülerinde, Ulusal Milletimize şöyle sesleniyorsunuz? Biz icazetimizi Büyük
Türk Halkından alıyoruz? **DİYORSUNUZ** Saygılarımla arz ederim...
--Sözlerimi doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle selamlarım....
----------OZAN ÇAKIROĞLU-------
****** OZAN ÇAKIROĞLU TESPİTLERİ *****
--Eğer ki bulunduğun devran-ı, yeri ve zamanı bilmiyorsan izanın yoktur.
--Eğri ile doğruyu ayırt edemiyorsan Fikrin yoktur.
--Yaşadığın Toplumu tanımıyorsan aklın yoktur.
--Yanlışa alkış tutuyorsan beynin yoktur.
--Bireysel ve toplumsal haklara sahip çıkmıyorsan, Ahlakın yoktur.
--Bireysel, Komünal, ve Toplumsal ahlaksızlığa hayır diyemiyorsan onurun yoktur.
--Kulla-kulluk ediyorsan basiretin yoktur.
--Sadaka adına OY kullanıyorsan Şerefin yoktur.
--Batıya ya da Batıla özeniyorsan Hürriyetin yoktur.
--Müspet Fen-Bilime karşı çıkıyorsan istikbalin yoktur.
--Türk Ulusal Turamızı, Ağyarın Dolarına ezdiriyorsan Ulusal bilincin yoktur.
--Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin, ilke ve inkılaplarını
benimsemiyorsan Ufkun yoktur.
--Eğer ki Türkiye Büyük Millet Meclisinde Hilafet Aşıkları ve Öcalan hayranları
Vekil-Mebus oluyorlarsa OMURGAN yoktur???
.
-------BİR YORGUN DEMOKRATIN GÜNCEL TESPİTLERİ--------
***** RUBAİYAT *****
Mevsimler kış mı, bahar mı seçilmez oldu
Şehir de kim ne Millet''tir, çözülmez oldu
Çarşı-pazar yabancıdan, geçilmez oldu
Sokakta Afgan-Süryani Dört nal gidiyor...
------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** RUBAİYAT *****
Kardaş ne hale geldi, Cumhuriyet turası
Şimdi Başa Taç oldu, Amerikan parası
Bizde vergiye tabidir, Kabristan kirası
Arsızı-nursuzu çağladı-coştu gidiyor.
Atı çalan Beyler Dağları Aştı gidiyor...
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ
Ne değişti Kardaş Düzenden yana
Eyy Sayın Devlet'lüm sorayım sana
Ne zaman çevrildi, yoksula vana
Enflasyon mu düştü, talan mı bitti.
.
Fiyatlar düştü de, biz mi duymadık
Maaşlar arttı da, biz mi saymadık
Bal börek yedik te, biz mi doymadık
Yandaş ta, sırdaş ta, yalan mı bitti.
Eyy Vatandaş omurgalı ol tekleme
Keramet Haktadır, Şah'tan bekleme
TÜİK gel doğruyu, Halktan saklama
Devlet-ü Erkân'da, Plan mı bitti...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
***** GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN *****
--TUİK Bu gün yıllık enflasyonu açıkladı. Neymiş efendim,% 47 imiş. Bu nasıl şakadır?
Bu nasıl Milletle dalga geçmektir? Ya hu bu ne utanmazlıktır? Bunu anlamak mümkün
değildir. Bu yalanlara inanan Vatandaşları da anlamak mümkün değil...
--Geçen yıl Aralık ayın da NİKSEYİN Defterime günlük tüketim gıdaların birim fiyatlarını
NOT almışım. Bu yıl karşılaştırıp kıyasladığım da, Yıllık enflasyon % 97 dir...
--Memura-İşçiye yıl başı zamlarını minnacık yapmak için, ellerinden gelen her cambazlık
yapılmaktadır. Bu nasıl hak-hukuk-adalettir. Bu nasıl vicdan ve merhamettir. Türk Ulusal
Milletimizi ne hale getirdiniz? Sizler Saraylar da zevkü-sefa sürerken, Milletin sofrasında
AŞ yok, Garip-gureba örtünmeye yorgan bulamazken, Leydiler cadde-sokaklar da Leopar
kürkleriyle caka satıyor. Gariban Vatandaş Parasızlıktan çocuğunu Okuldan almak zorunda
kalıyor, Sizlerin Çocukları altların da son model arabalarla BAR-FAVYON geziyorlar...
--Bu nasıl Demokratik Laik, Sosyal hukuk Devleti dir, anlamak mümkün değil?????
-------OZAN ÇAKIROĞLU--------
***** OSMANLI ******
--Osmanlı Adını bir beyden almıştır. Osmanlı diye bir insan ırkı yoktur
Osman beyin sülalesi vardır. Benim cümle gelmiş-geçmişim Türk oğlu
Türk'tür. Ben Osmanlı torunu değilim. Benim Ceddim Osmanlı Devleti'nin
vatandaşıdır.
--Osmanlı da, Türk vardır, Kürt vardır, Laz, Çerkez, Gürcü ve beraberinde
bir çok kabile vardır. Hepsi de Osmanlı Vatandaşıdır. Ayrıca Osmanlı olunmaz.
Osmanlı doğulur. Onun içinde Osman oğullarından olmanız gerekir. Buda bir
Millet değil Ailedir.
--Kendi soyunu inkâr ederek taht sahibinin soyunu benimsemek bir tek bizim
Yurdumuz da görülmektedir. Kendi kimliklerini yitirip, bir başka kimliğin boyunduruğu
altına girmenin ve ona kul-köle olmanın mantığını anlamak mümkün değildir.1920 de
Osmanlının nüfusu 12 milyondur. 11 milyon nüfus Köyler de yaşamaktadır. 40 bin
Köyün 38 bininde okul yoktur. O zamanlar en aktif haberleşme okullar aracılığıyla
gerçekleşmektedir. Okulu olmayan Köylerin Tamamı Devlet olarak ATABEG'leri
tanımaktadır. Atabegler Köylüyü köle gibi kullanmaktadırlar. İlçelere atanan AYAN
kişilerde kısa zaman da Atabegler'in adamı oluyor ve bütün rantları bölüşüyorlar.
--Mevcut nüfusun okur-yazar oranı % 3 tür. Arapça-Farsça-Fransızca ve İtalyanca
öğretilmiş, amma ve lakin Türkçe bir kenara itilmiştir. Köylü nüfusun % 70 i ahırlarda
barınırken. Atabegler saraylar da yaşamakdadır. Köylü yoksulluktan oğul-uşağını
evlendirip yuva kuramazken. Atabeglerin dörder Hatunu vardır. O çok beğendiğiniz
Hünkâr Abduhamit'in 16 karısı vardır. Hepsi de ergen yaştadır. Abdulmecit'in tam
22 karısı vardır. İşte budur Osmanlı'nın Dini-imanı, Hukuk ve Adaleti...VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
***** EYY CEMAAT-İ MÜSLİMİN *****
Cinsiyeti ne olursa olsun, Müstakbel Eşini aldatan mevcudiyetin medeni hali ŞEREFSİZ-liktir...
Devlet ve Milletini aldatan cümle mahlukatlar VATAN Hainidir....VESSELAM
--------OZAN ÇAKIROĞLU---------
***** EYY BEŞER KARDEŞİM *****
--Antoloji. Com, bütün şair, yazar ve okurlara Türk Ulusal Edebiyatmız, özellikle Şiir dalı
tomurcuklanasın, elvan-elvan çiçek açsın diye böyle bir imkân sunmuştur. Özelikle NEDİR
sayfalarında fikirsel bazda bir tartışma teatisine fırsat vermiştir. Bu fırsatı neden kişisel kibir
ve egonuza alet ediyorsunuz? Neden başkalarının ticari maksatla çıkarmış oldukları CİDİ
ve Kasetlerini paylaşıyorsunuz. Burası Sanatçının Reklam kulvarı değil ki?
--Ayrıca yabancı bilim adamlarının ve metafizikçi filozofların deyimlerini paylaşıyorsunuz?
Bu yabancı hayranlığınızın nedeni ne ola ki? Yoksa kendi benliğinizden ve Ulusal özünüzden
bir şüpheniz mi vardır? Kendinize ait olan her bilgi bir velinimettir. Neden kıymetini, anlam ve
önemini bilmiyorsunuz? Bu kadar sitatik-durağan ve sitabil olmanıza neden ne olabilir?
--Eyy beşer kardeşim, önce kendin ol, kendini tanı, kendine güven, kendin üret ve kendi
Milletinle tüket. Özellikle mütedeyyin kesim sözlerim sizedir. Mahşer-i Divan da sorgulanırken
sizin yerinize suallara, o çok sevdiğiniz yabancı zırtapozla mı cevap verecekler...VESSELAM
---------OZAN ÇAKIROĞLU----------
**** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
--Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
--Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
yapılaşmaya gidilmiştir...
--İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
--Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
--Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
--SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
**** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
--Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
--Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
yapılaşmaya gidilmiştir...
--İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
--Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
--Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
--SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
**** KADINA ŞİDDET ve KADININ-KADINA ŞİDDETİ.****
--Kadına şiddet Hz. Adem'den beri vardır. Kabilin, Kardeşi Habil'i öldürmesiyle başlamıştır.
ERİL'in, DİŞİL'e karşı şehvet-i duygular beslemesi ve sahip olma arzusuyla yaklaşması
başlı-başına bir şiddettir. Ayrıca fiziksel gücüyle hükmetmesi ayrı bir şiddettir.
--Kadına Şiddet, Tabiat Şartlarına ve Tarihsel yaşam biçimine göre şekil değiştirmiştir.
Zaman-zaman Kadının doğurganlığı ve bazı özel durumları lanetli olarak görülmüştür.
Daha sonraları, ANAERKİL le beraber Neolotik Toplumlar oluşmuştur. Neolotik Çağla
birlikte Kadının-Kadına karşı rakip olması Hemcins muhalifliği şiddete, hatta zaman-
zaman bu şiddetler zülüme dönüşmüştür. Taa ne zaman ki neslin Baba tarafından
devam ettiği anlaşılana kadar. Yani Bronz Çağın başlamasıyla ATAERKİL Toplumsal
yapılaşmaya gidilmiştir...
--İslamiyette Kadının Yeri: Bana göre İslamiyette KADININ yeri hiç olmadı. Hep hor görüldü,
dışlandı, küçümsendi, aşağılandı, dövüldü ve REJM edildi. Ayrıca kılıf-kıyafetiyle KADINA
En büyük işkence yapıldı. Bu şiddet ve zülümat Osmanlı zamanın da artarak devam etmiştir.
Berdel, Kuma ve benzeri törelerle KADININ Anasını ağlatmışlardır. Erkeğe BOŞ ol yetkisi
verilerek KADINI adeta köleleştirmiştir. Kadının Karnından sıpayı, Sırtından sopayı eksik
etmeyeceksin sözünü adeta yasa haline getirmişlerdir.
--Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Kutlu ve Hür Cumhuriyet kurunca, Devrim yasalarıyla
birlikte KADIN Haklarını Türk Medeni Kanunla beraber hayata geçirmiştir. Resmi Nikâhla
birlikte KADININ evliliğini güvence altına almıştır. Tek eşliliği zorunlu kılmıştır. Seçme ve
seçilme hakkını vermiştir. Kamusal alanda Kadın-Erkek eşitlik ilkesini Memleket sathına
yaymıştır. Ve bu gidişat Sarışın Güzel Başbakan Tansu Çiller Hanımefendi'yle birlikte
zirve yapmıştır... Kıskanan yobaz, bağnaz, gerici aymazlar çatlasın?????
--Son zamanlar da KADINA şiddet oldukça arttı. Bir tarafta cümle Tarikat ve Asitane
Dergâhları İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr Kılıç gibi kullanıp Kadınları o pis
çirkef amellerine alet ediyorlar. Kılıf-kıyafetleriyle Kadını-Kadından ayrıştırıyorlar.
Öte taraftan Avrupa Aşıkları ve Tekelci Burjuvazi Kadını Reklam ve Moda sektörüne
Kurban ediyorlar. Genç neslin kafalarını bulandırıyorlar Bunu hayata geçirirken
yine Kadını-Kadına karşı kullanıyorlar. Güzellik ve benzeri yarışmalar düzenliyorlar.
Popçulları, Rapçıları sahnede Portakal gibi soyup genç nesile sunuyorlar. Türk Ulusal
Medeniyet yapısını dejenere etmek için ellerinden ne gelirse onu uyguluyorlar.
--SONUÇ: Cümle Tarikatlar Türk Ulusal Medeniyetine ne kadar zarar veriyorsa, diğer
taraftan Tekelci Burjuvazi de bir o kadar zarar vermektedir......VESSELAM.
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
***** TOPLUMSAL SINIFLAR *****
--Toplumsal Sınıf kavramı, Medeniyetlerin Hiyerarşik konumlarına göre şekil bulmuştur.
Sanayı Devrimleri öncesi Kabilelerin oluşmasında, Asiller ve sefiller, Hürler-Köleler ve
Zenginler-yoksular arasında ki farkın açılmasıyla çekişme başlamıştır. Din ve Mezhep-
lerin doğuşuyla birlikte yeni medeniyetler keşfedilmiştir.
--1789 Fransa Demokratik Burjuva devrimiyle beraber, sıralı bir şekilde bütün Dünya'ya
sirayet etmiştir. Kapitalist Rejim sistemleriyle Sınıflar ortaya çıkmış, akabinde Senyör ve
Serfler, Patron-Puroletarya, Ezen-Ezilen, Yöneten ve yönetilen, Köylüler ve Kentliler
arasında ki uçurum açıldıkça açılmıştır. Kapitalist ve Emperyalist Toplumların oluşmasında
ve güç kazanmasında Devlet erki bir baskı aracı olarak kullanılmıştır.
--Kapitalist Toplumlarda bu ayrıcalığa, haksızlığa, Hak-Hukuk ve Adaletsizliğe, Din-Dil-Irk
Renk ve Cinsiyet ayrımcılığına son vermek için yeni bir Devlet ve yeni bir Rejim sistemi
kuran tek ve son Lider ve Devlet Adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bunu Büyük
Millet Meclisini açmasıyla başlamış, ve 29-EKİM-1923 de Cumhuriyeti kurmuştur...VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Kardaşım, ben bu güne kadar hem zengin, hem de vicdanlı-merhametli birini
hiç görmedim. Eğer ki gören varsa, o zengin mevcudiyetin birazcık kuyruğuna
bassın bakalım, vicdan- merhamet diye bir şey kalıyor mu????
*** BİZDEKİ MODAYA BAKIN ***
Hürriyet Kutsaldır, yaşanmaz onsuz
Bu devran bozulur, sanma ki sonsuz
Popçular sahnede, zıplıyor donsuz
Amanın bizde ki, Modaya bakın.
.
Zaman mı bozuk, Nesil mi azıyor
Avrupa sevdası, Ahlak bozuyor
Sokakta Kadınlar, şortla geziyor
Nazarla bakışan, Hıdoya bakın.
.
Saçları boyalı, Limon sarısı
Al-açıkta kalmış, vücut yarısı
Cakalar satıyor, Leydi karısı
Nursuzun attığı, havaya bakın.
.
Bir kenara atmış, namusu-arı
Urbadan ibaret, mülkiyet-varı
Ne yuvası kalmış, ne de bir tarı
Gölgesiz yürüyor, Hamoya bakın.
.
Şimdi ki Gençliğe kalmadı güman
Hakikat bozuldu, yok oldu iman
Setreni açıkta, giymiyor tuman
Almana benzemiş, haykoya bakın.
.
Sübyan Kuma alır, Hoca'yla-Hacı
Uyuşmuş Beyinler, duymuyor acı
Ne Baba tanıyor, ne kardaş-bacı
Nektarı Şaraptır, Saykoya bakın.
.
Saçını boyatmış, dönmüş Kadına
Dövmeler yaptırmış, baldır-buduna
Vezir ne söylesin, böyle oduna
Sokakta sürünen, zankaya bakın...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** ÖĞRETMEN *****
Öğretmendir Yurdun orta direği
Kalem-Defteridir, Külüng-küreği
Memleket aşkıyla, çarpar yüreği
Sevgidir, Barıştır Yardır Öğretmen.
.
Ana-Ata gibi davranır candan
Medeniyet çağlar damardan-kandan
Onlarsız Memleket karanlık-zindan
Hakikate varan, Yoldur Öğretmen.
.
Devlete Temeldir, nesile maya
Kâşifler eğitir, gönderir Aya
Bazen Süvari'dir, bazen de yaya
İlim bahçesinde, Gül'dür Öğretmen.
.
Amacı İSTİKBAL, Seyreder Arşı
Direnir Savaşır, yobaza karşı
Okutur Sulh ile İSTİKLAL Marşı
Lehçedir-Lisandır Dildir Öğretmen.
.
Nakış-nakış işler Bilimi özden
Bayrak-Milletini düşürmez gözden
Yola revan olur, Kemalist izden
Ne sağdadır, ne de soldur Öğretmen.
.
Kimisi kadrolu, kimisi vekil
Onlar verir medeniyete şekil
Fecir'de Güneş'tir, Lamba da fitil
Karanlığa irşat-Yoldur Öğretmen.
.
Der Vezir, onlardan aldım hidayet
Hakikattır sözüm, değil rivayet
Mevlam Yollarını, etsin selamet
Hür Cumhuriyete, koldur Öğretmen,
Arıdır, Nektardır, Baldır Öğretmen...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
.
T.C. Yasaları doğrultusunda görev yapan Cumhuriyet emanetçileri, Vatan'ın
Aydın neferleri, yarınların irşad-i umutları Cümle Öğretmenlerimizin 24 Kasım
Öğretmenler günü kulu olsun....ARTVİN'li VEZİR PEHLEVAN....
***** EYY CEMAAT-İ MÜSLİMİN *****
--Özellikle yalancı Fetbazlar, Hilafçı Dinbazlar, Tarikatçı Cambazlar, Rantiyeci yobazlar
Kendileri KURAN'a uymazlar, Kuran'ı kendilerine uydurmaya uğraşırlar. Yalan fetvalar
vererek Milletin kafasını karıştırırlar. Din ve Mezhepleri politik malzeme yaparlar.
--Ne demek Müslümandan başkası Cennete giremez. Ve gayrı müslimlerin tamamı
Cehennemliktir. Bu palavra nerede ve hangi Kitapta yazıyor. O zaman İslamiyet'ten
önce yaşayan Toplumların tamamı Cehenneme mi gidecek?
--Adam müslüman değil, amma ve lakin insanlığa hizmet etmiş. Bir çok keşiflerde
bulunmuş, yüzlerce bilimsel çalışmalar yapmış. Tarihsel devinimde bir çok yeniliğe
imza atmış. Bir sonra ki nesillere irşat olmuş. Ömrü boyunca kendi nefsine eğilip
hizmet etmemiş Bilim Adamları, Devlet Adamları Cennete gidemeyecekte, İslamiyet
gölgesi altında Dini bir Zülfikâr kılıç gibi kullanıp ve her türlü namussuzluğu yapmış,
Kuran-ı siyasete alet etmiş sahte Dinbazlar mı Cennete gidecek? Ya hu bu kadar da
gülünç olmayın. Siz ancak cahil-cühelayı kandırırsınız.....VESSELAM
***** RUBAİYAT *****
Geçti bu Devranın demi bozuldu
Hakikat Sıratı, tersten yazıldı
Batılın peşinden boşa gezildi
Müspet fen-bilimsiz menzil alınmaz
Ameli Taksirat tenzil edilmez...
------OZAN ÇAKIROĞLU------