***** RUBAİYAT ***** Hak-hakikat bilenler, asla nadim olmazlar Vatan sever muhlisler, Hak yolundan dönmezler Yalancı Fetbazların, akıbeti hüsrandır Kıyameti huzurda, Hak Rahmeti görmezler... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
*****GÜLERMİSİN AĞLARMISIN***** --Son devranda Toplumsal ve bireysel özgürlüğü, herkes kendi nefsine göre yorumlar oldu. Popçu mudur, Topçu mudur, Rapçı mıdır Hande Yener sanatçımız, giyim tarzını beğenmeyenleri İran'a sürgüne gönderiyormuş.. Oldukça ilginç ve düşündürücü. Bir başkası, cümle Sosyalistleri Kuzey Kore'ye gönderiyor. Bir başka egoist mütedeyyin kesimi Arabistan'a gönderiyor. Suriye, Irak ve Afganistan'da Yurdumuza Mülteci gönderiyor Yakında Mülteciler Parti kurarlarsa hiç şaşırmayalım. --Kadın ve Erkeğin çıplaklığı ne bir modadır, ne de bir özgürlüktür. Sadece ve sadece rezalettir, kepazeliktir ve maskaralıktır. Türk Ulusal geleneklerimizi, sosyal ve kültürel yapımızı hiçe saymaktır. Sen, sahnelere iç çamaşırla çıkacaksın, Milletin kızına-kızanına kötü örnek olacaksın, Çıplaklığınla ergenlerimizi yolundan edeceksin, duygusal şehvet içerikli ve fantazi kurgulu şarkılar söyleyeceksin. Sadece sahnede iki saat kıvıracaksın ve akabinde yüzlerce emeklinin maaşı kadar peşin para alacaksın. Kılıf kıyafetine tepki gösteren duyarlı vatandaşları İRAN'a sürgün edeceksin. Ya-hu kardaşım sen nerde yaşıyorsun? Bu yetkiyi sana kimler verdi? Sen ve senin gibi hayalcilerin sayısı patates gibi arttıkça artıyor. Ya-hu biraz silkelenin de kendinize gelin. Hak-hakikat bilin, hayır ve hasenat eyleyin. Devlete verginizi kusursuz ödeyin. Her şeyden önemlisi, Demokratik Laik ve Sosyal hukuk Devletinin kıymetini bilin...VESSELAM. -------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***Toplumsal, kurumsal ve kominal yaşam alanlarında, vasıfların en mühim ve üstünü kişilerin kendi kusurlarını görmesidir... --- İnsanların toplumsal ve müşterek yaşam deviniminde sevgi, barış ve suhulet içerisinde kişi haklarına saygılı olmak zorundalar. --- İnsanların yaşam sırrını keşfetmesi empati yeteneğiyle doğru orantılıdır. Fertlerde öğrenme isteği bittiğinde, yarınlara umutsuz bakarlar. Şahıslar, bütün yaşamsal meseleleri bildiklerine inansalar da, mutlaka gözden ve gönülden kaçırdıkları bir ayrıntı vardır...VESSELAM -------VESSELAM-------
***FİTNE FESAT ve KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR *** . --Fitne-feast ve Körler-sağırlar, her zaman ve her yerde karşımıza çıkarlar. Bunlar her olumsuz gelişmelerin içinde mutlak vardırlar. Olağan üstü durumlarda Karga-Kuzgun gibi haberleşip anında bir araya gelirler. Bunlar birbirlerine olmadık iltifatlar, övgüler, methiyeler dizerler. Bütün kirli-paslı olumsuz taraflarını örtüp kapatırlar. --Kendilerinden olmayan, onlara peki-peki demeyen, hatta selam vermeyen herkese karşı tavır alır ve provokatif eylemlerde bulunurlar. Kendi fikri düşüncelerini beğenmeyen ve tepki gösteren olursa şayet, onun etrafını tahta kurusu gibi sararlar. Adamın feleğini şaşırtırlar. Bu gafiller bazı kutsal değerler gölgesi altında yapmadıkları fitne-fesatlık kalmaz, Bunlar kaos-kargaşadan, ve her türlü melanetten beslenirler. Bu aymazlar her türlü müspet gelişmelere ve özellikle Aydın ve elit kesime karşı düşmanca davranırlar. --Bu fitne-fesat tayfası, her türlü iletişim araçlarını kullanmakta çok marifetlidirler. Şiir, makale dergi-gazete, Televizyon gibi yayım organlarını kendi amelleri için çok iyi kullanırlar. Telefon ve internet vasıtasıyla her yöne ulaşırlar. Bunlar, Kargadan başka Kuş, kendilerinden başka Baş tanımazlar...Bu fitne-fesat, körler-sağırlar tayfasını Yüce Yaratan bizlerden uzak eylesin... -----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----
****DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ**** Cumhuriyet, en büyük ve çağdaş bir devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur. Aklı özgürleştiren, Müspet Fen-bilimin önümü açan, hurafe ve bidatlara karşı İslam-i düşüncenin doğmasını ve süreklilğini sağlayan ilke **LAİKLİKTİR** XX. yüz yıl da yeniden dirilen ve kendine yeni bir Vatan tanımlayan ve kendi ALFABE'sini resmileştiren Türk Ulusal ve tam bağımsız Devlet sistemidir Cumhuriyet. --Cumhuriyet, Siyasi gücün, Halk ve Halkın temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir Devlet yönetim şeklidir. Ve yapısı gereği, Şeriatın ve Monarşının yokluğu üzerine inşa edilmiştir. Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri tam bağımsız bir şekilde, mevcut Hiyerarşik sisteme bağlı kalınarak, yönetim icra edilmektedir. Bunun aksi Cehalettir, Garabettir, Hilafettir ve hatta Dalalettir. --Eyy beşer kardeşim GOOGLE Emuceye bakmaya kalkma, çünkü orada bulamazsın. Bunu anlamak için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük NUTKU'nu anlayarak ve idrak ederek okuman gerekir ki? Sen tembelsin, Statiksin, kuralsız ve çaresizsin. O yüzden okusan da anlayamasın. Sen ve senin gibi zavallı güdümlüler, ancak başka- larının alın teri, göz nuru bilgilerini günceller. Bari bu hadsizliği yapıyorsunuz, okuduğu- nuzu doğru anlayıp öyle güncelleyin. Hemi benim zılgıt Kardeşim...OZAN ÇAKIROĞLU.
**FİTNE-FESAT-GIYBETÇİ FETBAZ** . Şıhlar Dergâhında, sahte dindarlar Cehalete Muska yazan cindarlar Atamıza düşman, soysuz kindarlar İblisin yolunu, tutar da gider. . Ebcetten anlamaz, sanırsın Arif Erkeği süslenir, Kadından Zarif Lügatta ahmaktır, bunları tarif Hindi gibi volta, atar da gider. . Geceleri Baykuş gibi dolaşır Nerde mürşit görse, ona dalaşır Atatürk devrine, çatar bulaşır Rantiye Atına, biner de gider. . Doğruyu söylemek, işine gelmez Hak-hukuk adalet düşüne gelmez Kavimi-kardeşi peşine gelmez Nefsinin peşinde koşar da gider. . Çakıroğlu der ki, hilafım yoktur Azını söyledim, dahası çoktur Fetbazda din-iman ar-edep yoktur Hidayet tarından düşer de gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****EYY MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e DİNSİZ DİYEN GAFİL***** . --Mustafa Kemal ne ilahtır, ne Peygamberdir, ne Nebi, ne Halife, ne Hacı-hoca, ne de bir ermiştir. --Mustafa Kemal, Türk kurtuluş savaşının baş komutanı, Büyük Millet Meclisini halka açan ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Cumhur Başkanıdır. --Mustafa Kemal, Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemini Demokrasiyle taçlandıran en büyük Devlet Adamıdır. Türkiye'yi orta çağ karanlığından kurtaran ve sayılmayacak yenilikler yapan kutlu bir Liderdir. Misak-ı milli sınırları içerisinde yaşayan bütün Vatandaşları kula-kulluktan alıp ve her bireye saygın bir Vatandaşlık hürriyetini veren en büyük deha'dır. Laiklik İlkesiyle Din ve vicdan hürriyetini güvence altına alan en hak ve hakikatlı bir Müslümandır. Bilim ve sanat özgürlüğünü serbest kılan, Türk medeni kanununu, soyadı ve kadın haklarını yasalaştıran en büyük mürşittir. --Mustafa Kemal, her türlü gerici-batıl ve nifakçı Tarikat ve Asitane dergâhlarını kapatan, Tekke ve zaviyeleri kaldıran, yerine çağdaş-muasır medeniyetini Memleket sathına adil ve eşit bir şekilde icra edilmesini sağlayan en büyük Devrimcidir. Mülkiyet hakkı, temel hak ve hürriyetlerin Ana-yasal sistemle teminat altına alan en büyük Hakimdir. --Mustafa Kemal Atatürk, Yurtta sulh, Cihanda sulh diyen en büyük sevgi ve barış adamıdır... -------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
*****OKU ANLA ve DEĞERLENDİR***** . --Ehli-akil Mürşid-i Kâmil insanlar ufku geniş, ferasetli, hamasetli, medeni ve cesaretli olurlar. --Cahil ve yobaz insanlar küstah, vıcık, ukala, hadsiz, densiz ve korkak olurlar. --Zalim insanlar, kin-kibir-ego ve nefret gölgesi altında, kendilerini topluma kabul ettirmek için her türlü melaneti kendilerine yaşam felsefesi edinirler. (Hastalıklı basiret-i hülasa gibi) --Kapitalist erbabı, yaşamsal devinim içerisinde, bütün amellerini cehalet üzerinden gerçekleştirir. Az gelişmiş ve irade yoksunu emir kulu insanları tercih ederler. Sürü politikasıyla çaresiz, güdümlü hakir ve tepkisiz toplum yaratırlar. Bütün kutsal sayılan değerleri bir kılıç gibi kullanırlar. Sömürü sistemlerini Memleket sathına yaymak için, Din-mezhep, tarikat, cin-şeytan ve benzeri olgular üzerinden cehaleti ellerinde tutarlar. --Emperyalist Sermaye, Kapitalist olmayan bütün Devletleri bir öcü bibi görürler. Özellikle Sosyalist ve komünist toplumlara karşı mütemadiyen teyakkuz halinde olurlar. İSLAM ve benzeri Devletleri Kapitalist Ülkeler aracılığıyla sömürürler. Bütün Emperyalist Ülkeler, illegal bir siyasi yapılaşmayla kendilerine bir ÜST Akıl oluştururlar. Bu bilinmeyen ve görülmeyen ÜST Akıl Küresel gücü tek elde toplar. Yönetir, yönlendirir ve sömürür. Sömürüye karşı çıkanları marizler. Zaman-zaman bir kaç Ülkeyi birden, her gelen Aşuresine çevirir. Bu gün Orta Doğu da olduğu gibi??? ---Son devranda, bazı Kapitalist toplumlar hasta döşeğinde serum beklerler. Haa işte o serum kaos ve kargaşadır. Son beş yıldır bizim Ülkemizde de benzeri durum yaşanmaktadır. Artık bırakınız Serumu, damarlarda kan kalmadı....VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
--Kin-kibir-ego bireylerde nefret duygularını pekiştirir. İnsanlar da nefret ve öfkenin kaynağı kin-kibir ve egodur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişilerde kızgınlık, üzüntü, isyan ve hoşgörüsüzlük ile doğru karakterizedir. Bunların kaynağı Aile ve çevrede ötekileştirilmiş kişilerde vuku bulur. --Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder, her zaman fitne-fesat ve melanet öğütler. Kin-kibir ve nefret duyguları, zaman-zaman bireyi ruhsal çöküntü ve hatta intihar edebilecek eylemsel davranışa sevk eder. Bazı kişilerde toplumu rahatsız etmek, hatta derin bir ruh haliyle intikam alma duyguları engellenemez ve tedavisi dahi olamaz boyuta varır. --Kin-kibir ve nefret ortamında yetişen bireyler bir çürümüş sarımsak gibidir. Her zaman ve her yerde etrafına pis kokular saçarlar...VESSELAM OZAN ÇAKIROĞLU.
***DİNLE FESAT DİNLE SÖZÜMÜ*** . Batıldan yağan rengi bozuk bir yağmursun Ne çakılsın ne humus, Kirli-pis çamursun Mayası tutmaz, şekil almaz lığ hamursun Haktan uzak, şer yolunda koşar gidersin, Kör Hindi gibi kabarıp şişer gidersin... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
**DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ** . Hürriyet Çeşmesi, berrak akandır Ruh özgür değilse, yaşam zindandır Sevgisiz vuslatlar, tutsak mekândır Özgürlük bendini, yıkar da gider. . Mülkün temelidir, gerçek Adalet Hak-hakikat varsa, olmaz melanet Vakıfta-dergâhta, bunca rezalet Topluma kin-kibir, eker de gider. . Kâmil Meclisinde, lafa karışma Kavim-kardaşınla, asla yarışma Hain-nursuzla sulh olup barışma Sürüyü Kurtlara, katar da gider. . De Vezir, zülm etme Hakkın kuluna Girme Siyasetin, sağı-soluna Her kim giderse, tarikat yoluna Hakikat yolundan çıkar da gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** GÜZELLİK YARIŞMALARI ***** --Ülkemiz de Kadın güzellik yarışmaları, rantiye tekelinde ticarete dönüşmüştür. Moda sektörünü ayakta tutmak için, her türlü şaklabanlık yapılmaktadır. Özelikle genç Kızlarımızı muasır medeniyet ve ahlak dışı oyunlarla ve alçakça moda marifetiyle özendirip, ahlak ve insanlık dışı kelli-felli oyun ve yarışmalara kurban edilmektedir. --Güzellik ve benzeri yarışmalar, Kadınları küçük düşürmekten, alçaltmaktan ve aşağılamaktan başka bir şey değildir. Kadınları toplu olarak açılıp-saçılmaya ve karşı cinsi sapkınlaştırmaya yönlendirip taciz ve tecavüz olaylarına çanak tutmaktır. Türk muasır medeniyetine, eşit hak ve hürriyetine ket vurmaktan başka bir şey değildir. --Bu kuralsız, hükümsüz ve amansız yarışmalar, Anadolu köklü sosyal ve kültürel değerlerini erozyona uğratmıştır. Ailevi gelenekleri yok etmiştir. Ana-kız, baba oğul ilişkilerini baltalamıştır. Özellikle genç Kızlarımız, bu moda ve çirkef yarışmalardan etkilenip her türlü çılgınlığı mubah görür hale gelmiştir. Bütün parasını kozmetik ürünlere, ar-edep dışı kıyafetlere ve hatta plastik Cerrahilere harcamıştır. Zaman-zaman bir çok Kadın, fiziksel güzellik adına girdikleri diyetler sonucunda insanlıktan çıkmış ve dönüşü olmayan ümitsiz vaka haline gelmiştir... --Bu devran-i zamanda, bu ve benzeri faaliyetler bazı Siyasal çevrelerin de işine gelmektedir. Çünkü, duyarsız, çaresiz, hükümsüz ve etkisiz toplumu yönetmek daha kolay ve zahmetsizdir. Özelikle yeni neslimizi, türlü oyun ve entrikalarla bar-pavyon ve her türlü eğlence sektörüne yönlendirilmektedir. --Bir taraftan tekelci burjuvazi, Anadolu örfü kültürel geleneklerimizi tarumar etmeye devam ederken, diğer taraftan Hilafetçi Tarikatlar Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilke ve inkılaplarına saldırıyor. Yüce Yaradan, Vatanımızı her türlü Düşmandan korusun...AMİN ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Din ile Mezhebin yolu ayrıldı Tehvid'le Bilimin, kolu ayrıldı Lehçeler bozuldu, Dili ayrıldı Aymazı-yobazı, dört nal gidiyor... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Memleket sathını, sardı bir duman Siyasal akvama, kalmadı güman Hürriyet felç oldu, bozuldu dümen Cehalet çağladı, dört nal gidiyor... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** KÜRESEL ISINMA ***** --Küresel ısınmanın, Dünya genelinde yarattığı hasar giderek artmaktadır. İklimsel felaketlerin bilançosu, şimdiden Milyarlarca Dolara mal oldu. Ayrıca bu felaketler Su-gıda ve enerji krizinide beraberinde getirmektedir... --İlk önce Bilim adamları ve Siyasi akvam bu olumsuz gelişen iklimsel olayların, bir kıyamet ala- meti değil, Tabiatın evrimleşme sürecinin hızlandığını, bütün Dünya alemine tafsilatlı bir şekilde anlatılmalıdır. Dünya'da hızla gelişen teknolojinin yanlış-zamansız ve amansız kullanılmasının sakıncalarını ve kaçınılmaz sonuçlarını Bütün okullarda ders olarak anlatılması, nakış-nakış işlenmesi zorunlu kılınmalıdır. --Bundan tam 30 yıl önce yabancı bilim adamları, bu günkü gelinen noktayı, nara atarak sölemiş- lerdi. Bizim Siyasi aktörlerimiz, hala bu gün, her türlü Doğa olaylarına Fıtrat-ı kader demektedirler. Afata-tufana, Deprem ve zelzeleye hatim indirmektedirler. Her fırsatta elin gavuru dedikleri insanlar Marsa gidiyor, bizler daha İsmail'e inen koçu keşfetmekle meşgulüz... VESSELAM. ------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** EVRİMSEL POPÜLASYON ***** Tüm madde ve enerji, kendisinden önce gelen madde ve enerjiden geliyorsa, ilk madde ve enerji nereden geldi? Tabiatta yaşayan tüm canlılar, kendisinden önce ki canlılardan geliyorsa, ilk canlı nereden geldi? Evrende ki, yaratılmış her şey, canlı ve cansız madde Evren içerisindeyse, peki Evren nereden geldi??? ---Devran-i Alemin Tarihsel devinimine bir göz atarsanız, bilinmeyen, meçhul denklemler İnsanın aklı-zekâsı-fikri ve basireti hülasasında saklıdır. (Örneğin düşler alem-i) Bu görün- meyen gizemli vicdan-i duyguların dışa vurması, ancak ve ancak müspet bilimsel eğitimle mümkündür. (Örneğin, Tıp Dünyasında ki, yeni-yeni keşifler gibi) ---Eğer ki, Metafizik Filozofların batıl ve hurafi fikir ve tavsiyelerini dinler ve uygularsanız O meçhul basiret-i hülasadan asla kurtulamazsınız. Asırlardır mütemadiyen tekerrür eden Tarihsel devinim dışına çıkamazsınız? Yeni-yeni medeniyetler keşfedemezsiniz??? ---Ulusal birliği-eğitimi-(Özellikle bilim özgürlüğü) Siyasal ve sosyal bağımsızlığı ve ahla ki değerleri olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla olmaz-olamaz. Medeniyetin temeli Siyasal-sosyal ve kültürel değerlerle esas ve sabittir. Ulusal bir Devletin uygarlık sevi- yesi Toplumun Anayasal haklarının eşit ve adil dağıtılmasıyla mümkündür.. VESSELAM. ---------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----------
***** RUBAİYAT ***** Gidiyoruz bir meçhule doğru son sürat Rantiye Beylerine, iltimas ve berat Medeniyet felç oldu, kalmadı hürriyet Hak-hakikata doğru, dönmez mi bu sırat... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*** DEMOKRATİK LAİK ve SOSYAL VATANDAŞ *** --Yüce Yaradan, insana aklı-fikri-mantığı-vicdan-i duyguları harekete geçirsin diye iradeyi basiret vermiştir. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, Salimi zalimden, Hayrı şerden, ve Hakkı batıldan ayırıp, yaşamsal devinimde, kendine, Ailesine, çevresine, toplum ve Devletine faydalı işler yapsın diye... --Yukarıda beyan etmiş olduğum olguları taşıyan kişi ve kişiler, herkese karşı saygılı, hoş görülü, dürüst, açık görüşlü, ufku geniş adil ve yasalara karşı sorumlu tavır ve davranışlar içerisinde yaşamsal faaliyetlerde bulunur. --Demokratik Laik ve Sosyal Vatandaş, Demokrasiyi özümsemiş, hür ve muasır medeniyeti benimsemiş, Atatürk ilke ve inkılaplarını kanıksamış, Ana yasal hak ve sorumluluklarını bilen Başkalarının haklarına saygı duyan, Vatanını seven, Bayrağına saygılı, Cumhuriyeti koruyup kollayan ve Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan her bir birey seçkin ve saygın Vatandaştır... --Bunun aksi cehalettir, garabettir, hilafettir, dalalettir hata ihanettir... VESSELAM. -------YORGUN BİR DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR***** --Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır. --Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır. --Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır. --Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır. --Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır. --İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır. --Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve kararlı olmalıdır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir Vatan sever olmalıdır... --Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle Selamlarım... --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN***** -- Bu gün Şiir sayfalarını gezindim. Bir Şairimiz, beni Merhum İlahiyatçı, Hukukçu ve Siyasetçi Profesör Yaşar Nuri Öztürk'ün öğrencisi ilan etmiş...Amenna ve saddakna. -- Bayım, Merhum Yaşar Hoca ile bire-bir görüşmem bir elin parmakları kadardır. Öğrencisi olmam için beş gün yeterliyse, evet öyle derin bir realistin öğrencisi olmaktan gurur duyarım. Benim İslami görüş ve bilgi kaynağımın altında Yaşar Hocanın o ulvi ve irşad-i Kitapları olmuş- tur. Ve okumaya devam etmekteyim. -- Fazla derine girmeden şöyle diyeyim, Ülkemizde Kadın haklarından alenen bahseden İlahiyatçı Merhum Yaşar Hocadır. Bir ilahiyatçı Erkeğin Eşi de başı açık ve sosyalist realist olabileceğini Ekranlardan bar-bar bağıran bir Cumhuriyetçidir. Yine Kadınları Cuma ve Bayram Namazını Cami'de kılabileceğini söyleyen ilk ilahiyatçı şahsiyettir. Afatın-Tufanın, Deprem ve Zelzelenin Fıtrat-ı kader değil bir Tabiat olayıdır diyen ilk ilahiyatçıdır. Kadın, Erkeğin bilmem neresinden hasıl olmadığını Televizyon Ekranlarından haykıran cesur yürektir. Kadınların Erkeğin beş metre arakasından değil yanında yürüyecek diyen tek Dindardır. Cümle Tarkatlara bunlar Cumhuriyet ve DİN düşmanı diyen Yürekli bir ilahiyatçıdır. Ulu Önder Atamızı Can siper savunan ilk ilahiyatçıdır. Atatürk ilke ve İnkılap- larını savunan, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan, Demokratik Laik ve sosyal hukuk sisteminden kayıtsız ve şartsız yana olan cesur bir Vatandaştır. -- Ben her zaman ve yerde derim insanların Dini-Mezhebi, Dili, ırkı, milliyeti ve cinsiyeti ne olursa olsun ben ayrım yapmam. Yeter ki, Cumhuriyet değerlerine, Bayrak ve Vatanına sahip çıksın. Türk Ulusal Devlet sistemini benimsesin...Cümle Vatandaşlar Misak-ı Milli sınırları içerisinde aynı Ana yasal haklara sahiptir... Bunun aksi Cehalettir, garabettir, hilafettir hatta ihanettir... VESSELAM. ------OZAN ÇAKIROĞLU------
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR-YARENLER***** -- Bu gün sabah haberlerinde izledim. Bursa 'da faaliyet gösteren TİCANİ Tarikatının Şeyh'ına Kadın müritlerini taciz etmekten soruşturrma açılmış. Darısı diğer Şıhların başına. -- Ben her zaman ve her yerde yazar ve söylerim. Şiirlerimde dile getiririm. Tarikatların tamamı Din ve mezhep dışı kurulan ve islam-i gölgelasyon altında ticari faaliyet gösteren siyasi kuruluş- lardır. Bunlar gücünü Siyasi akvamdan almaktadır. Bunlarda her türlü fitne-fesat ve melanetlik mevcuttur. Bu Tarikatlar kaos ve kargaşadan beslenirler. Karga-Kuzgun-Kurt gibi dumanlı havayı severler. Ülkemiz de ne zaman anarşi ve terörizm olayları baş gösterse, bu cambaz Tarikatlar fitne-fesat, dedikodu-gıybet yaymaya başlarlar. İrtica-i faaliyetlerine kaldıkları yerden devam ederler. -- Bu Cambaz ve nursuz Tarikatlar, İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr kılıç gibi kullanmak- tadırlar. Bunlar, her türlü provokatif eylemsel tavır ve tutumlarıyla yüce DİNİMİZE zarar vermek- tedirler. KURAN her türlü Tarikat ve asitaneleri reddeder. Ayrıca, bu Tarikat ve Asitane dergâh ve vakıfların kuruluş amacı Hür Cumhuriyeti ortadan kaldırmaktır. Bunlar yılan gibi her karanlık köşe- lerde sinsice Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı devamlı provokatif eylemlerini icra etmektedirler. -- Özellikle Haşhaşi Tarkat müritlerinin ne zaman ve nerede karşınıza çıkacağını asla tahmin edemezsiniz. Bunların hakkında bir Şiir ve ya bir makale yazınız, anında tahta kurusu gibi uçuşur sarar etrafını. Ve seni pasifize etmek için olmadık, akla gelmedik iftira atarlar. Yüce Yaradan bizleri bu Din ve Cumhuriyet düşmanlarından korusun....VESSELAM. -- BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN --
CEHALET DÖRT NAL GİDİYOR
.
Muhalif cenahta, çalındı marşlar
Sıkıldı yumruklar, çatıldı kaşlar
Etrafa yayıldı, dökülen taşlar
Fitnesi-fesadı dört nal gidiyor.
.
Cehalet çağladı, coştu yürüdü
Ahbap pazarını şivan bürüdü
Hamaset kalmadı vicdan çürüdü
Cambazı-gambazı dört nal gidiyor.
.
Eski küskünler sulf oldu barıştı
Şeytanlar üçlüsü, haktan ayrıştı
Ağyari oynadı, güldü sarıştı
Aymazı-yobazı dört nal gidiyor.
.
Ebcetten anlamaz, sanısın arif
Erkeği süslenir, maymundan zarif
Lügatta ahmaktır, bunları tarif
Dinbazı-fetbazı dört nal gidiyor.
.
Çakıroğlu yazdı, işin özünü
Yabana atmayın, benim sözümü
Hazan yeli vurdu, bahar yazımı
Melanet kervanı dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Anlayana Sivri sinek Saz, anlamayana benim sözlerim az.....VESSELAM.
***** RUBAİYAT *****
Diplomalı nadanlar, sitelere konmuşlar
Mürşitlerin başına, gelip bela olmuşlar
Dağarcığı Şer dolu, eylemleri sabotaj
Kin-kibir çeşmesinden, testisini dolmuşlar...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Kıl kuyruk kurnaz Tilkilerin son adresleri kürkçü dükkânıdır?
Eli asalı, püskül fesli sübyancı fetbazların son adresleri, dört duvarlı kodeslerdir??
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Kurtla-Kuzunun dostluğu, Kurdun karnı acıkıncaya kadardır???
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Tazısı olmayan Köyü, kıl kuyruk kurnaz Tilkiler basar?
Hayırsız evlat ŞAH olunca, ilk önce Babasını asar???
-----OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** RUBAİYAT *****
Hak-hakikat bilenler, asla nadim olmazlar
Vatan sever muhlisler, Hak yolundan dönmezler
Yalancı Fetbazların, akıbeti hüsrandır
Kıyameti huzurda, Hak Rahmeti görmezler...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** RUBAİYAT *****
Medeniyet felç oldu, insanlık çöktü dize
Batının Adaleti, Tanklı-Uçaklı Füze
Fıtrat-ı kader dersek, keferenin zülmüne
Bu gidişle yarınlar, nasıl çıkacak düze...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
*****GÜLERMİSİN AĞLARMISIN*****
--Son devranda Toplumsal ve bireysel özgürlüğü, herkes kendi nefsine göre yorumlar
oldu. Popçu mudur, Topçu mudur, Rapçı mıdır Hande Yener sanatçımız, giyim tarzını
beğenmeyenleri İran'a sürgüne gönderiyormuş.. Oldukça ilginç ve düşündürücü.
Bir başkası, cümle Sosyalistleri Kuzey Kore'ye gönderiyor. Bir başka egoist mütedeyyin
kesimi Arabistan'a gönderiyor. Suriye, Irak ve Afganistan'da Yurdumuza Mülteci gönderiyor
Yakında Mülteciler Parti kurarlarsa hiç şaşırmayalım.
--Kadın ve Erkeğin çıplaklığı ne bir modadır, ne de bir özgürlüktür. Sadece ve sadece
rezalettir, kepazeliktir ve maskaralıktır. Türk Ulusal geleneklerimizi, sosyal ve kültürel
yapımızı hiçe saymaktır. Sen, sahnelere iç çamaşırla çıkacaksın, Milletin kızına-kızanına
kötü örnek olacaksın, Çıplaklığınla ergenlerimizi yolundan edeceksin, duygusal şehvet
içerikli ve fantazi kurgulu şarkılar söyleyeceksin. Sadece sahnede iki saat kıvıracaksın
ve akabinde yüzlerce emeklinin maaşı kadar peşin para alacaksın. Kılıf kıyafetine tepki
gösteren duyarlı vatandaşları İRAN'a sürgün edeceksin. Ya-hu kardaşım sen nerde
yaşıyorsun? Bu yetkiyi sana kimler verdi? Sen ve senin gibi hayalcilerin sayısı patates
gibi arttıkça artıyor. Ya-hu biraz silkelenin de kendinize gelin. Hak-hakikat bilin, hayır ve
hasenat eyleyin. Devlete verginizi kusursuz ödeyin. Her şeyden önemlisi, Demokratik
Laik ve Sosyal hukuk Devletinin kıymetini bilin...VESSELAM.
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***Toplumsal, kurumsal ve kominal yaşam alanlarında, vasıfların en mühim ve üstünü
kişilerin kendi kusurlarını görmesidir...
--- İnsanların toplumsal ve müşterek yaşam deviniminde sevgi, barış ve suhulet içerisinde
kişi haklarına saygılı olmak zorundalar.
--- İnsanların yaşam sırrını keşfetmesi empati yeteneğiyle doğru orantılıdır. Fertlerde öğrenme
isteği bittiğinde, yarınlara umutsuz bakarlar. Şahıslar, bütün yaşamsal meseleleri bildiklerine
inansalar da, mutlaka gözden ve gönülden kaçırdıkları bir ayrıntı vardır...VESSELAM
-------VESSELAM-------
***FİTNE FESAT ve KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR ***
.
--Fitne-feast ve Körler-sağırlar, her zaman ve her yerde karşımıza çıkarlar. Bunlar her olumsuz
gelişmelerin içinde mutlak vardırlar. Olağan üstü durumlarda Karga-Kuzgun gibi haberleşip anında
bir araya gelirler. Bunlar birbirlerine olmadık iltifatlar, övgüler, methiyeler dizerler. Bütün kirli-paslı
olumsuz taraflarını örtüp kapatırlar.
--Kendilerinden olmayan, onlara peki-peki demeyen, hatta selam vermeyen herkese karşı tavır
alır ve provokatif eylemlerde bulunurlar. Kendi fikri düşüncelerini beğenmeyen ve tepki gösteren
olursa şayet, onun etrafını tahta kurusu gibi sararlar. Adamın feleğini şaşırtırlar. Bu gafiller bazı
kutsal değerler gölgesi altında yapmadıkları fitne-fesatlık kalmaz, Bunlar kaos-kargaşadan, ve
her türlü melanetten beslenirler. Bu aymazlar her türlü müspet gelişmelere ve özellikle Aydın ve
elit kesime karşı düşmanca davranırlar.
--Bu fitne-fesat tayfası, her türlü iletişim araçlarını kullanmakta çok marifetlidirler. Şiir, makale
dergi-gazete, Televizyon gibi yayım organlarını kendi amelleri için çok iyi kullanırlar. Telefon ve
internet vasıtasıyla her yöne ulaşırlar. Bunlar, Kargadan başka Kuş, kendilerinden başka Baş
tanımazlar...Bu fitne-fesat, körler-sağırlar tayfasını Yüce Yaratan bizlerden uzak eylesin...
-----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-----
****DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ****
Cumhuriyet, en büyük ve çağdaş bir devrimdir. Laiklik Cumhuriyetin ruhudur.
Aklı özgürleştiren, Müspet Fen-bilimin önümü açan, hurafe ve bidatlara karşı
İslam-i düşüncenin doğmasını ve süreklilğini sağlayan ilke **LAİKLİKTİR**
XX. yüz yıl da yeniden dirilen ve kendine yeni bir Vatan tanımlayan ve kendi
ALFABE'sini resmileştiren Türk Ulusal ve tam bağımsız Devlet sistemidir
Cumhuriyet.
--Cumhuriyet, Siyasi gücün, Halk ve Halkın temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir
Devlet yönetim şeklidir. Ve yapısı gereği, Şeriatın ve Monarşının yokluğu üzerine
inşa edilmiştir. Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri tam bağımsız bir şekilde, mevcut
Hiyerarşik sisteme bağlı kalınarak, yönetim icra edilmektedir. Bunun aksi Cehalettir,
Garabettir, Hilafettir ve hatta Dalalettir.
--Eyy beşer kardeşim GOOGLE Emuceye bakmaya kalkma, çünkü orada bulamazsın.
Bunu anlamak için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük NUTKU'nu anlayarak
ve idrak ederek okuman gerekir ki? Sen tembelsin, Statiksin, kuralsız ve çaresizsin.
O yüzden okusan da anlayamasın. Sen ve senin gibi zavallı güdümlüler, ancak başka-
larının alın teri, göz nuru bilgilerini günceller. Bari bu hadsizliği yapıyorsunuz, okuduğu-
nuzu doğru anlayıp öyle güncelleyin. Hemi benim zılgıt Kardeşim...OZAN ÇAKIROĞLU.
**FİTNE-FESAT-GIYBETÇİ FETBAZ**
.
Şıhlar Dergâhında, sahte dindarlar
Cehalete Muska yazan cindarlar
Atamıza düşman, soysuz kindarlar
İblisin yolunu, tutar da gider.
.
Ebcetten anlamaz, sanırsın Arif
Erkeği süslenir, Kadından Zarif
Lügatta ahmaktır, bunları tarif
Hindi gibi volta, atar da gider.
.
Geceleri Baykuş gibi dolaşır
Nerde mürşit görse, ona dalaşır
Atatürk devrine, çatar bulaşır
Rantiye Atına, biner de gider.
.
Doğruyu söylemek, işine gelmez
Hak-hukuk adalet düşüne gelmez
Kavimi-kardeşi peşine gelmez
Nefsinin peşinde koşar da gider.
.
Çakıroğlu der ki, hilafım yoktur
Azını söyledim, dahası çoktur
Fetbazda din-iman ar-edep yoktur
Hidayet tarından düşer de gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
****EYY MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e DİNSİZ DİYEN GAFİL*****
.
--Mustafa Kemal ne ilahtır, ne Peygamberdir, ne Nebi, ne Halife, ne Hacı-hoca, ne de
bir ermiştir.
--Mustafa Kemal, Türk kurtuluş savaşının baş komutanı, Büyük Millet Meclisini halka
açan ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Cumhur Başkanıdır.
--Mustafa Kemal, Demokratik Laik, Sosyal ve Hukuk Devlet sistemini Demokrasiyle
taçlandıran en büyük Devlet Adamıdır. Türkiye'yi orta çağ karanlığından kurtaran ve
sayılmayacak yenilikler yapan kutlu bir Liderdir. Misak-ı milli sınırları içerisinde yaşayan
bütün Vatandaşları kula-kulluktan alıp ve her bireye saygın bir Vatandaşlık hürriyetini
veren en büyük deha'dır. Laiklik İlkesiyle Din ve vicdan hürriyetini güvence altına alan
en hak ve hakikatlı bir Müslümandır. Bilim ve sanat özgürlüğünü serbest kılan, Türk
medeni kanununu, soyadı ve kadın haklarını yasalaştıran en büyük mürşittir.
--Mustafa Kemal, her türlü gerici-batıl ve nifakçı Tarikat ve Asitane dergâhlarını kapatan,
Tekke ve zaviyeleri kaldıran, yerine çağdaş-muasır medeniyetini Memleket sathına
adil ve eşit bir şekilde icra edilmesini sağlayan en büyük Devrimcidir. Mülkiyet hakkı, temel
hak ve hürriyetlerin Ana-yasal sistemle teminat altına alan en büyük Hakimdir.
--Mustafa Kemal Atatürk, Yurtta sulh, Cihanda sulh diyen en büyük sevgi ve barış adamıdır...
-------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
*****OKU ANLA ve DEĞERLENDİR*****
.
--Ehli-akil Mürşid-i Kâmil insanlar ufku geniş, ferasetli, hamasetli, medeni ve cesaretli olurlar.
--Cahil ve yobaz insanlar küstah, vıcık, ukala, hadsiz, densiz ve korkak olurlar.
--Zalim insanlar, kin-kibir-ego ve nefret gölgesi altında, kendilerini topluma kabul ettirmek için
her türlü melaneti kendilerine yaşam felsefesi edinirler. (Hastalıklı basiret-i hülasa gibi)
--Kapitalist erbabı, yaşamsal devinim içerisinde, bütün amellerini cehalet üzerinden gerçekleştirir.
Az gelişmiş ve irade yoksunu emir kulu insanları tercih ederler. Sürü politikasıyla çaresiz, güdümlü
hakir ve tepkisiz toplum yaratırlar. Bütün kutsal sayılan değerleri bir kılıç gibi kullanırlar. Sömürü
sistemlerini Memleket sathına yaymak için, Din-mezhep, tarikat, cin-şeytan ve benzeri olgular
üzerinden cehaleti ellerinde tutarlar.
--Emperyalist Sermaye, Kapitalist olmayan bütün Devletleri bir öcü bibi görürler. Özellikle Sosyalist
ve komünist toplumlara karşı mütemadiyen teyakkuz halinde olurlar. İSLAM ve benzeri Devletleri
Kapitalist Ülkeler aracılığıyla sömürürler. Bütün Emperyalist Ülkeler, illegal bir siyasi yapılaşmayla
kendilerine bir ÜST Akıl oluştururlar. Bu bilinmeyen ve görülmeyen ÜST Akıl Küresel gücü tek elde
toplar. Yönetir, yönlendirir ve sömürür. Sömürüye karşı çıkanları marizler. Zaman-zaman bir kaç
Ülkeyi birden, her gelen Aşuresine çevirir. Bu gün Orta Doğu da olduğu gibi???
---Son devranda, bazı Kapitalist toplumlar hasta döşeğinde serum beklerler. Haa işte o serum
kaos ve kargaşadır. Son beş yıldır bizim Ülkemizde de benzeri durum yaşanmaktadır. Artık
bırakınız Serumu, damarlarda kan kalmadı....VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN---
**DİNLE FESAT DİNLE SÖZÜMÜ**
.
Bu Dünya Fanidir, Kullar kiracı
Rahmettir kulların Arşa Miracı
Vicdansız yüreğin, olmaz ilacı
Huzurun kaynağı sevgidir, sevgi.
.
Kin-kibir-nefretin, züldür izleri
Sevgisiz kulların, kördür gözleri
Şıhların yalandır, fetva-sözleri
Barışın kaynağı, sevgidir-sevgi.
.
Tabiat kükremez, boşu boşuna
Lavları kim koydu, dağlar başına
Tohumlar ekilir Toprak döşüne
Nimetin kaynağı, sevgidir-sevgi.
.
Sulh-barış sağlansın sağı-solunda
Gönüller çağlasın, sevda bağında
Aşka ayet indi, Hira Dağında
Vuslatın kaynağı sevgidir-sevgi.
.
Çakıroğlu yazdı, eyledi kelam
Yaradan hükmüdür, dostlara selam
Feraset izzettir, gerisi yalan
Mizanın kaynağı, sevgidir-sevgi...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Anlayana davul zurna saz, anlamayana benim sözlerim az...VESSELAM.
*****KİN-KİBİR-EGO = NEFRET*****
--Kin-kibir-ego bireylerde nefret duygularını pekiştirir. İnsanlar da nefret ve öfkenin kaynağı
kin-kibir ve egodur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler kişilerde kızgınlık, üzüntü, isyan ve
hoşgörüsüzlük ile doğru karakterizedir. Bunların kaynağı Aile ve çevrede ötekileştirilmiş
kişilerde vuku bulur.
--Terbiye edilmemiş nefis, insana kötülüğü emreder, her zaman fitne-fesat ve melanet öğütler.
Kin-kibir ve nefret duyguları, zaman-zaman bireyi ruhsal çöküntü ve hatta intihar edebilecek
eylemsel davranışa sevk eder. Bazı kişilerde toplumu rahatsız etmek, hatta derin bir ruh haliyle
intikam alma duyguları engellenemez ve tedavisi dahi olamaz boyuta varır.
--Kin-kibir ve nefret ortamında yetişen bireyler bir çürümüş sarımsak gibidir. Her zaman ve her
yerde etrafına pis kokular saçarlar...VESSELAM OZAN ÇAKIROĞLU.
***DİNLE FESAT DİNLE SÖZÜMÜ***
.
Batıldan yağan rengi bozuk bir yağmursun
Ne çakılsın ne humus, Kirli-pis çamursun
Mayası tutmaz, şekil almaz lığ hamursun
Haktan uzak, şer yolunda koşar gidersin,
Kör Hindi gibi kabarıp şişer gidersin...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
**DİNLE BEŞER DİNLE SÖZÜMÜ**
.
Hürriyet Çeşmesi, berrak akandır
Ruh özgür değilse, yaşam zindandır
Sevgisiz vuslatlar, tutsak mekândır
Özgürlük bendini, yıkar da gider.
.
Mülkün temelidir, gerçek Adalet
Hak-hakikat varsa, olmaz melanet
Vakıfta-dergâhta, bunca rezalet
Topluma kin-kibir, eker de gider.
.
Kâmil Meclisinde, lafa karışma
Kavim-kardaşınla, asla yarışma
Hain-nursuzla sulh olup barışma
Sürüyü Kurtlara, katar da gider.
.
De Vezir, zülm etme Hakkın kuluna
Girme Siyasetin, sağı-soluna
Her kim giderse, tarikat yoluna
Hakikat yolundan çıkar da gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** GÜZELLİK YARIŞMALARI *****
--Ülkemiz de Kadın güzellik yarışmaları, rantiye tekelinde ticarete dönüşmüştür. Moda sektörünü
ayakta tutmak için, her türlü şaklabanlık yapılmaktadır. Özelikle genç Kızlarımızı muasır medeniyet
ve ahlak dışı oyunlarla ve alçakça moda marifetiyle özendirip, ahlak ve insanlık dışı kelli-felli oyun
ve yarışmalara kurban edilmektedir.
--Güzellik ve benzeri yarışmalar, Kadınları küçük düşürmekten, alçaltmaktan ve aşağılamaktan
başka bir şey değildir. Kadınları toplu olarak açılıp-saçılmaya ve karşı cinsi sapkınlaştırmaya
yönlendirip taciz ve tecavüz olaylarına çanak tutmaktır. Türk muasır medeniyetine, eşit hak ve
hürriyetine ket vurmaktan başka bir şey değildir.
--Bu kuralsız, hükümsüz ve amansız yarışmalar, Anadolu köklü sosyal ve kültürel değerlerini
erozyona uğratmıştır. Ailevi gelenekleri yok etmiştir. Ana-kız, baba oğul ilişkilerini baltalamıştır.
Özellikle genç Kızlarımız, bu moda ve çirkef yarışmalardan etkilenip her türlü çılgınlığı mubah
görür hale gelmiştir. Bütün parasını kozmetik ürünlere, ar-edep dışı kıyafetlere ve hatta plastik
Cerrahilere harcamıştır. Zaman-zaman bir çok Kadın, fiziksel güzellik adına girdikleri diyetler
sonucunda insanlıktan çıkmış ve dönüşü olmayan ümitsiz vaka haline gelmiştir...
--Bu devran-i zamanda, bu ve benzeri faaliyetler bazı Siyasal çevrelerin de işine gelmektedir.
Çünkü, duyarsız, çaresiz, hükümsüz ve etkisiz toplumu yönetmek daha kolay ve zahmetsizdir.
Özelikle yeni neslimizi, türlü oyun ve entrikalarla bar-pavyon ve her türlü eğlence sektörüne
yönlendirilmektedir.
--Bir taraftan tekelci burjuvazi, Anadolu örfü kültürel geleneklerimizi tarumar etmeye devam
ederken, diğer taraftan Hilafetçi Tarikatlar Cumhuriyet değerlerine, Atatürk ilke ve inkılaplarına
saldırıyor. Yüce Yaradan, Vatanımızı her türlü Düşmandan korusun...AMİN
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN------
Avrupa peşinde, boşa gezildi
Demokrasi çöktü, ferman yazıldı
Cami'ler çoğaldı, takva azaldı
Rantiye sultası, dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
Din ile Mezhebin yolu ayrıldı
Tehvid'le Bilimin, kolu ayrıldı
Lehçeler bozuldu, Dili ayrıldı
Aymazı-yobazı, dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
Memleket sathını, sardı bir duman
Siyasal akvama, kalmadı güman
Hürriyet felç oldu, bozuldu dümen
Cehalet çağladı, dört nal gidiyor...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** KÜRESEL ISINMA *****
--Küresel ısınmanın, Dünya genelinde yarattığı hasar giderek artmaktadır. İklimsel felaketlerin
bilançosu, şimdiden Milyarlarca Dolara mal oldu. Ayrıca bu felaketler Su-gıda ve enerji krizinide
beraberinde getirmektedir...
--İlk önce Bilim adamları ve Siyasi akvam bu olumsuz gelişen iklimsel olayların, bir kıyamet ala-
meti değil, Tabiatın evrimleşme sürecinin hızlandığını, bütün Dünya alemine tafsilatlı bir şekilde
anlatılmalıdır. Dünya'da hızla gelişen teknolojinin yanlış-zamansız ve amansız kullanılmasının
sakıncalarını ve kaçınılmaz sonuçlarını Bütün okullarda ders olarak anlatılması, nakış-nakış
işlenmesi zorunlu kılınmalıdır.
--Bundan tam 30 yıl önce yabancı bilim adamları, bu günkü gelinen noktayı, nara atarak sölemiş-
lerdi. Bizim Siyasi aktörlerimiz, hala bu gün, her türlü Doğa olaylarına Fıtrat-ı kader demektedirler.
Afata-tufana, Deprem ve zelzeleye hatim indirmektedirler. Her fırsatta elin gavuru dedikleri insanlar
Marsa gidiyor, bizler daha İsmail'e inen koçu keşfetmekle meşgulüz... VESSELAM.
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
***** EVRİMSEL POPÜLASYON *****
Tüm madde ve enerji, kendisinden önce gelen madde ve enerjiden geliyorsa, ilk madde
ve enerji nereden geldi? Tabiatta yaşayan tüm canlılar, kendisinden önce ki canlılardan
geliyorsa, ilk canlı nereden geldi? Evrende ki, yaratılmış her şey, canlı ve cansız madde
Evren içerisindeyse, peki Evren nereden geldi???
---Devran-i Alemin Tarihsel devinimine bir göz atarsanız, bilinmeyen, meçhul denklemler
İnsanın aklı-zekâsı-fikri ve basireti hülasasında saklıdır. (Örneğin düşler alem-i) Bu görün-
meyen gizemli vicdan-i duyguların dışa vurması, ancak ve ancak müspet bilimsel eğitimle
mümkündür. (Örneğin, Tıp Dünyasında ki, yeni-yeni keşifler gibi)
---Eğer ki, Metafizik Filozofların batıl ve hurafi fikir ve tavsiyelerini dinler ve uygularsanız
O meçhul basiret-i hülasadan asla kurtulamazsınız. Asırlardır mütemadiyen tekerrür eden
Tarihsel devinim dışına çıkamazsınız? Yeni-yeni medeniyetler keşfedemezsiniz???
---Ulusal birliği-eğitimi-(Özellikle bilim özgürlüğü) Siyasal ve sosyal bağımsızlığı ve ahla ki
değerleri olmayan bir Milletin, Muasır ve hür medeniyeti asla olmaz-olamaz. Medeniyetin
temeli Siyasal-sosyal ve kültürel değerlerle esas ve sabittir. Ulusal bir Devletin uygarlık sevi-
yesi Toplumun Anayasal haklarının eşit ve adil dağıtılmasıyla mümkündür.. VESSELAM.
---------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----------
***** RUBAİYAT *****
Gidiyoruz bir meçhule doğru son sürat
Rantiye Beylerine, iltimas ve berat
Medeniyet felç oldu, kalmadı hürriyet
Hak-hakikata doğru, dönmez mi bu sırat...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
*** DEMOKRATİK LAİK ve SOSYAL VATANDAŞ ***
--Yüce Yaradan, insana aklı-fikri-mantığı-vicdan-i duyguları harekete geçirsin diye iradeyi
basiret vermiştir. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, Salimi zalimden, Hayrı
şerden, ve Hakkı batıldan ayırıp, yaşamsal devinimde, kendine, Ailesine, çevresine, toplum
ve Devletine faydalı işler yapsın diye...
--Yukarıda beyan etmiş olduğum olguları taşıyan kişi ve kişiler, herkese karşı saygılı, hoş
görülü, dürüst, açık görüşlü, ufku geniş adil ve yasalara karşı sorumlu tavır ve davranışlar
içerisinde yaşamsal faaliyetlerde bulunur.
--Demokratik Laik ve Sosyal Vatandaş, Demokrasiyi özümsemiş, hür ve muasır medeniyeti
benimsemiş, Atatürk ilke ve inkılaplarını kanıksamış, Ana yasal hak ve sorumluluklarını bilen
Başkalarının haklarına saygı duyan, Vatanını seven, Bayrağına saygılı, Cumhuriyeti koruyup
kollayan ve Misak-ı Milli sınırları içerisinde yaşayan her bir birey seçkin ve saygın Vatandaştır...
--Bunun aksi cehalettir, garabettir, hilafettir, dalalettir hata ihanettir... VESSELAM.
-------YORGUN BİR DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
*****ŞAİR VE YAZAR NASIL OLMALIDIR*****
--Şair ve yazarlar, İlk önce Fikri hür, vicdanı hür ve irfani hür olmalıdır.
--Özü-sözü bir, uyumlu, ufku geniş ve feraset sahibi olmalıdır.
--Onurlu, erdemli, kişilikli, arlı ve edepli olmalıdır.
--Şairler, ilham verici, ikna edici, sevgi ve barış içinde çözüm odaklı eserler yazmalıdır.
--Şair ve yazarlar, yetenekli, marifetli, yenilikçi ve atılımcı olmalıdır.
--İleri görüşlü, ezber bozan, eğriyi-doğruyu okurlara sergileyen, Ezenin değil ezilenin
yanında omurgalı duruş segileyen tavır ve davranışa sahip olmalıdır.
--Şair ve yazarlar, neyi ne zaman ve niçin yapacağını bilen öz güvenli, ilkeli, tutarlı ve
kararlı olmalıdır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün devrim ve ilkelerine sahip çıkan, Cumhuriyet değerlerini
korkmadan, yılmadan ve kimsenin adamı olmadan savunan ve Koruyup kollayan bir
Vatan sever olmalıdır...
--Yukarıda ki beyanlarımı doğru okuyup ve doğru anlayan cümle okurları hürmetle
Selamlarım...
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
***** RUBAİYAT *****
Eline Kalem alan, Arza yazdılar beni
Ağyar infaz eyledi, dostlar yüzdüler beni
Ahiret Namazı mı, kıldırmadan Sofular
Kefensiz-kefaretsiz, Kabre koydular beni...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
*****GÜLERMİSİN--AĞLARMISIN*****
-- Bu gün Şiir sayfalarını gezindim. Bir Şairimiz, beni Merhum İlahiyatçı, Hukukçu ve Siyasetçi
Profesör Yaşar Nuri Öztürk'ün öğrencisi ilan etmiş...Amenna ve saddakna.
-- Bayım, Merhum Yaşar Hoca ile bire-bir görüşmem bir elin parmakları kadardır. Öğrencisi
olmam için beş gün yeterliyse, evet öyle derin bir realistin öğrencisi olmaktan gurur duyarım.
Benim İslami görüş ve bilgi kaynağımın altında Yaşar Hocanın o ulvi ve irşad-i Kitapları olmuş-
tur. Ve okumaya devam etmekteyim.
-- Fazla derine girmeden şöyle diyeyim, Ülkemizde Kadın haklarından alenen bahseden İlahiyatçı
Merhum Yaşar Hocadır. Bir ilahiyatçı Erkeğin Eşi de başı açık ve sosyalist realist olabileceğini
Ekranlardan bar-bar bağıran bir Cumhuriyetçidir. Yine Kadınları Cuma ve Bayram Namazını Cami'de
kılabileceğini söyleyen ilk ilahiyatçı şahsiyettir. Afatın-Tufanın, Deprem ve Zelzelenin Fıtrat-ı kader
değil bir Tabiat olayıdır diyen ilk ilahiyatçıdır. Kadın, Erkeğin bilmem neresinden hasıl olmadığını
Televizyon Ekranlarından haykıran cesur yürektir. Kadınların Erkeğin beş metre arakasından değil
yanında yürüyecek diyen tek Dindardır. Cümle Tarkatlara bunlar Cumhuriyet ve DİN düşmanı diyen
Yürekli bir ilahiyatçıdır. Ulu Önder Atamızı Can siper savunan ilk ilahiyatçıdır. Atatürk ilke ve İnkılap-
larını savunan, Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan, Demokratik Laik ve sosyal hukuk sisteminden
kayıtsız ve şartsız yana olan cesur bir Vatandaştır.
-- Ben her zaman ve yerde derim insanların Dini-Mezhebi, Dili, ırkı, milliyeti ve cinsiyeti ne olursa
olsun ben ayrım yapmam. Yeter ki, Cumhuriyet değerlerine, Bayrak ve Vatanına sahip çıksın. Türk
Ulusal Devlet sistemini benimsesin...Cümle Vatandaşlar Misak-ı Milli sınırları içerisinde aynı Ana
yasal haklara sahiptir... Bunun aksi Cehalettir, garabettir, hilafettir hatta ihanettir... VESSELAM.
------OZAN ÇAKIROĞLU------
*****ESSELAMÜN ALEYKÜM DOSTLAR-YARENLER*****
-- Bu gün sabah haberlerinde izledim. Bursa 'da faaliyet gösteren TİCANİ Tarikatının Şeyh'ına
Kadın müritlerini taciz etmekten soruşturrma açılmış. Darısı diğer Şıhların başına.
-- Ben her zaman ve her yerde yazar ve söylerim. Şiirlerimde dile getiririm. Tarikatların tamamı
Din ve mezhep dışı kurulan ve islam-i gölgelasyon altında ticari faaliyet gösteren siyasi kuruluş-
lardır. Bunlar gücünü Siyasi akvamdan almaktadır. Bunlarda her türlü fitne-fesat ve melanetlik
mevcuttur. Bu Tarikatlar kaos ve kargaşadan beslenirler. Karga-Kuzgun-Kurt gibi dumanlı havayı
severler. Ülkemiz de ne zaman anarşi ve terörizm olayları baş gösterse, bu cambaz Tarikatlar
fitne-fesat, dedikodu-gıybet yaymaya başlarlar. İrtica-i faaliyetlerine kaldıkları yerden devam ederler.
-- Bu Cambaz ve nursuz Tarikatlar, İslamiyet gölgesi altında DİNİ bir zülfikâr kılıç gibi kullanmak-
tadırlar. Bunlar, her türlü provokatif eylemsel tavır ve tutumlarıyla yüce DİNİMİZE zarar vermek-
tedirler. KURAN her türlü Tarikat ve asitaneleri reddeder. Ayrıca, bu Tarikat ve Asitane dergâh ve
vakıfların kuruluş amacı Hür Cumhuriyeti ortadan kaldırmaktır. Bunlar yılan gibi her karanlık köşe-
lerde sinsice Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı devamlı provokatif eylemlerini icra etmektedirler.
-- Özellikle Haşhaşi Tarkat müritlerinin ne zaman ve nerede karşınıza çıkacağını asla tahmin
edemezsiniz. Bunların hakkında bir Şiir ve ya bir makale yazınız, anında tahta kurusu gibi uçuşur
sarar etrafını. Ve seni pasifize etmek için olmadık, akla gelmedik iftira atarlar. Yüce Yaradan bizleri
bu Din ve Cumhuriyet düşmanlarından korusun....VESSELAM.
-- BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN --