Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Bazen sebebini bilmediği
bir hüzün kaplar insanın yüreğini,
gözlerine oturur en sevdiğinin, en sevgili halleri…
Aslı Birer
Bakışlarımızla y'aktık ruhlarımızı
Fecirsiz akşamların mehtabında savrulduk usul usul
ve sonra dilsiz kar tanelerinde buluştu ellerimiz
D'okundukça yaralarımıza canlandı tenimiz
Sen gelincik çiçeğimin kokusu
Ben gül dikenin...
Maalesef dünya çelik duvarlarla bölük değil, tıpkı dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan virüsün kısa sürede sınırlarını aşıp her zerreye sirayet ettiği gibi. Ekonomik dengelerden tutun da doğa olaylarına kadar, kullandığımız parfümlere kadar tüm dünya etkilenir. Savaşlar da aynı şeydir değişen hiçbir şey yoktur. Tüm dünya etkilenir. Akıllı insanlar bu gerçeği görmezden gelemez çünkü bilirler ki sonunda yaşanan olumsuz durumlar ailelerine, kendilerine de birgün ulaşacaktır. Bu yüzden hiçbir deha dünyada olup bitenlere kayıtsız kalmaz. Üzülerek görüyorum ki yaşadığımız bu asra henüz bir deha doğmamış.
Küçük dünyaların büyük umularını
bir bir serpiştirip çarpıyor toprağın yüzüne karanlık eller!
Gövdelerinde ne bir damla su,
Ne de ışık var!
Bir coğrafya ki gelincikler revan olmuş mahşere.
Aslı Birer
Şebi yelda mevsimi soğukluğu serpilirken y'aramıza
Bir bir kaybettim umutlarımı
Yüzümüze hazan işli yapraklar firak muştulu
Gönle sancı şiirler dil üstünde zehir zemberek..
Bükre i mısra idi yadımda kalan ukde…
Aslı Birer
Gözlerimin buğusunu terk ederken senden yadigâr acılar, izlerini s’aklıyorum gülüşlerimde
Gönlümü yaran siman acısı dur durak bilmez sancılanıyor
Bazen gecenin sessizliğini bozan vaveyla ağlayışları ve geçmek bilmeyen titreyişler
Bazen de uzaklara dalıp giden gözlerden akan gözyaşı sesi
Tekrarlanan cümleler arasında ismin sükûnetini doğurdukça mehtap
İşvesi geçmeyen gülüşlerini işliyorum hasretime
ve
biliyorum bir daha
dönemeyeceğim sılamsın sen…
Hadi bir damla sevinç gözyaşın ile söndür içimin yangınlarını,
Gülüşünden ekle hüznünden kabuk bağlamış dudaklarımı sükût duvarlarına
Kirpiklerini oya oya kapat kirpiklerimi uçlarına
Soğusun yangın yeri kalbim, küllenen umutlarım çağlasın bir daha
Unutma ilkyazım, günışığım ve ayazım
Yürek dolusu sevdaydın sen kalbimin hudutlarında
Buram buram hasrettin içimi çalkalayan….
Geceye dokun gözlerinle sayha sayha, yıkılır mı istinad duvarları gökyüzünün. Yıkılır karanlıklar sabaha. Ya o bir sıkımlık dünyaların görünmez duvarları, onlar da yıkılır mı?
Aslı Birer
Çek bir başım, karanlık kuyulardan bakracı, belki bir yudum su bulursun da yeşerir umutların.
Aslı Birer
Kadim bir ayrılış öyküsünün gönül kıran dalgalarından yüreğine yalnızlığımdan bahis açmayacağım…
Yanaklarımda derin hüzün vadileri oluşturan gözyaşlarımın sevinç olmadığını ıstırap katresinden süzüldüğünü sözünü bırakmayacağım dudaklarına
Kerbela lisanı ile konuşup filizlenmiş umutlarına düşürmeyeceğim ahımdan dualar
Sükuta yeminler bağlayarak dil ve yüreğimi aşındıran kelimeleri genzimde tutacağım
Saklayacağım bir ömür çöl rengi gözlerini gönül vahamda
Ve birer birer seni isimlendirdiğim umutlarımı terk edeceğim avuçlarına.
Bazen haketmediği halde övmek, insana yapılan en büyük kötülüktür. Ve ben hiçbir zaman bu kadar kötü olamadım.
Aslı Birer
Ve bazen övgüyü hakkettiği halde yermek insana yapılan en büyük kötülüktür!
Ben hiç bu kadar kötü olamadım.
Çünkü her iki durum da gerçekleri gizlemek için yapılır.
Ardı kesilmeyen eyvahlar doğuruyor güneş
Dudaklarımda sana söylenmek üzere bekletilen sözcükler üzeri yamalı
Penceremde mevsim aralık
Yüreğine aralıklı yüreğim solmak üzere gül kokunu bekler
Nasır tuttu aklım ve fikrim düşlerini sevmekten
Hadi bekletme nakış nakış ile beni mendiline
Kına kokulu avuçlarına yüreğim amade
Biliyorum yüreğim kırılgan yanı
Artık ne sen uğrayacaksın yüreğim çoraklığına
Ne de ben döneceğim gül kokuna ...
İçinde bir yerlerde bilmediğin ormanlar var.
Hayata tutunmanı sağlayan ırmaklara giden yolların,
Keşfedilmemiş kıtalarında seni bekliyor belki de kendin!
Aslı Birer
Sadece birkaç saatliğine bütün kapıları kapatıp dış dünya ile bütün bağlarımızı koparıp, sadece kendi içimize dönmek…
Materyalizmi dillerine dolayıp ondan sonra da neymiş efendim yabancı filozofları güncelliyor muşuz. İnsan önce neyi savunduğunu bilmeli bence.
Materyalizmin tarihi Antik Yunan'a uzanmaktadır. Kurucuları arasında Demokritos, Empedokles ve Leukippos gösterilir. Bu düşünürlerin kurduğu ''Atom Felsefesi''
İnsan kombin yapacak kadar ustaysa neyi neyle harmanladığını da bilir değil mi?
Birilerine sürekli giydirmek abesle iştigaldir bence de. Erdem ise yetkinlikleri kıskançlık ve egolara teslim etmeden kabul etmektir. Diplomaları boş laflarla boşa çıkarınca etkinliğini kaybetmiyor. O yetkinliği almak için altı yılınızı feda ederken insanlığınızı da kaybetmiyorsunuz efendim. Yaş’ a gelince ; aklın yaşla hiçbir alakası yok! Ataerkil bir anlayışla, özellikle de kadınların aşağılanmasını asla kabul edemem kim için olursa olsun. İki lafın başı ahlaktan bahsedecek ne yetkiye ne de yetkinliğe sahip değilken. Bu pervasızca söylemlerin bir dayanağı yok ise herkes hakkını farklı mecralarda da delil ve ispatıyla arayabilir! Bu da unutulmasın. Kadınlar da fikir sahibi ve yazmak özgürlüğüne sahiptir. Erdem ve ahlak felsefesini her daim savunurum ama bunu birilerinin üzerinden yapmam. Yapanı da affetmem! Herkes birilerini hedef gösterirken bütün bunları göze alsın ve düşünsünler isterim. Hiçbir kadın buraya, kendisine “ahlaksız” yakıştırması yapılsın diye gelmiyor. Zira bu ahlaksızlık her ne ise ispatını da istemek hakkı doğar.
Mistik şiirlerde hayat bulup, materyalist bir pencereden bakmanın içinde bulunduğu beyin mi? yoksa göz mü? yanlış bakıyor! Hayır yani ikisi de öyle farklı ki! Biri ruhlarla dans ediyor! Diğeri ruhların varlığını bile kabul etmiyor! Bu ne yaman çelişki Allahım(!) bir şey değil şaşı olacaklar. Herkes filozof kesildi başıma.
bir soru da t\aksim kitabından...
.
...
.....
anladım ki;
umut insanın en karmaşık güzelliğidir,
peki o halde dahi,
içimdeki şeytanın yollarına,
kırmızı halılar seren kim…
.....
...
.
https://www.dr.com.tr/kitap/taksim/edebiyat/siir/turk-siiri/urunno=0002052614001
Eğer, siyah göklerde geceyse, kalplerdeki krizantem bahçeleri ne?
Aslı Birer
Güzelim can çıkıp gidince bedenimizden
Birkaç kerpiç olacak mezarımızı örten;
Gün gelecek, mezar yapmak için başkasına
Kerpiç dökecekler kalacak toprakla bizden.
Ömer Hayyam
Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman bilmem, sen yeter ki o kapıda durmayı bil.
Mevlânâ
Dostlukta böyle değil midir? Yanında olmasa bile düşüncesindedir.
Saygılarımla
Hayırlı geceler sevgili Atakızı.
Gözlerime gölgeler düştü, farkındalıkları kör, aldanmış kadınların göremedikleri nüanslar ve dışlarında yansıyan ama içlerine bir türlü yansımayan aynalardaki karanlık gölgeler.
Eğer akvaryumdaki su hasta ise, içindeki balıklar da eninde sonunda hasta olurlar.
Der, Doğan Cüceloğlu
Bütünlüğün önemini görebilme çabası içine girmeli tüm dünya, aksi halde kimse nefes alamayacak ve tüm canlıları içine çekecek kadar güçlü bir girdap bekliyor dünyayı.
?si=5kWchpv7zQ0ZQePW
“Gerçekler acı ama zalim değil. Gerçek zulmetmez.” Z.Merdan
Hem de nasıl doğru söylemiş. Sevgili Nilüfer; yara, gerçeklikte değil, gerçekleri görememekte. Ne güzel ifade etmişsiniz;” bilmek, uygulamadıkça hiçbir işe yaramaz.
İyikilerimizin, keşkelerimize galip gelmesini diliyorum.
Güzel ve sağlıklı bir hafta sonu dileklerimle size ve okuyan herkese.
Hangisi hangisiyle boy ölçüşebilir ki, neresinden tutarsan tut hep bir ‘olmamışlık’ hep bir ‘eksiklik’
hep bir ‘yarımlık.’
.
“Gerçekler acı ama zalim değil. Gerçek zulmetmez.” Z.Merdan
.
Bir şeylerin ayırdına varamamak,susmak canının yanmasın giden yol. Gerçeğin üstüne örtülen yalan,haksızlık, çirkinlik,kötülük.(…)Katlanmayı biliyoruz da üstesinden gelmeyi bilmiyoruz. ‘Bilmek,uygulamaktır.’
Okuyana da düşünmek düştü,sese ses vermek düştü. İyilikleri,güzellikleri yaşatmak ve çoğaltmak adına…
Sevgiyle…))
Hangisi hangisiyle boy ölçüşebilir ki, Neresinden tutarsan tut hep bir ‘olmamışlık’ hep bir ‘eksiklik’ hep bir ‘ yarımlık’
~
“Gerçekler acı ama zalim değil.Gerçek zulmetmez.” Z.Merdan
~
Gerçeklerin üstüne örtülen yalanlar,haksızlıklar,çirkinlikler,kötülükler.
Canımızı yakan,acıtan bunlar değil de nedir.?
Okuyana da düşünmek düşer.Ses vermek düşer. Güzellikleri,iyilikleri yaşatmak ve çoğaltmak adına…
Sevgiyle, merhaba…:)
Herkesin beklediği bir eylül vardır:)
?si=LNWWYmwKiA-vFQdO
Her şeye rağmen yaşamak güzel. Ama herkes için eşit olsa güzellikler daha da güzel olurdu. Türkiyede yaşadığımız bir anı geldi aklıma bir gün sahil yolunda gezerken yaya geçidini kullanıp karşıya geçmek isteyen yaşlı bir teyzeye denk geldim, kadıncağız tam yolu ortalamıştı bir araba kadını görünce yol vermek için durdu. Daha sonra ne mi oldu? yaşlı teyze karşıya daha varmadan arkadan gelen bir araba, teyzeye yol vermek için duran arabaya vurdu.
Ve zaman akıp giderken…
Sonra yurtdışında çok işlek bir yoldayım ve karşıya geçmem gerekiyor. Işık da yok, eee nasıl geçeceğim? derken, yaya geçidine geldim, geldim de tırstım yani! Ne mi oldu? Ben yaya geçidine geldiğim an bütün arabalar durdu.
:))))
O an kendimi mısır kraliçesi gibi hissettim. Görmedik ki böyle saygı!
O gün çok güldüm, bir yandan da üzüldüm neden dedim? Neden benim ülkemde insana böyle saygı duyulmuyor? Bizim onların halklarından ne eksiğimiz var? Bu beni çok düşündürdü ve üzdü.
Bu örnekte olduğu gibi birçok eksik kaldığımız yerden incitiliyor, kırılıyoruz. Oysaki devletten insani haklarımızı istemek kadar doğal bir protesto yoktur! Bizler haklarımıza sahip çıkmayı değil, çıkmamayı saygı diye yanlış öğrenmişiz. Halbuki hakkına sahip çıkmak kadar saygıdeğer başka bir davranış yoktur. Her şey kendi hakkına ve, ve başkalarının hakkına saygıyla hayat bulur.
Ve şu atasözü çok karşılığını bulur;
“ağlamayan çocuğa meme vermezler”
Yaşanılası güzel bir ülke istiyorum ve düşlüyorum işte hepsi bu:)
Aydınlık olsun gününüz…
Okuyan kişiler… Sevgilerimle.
Kırıldığı yerden filizlenir dallar ama bunun için çok yağmurlar yağmalı.
Aslı Birer