Kültür Sanat Edebiyat Şiir

fıkra sizce ne demek, fıkra size neyi çağrıştırıyor?

fıkra terimi Ss tarafından tarihinde eklendi

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Seksenlik ihtiyar tutmus yirmi bes yaslarinda bir taze ile evlenmis. Vakit gecirmeden bir cocuk yapmaya niyetlenmisler. Tabii ki once bir doktora danismakta yarar var... Tavsiye uzerine bu alanda uzman bir doktorun yolunu tutmuslar.
    Doktor kisa bir muayeneden sonra bir sperm testini uygun gormus. Dedenin eline bir kavanoz tutusturmus:
    - Su kapali bolmeye gecin, demis, orada bu kavanozun icine bir miktar sperm birakip kavanozu bana getirin... ihtiyar adam denileni yapmis. Biraz sonra bolmeden sikintili sesler, ahlamalar, uflamalar duyulmus... Doktor ile genc gelin icerde ne olup bittigini merak ederken dede basini disari uzatmis:
    - Doktor bey acaba karim da buraya gelebilir mi?
    - Elbette, demis doktor...
    Genc kadin da bolmenin arkasina gecmis. Bu defa sesler ikilesmis... Yine ahlamalar.. Uflamalar... Yeni evli cift neden sonra yorgun bir bicimde bolmenin arkasindan cikmis. Yasli adam kavanozu umutsuz bir sekilde hekime uzatmis. Hekim kavanoza bakmis:
    - Ama bu kavanoz bos...
    - Evet, demis yasli adam, olmadi...
    - Neden olmadi?
    - Olmadi iste... Sag elimle denedim olmadi... Sol elimle denedim olmadi.. iki elimle denedim olmadi... Karim iceri gelip her iki eliyle denedi yine olmadi. Bir ara disleriyle denedi o da fayda vermedi. Sonucta kavanozu acamadik iste doktor bey...

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Bir Avrupa kasabasinda halk cok hizliymis. Herkes habire esini aldatiyormus. Ancak dini inanislari geregi her seferinde de Kilise'ye gidip gunahcikariyormis. Kilisenin rahibinin canina tak etmis.

    Nasil etmesin ki, her gelen ayni seyi anlatiyor 'Rahip efendi dun gece falanla yattim.' Bakmis rahip bu is boyle gitmeyecek. Gelenlere 'Bundan boyle yattim lafini kullanmayin, ayip oluyor, onun yerine 'dustum' deyin, ben anlarim geregini de yaparim' demis. Boylelikle laf yayilmis, artik gunah cikarmaya giden herkes 'yattim' yerine 'dustum' demeye baslamis.

    Derken rahip baska kiliseye tayin edilmis, yerine de genc bir rahip atanmis. Genc rahip de hergun gunah cikariyor dogal olarak. Tabii eski rahibin 'dusme' sifresinden haberi yok. Gelen herkes de 'dun gece dustum' diyor. Genc rahip buna bir cozum bulunmasi gerektigini dusunerek dogru Belediye Baskani'na gitmis.

    Demis ki 'Baskan bey su kasabanin yollarini yaptirsaniz artik.' Baskan sasirmis 'Hayrola ne oldu? ' diye sormus. Rahip 'Ne olacagi var mi? ' demis 'Her gunah cikarmaya gelen dustugunu anlatiyor.' Belediye Baskani sifreyi bildigi icin gulmeye baslamis; bunun uzerine rahip kizmis ve 'Gulmeyin oyle, bu hafta icinde kariniz bile uc kere dusmus'

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    Madencilerle ilgili…

    Küçük çocuk annesine sorar:
    - Niye sobayı yakmıyorsun anne,hava çok soğuk üşüyoruz?
    Anne cevap verir:
    -Çünkü kömürümüz yok.Baban işten çıkarıldığı için kömür alacak paramız yok.
    Çocuk yine sorar:
    - babam niye işten çıkarıldı?
    Anne cevap verir:
    - Çok fazla kömür elde edildi de ondan.

  • Elif Şahin
    Elif Şahin

    ...adamın biri arkadaşının yanına gelmiş? arkadaşı meşgulmüş ve bir saniye demiş o geçti demiş bir saniye demiş o yine geçti demiş ve bu sefer arkadaşı bir dakika demiş ha 59 saniye var demiş? imza: tasavvufçu-nefsikolog?

  • Nilüfer Aydemir
    Nilüfer Aydemir

    Kahvede sohbet eden adama arkadaşları: 'Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var. Karının bir dediğini iki etmiyorsun. Bu mutluluğunun sırrını bize de anlat yoksa pısırık olduğunu düşüneceğiz.' derler.

    'Kısaca anlatayım...' der adam:

    'Düğünümüz bittikten sonra karım kendi atına, ben de kendi atıma bindik, evimize doğru gidiyoruz.

    Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi.

    Karım eğildi ve benim atıma 'Bir' dedi.

    Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman, eşim tekrar eğilip atıma 'İki' dedi.

    Az sonra atım tekrar aynı şekilde tökezleyince eşim atından indi at'a 'Üç' dedi ve çeyizinden tabancasını çıkartıp atımı alnından vurdu. Ben şok olmuştum...

    Eşime bir hışımla çıkıştım 'Yazık değil mi ata, neden vurdun kadın, manyak mısın sen? ' diye bağırdım...

    Karım arkasını döndü ve bana 'Biiiiiiiir' dedi.

    Ve o günden sonra karımın bir dediğini iki etmedim!

  • Elif Şahin
    Elif Şahin

    ...FIKRA:

    ...adamın birisi kafeye gitmiş?
    ...oturmuş ve bir kahve ısmarlamış?
    ...karşıda listede kahvenin 10 tl olduğuna gözü ilişmiş?
    ...garsona sigara içebilir miyim demiş?
    ...çok istiyorsanız içebilir siniz tabiki demiş?
    ...adam sigarasını ve kahvesini bir güzel keyifefendi içmiş?
    ...ve vakit gelince garsona hesabı getirmesini istemiş?
    ...hesab gelmiş birde ne görsün 79 tl?
    ...garsonu tekrar çağırmış bu ne demiş?
    ...orda kahvenin 10 tl olduğu yazıyor burda 79 tl var?
    ...garson lütfen arkanıza bakar mısınız bir liste daha var orda demiş?
    ...adam arkasını dönüp bakmış ki,sigara içmenin cezası 69 tl?

    ....? ? ? ?

    ...imza:

    ...ayhanaytaç ((tasavvufçu + nefsikolog))

  • Elif Şahin
    Elif Şahin

    ...kadın kocasını aldatmadan önce aslanım benim dermiş sevişirken?
    ...kadın kocasını aldatmaya başladıktan sonra koçum benim demeye başlamış?

    ...sizce bunun hikmeti nedir?

  • Mudi
    Mudi

    ALBAYIN VERDİĞİ SÖZLÜ EMİR

    Albay_binbaşıya: yarın 09:00 da güneş tutulacak bu her zaman görülen bir olay deildir. askerleri talim elbiseleriyle Alay ın talim meydanına getirin olayı görsünler Bende orda bulunup askerlere gereken bilgiyi vericem Eğer yağmur yağarsa bişey göremeyiz o zaman askerleri üstü kapalı talimgaha götürürsünüz

    Binbaşı-yüzbaşıya:Albay ın emriyle yarın 09:00 da güneş tutulacak bu her zaman görülen olay değildir eğer hava kapalı olursa birşey görülmeyecektir bu halde tutulma kapalı talimgahta talim elbiseleriyle yapılacaktır

    Yüzbaşı-teğmene:Albayın emriyle yarın sabah saat 09:00 da talim elbiseleriyle güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır eğer yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir Albay kapalı talimgahta gereken bilgiyi vericektir

    Teğmen-başçavuşa:yarın sabah saat 09:00 da hava güzel olursa Albayın emriyle talim kıyafetleriyle Albay tutulacak kapalı talimgahta yağmur yağarsa Alayın meydanında manevra yapılacak çünkü bu herzaman görülen bir olay değildir

    Başçavuş-askerlere:Yarın saat 09:00 da kapalı talimgahta Albayı tutucağız yarın talim teçhizatlarıyla hazır olun

    Askerler kendi aralarında: Yarın saat 09:00 da bizim başçavuş Albayı tutuklayacakmış :D

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    Dünyanın en komik fıkrası:Dün gece rüyamda yünlü kekler yiyordum.Uyandığımda battaniyem gitmişti.

  • Betul Yıldız
    Betul Yıldız

    Bir Amerikalı bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki içiyorlarmış.
    Amerikalı içkisini bitirince bardağı havaya fırlatıp silahıyla bardağa ateş etmiş ve parçalamış: 'bizim ülkemizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz aynı bardakla iki kere içmeyiz' demiş...
    İngiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatıp ateş edip parçalamış ve 'bizim İngiliz sahillerinde o kadar çok bardak yapacak kum vardır ki biz aynı bardakla iki kere içki içmeyiz' demiş...
    Iraklı da soğukkanlılıkla içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve Amerikalı ile İngilizi çekip öldürmüş ve 'Bağdat 'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok varki biz aynı adamlarla iki kere içmeyiz '...

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    3 adam oturmuş eşlerine aldıkları hediyelerden bahsediyorlarmış.

    Birincisi demiş ki, 'Karıma öyle bir hediye aldım ki, 6 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor.' Diğer ikisi anlamamışlar. 'Ne aldın? ' diye sormuşlar. 'Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu.' diye cevap vermiş.

    İkinci adam demişki, 'Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede 0'dan 100'e çıkan bişey almıştım.' Hemen anlamışlar tabi ki: 'Heey, yoksa Ferrari mi aldın? ' Adam gülümsemiş: 'Evet, kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de ona çok yakıştı.' demiş.

    Bu sefer üçüncü adama sormuşlar: 'Peki sen ne aldın karına? ' Adam demiş ki: 'Ben öyle bişey aldım ki; sadece 2
    saniyede 0'dan 100'e çıkıyor.' Adamlar şaşırmışlar: 'Atıyorsun! ' demişer, 'Öyle bir araba olmaz ki! ' Adam cevap vermiş:

    'Araba aldığımı kim söyledi? Tarti aleti aldım' demiş.


    Yuzunuzden gulumseme hic eksilmesin efendim. :)

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde, cok alcaktan uçmakta ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor.

    Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile... Serçe, motircunun basindaki kaska çarpıp düşmüş. Bizim motorcu gencimiz, allahı var sıkı bi hayvansever. Doğal olarak hemen atlamış motordan; koşmuş serçenin yanına. Serçe baygın yatıyor... Kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve. Eskiden kalma bir de kafesi var evde.. Baygın serçeyi kafesin içine güzelce yerleştirmiş... Yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış....

    Bizim serçe bir müddet sonra ayılmaya başlamış.. Daha tam seçemiyor ortalığı.. Hafif bulanıklık var yani...Bi bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...Birden dank etmiş vaziyet:

    'Motorcuyu öldürmüşüz beeeee...! ! ! ! ! ! '


    Yuzunuzdeki gulumseme hic eksilmesin efendim... :)

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Adamın biri gece vakti arabasıyla ilerlerken akıl hastanesinin önünde lastiği patlamış. Değiştirmek için arabadan inmiş. Lastiği söktükten sonra, elinde tuttuğu 4 vidayı yanlışlıkla düşürmüş ve hepsini kaybetmiş. Ne yapacağını bilemez halde bakınırken, başından beri camdan onu izleyen bir deli seslenmiş:

    - Heyy ne arıyorsun orda fellik fellik?

    - Lastiğin vidalarını kaybettim onları arıyorum!

    - Onları bulamazsın. Bence diğer 3 lastikten birer vida söküp monte et, bu seni lastikçiye kadar idare eder.

    Adam hemen delinin dediğini uygulamış. Tam yola koyulacakken merak edip deliye sormuş.

    - Ya sen bu kadar pratik zekaya sahipsin, ne işin var orda?

    - Olum biz delilikten yatıyoruz, salaklıktan değil...


    Yuzunuzden gulumseme hic eksilmesin efendim :)

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Adamin biri, petshopa giriyor ve kendisine en yakın duran papağanı gösterek;
    - Pardon, bunun fiyatı nedir? diyor
    - 10.000 lira efendim...
    - Neden bu kadar pahalı peki?
    - Efendim o 300 tane kelime biliyor...

    Adamimiz bu sefer biraz uzaktaki papağanı işaret ederek;
    - Peki bunun fiyatı nedir?
    - 20.000 lira efendim.
    - Bu neden bu kadar pahalı?
    - O aynı kelimeleri hem Ingilizce, hem Türkçe söylüyor...

    Onu da gecerek hemen sonraki papağanı göstererek;
    - Bunun fiyatı nedir?
    - 30.000 lira efendim. Bu kelimeleri her dilde söylüyor...

    Adam, biraz daha bakındıktan sonra, dükkanın yüksek bir yerinde asılı olan papağanı görüyor ve soruyor:
    - Ya bu?
    - 100.000 lira efendim...
    - Bunun özelliği ne?
    - Valla efendim, bu pek konuşmuyo ama ordaki 3 papağan buna 'hocam' diyorlar...


    Yuzunuzdeki gulumseme hic eksilmesin efendim...

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Bizim Başbakan Erdoğan, dış destek aramak için İngiltereyi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye Davet edilen Erdoğan, Kraliçeye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş. Kraliçe:
    - 'Cçevremi akıllı insanlarla doldurmak' cevabını vermiş. Erdoğan bunun üzerine kraliçeye çevresindeki insanların akıllı olup olmadıklarını nasıl ayırt ettiğini sormuş. Kraliçe:
    - 'Onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum' diye yanıtlamış ve - 'Iizin verin göstereyim' demiş. Kraliçe hemen Tony Blair'i aramış ve: 'Sayın Başbakan, lütfen bu soruya cevap verin: Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu? ' diye sormuş. Tony Blair: 'Bu tabii ki benim majesteleri' diye yanıtlamış. Kraliçe: 'Doğru.Teşekkürler, iyi çalışmalar Mr. Blair' demiş ve Erdoğan'a dönerek: 'Gördünüz mü Sayın Erdoğan? '
    'Evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım' diyerek oradan ayrılmış.

    Yurda dönüşünde hemen Unakıtan'ı yanına çağıran Erdoğan: 'Kemal abi sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum' demiş. Unakıtan: 'Tabii efendim, nedir? ' Erdoğan: 'Annenin bir çocuğu var, babanın bir çocuğu var ve bu çocuk senin ne kız, ne de erkek kardeşin. Kimdir bu? '
    Unakıtan sağa bakmış, sola bakmış, düşünmüş, taşınmış ve en sonunda: 'Efendim bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem? ' demiş. Erdoğan kabul etmiş ve Unakıtan oradan ayrılmış, vakit kaybetmeden Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırmış. Saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler, ama, bir cevap bulamamışlar.

    En sonunda Kemal Unakıtan Kemal Derviş'i aramış ve durumu açıkladıktan sonra: 'Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız, ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu? ' Derviş: 'Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim! ' diye yanıtlamış. Cevabı alan Unakıtan hemen Erdogan'i arayarak: 'Cevabı buldum efendim, kim olduğunu biliyorum, Sayın Kemal Derviş' demiş.

    Basbakan Erdogan büyük bir hayal kırıklığıyla cevapvermiş: 'Yanlış cevap Kemal abi. Doğru cevap Tony Blair olacakti'


    Yuzunuzden gulumseme hic eksilmesin efendim...

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
    - 'Aranızda müslüman olan var mı? '
    Korkudan kimse bişey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
    - 'Ben müslümanım' der.
    Bıçaklı adam ona benimle gel der ve camiden birlikte çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:
    - 'Amca, şu hayvanlari kesecem de ben beceremem yardım eder misin? ' der.
    Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra 'Ben yoruldum başka birini bul' der. Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:
    - 'Aranızda başka müslüman var mı? '
    Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
    - 'Ulan iki rekat namaz kıldırdık diye müslüman mı olduk'


    Yuzunuzden gulumseme hic eksilmesin efendim...

  • Burak Hacıoğlu
    Burak Hacıoğlu

    bir gün napolyon deliler hastenesini ziyarete gelmiş.snra bi deliye rastlamış.deli:
    -hişt babalık ne arıyon kimsin sen? demiş.napolyon:
    -ben napolyonum,demiş.delide:
    -üzülme bendede böle başlamıştı,demiş..

    :))

  • Burak Hacıoğlu
    Burak Hacıoğlu

    adamın biri pazar günü izinliymiş.sonra oğlu gelmiş:
    -baba hani sinemaya gitçektik.
    baba hiç istamiyordu.gazetenin dünya haritası eki gözüne ilişti ve parçalara ayırdı.sonra:
    -oğlum bunu düzeltirsen seni götürürüm.
    çocuk gidince baba'hıh,dünyanın en iyi coğrafya profesörü bile bu haritayı tamamlayamaz.
    5 dk.sonra çocuk gelmiş:
    -baba bitti. adam şaşkınca:
    -nasıl olur.5 dk.da bitirdin. çocuk:
    -arkasında bir insan çizimi vardı insanı düzeltince dünyada düzeldi.

    doğru.insanı düzeltirsen dünyada düzelir :))

  • Mehmet Yeşil
    Mehmet Yeşil

    piyasa da dolaşanların büyük kısmının komik olmadığı şey. (ney:fıkra)

  • Korkut Orhan
    Korkut Orhan

    başbakan saç tıraşı olmak için berbere gitmiş.

    berber sormuş:

    'başbakanım laiklik hakkında ne düşünüyorsunuz? '
    başbakan duymazdan gelmiş.

    berber beş dakika sonra tekrar sormuş:
    'laiklik hakkında ne düşünüyorsunuz? '

    başbakan sinirlenmiş ve

    'sana ne ulan laiklikten? artistlik yapma, işine bak' diye azarlamış adamcağızı...

    o da gülerek karşılık vermiş:

    'öyle demeyin başbakanım... laiklik sözünü duyunca saçlarınız diken diken oluyor da daha kolay kesiyorum! '

  • Hû

    Kimden: Mehdî (Bay, 34)
    Kime: Grup: Alevi Kıyamı Hak-Mehdî Zuhuru Hak...
    Tarih: 8.9.2007 13:48 (GMT +2:00)


    Konu: *haçan sen arapmisunki arapça okiyayisun...*


    http://www.turkish-media.com/forum/index.php? showtopic=103418&st=0&p=593910&#entry593910

    Mehdî

    Yeni Üye

    Grup: Üyeler
    İletiler: 15
    Katılım: 27-August 07
    Gönderen: İstanbul / Mehdîyye
    Üye Numarası: 51497

    Uyarı: [ 0 () 10 ]


    Temel ile Dursun...


    temel bir gün arapça kur'an okuyordu.ordan geçmekte olan dursun'da temelin arapça kur'an okuduğunu görünce takılmadan edemedi.'ula temel haçan sen ne anlayisunde arapça kur'an okiyayisun.' dedi.temel'de başını kaldırıp şöyle dedi' haçan pen ne eteyum tursin anamten papamten poyle işittum poyle kördum.' dursun bu cevabı alınca temelin aklını başına getirmek için bir plan yaptı.ve alelacele bir kitapçıdan ingilizce kur'an kapıp geldi.baktı temel orda oturuyor çaktırmadan karşısına geçip başladı ingilizce kur'an'ı okumaya? bir iki ayet derken temel işitip yanına geldi ve dursuna sordu; 'ula tursin haçan sen ne okiyayisun oyle pakayum' dedi.dursunda başını kaldırıp; 'haçan pen inciluzce kur'an okiyayirum' dedi.temel dayanamayıp sordu; 'haçan sen incilizmisunde inciluzce okiyayisun oyle.' dedi.dursun tamda düşündüğü sorunun sorulduğunu işitince; ' haçan sen arapmisunki arapça okiyayisunde,kelmiş pana puni sorayisun'temel aldığı cevap karşısında bir şey söyleyemeyince şöyle dedi; 'haçan keşkem anam papam arap olsaidude pen o saman bu arapça kur'an'in ne tetuğuni anlasaidum' dedi.

    Ayhan Aytaç...


    Zikr-i Hakikatimizdir...
    ______________________
    Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah...
    Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman...

  • Sıddık Ladin
    Sıddık Ladin

    Amerika'dan döner dönmez, elindeki kocaman bavulla Meclis kürsüsüne
    çıkan
    Kemal Derviş;
    - Bu bavulun içinde tam 14.3 milyar dolar var, demiş.
    Arkasından da sormuş:
    - Bu parayı nüfusumuza bölersek, kişi başına kaç dolar düşer?
    Milletvekilinin biri, derhal ayağa kalkarak cevap vermiş
    - 26 milyon dolar...
    - Ama 14.3 milyarı,70 milyona böldüğümüzde 26 milyon çıkmaz ki...
    - Ben, 70 milyona bölmedim ki...
    - Kaça böldün?
    - 550'ye! ..

  • Sıddık Ladin
    Sıddık Ladin

    bir gün hastahane müdürü 2 deliyi çıkartmaya karar verir. delileri çağırırlar son bikez test etmek için bi kavonaza zeytin bi kavonazada hamam böceği koymuşlar. delilere:
    bunları yiyin demişler.
    1. deli zeytinleri göstererek bunları yiyelim demiş.
    2. deli salak bunlar kaçıyor önce bunları yiyelim nasılsa onlar yerinde duruyor sonra onları yeriz demiş :D:D

  • Sıddık Ladin
    Sıddık Ladin

    98 dünyakupasını FRANSA milli takımının kanzandığını gören Fatih Terim hemen ilk uçakla fransaya fransanın hocasından taktik almaya gider.Fatih hoca,fransanın hocasına
    'ya hocam sız nasıl şampiyon oldunuz özel bir yöntem mi kullanıyosunuz' der. Bunun üzerine fransa milli takımını hocası
    'Yo hayır.Ben sadece futbolcularıma zeka testi uyguluyorum.Bakın' der ve Fransa milli takımında forma giyen Zidane ı yanına çağırır ve şöyle der 'Zidane senin ananın babanın çocuğu ama kardeşin değil, kim bu? ' der.
    Zidane da 'Benim, hocam'der.
    Fatih Terim de aynı şeyi kendi futbolcularında uygalaya karar verir ve Istanbula geri dönüp Hakan Şükürü yanına çağırır ve
    'Hakan senin ananın babanın oğlu ama kardeşin değil,kim bu? ' der, Hakan da
    'Hihi bi dakka hocam gidip bi Hagi ye sorayım hihi' der. Hagi ye gidip
    'Hagi senin ananın babanın oğlu ama kardeşin deil,Kim bu? ' der Hagi de
    'benim tabiki' der. Bunun üzerine Hakan şükür Fatih hocaya döner ve 'Hagiymiş hocam' der..
    Fatih terimde'Saçmalama oglum ne hagi si.. Zidane' der..

  • Cgl Cgl
    Cgl Cgl

    -sana bi fıkra anlatim mi?
    __anlat...
    - oyleee anlat demekle olmaz.....sana bi fıkra anlatayım mı?
    __hadi ama...
    -oyle hadi ama demekle olmaz...sana bı fıkra anlatim mi?
    __yeter....
    -oyle yeter demekle olmaz...sana bı fıkra anlatım mı?


    gibi dıyaloga zorlayan tipler vardı eskıden....komik olduklarını sanan gıcıklardı....
    güzel olan fıkralar,cidden guldurur...
    olmayanlar; zoraki tebessume sebep olur ayıp olmasın dıye.....
    belden aşağsıysa; kesin guler karşı taraf.........iyi ya da kötusu yoktur onun.....

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Temel ölünce cehenneme gönderilir... Orada herkes sıcaktan bahsederken, Adana'nın sıcağını bilen Temel suskun öylece durmaktadır... İkide birde cehennemin kapısını açan zebanilere dayanamaz ve bağırarak söylenir... Ya hemşerim şu kapıyı artık açıp durmayın, ceyran yapıyor, üşüteceğiz...

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Azrail temelin yanına gelir ve kardeş vaktin tamam hadi gidelim der.
    Temel de uyanık ya yalvarır. Bana 5 yıl süre ver ondan sonra gel al canımı. Azrail tamam der ve gider. Temel de kendi kendine pilot olursam beni havada yakalayamaz diye düşünür ve derken 5 yıl sonunda azrail, pilot temelin yanına gelir ve vakit doldu gidelim der.
    Temelde şimdi canımı alsan arkada 300 yolcu var onlar ne olacak der
    azrail: oglum hepinizi bir araya getirene kadar anam ağladı zaten

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Adamın birisi kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine gider.
    Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük harflerle 'EŞEK' diye yazıp döner.
    Bir kaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:

    - 'Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım.'

    .... :) İşte zeka budur...

  • Ece Özdemir
    Ece Özdemir

    Birini döven bir adam hakimin karşısına çıkarılmış,
    Hakim sormuş:
    - Nerede yaşıyorsun?
    - Orda burda...
    - Ne iş yaparsın?
    - Onu bunu...
    - Barda dövdüğün adamı önceden tanıyor musun?
    - Söyle böyle...
    - Ne demek yani nerden tanıyorsun?
    - Ordan burdan...
    Hakim artik dayanamamış:
    - Anlaşıldı, götürün bu adamı tıkın içeri! ..
    İki jandarma adamın koluna girmiş götürürlerken adam hakime seslenmiş:
    - Heeeey bi dakika! .. Ne zaman çıkıcam ben burdan! ..
    Hakim de ona seslenmiş:
    - BUGÜN YARIN! ...

  • Zilan
    Zilan

    MATEMATİKÇİNİN AŞK MEKTUBU
    ]Türev tanem, bir tanem bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pi sayısı kadar
    ]sonsuzsun sevgilim.
    ]
    ]Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna ulaşıyor. Bir bakışın kalbimde
    ]matris kadar derin etkiler yapıyor. Kalem gibi kaşların, trigonometri gibi
    ]karışık saçların, tebeşir kokusu gibi burnumda tütüyor.
    ]
    ]Çarpanlarına ayrılamayan denklemler gibi nazlanma. Senden mektup almak inan
    ]integral almaktan daha zor. Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar
    ]gibiyiz. Eğer böyle devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kurallarıyla
    ]izleyeceğim.
    ]
    ]Seninle bir daire olalım. Merkezde ben, etrafta eşit uzaklıklarda sen.
    ]Nereye bakarsam seni göreyim. Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz kiriş
    ]olsun. Birbirimize o kadar yakın olalım ki, yarı çaplarımızın limiti sıfıra
    ]yaklaşsın.
    ]
    ]Şu anda y=ax+bx+c parabolünün iki ayrı kolu isek de bir gün tepe noktasında
    ]buluşacağız. Sana bir sinx eğrisi gibi sürekli 'k' sabiti kadar bağlıyım.
    ]
    ]Hiçbir parantez bizi ayıramaz! ! !
    ]