Asıl sınırlarının dışına çıktığında, mutasavvıfın akıl hastanesine kapatılmasını gerektiren bir düşünce tarzıdır. 1200'lerde de böyleydi, günümüzde de böyle...
“Allahumme Salli Âlâ Seyyidine Muhammedin Ve Âlâ Âli Seyyidine Muhammed(SAV) “
Hamdım, piştim , yandım. Şahsım adına daha ham bile olamamışımdır. Okuduğum ender eserlerden naçizane anlayabildiğim odur ki; Zamanın tasavvuf ehli, ki , Evliyaullah kabul ederiz. Okuduğumda tüylerim ürperiyor. İmreniyorum. Sonra dünya işine dalınca kendime kahrediyorum. Tasavvuf, önce niyet sonra yola çıkmakla başlar. Bu yolda kapılar vardır, acılar , sabırlar, gözyaşı, merhamet, sonsuz saygı ve sevgi, kendini unutmak vardır.1 kapıdan içeri girebilmek bazan kırk yıl demektir.Efendiler uzunca yazmak haddim değildir. Anlayabilen anlar. Sözün özü, tasavvuf Sevgililer sevgilisi Allah’u Teâla” ya aşık olabilmektir. Aşk derken, âlemi ve herşeyi, kendini unutup , Cenab-ı Allah ile yakınen bir olabilmektir.Sadece tek hadisi kutsi ile kısa kesmem gerekir ki; “ Cenab-ı Allah, mahşerde kuluna evvel şunu sorar, ‘ Ey kulum , ben seninleydim , sen kiminleydin” Vesselam
62-"Darda kalanın duasına, kendisine yakardığı zaman karşılık veren, başındaki sıkıntıyı gideren ve insanları yeryüzünün halifeleri yapan Allah, kendisine eş koşulan bütün varlıklardan üstün ve yücedir"??
Tasavvuf islamı yani; güzel ahlakı , hudutlara riayet ederek; yani haddini bilerek, edeplerine uyarak; yani keyfiyet ile değil Efendimiz A.S.V' mın sünnetine uyarak yaşamaktır, bunun uygulamalı ve samimi öğretisidir . Bu güzelliği yaşatan günümüze kadar getirenlerde var, benim bildiğim ve yetiştirdiği insanların edebinden yola çıkarak bulduğum güzellikler Adıyaman Menzil ve Malatya Darende somuncu baba türbesinde mevcuttur. Gidin, görün, yaşayın, tadın ve karar verin ne benim nede başkalarının uzaktan uzağa yorumları değil oradaki haldir aradığınız.
Tasavvuf, sûfilik yoludur. Tarîkatla, cemaatle yaşanmaz. Tamamen bireysel ibadet, itaat, riyazet ve tecrübelerin sonucunda iyi bir sûfi olabilirsin. Kendi yaşadığın güzellikleri kendin anlayabilirsin. İş kurumsallaşmaya gelince, şeytan boş durmaz. Sokar kibri, nifâkı araya, Sadece kendini Hakk zanneder durursun.
Tasavvuf hâl işi olduğu için, yaşayan bilir, tarif ile anlaşılmaz. İslam ahlakı ile süslenmektir. ölmeden önce ölmektir. baştan başa edeptir, tamamen edepten ibarettir. kadere rızadır. Hak teâlâya inkıyaddır, kayıtsız şartsız teslimiyettir. daha bir çok şey... her şeyden önce Tasavvuf, kalbi kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmaktır. vesselam
göya en büyük tasavvuf ehillerinden mevlanaya bir bakalım: moğolların saldırıları karşısında biz müslümanlar ne yapmalıyız diye soran ahaliden birine bakın ne cevap verir: su gibi olun. siyasetten uzak durun aman kimseye karışmayın. aman direnmeyin aman zorluk çıkarmayın. yani kısacası tecavüz kaçınılmazsa keyfini çıkar diyor muhterem. ve batı bu adamın türbesini haccediyor.neden? aferin görevini başarıyla ifa ettin diye.
islamda tasavvuf diye bir şey yoktur. tasavvuf hritiyanlıktaki ruhbanlık la aynı şeydir. eğer böyle bir uygulamayı rabbim uygun bulsaydı peygamberimiz yaşamına alır ve uygular ve bize bu konuda modellik yapardı. rehberi kuran ve hz muhammed olanın tasavvufla işi yoktur. müslüman zaten içini sdışını temiz tutmaktır. ekstra bir şeye daha gerek yoktur.
Tasavvuf dinin özüdür. Kurumlaşmış, merkezi din tasavvufun kalıplaşmış, özden uzaklaşmış biçimidir. Peygamberin hayatında, kişiliğinde tasavvuf vardır; ama bugün insanlara din diye sunulan birçok şey peygamberde yoktur. Bu kabuk dini peygamber öldükten sonra Arap devletleri yaratmıştır. Sahte hadisler, ayetlerin kasıtlı yanlış çevirileri günümüzün koşullarını yaratmıştır. Kabuk dinin uygulamaları, din kurucusu peygamberin kitap ve hayatında olmayan kurallarla doludur. Tasavvufa bilerek ya da bilmeyerek en çok karşı çıkanlar bu kabuk dinin inanırlarıdır.
Tasavvuf dinin özüne vurgu yapar, tıpkı Muhammed Peygamber gibi bütün ayrımcılıklara, bölücülüklere karşı çıkar. Birlik inancını savunur, hedefi insanların olgunlaşmasıdır. Tasavvufta münafıklık yoktur ya gerçek bir dindar olursunuz ya da savrulursunuz. Kabuk din ise bol bol münafık barındırır; çünkü ölçü ibadet biçimleriyle sınırlandırılmıştır. Bu gün kendisini Müslüman sanan bir sürü kirli kalp taşıyan insan vardır, onlar uykudadır; çünkü tasavvuf kendini, hayvanı, nefsini yenmek demektir.
Gerçek dindarın yolu tasavvuftur. Ölmeden önce ölmek tasavvuftur. Kendini bilmek tasavvuftur. Gerçek dindar Emevi ve Abbasi devletlerinin yeniden biçimlendirdiği ve gelenekselleştirdiği kabuk dini sorgulamaya başlar. Mezheplerin birbiriyle çeliştiğini fark eder, farklı cemaatların farklı uygulamalarını görür. Yeni dini kurallar, sahte hadisler uydurmanın asıl şirk olduğunu anlar.
Tasavvuf gönül enginliğidir, sınırsız hoşgörüdür. Yargılamamak ve bağışlamaktır. Özeleştiri yapabilen, başka görüşlere hoşgörülü olan, her şeyde sadeliği seçen, kendini bilen insan tasavvufu anlamıştır.
gerçek müslüman tasavvufu zaten tefekkür ederek gerçek yaşamına içkin kılmalıdır. yani her bir müslüman akl ve kalbi eğitip nefsi yenmeye uğraşmalı buöylelikle bu gün hayran olduğumuz o tasavvuf ehline uygun hal ile durmalıdır.
tasavvuf müslümanları miskinleştirmek ve reel yaşamdan, ilimden, fenden, buluşlardan ve kurandan uzaklaştırmak için batılılar tarafından uydurulmuş ,teşvik edilmiş bir alternatif yaşam biçimidir. bir müslümana lazım olan iki şeyi peygamberimiz veda hutbesinde en yalın ve net şekilde açıklamıştır: onlar da 1 kuran 2 sünnet size iki şey bıraktım der peygamberimiz bu kutlu hutbede kuran ve benim sünnet im bu ikisine sıkı sıkı sarılın ki kurtuluşa eresiniz.
islamda tasavvuf yoktur arkadaşlar. sevgili peygamberimiz müslümanlara lazım olan her şeyi bizzat kendi yaşantısında test ederek gösterdi. hz peygamber hiç bir zaman dünyadan el etek çekerek sadece fikir dünyasında yaşamamış ve bunu tavsiye etmemiştir. tasavvuf ehlinin yaptığı ve savunduğu miskin hayat islamda önerilmeyen bir şeydir. bu hristiyanlıktaki ruhban sınıfıyla aynı şeydir, başka bir şey değil.
Zariyat suresi 56 ncı ayette Allah (cc) buyuruyor ki: 'Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.' O'na kulluğun gerçek yolu tasavvuftan geçer....
Bilindiği gibi, İslam yolu dört bölümden ibarettir:
1-) Fıkıh.
2-) Kelam.
3-) Ahlak.
4-) Tasavvuf.
Fıkıh: Helal ile haramı açıklayan bir ilimdir. Konusu: Namaz, zekat, oruç, hac, alış-veriş, nikah, talak gibi mükelleflerin fiil ve sözleridir.
Kelam: Dini inançları ispatlayan, varid olan şüpheleri izale eden ilimdir. Konusu; Allah-u Zülcelal'in zat ile sıfatları ve ahiret ahvalidir.
Ahlak: Kötü meziyetlerden korunmak, iyi meziyetler edinmek için çirkin davranışları ve hususiyetleri inceleyen ilimdir.
Tasavvuf: Ebedi saadete ulaşmak amacıyla, zahirin ve batının tamir; ahlakın tasfiye ve nefsin tezkiye hallerini içine alan, manevi bir ilimdir. Tasavvufun genel tanımı ise şudur:
İslam dininin getirdiği hükümlerin, müslüman kimse tarafından, zahirî ve bâtınî yönleriyle birlikte, ruhsatlardan faydalanmaksızın, azimet ve takva üzere tatbik edilmesidir.
Tasavvuf ruhî bir hayat olduğu için hakikatte; bizzat yaşamak ve hissetmek suretiyle anlaşılabilir ve anlatılabilir. Tasavvuf kitaplarında rastladığımız farklı anlatımlar ve izah tarzlarının asıl sebebi de budur. İslam alimleri, kendi rûhî-manevî hayatlarına göre tasavvufu tarif ederken; bazıları bidayet halleriyle, bazıları nihayet halleriyle, kimi zaman alametleriyle, kimi zaman da asıl ve esaslarına göre tarif etmişlerdir.
Hallac-ı Mansur'a, Enel Hak sözünden dönmesi için,100 kırbaç vurdular, en ufak ses çıkmadı, ölmediğini görünce ellerini ve ayaklarını kestiler. Dedi ki 'Sakın korkudan sarardığımı zannetmeyin. Kan kaybetmekten sararıyorum.'
Sonra o halde Daraağacına çıkardılar. O'na dediler ki: ' Tasavvuf nedir? ' Dedi ki: 'Tasavvufun en aşağı derecesi işte bende gördüğünüz bu haldir.' Dediler ki: 'Ya ileri derecesi? ' Dedi ki: 'Onu görmeye tahammülünüz olamaz.'
herkesin âhenkle şarkı söylediği bir dünyada,
,, Bişnev " sağır, dilsiz bir kamış olmayı seçmiş.
lâkin;
ney' e nefes değdiğinde içini sızlatan, sözler duyarsın, sessiz, sağır olmayan.
o yüzden ki, Tasavvuf huzur yoludur.
isteyen her kişinin gölgesine güzellikler bulaşsın, güzel olan ne varsa yeter ki çoğalarak.
sevgiler...
?si=EeGgJgspCq1B-NGE
Asıl sınırlarının dışına çıktığında, mutasavvıfın akıl hastanesine kapatılmasını gerektiren bir düşünce tarzıdır. 1200'lerde de böyleydi, günümüzde de böyle...
Tasavvuf
“Allahumme Salli Âlâ Seyyidine Muhammedin Ve Âlâ Âli Seyyidine Muhammed(SAV) “
Hamdım, piştim , yandım. Şahsım adına daha ham bile olamamışımdır. Okuduğum ender eserlerden naçizane anlayabildiğim odur ki; Zamanın tasavvuf ehli, ki , Evliyaullah kabul ederiz. Okuduğumda tüylerim ürperiyor. İmreniyorum. Sonra dünya işine dalınca kendime kahrediyorum. Tasavvuf, önce niyet sonra yola çıkmakla başlar. Bu yolda kapılar vardır, acılar , sabırlar, gözyaşı, merhamet, sonsuz saygı ve sevgi, kendini unutmak vardır.1 kapıdan içeri girebilmek bazan kırk yıl demektir.Efendiler uzunca yazmak haddim değildir. Anlayabilen anlar. Sözün özü, tasavvuf
Sevgililer sevgilisi Allah’u Teâla” ya aşık olabilmektir. Aşk derken, âlemi ve herşeyi, kendini unutup , Cenab-ı Allah ile yakınen bir olabilmektir.Sadece tek hadisi kutsi ile kısa kesmem gerekir ki; “ Cenab-ı Allah, mahşerde kuluna evvel şunu sorar, ‘ Ey kulum , ben seninleydim , sen kiminleydin”
Vesselam
TASAVVUF;
Nefsin 7 makamında yol almaktır. Her bir adımda nefsin 19 kötülüğünden kurtulup, ruhun 19 güzelliğine ulaşmaktır.
İlk 4 makamı herkes geçebilir. Son üç makamı geçmek için bir mürşide intisap etmek gerekir.
NEML (KARINCA) SURESİ
Bismillahirrahmanırrahim
62-"Darda kalanın duasına, kendisine yakardığı zaman karşılık veren, başındaki sıkıntıyı gideren ve insanları yeryüzünün halifeleri yapan Allah, kendisine eş koşulan bütün varlıklardan üstün ve yücedir"??
Tasavvuf islamı yani; güzel ahlakı , hudutlara riayet ederek; yani haddini bilerek, edeplerine uyarak; yani keyfiyet ile değil Efendimiz A.S.V' mın sünnetine uyarak yaşamaktır, bunun uygulamalı ve samimi öğretisidir . Bu güzelliği yaşatan günümüze kadar getirenlerde var, benim bildiğim ve yetiştirdiği insanların edebinden yola çıkarak bulduğum güzellikler Adıyaman Menzil ve Malatya Darende somuncu baba türbesinde mevcuttur. Gidin, görün, yaşayın, tadın ve karar verin ne benim nede başkalarının uzaktan uzağa yorumları değil oradaki haldir aradığınız.
Tasavvuf, sûfilik yoludur. Tarîkatla, cemaatle yaşanmaz.
Tamamen bireysel ibadet, itaat, riyazet ve tecrübelerin sonucunda iyi bir sûfi olabilirsin.
Kendi yaşadığın güzellikleri kendin anlayabilirsin.
İş kurumsallaşmaya gelince, şeytan boş durmaz.
Sokar kibri, nifâkı araya,
Sadece kendini Hakk zanneder durursun.
Tasavvuf hâl işi olduğu için, yaşayan bilir, tarif ile anlaşılmaz.
İslam ahlakı ile süslenmektir.
ölmeden önce ölmektir.
baştan başa edeptir, tamamen edepten ibarettir.
kadere rızadır.
Hak teâlâya inkıyaddır, kayıtsız şartsız teslimiyettir.
daha bir çok şey... her şeyden önce Tasavvuf, kalbi kötü huylardan temizlemek ve iyi huylarla doldurmaktır.
vesselam
AŞKa yolculuk, AŞKta yolculuk, AŞKla yolculuk, AŞKtan yolculuktur.
göya en büyük tasavvuf ehillerinden mevlanaya bir bakalım: moğolların saldırıları karşısında biz müslümanlar ne yapmalıyız diye soran ahaliden birine bakın ne cevap verir: su gibi olun. siyasetten uzak durun aman kimseye karışmayın. aman direnmeyin aman zorluk çıkarmayın. yani kısacası tecavüz kaçınılmazsa keyfini çıkar diyor muhterem. ve batı bu adamın türbesini haccediyor.neden? aferin görevini başarıyla ifa ettin diye.
tasavvuf müslümanları miskinleştirmek ve islamın özünden uzaklaştırmak için batının icad ettiği yutturmacalardan sadece biridir.
islamda tasavvuf diye bir şey yoktur. tasavvuf hritiyanlıktaki ruhbanlık la aynı şeydir. eğer böyle bir uygulamayı rabbim uygun bulsaydı peygamberimiz yaşamına alır ve uygular ve bize bu konuda modellik yapardı. rehberi kuran ve hz muhammed olanın tasavvufla işi yoktur. müslüman zaten içini sdışını temiz tutmaktır. ekstra bir şeye daha gerek yoktur.
İçsel yolculuğu tamamlayıp özünü bulmaktır.
İlk adımı sevgidir..
Hayattan korkanların sığınağıdır.
Tasavvuf nefsini terbiye etme yolculuğu ve bu yolda aşkı bulmak olarak tarif edilen gerçek islamdır
Tasavvuf dinin özüdür. Kurumlaşmış, merkezi din tasavvufun kalıplaşmış, özden uzaklaşmış biçimidir. Peygamberin hayatında, kişiliğinde tasavvuf vardır; ama bugün insanlara din diye sunulan birçok şey peygamberde yoktur. Bu kabuk dini peygamber öldükten sonra Arap devletleri yaratmıştır. Sahte hadisler, ayetlerin kasıtlı yanlış çevirileri günümüzün koşullarını yaratmıştır. Kabuk dinin uygulamaları, din kurucusu peygamberin kitap ve hayatında olmayan kurallarla doludur. Tasavvufa bilerek ya da bilmeyerek en çok karşı çıkanlar bu kabuk dinin inanırlarıdır.
Tasavvuf dinin özüne vurgu yapar, tıpkı Muhammed Peygamber gibi bütün ayrımcılıklara, bölücülüklere karşı çıkar. Birlik inancını savunur, hedefi insanların olgunlaşmasıdır. Tasavvufta münafıklık yoktur ya gerçek bir dindar olursunuz ya da savrulursunuz. Kabuk din ise bol bol münafık barındırır; çünkü ölçü ibadet biçimleriyle sınırlandırılmıştır. Bu gün kendisini Müslüman sanan bir sürü kirli kalp taşıyan insan vardır, onlar uykudadır; çünkü tasavvuf kendini, hayvanı, nefsini yenmek demektir.
Gerçek dindarın yolu tasavvuftur. Ölmeden önce ölmek tasavvuftur. Kendini bilmek tasavvuftur. Gerçek dindar Emevi ve Abbasi devletlerinin yeniden biçimlendirdiği ve gelenekselleştirdiği kabuk dini sorgulamaya başlar. Mezheplerin birbiriyle çeliştiğini fark eder, farklı cemaatların farklı uygulamalarını görür. Yeni dini kurallar, sahte hadisler uydurmanın asıl şirk olduğunu anlar.
Tasavvuf gönül enginliğidir, sınırsız hoşgörüdür. Yargılamamak ve bağışlamaktır. Özeleştiri yapabilen, başka görüşlere hoşgörülü olan, her şeyde sadeliği seçen, kendini bilen insan tasavvufu anlamıştır.
gerçek müslüman tasavvufu zaten tefekkür ederek gerçek yaşamına içkin kılmalıdır. yani her bir müslüman akl ve kalbi eğitip nefsi yenmeye uğraşmalı buöylelikle bu gün hayran olduğumuz o tasavvuf ehline uygun hal ile durmalıdır.
tasavvuf müslümanları miskinleştirmek ve reel yaşamdan, ilimden, fenden, buluşlardan ve kurandan uzaklaştırmak için batılılar tarafından uydurulmuş ,teşvik edilmiş bir alternatif yaşam biçimidir. bir müslümana lazım olan iki şeyi peygamberimiz veda hutbesinde en yalın ve net şekilde açıklamıştır:
onlar da
1 kuran
2 sünnet
size iki şey bıraktım der peygamberimiz bu kutlu hutbede kuran ve benim sünnet im
bu ikisine sıkı sıkı sarılın ki kurtuluşa eresiniz.
islamda tasavvuf yoktur arkadaşlar. sevgili peygamberimiz müslümanlara lazım olan her şeyi bizzat kendi yaşantısında test ederek gösterdi. hz peygamber hiç bir zaman dünyadan el etek çekerek sadece fikir dünyasında yaşamamış ve bunu tavsiye etmemiştir. tasavvuf ehlinin yaptığı ve savunduğu miskin hayat islamda önerilmeyen bir şeydir. bu hristiyanlıktaki ruhban sınıfıyla aynı şeydir, başka bir şey değil.
bir olma yoludur yaratanla, evrenle, tek ve bütün olmak erimektir
Sadece yürekle gidilen gizli ve özel bir yol...
Tevhid inancı. Bir olmak. Koşulsuz sevgi...
Zariyat suresi 56 ncı ayette Allah (cc) buyuruyor ki: 'Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.'
O'na kulluğun gerçek yolu tasavvuftan geçer....
Şeriat-Tarikat-Marifet-Hakikat.....
Bilindiği gibi, İslam yolu dört bölümden ibarettir:
1-) Fıkıh.
2-) Kelam.
3-) Ahlak.
4-) Tasavvuf.
Fıkıh: Helal ile haramı açıklayan bir ilimdir. Konusu: Namaz, zekat, oruç, hac, alış-veriş, nikah, talak gibi mükelleflerin fiil ve sözleridir.
Kelam: Dini inançları ispatlayan, varid olan şüpheleri izale eden ilimdir. Konusu; Allah-u Zülcelal'in zat ile sıfatları ve ahiret ahvalidir.
Ahlak: Kötü meziyetlerden korunmak, iyi meziyetler edinmek için çirkin davranışları ve hususiyetleri inceleyen ilimdir.
Tasavvuf: Ebedi saadete ulaşmak amacıyla, zahirin ve batının tamir; ahlakın tasfiye ve nefsin tezkiye hallerini içine alan, manevi bir ilimdir. Tasavvufun genel tanımı ise şudur:
İslam dininin getirdiği hükümlerin, müslüman kimse tarafından, zahirî ve bâtınî yönleriyle birlikte, ruhsatlardan faydalanmaksızın, azimet ve takva üzere tatbik edilmesidir.
Tasavvuf ruhî bir hayat olduğu için hakikatte; bizzat yaşamak ve hissetmek suretiyle anlaşılabilir ve anlatılabilir. Tasavvuf kitaplarında rastladığımız farklı anlatımlar ve izah tarzlarının asıl sebebi de budur. İslam alimleri, kendi rûhî-manevî hayatlarına göre tasavvufu tarif ederken; bazıları bidayet halleriyle, bazıları nihayet halleriyle, kimi zaman alametleriyle, kimi zaman da asıl ve esaslarına göre tarif etmişlerdir.
Tasavvufçu ODAY,
((okur,düşünür,anlar,yazar)) DİYOR Kİ:
sufi,**sufi kime derler** diye sual etmeyen kişidir?
tasavvufçu,ben bende ölüp @llah'ta dirilmek istiyorum diyen kişidir?
PGV'NİN DDD'LERİ::
İslam ilmiyle amel eden?
İslam'a hizmet eden insan'dır?
İslam ilmiyle amel etmeyen?
İslam'a hıyanet eden insan'dır?
not:((bu dörtlüğü hayrettin karamanın bir yazısından ilham alarak yazmış bulunuyoruz vesselam :))
dağınık hayatları düzene sokan yol...
Hallac-ı Mansur'a, Enel Hak sözünden dönmesi için,100 kırbaç vurdular, en ufak ses çıkmadı, ölmediğini görünce ellerini ve ayaklarını kestiler.
Dedi ki 'Sakın korkudan sarardığımı zannetmeyin. Kan kaybetmekten sararıyorum.'
Sonra o halde Daraağacına çıkardılar.
O'na dediler ki: ' Tasavvuf nedir? '
Dedi ki: 'Tasavvufun en aşağı derecesi işte bende gördüğünüz bu haldir.'
Dediler ki: 'Ya ileri derecesi? '
Dedi ki: 'Onu görmeye tahammülünüz olamaz.'
bir ev düşünün...evin bir hayat tarzı var,akışı..
tasavvuf o evdeki pençerenin önünde duran saksıdaki çiçektir :)