DERVİŞ OLAN KİŞİLER Derviş olan kişiler, deli olağan olur, Aşk nedir bilmeyenler, ana gülegen olur. Sakın gülme sen ona, iyi değildir sana, Adam neye gülerse, başa geleğen olur. ** Derviş lâ mekan olur, dünya terkini urur, Dünya terkini uranlar, didar göregen olur. Ah bu aşkın halleri, her kime uğrar ise, Derdine sabretmeyen, yolda kalagan olur. ** Bir kişi aşık olsa, aşk deryasına dalsa, Ol deryanın dibinde, cevher bulagan olur. Derviş Yunus sen dahi, incitme dervişleri, Dervişlerin duası, makbul olagan olur.
Bir söz vardır: 'Dervişin fikri neyse, zikri de odur'... Mevlevilerin, sağ elin havaya kaldırılıp, sol elin yere bakarak, sol ayaklarını yerden kaldırmadan, sağ ayağın iki adımda bir dönme turunu tamamladıkları 'sema' adı verilen dansı yapanlardır dervişler. Bir tür, ölülerin mezarlarından çıkıp, tekrar yaşamaya başlamalarını anlatan dans türüdür. Mistik bir dans olması sebebiyle, çok ilgi toplamaktadır, sadece Türkiye'de değil, özellikle Mısır'da bu dansı süsleyip, değişik figürler katarak bir 'SHOW' haline getirmişlerdir.
tanrı tanık olsun sen mutluluksun ellerin ruhumda ellerin davet otur şöyle bir bak dünya konuşsun .... kendimi bırakacağım sonunda üst tarafı bir sevmek ne var diyorlar bunda oysa aşkın şiddetinden yumuşayan uzun ince ellerin yepyeni sırlar arayacak koynumda güzelliğin güzelliğin acıyla dolansa da boynumda
Ey derviş ondan bana ne getirdin Asanın izini taşıyan diyardan,ince bir ah getirdin Bir sabır getirdin hırkanın kokusuyla Ve ben; Ben sandım ki sendin O Ne güzelde benziyormuş uzaktan gölgen, O’nu ne çok anlatıyor Vuslatı arzulayan sendeki gözler..
Derviş Bir tarikata ve şeyhe bağlı olan mürid, sûfiyâne bir hayat yaşayan kişi.
Farsça bir kelime olmakla birlikte bütün müslüman milletlerin dillerine girmiş olan derviş, esas itibariyle 'muhtaç, fakir' anlamlarına gelir,Tasavvufi mana itibarı ile Allah fakiri,Allah'a Muhtaç olduğunu hisseden, Allah'ı taleb eden, Ehli Suffa (Peyganberin en yakın arkadaşları) anlamında derviş sıfat olarak kullanılmıştır.Dervişân da derviş kelimesinin çoğuludur. Muhammedi şeriatta Biat edilen Evliya'yı Allah'a vesile kabul edip,İslamın esaslarını yerine getirmek için söz veren sadakat ve samimiyeti esas kabul edip Allah'a bağlanan,zamana göre Bağlı olduğu Mürşidinin Tasavvufi ögretisi üzere yaşamaya çalışan,Allah adamı,Ehli hal olarakta anılır.Allaha giden yol olarak kabul edilen Tarikatler dervişlerin Üniversitesi olmuştur. Derviş Mürşidinin tasarrufatı altında adedini mürşidin belirlediği Allah'ın Zikri ile meşgul olup nefsindeki kötülüklerden arınıp insan olabilme Allah'a kulluk yapabilme gayretiyle yaşar. Mutasavvifin en büyük derviş olarak Hz.Peygamber'i kabul eder.
Zamanın dehrinde iki derviş karşılaşır ve sohbete başlarlar... Dervişin biri diğerine yaşamak için ne yapıyorsun diye sorar, diğeri cevap verir; -hiç, bulduğumda yiyiyorum bulamadığımda sabrediyorum. bunun üzerine diğeri tokat gibi cevabı yapıştırır -Bu senin dediğini bizim Horosanın köpekleride yapıyor, biz ise çalışıyor kazandığımızı garip gurebeya dağıtıyoruz...
Derviş denince,kendi benliğinden sıyrılıp kainatın her zerresinde allahın sıfatlarını müşahede eden ve alemlerin rabbi ile hemdem olduğundan, bunun verdiği manevi bir hoşluk (veya sarhoşluk) hali ile kendi varlığını aklına bile getiremeyen bir mutlu kişi aklıma gelir. Acaba bu güzel şey benim de başıma gelir mi dostlar?
”Dervişlikle, âşıklık bir arada olursa sultanlıktır. Aşkın kederi, keder değil, çok değerli bir hazinedir. Fakat bu hazine gizlidir. Ben gönül evini kendi elimle yıktım, harab ettim. Çünkü definenin harap yerde saklı olduğunun bildim. “hz.pir”
derviş: der:kapı viş:kapının alt eşiği... kardeşleri onu çiğneyince ses çıkarmayan,bir kusuru kendisine söylendiğinde de 'allah razı olsun' diyebilen kimselere tasavvufta derviş deniyor..
DERVİŞ OLAN KİŞİLER
Derviş olan kişiler, deli olağan olur,
Aşk nedir bilmeyenler, ana gülegen olur.
Sakın gülme sen ona, iyi değildir sana,
Adam neye gülerse, başa geleğen olur.
**
Derviş lâ mekan olur, dünya terkini urur,
Dünya terkini uranlar, didar göregen olur.
Ah bu aşkın halleri, her kime uğrar ise,
Derdine sabretmeyen, yolda kalagan olur.
**
Bir kişi aşık olsa, aşk deryasına dalsa,
Ol deryanın dibinde, cevher bulagan olur.
Derviş Yunus sen dahi, incitme dervişleri,
Dervişlerin duası, makbul olagan olur.
Bir söz vardır: 'Dervişin fikri neyse, zikri de odur'...
Mevlevilerin, sağ elin havaya kaldırılıp, sol elin yere bakarak, sol ayaklarını yerden kaldırmadan, sağ ayağın iki adımda bir dönme turunu tamamladıkları 'sema' adı verilen dansı yapanlardır dervişler. Bir tür, ölülerin mezarlarından çıkıp, tekrar yaşamaya başlamalarını anlatan dans türüdür. Mistik bir dans olması sebebiyle, çok ilgi toplamaktadır, sadece Türkiye'de değil, özellikle Mısır'da bu dansı süsleyip, değişik figürler katarak bir 'SHOW' haline getirmişlerdir.
Eyy! Sabreden derviş.. Bana da öğretsene nasıl oluyor o iş? ;)
saki ki sen oldun, su şarap oldu...
ah minel aşk: aşktan ve hallerinden ah ederim.. :))
yemin ederim benim adım
tanrı tanık olsun sen mutluluksun
ellerin ruhumda ellerin davet
otur şöyle bir bak dünya konuşsun
....
kendimi bırakacağım sonunda
üst tarafı bir sevmek ne var diyorlar bunda
oysa aşkın şiddetinden yumuşayan uzun ince ellerin
yepyeni sırlar arayacak koynumda
güzelliğin güzelliğin
acıyla dolansa da boynumda
UZAKTAKİ/NE ' Sıtkı Caney '
Dokun/ma kalb/im/e..
..
Koptu tesbihi..
Dağılan onsekizbin âlemdir şimdi..
..
''Tufan suları basar her yeri
Ama ıslanmaz dervişlerin etekleri..'' S.Karakoç
Derviş..
Tennurende bana da bir yer var mı..?
Tutunsam mı..?
Ey derviş ondan bana ne getirdin
Asanın izini taşıyan diyardan,ince bir ah getirdin
Bir sabır getirdin hırkanın kokusuyla
Ve ben;
Ben sandım ki sendin O
Ne güzelde benziyormuş uzaktan gölgen,
O’nu ne çok anlatıyor
Vuslatı arzulayan sendeki gözler..
Derviş Bir tarikata ve şeyhe bağlı olan mürid, sûfiyâne bir hayat yaşayan kişi.
Farsça bir kelime olmakla birlikte bütün müslüman milletlerin dillerine girmiş olan derviş, esas itibariyle 'muhtaç, fakir' anlamlarına gelir,Tasavvufi mana itibarı ile Allah fakiri,Allah'a Muhtaç olduğunu hisseden, Allah'ı taleb eden, Ehli Suffa (Peyganberin en yakın arkadaşları) anlamında derviş sıfat olarak kullanılmıştır.Dervişân da derviş kelimesinin çoğuludur. Muhammedi şeriatta Biat edilen Evliya'yı Allah'a vesile kabul edip,İslamın esaslarını yerine getirmek için söz veren sadakat ve samimiyeti esas kabul edip Allah'a bağlanan,zamana göre Bağlı olduğu Mürşidinin Tasavvufi ögretisi üzere yaşamaya çalışan,Allah adamı,Ehli hal olarakta anılır.Allaha giden yol olarak kabul edilen Tarikatler dervişlerin Üniversitesi olmuştur. Derviş Mürşidinin tasarrufatı altında adedini mürşidin belirlediği Allah'ın Zikri ile meşgul olup nefsindeki kötülüklerden arınıp insan olabilme Allah'a kulluk yapabilme gayretiyle yaşar. Mutasavvifin en büyük derviş olarak Hz.Peygamber'i kabul eder.
Dinle sözümü sana direm özge edadır
Derviş olana lazım olan aşk-ı Hüdadır
...
Zamanın dehrinde iki derviş karşılaşır ve sohbete başlarlar...
Dervişin biri diğerine yaşamak için ne yapıyorsun diye sorar, diğeri cevap verir;
-hiç, bulduğumda yiyiyorum bulamadığımda sabrediyorum.
bunun üzerine diğeri tokat gibi cevabı yapıştırır
-Bu senin dediğini bizim Horosanın köpekleride yapıyor, biz ise çalışıyor kazandığımızı garip gurebeya dağıtıyoruz...
^^Dervişlik der ki bana
Sen derviş olamazsın
Dövene elsiz gerek
Sövene dilsiz gerek
Derviş gönülsüz gerek
Sen derviş olamazsın ^^
der Yunus Emre
Dervişin mülküde yüküde nefsidir cihanda
O öldümü kalmaz gamıda gümanıda canda.
Derviş denince,kendi benliğinden sıyrılıp kainatın her zerresinde allahın sıfatlarını müşahede eden ve alemlerin rabbi ile hemdem olduğundan, bunun verdiği manevi bir hoşluk (veya sarhoşluk) hali ile kendi varlığını aklına bile getiremeyen bir mutlu kişi aklıma gelir.
Acaba bu güzel şey benim de başıma gelir mi dostlar?
Derviş Muhammed Nefesi:
Hak nasip eylese görsem yüzünü
Canım arzuladı sahib Mehdi'dir
Ayağın tozuna sürsem yüzümü
Erenler sahibi sahib Mehdi'dir
Mümin olan kardaş onu arzular
Tarikat erkanın daima gizler
İnşaallah cemalin görür bu gözler
Bu vaktin sahibi sahib Mehdi'dir
Selam olsun bizden o gani Şah'a
Cemali gül olan Şems ile mah'a
İnşaallah bir gün gelir dergaha
Bu canın sahibi sahib Mehdi'dir
Vaktin kutbu gelse Zülfikar çalsa
Yezit'in neslini bir tamam kılsa
Yetişmez Şah'ıma yüz bin er olsa
Kılıcın sahibi sahib Mehdi'dir
Derviş Muhammed'im bizar olmuşum
Gezdiğim yerlerde didar bulmuşum
İsa gelir diye nazar kılmışım
Evliyanın kolu sahip Mehdi'dir.
”Dervişlikle, âşıklık bir arada olursa sultanlıktır. Aşkın kederi, keder değil, çok değerli bir hazinedir. Fakat bu hazine gizlidir. Ben gönül evini kendi elimle yıktım, harab ettim. Çünkü definenin harap yerde saklı olduğunun bildim. “hz.pir”
Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil
Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil
Yunus Emre
kimya diyarı kendi diyarın.
derviş:
der:kapı
viş:kapının alt eşiği...
kardeşleri onu çiğneyince ses çıkarmayan,bir kusuru kendisine söylendiğinde de 'allah razı olsun' diyebilen kimselere tasavvufta derviş deniyor..
Yalnızca yaya bir gezginim, yeryüzünde bir derviş..
Ya siz? Siz daha fazla birşey misiniz?
Allahü teâlâdan başka şeyleri kalbinden çıkarıp bütün âzâsıyla İslâm dîninin emir ve yasaklarına uyan, dünyâ malına gönül bağlamayan kimse.
Dervişlik, yalnız bir yere çekilip oturmak, gökte uçmak, dağda ve mağarada bulunmak değildir. Dervişlik, gönlü mâsivâdan yâni Allahü teâlâdan başka her şeyden çevirmektir. (Ubeydullah-ı Ahrâr)
Derviş dünyâ ve âhirette mes'ûddur. Dervişten dünyâda sultan vergi almaz. Âhirette de Allahü teâlâ hesap sormaz. (Ebû Bekr Verrâk) Dervişlik didükleri hırkayıla tâc değül, Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtâç değül.
(Yûnus Emre)
Dervişlik olaydı tac ile hırka
Biz dahi alırdık otuza kırka.
Yunus Emre
D: DÜNYADAN
R:RİYADAN
V:VARLIKTAN
Y: YALANDAN
Ş: ŞEHVETTEN
KENDİNİ KORUYANDIR.
NOT:TÜRKÇEDEKİ İ ARAPÇADAKİ YE HARFİNİN UZATMA HALİDİR
farsça: Fakir
bi 'DeRvisH' im varDI...
'smiley'