Gülistan'ın bağında güller sultanı idin Ey yetimler yetimi revnak-ı cemal idin Taif diyarında sen çöle inen nur idin ****Asrın örnek insanı Muhammed'ül Emin'im ****Selamlar olsun sana nur yüzlü peygamberim...Şüheda Nur
nur, varlığın çekirdeğidir. her canlının bir nuru vardır. ve o nur çekirdeğinde gizlidir. sonsuzluk kavramında büyük, küçük, az, çok vb. kavramlar geçersizdir. her şeyin değeri sonsuzluğun elindedir. bu açıdan çekirdek küçük gözükebilir ama sonsuzluğun elinde büyük olabilir. bana göre türkçe iyi bir ortak payda (dil:aklın ortak paydası) değil düşündüğünü ifade edemiyorsun. nur bir bütündür.
allah'ın bir adı. bir surenin adı. bir sureye adını veren, bir ayetin adı: 'allah göklerin ve yerin nurudur. '
bu ayetin tefsirini, fi zilal'il-kuran'da, seyyid kutup şöyle yapmış:
'göklerin ve yerin yapısı ve düzeni bu nura dayanır. varlıklarının özünü bahşeden, onların hareket tarzlarını belirleyen sistemi koyan bu nurdur. son zamanlarda insanlar-atomun parçalanmasından sonra- ellerindeki maddenin, ışık enerjisinden başka hiçbir dayanakları, ışık enerjisinden başka bir 'madde'likleri bulunmayan hareketli ışınlara dönüşmesi ile birlikte bu büyük gerçeğin bir yönünü kavrama imkanına kavuştular. çünkü maddenin özünü oluşturan atom, nötron ve elektronlardan oluşur. atomun parçalanması ile birlikte bu nötron ve eléktronlar özü itibariyle nur olan ışın dalgaları halinde dağılırlar. oysa insan kalbi bilimden asırlar önce bu büyük gerçeği kavramıştı. şeffaflaşıp kanatlandığı, nurdan ufuklara doğru yol aldığı her seferinde kavramıştı bu gerçeği. hiç kuşkusuz peygamberimizin -salât ve selâm üzerine olsun- kalbi bu gerçeği tam ve her yönüyle kavramıştı. taiften dönerken ellerini insanlardan silkeleyip ve rabbine yönelirken bu nuru ifade etmişti:
'allah'ım karanlıkları aydınlattığın, dünya ve ahiret işlerini onunla düzenlediğin yüzünün nuruna sığınırım.' isra ve miraç yolculuğu dönüşünde de bu nuru ifade etmişti. hz. aişe 'rabbini gördün mü? ' diye sorduğunda 'o nurdur, nasıl görebilirim ki? ' diye cevap vermişti
'gölgesiz nur latiftir,yücedir.kafes,kafes vuran nura,bir kalburdan aksetmededir.o kafes şeklindeki gölge, kalburun gölgesidir.aşıklar, bedenlerinin çıplak olmasını isterler.fakat erkekliği olmayana ha elbise olmuş, ha olmamış.o ekmek ve sofra oruçlulara çıkar.at sineğine çorba nedir tencere ne? '.............................................................(mevlana)
GÖNÜLDE NUR YOKSA, O GÖNÜLE GÖNÜL DENMEZ BEDENDE RUH BULUNMAZSA BOŞTUR BEŞ PARA ETMEZ...DİZELERİNİ YAZDIRAN NURLU İNSAN YAŞAMIN KAYNAĞI İLAHİ IŞIĞIM TANRISAL AYDINLIĞIM...
ONDAN ÖNCE ANLAMINA VAKIF OLMADIĞIM ONU TANIYINCA ANLAMIYLA BÜTÜNLEŞEN VE GERÇEKTEN NURLAR SAÇAN DÜNYAYI AYDINLATAN İNSANÜSTÜ VARLIK....SEVGİLİ; YİTİK BİR ÜLKEYİ KORUMAYA DEĞİL YENİDEN KURULACAK BİR ÜLKEYİ AŞKLA ÖRMEYE BENZER DEVRİMCİ OLMAK...
Esenliklere kavuşmuş bir kalbin simaya ulaştığı görünümüdür ki; bu, nurlu simaya(yüze) sahip bir insanın parıltısıdır. Böyle tertemiz bir kalbin aynası olarak belirir fıtratına(yaradılış özelliklerinden sağ duyuya dayalı olan özellikler) uygun davranan insanda... Demek ki nur; yükselen ruhun parıldayan bir belirtisidir. Öyle ki; insanın yükselmesinin sürekli olması için özbenliğini(özcan, ruhun dinginliği, kara bulutlardan arınmış ruh hali) hep diri tutması gerek.
Aydınlık; parıltı, parlaklık. Her çeşit zulmetin (karanlığın) zıddı. Işık, Kuran-ı Kerim, iman, İslamiyet, Peygamber Aleyhısselam. Zulmeti (karanlığı) defeden şule, ışık.
Bazılarınca ziya, nurdan daha sağlamdır ve daha hasdır. Nur; dünyaevi ve uhrevi (ahirete dair) olmak üzere iki nevidir (çeşittir) . Dünyaevi olanı da iki çeşittir: 1. Evvar-i İlahiyeden intişar eden (yayılan) nurdur. Akıl ve Nur-u Kur'an gibi. 2. Görmekle hissedilir ki, nurlu cisimlerden ibarettir, güneş, ay ve yıldız gibi. Uhveri Nur: Bir ayeti kerimede nur, alemin manen aydınlığına sebep olan Hazret-i Peygamber Aleyhisselama da denir. Diğer bir ayeti kerimede ise eşyanın hakikatını olduğu gibi beyan eden şeye de nur denir. Meşhur bir zata 'Nuri' denmiştir; bunun sebebi her zaman vaza ve nasihata başlasa gayb aleminden nurun şimşek gibi parıltısı ona tecelli ederdi… (Lugat-ı Remzi)
Nurla ilgili başka kelimelerse: Cebel-ün Nur, En-Nur, Suret-ün-Nur, Nurani, Nuraniyyet, Nuri, Nurbahş, Nur-ı ayn, Nurun ala nur, Nur-ul-envar, Nur-efşan, Nur-u kasd vs…
Sadece,yalnızca
(Tedesco)
'Koffer nur liegend öffnen'(Sadece yatay konumda açınız)
Gülistan'ın bağında güller sultanı idin
Ey yetimler yetimi revnak-ı cemal idin
Taif diyarında sen çöle inen nur idin
****Asrın örnek insanı Muhammed'ül Emin'im
****Selamlar olsun sana nur yüzlü peygamberim...Şüheda Nur
Nur-i alemsin bu gün hem dahi mahbub-i Huda
Eyleme aşıkların bir lahza kapından cüda
nur, varlığın çekirdeğidir. her canlının bir nuru vardır. ve o nur çekirdeğinde gizlidir. sonsuzluk kavramında büyük, küçük, az, çok vb. kavramlar geçersizdir. her şeyin değeri sonsuzluğun elindedir. bu açıdan çekirdek küçük gözükebilir ama sonsuzluğun elinde büyük olabilir. bana göre türkçe iyi bir ortak payda (dil:aklın ortak paydası) değil düşündüğünü ifade edemiyorsun. nur bir bütündür.
fahriye nurum...
allah'ın bir adı. bir surenin adı. bir sureye adını veren, bir ayetin adı: 'allah göklerin ve yerin nurudur. '
bu ayetin tefsirini, fi zilal'il-kuran'da, seyyid kutup şöyle yapmış:
'göklerin ve yerin yapısı ve düzeni bu nura dayanır. varlıklarının özünü bahşeden, onların hareket tarzlarını belirleyen sistemi koyan bu nurdur. son zamanlarda insanlar-atomun parçalanmasından sonra- ellerindeki maddenin, ışık enerjisinden başka hiçbir dayanakları, ışık enerjisinden başka bir 'madde'likleri bulunmayan hareketli ışınlara dönüşmesi ile birlikte bu büyük gerçeğin bir yönünü kavrama imkanına kavuştular. çünkü maddenin özünü oluşturan atom, nötron ve elektronlardan oluşur. atomun parçalanması ile birlikte bu nötron ve eléktronlar özü itibariyle nur olan ışın dalgaları halinde dağılırlar. oysa insan kalbi bilimden asırlar önce bu büyük gerçeği kavramıştı. şeffaflaşıp kanatlandığı, nurdan ufuklara doğru yol aldığı her seferinde kavramıştı bu gerçeği. hiç kuşkusuz peygamberimizin -salât ve selâm üzerine olsun- kalbi bu gerçeği tam ve her yönüyle kavramıştı. taiften dönerken ellerini insanlardan silkeleyip ve rabbine yönelirken bu nuru ifade etmişti:
'allah'ım karanlıkları aydınlattığın, dünya ve ahiret işlerini onunla düzenlediğin yüzünün nuruna sığınırım.' isra ve miraç yolculuğu dönüşünde de bu nuru ifade etmişti. hz. aişe 'rabbini gördün mü? ' diye sorduğunda 'o nurdur, nasıl görebilirim ki? ' diye cevap vermişti
o nur nerededir?
sağına, soluna baktı, göremedi.
ses dedi ki;
bir an için sağsız solsuz bak!
EZELİ NUR..
Nûrdan çehrendeki bu nikâp da ne?
Güneşlere taç giydiren ışıkken.
Hep hicranla bunca yıl bunca sene
Geçmiş gidiyor.. baharlar beklerken...
Ey mukaddes Kitap, ey ezelî nûr,
Ey iklimi ziyâ, etrafı huzûr;
Son demde bir kere daha ne olur,
Geliver ışık karanlığı boğarken.!
Bahar olmasa da sonbahar olsun,
Cihanlar tekmil âvâzınla dolsun;
Yeniden nâmın her yanda duyulsun!
Şu fâni ömürlerimiz biterken...
Ey mukaddes Kitap, ey ezelî nûr,
Ey iklimi ziyâ, etrafı huzûr;
Son demde bir kere daha ne olur,
Geliver ışık karanlığı boğarken.!
.....
NUR; ışıldamak,parıldamak üstün olmak manasına gelmektedir.
NUR; Allah'ın isimlerindendir.
Farkındalıkla;
'gölgesiz nur latiftir,yücedir.kafes,kafes vuran nura,bir kalburdan aksetmededir.o kafes şeklindeki gölge, kalburun gölgesidir.aşıklar, bedenlerinin çıplak olmasını isterler.fakat erkekliği olmayana ha elbise olmuş, ha olmamış.o ekmek ve sofra oruçlulara çıkar.at sineğine çorba nedir tencere ne? '.............................................................(mevlana)
'Yerleri, gökleri ve ikisi arasindakileri Hak olarak meydana getirdik' (15/85)
hem laik..hem nur'cuyum...he he :)))
hiç memnun deilim..
hiç...
Nedir bu meş'ale nûrunmu YÂRESULALLAH.......
GÖNÜLDE NUR YOKSA, O GÖNÜLE GÖNÜL DENMEZ BEDENDE RUH BULUNMAZSA BOŞTUR BEŞ PARA ETMEZ...DİZELERİNİ YAZDIRAN NURLU İNSAN YAŞAMIN KAYNAĞI İLAHİ IŞIĞIM TANRISAL AYDINLIĞIM...
ONDAN ÖNCE ANLAMINA VAKIF OLMADIĞIM ONU TANIYINCA ANLAMIYLA BÜTÜNLEŞEN VE GERÇEKTEN NURLAR SAÇAN DÜNYAYI AYDINLATAN İNSANÜSTÜ VARLIK....SEVGİLİ; YİTİK BİR ÜLKEYİ KORUMAYA DEĞİL YENİDEN KURULACAK BİR ÜLKEYİ AŞKLA ÖRMEYE BENZER DEVRİMCİ OLMAK...
HAYATIN ANLAMI...YAŞAMIMI AYDINLATAN VE NURLANDIRAN KİŞİNİN ÇOK GÜZEL OLAN İSMİ...
TANRISAL IŞIK....Ve benim hayatımın anlamı olan DÜNYANIN EN GÜZEL İnsanının ismi...
Hangi aklı selim müslüman görmediği şeyi anlatıyor,görende gösterileni
tarif edebilecek kelime bulabiliyor.
bir aydınlık herkese nasip olmaz.............. ;)
sadece alışılmadık bir ışık
parlar
ve inandırır
gerçek
düşlere
hem gece dediğin ne ki,
sadece
birkaç kırık dökük
dilenciliğe alışkın hece
Esenliklere kavuşmuş bir kalbin simaya ulaştığı görünümüdür ki; bu, nurlu simaya(yüze) sahip bir insanın parıltısıdır. Böyle tertemiz bir kalbin aynası olarak belirir fıtratına(yaradılış özelliklerinden sağ duyuya dayalı olan özellikler) uygun davranan insanda...
Demek ki nur; yükselen ruhun parıldayan bir belirtisidir. Öyle ki; insanın yükselmesinin sürekli olması için özbenliğini(özcan, ruhun dinginliği, kara bulutlardan arınmış ruh hali) hep diri tutması gerek.
mehmet murathan, izmir
beni...
Kutsal ışık, parıltı...
web cam almış güsel kusenim, taa londralarda inkilizleri tırnaklıyo :)
ada dustu..
onune gelen, cocugunu ismine bir nur konduruveriyor, nurdan gecilmiyor, zeynep nur, ayse nur,...nur
insallah dunyaya da bir faydasi olur
ışık
Aydınlık; parıltı, parlaklık.
Her çeşit zulmetin (karanlığın) zıddı.
Işık, Kuran-ı Kerim, iman, İslamiyet, Peygamber Aleyhısselam.
Zulmeti (karanlığı) defeden şule, ışık.
Bazılarınca ziya, nurdan daha sağlamdır ve daha hasdır. Nur; dünyaevi ve uhrevi (ahirete dair) olmak üzere iki nevidir (çeşittir) .
Dünyaevi olanı da iki çeşittir:
1. Evvar-i İlahiyeden intişar eden (yayılan) nurdur. Akıl ve Nur-u Kur'an gibi.
2. Görmekle hissedilir ki, nurlu cisimlerden ibarettir, güneş, ay ve yıldız gibi.
Uhveri Nur: Bir ayeti kerimede nur, alemin manen aydınlığına sebep olan Hazret-i Peygamber Aleyhisselama da denir. Diğer bir ayeti kerimede ise eşyanın hakikatını olduğu gibi beyan eden şeye de nur denir. Meşhur bir zata 'Nuri' denmiştir; bunun sebebi her zaman vaza ve nasihata başlasa gayb aleminden nurun şimşek gibi parıltısı ona tecelli ederdi… (Lugat-ı Remzi)
Nurla ilgili başka kelimelerse: Cebel-ün Nur, En-Nur, Suret-ün-Nur, Nurani, Nuraniyyet, Nuri, Nurbahş, Nur-ı ayn, Nurun ala nur, Nur-ul-envar, Nur-efşan, Nur-u kasd vs…