Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler Ravi : Ümmü Atiyye Hadis : Bir kadın Medine`de kızları sünnet ederdi. Resulullah (sav) (kadını çağırtarak) kendisine: 'Derin kesme. Zira derin kesmemen kadın için daha çok haz vesilesidir, koca için de daha makbuldür' diye talimat verdi. (Rezin`in rivayetinde Resulullah şöyle buyurur: 'Kızları sünnet ederken üstten kes, derin kesme, bu şekilde kesilmesi yüze daha çok parlaklık, kocaya daha çok haz verir.') HadisNo : 2153
''Peygamber benimle 6 (yaşında) bir kızken nişanlandı. medine'ye gittik ve beni-el-haris bin hazrec'in evinde kaldık. Sonra hastalandım ve saçlarım döküldü. Daha sonra saçlarım (yeniden) büyüdü ve annem, Um-ruman, salıncakta kız arkadaşlarımla oynarken yanıma geldi. beni çağırdı, yanına gittim; bana ne yapacağını bilmiyordum. elimden yakaladı ve beni kapıda bekletti. Soluğum kesilmişti, nefesim yerine geldiğinde; biraz su aldı ve yüzümle başımı bu su ile ovdu. Daha sonra beni eve aldı. Evde ensari bir kadın gördüm ve kadın şöyle dedi: 'Hayırlı olsun, Allah selamet versin, iyi şanslar.' Daha sonra beni onlara emanet etti ve onlar beni (evlilik için) hazırladılar. Hiç beklemezken sabah Allah'ın Elçisi bana geldi ve annem beni ona teslim etti, O esnada 9 yaşında bir kızdım
“Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar ve çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı, ellerini ve ayaklarını kesti, gözlerini oydu, çölde susuz ölüme terk etti. Biz onlara su vermek isteyince, Peygamber bizi engelledi.”
'Biriniz sütresiz olarak namaz kılarsa (önünden geçtiği takdirde) şunlar namazını bozar: Eşek, domuz, yahudi, mecusi, kadın... Namazın bozulmaması için onun önünden, bunların bir taş atımlık uzaktan geçmesi kifayet eder.' (Bir diğer rivayette şöyle denmişti: 'Namazı, (önden geçen) hayızlı kadın ve köpek bozar.')
İslam dininde, Muhammed (s.a.v) 'in değişik olaylar ve sorunlar karşısında inananları aydınlatmak, Kur'an'ın bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği sözler bütünüdür.
Peygâber efendimizin s.a.v. yüzbin selat ve selam onun üzerine ashabına ve ehli beytine olsun,onun sözleri,emri,nasihatlerine,hadis denir,hadisi şerif,
s,a,v, efendimiz bir hadisi şerifde şöyle buyurmaktadır, Kolaylastiriniz, zorlaştırmayın, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: 'Ben ve yetime bakan kimse cennette şöyleyiz' Orta parmağı ile baş parmağım yan yana getirip aralarını açıp kapayarak işaret etti.
İbn-i Hafif'in rivayet ettiği hadis-i şerif'te Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki: 'Eğer Allahü Tealanın katında,bütün dünyanın bir sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı kafirlere bir yudum su vermezdi...' Sadakne Resulullah...
hadis islamın 2 ana kaynağından biri muhammed sav ümmeti olmanın tek yolu fakat onu çok sevdiğini söyleyip şefaatini umanlar onun 4 hadisini bilmiyor hiç öğrenme gibi bir sıkıntısı yok dinini nasıl olsa babadan ve çevreden öğrenmiş hatta kulaktan duyma sözleride hadis diye anlatır durur niçin hiç hadis okumuyorsun desen ben onu anlayamam onu anlamak için alim falan olmak gerek der ve hatta işine gelmeyince bu hadiste bir tuhaflık var zayıf olmalı diye kolayca reddeder işte muhammed ümmeti onu çok seviyoruz uruna ölürüz
'Her kim benim velî bir kuluma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb îlân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana nâfile ibâdetlerle de durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum.' (Buhârî,Rikâk, 38)
Yine Ömer b. El-Hattâb (ra) 'den: Demiştir ki, günün birinde Resûlullah (sav) Efendimiz'in huzûrunda bulunduğumuz sırada bir de baktık ki elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuğa delalet eder hiç bir alâmet olmayan ve böyle iken yine hiç birimizce tanınmayan bir kimse karşımıza çıka geldi. (sokula sokula) nihâyet Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri'nin yanına (varıp) oturdu. Ve dizlerini dizlerine dayayıp ve her iki avucunu iki uyluğu üzerine koyup: 'Ya Muhammed, İslam nedir? Bana söyle' dedi. Resûlullah (sav) : 'İslâm Allah'dan başka hiç bir ilâh ve Ma'bûd-ı bi'l-hak olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehâdet etmen, namazı ikâme etmen, zekâtı vermen, Ramazan'da oruç tutman ve yoluna gücün yeterse Beytu'llâh'a hac etmendir.' buyurdu. O (yabancı kimse) : 'Doğru söylüyorsun.' dedi. Biz onun hâline hem Cenâb-ı Resûl'e soruyor, hem de onu tasdik ediyor diye teaccüb ettik. Ondan sonra: 'Bir de imân nedir? ' söyle.' diye sordu. Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz: 'İmân Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, âhiret gününe imân etmendir. Bir de hayır ve şer (tatlı, acı hangi türlüsü olursa olsun) kadere imân etmendir.' buyurunca yine: 'Doğru söylüyorsun.' dedi. Ve: 'ihsan nedir? söyle' diye bir daha sordu. Cenâb-ı Risâlet-meâb Efendimiz de: 'İhsan, Allah'a sanki görüyormuş gibi ibâdet etmendir. Zirâ sen O'nu görmüyorsan, O seni görüyor.' buyurdu. O, yine: 'Doğru söylüyorsun.' dedikten sonra: 'Kıyâmet (in ne zaman kopacağın) ı bana haber ver.' dedi. Cevâben: 'Bunda sorulanın ilmi sorandan ziyâde değildir.' buyurdu. 'Öyle ise emârelerin (yani daha evvelki alâmetlerini) bildir' dedi. Cevâbında: 'Câriye-i memlûkenin kendi sâhibini doğurması ve yalın ayak, sırtı çıplak, fakir davar çobanlarının hangimizin kurduğu binâ daha yüksektir diye (servet ve sâmânca) yarışa çıktıklarını görmendir.' buyurdu. Bundan sonra o (yabancı) kimse gitti. Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri de durdu durdu da neden sonra: 'Yâ Ömer, bilir misin o soran kim idi? ' diye sual buyurdu. 'Allah ve Resûlü a'lemdir'. dedim. Buyurdular ki: 'O, Cibril idi. Size dininizi öğretmek için geldi.'
'Bir hadisin hadis olması yönüyle hiçbir ayırım yapmaya ne bizim bir yetkimiz var,ne de başkalarının.Eğer bir kimse,Sahih-i Buhari'deki bir hadisi,Deylemi'nin Müsned'indeki bir hadisten üstün tutuyorsa bu sadece ilgili kitapların müelliflerinin kitaplarını derlerken gösterdikleri titizlik nedeniyle kazandıkları itimattan dolayı olabilir.Bunun dışında böyle bir ayrım yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.Hem Buhari'den hem de Müslim'den önce yaşamış,bir bakıma onlara kaynak olmuş Abdürrezak ve Ebu Bekir b. Ebi Şeybe'nin 'Musannaf'ları,Ebu Davud Tayalsi'nin 'Müsned'i için de bu örnekleri verebiliriz.'
'Bir cemaat tarafından rivayet edilen hadislere mütevatir,en az üç ravi tarafından rivayet edilene meşhur,iki ravi tarafından rivayet edilene aziz,tek ravi tarafından rivayet edilene garib denilmiştir.Buna göre,mütevatir en üst tabakadır.'
'...bu vesile ile şöyle bir parantez açalım: Sapasağlam Hadis Müessesesini tartışmak İslam's fitne tünelleri açmaya çalışanlara,İskender'in düğüm çözen fikir kılıcı gibi,fıkıh (irfan) hükmünü söyleyelim: Mütevatir Hadisi inkar eden kafir olur ve bir çok sünnet mütevatir hükmündedir: Allah Resulü'nün 5 vakit namaz kıldığı,mücizatı seriye gibi bir çok Hadis böyledir.Mütevatiri inkar eden kafir olur da,müstefiz,meşhur vesair haberleri inkar eden hiçbir şey olmaz diyemeyiz; onlar da sapık olur...Biri kafir olursa,diğeri sapık olur,delalette olur,şu olur,bu olur...Yani zahiren kafir diyememek,hiçbir şey olmaz manasına gelmiyor; bilakis sebeb olduğu yıkım açısından kafirden de beter olabiliyor.Açıktan kafir denemediği için ve İslam'ın yıkımına daha rahat hizmet ettiği için kafirden de beter yani münafık olur,diyebiliriz...'
orda ayet vardır, KÜLLİ ŞEY'İNi ayrıntısıyla açıklayıcıdır diye. Bu ayete inanıyorsanız..(ki inanmazsanız kafir olursunuz, bu ne aymazlık) Namaz ayetlerinin de HER ŞEY gibi onun açıkladıklarından biri olduğunu kabuletmek zorundasınız. Her şey tefsiriyle en ince ayrıntısına kadar. Allah bunu söylüyor.. ona inanmak zorundasınız.. Uydurma hadislere değil.. OKU demiş ilk önce, okuyacaksın bulacaksın.. 'Allah'dan hakkıyla korkanlar Alimlerdir', okudukları için....
___o zaman yanlış diyorsunuz. O 'hadis-i şerif' peltek s ile söylenir demek ki Kuran öyle söylediğine göre.... ___evet... bir de dersiniz ki 'Kuran tek başına her şeyi açıklamaz, hadisler onun açıklayıcısıdır' ___Yusuf 111'de tam da bu saçmalığımnızı yüzününmüze vuruyor Allah.. Hiç eksik bırakmadan, tam da bunu diyor, Kuran okuyun, o iftira bir hadis değildir her şeyi ayrıntısıyla açıklayıcıdır..
kuran hadis değildir demek sonradan uydurulmuş bir şey değildir demektir. sonu peltek se ile biter çünkü senin bahsettiğin hadis-i şeriflerin bununla alakası yok anlayacağın niyetini bilmiyorum ama iyi niyetlisindir umarım...
' Lâ râhate fiddünya / Dünya rahat yeri değildir'
Hadis
“Kim bir kötülüğü duyar ve onu yayarsa, onu yapan gibidir. Kim de bir iyiliği işitir ve onu yayarsa,onu yapan gibidir.'-Deylemi
Hadis, Hadisi Kutsi gibi kavramları çok iyi inceleyip öğrenmek gerekir. Bilhassa Kuran-ı Kerimi iyi bilmek gerekir.
(E) Hakim Hasan ÇAĞIL üstada göre Kuran bir şifadır ancak inananlara fayda verir.
Kuran ve hadisler akla hitap eder. Ancak üzülerek söylemeliyim dahi diyemiyorum; bu dünya var oldukça inançsızlar da olacaktır.
Hz. Muhammed (SAV) in Hz. Aişe ile evlilik yaşını İlahiyat Prof. Yaşar Nuri Öztürk Hoca açıklamıştır.
Ne ilginçtir ki tam da günümüz evlilik yaşı olan yaştır.
İlgilenenler ulaşıp öğrensinler...
Fasil : ZİNET BÖLÜMÜ
Konu : Ziynetle İlgili Çeşitli Meseleler
Ravi : Ümmü Atiyye
Hadis : Bir kadın Medine`de kızları sünnet ederdi. Resulullah (sav) (kadını çağırtarak) kendisine: 'Derin kesme. Zira derin kesmemen kadın için daha çok haz vesilesidir, koca için de daha makbuldür' diye talimat verdi. (Rezin`in rivayetinde Resulullah şöyle buyurur: 'Kızları sünnet ederken üstten kes, derin kesme, bu şekilde kesilmesi yüze daha çok parlaklık, kocaya daha çok haz verir.')
HadisNo : 2153
''Peygamber benimle 6 (yaşında) bir kızken nişanlandı. medine'ye gittik ve beni-el-haris bin hazrec'in evinde kaldık. Sonra hastalandım ve saçlarım döküldü. Daha sonra saçlarım (yeniden) büyüdü ve annem, Um-ruman, salıncakta kız arkadaşlarımla oynarken yanıma geldi. beni çağırdı, yanına gittim; bana ne yapacağını bilmiyordum. elimden yakaladı ve beni kapıda bekletti. Soluğum kesilmişti, nefesim yerine geldiğinde; biraz su aldı ve yüzümle başımı bu su ile ovdu. Daha sonra beni eve aldı. Evde ensari bir kadın gördüm ve kadın şöyle dedi: 'Hayırlı olsun, Allah selamet versin, iyi şanslar.' Daha sonra beni onlara emanet etti ve onlar beni (evlilik için) hazırladılar. Hiç beklemezken sabah Allah'ın Elçisi bana geldi ve annem beni ona teslim etti, O esnada 9 yaşında bir kızdım
Buhari, nikâh 38, 39, 57, 59, 61; Müslim, nikah 69, (1422): Ebu Dâvud, nikâh 34, (2121): Edeb 63, (4933, 4934, 4935, 4936, 4937): Nesai, nikah 29, (6, 82)
“Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar ve çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı, ellerini ve ayaklarını kesti, gözlerini oydu, çölde susuz ölüme terk etti. Biz onlara su vermek isteyince, Peygamber bizi engelledi.”
Buhari Tıp5/1, Hanbel 3/107,163
Bazı müslümanlar önemsiyor bazıları da doğru olmadıklarını değiştirildiklerini savunuyor.. Ben ne mi düşünüyorum.. Olmazsa olmaz.!
'Biriniz sütresiz olarak namaz kılarsa (önünden geçtiği takdirde) şunlar namazını bozar: Eşek, domuz, yahudi, mecusi, kadın... Namazın bozulmaması için onun önünden, bunların bir taş atımlık uzaktan geçmesi kifayet eder.' (Bir diğer rivayette şöyle denmişti: 'Namazı, (önden geçen) hayızlı kadın ve köpek bozar.')
Kişi kimi severse, Yüreği onunla yanar,
Ve insan sevdiğini, Durmadan Anar...
- Hz. Muhammed (s.a.v)
Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur.(Hadis-i Şerif)
Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkan yok” der, dönüp gider.. (Hadis-i şerif)
hadisler hayatımıza yön veren peygamber efendimizin mübarek sözleridir.bir nevi islam dininin kullanma kılavuzu desem uygun olurmu acaba
HADİS, GÖRÜNÜŞTE PEYGAMBER, ASLINDA ALLAH KELAMIDIR.
İslam Peygamberinin sözleri, uydurması çok.
Hz Muhammed (a.s.) 'ın ahlakı'nın kelime ve cümlelerle ifadesi....
İslam dininde, Muhammed (s.a.v) 'in değişik olaylar ve sorunlar karşısında inananları aydınlatmak, Kur'an'ın bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği sözler bütünüdür.
allah razı olsun size çok ii anlatmısınız saol lun:D
peygambere ait olduğu iddia edilip ve sonuçta Resule verilen değerle ilişkili olarak eminlik ve değer atfettiğimiz hayata dair ifadeler..
Peygâber efendimizin s.a.v. yüzbin selat ve selam onun üzerine ashabına ve ehli beytine olsun,onun sözleri,emri,nasihatlerine,hadis denir,hadisi şerif,
s,a,v, efendimiz bir hadisi şerifde şöyle buyurmaktadır,
Kolaylastiriniz, zorlaştırmayın, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
Hazret-i Resul Aleyhisselam dedi ki;
Nasıl helak olsun ki bu ümmet;
Başında Amine oğlu Muhammed,
Sonunda Meryem oğlu İsa,
Ve ortasında Fatıma oğlu Mehdi varken...
Sadakne ya Resulullah...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:
Kim Allah'a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever. Kim Allah'a kavuşmaktan hoşlanmazsa Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz.
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:
'Ben ve yetime bakan kimse cennette şöyleyiz' Orta parmağı ile baş parmağım yan yana getirip aralarını açıp kapayarak işaret etti.
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh...
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:
Kim alim geçinmek, sefihlerle münazara yapmak ve halkın dikkatlerini kendine çekmek gibi maksadlarla ilim öğrenirse Allah o kimseyi cehenneme atar.
*Kıyamet günü azabı en şiddetli olan insan; dünyada insanlara azap edendir.
İbn-i Hafif'in rivayet ettiği hadis-i şerif'te Peygamber efendimiz buyuruyorlar ki: 'Eğer Allahü Tealanın katında,bütün dünyanın bir sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı kafirlere bir yudum su vermezdi...' Sadakne Resulullah...
yolumuzu aydınlatan nurlu sözler.yaptıklarımızı, yapacaklarımızı değerlendireceğimiz, tefekkürlü sözler
peygamberimizin sözleri.
hadis, hayat demek, can demek,
ışık demek, nur demek.
peygamber efendimize ait sözler...doğruluğu sahih kaynaklarcada doğrulanmış olması gerekir..hadis haktır....peygamber haktır...
elhuznürrefiigı..
'hüzün benim arkadaşımdır'
işte hadisi şerif..efendimiz ne güzel demiş :)
hadis:rivayettir-geçmiş zamanda söylenen sözler peygamber efendimizle hiç bir ilgisi yoktur,insanlığa allah+muhammed+kuranıkerim yeter!
hadis islamın 2 ana kaynağından biri
muhammed sav ümmeti olmanın tek yolu
fakat onu çok sevdiğini söyleyip şefaatini umanlar
onun 4 hadisini bilmiyor
hiç öğrenme gibi bir sıkıntısı yok
dinini nasıl olsa babadan ve çevreden öğrenmiş
hatta kulaktan duyma sözleride hadis diye anlatır durur
niçin hiç hadis okumuyorsun desen
ben onu anlayamam onu anlamak için alim falan olmak gerek der
ve hatta işine gelmeyince bu hadiste bir tuhaflık var zayıf olmalı diye kolayca reddeder
işte muhammed ümmeti
onu çok seviyoruz uruna ölürüz
'Ademoğlu ihtiyarladıkça onda iki şey gençleşir:
Mala karşı hırs ve hayata karşı hırs'
Saidnab muhammad (sav)
Peygamberimiz 'in sözleri emirleri.
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
= Bütün insanlar günah işler, fakat günah işleyenlerin en hayırlısı, tövbe edenlerdir.
(Hz.Muhammed s.a.v.)
= Dostunu zaman zaman ziyaret et ki sevgin artsın.
(Hz.Muhammed s.a.v.)
= Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin.
(Tirmizî, Menâkıb, 3792)
= Duâ ibâdetin ta kendisidir
(Tirmizî, el-Bakara Sûresi Tefsiri, 16)
= İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır.
(Hz.Muhammed s.a.v.)
hadisler islamı nasıl yaşayacacığımızı anlatan bir rehberdirler
'İnsanlara anlayacakları şekilde konuşunuz.' (Buhârî, İlim, 49)
'Her kim benim velî bir kuluma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb îlân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana nâfile ibâdetlerle de durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum.' (Buhârî,Rikâk, 38)
İyilik insanlar arasında kesintiye uğrayabilir. Fakat iyiliği yapanla, Allah arasında hiçbir kesinti olmaz.
[Hadis-i Şerif]
Husnû’s-suâli nisfu’l-ilmi
“Güzel soru, ilmin yarısıdır.”
'Sizin en hayirliniz, insanlara en faydali olaninizdir'
Hz. Muhammed
Ben gizli bir hazineydim, bilinmek istedim, Ademi (insani) yarattim.
Bilmek istedim, Alemi yarattim.
Nefsine ârif olan, rabbına ârif olur..
Yine Ömer b. El-Hattâb (ra) 'den:
Demiştir ki, günün birinde Resûlullah (sav) Efendimiz'in huzûrunda bulunduğumuz sırada bir de baktık ki elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuğa delalet eder hiç bir alâmet olmayan ve böyle iken yine hiç birimizce tanınmayan bir kimse karşımıza çıka geldi. (sokula sokula) nihâyet Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri'nin yanına (varıp) oturdu. Ve dizlerini dizlerine dayayıp ve her iki avucunu iki uyluğu üzerine koyup: 'Ya Muhammed, İslam nedir? Bana söyle' dedi. Resûlullah (sav) : 'İslâm Allah'dan başka hiç bir ilâh ve Ma'bûd-ı bi'l-hak olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehâdet etmen, namazı ikâme etmen, zekâtı vermen, Ramazan'da oruç tutman ve yoluna gücün yeterse Beytu'llâh'a hac etmendir.' buyurdu. O (yabancı kimse) : 'Doğru söylüyorsun.' dedi. Biz onun hâline hem Cenâb-ı Resûl'e soruyor, hem de onu tasdik ediyor diye teaccüb ettik. Ondan sonra: 'Bir de imân nedir? ' söyle.' diye sordu. Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz: 'İmân Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, âhiret gününe imân etmendir. Bir de hayır ve şer (tatlı, acı hangi türlüsü olursa olsun) kadere imân etmendir.' buyurunca yine: 'Doğru söylüyorsun.' dedi. Ve: 'ihsan nedir? söyle' diye bir daha sordu. Cenâb-ı Risâlet-meâb Efendimiz de: 'İhsan, Allah'a sanki görüyormuş gibi ibâdet etmendir. Zirâ sen O'nu görmüyorsan, O seni görüyor.' buyurdu. O, yine: 'Doğru söylüyorsun.' dedikten sonra: 'Kıyâmet (in ne zaman kopacağın) ı bana haber ver.' dedi. Cevâben: 'Bunda sorulanın ilmi sorandan ziyâde değildir.' buyurdu. 'Öyle ise emârelerin (yani daha evvelki alâmetlerini) bildir' dedi. Cevâbında: 'Câriye-i memlûkenin kendi sâhibini doğurması ve yalın ayak, sırtı çıplak, fakir davar çobanlarının hangimizin kurduğu binâ daha yüksektir diye (servet ve sâmânca) yarışa çıktıklarını görmendir.' buyurdu. Bundan sonra o (yabancı) kimse gitti. Nebiyy-i Ekrem (sav) Hazretleri de durdu durdu da neden sonra: 'Yâ Ömer, bilir misin o soran kim idi? ' diye sual buyurdu. 'Allah ve Resûlü a'lemdir'. dedim. Buyurdular ki: 'O, Cibril idi. Size dininizi öğretmek için geldi.'
'Bir hadisin hadis olması yönüyle hiçbir ayırım yapmaya ne bizim bir yetkimiz var,ne de başkalarının.Eğer bir kimse,Sahih-i Buhari'deki bir hadisi,Deylemi'nin Müsned'indeki bir hadisten üstün tutuyorsa bu sadece ilgili kitapların müelliflerinin kitaplarını derlerken gösterdikleri titizlik nedeniyle kazandıkları itimattan dolayı olabilir.Bunun dışında böyle bir ayrım yapmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.Hem Buhari'den hem de Müslim'den önce yaşamış,bir bakıma onlara kaynak olmuş Abdürrezak ve Ebu Bekir b. Ebi Şeybe'nin 'Musannaf'ları,Ebu Davud Tayalsi'nin 'Müsned'i için de bu örnekleri verebiliriz.'
(age,sh.24)
'Bir cemaat tarafından rivayet edilen hadislere mütevatir,en az üç ravi tarafından rivayet edilene meşhur,iki ravi tarafından rivayet edilene aziz,tek ravi tarafından rivayet edilene garib denilmiştir.Buna göre,mütevatir en üst tabakadır.'
(A.Feyzi Kocaer,Müttefekun Aleyh Hadisler,s.25)
'...bu vesile ile şöyle bir parantez açalım: Sapasağlam Hadis Müessesesini tartışmak İslam's fitne tünelleri açmaya çalışanlara,İskender'in düğüm çözen fikir kılıcı gibi,fıkıh (irfan) hükmünü söyleyelim: Mütevatir Hadisi inkar eden kafir olur ve bir çok sünnet mütevatir hükmündedir: Allah Resulü'nün 5 vakit namaz kıldığı,mücizatı seriye gibi bir çok Hadis böyledir.Mütevatiri inkar eden kafir olur da,müstefiz,meşhur vesair haberleri inkar eden hiçbir şey olmaz diyemeyiz; onlar da sapık olur...Biri kafir olursa,diğeri sapık olur,delalette olur,şu olur,bu olur...Yani zahiren kafir diyememek,hiçbir şey olmaz manasına gelmiyor; bilakis sebeb olduğu yıkım açısından kafirden de beter olabiliyor.Açıktan kafir denemediği için ve İslam'ın yıkımına daha rahat hizmet ettiği için kafirden de beter yani münafık olur,diyebiliriz...'
orda ayet vardır, KÜLLİ ŞEY'İNi ayrıntısıyla açıklayıcıdır diye. Bu ayete inanıyorsanız..(ki inanmazsanız kafir olursunuz, bu ne aymazlık) Namaz ayetlerinin de HER ŞEY gibi onun açıkladıklarından biri olduğunu kabuletmek zorundasınız. Her şey tefsiriyle en ince ayrıntısına kadar. Allah bunu söylüyor.. ona inanmak zorundasınız.. Uydurma hadislere değil.. OKU demiş ilk önce, okuyacaksın bulacaksın.. 'Allah'dan hakkıyla korkanlar Alimlerdir', okudukları için....
namazı nasıl kılmanız gerektiğini,tadil-i erkânı gösteren ayetleri buyrun verin bize o halde sayın souktemas....
sizin düşüncenize göre ayetler haricinde bir kaynağa gerek yoksa,sorarım size namazı hangi ayetten tarifle kılmaktasınız? ? ? ?
___o zaman yanlış diyorsunuz. O 'hadis-i şerif' peltek s ile söylenir demek ki Kuran öyle söylediğine göre....
___evet... bir de dersiniz ki 'Kuran tek başına her şeyi açıklamaz, hadisler onun açıklayıcısıdır'
___Yusuf 111'de tam da bu saçmalığımnızı yüzününmüze vuruyor Allah.. Hiç eksik bırakmadan, tam da bunu diyor, Kuran okuyun, o iftira bir hadis değildir her şeyi ayrıntısıyla açıklayıcıdır..
kuran hadis değildir demek
sonradan uydurulmuş bir şey değildir demektir.
sonu peltek se ile biter çünkü
senin bahsettiğin hadis-i şeriflerin bununla alakası yok anlayacağın
niyetini bilmiyorum ama iyi niyetlisindir umarım...