**EYY NURSUZ DİNLE SÖZÜMÜ** Her zaman Mustafa Kemal'in devrine çatma Haddini bil Hür Cumhuriyete çamur atma Ya-hu sana ne, El alemin, Mezhep-dininden Toplumu ayrıştırıp, kin-kibir nefret ekme... -----OZAN ÇAKIROĞLU------
***** EYY BEŞER ALEMİ***** -- Bu gün erkenden Siteleri gezindim. Kayda değer yazılmış hiç bir değer göremedim. Ancak bazı siteler adeta Cami hutbelerine dönüşmüş. -- Mevcudiyetin biri şöyle yazmış: KADINLAR Heriflere emanettir??? -- Aslın da bu sualin muhatabı ben değilim. O, bilgelik taslayan, kendilerini modern çağın dinamiği sayan, ağyar kültürünü kendi kültürüne gölge eyleyen ve Karga'dan başka Kuş kendisinden başka baş tanımayanlardır. -- Ben Cumhuriyetin cümle değerlerini benimseyen ve Türk medeni kanununa kayıtsız şartsız itaat eden bir Vatandaşım. Ve medeniyetin İslam'ın en önemli, şartlarından biri olduğuna inananlardanım. Müspet Fen-Bilime gönül verenlerdenim. -- Gelelim Kadının Heriflere emanet meselesine. Bu tamamen hilafet aşıklarının uydur- duğu safsatalıktan başka bir şey değildir. Böyle bir yaptırım, Ne Kuran da vardır, ne de bir hadiste vardır. Bu Tarikatların Kadına hükmetmek için ve üç-beş kuma ile evlenmek için vermiş oldukları fetvadan ibarettir... -- Yüce Dinimiz islam'a göre, insan mükerrem bir varlıktır. Dolayısıyla Kadın ve Erkek ara- sında yaradılış gayesi ve var oluş değeri toplumsal sorumluluk açısından hiç bir fark yoktur. Hz. Muhammed Kadınları pırlantaya ve en değerli mücevhere benzetmiştir. Ve dönmüş o mendebur ve despot Erkeklere demiştir ki, Her zaman ve her yerde Kadınların haklarını iffet ve namuslarını Allah adına koruyunuz. -- KADINLAR İnsanlık Tarihinin yılmak ve yorulmak bilmeyen, gerçek emekçilerdir. He zaman ve her çağda karşılıksız şefkat ve sevgisiyle, sabrı ve merhametiyle dokunduğu hayatlara şekil veren en değerli varlıklardır. Bunun aksi cehalettir, garabettir, delalettir ve hilafettir. -- Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Türk Medeni yasasıyla kadınların önünü açmıştır. Kadınları Ulusal Devlet'in kurumsal yapısının her alanında söz sahibi yapmıştır. Öğretmen, Kaymakam, Vali, Mebus ve Başbakan olmuşlardır. -- Eyy Orta Çağ karanlık çamurunda cebelleşen CEHALET şöyle bir silkelen de kendine gel. Kadınlar çocuklarını beslerken ve yetiştirirken Kız-erkek ayrımı yapmıyor da, peki densiz-fikirsiz mendebur sen ne hakla böyle bir ayrımcılık yapıyorsun...VESSELAM. ------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
***** RUBAİYAT ***** Kırk altı kromozom dan vuccut bulmuşam Bu Dünya'ya gelince, ahu zar olmuşam Ecel Kuşu gelip te, adresim sormadan Bu devran-i alemde, taruman olmuşam... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *** --Toplumsal ve kominal yaşam deviniminde, yazar ve şairlerin eylemsel tavrı oldukça önem arz etmektedir. Şiir ve makalesiyle, Türküsü, Şarkısı Destanıyla, özü-sözü, giyim kuşam ve duruşuyla özellikle yeni neslimize irşat olmalıdır. --Ehli yetkin Şair ve yazarlar, ruhsatsız, kuralsız ve ölçüsüz tavır ve davranışlardan hep uzak durmalıdır. Sosyal ve kültürel alanlarda sevgi, barış ve hasenat figürü olmalıdır. Kaos-kargaşa ve kavgadan uzak durmalıdır. Dini-mezhebi asla ve kat-a Şiirlerine alet etmemelidir. Yalan, Riya ve entrikadan uzak, Hayır-hasenata yakın olmalıdırlar. Şiir ve makalelerinde yobaza, aymaza, cambaza, gambaza ve yalancı Fetbaza methiyeler dizmemeli ve şiddetle eleştirmelidir. --Şair ve yazarlar her zaman ve her yerde doğrunun, dürüstün, iyi ve güzelin yanında yer almalıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarından asla taviz vermemeli ve Hür Cumhuriyete sahip çıkmalıdırlar. Muasır medeniyetten yana tavır koymalıdırlar. --Aman sendecilik, neyime lazımcılık, bana necilik ve vurdum duymazcılık gibi şuursuz ve ilkesiz tavır ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Her zaman ve her yerde onurlu gururlu, ilkeli ve omurgalı olmalıdırlar...VESSELAM. --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
Haktan başkasından almayız ferman Hayır-hasenatla, Eyleriz harman Bilimdir Mürşidin, Zikrine derman Geçilmez Dağları, aşar da gider. Gün gelir Uzaya, koşar da gider... ----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** RUBAİYAT ***** Sosyal Realist ayrılmaz, yoldan Erkândan Hak için emir almaz. Bey, Paşa Hünkârdan Ülküsü Cumhuriyet, Sevgisi Vatandır Hayır-hasenatı çoktur, Şerri Furkandan... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** RUBAİYAT ***** Mustafa Kemal'lerdir, Ezel Mürşidimiz Al Bayrağa renk verdi, Yiğit Şehitlerimiz Yurduma göz dikenin, sonu hüsran olur Özgürlük için yanar, Bizim irşadımız... ------OZAN ÇAKIROĞLU ------
**** TARİHSEL DEVİNİM DE İLK AŞK ŞİİRİ:**** M.Ö, 2037 de Irak'ın Güneydoğu kesiminde yer alan NİPPUR Antik Kentin de Toprak-çakıl karışımı bir tablete Çivi yazısıyla, bir nişanlı Kız tarafından Damada yazıldığı rivayettir. ---ŞİİR'İN BİR BÖLÜMÜ --- Ana-Atamın Damadı, Yüreğimin Fırtınası Nippur'un Yiğidi, Ruhumun Şahikası Gönlümün Aslanı, Kalbimin kıymetlisi, Yiğitliğin, mertliğin, ocak-otağımıza kudrettir, Güzelliğim Bal-şerbet, sevgim sana hürmettir. . Vuslatın Şafağına kadar, sar beni-sarmala beni Al güçlü kollarına, okşa beni-sev beni Bir Kutlu Torak gibi yoğur beni, yor beni Ilgıt-ılgıt esen Seher yelinde, Vuslatımız çağlasın, Yüreğimiz kaynasın... . Şiirin, diğer bölümlerini müstehçen olduğu için yazmadım... . Bu duygusal şehvetle yazılmış ŞİİR'e benim yorumum. Eğer ki Milattan önce Gök'ten İsmail'e uçarak inen Koç kıstassı ne kadar doğruysa, Bu Gelin Kızın Damada yazdığı Şiir de o kadar doğrudur...VESSELAM. ---- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** EYY CEMAATİ MÜSLİMİN ***** --1991 de Sovyetler birliğin dağılması ve Rusya'nın Kapitalist bir Rejime geçmesiyle, Şeriat ve Hilafet Devlet sistemi de ömrünü tamamlamıştır. Artık bundan böyle Din Devletlerin yeniden şekillenmesi ve ya Mevcut Devletlerin Din ve mezheplere dayalı yönetim tarzı geliştirmesi mümkün değildir. Global Sekülerizm çığ gibi yayılması ve Emperyal güçlerin kaos, kargaşa ve Savaşa dayalı politika gütmesi Yeniden Din Devletlerin kurul- masına izin vermez. ---Mevcut Orta Doğu Devlet'leri yeni Dünya sistemiyle hem-hal olamıyorlar. Siyasal, sosyal, kültürel ve özelikle bilimsel faktör ve olgulardan oldukça yavan ve yetersiz. Çağa uygun teknoloji üretemiyorlar. Müspet Fen-Bilimle değil, orta çağ geleneğiyle cebelleşiyorlar. Bu ve benzeri durumlar İslam Devletlerini fetrete mahküm etmektedir...VESSELAM... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
-- Ulusal bir Milletin çağdaş uygarlık ve barış içerisinde yaşayabilmesi için Bilimsel eğitim ve öğretim seviyesinin yüksek ve Anayasal haklarının eşit ve adil olarak korunmasıyla mümkündür.... ----OZAN ÇAKIROĞLU-----
---Muasır medeniyeti yakalamayan Milletler, yabancı kültürün ayakları altında cebelleşmeye mahkum olurlar..... ---Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin, Barış ve suhulet içinde yaşaması düşünülemez... ------OZAN ÇAKIROĞLU------
**** ESSELAMÜN ALEKÜM DOSTLAR YARENLER ***** --Kadınların, siyasal, sosyal ve kültürel haklarına karşı çakanlar. --Kadınların, seçme ve seçilme haklarına karşı çıkanlar. --Kadınların, miras ve mülkiyet haklarına karşı çıkanlar. --Kadınların, eğitim ve öğretim haklarına karşı çıkanlar. --Kadınların, Türk medeni yasası gereği, zorunlu resmi nikah haklarına karşı çıkanlar. --Sübyan kızların 18 yaşını doldurmadan evlendirilemez Kanununa karşı çıkanlar. --Hacı-Hoca ve Papazlar dan Evlilik akit yetkisinin alınmasına karşı çıkanlar. --Erkeklerin, çok evlilik ve üç talak haklarının fes edilmesine karşı çıkanlar. --Kadınların, bütün bedenlerini örten kara çarşaf giymeden sokakta gezemez diye fetva verenler. --Kadın dışarda, cadde-sokakta Herifinin beş metre gerisinde yürüyecek diyenler. --Kadınlar, Kocasından habersiz hayır hasenat yapamaz diye Fetva verenler. --Kadınlar, kurban kesemez, Cenaze merasimine katılamaz, Bayram ve Cuma Namazını Cami'de kılamaz diye fetva verenler. --Kadınların özel durumların da Abdestsiz ve benzeri ucube deyimlerle mesnetsiz ve şuursuz Fetva verenler. Daha buna benzer bir çok meselede Kadınlarmızı bir hizmetçi, cariye ve metres konumuna koyan zihniyetsiz, şuursuz, densiz ve hür medeniyet düşmanları Haşhaşi sulbu kara sesli, eli asalı, şalvar cübbeli emriyle bir çok metropol Şehirlerde o küçümsedikleri ve dışladıkları Kadınları şemsiyesi altında Asitaneler kurmuşlar. Ve örgütsel faaliyetleri ve Finansman işlerini Kadınlar üzerinden yürütmüşler. Dün İstanbul'da onlarca Kadın örgütçü yakalandı. --İnşallah ilgili resmi Merciler, Tekbirlerle insan yakan bu kara seslilere fırsat vermezler. Yüce Yaradan Ulusal Devlet sistemimizi korusun...VESSELAM. --BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
***** RUBAİYYAT ***** Türk'ün taa maşruktan mağribe uzanır kolu Ülküsü Medeniyet, Cumhuriyet'tir yolu Gazi Mustafa Kemal'dir önderimiz bizim Demokrasi'yle birleştirdi, Sağ ile Solu... ----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
** Bazı egoist-bencil mevcudiyetler, benim yaşam felsefemi bilmeden, sadece bazı uç yorumlarıma binaen zaman-zaman yargısız infaz ettiler.. Eyvallah. Belki de kendimi iyi ifade edememişimdir. Ancak, ben Antoloji de yazmadan önce Şiir sayfalarını takip ederdim. Mesela, Horozoğlu Nazım Hikmet'in bütün şiirlerine kayıtsız-şartsız bir çok Şair ve yazar tarafından olumlu yorumlar yapılırdı. Lakin ben Horozoğlu Nazımın marifetlerini çarşaf çarşaf yazınca, bu gün Şiirine kimse yorum yapmamış. Eyide olmuş... -- Demem o ki, insanlar doğru bildikleri ve inandıkları yolda, yılmadan, usanmadan ve kimsenin Herifi olmadan omurgalı bir şekilde mücadelelerine devam etmelidirler..... -----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***** --Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar. --İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında 1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır. --Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a Din ve mezhep düşmanı olmamıştır. -- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler. ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***** --Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar. --İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında 1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır. --Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a Din ve mezhep düşmanı olmamıştır. -- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler. ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***** --Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar. --İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında 1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır. --Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır. --Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a Din ve mezhep düşmanı olmamıştır. -- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler. ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM. ----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** RUBAİYYAT ***** Riyaset Tahta çıktı, Halk huzur bulmadı Melanet Arşa çıktı, Hak-hukuk kalamadı Medeniyet felç oldu, Ekonomi çöktü Zelzeleden-Tufandan, Kul ibret almadı... ------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
***** RUBAİYYAT ***** Kurmasaydı Atatürk, Laik Cumhuriyeti Sürecekti Hünkara, Kulluk mecburiyeti Eğer rafa kalkarsa, Parlamenter faktörü Riyaset te arama, Çağdaş medeniyeti... ----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT ***** Bu Dünya gerçek, ölüm kaktır, insanlar fani Azrail sorgusuz, sırasız kabzeder canı Bu Devran-i Alem de, baki kalan öğünsün Cinlere hükmeden Süleyman nerdedir hani... ----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
EYY BEŞER KARDEİŞİM DİNLE SÖZÜMÜ
**Türk oğlu Türk'tür Ana-Ata Ecdadımız
**Mustafa Kemal Atatürk'tür Serdarımız
**Şimal-i Şark'tır benim, Memleket diyarım
**Hak-hakikat yolunda, yürür kervanımız...
------OZAN ÇAKIROĞLU-------
**EYY NURSUZ DİNLE SÖZÜMÜ**
Her zaman Mustafa Kemal'in devrine çatma
Haddini bil Hür Cumhuriyete çamur atma
Ya-hu sana ne, El alemin, Mezhep-dininden
Toplumu ayrıştırıp, kin-kibir nefret ekme...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
***** EYY BEŞER ALEMİ*****
-- Bu gün erkenden Siteleri gezindim. Kayda değer yazılmış hiç bir değer göremedim.
Ancak bazı siteler adeta Cami hutbelerine dönüşmüş.
-- Mevcudiyetin biri şöyle yazmış: KADINLAR Heriflere emanettir???
-- Aslın da bu sualin muhatabı ben değilim. O, bilgelik taslayan, kendilerini modern çağın
dinamiği sayan, ağyar kültürünü kendi kültürüne gölge eyleyen ve Karga'dan başka Kuş
kendisinden başka baş tanımayanlardır.
-- Ben Cumhuriyetin cümle değerlerini benimseyen ve Türk medeni kanununa kayıtsız
şartsız itaat eden bir Vatandaşım. Ve medeniyetin İslam'ın en önemli, şartlarından biri
olduğuna inananlardanım. Müspet Fen-Bilime gönül verenlerdenim.
-- Gelelim Kadının Heriflere emanet meselesine. Bu tamamen hilafet aşıklarının uydur-
duğu safsatalıktan başka bir şey değildir. Böyle bir yaptırım, Ne Kuran da vardır, ne de
bir hadiste vardır. Bu Tarikatların Kadına hükmetmek için ve üç-beş kuma ile evlenmek
için vermiş oldukları fetvadan ibarettir...
-- Yüce Dinimiz islam'a göre, insan mükerrem bir varlıktır. Dolayısıyla Kadın ve Erkek ara-
sında yaradılış gayesi ve var oluş değeri toplumsal sorumluluk açısından hiç bir fark yoktur.
Hz. Muhammed Kadınları pırlantaya ve en değerli mücevhere benzetmiştir. Ve dönmüş o
mendebur ve despot Erkeklere demiştir ki, Her zaman ve her yerde Kadınların haklarını
iffet ve namuslarını Allah adına koruyunuz.
-- KADINLAR İnsanlık Tarihinin yılmak ve yorulmak bilmeyen, gerçek emekçilerdir. He zaman
ve her çağda karşılıksız şefkat ve sevgisiyle, sabrı ve merhametiyle dokunduğu hayatlara şekil
veren en değerli varlıklardır. Bunun aksi cehalettir, garabettir, delalettir ve hilafettir.
-- Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Türk Medeni yasasıyla kadınların önünü açmıştır. Kadınları
Ulusal Devlet'in kurumsal yapısının her alanında söz sahibi yapmıştır. Öğretmen, Kaymakam,
Vali, Mebus ve Başbakan olmuşlardır.
-- Eyy Orta Çağ karanlık çamurunda cebelleşen CEHALET şöyle bir silkelen de kendine gel.
Kadınlar çocuklarını beslerken ve yetiştirirken Kız-erkek ayrımı yapmıyor da, peki densiz-fikirsiz
mendebur sen ne hakla böyle bir ayrımcılık yapıyorsun...VESSELAM.
------BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN-------
***** RUBAİYAT *****
Mülk hak-hakikattır, Adalet gereği
Devran-i Alemin, Bilimdir direği
Erdem fazilettir, Bilgelik marifet
Hayır hasenattır, İslamın çeyreği...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** RUBAİYAT *****
Kırk altı kromozom dan vuccut bulmuşam
Bu Dünya'ya gelince, ahu zar olmuşam
Ecel Kuşu gelip te, adresim sormadan
Bu devran-i alemde, taruman olmuşam...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
*** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ ***
--Toplumsal ve kominal yaşam deviniminde, yazar ve şairlerin eylemsel tavrı oldukça
önem arz etmektedir. Şiir ve makalesiyle, Türküsü, Şarkısı Destanıyla, özü-sözü, giyim
kuşam ve duruşuyla özellikle yeni neslimize irşat olmalıdır.
--Ehli yetkin Şair ve yazarlar, ruhsatsız, kuralsız ve ölçüsüz tavır ve davranışlardan hep
uzak durmalıdır. Sosyal ve kültürel alanlarda sevgi, barış ve hasenat figürü olmalıdır.
Kaos-kargaşa ve kavgadan uzak durmalıdır. Dini-mezhebi asla ve kat-a Şiirlerine alet
etmemelidir. Yalan, Riya ve entrikadan uzak, Hayır-hasenata yakın olmalıdırlar. Şiir ve
makalelerinde yobaza, aymaza, cambaza, gambaza ve yalancı Fetbaza methiyeler
dizmemeli ve şiddetle eleştirmelidir.
--Şair ve yazarlar her zaman ve her yerde doğrunun, dürüstün, iyi ve güzelin yanında
yer almalıdır. Atatürk ilke ve inkılaplarından asla taviz vermemeli ve Hür Cumhuriyete
sahip çıkmalıdırlar. Muasır medeniyetten yana tavır koymalıdırlar.
--Aman sendecilik, neyime lazımcılık, bana necilik ve vurdum duymazcılık gibi şuursuz
ve ilkesiz tavır ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Her zaman ve her yerde onurlu
gururlu, ilkeli ve omurgalı olmalıdırlar...VESSELAM.
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
Haktan başkasından almayız ferman
Hayır-hasenatla, Eyleriz harman
Bilimdir Mürşidin, Zikrine derman
Geçilmez Dağları, aşar da gider.
Gün gelir Uzaya, koşar da gider...
----OZAN ÇAKIROĞLU----
***** RUBAİYAT *****
Sosyal Realist ayrılmaz, yoldan Erkândan
Hak için emir almaz. Bey, Paşa Hünkârdan
Ülküsü Cumhuriyet, Sevgisi Vatandır
Hayır-hasenatı çoktur, Şerri Furkandan...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** RUBAİYAT ******
Hakkı-hakikatı bil, doğrudan şaşma sakın
Yalancı Fetbazların, peşinden koşma sakın
Öğrenmek Marifettir, Dinlemek te fazilet
Kâmil Meclisin de, haddini aşma sakın...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** RUBAİYAT *****
Mustafa Kemal'lerdir, Ezel Mürşidimiz
Al Bayrağa renk verdi, Yiğit Şehitlerimiz
Yurduma göz dikenin, sonu hüsran olur
Özgürlük için yanar, Bizim irşadımız...
------OZAN ÇAKIROĞLU ------
**** TARİHSEL DEVİNİM DE İLK AŞK ŞİİRİ:****
M.Ö, 2037 de Irak'ın Güneydoğu kesiminde yer alan NİPPUR Antik Kentin de
Toprak-çakıl karışımı bir tablete Çivi yazısıyla, bir nişanlı Kız tarafından Damada
yazıldığı rivayettir.
---ŞİİR'İN BİR BÖLÜMÜ ---
Ana-Atamın Damadı, Yüreğimin Fırtınası
Nippur'un Yiğidi, Ruhumun Şahikası
Gönlümün Aslanı, Kalbimin kıymetlisi,
Yiğitliğin, mertliğin, ocak-otağımıza kudrettir,
Güzelliğim Bal-şerbet, sevgim sana hürmettir.
.
Vuslatın Şafağına kadar, sar beni-sarmala beni
Al güçlü kollarına, okşa beni-sev beni
Bir Kutlu Torak gibi yoğur beni, yor beni
Ilgıt-ılgıt esen Seher yelinde,
Vuslatımız çağlasın, Yüreğimiz kaynasın...
.
Şiirin, diğer bölümlerini müstehçen olduğu için yazmadım...
.
Bu duygusal şehvetle yazılmış ŞİİR'e benim yorumum. Eğer ki Milattan önce
Gök'ten İsmail'e uçarak inen Koç kıstassı ne kadar doğruysa, Bu Gelin Kızın
Damada yazdığı Şiir de o kadar doğrudur...VESSELAM.
---- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** EYY CEMAATİ MÜSLİMİN *****
--1991 de Sovyetler birliğin dağılması ve Rusya'nın Kapitalist bir Rejime
geçmesiyle, Şeriat ve Hilafet Devlet sistemi de ömrünü tamamlamıştır.
Artık bundan böyle Din Devletlerin yeniden şekillenmesi ve ya Mevcut
Devletlerin Din ve mezheplere dayalı yönetim tarzı geliştirmesi mümkün
değildir. Global Sekülerizm çığ gibi yayılması ve Emperyal güçlerin kaos,
kargaşa ve Savaşa dayalı politika gütmesi Yeniden Din Devletlerin kurul-
masına izin vermez.
---Mevcut Orta Doğu Devlet'leri yeni Dünya sistemiyle hem-hal olamıyorlar.
Siyasal, sosyal, kültürel ve özelikle bilimsel faktör ve olgulardan oldukça
yavan ve yetersiz. Çağa uygun teknoloji üretemiyorlar. Müspet Fen-Bilimle
değil, orta çağ geleneğiyle cebelleşiyorlar. Bu ve benzeri durumlar İslam
Devletlerini fetrete mahküm etmektedir...VESSELAM...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
-- Ulusal bir Milletin çağdaş uygarlık ve barış içerisinde yaşayabilmesi için
Bilimsel eğitim ve öğretim seviyesinin yüksek ve Anayasal haklarının eşit
ve adil olarak korunmasıyla mümkündür....
----OZAN ÇAKIROĞLU-----
---Muasır medeniyeti yakalamayan Milletler, yabancı kültürün
ayakları altında cebelleşmeye mahkum olurlar.....
---Ulusal ahlaki olmayan bir Milletin, Barış ve suhulet içinde
yaşaması düşünülemez...
------OZAN ÇAKIROĞLU------
***** CEHALET *****
Tarikatlar, Hakikat yolundan saptılar
Haşhaşi Papazına, Hak diye taptılar
Öğretmen Kubilay'ı eylediler kurban
Sivas''ta Aydınları, Tekbirle yaktılar,
Yiğit canlar yandıkça, seyredip baktılar...
-----OZAN ÇAKIROĞLU ------
** DİNLEKARDAŞ SÖZÜMÜ **
Cambaz Pazarında kendini yorma
Yalancı Takva'yla ahbaplık kurma
Haşhaşi sulbüne, adresi sorma
Hilafet bendini, yıkıver gitsin...
--- OZAN ÇAKIROĞLU ---
** DİNLE KARDAŞ SÖZÜMÜ **
Bilim, Kâinata uzanan koldur
Bizde edep erkân ince bir yoldur
Muhabbet aşkıyla güllşanın güldür
Gönülden-gönüle, akıver gitsin...
---- OZAN ÇAKIROĞLU ----
**** ESSELAMÜN ALEKÜM DOSTLAR YARENLER *****
--Kadınların, siyasal, sosyal ve kültürel haklarına karşı çakanlar.
--Kadınların, seçme ve seçilme haklarına karşı çıkanlar.
--Kadınların, miras ve mülkiyet haklarına karşı çıkanlar.
--Kadınların, eğitim ve öğretim haklarına karşı çıkanlar.
--Kadınların, Türk medeni yasası gereği, zorunlu resmi nikah haklarına karşı çıkanlar.
--Sübyan kızların 18 yaşını doldurmadan evlendirilemez Kanununa karşı çıkanlar.
--Hacı-Hoca ve Papazlar dan Evlilik akit yetkisinin alınmasına karşı çıkanlar.
--Erkeklerin, çok evlilik ve üç talak haklarının fes edilmesine karşı çıkanlar.
--Kadınların, bütün bedenlerini örten kara çarşaf giymeden sokakta gezemez diye
fetva verenler.
--Kadın dışarda, cadde-sokakta Herifinin beş metre gerisinde yürüyecek diyenler.
--Kadınlar, Kocasından habersiz hayır hasenat yapamaz diye Fetva verenler.
--Kadınlar, kurban kesemez, Cenaze merasimine katılamaz, Bayram ve Cuma
Namazını Cami'de kılamaz diye fetva verenler.
--Kadınların özel durumların da Abdestsiz ve benzeri ucube deyimlerle mesnetsiz
ve şuursuz Fetva verenler. Daha buna benzer bir çok meselede Kadınlarmızı bir
hizmetçi, cariye ve metres konumuna koyan zihniyetsiz, şuursuz, densiz ve hür
medeniyet düşmanları Haşhaşi sulbu kara sesli, eli asalı, şalvar cübbeli emriyle
bir çok metropol Şehirlerde o küçümsedikleri ve dışladıkları Kadınları şemsiyesi
altında Asitaneler kurmuşlar. Ve örgütsel faaliyetleri ve Finansman işlerini Kadınlar
üzerinden yürütmüşler. Dün İstanbul'da onlarca Kadın örgütçü yakalandı.
--İnşallah ilgili resmi Merciler, Tekbirlerle insan yakan bu kara seslilere fırsat vermezler.
Yüce Yaradan Ulusal Devlet sistemimizi korusun...VESSELAM.
--BİR YORGUN DEMOKRATIN SOLGUN KALEMİNDEN--
***** RUBAİYYAT *****
İlelebet Gökler de, dalgalansın Bayrağım
Bölünmesin Vatanım, Satılmasın Toğrağım
Anadolu dur Bizim, Şeref ve de Şanımız
Cumhuriyet Aşkı''yla, serpilir taç-yaprağım...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Güzelim Anadolu''m parsel-parsel satıldı
Nice Aydınlar, Şeytan gibi taşa tutuldu
Sağında kin-kibir nefret, solunda garabet
İşçi-Memur-Emekli, bir kenara atıldı...
---- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Türk'ün taa maşruktan mağribe uzanır kolu
Ülküsü Medeniyet, Cumhuriyet'tir yolu
Gazi Mustafa Kemal'dir önderimiz bizim
Demokrasi'yle birleştirdi, Sağ ile Solu...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
** Bazı egoist-bencil mevcudiyetler, benim yaşam felsefemi bilmeden, sadece bazı uç
yorumlarıma binaen zaman-zaman yargısız infaz ettiler.. Eyvallah. Belki de kendimi iyi
ifade edememişimdir. Ancak, ben Antoloji de yazmadan önce Şiir sayfalarını takip ederdim.
Mesela, Horozoğlu Nazım Hikmet'in bütün şiirlerine kayıtsız-şartsız bir çok Şair ve yazar
tarafından olumlu yorumlar yapılırdı. Lakin ben Horozoğlu Nazımın marifetlerini çarşaf
çarşaf yazınca, bu gün Şiirine kimse yorum yapmamış. Eyide olmuş...
-- Demem o ki, insanlar doğru bildikleri ve inandıkları yolda, yılmadan, usanmadan ve
kimsenin Herifi olmadan omurgalı bir şekilde mücadelelerine devam etmelidirler.....
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *****
--Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet
düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine
Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar.
--İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında
1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına
uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti
aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar
ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen
sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda
pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına
yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden
koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır.
--Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın
Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a
Din ve mezhep düşmanı olmamıştır.
-- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını
istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri
nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler.
ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak
Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *****
--Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet
düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine
Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar.
--İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında
1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına
uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti
aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar
ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen
sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda
pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına
yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden
koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır.
--Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın
Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a
Din ve mezhep düşmanı olmamıştır.
-- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını
istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri
nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler.
ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak
Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** ESSELAMÜN ALEYKÜM BEŞER ALEMİ *****
--Dün 27 Mayısın önemine binaen, yine o, kin-kibir ve nefretten beslenen Cumhuriyet
düşmanları, Provokatif eylemlerine devam ettiler. Yine Atatürk''ün ilke ve devrimlerine
Dil uzattılar. Çamur ve iftira attılar.
--İslamiyet 1480 den, yani Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden bu yana, Memleket sathında
1923 ile 1955 yılları arası Din ve Mezhepler hiç bir siyasi baskıya maruz kalmadan aslına
uygun bir şekilde icra edilmiştir. Bunun aksi iftiradır. 1955 ten sonra Menderes hükümeti
aşırı güçlenince Din ve mezhepleri Siyasete alet etmiştir. Milletin Dini duygularını istismar
ederek, adeta Dini ve özellikle Sünniliği kendi Siyasi ameline bir zülfikâr olarak kullanmıştır.
--Mustafa Kemal Atatürk'ün 1-Mart-1923 de Meclis konuşmasında, Milli mücadeleden hemen
sonra, bir yıl içinde yüzlerce Cami ve mescidin onarılması için Ulusal bütçeden yüklü miktarda
pay ayrılmasını emrediyor. Ulusal Dilimiz Türkçeleşince, Eğitim ve öğretimin Memleket sathına
yayılması için, bazı meskün Camiler eğitim yuvası olarak kullanılmıştır. Bu durumu özünden
koparıp bir Siyasi malzeme yapılması elzem bir fitne propagandasıdır.
--Merhum İsmet Paşa, 1935 te Vakıflar genel müdürlüğü bütçesine Camiler inşası için, o zamanın
Parasıyla tam bir (1) milyon T.Lirası ek bütçe ayırıyor. Büyük Devlet Adamı İsmet Paşa asla ve kat-a
Din ve mezhep düşmanı olmamıştır.
-- Bu alenen ve mütemadiyen Provokatif eylemsel tavır ve davranışlar Milletin Dini duygularını
istismar etmektir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetine kin-kibirle nefret kusmaktır. Bu ve benzeri
nankörce yapılan haksızlıklar Misak-ı milli sınırlarımız tahrip eder. Toplumu Franksiyonlara böler.
ve akabinde anarşi ve terör odakları harekete geçer. Gelin hep beraber, birlikte bir bütün olarak
Kutlu ve kudretli Cumhuriyetimize sahip çıkalım. Kollayıp-koruyalım...VESSELAM.
----BİR YORGUN DEMOKTRATIN SOLGUN KALEMİNDEN----
***** RUBAİYYAT *****
Riyaset Tahta çıktı, Halk huzur bulmadı
Melanet Arşa çıktı, Hak-hukuk kalamadı
Medeniyet felç oldu, Ekonomi çöktü
Zelzeleden-Tufandan, Kul ibret almadı...
------ OZAN ÇAKIROĞLU ------
***** RUBAİYYAT *****
Kurmasaydı Atatürk, Laik Cumhuriyeti
Sürecekti Hünkara, Kulluk mecburiyeti
Eğer rafa kalkarsa, Parlamenter faktörü
Riyaset te arama, Çağdaş medeniyeti...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Yüce Yaradanın, Hak-hakikatlı Kul-u ol
Gülşen bahçenin derli Bülbülü ol, gülü ol
Zalim olup zülmetme, kavim-kardeş soyuna
Gonca-gonca çiçeklerin nektarı, balı ol...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
***** RUBAİYYAT *****
Bu Dünya gerçek, ölüm kaktır, insanlar fani
Azrail sorgusuz, sırasız kabzeder canı
Bu Devran-i Alem de, baki kalan öğünsün
Cinlere hükmeden Süleyman nerdedir hani...
----- OZAN ÇAKIROĞLU -----
*DİNLE KARDAŞ DİNLE SÖZÜMÜ*
Zora ki ibadet, amelden sayılmaz
Gönülsüz yakarış, niyazdan sayılmaz
Kin-kibirden uzak dur, zülümkâr olma
Namerdin ihlası, Feyyazdan sayılmaz...
----OZAN ÇAKIROĞLU-----