ah..oguz atay, canım benim.. seni anladım sanıyorum..keşke bi turlu anlayamıyorum diyenlerden olsaydım, o zaman daha kolay olucaktı o kitaptan sonra devam etmek oyuna..olmadı..anladım..:.) bat dünya bat!
Oğuz AtAy, büyük usta, mükemmel yazar. Türkiyenin yetiştiridiği en büyük dehalardan birisidir. 'Tutunamayanlar'ı okuyanlar ve bilenler ile 'tutunamayanları' bilmeyenler diye insanları sınıfladırmak dahi mümkün olabilir. onlar onlar onlar... sıradan ve cansıkıcı bir yazar değildi..o yüzden onu sevmeyenler oldu. her kelimesi bir ironi/bilgi/deha/mizah/edebiyat olan tutunamayanları okumayanlar...varsa eğer. litfen edebiyattan söz etmesinler..
peki ben neden sevemedim gitti yazdıklarını..ya valla sevmeye çalışıyorum ama yok, tat vermiyor.cidden düşünüyorum nedenini..haa saygı duymuyor muyum,uzatsın elini öpeyim o ayrı..bende bi sorun var sanırsam...du ben biraz daha düşüneyim:( yok galiba yaşama bakışla ilgili bir şey bu...
Oğuz Amca...belki de roman amca...benim de hayatım Tutunamayanlardan önce ve sonra diye ikiye ayrılıyor...Tutunamayanlar Türk edebiyatının bugüne kadar geldiği noktayı,724 sayfalık bir kağıt bütünlüğünde,kullanılmış ve kullanılmamış,hatta denenmeye cesaret edilememiş anlatım teknikleri,noktalama işaretleri ile bir solukta yaşayan bir şey...Şey diyorum,tanımlayamıyorum çünkü... Ve kitabı okuyanlar hakkında bende oluşan genel bir izlenim:Kitabı okuyan herkes tutunamayanlar familyasına katıveriyor kendini; Selim oluyor,günseli oluyor,Turgut Özben oluyor...Tutunamayanlar hayatının her köşesine siniyor...
oğuz atay türk roman tarihinde bir devrimci! ve tutunamayanlarla birlikte tüm külliyatı varlığı yadsınamayacak denli etkili bir çığlık.ancak ona kulak tıkayanlar ki oğuz atay 'onlar' diye ad vermişti, duyarsızlıklarıyla başbaşa kalmaya mahkumdurlar ve onlar 'mış'gibi yapmaya devam ederek 'düşüncelerini kendilerine ait sanacaklardır' ama oğuz atay herşeye rağmen onların yalnızca başarılarını almakla yetinecektir(sayfa 225-229 onların tanımı vardır) ve günlüğünde eklemiştir 'canım insanlar sonunda bana bunu da yaptırdınız !
tutunamayanlar'a laf yok ama korkuyu beklerken'in hakkını yememek lazım..harika öyküler var içinde..'her ölüm erken ölümdür' diyor ya cemal süreya bu biraz da oğuz atay için geçerli..
12 Ekim 1934'te İnebolu'da doğdu. 1939'da, ailesiyle Ankara'ya geldi. Ortaöğrenimini Ankara Maarif Koleji'nde tamamladı (1951) . İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi'ni bitirdi (1957) . İstanbul devlet Mühendislik ve mimarlık Akademisi İnşaat Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Burada topoğrafya ve yol inşaatı dersleri okuttu. 1975'te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınlandı. Beyninde çıkan bir tümör nedeniyle, bir süre Londra'da tedavi gördü. 13 Aralık 1977'de, bu hastalıktan kurtulamayarak, İstanbul'da öldü.
ESERLERİ 1.Tutunamayanlar romanı sonradan iki cilt olarak basıldı (1971-1972; yeni basımı tek ciltte, 1984) . TRT 1970 Sanat Ödülleri yarışmasında başarı ödülü kazanan (Şubat 1971) 2.Tehlikeli Oyunlar (1973) -roman-3.Korkuyu Beklerken (1975) -hikaye- 4.Bir Bilim Adamının Romanı (1975) Genç yaşta ölen mekanik bilgini Prof. Dr. Mustafa İnan (1911-1967) ’ın hayat hikayesi. 5.Oyunlarla Yaşayanlar oyunu Devlet Tiyatrosunda oynandı (1979 - 80) ve basıldı (1985) . 6.Günlük (1988) . 7.Eylembilim -tamamlanmamış roman- (1998) 1998’ de.
HAKKINDA YAZILANLAR 1.Oğuz Atay’da Aydın Olgusu Yıldız Ecevit -kitap -(1989) .
kimse benimle konuşmuyor, konuşsa da istediğim gibi dinlemiyor. artık bu deftere yazacağım. cânım insanlar diyor, sonunda bana bunu da yapkınız ya. kelime kelime değil ama mealen böyle başlıyor günlüğüne.
evet oğuzun cânı insanlar ona bunu yaptınız ya beter olun. ve dediği gibi: bat dünya bat.
tutunamayan manifestosunun kalemi..koskoca,upuzun bir şiir okudum ben, adı tutunamayanlar olan..selim hepimizdir, hepimiz selim..koskoca selamlıyorum büyük usta atay'ı..
Adını 'tutunamayanlar' romanını tanıtmaya çalışan bir kızın turkçe dersindeki sözlerinden duydum. O da bir tutunamayana benziyordu.. Ne de olsa tutunamayanlar kendilerinden olanları görürler..
KONUŞMAYI ÖĞRENDİK SUSMAYI BİLEMEDEN.. İKİ SEÇENEĞİ OLUYOR İNSANIN KİTAPTAN SONRA.. YA ONU YAŞAMAK YA ONU YAŞAMAK.. HAYATIM BOYUNCA, DAHA MÜKEMMEL BİR KİTAP OKUYABİLECEĞİMİ SANMIYORUM, ÇÜNKÜ BU KİTABIN AŞILABİLECEĞİNİ SANMIYORUM. TUTUNAMAYANLAR.. İNSANIN EN DERİN HALİ.. YA BATARSIN YA ÇIKARSIN..
tanışmayı en çok istediğim yazar...her kitabı defalarca okunmalı.okurken attığınız kahkaları birden hüzünlere dönüştürebilecek kaç yazar var.müthiş ironi yeteneği keskin bir zeka, bir garip beyaz mantolu adam: oğuzcuğum atay. her kitabı türk tutunamayanlar destanı.bir beynin o şekilde çalışması için illa ur mu taşıması lazımdı? neden hiç kimse onun hayatını araştırıp yayınlamıyor? bunu en çok hakedenlerden halbuki...
josefK o kadar guzel ifade etmis ki, sizce ne demek? sorusuna soyleyecek sey birakmamis... dedigi herseye katiliyorum... Dostoyevski ve Orhan Pamuk karsilastirmalari dahil... Bana da neyi cagristiriyor? a cevap yazmak dustu. Tutunamayanlar i okuyorum, okumuyorum iliklerimde hissediyorum; okudukca bunaliyorum, bunaldikca olmek geliyor icimden, olmeyi istedikce imkansizlik duygusuna bulaniyorum... Tutunamayanlar i okuyorum... Yol uzerinde kucuk bir kahvedeyim, ilik bir aksamustu... Turgut dalgin... 'Neden daldin Turgut? Bir sey mi dusunuyorsun? ' Hem de nasil: bir bilsen korkudan dudagin ucuklar. 'Ben mi? Dusunuyordum: keman calarim demistim de. Kemanli bir tane vardi. Dur dur hatirlayacagim. Evet iste: Sevdim bir genc kadini/Ansam onun adini/Her sey benim olsa bile/Yasarim hayalinle/Kemanimla ona bir ses verebilseydim eger...' Metin devam etti...... Turgut silkindi, tangonun sonunda uyandi: Bu karanlik gunun elbet/ Olacaktir bir sonu/ Kalbim ozluyor onu 'Kalbim hep aglasin Metin. Gercekten aglasin.' Bozuk bir sesle soylendi: Sarhosum sarhos!
Ben de sarhosum. Oguz Atay'i okuyup sarhos olmamak olasi mi? Kahve ustune kahve iciyorum.. parayi odeyecegim, kahveci cocuk yuzume bakiyor 'Cok sakin gorunuyordunuz kitap okurken; guzel mi okudugunuz kitap? ' diyor... 'Hem de nasil! Bir bilsen korkudan dudagin ucuklar! '
Postmodern yazarlardan derlerdi, okumak nasip olmadi, kadri yüce bir yazar oldgunu hep duyarim.. tanimak icin josefK'nin yazdiklarini okumaliyim önce... Okuma prospektüsü gibi adam, etkilerini yan etkilerini de veriyor...
TUTUNAMAYANLARRRR......
okuyun okuyunnnn... yarım yaşarsınız okumazsanız.....
bide şey vardı.. korkuyu beklerken....
ahhh oğuz atayyy ahhh ne güzelsin...
ah..oguz atay, canım benim.. seni anladım sanıyorum..keşke bi turlu anlayamıyorum diyenlerden olsaydım, o zaman daha kolay olucaktı o kitaptan sonra devam etmek oyuna..olmadı..anladım..:.) bat dünya bat!
Oğuz AtAy, büyük usta, mükemmel yazar. Türkiyenin yetiştiridiği en büyük dehalardan birisidir. 'Tutunamayanlar'ı okuyanlar ve bilenler ile 'tutunamayanları' bilmeyenler diye insanları sınıfladırmak dahi mümkün olabilir. onlar onlar onlar...
sıradan ve cansıkıcı bir yazar değildi..o yüzden onu sevmeyenler oldu. her kelimesi bir ironi/bilgi/deha/mizah/edebiyat olan tutunamayanları okumayanlar...varsa eğer. litfen edebiyattan söz etmesinler..
peki ben neden sevemedim gitti yazdıklarını..ya valla sevmeye çalışıyorum ama yok, tat vermiyor.cidden düşünüyorum nedenini..haa saygı duymuyor muyum,uzatsın elini öpeyim o ayrı..bende bi sorun var sanırsam...du ben biraz daha düşüneyim:(
yok galiba yaşama bakışla ilgili bir şey bu...
Oğuz Amca...belki de roman amca...benim de hayatım Tutunamayanlardan önce ve sonra diye ikiye ayrılıyor...Tutunamayanlar Türk edebiyatının bugüne kadar geldiği noktayı,724 sayfalık bir kağıt bütünlüğünde,kullanılmış ve kullanılmamış,hatta denenmeye cesaret edilememiş anlatım teknikleri,noktalama işaretleri ile bir solukta yaşayan bir şey...Şey diyorum,tanımlayamıyorum çünkü...
Ve kitabı okuyanlar hakkında bende oluşan genel bir izlenim:Kitabı okuyan herkes tutunamayanlar familyasına katıveriyor kendini; Selim oluyor,günseli oluyor,Turgut Özben oluyor...Tutunamayanlar hayatının her köşesine siniyor...
oğuz atay türk roman tarihinde bir devrimci! ve tutunamayanlarla birlikte tüm külliyatı varlığı yadsınamayacak denli etkili bir çığlık.ancak ona kulak tıkayanlar ki oğuz atay 'onlar' diye ad vermişti,
duyarsızlıklarıyla başbaşa kalmaya mahkumdurlar
ve onlar 'mış'gibi yapmaya devam ederek
'düşüncelerini kendilerine ait sanacaklardır'
ama oğuz atay herşeye rağmen onların yalnızca başarılarını almakla yetinecektir(sayfa 225-229 onların tanımı vardır)
ve günlüğünde eklemiştir
'canım insanlar sonunda bana bunu da yaptırdınız !
ahh oğuz atay, ne kadar haklıymışsın günlüğünde...
okuyucun nerde..seni anlayacak okuyucu nerde; deli muamelesi yapıyorlar sana gördün mü.
nereye gitsem turgut da gelir, nerede uyusam orada hikmet de var.iyi ki yaşadın,dahası iyi ki yazdın.
çok yazar okudum delisin,muhteşemini gördüm sonra ATAY ı okudum
muhteşemliği gördüm özellikle TUTUNAMAYANLAR feci güzel onu okumayanbence yarısı eksik
tutunamayanlar'a laf yok ama korkuyu beklerken'in hakkını yememek lazım..harika öyküler var içinde..'her ölüm erken ölümdür' diyor ya cemal süreya bu biraz da oğuz atay için geçerli..
Oğuz Atay
12 Ekim 1934'te İnebolu'da doğdu. 1939'da, ailesiyle Ankara'ya geldi. Ortaöğrenimini Ankara Maarif Koleji'nde tamamladı (1951) . İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi'ni bitirdi (1957) . İstanbul devlet Mühendislik ve mimarlık Akademisi İnşaat Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Burada topoğrafya ve yol inşaatı dersleri okuttu. 1975'te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayınlandı. Beyninde çıkan bir tümör nedeniyle, bir süre Londra'da tedavi gördü. 13 Aralık 1977'de, bu hastalıktan kurtulamayarak, İstanbul'da öldü.
ESERLERİ
1.Tutunamayanlar romanı sonradan iki cilt olarak basıldı (1971-1972; yeni basımı tek ciltte, 1984) . TRT 1970 Sanat Ödülleri yarışmasında başarı ödülü kazanan (Şubat 1971) 2.Tehlikeli Oyunlar (1973) -roman-3.Korkuyu Beklerken (1975) -hikaye- 4.Bir Bilim Adamının Romanı (1975) Genç yaşta ölen mekanik bilgini Prof. Dr. Mustafa İnan (1911-1967) ’ın hayat hikayesi. 5.Oyunlarla Yaşayanlar oyunu Devlet Tiyatrosunda oynandı (1979 - 80) ve basıldı (1985) . 6.Günlük (1988) . 7.Eylembilim -tamamlanmamış roman- (1998) 1998’ de.
HAKKINDA YAZILANLAR
1.Oğuz Atay’da Aydın Olgusu Yıldız Ecevit -kitap -(1989) .
tabii ki tutunamayanlar...
türk romanının zirve kitabını'tutunamayanlar'ı yazmış. daha ne olsun...
bat dünya bat!
kimse benimle konuşmuyor, konuşsa da istediğim gibi dinlemiyor. artık bu deftere yazacağım. cânım insanlar diyor, sonunda bana bunu da yapkınız ya. kelime kelime değil ama mealen böyle başlıyor günlüğüne.
evet oğuzun cânı insanlar ona bunu yaptınız ya beter olun. ve dediği gibi: bat dünya bat.
tutunamayan manifestosunun kalemi..koskoca,upuzun bir şiir okudum ben, adı tutunamayanlar olan..selim hepimizdir, hepimiz selim..koskoca selamlıyorum büyük usta atay'ı..
ne zorumuz vardı..yoksa akıl mı! öyle demiyor mu..akıl en aptal tarafımız..sebgerd bu kayda değer mi...
zaten ben kendimde dahil olmak üzere bu kitabı başatan sona kadar sabırla okuyanları da merak ediyorum...
hipermnezi..buda teşhisim...
700 küsür sayfa...boşa harcanmış kelimleer.....kayda değer tek bir satır yok....abartı çok...işte tutunamayanlar..işt eoğuz atay...
ruh doktorları bu satırları okursa bilgiç bir ifade ile pis pis sırıtırlar...(oğuz atay..) (sırıtmışmıydık..! ?)
yaşarsak göreceğiz...
az kalsın gidiyoruz dicektim olric...
elaleme rezil olacağız..hemen burdan gidelim olric...
disconectus erectus...
Adını 'tutunamayanlar' romanını tanıtmaya çalışan bir kızın turkçe dersindeki sözlerinden duydum.
O da bir tutunamayana benziyordu..
Ne de olsa tutunamayanlar kendilerinden olanları görürler..
KONUŞMAYI ÖĞRENDİK SUSMAYI BİLEMEDEN.. İKİ SEÇENEĞİ OLUYOR İNSANIN KİTAPTAN SONRA.. YA ONU YAŞAMAK YA ONU YAŞAMAK.. HAYATIM BOYUNCA, DAHA MÜKEMMEL BİR KİTAP OKUYABİLECEĞİMİ SANMIYORUM, ÇÜNKÜ BU KİTABIN AŞILABİLECEĞİNİ SANMIYORUM. TUTUNAMAYANLAR.. İNSANIN EN DERİN HALİ.. YA BATARSIN YA ÇIKARSIN..
tanışmayı en çok istediğim yazar...her kitabı defalarca okunmalı.okurken attığınız kahkaları birden hüzünlere dönüştürebilecek kaç yazar var.müthiş ironi yeteneği keskin bir zeka, bir garip beyaz mantolu adam: oğuzcuğum atay. her kitabı türk tutunamayanlar destanı.bir beynin o şekilde çalışması için illa ur mu taşıması lazımdı? neden hiç kimse onun hayatını araştırıp yayınlamıyor? bunu en çok hakedenlerden halbuki...
josefK o kadar guzel ifade etmis ki, sizce ne demek? sorusuna soyleyecek sey birakmamis... dedigi herseye katiliyorum... Dostoyevski ve Orhan Pamuk karsilastirmalari dahil...
Bana da neyi cagristiriyor? a cevap yazmak dustu.
Tutunamayanlar i okuyorum, okumuyorum iliklerimde hissediyorum; okudukca bunaliyorum, bunaldikca olmek geliyor icimden, olmeyi istedikce imkansizlik duygusuna bulaniyorum... Tutunamayanlar i okuyorum...
Yol uzerinde kucuk bir kahvedeyim, ilik bir aksamustu... Turgut dalgin... 'Neden daldin Turgut? Bir sey mi dusunuyorsun? ' Hem de nasil: bir bilsen korkudan dudagin ucuklar. 'Ben mi? Dusunuyordum: keman calarim demistim de. Kemanli bir tane vardi. Dur dur hatirlayacagim. Evet iste:
Sevdim bir genc kadini/Ansam onun adini/Her sey benim olsa bile/Yasarim hayalinle/Kemanimla ona bir ses verebilseydim eger...'
Metin devam etti...... Turgut silkindi, tangonun sonunda uyandi: Bu karanlik gunun elbet/ Olacaktir bir sonu/ Kalbim ozluyor onu
'Kalbim hep aglasin Metin. Gercekten aglasin.' Bozuk bir sesle soylendi: Sarhosum sarhos!
Ben de sarhosum. Oguz Atay'i okuyup sarhos olmamak olasi mi? Kahve ustune kahve iciyorum.. parayi odeyecegim, kahveci cocuk yuzume bakiyor 'Cok sakin gorunuyordunuz kitap okurken; guzel mi okudugunuz kitap? ' diyor... 'Hem de nasil! Bir bilsen korkudan dudagin ucuklar! '
Bat Dunya Bat!
Postmodern yazarlardan derlerdi,
okumak nasip olmadi, kadri yüce bir yazar oldgunu hep duyarim..
tanimak icin josefK'nin yazdiklarini okumaliyim önce...
Okuma prospektüsü gibi adam,
etkilerini yan etkilerini de veriyor...
önce kullanim kilavuzu: