Yeminimiz var hayat. Ne kadar inatlaşırsan inatlaş, Yine de seni en güzel yerinden yakalayacağız.. Zordur temiz kalmak; Yalanın, ihanetin ortasında dimdik durmak.. Ama hayatın koşuludur, Onurlu, sabırlı, vicdanlı olmak... . (Nazım Hikmet)
Cevap: açılır kara kaplı kitap: zindan.. Kayış kapar kolumuzu kırılan kemik kan. Hani şimdi bizim soframıza haftada bir et gelir. Ve çocuklarımız işten eve sapsarı iskelet gelir.. Hani şimdi biz.. İnanın: güzel günler göreceğiz çocuklar güneşli günler göre- -ceğiz. Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar, ışıklı maviliklere süre- -ceğiz.....
“Pirayem, Kızıl saçlı bacım benim,Seni arkadan bıçakladım. Bir damlası benim damarlarımdaki bütün kana bedel kanınla boyandı ellerim. Yeryüzündeki hiçbir insan hiçbir insana benim sana yaptigim kötülüğü yapmamıştır. Bütün bunlara rağmen gel. Sana ” Gel ” diyecek kadar yüzsüz ve alcaksam ne halt edeyim öyleyim işte. Fakat gel. Oğlumuz Memet’in başı için gel ve ben kalan ömrümde ona layık bir baba olmak fırsatını kazanabileyim. Senin yüzüne nasıl bakabilecegimi bilemiyorum. Seninle karşılastığım anda ayaklarının dibine yıkılacağım belki. Belki de sadece bayrağını kendi eliyle düşmana teslim etmiş bir hainin cesaretiyle yüzüne bakmaya calışacağım. Belki de tek kelime söylemeden gözlerimi iskarpinlerine dikip oturacağım. Fakat gel. Hayatım yalnız kendime ait olsaydı gebermeyi çoktan tercih ederdim.
13,15 yıl arası hep ona mektuplar yazan çamaşırlarını yıkayan ve ziyaretlerini hiç aksatmayan Piraye hanımı aldatan zat !! Düşünün bir kez olsun ''Piraye'' olun bunca yokluk ve fedakarlık yaparak büyüttüğünüz aşk nazımın bir mektubu ile bomboş odaların kapılarını açıyor size ne büyük bir hayal kırıklığı ve boşa giden emek...Bence yüzyılın kadınıdır Piraye hanım şiirle,edebiyatla uğraşmasına gerek yok !!Kadın bir adamın vatanıdır ve nazım bence sırf bu yüzden, vatan hainidir kim ne derse desin.
En güzel deniz: henüz gidilmemiş olanıdır. En güzel çocuk: henüz büyümedi . En güzel günlerimiz : henüz yaşamadıklarımız dır. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz : henüz söylememiş olduğum sözdür.
Önce aşık sonra yurtsever daha sonra da komünist bir büyük şair. Edebiyatımızın benim için en büyük şairi. Büyük bir şair olarak öldü... Muhteşem bir şiir oldu!
Fakat emin ol ki sevgili zavalli bir cingenenin killi siyah bir orumcege benzeyen eli gecirecekse eger ipi bogazima mavi gozlerimde korkuyu gormek icin bosuna bakacaklar nazima
Hani hiç dinmeyen akarsular varya herkese her canlıya yaşam götüren işte öyle bir derya misali Nazım Hikmet
Eğer,
Hak haksızlıktan yüce,
Sevgi nefretten üstün,
Aydınlık karanlıktan güçlüyse,
Çaresi yok
Biz kazanacağız...
.
(Nazım Hikmet)
Yeminimiz var hayat.
Ne kadar inatlaşırsan inatlaş,
Yine de seni en güzel yerinden yakalayacağız..
Zordur temiz kalmak;
Yalanın, ihanetin ortasında dimdik durmak..
Ama hayatın koşuludur,
Onurlu, sabırlı, vicdanlı olmak...
.
(Nazım Hikmet)
Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.
Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak...
.
(Nazım Hikmet)
Sen yanmazsan,
Ben yanmazsam,
Biz yanmazsak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
.
(Nazım Hikmet)
O yalnız ağaran tanyerini görüyor
Ben, geceyi de.
Sen, yalnız geceyi göruyorsun
Ben ağaran tanyelinide...
.
Nazım Hikmet
Bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk.
Ama biz yine de eksik etmeyiz,
Sol cebimizden umudu...
.
(Nazım Hikmet)
Herkesin bir derdi var.
Kiminin ekmeği bayat, kiminin pırlantası ufak....
.
(Nazım Hikmet)
" Durup dururken
hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum
başladığım güne ..
ve
her seferinde
s e n çıkıyorsun ,
suyun yüzüne.. "
" N.Hikmet _
#İyi ki doğdun
- anısına saygıyla -
"en güzel günlerimin üç melun adamı var
biri sensin,biri o,biri ötekisi
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi
sana gelince..
ne ben sezar'ım,ne de sen brütüs'sün
ben ben sana kızarım,
ne de zatın zahmet edip bana küssün
artık seninle biz,
düşman bile değiliz"
Cevap:
açılır kara kaplı kitap:
zindan..
Kayış kapar kolumuzu
kırılan kemik
kan.
Hani şimdi bizim soframıza
haftada bir et gelir.
Ve
çocuklarımız işten eve
sapsarı iskelet gelir..
Hani şimdi biz..
İnanın:
güzel günler göreceğiz çocuklar
güneşli günler
göre-
-ceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere
süre-
-ceğiz.....
'Toprak bakır
gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!'
....
Bir vapur geçer Varna önünden
Uyy Karadeniz'in gumus telleri
Bir vapur geçer Bogaz'a doğru
Nazım usulcacik okşar vapuru
Yanar elleri...
“Pirayem, Kızıl saçlı bacım benim,Seni arkadan bıçakladım. Bir damlası benim damarlarımdaki bütün kana bedel kanınla boyandı ellerim. Yeryüzündeki hiçbir insan hiçbir insana benim sana yaptigim kötülüğü yapmamıştır. Bütün bunlara rağmen gel. Sana ” Gel ” diyecek kadar yüzsüz ve alcaksam ne halt edeyim öyleyim işte. Fakat gel. Oğlumuz Memet’in başı için gel ve ben kalan ömrümde ona layık bir baba olmak fırsatını kazanabileyim. Senin yüzüne nasıl bakabilecegimi bilemiyorum. Seninle karşılastığım anda ayaklarının dibine yıkılacağım belki. Belki de sadece bayrağını kendi eliyle düşmana teslim etmiş bir hainin cesaretiyle yüzüne bakmaya calışacağım. Belki de tek kelime söylemeden gözlerimi iskarpinlerine dikip oturacağım. Fakat gel. Hayatım yalnız kendime ait olsaydı gebermeyi çoktan tercih ederdim.
13,15 yıl arası hep ona mektuplar yazan çamaşırlarını yıkayan ve ziyaretlerini hiç aksatmayan Piraye hanımı aldatan zat !! Düşünün bir kez olsun ''Piraye'' olun bunca yokluk ve fedakarlık yaparak büyüttüğünüz aşk nazımın bir mektubu ile bomboş odaların kapılarını açıyor size ne büyük bir hayal kırıklığı ve boşa giden emek...Bence yüzyılın kadınıdır Piraye hanım şiirle,edebiyatla uğraşmasına gerek yok !!Kadın bir adamın vatanıdır ve nazım bence sırf bu yüzden, vatan hainidir kim ne derse desin.
"Hatunumun gözleri eladır da
içinde hâreler var yeşil yeşil
altın varak üstüne yeşil yeşil meneviş.
Kardeşlerim, bu ne biçim iş,
şu dokuz yıldır eli elime değmeden,
ben burda ihtiyarladım,
o orda.
Kaim, beyaz boynu kırışan kızım,
imkânsızdır ihtiyarlamamız bizim,
etin gevşemesine bir başka tâbir gerek,
zira ki ihtiyarlamak
kendinden
başka
hiç kimseyi
sevmemek
demek."
'Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler,
günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların,
çocukların avuçlarında yeşerecekler.'
Genco Erkal - Nereden Gelip Nereye Gidiyoruz
Men bır ceviz agacıman Gülhane parkında, ne sen menım farkındasın nede polis farkımda.
Özleyeceksin!
Kızıyordu,
Kıskanıyordu,
Küsüyordu,
Çok soru soruyordu;
Ama beni seviyordu diyeceksin!
En güzel deniz: henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk: henüz büyümedi .
En güzel günlerimiz : henüz yaşamadıklarımız dır.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
henüz söylememiş olduğum sözdür.
Hava kurşun gibi ağır
bağır bağır bağırıyorum
Memleket
kaldır başını ve dimdik dur!
bu senin değil,ülkemin ayıbı.
hırpalanmış yerlerinden öperim çocuk.
Önce aşık sonra yurtsever daha sonra da komünist bir büyük şair.
Edebiyatımızın benim için en büyük şairi.
Büyük bir şair olarak öldü...
Muhteşem bir şiir oldu!
Ağa Camii şiirini okuyunca ağladım.....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
Fakat emin ol ki sevgili zavalli bir cingenenin killi siyah bir orumcege benzeyen eli gecirecekse eger ipi bogazima
mavi gozlerimde korkuyu gormek icin bosuna bakacaklar nazima
yazın uc sutun ustune kapkara haykiran puntolarla
nazim hikmet vatan hainligine devam ediyor hala
Her ne kadar ilk şiirlerini benimsemesem de sonraki şiirleriyle çok haklı olarak zirveye çıkmıştır ve hala zirveyi korumaktadır.
Vatan hainliği bu yüzdendir.