bir özgürlük savaşının simgesi,verilen imanlı mücadelenin ve vatan sevgisinin ne demek olduğunun apaçık göstergesi,şeyh şamil bağımsızlık mücadelesinin lideri bu yoldaki en önemli önderdir.iman gücüne eşi az ralanır bir mücahit...
kafkas kartalı bir avuc inanclı vatan perver vatanını canından aziz bilen insanlarla koca çarlık ordularını dize getirip çaresizlik içerisinde bırakan vatan mudafasında bir devin o devki bir sitratezi dehası gerektiginde acımasız ama sınırsız merhametli kafkas kartalı şeyh şamil demektirki ALLAH ondan razı olsun
1970lerde çekilmiş bir türk filmi.dekor ve kostumler uyduruk, diyaloglar ilkokul müsameresi tadındadır.bir litre kola ve 300 gr iri kabakla iyi gider. hoşça zaman geçirilir.
Savaşcı,mücadeleci,dostuna dost,düşmanına düşman,onu sevmeyen bir insan düşünemiyorum,inançlarına ve prensipleğine son derece bağlı,akılcı,din adamı ve bilim adamı kadar bilgili vefalı ve fedakar bir insan
Kafkas Kartalını anlatmaya çalıştığım şiirimi buraya alıyorum..
Şeyh Şamil
Her şeyden üstündü senin için İzzet ve haysiyet cesaret fedakarlık Yiğitlik acı ve hicran Gözyaşları katıktı ekmeğine Hürriyet ve istiklal denince İlk senin adın gelirdi akla
Hayat sayfan başlar ilim ve savaşla Sınavın zor olarak hazırlanmıştı Mertlikle devam eder hayat defterin
Hocan Mevlana Halid-i Bağdadi İlim ve irfan yuvası Bağdat dan Yetmedi ilimleri tahsil etmek Şeyh olmak Edebiyat tarih fen bilimleri ile devam ederdi
Vazgeçemedin savaş da barış da asla kitaplardan... Neydi hayat senin için neydi Bazıları için rahat ve tatlı olan hayat Savaş kan sıkıntı cefa zulüm çile
Düşmanların için Korku panik ölüm yiğit Gözüpek kahraman kararlı ve azimli Bir komutan bir ateş parçası bir arslan
Tehlikedeydi artık vatanın milletin Bütün mukaddes değerler
Asır xıx. asır başları Sanayi devriminin ardından Yağma sömürge talan Sıcak denizlere açılma hayali Kafkasları geçerek inmek Anadolu Üzerinden Akdenize
Dikildin dimdik düşmanın karşısına Göğsündeki süngü durduramazdı seni asla Yirmi beş günlük baygınlıktan sonra İlk sorun 'Ana namaz vakti geçti mi 'oldu Seni milletini ayakta tutan neydi İnanç mıydı azim miydi Kararlılık mıydı Cesaret miydi Kahramanlık mıydı Alimlik miydi Bunlar sende doğuştan mevcuttu
Dağıstanlıları Çerkezleri Çeçenleri Avarları Topladın tek ülkü etrafında Savunma ve Hürriyet Birliği beraberliği sağladın.
Sen zor günlerin zor dönemlerin Adamı değil miydin ne olsa
Kar etmedi sana asrın Topu tüfeği süngüsü askeri siyaseti Ekonomisi Lojistiği Hiçbir şey kar etmedi sana
Hile kurnazlık entrikalarayak oyunları Kar etmedi sana... Satın alınamadın asla Hiçbir değerle...
Sana Hürriyetine milletine Karşılık sulh teklifi geldi En kıramayacağın anandan yarinden.. Oysa mecbur bırakılmıştı mübarek Eli öpülesi senin gibi evlat yetiştiren Şanlı...Ana
Karar kesin hüküm verildi 'Annem cezalandırılacak Bir tarafta ana can dost.. Diğer tarafta Namus İstiklal Mücadelesi Haysiyet ve onur sınavı Çözümü buldun pratik müthiş zekan ile Gösterdin karlılığını ve azmin zaferini Kendini kırbaçlatarak dosta düşmana.
Medine de uydun son çağrıya Ebedi aleme gel çağrısına Defnedildin Kahraman asker Kahraman Komutan Şeyh Şamil Sevgili Peygamberime komşu oldun Cennetül Baki Kabristanında Sen rahat ol cesur yürek Sen rahat ol Hala ayaktayız Hala Anadolu’ya Birileri inemedi Sıcak Denizlere Geçilemez Anadolu asla Sen rahat ol
Kafkasya da dağları mesken tutmuş,ömrü Özgürlük mücadelesinde geçmiş bir dev. Kafkas ismi olsun Kafkas Kartalı olsun daha dudaktan dökülürken bile peşinden Şeyh ŞAMİL ismi gelir. Yiğit bir Kumandan.Salih bir Müslüman.Mert bir insan,öyle ki öz düşmanları Ruslar bile hayranlık duymuşlar ve kılıcına dokunmamışlardır. Nur içinde yatsın.Yaktığı ışık sönmedi,sönmeyecek. Saygılarımla.
kafkas kartalı ünvanı o kadar şerefli bir ünvandırki....dağıstandaki ve tüm kafkasyadaki rus zulmüne karşı dimdik ayakta duran müridler birliğinin imamlarına layıktır...Önce İmam Gazi Muhammed,İmam Hamzat bek ve en sonunda İmam Şamil ve tabiki Hacı Murad ıda unutmamak lazım...bu yiğitlerin mücadelesiyle rus zulmüne karsı mücadele edilmiş fakat zamanında dünyanın en güçlü ordusu rus ordusunu kafkasyadan söküp atamamışlardır...yine de bu şerefli dava karşısında minnet ve saygıyla eğilmekten başka düşüncemiz yok...Allah mekanlarını cennet etsin...Teşekkürler
İmam Şamil esir düştüğünde, ruslar bu kahraman adama büyük saygı göstermiş. rus çarı kendisini yemeğe davet etmiş. şeyh şamil, yemekte, aç gibi iştahla yemiş.Kahramanlığı kadar yemekteki iştahı karşısında da hayrete düşen çar:
Kafkas kartalı deyince aklıma ilk gelen Şeh Şamil Basiyevdir.Ruslarla olan büyük mücadelesi her zaman takdir ettğim ve örnek aldığım kişidir.Savaş takdiklari ve kişliğini örnek almaktayım.Ancak üzüldüğüm şey şu an Rus zulmünde olan Çeçen halkının orada zulum görmesi ve Türk halkı olarak bir şey yapamamamızdır.
İmam Şamil 1797 yılında Dağıstan'ın Gimri köyünde dünyaya geldi. Babası bölgenin yerli halklarından Avar Türklerine mensup Dengau Muhammed dir. 15 yaşında iken at binerek kılıç kuşandı. 20 yaşına geldiğinde iki metreyi aşan boyu ile atlama, ateş etme, güreş, koşu, kılıç gibi spor dallarında üstün yetenek sahibi olmuştu.
Öğrenimine bilgin Said Harekani'nin yanında başladı. Daha sonra kayınpederi olan Nakşibendi Şeyhi Cemaleddin Gazi Kumuki'nin öğrencisi oldu. Kendinden önce İmamet makamında bulunan Gazi Muhammed ve Hamzat Beg'in müşavirliğini yaptı. Son derece sade ve kanaatkar bir hayatı vardı.
İmam Şamil, muhtelif zamanlarda beş defa evlenmiş ve bu izdivaçların bazıları dini ve siyasi sebeplerle olmuştu. Şamil'in Fatimat, Cevheret, Zahidet, Emine ve Şovanat ismindeki zevcelerinden Ahmed Cemaleddin, Muhammed Gazi, Muhammed Said, Muhammed Şefi, Cemaleddin ve Muhammed Kamil isimli altı oğlu ile Fatimat, Nafisat, Necabat, Bahu-Mesedu ve Safiyat isimli beş kızı oldu.
Şamil, İmam yani devlet başkanı seçildikten sonra ilk iş olarak iç işlerini ele aldı. Ruslara karşı daha etkili savaşmak için lüzumlu idari ve askeri teşkilatları yeni esaslara göre tanzim etti. Bir taraftan askeri tedbirler alıp düşmana karşı savunma savaşları verirken, diğer taraftan da muntazam adli ve idari sivil bir devlet mekanizması geliştirmiş, medreselerde eğitime önem verdirmiş, fikir ve sanat alanında da büyük adımlar atılmasını sağlamıştır. Döneminde tophaneler, baruthaneler, silahhaneler yapılmış, muntazam birlikler halinde askeri teşkilat kurulmuştur.
Güçlü hitabeti, kararlı tutumu ve askeri dehasıyla büyük başarılar kazanmış, ünü kısa zamanda yayılarak, otoritesi Dağıstan civarında yaşayan geniş topluluklar tarafından kabul edilmiştir.
İmam Şamil, idare sistemini yeniden düzenlerken, ülkeyi naiplik ve vilayetlere ayırarak bunların başına hem askeri hem de sivil yetkilerle donatılmış naipleri getirdi. Üç veya dört naiplik bir vilayet idi. Vilayetlerin başındaki naibin rütbesi daha yüksekti.
Ayrıca, her biri birer savaş kahramanı olan bu yüksek rütbeli naiplerden Ahverdil Muhammed, Kabet Muhammed, Şuayıb Molla, Taşof Hacı, Danyal Sultan, Nur Muhammed, Hitinav Musa, Sadullah, Duba Hacı, Hacı Murat ve Şamil in büyük oğlu Muhammed Gazi, gazavat'ın adı anılması gereken başlıca kahramanları oldular.
Şamil imam seçildiği 1834 yılından 1859 yılına kadar Rusya'nın büyüklüğü ve kudretine rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürdü. Kendinden önceki iki imamın döneminde de fiilen 10 yıl savaşlara iştirak ettiğinden durup dinlenmeden cihad ettiği süre tam 35 yılı bulmuştur. Bu süre zarfında Rus kuvvetlerine büyük zayiatlar vermiş ancak kısıtlı sayıdaki asker sayısı da günden güne erimiştir. 1839'da Ahulgo Tepesinde 3.000 mürid ile General Grabbe komutasındaki 10.000'i aşkın üstün donanımlı Rus ordusunun kuşatmasına 80 gün süreyle direnişi harp tarihine geçmiştir. Şamil bu savaşta eşi Cevheret'i, oğlu Said'i ve kızkardeşi Mesedo'yu kaybetmiş, 8 yaşındaki oğlu Cemaleddin'i Ruslara rehin vermek zorunda kalmıştır.
Bu dehşet verici savaşlarda sadece insan kaybı olmadı. Ruslar, ancak aylar süren savaşlar sonunda işgal edebildikleri bölgelerde, ağaçları, ormanları yakıp, bir tek canlı yaratık bırakmadan ilerlerdiler.
Savaşlara iştirak eden Rus komutanlarından Milyutin, 80 gün devam eden Ahulgo savaşı hakkında hatıratında şu satırlara yer verir; 'Artık muharebenin sevk ve idaresi kumandanların elinden büsbütün çıkmıştı. Hiddetlerinden köpürmüş, adeta çıldırmış bir hale gelen dağlılar, ulu orta askerlerimizin üzerine saldırıyor, süngü ucunda can verinceye kadar dövüşüyorlardı. Kadınlar bile kendilerini kudurmuş gibi müdafaa ettiler ve silahsız oldukları halde sıra sıra süngülerimizin üzerine atıldılar. Lakin muvaffakiyet için her türlü fedakarlığı göze almış olan Rus kumandanlığı inatla taarruzlara devam etti. Teslim olmayı katiyyen reddeden dağlılar, hiçbir ümitleri kalmadığı halde kahramanca dövüştüler. Kadınlar, çocuklar ellerindeki kamalarla Ruslara hücum ediyor, süngülerin önünde göz kırpmadan can veriyorlardı. Bazıları ise kendilerini ve çocuklarını korkunç uçurumlara atıyorlardı. Yaralılar bile inanılmaz şekilde dövüşüyordu.'
Dost ülkelerden hiçbir yardım göremeyen İmam Şamil'in, nihayet elindeki bütün kuvvet kaynakları tükenir ve 1859 un 6 Eylül'ünde Gunip'te Prens Baryatinsky komutasındaki 70.000 kişilik Rus ordusuna, yanında birkaç yüz kişi kalıncaya kadar direndikten sonra teslim olur.
İmam Şamil, aile efradı ve 40 kadar adamı Petersburg'a Çar'ın sarayına götürülür. Rus Çarı II.Aleksandr tarafından sarayın kapısında hayrete düşülecek derecede nazik karşılanır. Çar, babası 1.Nikola'ya ve ihtişamlı ordularına tam otuzbeş yıl Kafkasya'yı zindan eden, zamanının bu en büyük kahramanını karşısında görür görmez, yüzünden ve sakalından hayranlıkla öpmekten kendini alıkoyamaz.
İmam Şamil bir ay kadar sarayda misafir edildikten sonra, saygın tutsak olarak esaret yıllarını geçireceği Kaluga'ya gönderilir.
Ancak Şamil ve ailesine esaret çok ağır gelir. İki yıl içinde Şamil in simsiyah saçları beyazlar. Büyük kızı Nafisat ile gelini Muhammed Gazi nin karısı Kerimet üzüntüden vereme yakalanarak ölürler.
Aradan ancak on yıl geçtikten sonra Çar, onun Hac'ca gitmesine izin verir. Ancak bir tedbir olarak oğlu Muhammed Şefi'yi alıkoyar ve Hacc'ı ifa ettikten sonra derhal Rusya'ya dönmesini şart koşar.
Şamil, 1870 yılında maiyetindeki adamları ile birlikte Rusya dan ayrılarak önce İstanbul'a uğrar. Sultan Abdülaziz tarafından karşılanarak sarayda ağırlanır. Şamil in İstanbul'a uğradığı haberi duyulduğunda şehirde yer yerinden oynamış, halk bu büyük kahramanı görebilmek için saray kapılarına akın etmişti.
Şamil, aşkına düştüğü son menzile bir an evvel varmak için Sultan'ın kendisine tahsis ettiği gemi ile yola koyulur. Cidde limanında Mekke Emiri, şehrin ileri gelenleri ve mahşeri bir kalabalık tarafından törenlerle karşılanarak Mekke'de Şürefa dairesinde misafir edilir.
Hac sırasında orada bulunduğunu duyan, dünyanın dört bir yanından gelmiş yaklaşık yüzbin müslümanın onu görmek için yarattığı izdiham sonucu, hükümet makamları İmam Şamil'i Kabe nin üstüne çıkarmak suretiyle bu hayran kalabalığın arzusunu tatmin edebildi.
Şamil, hac farizasını yerine getirdikten sonra Medine'ye geçer. Medine günlerinde son derece takatten düşer, çektiği büyük ızdırap artık tahammül edilmez bir hal alır ve hastalanarak yatağa düşer.
Bütün hayatını ülkesinin milli bağımsızlığına adayan, askeri dehasını bütün dünyaya ve bizzat ebedi düşmanı Rus yüksek makamlarına dahi kabul ettiren, adını dünya tarihine 'gelmiş geçmiş en büyük gerilla lideri' olarak yazdıran İmam Şamil 4 Şubat 1871'de 74 yaşında iken hayata gözlerini yumar.
Yürek demek,sabır demek,iman demek,mücadele demek,cesaret demek,destan demek,kahramanlık demek, örnek demek,söz değil öz gerek demek,ufuk insan olmak demek, baştacı olmak demek...
vatan,millet,bayrak ve din uğruna savaşan.. ölmeyi,şehadeti esarete tercih eden.ölümünden 150 yıl sonra mücadelesinden dolayı saygıyla anılan,gururla bahsedilen önderimiz.
Zafer ya da Ölüm Gece kurt yavrularken geldik dünyaya biz Sabah kükrerken aslan, konuldu ismimiz Lâ ilâhe illallah Kartal yuvalarinda emzirdi analarimiz At üstünde savasmayi ögretti babalarimiz Lâ ilâhe illallah Halk için, vatan için yetistirdi analarimiz Onlara bir zarar gelecegi zaman yigit kesildik Lâ ilâhe illallah Biz daglarin Sahinleri zaferlerle yetistik Zorluktan ve savastan onursuz çikmayiz biz Lâ ilâhe illallah Tunçtan daglar kursun gibi erise de Hayattan ve savastan onursuz çikmayiz biz Lâ ilâhe illallah Ey kara toprak her zerren baruttan aglasa da Sana serefsiz bir sekilde dönmeyecegiz Lâ ilâhe illallah Hiçbir zaman kimseye pes etmedik biz Ölüm veya zaferden biridir tercihimiz Lâ ilâhe illallah Yaralarimizi agitlarla sararken bacilarimiz Degerli gözleri maharetle canlanir Lâ ilâhe illallah Kök yeriz, ot yeriz bizi açlik kivrandirsa da Otlari sikar içeriz suyunu, susuzluk yandirsa da Lâ ilâhe illallah Gece kurt yavrularken geldik dünyaya Sadigiz biz, sadik, ALLAH'a, halka ve vatana Lâ ilâhe illallah
(Bir Kafkas Kartalı daha şehadete kavuştu. Allah rahmet eylesin.)
ASLAN MASHADOV ÖLMEDİ, YAŞIYOR! 09.03.2005 - 00:25:07 MEHDİ NÜZHET ÇETİNBAŞ
Çeçenistan bağımsızlık mücadelesinin adı gibi yiğit “Aslan” komutanı şehadet şerbetini içti.
Bütün dünyanın gözü önünde, 21. asrın başında soykırıma uğratılan, bir milyonluk nüfustan şehit olan 250 bin Çeçen arasına Devlet Başkanı Aslan Mashadov da katıldı.
Mashadov’un genç yaşta aklaşmış sakallarıyla her zaman gülen çehresini daima hatırlayacağız.
Dörtyüz yıldır devam eden Kafkas-Rus savaşları çerçevesinde, Çarlık Rusyası dahil olmak
üzere Ruslar Kafkasya'da oluk oluk kan akıttılar.
1864 yılında Kuzey Kafkasya'yı işgal eden Ruslar, yaklaşık iki milyon Kuzey Kafkasyalıyı yurtlarından sürdüler.
Bugün dünyanın dörtbir yanına savrulmuş vaziyette yaşayan Kuzey Kafkasya diasporasının sorumlusu Çarlık Rusyası ve onun mirasçısı komünist Rusya ve onun bugünkü devamı Rusya Federasyonu'dur.
Devletlerin ismi değişse de, Kafkasya'da zulüm bitmemiştir. 1991 yılında yıkılan Sovyetler Birliği'nin ardından kurulan Rusya Federasyonu, önceki dönemlere rahmet okuturcasına soykırıma devam etmektedir.
1992 yılında oluşturulan Rusya Federasyonu'na katılmak istemeyen Çeçenistan, bağımsızlık yönünde irade beyan etmiştir.
Yugoslavya Federasyonu'nun dağılmasına nezaret eden, Çek ve Slovak halklarının ayrılmasında hakemlik yapan batı Çeçenistan'ın Rusya Federasyonu'na katılmama kararı karşısında Rusya'nın uyguladığı şiddete sessiz kalmıştır.
Aslan Mashadov Çeçen bağımsızlık mücadelesinin önemli isimleri arasında yer almıştır. Dudayev'in başkanlığı döneminde Aslan Mashadov Çeçenistan Genelkurmay Başkanı olarak orduyu yöneten insandır. Aslan Mashadov, Dudayev'in şehadetinden sonra kazanılan zaferin mimarıdır.
Aslan Mashadov 1996 yılının 31 Ağustosunda devlet başkanı Yeltsin'in Çeçenistan nezdindeki temsilcisi Aleksandr Lebed ile Hasavyurt anlaşmasına imza koyarak Çeçen zaferini belgeleyen insandır.
Mashadov 1996 ateşkes anlaşmasının ardından Çeçenistan'ı ayağa kaldırmak için büyük uğraş verdi. Zaferden sonra kendisini ziyaret eden heyetlere 'asıl şimdi Çeçenistan'a destek verin' demekten kendini alamıyordu.
Ruslar Mashadov yönetimini başarısız kılmak için ellerinden geleni yaptılar. Çeçenistan'da olmadık provokasyonlar tertip ettiler. Adam kaçırdılar, faili meçhul cinayetlerle Çeçenistan'ı karıştırdılar. Bağımsızlık yolunda yürüyen Çeçenistan'ın yürüyüşünü sabote etmek için akla hayale gelmedik tertiplerde bulundular.
Bugün halen tartışmaya açık olan Dağıstan provokasyonu ile Şamil Basayev ve bir grup arkadaşını provoke eden Rusya başarılı olmuş, Dağıstan olaylarını bahane ederek barış sürecini kesintiye uğratmıştır.
İkinci savaşa meydan vermemek için yoğun bir uğraş veren Aslan Mashadov ikinci Rus-Çeçen savaşının başlamasını önleyemedi.
Mashadov'a, Rus kuvvetlerine karşı savunma yapmaktan başka bir seçenek kalmadı. Ve o da bunu yaptı.
Aslan Mashadov 1997 yılında Zelimhan Yandarbiyev, Şamil Basayev gibi isimlerin de katıldığı, dünyaya örnek teşkil edecek demokratik bir seçimle devlet başkanı oldu. Halkı için çoluğunu çocuğunu unutarak kendisini ülkesine adadı. Yıllarca Çeçenistan'ı karış karış savundu.
Mashadov son iki yıldır Çeçenistan'da barışın tesis edilmesi için temsilcisi Ahmedov'u görevlendirerek, kamuoyunda 'Ahmadov Planı' olarak bilinen çözüm önerilerini dünya kamuoyuna sunmuştu.
Barış çağrıları tüm dünyada ve Rus aydınları arasında geniş yankı bulan Mashadov tek taraflı ateşkes ilan ederek iyi niyetli adımlarını pekiştirmişti.
Ruslar, Dudayev ve Yandarbiyev'den sonra Aslan Mashadov'a da suikast düzenlediler.
Halkın oylarıyla seçilerek ülkesinin başına geçmiş bir lideri önce savaşa mecbur eden, daha sonra yasadışı (!) ilan ederek terörist muamelesi yapan Rusya bütün dünya ile alay etmektedir.
Çeçenistan'da diyaloga açık, şartsız olarak masaya oturmaya hazır, 'Putin'le 30 dakikalık başbaşa görüşmede Çeçenistan meselesi hallolur' diyen meşru bir lideri katletmekle Rusya, barış yolunu da dinamitlemiştir.
Çeçenistan'da Aslan Mashadov'un ölümü büyük bir infial yaratacaktır. Rus yanlısı kukla hükümetin nüfuz bölgesinde yaşamak zorunda kalan Çeçenlerin de büyük bir üzüntü içinde olduğu kuşkusuzdur.
Stadyumda bombayla havaya uçurulan Rusya'nın kuklası Ahmet Kadirov ve onun oğlu Ramzan Kadirov gibi ırz düşmanları ile elele veren Rus yönetimi Çeçen halkının izzet-i nefsi ile fazlaca oynamıştır.
'Rusya Kahramanı' madalyası ile ödüllendirilen Ramzan Kadirov halkına ihanet eden bir haindir. Ruslara yaranmak için Aslan Mashadov'un 70 yaşındaki amcası, teyzesi ve halası gibi yakınlarını kaçırarak işkence yapan Ramzan Kadirov, Aslan Mashadov'u devreden çıkarmak için yoğun çaba sarfetmiştir. Rus yönetiminin Mashadov'la masaya oturmaması için çaba sarfedenlerin başında Alhanov ve Kadirov gibi hainler bulunmaktadır.
Mashadov'un ölümüyle Çeçen savaşı daha kanlı bir safhaya girmiştir. Dudayev ve Yandarbiyev suikastlerinde Rusya aktiftir. Mashadov'un katledilmesinde ise, işbirlikçi hain Çeçenlerin parmağı vardır.
Ramzan Kadirov, Alu Alhanov ve daha birçok işbirlikçi Çeçenin önümüzdeki günlerde Çeçen milli güçlerince ortadan kaldırılması hiç sürpriz olmayacaktır. Yine önümüzdeki günlerde Rusya'nın birçok yerinde Çeçen savaşçılar tarafından düzenlenecek intihar saldırıları da Rusya için şaşırtıcı olmamalıdır.
Rusya bu olayları bilinçli olarak tezgahlamaktadır. Rusya Mashadov'u öldürerek Çeçenistan savaşında yeni bir safha açmıştır.
Putin yönetimi Çeçen savaşını bahane ederek üniterleşme yolunda yeni adımlar atmaya çalışacaktır. Putin, henüz resmen ilan etmemiş olmakla birlikte, Çarlığı yeniden ihdas etme yolunda ilerlemektedir.
Çeçenistan'da 250 bin insanın hayatına malolan özgürlük mücadelesi Putin'in sandığı gibi sona ermeyecektir. İmam Şamil'in dediği gibi 'Petrolar, Katherinalar ve nice çarların öldüğü gibi', gün gelecek Putinler de ölecek, ama Çeçen özgürlük savaşı devam edecektir.
Aslan Mashadov her onurlu Çeçen gibi yaşadı ve öldü. Şehid oldu. Allah katında şehitlere öldü demek yanlıştır. Allah Kur'anda şehitlerin ölmediğini, yaşadığını söylüyor.
Aslan Mashadov da, Dudayev ve Yandarbiyev gibi ruhuyla Çeçen mücadelesinin yanındadır. O yine mücadeleye devam edecek. Putin'in uykuları kaçacak, çünkü Aslan Mashadov ölmedi, yaşıyor.
bir özgürlük savaşının simgesi,verilen imanlı mücadelenin ve vatan sevgisinin ne demek olduğunun apaçık göstergesi,şeyh şamil bağımsızlık mücadelesinin lideri bu yoldaki en önemli önderdir.iman gücüne eşi az ralanır bir mücahit...
kafkas kartalı bir avuc inanclı vatan perver vatanını canından aziz bilen insanlarla koca çarlık ordularını dize getirip çaresizlik içerisinde bırakan vatan mudafasında bir devin o devki bir sitratezi dehası gerektiginde acımasız ama sınırsız merhametli kafkas kartalı şeyh şamil demektirki ALLAH ondan razı olsun
kafkas kartalı olmak bir asillik tir.ayrıca kartallara gonul vermisizdir.can veririz bu ugura can
bknz. yolunu şaşırmış kartal
not: kuzeydoğuya doğru giderseniz iş düzelir ;)
1970lerde çekilmiş bir türk filmi.dekor ve kostumler uyduruk, diyaloglar ilkokul müsameresi tadındadır.bir litre kola ve 300 gr iri kabakla iyi gider. hoşça zaman geçirilir.
Şeyh Şamil....ALLAH rahmet eylesin mübareğe..
Şeyh Şamil, Molla Muhammed, Hacı Murat ve Gazi Muhammed...
Günümüzde de Şamil Basayev Cohar Dudayev Aslan Mashadov ve Abdülhalim Sadulayev
kafkas kartalı büyük TÜRK mücahidi ŞEYH ŞAMİL'i ifade etmek için kullanılan bir terimdir. bir anlamda ŞEYH ŞAMİL'in lakabı yada diğer adıdır.
bir avuç insanla rus ordusuna direnen insanı çağrıştırıyor
Rusları Darmadagan Eden Komutan.. Bir Avuç Askerle Rus Ordusuna Direnen İnsan..
Yazdığım bir şiirle cevaplamak isterim.
Kafkasya
Tüm Kafkas halklarının kahraman evlatlarına ithaf olunur.
Yıl 1783,
Kafkas daglarında,
Bir meşale yakıyor,
Şeyhim Mansur.
Slisselarğ zindanlarında,
İlk şehidim Şeyh Mansur,
Ölüm kefenini giyiyor.
Sönmez ateşi,
Kafkas daglarının,
Özgürlük aşkı ile yanıyor,
İmam Gazi Muhammedim,
Meşalesi elinde,hakka yürüyor.
Bagımsızlıga aşık İmam Hamzat,
Devrediyor sancagı İmam Şamile.
Yaşar yigit nam ile,
Koşuyor menzile,şehitlige hasret.
Kafkas Kartalı derler adına,
Esaret yakışmazdı şanına,
Zindan etti dünyayı Rus Çarına,
Şeyh Şamil derler adına.
Şeyhim Cihad dedi kafkaslara,
Duyarda dururmu Toso Haci,
Şehitlik için sıraya girdi,
Kafkasların yigit evlatları.
Rus Vedeno köyünü sardı,
Kartalımın kanadını kırdı,
Masum kadın ve çocuklar,
Rusun kurşunuyla can verdi.
Kafkasların yigitleri,
Gömdüler sevdalarını daglara.
Yazdılar aşklarını,
Bagımsızlıgın arkasına.
Yurtlarından sürüldüler,
Ocaklarında öldürüldüler,
Ne bir gün gördüler,
Nede aman dediler.
Milli azatlık harbinde,
Şeyhim Uzun Haci en önde.
Sit İslambulov kalırmı geride,
Şahit gökler Cevher Dudayevle.
İnmedi Hilal göklerden inmeyecek,
Hilal aşkı yüreklerden gitmeyecek,
Bir degil binde şehit verilse,
Hilal'in mücadelesi bitmeyecek.
Rus'lar Çarlıktan bu yana,
Kıydılar binlerce cana.
Kadın,çocuk demeden,
Dagı taşı boyadılar kana.
Grozni'de analar agıt yakıyor,
Rus uçakları füzeler atıyor.
Dagıstanda nice ocaklar sönüyor,
Medeniyet seyirci olmuş bakıyor.
Gün geçmezki ocaklar sönmesin,
Bu millet hiçmi gün görmesin.
Birleşmiş Türk Milleti nerdesin,
Kükre ki Türk düşmanı titresin.
Kafkasyada Özgürlük ateşi sönmez,
Nineler aglıyor,torunlar gülmez.
Dünya şunu iyi bilsin ki,
Şamil'in torunları ölürde dönmez.
Kafkas daglarında çiçekler,
Kan kırmızı açar,
Bulutlarında melekler,
Cesaret tohumları saçar.
Dayan bire Kafkasyalım dayan,
Gögsünde ihtiyacın olan iman.
İnanma soysuza kendine güven,
Başarıya gebedir haklı davan.
Yüreklerinde aslan yatar,
Gaziler önde saf tutar.
Kafirin üzerinde dogan güneş,
Gün olur senin ülkende batar.
Şamil Basayev ses getirdi,
Salman Rudayev canın yitirdi,
İslam alemi Tekbir getirdi,
Arslan Mashadov şehit edildi.
Kafkas destanı yazmakla bitmez,
Yaslıdır gülleri daglarında açmaz,
Kafkaslara çökmüş kara bulutlar,
Şamil'in kasırgası esmeden gitmez.
Kafkaslar kan aglıyor,
Medeni dünya gözün baglıyor.
Yıl 2005
Rus'un votkasında kan damlıyor.
İshak Özlü
Savaşcı,mücadeleci,dostuna dost,düşmanına düşman,onu
sevmeyen bir insan düşünemiyorum,inançlarına ve prensipleğine son derece bağlı,akılcı,din adamı ve bilim adamı kadar bilgili vefalı ve fedakar
bir insan
Kafkas Kartalını anlatmaya çalıştığım
şiirimi buraya alıyorum..
Şeyh Şamil
Her şeyden üstündü senin için
İzzet ve haysiyet cesaret fedakarlık
Yiğitlik acı ve hicran
Gözyaşları katıktı ekmeğine
Hürriyet ve istiklal denince
İlk senin adın gelirdi akla
Hayat sayfan başlar ilim ve savaşla
Sınavın zor olarak hazırlanmıştı
Mertlikle devam eder hayat defterin
Hocan Mevlana Halid-i Bağdadi
İlim ve irfan yuvası Bağdat dan
Yetmedi ilimleri tahsil etmek Şeyh olmak
Edebiyat tarih fen bilimleri ile devam ederdi
Vazgeçemedin savaş da barış da asla kitaplardan...
Neydi hayat senin için neydi
Bazıları için rahat ve tatlı olan hayat
Savaş kan sıkıntı cefa zulüm çile
Düşmanların için
Korku panik ölüm yiğit
Gözüpek kahraman kararlı ve azimli
Bir komutan bir ateş parçası bir arslan
Tehlikedeydi artık vatanın milletin
Bütün mukaddes değerler
Asır xıx. asır başları
Sanayi devriminin ardından
Yağma sömürge talan
Sıcak denizlere açılma hayali
Kafkasları geçerek inmek Anadolu
Üzerinden Akdenize
Dikildin dimdik düşmanın karşısına
Göğsündeki süngü durduramazdı seni asla
Yirmi beş günlük baygınlıktan sonra
İlk sorun 'Ana namaz vakti geçti mi 'oldu
Seni milletini ayakta tutan neydi
İnanç mıydı azim miydi
Kararlılık mıydı
Cesaret miydi
Kahramanlık mıydı
Alimlik miydi
Bunlar sende doğuştan mevcuttu
Dağıstanlıları Çerkezleri Çeçenleri Avarları
Topladın tek ülkü etrafında
Savunma ve Hürriyet
Birliği beraberliği sağladın.
Sen zor günlerin zor dönemlerin
Adamı değil miydin ne olsa
Kar etmedi sana asrın
Topu tüfeği süngüsü askeri siyaseti
Ekonomisi Lojistiği
Hiçbir şey kar etmedi sana
Hile kurnazlık entrikalarayak oyunları
Kar etmedi sana... Satın alınamadın asla
Hiçbir değerle...
Sana Hürriyetine milletine
Karşılık sulh teklifi geldi
En kıramayacağın anandan yarinden..
Oysa mecbur bırakılmıştı mübarek
Eli öpülesi senin gibi evlat yetiştiren
Şanlı...Ana
Karar kesin hüküm verildi
'Annem cezalandırılacak
Bir tarafta ana can dost..
Diğer tarafta
Namus İstiklal Mücadelesi
Haysiyet ve onur sınavı
Çözümü buldun pratik müthiş zekan ile
Gösterdin karlılığını ve azmin zaferini
Kendini kırbaçlatarak dosta düşmana.
Medine de uydun son çağrıya
Ebedi aleme gel çağrısına
Defnedildin Kahraman asker
Kahraman Komutan Şeyh Şamil
Sevgili Peygamberime komşu oldun
Cennetül Baki Kabristanında
Sen rahat ol cesur yürek
Sen rahat ol
Hala ayaktayız
Hala Anadolu’ya Birileri inemedi
Sıcak Denizlere
Geçilemez Anadolu asla
Sen rahat ol
Necmiye Sarpkaya
Kafkasya da dağları mesken tutmuş,ömrü Özgürlük mücadelesinde geçmiş bir dev.
Kafkas ismi olsun Kafkas Kartalı olsun daha dudaktan dökülürken bile peşinden Şeyh ŞAMİL ismi gelir.
Yiğit bir Kumandan.Salih bir Müslüman.Mert bir insan,öyle ki öz düşmanları Ruslar bile hayranlık duymuşlar ve kılıcına dokunmamışlardır.
Nur içinde yatsın.Yaktığı ışık sönmedi,sönmeyecek.
Saygılarımla.
kafkas kartalı ünvanı o kadar şerefli bir ünvandırki....dağıstandaki ve tüm kafkasyadaki rus zulmüne karşı dimdik ayakta duran müridler birliğinin imamlarına layıktır...Önce İmam Gazi Muhammed,İmam Hamzat bek ve en sonunda İmam Şamil ve tabiki Hacı Murad ıda unutmamak lazım...bu yiğitlerin mücadelesiyle rus zulmüne karsı mücadele edilmiş fakat zamanında dünyanın en güçlü ordusu rus ordusunu kafkasyadan söküp atamamışlardır...yine de bu şerefli dava karşısında minnet ve saygıyla eğilmekten başka düşüncemiz yok...Allah mekanlarını cennet etsin...Teşekkürler
İmam Şamil esir düştüğünde, ruslar bu kahraman adama büyük saygı göstermiş. rus çarı kendisini yemeğe davet etmiş. şeyh şamil, yemekte, aç gibi iştahla yemiş.Kahramanlığı kadar yemekteki iştahı karşısında da hayrete düşen çar:
- Adama bak, demiş. beni de yiyecek.
Şeyh Şamil cevap vermiş:
- Biz müslümanız. domuz eti yemeyiz.
Kafkas kartalı deyince aklıma ilk gelen Şeh Şamil Basiyevdir.Ruslarla olan büyük mücadelesi her zaman takdir ettğim ve örnek aldığım kişidir.Savaş takdiklari ve kişliğini örnek almaktayım.Ancak üzüldüğüm şey şu an Rus zulmünde olan Çeçen halkının orada zulum görmesi ve Türk halkı olarak bir şey yapamamamızdır.
İmam Şamil 1797 yılında Dağıstan'ın Gimri köyünde dünyaya geldi. Babası bölgenin yerli halklarından Avar Türklerine mensup Dengau Muhammed dir. 15 yaşında iken at binerek kılıç kuşandı. 20 yaşına geldiğinde iki metreyi aşan boyu ile atlama, ateş etme, güreş, koşu, kılıç gibi spor dallarında üstün yetenek sahibi olmuştu.
Öğrenimine bilgin Said Harekani'nin yanında başladı. Daha sonra kayınpederi olan Nakşibendi Şeyhi Cemaleddin Gazi Kumuki'nin öğrencisi oldu. Kendinden önce İmamet makamında bulunan Gazi Muhammed ve Hamzat Beg'in müşavirliğini yaptı. Son derece sade ve kanaatkar bir hayatı vardı.
İmam Şamil, muhtelif zamanlarda beş defa evlenmiş ve bu izdivaçların bazıları dini ve siyasi sebeplerle olmuştu. Şamil'in Fatimat, Cevheret, Zahidet, Emine ve Şovanat ismindeki zevcelerinden Ahmed Cemaleddin, Muhammed Gazi, Muhammed Said, Muhammed Şefi, Cemaleddin ve Muhammed Kamil isimli altı oğlu ile Fatimat, Nafisat, Necabat, Bahu-Mesedu ve Safiyat isimli beş kızı oldu.
Şamil, İmam yani devlet başkanı seçildikten sonra ilk iş olarak iç işlerini ele aldı. Ruslara karşı daha etkili savaşmak için lüzumlu idari ve askeri teşkilatları yeni esaslara göre tanzim etti. Bir taraftan askeri tedbirler alıp düşmana karşı savunma savaşları verirken, diğer taraftan da muntazam adli ve idari sivil bir devlet mekanizması geliştirmiş, medreselerde eğitime önem verdirmiş, fikir ve sanat alanında da büyük adımlar atılmasını sağlamıştır. Döneminde tophaneler, baruthaneler, silahhaneler yapılmış, muntazam birlikler halinde askeri teşkilat kurulmuştur.
Güçlü hitabeti, kararlı tutumu ve askeri dehasıyla büyük başarılar kazanmış, ünü kısa zamanda yayılarak, otoritesi Dağıstan civarında yaşayan geniş topluluklar tarafından kabul edilmiştir.
İmam Şamil, idare sistemini yeniden düzenlerken, ülkeyi naiplik ve vilayetlere ayırarak bunların başına hem askeri hem de sivil yetkilerle donatılmış naipleri getirdi. Üç veya dört naiplik bir vilayet idi. Vilayetlerin başındaki naibin rütbesi daha yüksekti.
Ayrıca, her biri birer savaş kahramanı olan bu yüksek rütbeli naiplerden Ahverdil Muhammed, Kabet Muhammed, Şuayıb Molla, Taşof Hacı, Danyal Sultan, Nur Muhammed, Hitinav Musa, Sadullah, Duba Hacı, Hacı Murat ve Şamil in büyük oğlu Muhammed Gazi, gazavat'ın adı anılması gereken başlıca kahramanları oldular.
Şamil imam seçildiği 1834 yılından 1859 yılına kadar Rusya'nın büyüklüğü ve kudretine rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürdü. Kendinden önceki iki imamın döneminde de fiilen 10 yıl savaşlara iştirak ettiğinden durup dinlenmeden cihad ettiği süre tam 35 yılı bulmuştur. Bu süre zarfında Rus kuvvetlerine büyük zayiatlar vermiş ancak kısıtlı sayıdaki asker sayısı da günden güne erimiştir. 1839'da Ahulgo Tepesinde 3.000 mürid ile General Grabbe komutasındaki 10.000'i aşkın üstün donanımlı Rus ordusunun kuşatmasına 80 gün süreyle direnişi harp tarihine geçmiştir. Şamil bu savaşta eşi Cevheret'i, oğlu Said'i ve kızkardeşi Mesedo'yu kaybetmiş, 8 yaşındaki oğlu Cemaleddin'i Ruslara rehin vermek zorunda kalmıştır.
Bu dehşet verici savaşlarda sadece insan kaybı olmadı. Ruslar, ancak aylar süren savaşlar sonunda işgal edebildikleri bölgelerde, ağaçları, ormanları yakıp, bir tek canlı yaratık bırakmadan ilerlerdiler.
Savaşlara iştirak eden Rus komutanlarından Milyutin, 80 gün devam eden Ahulgo savaşı hakkında hatıratında şu satırlara yer verir; 'Artık muharebenin sevk ve idaresi kumandanların elinden büsbütün çıkmıştı. Hiddetlerinden köpürmüş, adeta çıldırmış bir hale gelen dağlılar, ulu orta askerlerimizin üzerine saldırıyor, süngü ucunda can verinceye kadar dövüşüyorlardı. Kadınlar bile kendilerini kudurmuş gibi müdafaa ettiler ve silahsız oldukları halde sıra sıra süngülerimizin üzerine atıldılar. Lakin muvaffakiyet için her türlü fedakarlığı göze almış olan Rus kumandanlığı inatla taarruzlara devam etti. Teslim olmayı katiyyen reddeden dağlılar, hiçbir ümitleri kalmadığı halde kahramanca dövüştüler. Kadınlar, çocuklar ellerindeki kamalarla Ruslara hücum ediyor, süngülerin önünde göz kırpmadan can veriyorlardı. Bazıları ise kendilerini ve çocuklarını korkunç uçurumlara atıyorlardı. Yaralılar bile inanılmaz şekilde dövüşüyordu.'
Dost ülkelerden hiçbir yardım göremeyen İmam Şamil'in, nihayet elindeki bütün kuvvet kaynakları tükenir ve 1859 un 6 Eylül'ünde Gunip'te Prens Baryatinsky komutasındaki 70.000 kişilik Rus ordusuna, yanında birkaç yüz kişi kalıncaya kadar direndikten sonra teslim olur.
İmam Şamil, aile efradı ve 40 kadar adamı Petersburg'a Çar'ın sarayına götürülür. Rus Çarı II.Aleksandr tarafından sarayın kapısında hayrete düşülecek derecede nazik karşılanır. Çar, babası 1.Nikola'ya ve ihtişamlı ordularına tam otuzbeş yıl Kafkasya'yı zindan eden, zamanının bu en büyük kahramanını karşısında görür görmez, yüzünden ve sakalından hayranlıkla öpmekten kendini alıkoyamaz.
İmam Şamil bir ay kadar sarayda misafir edildikten sonra, saygın tutsak olarak esaret yıllarını geçireceği Kaluga'ya gönderilir.
Ancak Şamil ve ailesine esaret çok ağır gelir. İki yıl içinde Şamil in simsiyah saçları beyazlar. Büyük kızı Nafisat ile gelini Muhammed Gazi nin karısı Kerimet üzüntüden vereme yakalanarak ölürler.
Aradan ancak on yıl geçtikten sonra Çar, onun Hac'ca gitmesine izin verir. Ancak bir tedbir olarak oğlu Muhammed Şefi'yi alıkoyar ve Hacc'ı ifa ettikten sonra derhal Rusya'ya dönmesini şart koşar.
Şamil, 1870 yılında maiyetindeki adamları ile birlikte Rusya dan ayrılarak önce İstanbul'a uğrar. Sultan Abdülaziz tarafından karşılanarak sarayda ağırlanır. Şamil in İstanbul'a uğradığı haberi duyulduğunda şehirde yer yerinden oynamış, halk bu büyük kahramanı görebilmek için saray kapılarına akın etmişti.
Şamil, aşkına düştüğü son menzile bir an evvel varmak için Sultan'ın kendisine tahsis ettiği gemi ile yola koyulur. Cidde limanında Mekke Emiri, şehrin ileri gelenleri ve mahşeri bir kalabalık tarafından törenlerle karşılanarak Mekke'de Şürefa dairesinde misafir edilir.
Hac sırasında orada bulunduğunu duyan, dünyanın dört bir yanından gelmiş yaklaşık yüzbin müslümanın onu görmek için yarattığı izdiham sonucu, hükümet makamları İmam Şamil'i Kabe nin üstüne çıkarmak suretiyle bu hayran kalabalığın arzusunu tatmin edebildi.
Şamil, hac farizasını yerine getirdikten sonra Medine'ye geçer. Medine günlerinde son derece takatten düşer, çektiği büyük ızdırap artık tahammül edilmez bir hal alır ve hastalanarak yatağa düşer.
Bütün hayatını ülkesinin milli bağımsızlığına adayan, askeri dehasını bütün dünyaya ve bizzat ebedi düşmanı Rus yüksek makamlarına dahi kabul ettiren, adını dünya tarihine 'gelmiş geçmiş en büyük gerilla lideri' olarak yazdıran İmam Şamil 4 Şubat 1871'de 74 yaşında iken hayata gözlerini yumar.
kafkas kartalı şeyh şamil...rusların belalısı....bizim atamız....can kaynağımız...herşeyimiz....
Yürek demek,sabır demek,iman demek,mücadele demek,cesaret demek,destan demek,kahramanlık demek, örnek demek,söz değil öz gerek demek,ufuk insan olmak demek, baştacı olmak demek...
Kafkas Kartalı bana Şeyh Şamil'i çağrıştırıyor.
vatan,millet,bayrak ve din uğruna savaşan..
ölmeyi,şehadeti esarete tercih eden.ölümünden 150 yıl sonra mücadelesinden dolayı saygıyla anılan,gururla bahsedilen önderimiz.
Kafkas Kartalı, Şeyh Şamil'dir.
Her kafkas halkı da,kartaldır! ! !
her kafkasyalı bir mücahit,bir aslandır..kafkas kartalıdır....
Zafer ya da Ölüm
Gece kurt yavrularken geldik dünyaya biz
Sabah kükrerken aslan, konuldu ismimiz
Lâ ilâhe illallah
Kartal yuvalarinda emzirdi analarimiz
At üstünde savasmayi ögretti babalarimiz
Lâ ilâhe illallah
Halk için, vatan için yetistirdi analarimiz
Onlara bir zarar gelecegi zaman yigit kesildik
Lâ ilâhe illallah
Biz daglarin Sahinleri zaferlerle yetistik
Zorluktan ve savastan onursuz çikmayiz biz
Lâ ilâhe illallah
Tunçtan daglar kursun gibi erise de
Hayattan ve savastan onursuz çikmayiz biz
Lâ ilâhe illallah
Ey kara toprak her zerren baruttan aglasa da
Sana serefsiz bir sekilde dönmeyecegiz
Lâ ilâhe illallah
Hiçbir zaman kimseye pes etmedik biz
Ölüm veya zaferden biridir tercihimiz
Lâ ilâhe illallah
Yaralarimizi agitlarla sararken bacilarimiz
Degerli gözleri maharetle canlanir
Lâ ilâhe illallah
Kök yeriz, ot yeriz bizi açlik kivrandirsa da
Otlari sikar içeriz suyunu, susuzluk yandirsa da
Lâ ilâhe illallah
Gece kurt yavrularken geldik dünyaya
Sadigiz biz, sadik, ALLAH'a, halka ve vatana
Lâ ilâhe illallah
KAFKASYA MARŞI
Kafkasya daglarinda çiçekler açar
Altin günes orda, sirmalar saçar.
Bozulmus düsmanlar hep yel gibi kaçar
Kader böyle imis ey garip ana
Kanim helâl olsun güzel vatana.
Kafkasya daglarina bomba koydular
Türk'ün sancagini öne koydular
Sanli zaferlerle düsmani bogdular
Kader böyle imis ey garip ana
Kanim helâl olsun güzel vatana.
Kafkasya daglarinda oturdum kaldim
Sehit olanlari deftere yazdim
Öksüz yavrulari ben bagrima bastim
Kader böyle imis ey garip ana
Kanim helâl olsun güzel vatana.
Türk ogluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatagim yerim
Allah'indan utansin dönenler geri
Kader böyle imis ey garip ana
Kanim helâl olsun güzel vatana
kuzeykafkasyalı herkes bi kartal...
(Bir Kafkas Kartalı daha şehadete kavuştu. Allah rahmet eylesin.)
ASLAN MASHADOV ÖLMEDİ, YAŞIYOR!
09.03.2005 - 00:25:07
MEHDİ NÜZHET ÇETİNBAŞ
Çeçenistan bağımsızlık mücadelesinin adı gibi yiğit “Aslan” komutanı şehadet şerbetini içti.
Bütün dünyanın gözü önünde, 21. asrın başında soykırıma uğratılan, bir milyonluk nüfustan şehit olan 250 bin Çeçen arasına Devlet Başkanı Aslan Mashadov da katıldı.
Mashadov’un genç yaşta aklaşmış sakallarıyla her zaman gülen çehresini daima hatırlayacağız.
Dörtyüz yıldır devam eden Kafkas-Rus savaşları çerçevesinde, Çarlık Rusyası dahil olmak
üzere Ruslar Kafkasya'da oluk oluk kan akıttılar.
1864 yılında Kuzey Kafkasya'yı işgal eden Ruslar, yaklaşık iki milyon Kuzey Kafkasyalıyı yurtlarından sürdüler.
Bugün dünyanın dörtbir yanına savrulmuş vaziyette yaşayan Kuzey Kafkasya diasporasının sorumlusu Çarlık Rusyası ve onun mirasçısı komünist Rusya ve onun bugünkü devamı Rusya Federasyonu'dur.
Devletlerin ismi değişse de, Kafkasya'da zulüm bitmemiştir. 1991 yılında yıkılan Sovyetler Birliği'nin ardından kurulan Rusya Federasyonu, önceki dönemlere rahmet okuturcasına soykırıma devam etmektedir.
1992 yılında oluşturulan Rusya Federasyonu'na katılmak istemeyen Çeçenistan, bağımsızlık yönünde irade beyan etmiştir.
Yugoslavya Federasyonu'nun dağılmasına nezaret eden, Çek ve Slovak halklarının ayrılmasında hakemlik yapan batı Çeçenistan'ın Rusya Federasyonu'na katılmama kararı karşısında Rusya'nın uyguladığı şiddete sessiz kalmıştır.
Aslan Mashadov Çeçen bağımsızlık mücadelesinin önemli isimleri arasında yer almıştır. Dudayev'in başkanlığı döneminde Aslan Mashadov Çeçenistan Genelkurmay Başkanı olarak orduyu yöneten insandır. Aslan Mashadov, Dudayev'in şehadetinden sonra kazanılan zaferin mimarıdır.
Aslan Mashadov 1996 yılının 31 Ağustosunda devlet başkanı Yeltsin'in Çeçenistan nezdindeki temsilcisi Aleksandr Lebed ile Hasavyurt anlaşmasına imza koyarak Çeçen zaferini belgeleyen insandır.
Mashadov 1996 ateşkes anlaşmasının ardından Çeçenistan'ı ayağa kaldırmak için büyük uğraş verdi. Zaferden sonra kendisini ziyaret eden heyetlere 'asıl şimdi Çeçenistan'a destek verin' demekten kendini alamıyordu.
Ruslar Mashadov yönetimini başarısız kılmak için ellerinden geleni yaptılar. Çeçenistan'da olmadık provokasyonlar tertip ettiler. Adam kaçırdılar, faili meçhul cinayetlerle Çeçenistan'ı karıştırdılar. Bağımsızlık yolunda yürüyen Çeçenistan'ın yürüyüşünü sabote etmek için akla hayale gelmedik tertiplerde bulundular.
Bugün halen tartışmaya açık olan Dağıstan provokasyonu ile Şamil Basayev ve bir grup arkadaşını provoke eden Rusya başarılı olmuş, Dağıstan olaylarını bahane ederek barış sürecini kesintiye uğratmıştır.
İkinci savaşa meydan vermemek için yoğun bir uğraş veren Aslan Mashadov ikinci Rus-Çeçen savaşının başlamasını önleyemedi.
Mashadov'a, Rus kuvvetlerine karşı savunma yapmaktan başka bir seçenek kalmadı. Ve o da bunu yaptı.
Aslan Mashadov 1997 yılında Zelimhan Yandarbiyev, Şamil Basayev gibi isimlerin de katıldığı, dünyaya örnek teşkil edecek demokratik bir seçimle devlet başkanı oldu. Halkı için çoluğunu çocuğunu unutarak kendisini ülkesine adadı. Yıllarca Çeçenistan'ı karış karış savundu.
Mashadov son iki yıldır Çeçenistan'da barışın tesis edilmesi için temsilcisi Ahmedov'u görevlendirerek, kamuoyunda 'Ahmadov Planı' olarak bilinen çözüm önerilerini dünya kamuoyuna sunmuştu.
Barış çağrıları tüm dünyada ve Rus aydınları arasında geniş yankı bulan Mashadov tek taraflı ateşkes ilan ederek iyi niyetli adımlarını pekiştirmişti.
Ruslar, Dudayev ve Yandarbiyev'den sonra Aslan Mashadov'a da suikast düzenlediler.
Halkın oylarıyla seçilerek ülkesinin başına geçmiş bir lideri önce savaşa mecbur eden, daha sonra yasadışı (!) ilan ederek terörist muamelesi yapan Rusya bütün dünya ile alay etmektedir.
Çeçenistan'da diyaloga açık, şartsız olarak masaya oturmaya hazır, 'Putin'le 30 dakikalık başbaşa görüşmede Çeçenistan meselesi hallolur' diyen meşru bir lideri katletmekle Rusya, barış yolunu da dinamitlemiştir.
Çeçenistan'da Aslan Mashadov'un ölümü büyük bir infial yaratacaktır. Rus yanlısı kukla hükümetin nüfuz bölgesinde yaşamak zorunda kalan Çeçenlerin de büyük bir üzüntü içinde olduğu kuşkusuzdur.
Stadyumda bombayla havaya uçurulan Rusya'nın kuklası Ahmet Kadirov ve onun oğlu Ramzan Kadirov gibi ırz düşmanları ile elele veren Rus yönetimi Çeçen halkının izzet-i nefsi ile fazlaca oynamıştır.
'Rusya Kahramanı' madalyası ile ödüllendirilen Ramzan Kadirov halkına ihanet eden bir haindir. Ruslara yaranmak için Aslan Mashadov'un 70 yaşındaki amcası, teyzesi ve halası gibi yakınlarını kaçırarak işkence yapan Ramzan Kadirov, Aslan Mashadov'u devreden çıkarmak için yoğun çaba sarfetmiştir. Rus yönetiminin Mashadov'la masaya oturmaması için çaba sarfedenlerin başında Alhanov ve Kadirov gibi hainler bulunmaktadır.
Mashadov'un ölümüyle Çeçen savaşı daha kanlı bir safhaya girmiştir. Dudayev ve Yandarbiyev suikastlerinde Rusya aktiftir. Mashadov'un katledilmesinde ise, işbirlikçi hain Çeçenlerin parmağı vardır.
Ramzan Kadirov, Alu Alhanov ve daha birçok işbirlikçi Çeçenin önümüzdeki günlerde Çeçen milli güçlerince ortadan kaldırılması hiç sürpriz olmayacaktır. Yine önümüzdeki günlerde Rusya'nın birçok yerinde Çeçen savaşçılar tarafından düzenlenecek intihar saldırıları da Rusya için şaşırtıcı olmamalıdır.
Rusya bu olayları bilinçli olarak tezgahlamaktadır. Rusya Mashadov'u öldürerek Çeçenistan savaşında yeni bir safha açmıştır.
Putin yönetimi Çeçen savaşını bahane ederek üniterleşme yolunda yeni adımlar atmaya çalışacaktır. Putin, henüz resmen ilan etmemiş olmakla birlikte, Çarlığı yeniden ihdas etme yolunda ilerlemektedir.
Çeçenistan'da 250 bin insanın hayatına malolan özgürlük mücadelesi Putin'in sandığı gibi sona ermeyecektir. İmam Şamil'in dediği gibi 'Petrolar, Katherinalar ve nice çarların öldüğü gibi', gün gelecek Putinler de ölecek, ama Çeçen özgürlük savaşı devam edecektir.
Aslan Mashadov her onurlu Çeçen gibi yaşadı ve öldü. Şehid oldu. Allah katında şehitlere öldü demek yanlıştır. Allah Kur'anda şehitlerin ölmediğini, yaşadığını söylüyor.
Aslan Mashadov da, Dudayev ve Yandarbiyev gibi ruhuyla Çeçen mücadelesinin yanındadır. O yine mücadeleye devam edecek. Putin'in uykuları kaçacak, çünkü Aslan Mashadov ölmedi, yaşıyor.
Çeçenistan'da yüzbinlerce Aslan Mashadov var.
KAFKAS KARTALI = İmam Şamil (Şeyh Şamil)