Bunca zaman bana anlatmaya çalistigini, kendimi buldugumda anladim. Herkesin mutlu olmak için baska bir yolu varmis, Kendi yolumu çizdigimde anladim.
Bir tek yasanarak ögrenilirmis hayat, okuyarak, dinleyerek degil, Bildiklerini bana neden anlatmadigini anladim.
Yüreginde ask olmadan geçen hergün kayipmis, Ask pesinden neden yalinayak kostugunu anladim.
Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermis, Neden kendine asik oldugunu anladim.
Aci doruga ulastiginda gözyasi gelmezmis gözlerden, Neden hiç aglamadigini anladim. Aglayani güldürebilmek, aglayanla aglamaktan daha degerliymis, Gözyasimi kahkahaya çevirdiginde anladim.
Ve sevilenle aglayamiyor, kaçiyorsan ondan, çaresizliktenmis, Senin acin için odamda tek basima hiçkiriklarla agladigimda anladim. Bir insani herhangi biri kirabilir, ama bir tek çok sevdigi acitabilirmis, Çok acittiginda anladim. Fakat, hakedermis sevilen onun için dökülen her bir damla gözyasini, Gözyaslariyla birlikte sevinçler terkettiginde anladim.
Yalan söylememek degil, gerçegi gizlememekmis marifet, Yüregini elime koydugunda anladim.
Tek basina ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yaninda tutanlar varmis, Neden hiç yalniz kalmadigini anladim.
Ve 'Sana ihtiyacim var, gel' diyebilmekmis güçlü olmak, Sana 'git' dedigimde anladim.
Biri sana 'git' dediginde, 'kalmak istiyorum' diyebilmekmis sevmek, Git dediklerinde gittigimde anladim.
Dostun seni bir kez terkedermis, bin kez degil, Aslinda hep yanimda oldugunu anladim.
Ve bir kez terketti mi seni, affetmek çok zormus, Ben de affedemedigin seyin ne oldugunu anladim.
Sana sevgim simarik bir çocukmus her düstügünde ziril ziril aglayan, Büyüyüp bana simsiki sarildiginda anladim. Özür dilemek degil, 'affet beni' diye haykirmak istemekmis, pisman olmak, Gerçekten pisman oldugumda anladim. 'Affedemem, çok geç' demek kaltak bir gururdan baska bir sey degilmis, hala sevgi varsa içinde eger, Tutsak kalbimin kapilarini kirip, içine baktigimda anladim.
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymis, sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmis, Yüregimde sevgi buldugumda anladim.
Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermis bir gün affedilmeyi, Beni affetmeni ölürcesine istedigimde anladim.
Sevgi emekmis, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür birakacak kadar sevmekmis.
Daha bir çok sey anladim. Ama en önemlisi]...] Daha yolun çooook basinda oldugumu anladim.
********************** Yalnızlığa dayanırım da,bir başınalığa asla. Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka, baka. Bir dost göz arayışıyla. Saat tıkırtısıyla... Korkmam,geçinip gideriz biz Mutlulukla, Ama; 'Günün aydın,akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı. Bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda. Yoksa, Zor değil,hiç zor değil,demli çayı bardakta karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya. Ama; 'Çaya kaç şeker alırsın? ' Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra... Can YUCEL
herhalde bir gun yururken yolda..ve yuruyup gecerken koprunun beyler beyi kavsagindan denk geliyor siyah onluklu bir cocuga..parmakliklara sarilmis..cocuk iki goz iki cesme..'yakisiyormu aglamak' diyor..'delikanli adamsin sen'..
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun? Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek. Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun? 'Seni seviyorum' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek. Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun? Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek… Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek... Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun? Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak… Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun? Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte… Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekânlarda aynı yiyecekleri yemek… Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak. Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde… Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime. Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun? Nereden bileceksin? Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım. Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım. Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni. Ama sen hiç benimle olmadın ki... Ya aklın başka yerdeydi ya yüreğin...
'Başka türlü birşey benim istediğim, Ne ağaca benzer ne de buluta benzer; Burası gibi değil gideceğim memleket, Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava; Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız Rengi başka, tadı başka.'
Hişt hacı yaylan bakalım Closed dedik be adam Pazdos c'est fini Başını bekley'cek değiliz a sabaha kadar Uyan bre taş arabası Gözünü seveyim çileden çıkarma beni Go home hacı go home Aman beyim alah razı olsun senden Bişeyler söyle şu dürzüye Kanımı kuruttu iki saattir Ne Asansöre mi binmiş dedin Fırt inip fırt çıkıyormuş Hay yedi kat yerin dibine geçsin Yıl oldu bu masaya çörekleneli Waiter aşağı waiter yukarı Bir buçuk şise viski yuvarladı en azından Külahıma anlatsın o bu palavraları Yok efendim buralarda değilmiş kendisi Memleketindeymiş New York mu ne karın ağrısıysa Yüz katlı bir binadaymış Asansörcülük edermiş Üstünde kırmızı yelek Altında siyah pantol On saattir nöbetteymiş de Geberiyormuş uykusuzluktan İne çıka zifire kararmış Kara su inmiş ayaklarına Yediği naneye bak Beni de patron sanmış Hiç güleceğim yoktu beyim Sahi korkmuş mu herif Ya kovarsa beni diyor ha İş başında uyumasın itoğlu Kovarım tabiy Evde karısı varmış bekleyen İki de oğlan çocuğu Öyleyse aklın nerdeydi ulan Edebinle çalışaydın Siz söyleyin beyim öyle di'mi yani Allah layığını versin beyim Herif sahiden korkuyor benden
Hadi hacı yürü bakalım Bırak bu patron polimlerini Öyle ötlek ötlek bakma yüzüme Ha şöyle dayan koluma doğrul Ben de yorgunum a ziyani yok Bir de taksi buluruz sana Ha gayret aslanım ha gayret Çoğu gitti ayı kaldı
Can Baba
sağolasın.. sayende tekrar hatırladık babayı... :)
Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek – Nasıl koşarsa ardından bir devin, O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Bilmezdi ki oturduğumuz semti, Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! – Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. Atlastan bakardım nereye gitti, Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu, 40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a, Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.
En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim. Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Can Yücel'den... Bilmelisin ki... Duvarda asılı diplomalar insani insan yapmaya yetmez.
Bilmelisin ki... Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Bilmelisin ki... Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Bilmelisin ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
Bilmelisin ki... Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Bilmelisin ki... Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil.
Bilmelisin ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
Bilmelisin ki... Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Bilmelisin ki... Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Bilmelisin ki... Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz
Bilmelisin ki... İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Bilmelisin ki... Her problem kendi içinde bir firsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Bilmelisin ki... Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
şu alttaki şiiri eylemde söylemişti.. bi tiyatrocu arkadaş... anlamlı şiir... kitapçıya girdim Adnan Yücel üstada bakıyorum.. Aşk ve özgürlük kokan şiirlerine... Sonra aklıma Can Yücel geldi nerden esmişti.. Bilmiyorum... Kitabın sadece önsözüne baktım sadece seke seke vardı orda... Hemen almalıydım... Usta şimdi olsa ne şiirler döktürürdü bu düzene...
Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim icin çekti bir sabah vakti Erkenden denize gireyim dedin Kulaç attıkça sen .......... ..........
mezar taşını -adını bilmediğim- çok ünlü bir mimarımız tasarlamış..
konsept, 'doğum, yaşam ve ölüm'
mezarı ziyarete gelen can baba dostları, beyaz mermerden aşağıya doğru inen kanal'ın içine şarap dökerek -bi anlamda- can baba'yı selamlarlar ;) ...ziraaa, 'şarap içmeyen mezarıma gelmesin benim' şeklinde vasiyeti var(mış) ;)
her şey sende gizli ve eğer şiirleri sadece bu iki şiir bile onu en sevdiğim şair yapmaya yetiyo...büyük gerçekten de büyük bi şair...' MEKANIN DATÇA OLSUN ' CAN YÜCEL da ha ne denir ona...
şairlerin babası...can baba.. hayatta ben en çok babamı sevdimle girdi yatatıma daha da çıkmak bilmedi... çıkmasın da zaten.. bi adam bu kadar mı güzel bağlar her şeyin sonunu..saygı duyuyorum...
Sevgi emekmis,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür birakacak kadar sevmekmis.
Bunca zaman bana anlatmaya çalistigini, kendimi buldugumda anladim.
Herkesin mutlu olmak için baska bir yolu varmis,
Kendi yolumu çizdigimde anladim.
Bir tek yasanarak ögrenilirmis hayat, okuyarak, dinleyerek degil,
Bildiklerini bana neden anlatmadigini anladim.
Yüreginde ask olmadan geçen hergün kayipmis,
Ask pesinden neden yalinayak kostugunu anladim.
Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermis,
Neden kendine asik oldugunu anladim.
Aci doruga ulastiginda gözyasi gelmezmis gözlerden,
Neden hiç aglamadigini anladim.
Aglayani güldürebilmek, aglayanla aglamaktan daha degerliymis,
Gözyasimi kahkahaya çevirdiginde anladim.
Ve sevilenle aglayamiyor, kaçiyorsan ondan, çaresizliktenmis,
Senin acin için odamda tek basima hiçkiriklarla agladigimda anladim.
Bir insani herhangi biri kirabilir, ama bir tek çok sevdigi
acitabilirmis,
Çok acittiginda anladim.
Fakat, hakedermis sevilen onun için dökülen her bir damla gözyasini,
Gözyaslariyla birlikte sevinçler terkettiginde anladim.
Ìyi niyet tokmakmis sevilenin basina bazen,
Basimda sislikler olusunca anladim.
Yalan söylememek degil, gerçegi gizlememekmis marifet,
Yüregini elime koydugunda anladim.
Tek basina ayakta durabilecek kadar güçlüysen, yaninda tutanlar varmis,
Neden hiç yalniz kalmadigini anladim.
Ve 'Sana ihtiyacim var, gel' diyebilmekmis güçlü olmak,
Sana 'git' dedigimde anladim.
Biri sana 'git' dediginde, 'kalmak istiyorum'
diyebilmekmis sevmek,
Git dediklerinde gittigimde anladim.
Dostun seni bir kez terkedermis, bin kez degil,
Aslinda hep yanimda oldugunu anladim.
Ve bir kez terketti mi seni, affetmek çok zormus,
Ben de affedemedigin seyin ne oldugunu anladim.
Sana sevgim simarik bir çocukmus her düstügünde ziril ziril aglayan,
Büyüyüp bana simsiki sarildiginda anladim.
Özür dilemek degil, 'affet beni' diye haykirmak istemekmis,
pisman olmak,
Gerçekten pisman oldugumda anladim.
'Affedemem, çok geç' demek kaltak bir gururdan baska bir sey
degilmis, hala sevgi varsa içinde eger,
Tutsak kalbimin kapilarini kirip, içine baktigimda anladim.
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymis, sevgi dolu yüreklerin
gururu olmazmis,
Yüregimde sevgi buldugumda anladim.
Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermis bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istedigimde anladim.
Sevgi emekmis,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür birakacak kadar sevmekmis.
Daha bir çok sey anladim. Ama en önemlisi]...]
Daha yolun çooook basinda oldugumu anladim.
**********************
Yalnızlığa dayanırım da,bir başınalığa asla.
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka, baka.
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla...
Korkmam,geçinip gideriz biz Mutlulukla,
Ama;
'Günün aydın,akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı.
Bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.
Yoksa,
Zor değil,hiç zor değil,demli çayı bardakta karıştırıp,
bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama;
'Çaya kaç şeker alırsın? '
Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra...
Can YUCEL
Benimle ölür müsün sevgilim?
Ömrünün sonbaharını bana ada
Birlikte gidelim bu sevgisiz cihandan
Birlikte uçalım gökyüzüne
Uyuyalım ebediyen yan yana
Göz-göze diz-dize…
Benden önce gitme küserim
Koca yatağımda beni tek koyma
Ağlattırma çaresizlik içinde
Koca kenti üstüme yıkma
Kimsesizler gibi beni bir başıma bırakma
Alışmalıyım sensizliğe şimdiden
Ara ara sensiz kalmalıyım
Bazen rüzgârın uğultusu
Bazen denizin maviliği
Altında düşünmeliyim bu fikri kabullenene kadar
Düşündüm-taşındım sonunda
Bir karara vardım
Benimle ölür müsün sevgilim?
Caner Yücel
Sözümona insandım
Hamsiydim buğulandım
Koynumdaki hatunu
Havva anamız sandım
Beyazıt Kulesiydim
Hem Kumkapıdaki yangın
Arap itfaiyeciynen
Kendi derdime yandım
Pir Sultandım abdaldım
Düz rakıya dadandım
Çekip çekip kafayı
Anacığımı andım
Banazdaydı bazlamam
Ve radyodaki reklam
Yaşamı yandaş sayıp
Bana bir ekmek bandım
Arşa vardı feryadım
Firazda kör kadıydım
Kararsızlıktan cayıp
Katlime karar aldım
Gül benizli isyanım
Eksi çıktıkça kanım
Arta durdu bicanım
Ben ölsem ölsem bile
Dipdiri o sol yanım...
CAN YÜCEL
herhalde bir gun yururken yolda..ve yuruyup gecerken koprunun beyler beyi kavsagindan denk geliyor siyah onluklu bir cocuga..parmakliklara sarilmis..cocuk iki goz iki cesme..'yakisiyormu aglamak' diyor..'delikanli adamsin sen'..
'sen' diyor cocuk..'tukenmez kalemini kaybetsen aglamazmisin'..
uzaklasmis olmali tek bir kalemini bile veremeden..
'şiir yazmak yellenmek gibidir nerde ne zaman ilham geleceğini hayatta bilemezsiniz! ! '
der
Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyim istiyorum.
Benim olduğu kadar dostlarının,
dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım ki, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
Güzel günlerimizi, evimizde bir şişe şarap ve pijamalarımızla
kutlamalıyız.
Yada bazen dostlarla ucuz biralar içerek...
Böylece yaşamalıyız işte.
Sonra çocuğumuz olmalı,
Düşünsene senin ve benim olan bir canlı.
Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın ve ben söylenerek almalıyım sıranı.
Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta
kırmalısın.
Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı.
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden Mutluda olsa, kötüde
olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı.
Saçlara düşünce aklar, yada gidince aklar, çocukları güvence
altına alıp gitmeli bu şehirden.
Kavgasız, her sabah cinayetle uyanılmayan, sessiz bir yere
gitmeliyiz.
Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız.
Eve gelip benden kahve istemelisin.
Çocuklar gelmeli ziyaretimize, geçmişteki hareketli günlerimizi
anımsamalıyız.
Ben, \'Bey\' demeliyim sana, sende \'Hanım\'.
Öyle sevmelisin ki beni bu yazdıklarım korkutmamalı seni.
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Birgün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde.
Birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde....
Can YÜCEL
(evlenince buzdolabının üstüne tutturmalıklardan...)
SENİNLE OLMANIN EN GÜZEL YANI
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
'Seni seviyorum' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek… Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak…
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte… Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekânlarda aynı yiyecekleri yemek…
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde… Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni.
Ama sen hiç benimle olmadın ki...
Ya aklın başka yerdeydi ya yüreğin...
Can YÜCEL
İŞTE BU İŞ
Shakespeare
Beatiful is terrible
Terrible is beatiful demiş
Bu söz Türkçe şöyle söylenir mi acep?
Güzelden güzeldir gazel
- O düşen sonbahar yaprağı-
Ve müthiş
Benim şiirden anladığım işte bu iş
en sevdiğim şiirlerini beyenerek okuduğum bir şair
'Başka türlü birşey benim istediğim,
Ne ağaca benzer ne de buluta benzer;
Burası gibi değil gideceğim memleket,
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava;
Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız
Rengi başka, tadı başka.'
güzel insan...
Anladım.....
GO HOME HACI GO HOME
Hişt hacı yaylan bakalım
Closed dedik be adam
Pazdos c'est fini
Başını bekley'cek değiliz a sabaha kadar
Uyan bre taş arabası
Gözünü seveyim çileden çıkarma beni
Go home hacı go home
Aman beyim alah razı olsun senden
Bişeyler söyle şu dürzüye
Kanımı kuruttu iki saattir
Ne
Asansöre mi binmiş dedin
Fırt inip fırt çıkıyormuş
Hay yedi kat yerin dibine geçsin
Yıl oldu bu masaya çörekleneli
Waiter aşağı waiter yukarı
Bir buçuk şise viski yuvarladı en azından
Külahıma anlatsın o bu palavraları
Yok efendim buralarda değilmiş kendisi
Memleketindeymiş
New York mu ne karın ağrısıysa
Yüz katlı bir binadaymış
Asansörcülük edermiş
Üstünde kırmızı yelek
Altında siyah pantol
On saattir nöbetteymiş de
Geberiyormuş uykusuzluktan
İne çıka zifire kararmış
Kara su inmiş ayaklarına
Yediği naneye bak
Beni de patron sanmış
Hiç güleceğim yoktu beyim
Sahi korkmuş mu herif
Ya kovarsa beni diyor ha
İş başında uyumasın itoğlu
Kovarım tabiy
Evde karısı varmış bekleyen
İki de oğlan çocuğu
Öyleyse aklın nerdeydi ulan
Edebinle çalışaydın
Siz söyleyin beyim öyle di'mi yani
Allah layığını versin beyim
Herif sahiden korkuyor benden
Hadi hacı yürü bakalım
Bırak bu patron polimlerini
Öyle ötlek ötlek bakma yüzüme
Ha şöyle dayan koluma doğrul
Ben de yorgunum a ziyani yok
Bir de taksi buluruz sana
Ha gayret aslanım ha gayret
Çoğu gitti ayı kaldı
Can Baba
sağolasın.. sayende tekrar hatırladık babayı... :)
hayatım boyunca bildiğim..anımsadığım tek şair..anlaşılmaz anlaşılırlardan..büyük şair ;)
en sevdigim siiri...
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek –
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! –
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a,
Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin..
şunu da öğren; sevdiğin kadar sevilirsin....
Can Yücel'den...
Bilmelisin ki...
Duvarda asılı diplomalar insani insan yapmaya yetmez.
Bilmelisin ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Bilmelisin ki...
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Bilmelisin ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
Bilmelisin ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Bilmelisin ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Bilmelisin ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
Bilmelisin ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Bilmelisin ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Bilmelisin ki...
Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz
Bilmelisin ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Bilmelisin ki...
Her problem kendi içinde bir firsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Bilmelisin ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
Can Yücel
o bir efsane......................datça kralı..............
şu alttaki şiiri eylemde söylemişti.. bi tiyatrocu arkadaş... anlamlı şiir... kitapçıya girdim Adnan Yücel üstada bakıyorum.. Aşk ve özgürlük kokan şiirlerine... Sonra aklıma Can Yücel geldi nerden esmişti.. Bilmiyorum... Kitabın sadece önsözüne baktım sadece seke seke vardı orda... Hemen almalıydım...
Usta şimdi olsa ne şiirler döktürürdü bu düzene...
Buluşmak Üzere
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim icin çekti bir sabah vakti
Erkenden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
..........
..........
o kadar iyi seçerki kelimeleri şiir içinde bazen şaşıp kalırım gerçek bir şair...
Büyük şair. Can Yücel'i azımsayabilmek için en az onun kadar iş yapabilmiş olmak gerekir.
bir insan küfürü bu kadar kıvrak zekaylamı kullanır yahu.. muziplik desen diz boyu :)
mezar taşını -adını bilmediğim- çok ünlü bir mimarımız tasarlamış..
konsept, 'doğum, yaşam ve ölüm'
mezarı ziyarete gelen can baba dostları, beyaz mermerden aşağıya doğru inen kanal'ın içine şarap dökerek -bi anlamda- can baba'yı selamlarlar ;) ...ziraaa, 'şarap içmeyen mezarıma gelmesin benim' şeklinde vasiyeti var(mış) ;)
her şey sende gizli ve eğer şiirleri sadece bu iki şiir bile onu en sevdiğim şair yapmaya yetiyo...büyük gerçekten de büyük bi şair...' MEKANIN DATÇA OLSUN ' CAN YÜCEL da ha ne denir ona...
'nasıl koşarsa ardından bır devın
oçapkın babamı ben öyle sevdım.
ben hayatta en çok babamı sevdım.! en sevdığım şiiridir
büyük hayranı olduğum..okumaktan keyif aldığım tek şair...küfürü seven ve sevdiren...şiirlriyle düşündüren..can...
Can Baba. Sevimli ve küfürbaz adam. Büyük şair, muzip çevirmen.
sevgi emekmiş.
emek ise, vazgeçmeyecek kadar, ama, özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
can yücel
şairlerin babası...can baba.. hayatta ben en çok babamı sevdimle girdi yatatıma daha da çıkmak bilmedi... çıkmasın da zaten.. bi adam bu kadar mı güzel bağlar her şeyin sonunu..saygı duyuyorum...