Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? sizce ne demek, Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? size neyi çağrıştırıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz? terimi Aslı Birer tarafından tarihinde eklendi
Beden ölür, çürür, cana bakın siz.
Kim kiminle yürür, ona bakın siz.
Bırakın dönsün dönme dolaplar.
Haktan hakikatten yana bakın siz..
(Alıntı)
Afacan cinsinden küçük bir kız varmış evvel zaman içinde. Hiç yaşıtları gibi değilmiş, sürekli bir şeyler okuyup bir de utanmadan yazarmış:)
Daha yedi yaşlarındayken o çoktan okumayı yazmayı öğrenmiş bir de ailesini romana dökmüş şaka gibi. Çok meraklıymış şiirlere, şairlere babası da babaymış hani en fiyakalısından, eski Datça diye bir yer varmış bir gün orada geziyorlarmış, henüz yeni tanıştığı bir yüzle karşılaşmışlar, “bir an içinde” ve bizimki durur mu?
Elini sallamaya başlamış ve babasının tüm müdahalelerine karşı susmamış yüksek bir sesle “ büyüksün baba!” Diye bağırmış. Onun sesine dönüp bakan şiir yürekli adam da; gülümseyerek elini kaldırmış “ sen de büyüyeceksin” diyerek selamlamış bizimkini.
Hayat akıp gider zamanın içinden, çekilen anlar kalır geriye.
İyi ki sen vardın ve bu güzel vatanı canın pahasına savunup bize bıraktın.
30 Ağustos Zafer Bayramı tüm Türkiye’ye kutlu olsun. Değil bir gün her gün bizim. İyi ki Türk milletinin Atası oldun. İyi ki bize nasip oldun. Senin ve silah arkadaşlarının Ruhunuz şad olsun büyük kumandan.
?si=t2UTwOdAhk6B_XNh
Bugün muzip günümdeyim her zaman böyle bulaman:))
Bitmiş tükenmiş Leyla'nın umudu
Bu kadar zulme sessizlik olur mu?
Sevi sevda dedikleri yalan bir kuyu
Düşen o kuyuya hiç kurtulur mu?
T.Y
Saygılarımla
Sen hep dalgalan 30 binlerce semada
Zafer, ufukta doğan bir sabahın hülyası,
Kılıçların değil, aklın çelikten türküsü,
Yüreklerde yanan ateşin, çehresinde mânâ,
İnsanlık mefkûresine yazılan bir destan.
Ben seni hep sevdim
Çıkmazında gecenin.
Karanlığında güneşin.
Bilinmezinde gidişinin.
Ve her damlasında yağmurun.
Ben seni hep sevdim.
Tıpkı ölümle yaşam arasında kalan bir nefes gibi.
Gölgende ki yeryüzü kadar,
Sevdim…
Yok, olmaz!!!
Toplumun elinden alınırsa sevgisi
Bozulur tümden kalplerin ritmi
Kara yumak gibi sarar dünyayı aritmi
Darp olur dudaklar ölür çehresi
Aslı Birer
Akıl denizinde düşünce gemisi,
Her dalga bir soru, her rüzgar izi.
Kaptanı bilgelik, rotası hakikat,
Var mıdır limanı, ya da son izi
Aslı Birer
Şimdi Hülya’ya gömülmüş ölüyüm
Ne gelen var ne giden var ne soran
Istırap yaylasıyım gam çölüyüm
Esiyor sadece gönlümde boran….
Öyle bir sevgi ki sınırsız, hür,
Her yürekte bir kor, bir ateş, bir sur,
İnsanı insan kılan bu özde pür-nur,
Onla örülen dünya, en gerçek düştür.
Çok sevdiğim bir atasözü var;
” keser döner sap döner gün gelir hesap döner”
Ve şuna tüm kalbimle inanıyorum; Allah kendisine samimiyet ile inanan insanları asla mağdur etmiyor, yalnız bırakmıyor.
Allah ona samimiyetle inananları asla yalnız bırakmıyor.
Eskiden medreselerin girişinde şu yazı vardı:
Dünya dört direk üzerine kuruludur:
1) Fazilet sahibi insanların ilmi
2) Devlet erkanının adaleti
3) Sâlihlerin duası
4) Cesurların heybeti
Şu an kaçı kaldı?
Günaydın hayırlı sabahlar sevgili Atakızı
İnsanlar sizi çağırıyorum :
kitaplar, ağaçlar ve balıklar için,
buğday tanesi, pirinç tanesi ve güneşli sokaklar için,
üzüm karası, saman sarısı saçlar ve çocuklar için.
Nazım Hikmet
Hani Nazım’ı yerden yere vuran arkadaşlar var ya! Bu şiir sizin için. Can kulağınız ile dinleyin. Ve dünyanın içinde bulunduğu durumu şöyle bir gözden geçirin.
ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE?
?si=Z3xxnMUJVRUIlvqx
Gün olupta düşerse gönlüne çiy taneleri
Isıtır da göğsünün kadehi düşünceleri
Düşünce canın özünden, gözlerinden yapraklar,
El buzunu eritir zamanda özün elleri
Aslı Birer
Günaydın Tuba
İnsanın en çok ağrıyan yeri de insanı tek ağırlayan yeri de kendi göğüsüdür.
:)
Şikâyetnâmesinde Fuzuli şöyle der:
“
Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar.
Hüküm gösterdim faydasızdır diye
mültefit olmadılar
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Sabahattin Ali
?si=imXUXQZ3XyohiG7w
Neden gülmesin gül gibi yüzler;
Niçin ağlasın o güzel gözler,
Niye sevgiye sevimsiz sözler,
Söylenir diye şaşar ağlarım.
İhsan Raif Hanım
Kadın kadının kurdudur diye boşuna dememişler.
Keşke Melike İlgünün de dediği gibi birbirimize yurt olabilseydik.
Ne kadar üzülsem de maalesef böyle olaylara hem fiziksel hem de psikolojik şiddet olarak zaman zaman maruz kalıyoruz. Oysa insan ilişkileri iyi iletişim ile çok seviyeli, saygılı olabilir. Kızınızın yaşadığı olayda da “ itelemeden binin lütfen” cümlesinin karşılığı, ses tonu sert olduğunu bile düşünsek nobran bir tavır olmamalı. Ya özür dilenmeli ya da uygun bir dil ile farkında olmadığını anlatan bir cümle yeterli olmalıydı. Kızınızın darp edilmesine üzüldüm keşke yaşanmasaydı. Geçmiş olsun diliyorum. Burada da haksızlık, iftira, planlanmış ve kulis yapıldığı gün gibi belli olan bir takım saldırılar var. Bunların da önüne geçilmesi ancak yönetim tarafından olabilir. Dilerim ki bir an evvel bu sorunu çözsünler. Haksızlıklar kadın ya da erkek (insan) kimseye yakışmıyor ve evet hiç de masum değildir.
Bazen tesadüf rastlıyorum bayanların kavgalarına
Hep erkek zulmünden bahsedilir de, bayanların zulmünden bahsedilmez.
Daha iki hafta önce yirmi yaşındaki kızım, iki bayan tarafından İstanbul marmaray da darp edildi. Sebep itelemeden binin lütfen sözü ( oysa ki zulm gören kadınlara destek için kısa film bile yapmıştı arkadaşlarıyla )
yani, bayanın çirkefi daha çirkef, hiç masum değiller.
Geldi her zamanki gibi ağıza alınmayacak insana söylenmeyecek lafları yazdı. Cevabını alınca sildi gitti. Terbiyenle gel, kendin gel. Bana batıracağın cümlelerin bende de karşılığı var. Kadın kadına böyle saldırır mı? Biri mesnetsizce şiirle insanlara leke çalmaya çalışır! Ötekisi gelir belden aşağı vurmaya çalışır.
Dışardan çok çirkin gözüküyor yaptıklarınız! Bırakın bu işleri herkese saygı gösterin. Muhatap almak zorunda değilsiniz! Ama saygı duymak zorundasınız. Söyleyecek sözünüz varsa kendi hesaplarınızla gelir saygı çerçevesinde tartışırsınız.
Ne o? dilin dönmedi neferini mi gönderdin?
Ben senin ateşini söndüremem itfaiye gelse söndürür mü bilemem oraya git.
Tapan sağlamsa kendin gel. Girmediğin kılık kalmadı.
Ben Atatürkçüyüm ve istediğim zaman yazılar yazmaya da devam ederim. Bu sayfada ne yeriniz var, ne itibarınız. Ateşini göndere bayrak çek o söndürür. Al. Voltanı defol git burdan. Bir de erkek nickleleriyle gelip ahkam da kesmez mi. Herkezi kendisi gibi zannetti herhalde.
Taş sert imiş; har ateş,
Geç fark ettim be kardeş!
Bitmez yürek yangınım,
Suyla sönmez bu ateş??????????
Bu saatlerin en güzel taratı sadece kuş sesleri ve yeni aydınlanmaya yüz tutan karanlık. İlk işim çay demlemek ve o çayın mis kokusunun mutfağı kaplamasındaki huzuru hissetmek. Sonra bir bardak çayı yudumlarken tertemiz hava ve doğanın şarkısıyla güneşin doğuşunu seyretmek her gün tıpkı olağanüstü bir resital gibi bıkmadan aynı zevkle sabahları onu yaşamak. Bu saatler benim için paha biçilmez… günün en satın alınamayanları ve sadece kendiliğindeki haz…
Evet doğru minvaldedir tesiri ancak ona kâr etti.
Tasavvuf okulunda,
Ehl-i beytin izlerinde,
İzden gidenlerin peşinde,
Bir garib mürid işte…
Elhamdülillah müslümanım ve Atatürkçüyüm. Atatürk devlet adamıydı ve din ile devlet ayrıdır. Bu yüzden bir müslüman da, hristiyan da, budistte bir devlet adamının yönetim anlayışını ve fikirlerini benimseyebilir. Artık bu saçma sapan kıyaslamaya izin vermemeliyiz. Dünyada gelinen bugün ki duruma din ve devlet anlayışını ayırt edememenin ve ırkçılığın dünyadaki enerji kaynaklarının tükeniyor olmasının sebep olduğu aşikardır.
Ülkecek perişanları oynarken hala ayrımcılık söylemleriyle insanları bölmeğe çalışanların hiç de iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum.