soyunu-sopunu bileceksin.Peygamber (s.a.v.) ,'aslını inkar edenin aslı yoktur' buyurdu.ne olduğunu inkar etmeyeceksin,ne olduğundan utanmayacaksın.bu kadarı İslam'ın istediğidir.ötesi başka yerlere aittir,kesinlikle Allah'ın dinine değil.bu,ırkçılığı hayat düsturu edinenler,ne yapar ne der hiç bilmem,ilgilenmem,onlardan tek istediğim,'hem de müslümanız' demesinler.ruhları birbirine tümüyle aykırı iki şey nasıl bir arada bulunabilir?
tanri birgun dediki beyaz birgun dedi siyah tutturamadi melez olmadi dedi cekik goz ama ne insan ne tanri ne melek ne seytan unutamadi ilk goz agrini yani neden saymak istemeden haykirdi ustun beyaz irki herkes kabul etmez irkciligi ama ustun olandan konusulucak tabi yoksa ustun olamazki
Bazen bir devletin kurtuluşu,bazense çöküşünü hazırlar. Dengeyi iyi kurmak gerekir. Başbuğ Atatürk de zaten bunu yapmıştır...'Türk demek Türkçe demektir.Ne Mutlu Türk'üm Diyene'...'Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur'.'Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Halkı denir. Ben de Türk'üm ve Türkçüyüm.'Yani Irk veya ki,mlikten öte millet olabilme ve kardeşçe yaşayabilme esastır bence..Bunlar gibi nice sözleri şimdi söylediğimizde faşist oluyoruz. Tabi herşeyin yeri zamanı var..Denge kurmak gerekir.
Bir kümes vardı, adı muhim degil kumesin. Sadece bir kümes. İçinde alacalı tavukların ve beyaz tavukların yaşadığı. Tabii ki alacalı horozların ve beyaz horazların da... Tabii ki bu kumeste de diger kumeslerde oldugu gibi bazen hırgür oluyordu. Bazen horozun biri alacalı ya da değil bir tavugun başına çöneşiyor(çıkıyor, kafasına bastırıyor) , onu tüylerini yolana kadar didikliyordu. Diğer kümes sakinleri pek bir şey yapmıyordu. Ne de olsa horoz erkekti ve istediğini yapardı. Fakat bir gün bir şey oldu, horozlar tavuklara değil de birbirlerine saldırmaya başladılar.Kanlı bir kapışma oldu. Birkaç tane de horoz terki diyar etti. Sahipleri durup dururken bu kümes sakinlerine ne oldugunu anlamadılar. Sadece olen horozları kumesten çıkardılar ve gömdüler. Fakat bu kavgaların ardı arkası kesilmedi. BAzen beyaz horozlar, bazen de alacalı horozlar taarruza geciyorlar ve gur sesleriyle ortaligi birbirine katıyorlardi. İlk zamanlar tavuklar buna seyirci kaldılar. Hiçbiri renkdaşının yanında kavgaya girmedi. Ama bu da gercekleşti. Horozlar ya zorladılar kendileri yanında kavgaya girmelerini ya da onları ikna ettiler. Artık hep kavga vardı kümeste. Göz gözü görmüyordu. Herkes bir şey için bağırıyordu. Alacallı taraf başka kümes istediğini söylüyor, ya da bazı yerlerin kendilerine verilmesini talep ediyorlardı. Beyaz taraf ise buna siddetli karşı çıkıyor, asla böyle bir şeyin olamaycağını söylüyordu. Senelerce birbirlerini kırdılar. Artık birbirlerini hiç sevmiyorlardı, bir arada yaşamak istemiyorlardı. Alacalı taraf beyaz tarafı haklarını gasp ettiği şeklinde anlıyor; beyaz taraf ise alacalı tarafı hain olmakla itham ediyordu. Alacalı tarafın hali perişandı. Artık iyi beslenemiyorlardı. Beyaz taraf alacalı tarafı küçümsüyordu. Belki hepsi yapmıyordu bunu; ama yapanlar çoğunluktaydı. Onlara göre böyle bir ihanetin bedeli karşılıksız kalamazdı ve yaptıklarının bedelini çekmeliydiler. Ama işin garibi, alacalı tarafta beyaz civcivler, beyaz tarafta da alacalı civcivler doguyor, her seyi alt ust ediyorlardı. Çünkü onlar aradaydılar ve kavga ortamının hiç de işine gelmiyordu. Beyaz taraf da, alacalı taraf da hep birbirlerine hain, gaddar vs diye baktılar. Gene soyluyorum bunu hepsi yapmıyordu ama buyuk bir kismi bu kanaatdeydi. Evlatlarinı da buna gore yetistiriyorlardı. BAzen aklı basında cocuklar da çıkmıyor degildi. Ama nesiller birbirlerinden uzaklaşıyordu. Hiç anlamadılar aynı kümeste yaşadıklarını. Aslında her karışının hepsine ait oldugunu. O digerini sucladı, o digerini... Sonra da birileri çıkıp şişman horozların ya da tavukların sadece alacalı tarafta oldugunu ve kaba saba insanlar oldugunu gibi laflar etti. Niye beyazlarda tonla boyle horoz ya da tavuk oldugunu gormedi. Neden tahil ambarlarını(bankalar) bosaltanların beyazlar oldugunu dile getirmedi. Ne de her seyin iyisi ya da kotusu oldugunu anlamadı. Eger hep tek taraflı bakarlarsa her daim kavga olacak kumeste. Yok aslında iç içe geçmişliklerini anımsarlarsa, her şey eskisi kadar iyi olacak, olmalı. Eskisi kadar olmasa da, nesillerdeki zehirler giderek azalacak. Doganin kanunu
Geçmişten zamanımıza ve gelecek zamanlara kadar uyarıcı örnek olarak sürecek ve Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanların da ders alacağı ibret.
ırçılık.. milletler arasında ırksal farklılıklar bulunduğuna inanılan bu farklılıkların genetiksel olarak nesilleri aktarıldığını kabul eden görüş..
ırkçı insanlar bağlı bulundukları ırkın çıkarlarını düşünürler
1) IRK VAR MIDIR ırkın var olduğu bugünün bilimsel araştırmaları ortaya koymuştur. bahsettiğimiz ırk seceresini bir ağaç olarak düşünebilirsiniz..ağaç ta 3 adet dal yukarı çıkar bunlar kendi aralarında da bölünürler..(örneğin çin moğol türk kavimleri belli bir zaman aralığında beraber idiler..daha sonra zaman içerisinde ırksal çeşitlilikleri arttık ayrıldılar ve bu gün çin türk ve mogol dediğimiz milletlet oluştu.. ki bu grubu ön türk denilir ve bu grup içerisinde bır kısım kızılderili kabileler olduğu kabul edilir.. henüz kesin sonuçlar elde edilmedi bu konuda..)
2) IRKÇILIĞIN ÇEŞİTLERİ
bunu en basit olarak 2 ye ayırabiliriz.. 1. kısım nazist anlayıştır.. en mükemmel ırkın kendi ırkları olduğunu savunan ve başkalarını öldürme yok etme hakkını kendilerinde gören ırkçılık.. 2. kısım ise var olduğu ırkın özelliklerini korumaya çalışangörüştür.. bu görüş te her ırkın güçlü ve güçsüz olduğu özellikler vardır..bir ırkı daha üstün görme yoktur sadece içinde bulunduğu ırkı sevme ve koruma duygusu vardır.. başkaları yok etme dürtüsü yoktur(türk ırkçılığı)
bunlar birbirinden ayrılmalı ve konu daha iyi irdelenmeli.. ön yargılı olunmamalıdır
İnsanız o yüzden insana verilen değer insanın kendisine verdiği değerdir, eğer başkasına yaptıklarından değilde renginden, milletinden, dininden dolayı hor görürsek sadece kendimizi kandırmakla kalmaz, zalimlikle sadece başkasına değil esas kendimize zulm etmiş oluruz ve cehennem zalimlerin ebedi kalacağı ikametgahtır.
Ne barış ile ne de zulmle getirebileceklerimiz bu fani dünya da %100 adaleti sağlayabir ama elbet bir hardal tanesinin bile gizli kalmayacağı hesap günü gelecek ve o zaman göreceğiz barışın mı yoksa zulmün üstün çıkacağını. O zaman, bu dünya istediği kadar fani olsun yaptıklarımız boşa değil, elbet hak batıldan üstün çıkacak ve kimin esas kaybedenler olacağını göreceğiz...
Irkçılık kalbin hastalıklarındandır öyleki zülmü hak diye gösterir, belki insanı güçlü yapabilir ama ilizyasyondan başka bir şey değildir. Benzetme yerinde olursa bu bir düşmanın bir milleti bölmek için ona savaş açacağına silahdırması gibi bir şeydir ve o milletin, o silahların düşmandan geldiğini, ruhu bile duymaz...
Boşu boşuna zamanında ''Böl ve feth et' denmemiş, bugün Türkiye'ye bakıyorum da ırkçılık orginize olmuş ve gün geçtikçe Türkiye'nin başındaki sorunları bahane ederek mikrobu kişiden kişiye yayıyorlar. Türklük nameleriyle yola çıkıyor esasında çocuklarını öldürdüğü için tarlalarda yılan avına çıkmış köylülerden farkları yok ve sonunda benzetme yine yerinde olursa yılanları öldürdükten sonra köylerini fare basacağını bile bilmezler.
Evet belki her yerden kuşatılmış gibi gözükebilirz, aynı su alan bir gemi gibi ama denize atlayıp yılana sarılmak çözüm değildir tersine aptallıktır...
insanlar arasında ırkçılık kavramı olmamalıdır....ha nerelerde? ? ? ? o tartışma konusu.......mesela başka ırktan gelmiş bir kişiyle aynı yerde oturuyor aynı okula gidiyorsun...onu.adamdan saymayacak ve onla konuşmayacak mısın? ? ? sırf başka ırktan diye insanları dışlamak sizce ne derece doğru? ? ? ?
bir tartışmada kendi ırkından bir insan.....karşındaki başka ırka mensup....ama haklı.....sırf bizim vatandaşımız değil diy onun tarafını tutmayıp haksızdan yana mı olacaksın....
işte bu gibi durumlarda ırkçılık yapılması bence yanlış bir durum
lakin.........
ben ırkçı değilim diyerek zamanında bu toprakları kazanmak için yüreği ve imanından başka silahı olmayan,binlerce ordu ve teknolojik silahlara karşı kendini sper etmiş,bizim bayramlarda altında 2 saat bile bekleyemediğimiz güneşin altında bir cephaneden diğerie mermi taşımış atalarımızın verdiği o canları ezip geçmemeli ve şu 'bir avuç toprak'diye nitelendirdiğimiz yerlerin aslında her zerresinin binlerce kilo altından daha dğerli olduğunu unutmamalı,alıcağımız maddi değer için,uğruna binlerce kan dökülmüş ve bugün bağımsızca üzerinde gezdiğimiz bu toprakları yabancıya satmamalıyız..........TOPRAKLARIMIZA VE ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMALI sömügeciliği engellemeliyiz....ben ne insanlar gördüm para için toprağını satan,ne insanlar gördüm önüne ufak bir engel çıkınca yılan...içten içe fethediliyoruz...geçmişine saygısı olan insanın kendisine de saygısı var demektir..çünkü geçmiş biziz,aynı zamanda gelecek de biziz.....biz:TÜRKİYE'NİN TA KENDİSİYİZ......
“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer toplulukla alay etmesin, küçümsemesin. Belki alay ettikleri, küçümsedikleri kendilerinden daha hayırlıdırlar.” (Hucurat, 49/11)
“Bir kavme/topluluğa olan kininiz sizi onlara karşı adaletsizliğe sürüklemesin, adil olun; bu takvaya daha yakındır.” (Maide/6/8)
“Irkçılığa çağıran bizden değildir; ırkçılık yapan bizden değildir. Irkçılık üzere ölen bizden değildir, bu hâl üzere ölen cahiliye ölümü üzerine ölmüş gibidir.” (Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
Ümmetimin içinde cahiliye döneminden kalma tamamen terkedemeyecekleri dört adet vardır: Asaletleriyle (soy-sop) övünmek. Başkalarının ırk/ulusuna dil uzatmak. Yıldızlar vesilesiyle yağmur istemek Ölülerin arkasından yüksek sesle ağlamak.” (Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
“Bu ülkenin/coğrafyanın bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... İnananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak, ölmek, Türk’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya yani iradeye. Altı yüz yıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kabusa kalbeden meşûm bir salgın, maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihine hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz. (Cemil Meriç/Bu Ülke)
“Hani milliyetin İslam idi, kavmiyet ne Sarılıp sımsıkı dursaydın o milliyetine Arnavutluk ne demek, var mı şeriatte yeri Küfr olur başka değil, kavmini sürmek ileri Arab’ın Türk’e, Laz’ın Çerkez’e yahud Kürd’e Acem’in Çinli’ye, rüçhanı mı varmış nerde? İslamiyette anasır mı olur ne gezer Fikr-i milliyeti tel’in ediyor Peygamber En büyük düşmanıdır ruh-i Nebi tefrikanın Adı batsın onu İslam’a sokan kaltabanın.” Mehmet Akif Ersoy
Senlik Benlik Nedir Bırak
Allah birdir Peygamber Hak Rabbül alemindir mutlak Senlik benlik nedir bırak Söyleyim geldi sırası
Kürtü Türkü ne Çerkezi Hep Ademin oğlu kızı Beraberce şehit gazi Yanlış var mı ve neresi
Kurana bak İncile bak Dört kitabın dördü de hak Hakir görüp ırk ayırmak Hakikatte yüz karası
Binbir ismin birinden tut Senlik benlik nedir sil at Tuttuğun yola doğru git Yoldan çıkıp olma asi
Yezit nedir, ne kızılbaş Değil miyiz hep bir kardaş Bizi yakar bizim ataş Söndürmektir tek çaresi
Kişi ne çeker dilinden Hem belinden, hem elinden Hayır ve şer emelinden Hakikat bunun burası
Şu alemi yaratan bir Odur külli şeye Kadir Alevi Sünnilik nedir Menfaattir var varası
Cümle canlı hep topraktan Var olmuştur emir Haktan Rahmet dile sen Allah'tan Tükenmez rahmet deryası
Veysel sapma sağa sola Sen Allah'tan birlik dile İkilikten gelir bela Dava insanlık davası…
Aşık Veysel Şatıroğlu
“Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşmandınız, O sizin kalblerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor.” (Al-i İmran, 3/103)
Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (49/13)
son zamanlarda ırkcılık ile milliyetçilik birbirine karıştılıyor bu genelde millet sevgisini kalbinde barındırmakda zorluk çekenlerin yani komünist ve sosyalistlerin çıkardığı bir oyundur diyebiliriz. ırkcılık, başka milletlere tahammül edememe,onları küçük görme, kendi milletini diğer milletlerden üstün görmek, yanlızca kendi milletinde erdem ve faziletin en iyi olduğuna inanan bir ideolojidir. halbuki milliyetçilik kendi milletinin kültürüne,adetlerine,gelenek ve göreneklerine değer vermek ve benimsemektir. diğer milletlerin gelenek ve adetlerinede saygı göstermek, anlayışla davranmakda milliyetçiliğin erdemlerindendir
ırkçılık üzerine derin bir önyargı var.sanırım nazi almayası yüzünden.ırkçılık bu kadar kötü birşeymidir
her fikrin dalları olduğu gibi ırkçılıkta hakkındada farklı yorumlar vardır.. ırkçılığıda farklı yorumlayıp savunan insanlar vardır
türk ırkçılığının savunucuları (rahmetli nihal atsız ve değerli reha oğuz türkkan vs) nazi ırkçılığından farklı bir yol tutarlar
prof.dr.reha oğuz antropoloji dalında eğitim görmüştür. detaylı bilgiyi onun kitaplarından makalelerinden bulabilirler.. kendisi hali hazırda bu fikir uğruna çalışmaktadır
kısaca türk ırkçılığının tabirini yapar isek.. soyca kendine benzer insanların mutluluğunu gözetmektir diyebiliriz..bu çok doğal bir duygudur tıpkı kendi ailenden bir bireyi örneğin kardeşini sokakta yürüyen bir insandan öte tutman onun çıkarını gözetmen gibi..
türk ırkçılığının nazi ırkçılığından farkı başka ırkların yaşam hakkını elinden almaz. türk ırkı kendi üstün meziyetlerini bilir öğrenir korur.. başkı ırkların üstünlüklerine saygı gösterir..kendi ırkından olanların yaşamını korumak için çalışır.. başka ırkların yaşamlarını yok etmek için değil..
ırk ın var olmadığı söylecek eksik bilgili arkadaşlar olabilir.. fakat dünya üzerinde ırkların olduğu dna yolu ile özelliklerin aktarıldığı birçok milletin kendine ait karakteristik dna dizilişlerin olduğu bu dizilişler sayesinde belirli üstünlükleri yada zayıflıkları olduğu bilinmektedir..
hatta dr.babuna olayında yurt dışına gidin binlerce türk kanı dna analizleri ile araştırılmış bu noktalar büyük güçlerle tesbit edilmiştir... buda başka bir kısmı...
sonuç olarak ırkçılık düzgün yorumlanmalı nazi ırkçılığı ile türk ırkçılığının farkları anlaşılmalı ve ait oluduğumuz ırkın korunması yolunda dikkat edilmelidir
konu ile ilgili ayrıntı detaylı fikir isteyen arkadaşlara iletebilirim....
bu doğal döngü her an karşınıza çıkmaktadır aslında.. bunu aşağılık bir fikir olarak görmek olsa olsa hodbin liktir
menfaatleri için başka ülke halklarını sömüren, her türlü nifak tohumunu eken, milyonların ölümüne ve bölünmesine sebep olanların yaptıkları bozgunculuktur... Bunda şerefli bir dava görenlerin gözleri mi bozuk ya da başka başlıklarda yapıcı yaklaşmadan bu başlıkta mı hikmet arıyorlar ama tarihten ve bu ülkelerden ibret almadan sözde başarıları kendi işinlerinee yaracağını sanıyorlarsa yanılıyorlar...
o zaman şeytanında ne yaparsa yapsın cehennemde yanacağına cennete olması gerekirdi ne de olsa o da çok güzel başarılı oluyor insanları yanına çekmesiyle...
soyunu-sopunu bileceksin.Peygamber (s.a.v.) ,'aslını inkar edenin aslı yoktur' buyurdu.ne olduğunu inkar etmeyeceksin,ne olduğundan utanmayacaksın.bu kadarı İslam'ın istediğidir.ötesi başka yerlere aittir,kesinlikle Allah'ın dinine değil.bu,ırkçılığı hayat düsturu edinenler,ne yapar ne der hiç bilmem,ilgilenmem,onlardan tek istediğim,'hem de müslümanız' demesinler.ruhları birbirine tümüyle aykırı iki şey nasıl bir arada bulunabilir?
tanri birgun dediki beyaz birgun dedi siyah tutturamadi melez olmadi dedi cekik goz ama ne insan ne tanri ne melek ne seytan unutamadi ilk goz agrini yani neden saymak istemeden haykirdi ustun beyaz irki herkes kabul etmez irkciligi ama ustun olandan konusulucak tabi yoksa ustun olamazki
bu dunyaya gelmis en guzel dusunce olup insanin sinirini heyecanini alevleyen tek varolus
kölelik dönemi bitti ama hala zenci-beyaz kavgası filmleri paha etmekte...
Bazen bir devletin kurtuluşu,bazense çöküşünü hazırlar. Dengeyi iyi kurmak gerekir. Başbuğ Atatürk de zaten bunu yapmıştır...'Türk demek Türkçe demektir.Ne Mutlu Türk'üm Diyene'...'Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur'.'Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Halkı denir. Ben de Türk'üm ve Türkçüyüm.'Yani Irk veya ki,mlikten öte millet olabilme ve kardeşçe yaşayabilme esastır bence..Bunlar gibi nice sözleri şimdi söylediğimizde faşist oluyoruz. Tabi herşeyin yeri zamanı var..Denge kurmak gerekir.
27.04.2005 20:05
Mai Salon
Alacalı Tavuklar ve Beyaz Tavuklar
Bir kümes vardı, adı muhim degil kumesin. Sadece bir kümes. İçinde alacalı tavukların ve beyaz tavukların yaşadığı. Tabii ki alacalı horozların ve beyaz horazların da... Tabii ki bu kumeste de diger kumeslerde oldugu gibi bazen hırgür oluyordu. Bazen horozun biri alacalı ya da değil bir tavugun başına çöneşiyor(çıkıyor, kafasına bastırıyor) , onu tüylerini yolana kadar didikliyordu. Diğer kümes sakinleri pek bir şey yapmıyordu. Ne de olsa horoz erkekti ve istediğini yapardı. Fakat bir gün bir şey oldu, horozlar tavuklara değil de birbirlerine saldırmaya başladılar.Kanlı bir kapışma oldu. Birkaç tane de horoz terki diyar etti. Sahipleri durup dururken bu kümes sakinlerine ne oldugunu anlamadılar. Sadece olen horozları kumesten çıkardılar ve gömdüler. Fakat bu kavgaların ardı arkası kesilmedi. BAzen beyaz horozlar, bazen de alacalı horozlar taarruza geciyorlar ve gur sesleriyle ortaligi birbirine katıyorlardi. İlk zamanlar tavuklar buna seyirci kaldılar. Hiçbiri renkdaşının yanında kavgaya girmedi. Ama bu da gercekleşti. Horozlar ya zorladılar kendileri yanında kavgaya girmelerini ya da onları ikna ettiler. Artık hep kavga vardı kümeste. Göz gözü görmüyordu. Herkes bir şey için bağırıyordu. Alacallı taraf başka kümes istediğini söylüyor, ya da bazı yerlerin kendilerine verilmesini talep ediyorlardı. Beyaz taraf ise buna siddetli karşı çıkıyor, asla böyle bir şeyin olamaycağını söylüyordu. Senelerce birbirlerini kırdılar. Artık birbirlerini hiç sevmiyorlardı, bir arada yaşamak istemiyorlardı. Alacalı taraf beyaz tarafı haklarını gasp ettiği şeklinde anlıyor; beyaz taraf ise alacalı tarafı hain olmakla itham ediyordu. Alacalı tarafın hali perişandı. Artık iyi beslenemiyorlardı. Beyaz taraf alacalı tarafı küçümsüyordu. Belki hepsi yapmıyordu bunu; ama yapanlar çoğunluktaydı. Onlara göre böyle bir ihanetin bedeli karşılıksız kalamazdı ve yaptıklarının bedelini çekmeliydiler. Ama işin garibi, alacalı tarafta beyaz civcivler, beyaz tarafta da alacalı civcivler doguyor, her seyi alt ust ediyorlardı. Çünkü onlar aradaydılar ve kavga ortamının hiç de işine gelmiyordu.
Beyaz taraf da, alacalı taraf da hep birbirlerine hain, gaddar vs diye baktılar. Gene soyluyorum bunu hepsi yapmıyordu ama buyuk bir kismi bu kanaatdeydi. Evlatlarinı da buna gore yetistiriyorlardı. BAzen aklı basında cocuklar da çıkmıyor degildi. Ama nesiller birbirlerinden uzaklaşıyordu.
Hiç anlamadılar aynı kümeste yaşadıklarını. Aslında her karışının hepsine ait oldugunu. O digerini sucladı, o digerini...
Sonra da birileri çıkıp şişman horozların ya da tavukların sadece alacalı tarafta oldugunu ve kaba saba insanlar oldugunu gibi laflar etti. Niye beyazlarda tonla boyle horoz ya da tavuk oldugunu gormedi. Neden tahil ambarlarını(bankalar) bosaltanların beyazlar oldugunu dile getirmedi. Ne de her seyin iyisi ya da kotusu oldugunu anlamadı.
Eger hep tek taraflı bakarlarsa her daim kavga olacak kumeste. Yok aslında iç içe geçmişliklerini anımsarlarsa, her şey eskisi kadar iyi olacak, olmalı. Eskisi kadar olmasa da, nesillerdeki zehirler giderek azalacak. Doganin kanunu
Bu mesaja cevap yazmak için tıklayın
ırkçılığın yabancı düşmanlığı olduğunu ve bir ırkın diğer bir ırktan daha üstün görülmesi anlamına geldiğini düşünüyorum.
fayda sağladığı sürece super bir şey ama Türkiyemizde bırakın faydayı zarar verici
Hani milliyyetin İslam idi
Kavmiyyet ne...
M.Akif Ersoy
Bazan yapmak lazım.Zorla yaptırıyorlar.
valla kardeslerım ırkcılık ınsanın ıcınde dır once ıcımızdekı ırkcılığı bıtırelım gerısı kolayyyy
Geçmişten zamanımıza ve gelecek zamanlara kadar uyarıcı örnek olarak sürecek ve Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanların da ders alacağı ibret.
Daha hayırlı ve onurlu olanı daha aşağılık olanla değiştirmek.
Yozlaşmaya ve çürümeye yol açan bozgunculuk...
ırçılık..
milletler arasında ırksal farklılıklar bulunduğuna inanılan bu farklılıkların genetiksel olarak nesilleri aktarıldığını kabul eden görüş..
ırkçı insanlar bağlı bulundukları ırkın çıkarlarını düşünürler
1) IRK VAR MIDIR
ırkın var olduğu bugünün bilimsel araştırmaları ortaya koymuştur. bahsettiğimiz ırk seceresini bir ağaç olarak düşünebilirsiniz..ağaç ta 3 adet dal yukarı çıkar bunlar kendi aralarında da bölünürler..(örneğin çin moğol türk kavimleri belli bir zaman aralığında beraber idiler..daha sonra zaman içerisinde ırksal çeşitlilikleri arttık ayrıldılar ve bu gün çin türk ve mogol dediğimiz milletlet oluştu.. ki bu grubu ön türk denilir ve bu grup içerisinde bır kısım kızılderili kabileler olduğu kabul edilir.. henüz kesin sonuçlar elde edilmedi bu konuda..)
2) IRKÇILIĞIN ÇEŞİTLERİ
bunu en basit olarak 2 ye ayırabiliriz..
1. kısım nazist anlayıştır.. en mükemmel ırkın kendi ırkları olduğunu savunan ve başkalarını öldürme yok etme hakkını kendilerinde gören ırkçılık..
2. kısım ise var olduğu ırkın özelliklerini korumaya çalışangörüştür.. bu görüş te her ırkın güçlü ve güçsüz olduğu özellikler vardır..bir ırkı daha üstün görme yoktur sadece içinde bulunduğu ırkı sevme ve koruma duygusu vardır.. başkaları yok etme dürtüsü yoktur(türk ırkçılığı)
bunlar birbirinden ayrılmalı ve konu daha iyi irdelenmeli.. ön yargılı olunmamalıdır
İnsanız o yüzden insana verilen değer insanın kendisine verdiği değerdir, eğer başkasına yaptıklarından değilde renginden, milletinden, dininden dolayı hor görürsek sadece kendimizi kandırmakla kalmaz, zalimlikle sadece başkasına değil esas kendimize zulm etmiş oluruz ve cehennem zalimlerin ebedi kalacağı ikametgahtır.
Ne barış ile ne de zulmle getirebileceklerimiz bu fani dünya da %100 adaleti sağlayabir ama elbet bir hardal tanesinin bile gizli kalmayacağı hesap günü gelecek ve o zaman göreceğiz barışın mı yoksa zulmün üstün çıkacağını. O zaman, bu dünya istediği kadar fani olsun yaptıklarımız boşa değil, elbet hak batıldan üstün çıkacak ve kimin esas kaybedenler olacağını göreceğiz...
Irkçılık kalbin hastalıklarındandır öyleki zülmü hak diye gösterir, belki insanı güçlü yapabilir ama ilizyasyondan başka bir şey değildir. Benzetme yerinde olursa bu bir düşmanın bir milleti bölmek için ona savaş açacağına silahdırması gibi bir şeydir ve o milletin, o silahların düşmandan geldiğini, ruhu bile duymaz...
Boşu boşuna zamanında ''Böl ve feth et' denmemiş, bugün Türkiye'ye bakıyorum da ırkçılık orginize olmuş ve gün geçtikçe Türkiye'nin başındaki sorunları bahane ederek mikrobu kişiden kişiye yayıyorlar. Türklük nameleriyle yola çıkıyor esasında çocuklarını öldürdüğü için tarlalarda yılan avına çıkmış köylülerden farkları yok ve sonunda benzetme yine yerinde olursa yılanları öldürdükten sonra köylerini fare basacağını bile bilmezler.
Evet belki her yerden kuşatılmış gibi gözükebilirz, aynı su alan bir gemi gibi ama denize atlayıp yılana sarılmak çözüm değildir tersine aptallıktır...
insanlar arasında ırkçılık kavramı olmamalıdır....ha nerelerde? ? ? ? o tartışma konusu.......mesela başka ırktan gelmiş bir kişiyle aynı yerde oturuyor aynı okula gidiyorsun...onu.adamdan saymayacak ve onla konuşmayacak mısın? ? ? sırf başka ırktan diye insanları dışlamak sizce ne derece doğru? ? ? ?
bir tartışmada kendi ırkından bir insan.....karşındaki başka ırka mensup....ama haklı.....sırf bizim vatandaşımız değil diy onun tarafını tutmayıp haksızdan yana mı olacaksın....
işte bu gibi durumlarda ırkçılık yapılması bence yanlış bir durum
lakin.........
ben ırkçı değilim diyerek zamanında bu toprakları kazanmak için yüreği ve imanından başka silahı olmayan,binlerce ordu ve teknolojik silahlara karşı kendini sper etmiş,bizim bayramlarda altında 2 saat bile bekleyemediğimiz güneşin altında bir cephaneden diğerie mermi taşımış atalarımızın verdiği o canları ezip geçmemeli ve şu 'bir avuç toprak'diye nitelendirdiğimiz yerlerin aslında her zerresinin binlerce kilo altından daha dğerli olduğunu unutmamalı,alıcağımız maddi değer için,uğruna binlerce kan dökülmüş ve bugün bağımsızca üzerinde gezdiğimiz bu toprakları yabancıya satmamalıyız..........TOPRAKLARIMIZA VE ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMALI sömügeciliği engellemeliyiz....ben ne insanlar gördüm para için toprağını satan,ne insanlar gördüm önüne ufak bir engel çıkınca yılan...içten içe fethediliyoruz...geçmişine saygısı olan insanın kendisine de saygısı var demektir..çünkü geçmiş biziz,aynı zamanda gelecek de biziz.....biz:TÜRKİYE'NİN TA KENDİSİYİZ......
Benim ideolojim, her şeyim.
Böylece Sur'a üfürüldügü zaman artık o gün aralarında soylar (kanbağı, akrabalık) yoktur ve soruşturmazlar da. (Müminun Suresi, 101)
Kuran, 49/13:... 'Muhakkak ki, Allah yanında en değerli olanınız, takva(günahlardan korunup sakınma) da en ileri olanınızdır...'
Kuran, putperestlik gibi, ırkçılık gibi aynı atanın Adem'in çocuklarını birbirine düşürmek için üretilmiş ilkellikleri yok etmek için gönderilmiştir.
BANET_SUAT (Konya, Bay, 31) 13.8.2004 11:45
Kendi özgür iradenle seçmediğin bir şey hakkında üstünlük taslamak.Mantıksızlık!
“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer toplulukla alay etmesin, küçümsemesin. Belki alay ettikleri, küçümsedikleri kendilerinden daha hayırlıdırlar.”
(Hucurat, 49/11)
“Bir kavme/topluluğa olan kininiz sizi onlara karşı adaletsizliğe sürüklemesin, adil olun; bu takvaya daha yakındır.”
(Maide/6/8)
“Irkçılığa çağıran bizden değildir; ırkçılık yapan bizden değildir. Irkçılık üzere ölen bizden değildir, bu hâl üzere ölen cahiliye ölümü üzerine ölmüş gibidir.”
(Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
Ümmetimin içinde cahiliye döneminden kalma tamamen terkedemeyecekleri dört adet vardır:
Asaletleriyle (soy-sop) övünmek.
Başkalarının ırk/ulusuna dil uzatmak.
Yıldızlar vesilesiyle yağmur istemek
Ölülerin arkasından yüksek sesle ağlamak.”
(Hadis-i Şerif olduğu rivayet edilir)
“Bu ülkenin/coğrafyanın bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... İnananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak, ölmek, Türk’ü, Arap’ı, Laz’ı, Çerkez’i, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya yani iradeye. Altı yüz yıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kabusa kalbeden meşûm bir salgın, maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihine hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz.
(Cemil Meriç/Bu Ülke)
“Hani milliyetin İslam idi, kavmiyet ne
Sarılıp sımsıkı dursaydın o milliyetine
Arnavutluk ne demek, var mı şeriatte yeri
Küfr olur başka değil, kavmini sürmek ileri
Arab’ın Türk’e, Laz’ın Çerkez’e yahud Kürd’e
Acem’in Çinli’ye, rüçhanı mı varmış nerde?
İslamiyette anasır mı olur ne gezer
Fikr-i milliyeti tel’in ediyor Peygamber
En büyük düşmanıdır ruh-i Nebi tefrikanın
Adı batsın onu İslam’a sokan kaltabanın.”
Mehmet Akif Ersoy
Senlik Benlik Nedir Bırak
Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül alemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası
Kürtü Türkü ne Çerkezi
Hep Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi
Kurana bak İncile bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası
Binbir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi
Yezit nedir, ne kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi
Kişi ne çeker dilinden
Hem belinden, hem elinden
Hayır ve şer emelinden
Hakikat bunun burası
Şu alemi yaratan bir
Odur külli şeye Kadir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir var varası
Cümle canlı hep topraktan
Var olmuştur emir Haktan
Rahmet dile sen Allah'tan
Tükenmez rahmet deryası
Veysel sapma sağa sola
Sen Allah'tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası…
Aşık Veysel Şatıroğlu
“Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşmandınız, O sizin kalblerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı. Allah, doğru yola erişesiniz diye size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor.” (Al-i İmran, 3/103)
Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. (49/13)
son zamanlarda ırkcılık ile milliyetçilik birbirine karıştılıyor bu genelde millet sevgisini kalbinde barındırmakda zorluk çekenlerin yani komünist ve sosyalistlerin çıkardığı bir oyundur diyebiliriz.
ırkcılık, başka milletlere tahammül edememe,onları küçük görme, kendi milletini diğer milletlerden üstün görmek, yanlızca kendi milletinde erdem ve faziletin en iyi olduğuna inanan bir ideolojidir.
halbuki milliyetçilik kendi milletinin kültürüne,adetlerine,gelenek ve göreneklerine değer vermek ve benimsemektir. diğer milletlerin gelenek ve adetlerinede saygı göstermek, anlayışla davranmakda milliyetçiliğin erdemlerindendir
IRKÇILIK ÜZERİNE
ırkçılık üzerine derin bir önyargı var.sanırım nazi almayası yüzünden.ırkçılık bu kadar kötü birşeymidir
her fikrin dalları olduğu gibi ırkçılıkta hakkındada farklı yorumlar vardır.. ırkçılığıda farklı yorumlayıp savunan insanlar vardır
türk ırkçılığının savunucuları (rahmetli nihal atsız ve değerli reha oğuz türkkan vs) nazi ırkçılığından farklı bir yol tutarlar
prof.dr.reha oğuz antropoloji dalında eğitim görmüştür. detaylı bilgiyi onun kitaplarından makalelerinden bulabilirler.. kendisi hali hazırda bu fikir uğruna çalışmaktadır
kısaca türk ırkçılığının tabirini yapar isek.. soyca kendine benzer insanların mutluluğunu gözetmektir diyebiliriz..bu çok doğal bir duygudur tıpkı kendi ailenden bir bireyi örneğin kardeşini sokakta yürüyen bir insandan öte tutman onun çıkarını gözetmen gibi..
türk ırkçılığının nazi ırkçılığından farkı başka ırkların yaşam hakkını elinden almaz. türk ırkı kendi üstün meziyetlerini bilir öğrenir korur.. başkı ırkların üstünlüklerine saygı gösterir..kendi ırkından olanların yaşamını korumak için çalışır.. başka ırkların yaşamlarını yok etmek için değil..
ırk ın var olmadığı söylecek eksik bilgili arkadaşlar olabilir.. fakat dünya üzerinde ırkların olduğu dna yolu ile özelliklerin aktarıldığı birçok milletin kendine ait karakteristik dna dizilişlerin olduğu bu dizilişler sayesinde belirli üstünlükleri yada zayıflıkları olduğu bilinmektedir..
hatta dr.babuna olayında yurt dışına gidin binlerce türk kanı dna analizleri ile araştırılmış bu noktalar büyük güçlerle tesbit edilmiştir... buda başka bir kısmı...
sonuç olarak
ırkçılık düzgün yorumlanmalı
nazi ırkçılığı ile türk ırkçılığının farkları anlaşılmalı
ve ait oluduğumuz ırkın korunması yolunda dikkat edilmelidir
konu ile ilgili ayrıntı detaylı fikir isteyen arkadaşlara iletebilirim....
bu doğal döngü her an karşınıza çıkmaktadır aslında.. bunu aşağılık bir fikir olarak görmek olsa olsa hodbin liktir
''Biliniz, cesedin içinde öyle bir et parçası vardır ki o iyi olursa ceset iyi olur. O bozuk olursa bütün ceset bozuk olur. İşte o kalptir.''
Hadis-i Şerif - (Kaynak: Buhari ve Müslim)
menfaatleri için başka ülke halklarını sömüren, her türlü nifak tohumunu eken, milyonların ölümüne ve bölünmesine sebep olanların yaptıkları bozgunculuktur... Bunda şerefli bir dava görenlerin gözleri mi bozuk ya da başka başlıklarda yapıcı yaklaşmadan bu başlıkta mı hikmet arıyorlar ama tarihten ve bu ülkelerden ibret almadan sözde başarıları kendi işinlerinee yaracağını sanıyorlarsa yanılıyorlar...
o zaman şeytanında ne yaparsa yapsın cehennemde yanacağına cennete olması gerekirdi ne de olsa o da çok güzel başarılı oluyor insanları yanına çekmesiyle...
Kürt-Türk kardeş midir? e şöyle bir bakarsak, ırkçılık nedir? nasıl yapılır? kimler yapar? görürüz...
Bakara Suresi,208. Ayet: 'Ey iman edenler, topluca barışa girin ve şeytanın adımlarına uymayın; çünkü o, sizin aranızı açan belli bir düşmandır.'